Beş yıllık evliyim ve dört yaşında bir kızım var. Yaşam standardım yüksek değil ama yine de ay sonu kıtı kıtına gelmekte.
Şuan dört yaşında olan çocuğumuza ve kendimize ihtiyaçlarımız dahilinde yada çok az dışına çıkarak beğendiğimiz şeyleri alıyoruz fakat genelde bir dizginleme kendimizi kısıtlama baskısında hissediyoruz.
Örneğin çoğu zaman dışarı çıkmadan önce yemeğimizi yiyerek çıkıyoruz. Beğendiğimiz çoğu şeyi erteleyip ihtiyaca en yakın olanları alıyoruz.
Ev kirası vermiyoruz, eski de olsa bir arabamız var ve ufak tefek herkeste olabilecek taksit ve borçlar var o da çok büyük bir yük değil.
Çevremizde artık herkes çocuğunun özel okulundan, 15 20 bin lira dershane parasından bahsederken şaşkınlıkla karşılıyorum. İki ve daha fazla çocuklu bir aileyi geçindiren tek maaşlı arkadaşlardan işin püf noktasını öğrenmek isterim.
Sadece karın tokluğuna mı yaşanıyor. Hiç sosyal aktivite yok mu?
Peki ya beslenme? Mesela hiç bal alıyor musunuz ya da bim gibi yerlerde satılan glikoz basılmış bal rengindeki sıvılardan mı?
Hiç fındık ya da ceviz alınabiliyor mu? Çocuklarımızın zeka gelişimi için balık kas gelişimi için et?
Peki ya sucuk? Marketlerde 5-10 liraya satılan 1 kg lık adı sanı bilinmeyen salam sosisler dışında et yenebiliyor mu?
Gerçekten merak ediyorum. Bir memur olarak ben bunları düşünürken asgari ücretli arkadaşları düşünemiyorum bile...
İstanbul'da yasanmaz bana gore, zira yasamanin tanimi benim icin varolmak degil, yerdeki tas da hicbir sey yapmadan varolabiliyor.
İstanbul sartlarinda bekar, tek yasayan birinin modern insani sartlarda yasayabilmesi icin evi varsa 4500, yoksa 6500 net kazaniyor olmasi lazim. Burada luks bir yasamdan, iyi para biriktirmekten, ev araba almaktan bahsetmiyorum, sadece biraz duzgun yasayabilmekten bahsediyorum.
İsin icine evde kalacak bir es + cocuk girerse hem barinma, hem beslenme, hem giyim hem de egitim masraflari giriyor. Bunu soyleyince 2020 de 1 liranin degeri nedir anlayamayanlara abarti gelecek, bazilari bizim ailemiz su kadar paralara buyuttu diyecek, ama yine de soyluyorum, cekirdek ailenin tek calisani en azindan 10000 lira kazanmiyorsa İstanbul'da ve evi yoksa duzgun yasayamaz.
Cok cok basit bir hesap yapalim. 10000 i 2320 ye bolup 4.3 asgari maas ettigini bulalim. Simdi o 4.3 u 1600 ile carpalim. 6880 lira ediyor. Yani cok uzak degil, daha 2018 deki 6880 liraya denk geliyor bu, ki aslinda asgari maas gercek enflasyondan az artti. Kriz oncesi zamana bakarsak 4300 lira ediyor bu. Yani daha birkac sene once 4300 lira denildiginde akliniza ne geliyorsa aslinda 10000 lira da o suan, inanin cok para degil. O zamanin 4300 lirasiyla simdinin 10000 inden fazla sey alabildigimizi de unutmayin tabi, ben sadece asgari uzerinden gittim.
Yirikalische
kullanıcısına yanıt
Çok iyi özetlemişsin arkadaşım. Yaşamak = Var Olmak değil.
Sadece karın doyurmak her şeyden mahrum kalmak da yaşamak değil.
Bir deniz kenarına gidip çay içmemek.
Özel günlerde hediyeleşmeyi gereksiz bulmak yada gereksiz bulmak zorunda kalmak. Tabi zamanla bu durumun kişiler için normalleşmesi, yaşam tarzı olarak benimsenmesi...İşte bütün mesele bu...
incilerİ
kullanıcısına yanıt
Kendi saf düşüncelerimi yazdım, ama umarım moralini çok bozmamışımdır. Sonuçta bir kızın var ve ona elinden geldiğince iyi bir hayat sağlamak zorundasın. Çok daha zor şartlarda bunları yapanlar da var, illa halledersin, ama aman bir de kardeşi olsun deme, en az 3 çocuk artık zengin işi.
Çevrenizi değiştirin.
Bence asgari ücret 2300 lira çok, 1500 lira yeter de artar bile. Şükretsinler kardeşim bal neymiş et sucuk balık neymiş tavuk döner neyine yetmiyor iyi araştırırsa 3tl ye alınabilir. Ülkenin malesefki bu durumunun sebebi asgari ücretliler. Kimse kusura bakmasın. Hamur yemekten kafası çalışmayıp iki paket makarnaya 10 torba kömüre reyimi ben satmıyorum mesela. O yüzden, müstehak.
Hayatı başkaları yaşıyor. Bizler sadece yaşamımızı idame ettiriyoruz ve yaşıyoruz zannediyoruz. Hepsi bu kadar.
ne_demek
kullanıcısına yanıt
Dogru idareten yasiyoruz.
Bir gün annemle marketteyiz. Çocuğum daha. Şükür yine eksiğimiz gediğimiz o kadar yoktu. Annem dedi ki. Ne zaman fiyatları düşünmeden arabaya istediğimi doldurucam o zaman rahatlarız demişti. Hala fiyatlarına bakar. Canım annem. Biz de evlendik yuva kurduk. Biz de bakıyoruz fiyatlara. Bakmak zorundayız çünkü. Yoksa ay sonunu getiremeyiz.
Dünyadaki 18 bin kişinin serveti 4 milyar insanın servetinden daha yüksek yani dünya nüfusunun çok küçük bir kesimi %60 ından daha fazla para kazanıyor demektir bu hayatı bu kesin yaşıyor bu arada Türkiye AB ülkelerinde gelir adaletsizliğinde 2. Sırada
Baslik aklima seyi getirdi ya
Hani bu bazi tipler var ya isci maasiyla 6 cocuk buyuttum
Yok memur maasimla 3 cocuk okuttum
Ulan mal
Yapmasaydin o zaman ahxhhjxjxhxhd madalya mi bekliyorsun dunyanin kaldırabileceginden cok cocuk yaptin diye
Turkiyede dikkat edin cocuklar evden ayrilir ve daha sonra ana babasina 1 kurus para koklatmaz
Niye
Cunku ailesi de ona karnini doyurmak haric hicbir sey vermemiştir
Ahsjsjjs abi igrenc hayatlar yaşıyoruz ya vAllaha komedi
Bir atasozu der ki bakamiyorsan dogurmayacaksin
Geçinmek zor dediğin gibi. Benim annem emekli devlet memuru. Babam halen devlet memuru olarak çalışıyor, ayrıca ikinci bir işte de çalışıyor. Yoksa sadece memur maaşıyla, hele bir de karınız da çalışmıyorsa geçinmek hak getire.
Üç çocuk . . .
kukaraça
kullanıcısına yanıt
Bir de Kaza Kurşunu var :) Nasıl oluyorsa çözemedik.
memur maaşları yeterince yüksek ben asgari ücretle nasıl geçiniyorsam memurlarda geçinsin
Bence bu konuya ayrı bir ana başlık açılmalı. Asgari ücretle geçim tiyoları, memur maaşıyla çocuk okutmanın yolları, iş imkanları ve işsizlikle mücadele vb. Forumda popüler konuların çoğu geçim mevzusu üzerine açılıyor. Aktroller de azalıp bitme noktasına geldi.
Eskiden Rahmetli Kemal Sunal, Şener Şen vb doğayen isimler ne güzel de anlatırdı bu durumları. Şimdi ise hep zengin dizileri, son model arabalara sahip dürrüklerin aşkı sevdası oldu. Bir memleket ne çekiyor bilen gören yok aga.
Evime 6 k maaş girerken bile çocuk düşünmüyorum. Ne zaman kazara olursa o zaman artık onun da çözümü zaten var :)
quote:
Orijinalden alıntı: ne_demek
Bir gün annemle marketteyiz. Çocuğum daha. Şükür yine eksiğimiz gediğimiz o kadar yoktu. Annem dedi ki. Ne zaman fiyatları düşünmeden arabaya istediğimi doldurucam o zaman rahatlarız demişti. Hala fiyatlarına bakar. Canım annem. Biz de evlendik yuva kurduk. Biz de bakıyoruz fiyatlara. Bakmak zorundayız çünkü. Yoksa ay sonunu getiremeyiz.
direk yazacağım şeyi yazmışsınız. katılıyorum hocam. ne zaman sıcak fırsatlara bakmayı bırakırım ozaman rahat etmiş olurum. çayı pirinci almadan indirim kuponu kovalıyorum önce. 10 lira cebimde kalsa şükür diyorum. Demek zorundayım çünkü baştakiler gibi boşa harcayacak 3 5 kuruşum yok benim. hatta Ülkenin büyük çoğunluğunun kuruşunu kaybetmeye tahammülü yok. bizi bu hale getirenler utansın diyecem de nerdee..