Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
Mısır Dini Nereden Gelmektedir?
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Yaratılış, Var Oluş ve Başlangıç
Mısırlılar başlangıçta evrenin kaosun kara sularıyla dolu olduğuna inanırlardı. İlk tanrı, Re-Atum, aynı Mısır karasının Nil'in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan (yükseldi ve) ortaya çıktı. Re-Atum'dan Şu (hava)ve Tefnut (nem) ortaya çıktı. Şu ve Tefnut'un iki çocuğu olduğu zaman dünya yaratıldı: Nut (gök) ve Geb (yer). Şu ve Tefnut karanlıklarda gezerken kaybolunca insanlar yaratıldı. Zira Re-Atum gözünü onları aramaya gönderdi ve onlara kavuştuğunda döktüğü sevinç gözyaşları insanlara dönüştü. Osiris Re-Atum'un oğlu ve Mısır'ın kralıydı. Erkek kardeşi Seth ise evrendeki kötülüğü temsil etmekteydi. Osiris'i öldürdü ve kendisi kral oldu. Osiris'i öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdı, fakat İsis bu parçalardan çoğunu kurtardı. Seth kendisini kral yapmış olsa da Osiris'in oğlu Horus tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Yenilen Set çöle sürülür ve fırtınaların tanrısı olur. Osiris Anubis tarafından mumyalanmış ve ölülerin tanrısı olmuştur. Horus kral ve firavunların atası oldu.
http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B1s%C4%B1r_mitolojisi
-
quote:
Orijinalden alıntı: metete
Yaratılış, Var Oluş ve Başlangıç
Mısırlılar başlangıçta evrenin kaosun kara sularıyla dolu olduğuna inanırlardı. İlk tanrı, Re-Atum, aynı Mısır karasının Nil'in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan (yükseldi ve) ortaya çıktı. Re-Atum'dan Şu (hava)ve Tefnut (nem) ortaya çıktı. Şu ve Tefnut'un iki çocuğu olduğu zaman dünya yaratıldı: Nut (gök) ve Geb (yer). Şu ve Tefnut karanlıklarda gezerken kaybolunca insanlar yaratıldı. Zira Re-Atum gözünü onları aramaya gönderdi ve onlara kavuştuğunda döktüğü sevinç gözyaşları insanlara dönüştü. Osiris Re-Atum'un oğlu ve Mısır'ın kralıydı. Erkek kardeşi Seth ise evrendeki kötülüğü temsil etmekteydi. Osiris'i öldürdü ve kendisi kral oldu. Osiris'i öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdı, fakat İsis bu parçalardan çoğunu kurtardı. Seth kendisini kral yapmış olsa da Osiris'in oğlu Horus tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Yenilen Set çöle sürülür ve fırtınaların tanrısı olur. Osiris Anubis tarafından mumyalanmış ve ölülerin tanrısı olmuştur. Horus kral ve firavunların atası oldu.
http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B1s%C4%B1r_mitolojisi
Kardeş peki bu eski mısırlılar düşüneerek mitolojiyi ürettiler peki ama cennet cehennemi nası biliyorlardı bu adamlara bir uyarıcımı geldi. ??
-
Ölüm ve Mumyalama
Antik Mısır'da çok kompleks ve gelişmiş bir ahiret inancı ile birlikte ölü bedeni ve ruhu huzurlu bir ahiret hayatına hazırlamak için yapılan birçok ayin ve uygulama vardı. Ruh ve ahirete dair inanç özellikle vücudun korunmasında yoğunlaşmıştı. Buna göre tahnit ve mumyalama, kişinin kişiliğini ve kimliğini ahirette koruyabilmesi için uygulanmaktaydı.
Mumyalama işlemi ölüyü öbür dünyadaki yaşamına hazırlamak için yapılan bir dizi törenden sadece başlangıç olanıdır.Bu işlem insanların yanı sıra boğa,timsah,kedi gibi hayvanlar içinde yapılmaktaydı.Arapça ve Farsça'da "Mumiya" doğada bulunan katran ve bunun karışımlarına denilir,ilaç olarak da kullanılırdı.Gerçekte ölünün bedenini konserve edercesine korumak için yapılan "Tahnit" işleminde katranın kullanılması,onu mumya ile eş anlamlı yapmıştır.
Mumyalama işlevi şöyle gerçekleştirilirdi:
Önce ölü yıkanir. Burnundan sokulan aletlerle beyin boşaltılır.
Göz ve ağız boşukları,yağlı keten tamponlarla doldurulup göz kapakları kapatılırdı.
Rahip habeş denilen keskin bir opsidyenle vücudun sol tarafını açarak,içindekileri tamamen boşaltır ve bunları "Kanopik" denilen çömlek ve vazoların içine koyardı.Boşalan karın kısmı ve kadınların göğüs içleri,hurma şarabı ve kokulu bitkilerle temizlendikten sonra, reçine, tarçın,soğan ve kokulu mir ile karıştırılmış ağaç talaşı,yerleştirilirdi.
Açılan yerler dikildikten sonra Mısırlılar'ın "Net-jeryt" denilen ve kahire yakınlarındaki bir vadide bulunan "Natron" tozu sodyum karbonat veya Sodyum Klorit (tuz) ile karıştırılan madde içinde 40 veya 70 gün (soylular için 272gün) bekletilirdi.Böylece vücuttaki nem absorbe edilir,organik yapı antiseptik korumaya alınırdı. Bir çeşit insan salamurası olan bu işlemin sonunda eller göğüste veya karın üzerinde birleştirilerek vücut yatar durumuna getirilir ve kurutulurdu.
Son dönemlerdeki inanca göre, ölünün ruhu Duat'taki bir mahkeme salonuna Anubis (mumyalama tanrısı) tarafından götürülür ve ölünün kalbi, ki kalbin kişinin ahlaki durumunun kayıdı olduğuna inanılırdı, Ma'at'ı (Hakikat ve Adalet) temsil eden bir tek tüye karşı tartılır. Eğer sonuç olumlu ise, ruh Osiris tarafından Aaru'ya götürülür, yok eğer sonuç olumsuzsa iblis Ammit (Kalp Yiyici) - yarı timsah, yarı aslan ve yarı hippopotam - tartılmış olan kalbi yer (ve böylece yok eder) ve ruh Duat'ta kalmaya mahkûm edilir.
Mısır tanrıları listesi
Şu ana kadar bilgilerine ulaşılmış tanrılar şunlardır ;
* Aken
* Aker
* Am-Heh
* Ament
* Ammit
* Amun
* Amon-Ra
* Anat
* Andjety
* Anubis
* Anuket
* Apep
* Arensnuphis
* As
* Astarte
* Aten
* Atum
* Auf
* Ba-Pef
* Babi
* Banebdjetet
* Bast
* Bat
* Benu
* Bes
* Buto
* Dedwen
* Denwen
* Ennead
* Fetket
* Geb
* Gengen Wer
* Hapi
* Hathor
* Hatmehyt
* Haurun
* Heh ve Hauhet
* Heqet
* Heret-Kau
* Heryshef
* Heset
* Hetepes-Sekhus
* Hike
* Horus
* Hu
* Iabet
* Ihy
* Imhotep
* Ipy
* Isis
* Iusaas
* Kabechet
* Kek ve Kauket
* Khenmu
* Kherty
* Kephri
* Khonsu
* Maat
* Mafdet
* Mahaf
* Mahes
* Male
* Mandulis
* Mehen
* Mehet-Weret
* Menhit
* Mertseger
* Meskhenet
* Mihos
* Min
* Montu
* Mut
* Nefertem
* Nehebkau
* Nekhbet
* Neith
* Nephthys
* Nun
* Nut
* The Ogdoad
* Thueris
* Onuris
* Osiris
* Pakhet
* Panebtawy
* Peteese ve Pihor
* Ptah
* Qadesh
* Ra
* Renenutet
* Reshep
* Sah ve Sopdet
* Satet
* Satis
* Sebiumeker
* Sefkhet-Abwy
* Seker
* Sekhmet
* Selket
* Sepa
* Serapis
* Serqet
* Seshat
* Set
* Shay
* Shesmetet
* Shesmu
* Shu
* Sia
* Sobek
* Sons
* Sopedu
* Ta-Bitjet
* Tasenetnofret
* Taweret
* Tayet
* Tefnut
* Tatenen
* Thoth
* Wadj Wer
* Wadjet
* Weneg
* Wepwawet
* Wosret
* Yah
* Yamm
@ awaonnet ;
Benim düşünceme göre din diye tanımladığımız şeyler insanoğluna huzur verir. Bu huzur bilin(e)meyen sorulara karşı verilen cevaplardır çoğu zaman ölüm sonrası, öncesi, ruh falan bu konulardandır. Ahiret konusunun olması olağan geliyor bana. Bu yüzden uyarıcı olarak falan olarak düşünmüyorum. Ancak dediğin gibi olabilir, belki bir uyarıcıdır belki de mısırlıları dini yönden kullanmaya çalışan bir kurnaz...
Ve son olarak çoğu din birbirine benzer bunun nedeni aynı kaynaktan gelmesi olabilir ya da din yönteminin bulunup birbirinden çalınıp, çarpılması...
@ Anakhrapat ;
Komik geldi bu konuda hesap yöntemi
-
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğrencisiyim tamda bu konu üzerine okulumuzda sunum eşliğinde Mısır dini hakkında bilgi veriliyor sunumları hocamdan alayım kısmet olursa en yakın zamanda sana aklındaki soruları cevaplandıracak cevapları vereyim ama kısaca
Mısırlarda Ahiret inancı vardı Mumyalama İ.Ö. 3. Binden itibaren ortaya çıkmaya başladı önceleri mumyaların yanına insanlar o kişiyi temsil eden heykeller koyarlardı Ruhun mumyadan çıkıp bu heykellerde tekrar can bulacaklarına inanırlardı zamanla ekonomik durum bozulduğundan dolayı İ.Ö.2000 lerden itibaren bu gelenek sadece üst düzey kişilere verilmeye başladı Tamam mumyalama devam ediyordu ama heykel olgusu yerini senin dediğin o simgelere bırakıyordu atıyorum adam koyuyordu ahtadan kendini simgeleyecek bir nesne benim ruhum bunun içindede yaşayabilir anlayışı ile ona koyuyordu Unutmadan Mısırlılardaki bu gelenek Etrüsklere daha sonrada oradan Atinalılara ve Romalılara daha sonrada Hristiyanlara geçmiştir bilmem anlatabildimmi resimleri sonra koyayım dur bi hoca Mısır tarihini tam manasi ile anlatsında :)
-
Eski Mısır'da ilkler çok fazladır. Nil Nehri kenarlarında başlayan insanoğlunun ilk yerleşik hayatı ile birlikte tarım başlamıştır. Dünyanın en verimli toprakları arasında yer alan Nil Deltası, belirli dönemlerde taşmakta ve tüm hasatı yok etmekteydi. Bu nedenle de orada yaşayan insanlar, üretim miktarını artırarak, stok yapmaya ve bu taşkın dönemlerinde aç kalmamaya başlamışlardır. Daha sonra ise insanoğlunun merakı sayesinde, bu taşkınların gel-git olayından olduğu ve ne zaman olacağı gibi bilgiler bulunmuştur. Ancak, bir kere fazla ürün elde etmeye başlayan insanoğlu bu huyundan vazgeçmemiştir. İşte tam da bu sırada, o insanlardan bir kısmı çıkıp bu ürünleri göçebe kavimlere karşı korumayı teklif etmiş ve asker sınıfını oluşturmuştur. Bir kısım insan ise, bu üretilen malların ne kadar olduğunu, nasıl taksim edileceğini ve ne zaman taksim edileceğini görev olarak üstlenmişler ve devlet kurumunu kurmuşlardır. Geriye bir kısım insan daha kalmıştır ki, bunlar da bu ürünlerin yetişmesi için gerekli olan ve gizemi çözülmemiş olan Güneş ve Ay gibi kavramlara karşı görevlerin yerine getirilmesi işini üstlenmiştir ve Din adamları ortaya çıkmıştır. Bu 3 sınıfın ortak özellikleri üretmemektir. Hiçbirşey üretmezler ve üretilenin bir kısmı üzerinde hak sahibi olarak yaşamlarının sonuna kadar varlıklarını sürdürürler. Bazen devlet öne geçer ve tanrı, halife ya da başkomutan gibi rütbeleri ellerinde tutarlar; bazen din sınıfı güçlenir ve din devleti kurulur ve bazen de askerler öne geçer ve Roma Devleti kurulur. Bu konuda, çevrenize bakarsanız ya da tarihe bakarsanız yine aynı şeyi görürsünüz. Üç sınıfın da derdi aynıdır. İnsanları yönetmek ve daha fazla pay almak...
Ayrıca, domuz yememek, sünnet olmak gibi birçok dini kural İslam dininden önce Tevrat'ta geçmektedir ve yahudiler bunu çok daha uzun süreden beri uygulamaktadır. Ancak bu kurallar onlara da ait değildir. Daha eski dönemlerde aynı kuralları Babil ve Mezopotamya uygarlıklarında da görebiliriz.
-
quote:
Mısırlılar öldükden sonra mezalarına tılsım koyalardı tılsımın işe yaradığını bu adamlar nereden biliyorlar? Belki tılsımlarla büyü felanda yapıyorlar peki ama bunları yapmadan önce bunları nası öğrendiler yada nereden gelmekte bu bilgi.
Batıl dinler de denilen ilkel dinlerin ilkinin, animizm yani ruhçuluk olduğu kabul edilir.Bu görüşe göre, bütün eşyada bir ruhun var olduğuna ve bu ruhun ölümle birlikte varlıktan/cesetten ayrılıp başıboş dolaştığına inanılırdı.Yine ecdada tapınma ritüeliyle iç içe geçmiş bu anlayışta “temiz ruh” ataları temsil ederken,sebepleri kendilerine meçhul olan sara,cinnet gibi hastalıkları da habis/şerli ruhlar temsil ederdi.Bu anlayış, bazı batıl dinlerin merkezinde yer alırken, Çin dinlerinden sinizm’de ölen ataların ruhlarının etrafta dolaştığı, ve eski iran dinlerinden manihaizm ‘de de iyi-kötü, ruh-beden zıtlığı şeklinde kendini gösterdi. Eski Mısır’da ise, öleni öteki alemde tehdit eden tehlikelerden koruduğuna inanılan bir takım duaları içeren tılsımların, mumya sargılarının içine yerleştirilmesine kadar vardırıldı.
Ayrıca, tılsım Hıristiyan ve Musevi dinlerinde de bulunmakla birlikte, Mısırlılar, tılsımın işe yaradığını bilmiyorlar, işe yarayacağını ümit ediyorlardı.
quote:
Örneğin cennet ve cehennem... Bu adamlar önceden mi bilecekler böyle biryer olacağını?
Semavi dinlerin mahiyetinden (cennet, cehennem, muhakeme edilme.vd) haberdar olmayan insan, ilk planda ya ölmeyecekmiş gibi sonsuz olduğuna ya da ölüp toprak/hiç olacağına inanır. Ne zamanki etrafında ölen insanları görmeye başlar, bu dünyada sonsuz olmadığını akleder. Yok olmayı da içine sindiremediğinden öteki alem inancı bir şekilde kendiliğinden ortaya çıkar. Bu, bazen Budizm’deki gibi tenasüh inancını, bazen Şamanizm’de olduğu gibi temelde cehennemi niteleyen “yerin karanlıkları” ve cenneti niteleyen göğün katmanlarından biri farz edilen “nur alemi” gibi inanışları ve bazen de Eski Mısır’da görülen ölüm tanrısı Oziris’in ruhları muhakeme ederek, yeryüzünde geçen hayatın hesabını verme inancını doğurur.
quote:
Galiba bir uyarıcı gelmiş ???
Bunların nasıl öğrenildiğini, insanoğlunun kötü kabul ettiğine karşı geliştirdiği psikoloji ile açıklamak ilahi dinleri yok farzedenler için yeterlidir. Fakat, ilahi dinlerin vahyediliş, insana ulaştırılış süreci dikkate alındığında, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem’ e vahyedilenler ,ondan çoğalan nesille yaygınlaşmış fakat zamanla uzaklaşma ve tahrif edilme ile kısmi unutulmaya maruz kalmıştır. Semavi dinlerin hepsi özünde aynı iman esaslarını barındırdığına göre, unutulma veya marazileştirlime durumlarında bir peygamberin gelmemesi düşünülemez.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi seymes -- 20 Ekim 2009; 18:34:37 >
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
