Şimdi Ara

Motor bloğu patladı, nedeni ne olabilir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
4
Favori
29.873
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • herkese selamlar, meraklı ve hevesli bir genç olarak ayrıntı vermek istedim bolca, biraz uzun olabilir umarım sıkılmadan okursunuz,

    dün sabah peugeot partner aracımızla ilk defa uzun yola çıktım, önceki 3 ay içinde de babam 4-5 defa uzun yola çıktı.

    ankaradan çıktıktan 50 km sonra otobanda rampa aşağı seyir ederken motordan anlık bi patlama gürültüsü ve duman geldi, anında debriyaja basıp aracı sağa çektim. şükür ki direksiyon fren vs. kitlenmedi araçtaki kimseye de bişey olmadı

    önce can sağlığı tabi ki ama Allah kimsenin başına vermesin kaputu açtığımdaki görüntü şok ediciydi, karter koruma saçına düşmüş mekanik parçalar, motordan deli gibi boşalan yağ mazot karışımı falan..
    detaylı baktıkça anladık ki motor bloğu patlamış pistonun biri parçalanmış dışarı fırlamış, kol çıkarma diye tabir ettikleri olay meydana gelmiş

    merak ettiğim neden olmuş olabileceği, genelde bu olay motor yağsız kalırsa veya yüksek viteste aniden daha da düşük bi vitese düşülürse meydana gelir diye duyardım hep, benim durumumda ikisi de yoktu, en azından nedenini öğrenebilirsem bana da tecrübe olmuş olur

    22 yaşındayım, henüz 3-4 senedir araç kullanıyorum, mekanik bilgim teoride fena değil, heyecanım yok, trafikte ve sürüşte rahat ve sakinim ancak halen daha acemi kabul ederim kendimi tabi ki. özellikle araç bakımı konusunda.
    yola çıkmadan önce yağı suyu kontrol ettim sıkıntı yoktu.

    otobana girdikten sonra aracımda bi performans düşüklüğü hissettim ancak hem yolların biraz yokuşlu inişli olması hem de acemiliğimden dolayı bir sorun olup olmadığından tam emin olamadım.
    araçta 2.0 hdi 90bg motor var, normalde kalkışta hızlanmada nerdeyse koltuğa yapıştırır, ticari bir araca göre gayet güzel performansı var aracı da tanıyorum artık normalde düz yolda 130-140'a hiç zorlamadan çıkardı, ancak o gün 100-110'u zor geçer gibiydi sanki, ben bu durumu düşünürken yokuşa geldim, araç 5. vitesteyken yüklenmeye başladım, yüklenme dediğim de 3-4bin devir arasındayım, yani 5-6bin devire kökleme gibi bi durum yok, normalde benim için sürekli halde 3bin devir büyük rakam zaten, o şekilde alıştırdım kendimi 2,5 bin deviri geçmem hiç bir zaman genelde 2de sabitlerim boş yolda, neticede öğrenciyim yakıttan tasarruf etmeye çabalarım elimden geldiğince

    sorun var mı tam emin olamadığımdan o anda hızlanmasını kontrol etmek istedim, dediğim şekilde yüklendim, yol da boştu, 10-15 saniye falan 3000-4000 civarı devam ettim, yokuşun da verdiği ivmeyle 150ye geldi hızım, araç hafif hafif titremeye başladı artık, hızdan ve asfaltın biraz pürüzlü olmasından diye düşündüm, farkedemedim demek ki o anda başlamış belki de yatak sarması dedikleri şey, sonrasında da dağıldı zaten motor.

    şimdi özetle aracın önceki durumuna bakarsak;
    - 150.000 km'de
    - önceki sahibi motorun açılmadığını söylemişti ancak bilemeyiz tabi ki ne oldu ne gitti, zaten piyasa fiyatının altında dıştan da pek temiz olmayan bir araçtı, o dönem biraz sıkışık olduğumuzdan almıştık
    - Babam özenlidir, her aracına iyi bakar temiz kullanır, baya da adam etti zaten arabayı
    - Ben de hız bağımlısı veya hor kullanan biri değilim, haftanın 5 günü kullanmama rağmen evdekilerin aklı bende kalmaz
    - Yağı iki ay önce değişti
    - Son 2-3 aydır, trafik sıkışık olduğu anlarda motor sıcaklığı 90 dereceyi geçmeye başlayınca katalitik konvertör ışığı 4-5 saniye yanar sonra sönerdi, bunu ard arda 2-3 defa yapardı. Babama bu durumdan söz ettim ama pek önemli sorun olcağını düşünmedi, hararete yaklaştığından olabilir dedi, neticede egsoz kısmında genel görevi çevre kirliliğini önleyen bi parça olarak biliniyormuş, ben de normal karşıladım artık lamba ikaz ettiğinde motor sıcaklığına bakar sorun yok der devam ederdim.

    sonuç olarak araç şu an sanayide bi kaç güne motor inecek bakılacak edilecek,

    babamla da sebebi hakkında kafa yorduk ama "neyse olan olmuş cana bişey gelmesin" modunda biraz haklı da tabi ama ben açıkcası kendimi suçlu hissediyorum halen sonuçta ailemdeki herkesin hakkı emeği var o araçta, ayrıca tecrübe olması açısından nedenini de merak etmekteyim
    forumda bu konuda bilgisi olan değerli arkadaşların fikirlerini ihtiyacım var

    motorun bu hale gelmesindeki etken nedir?

    - Bendeki hatalara bakarsak, yüklenmek bu hale getirir mi motoru? motoru zorlamanın eşiği nedir ben o çizgiyi geçmiş miyim?
    - Motor sıcaklık göstergesini ve yağ vs. diğer ikaz ışıklarını kontrol ederim hep, sorun yoktu bi uyarı vermedi hiç
    - Krank mili de kırılmış, acaba daha önceden bu parçalarda veya piston kolunda bi yamukluk falan vardı da şimdi mi göstermiş kendisini?
    - Aklıma gelen katalitik konvertör hakkında biraz araştırma yaptığımda bu parçanın tıkanabileceği ve motoru boğabileceğini gördüm, eğer tıkanmışsa bu durum motoru dağıtmaya sebep olur mu?

    Vakit ayıran herkese teşekkür ederim..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi boorce -- 20 Mayıs 2014; 1:43:45 >







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Motor Bloğu Patlamasının Nedenleri

    Bir motor bloğunun patlaması, araç sahipleri için yıkıcı bir olay olabilir. Bu arızanın meydana gelmesine neden olan çeşitli faktörler vardır.

    En yaygın nedenlerden biri aşırı ısınmadır. Motor yeterince soğutulamadığında, aşırı ısı metal blok üzerinde baskıya neden olabilir ve sonunda patlamaya yol açabilir. Bu, soğutma sistemindeki sızıntılar, arızalı bir termostat veya yetersiz yağlama nedeniyle oluşabilir.

    Diğer bir potansiyel neden hidrolik kilitlenmedir. Bu, bir silindire sıvı girdiğinde ve pistonun hareketini engelleyerek aşırı basınç oluştuğunda meydana gelir. Hidrolik kilitlenme, çatlak bir silindir kapağı contasından, hasarlı bir silindir astarından veya emme manifoldundan giren bir sıvıdan kaynaklanabilir.

    Aşırı yüklenme de motor blok patlamasına neden olabilir. Motor, kapasitesinin ötesinde zorlandığında, bileşenler üzerinde aşırı bir baskı oluşturabilir. Bu, ağır römork çekme veya yokuş yukarı sürüş gibi durumlarda meydana gelebilir.

    Arızalı yakıt enjektörleri veya yanlış ateşleme zamanlaması, silindirlerde aşırı yüksek basınçlara neden olarak blok patlamasına neden olabilir. Ayrıca, düşük kaliteli yakıt veya yetersiz yağlama, parçaların aşınmasına ve hasar görmesine yol açarak patlama riskini artırabilir.

    Motor blok patlamaları ciddi hasara ve yüksek onarım maliyetlerine neden olabilir. Bu sorunu önlemek için düzenli bakım, uygun soğutma ve aşırı yüklemeden kaçınmak çok önemlidir. Motorunuzda anormal sesler veya sızıntılar fark ederseniz, hemen bir teknisyenle iletişime geçmelisiniz.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Yag pompası bozulmuş olabilir. Rolantide olsa sessiz sakin yatak saracaktı arac vuruntulu bir sekilde. Seyir halindeyken bozulduğu icin motorun kol çıkarmasına sebep olmus olabilir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JasoNBuraK

    Yag pompası bozulmuş olabilir. Rolantide olsa sessiz sakin yatak saracaktı arac vuruntulu bir sekilde. Seyir halindeyken bozulduğu icin motorun kol çıkarmasına sebep olmus olabilir..
    Sizin kullanmanızla ilgili hiç bir problem yok. Hatta anladığıma göre ideal şartlar altında kullanıyorsunuz. Eksoz sistemi veya katalitik konvertör tıkanmış olsa hararet yapar, başka belirtileri de olur.

    Motorun önceki hayatında bakımları aksatılmış olabilir. Yanlış yağ, yanlış antifiriz, yanlış filtre, geç yağ değişimi yağ kanallarını tıkamış olabilr. Isıtılmadan yüksek devirde kullanılmış olabilir, veya sadece hor kullanılmış olabilir. Aşırı zengin yakıt, bozuk bir enjektör, benzinli bir motorda ateşlemeyen buji de yağı incelterek yağlama problemine sebep verebilir. Gerçekten çeşitli ve akla hemen gelmeyecek bozulma yolları vardır. Tam sebebini bilmek mümkün değil. Kol çıkarma teorik olarak bir yataklama problemi, sadece bu kısmını merak ederseniz linkini verdiğim konudaki cevabıma da bakınız (Neden Boşta Köklemek Zararlı Da Vitesde Değil?:
    donanımhaber forum
    Neden Boşta Köklemek Zararlı Da Vitesde Değil ?? » Sayfa 1 - 3
    http://forum.donanimhaber.com/m_91664478/f_//tm.htm#9168573
    ) . Problem dört silindirden birinde olduğun için pek farkedilmemiş olabilir. Altı silindirli olsa daha zor farkedilirdi, sekiz silindirli motorda tek silindirdeki vuruntuyu hissetmek hiç mümkün olmuyor, silindir hiç çalışmasa bile anlaşılmıyor.

    Genel çerçevede yüksek devir üst motora, yani pistona ve valf sistemine; yüksek yük ise alt motora, krank mili ve piston kolları bölgesine zarar verir. Doğru kullanmanın sınırlarını sormuşsunuz. Hem tecrübe hem de birazcık teorik bilgime göre, üst devirde yanlış kullanmak sınırı sürekli 3500'ün üzerinde veya kırmızı çizginin üzerinde 10-15sn den daha fazla kullanmak, yüksek yükle yanlış kullanmak ise aşırı ağır (yüksek) vites seçimiyle motoru silkeler halde uzun süreler çalıştırmaktır.

    Bu hareket bakımındandı. Bir de ısıl bakımdan motoru yavaş ısnıtıp yavaş soğutmak gerkir. Hızlı ısıtmak, yüksek devirde uzun süre çalışmış sıcak motoru düşük devirde hiç zaman geçirmeden kapatmakla, veya soğuk motorda yük ve devri aynı anda yüksek tutarak (performanslı) kullanmakla olur. Hızlı soğutmak ise, soğuk havalarda uzun ve hızlı inişlerde sıcak motoru boş viteste önden rüzgar alır halde rolanti devrine düşürmekle olur.

    Motor kimyasal bakımdan da yanlış kullanılabilir. Yağ ve yakıt yanlış seçilebilir veya hiç bir standardı karşılamayan yağ katkılarıyla, antifirizlerle veya yanlış oranda/miktarda kullanılmalarıyla olur. Mesela aşırı doldurulan yağ köpürme yapabilir bu da çok ciddi bir yağlama problemidir. Yine aşırı kalın seçilen yağda filtre hep "by-pass" da çalıştığından yağ planlanandan daha uzun süre filtresiz dolaşmış olur. İhtimaller gerçekten de hayal gücünü çalıştıracak kadar çeşitlidir. İki zamanlı motorlarda yağlama yakıtla yapıldığından yüksek hız ve düşük yükte çalıştırmak da zararlıdır. İki zamanlı belki konu dışı oldu ama biraz motoru tanımak da gerekir mesela alüminyum veya demir bloklu motorların güçlü yönleri farklıdır.


    Ama bana öyle geliyor ki asıl problem, eskiden bir arkadaşın yazdığı gibi: "...arabalar pahalı, aslında kimse düzgün çalışan arabasını satmıyor".




  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt
    Yazınızı bir solukta ve hayranlıkla okudum. Motor hakkında bu kadar bilgiye sahip olmanız övgüye değer. Hazır bulmuşken benim de size şöyle bir sorum olacak. Bende 2006 model 70.000 km'de 1.5 dci dizel 80 beygir Megane II sedan var. Aracın tüm bakımları zamanında yapıldı. Çok şükür bir şikayetim yok. Bu aracın yağ değişimleri 10.000 km'de bir. Yağ değişimine 5000 km filan kaldığında yağ çubuğu ile yaptığımız ölçümlerde yarım litre civarında bir eksilme oluyor. İki kez yağı servisin kullandığı markadan ve cinsten farklı yağla eksik yağı tamamladık. Farklı cins ve özellikte yağ ile mevcut yağ eksiğini tamamlamak bir soruna neden olur mu?
  • t821926 T kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim.

    Motoru eksik yağla çalıştırmaktansa farklı yağla tamamlamak bence daha iyidir.

    Markalara takılmayın.
    Viskoziteye pek takılmayın.
    Kalite standardı. İşte buna takılmak, dikkate almak gerekir.

    Tercihen aynı yağı kullanmayı ben de tavsiye ederim ama aynı kalite standartlarındaki farklı viskozite veya markadaki yağlar karışabilirler. Neticede her zaman aynı yağlar dünyanın her yerinde her zaman bulunmazlar. Değişimlerde de karterde, bloktaki oyuklarda ve filtrede bir kısım yağ kalır. Bu sebeple standartların testleri arasında karışabilirlik (miscibility) testi de vardır.

    Diyelim ki bu dizel Megane ACEA C3 kalite standardında yağ istiyor. Servisin de, ama 5W-40 ama 10W-40 viskozitede, bu ACEA C3 kalite standardındaki yağı koyması gerekir veya koymuştur. Siz de ACEA C3'ü karşılayan bir yağ ile ekleme yaparsanız yeterince güvenli olur.

    Tabii ACEA C3'ü örnek olarak verdim. Kalite seviyesini (standardını) kullanma kılavuzyla kontrol etmek gerekir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Sizin kullanmanızla ilgili hiç bir problem yok. Hatta anladığıma göre ideal şartlar altında kullanıyorsunuz. Eksoz sistemi veya katalitik konvertör tıkanmış olsa hararet yapar, başka belirtileri de olur.

    Motorun önceki hayatında bakımları aksatılmış olabilir. Yanlış yağ, yanlış antifiriz, yanlış filtre, geç yağ değişimi yağ kanallarını tıkamış olabilr. Isıtılmadan yüksek devirde kullanılmış olabilir, veya sadece hor kullanılmış olabilir. Aşırı zengin yakıt, bozuk bir enjektör, benzinli bir motorda ateşlemeyen buji de yağı incelterek yağlama problemine sebep verebilir. Gerçekten çeşitli ve akla hemen gelmeyecek bozulma yolları vardır. Tam sebebini bilmek mümkün değil. Kol çıkarma teorik olarak bir yataklama problemi, sadece bu kısmını merak ederseniz linkini verdiğim konudaki cevabıma da bakınız (Neden Boşta Köklemek Zararlı Da Vitesde Değil?:http://forum.donanimhaber.com/m_91664478/f_//tm.htm#9168573 ) . Problem dört silindirden birinde olduğun için pek farkedilmemiş olabilir. Altı silindirli olsa daha zor farkedilirdi, sekiz silindirli motorda tek silindirdeki vuruntuyu hissetmek hiç mümkün olmuyor, silindir hiç çalışmasa bile anlaşılmıyor.

    Genel çerçevede yüksek devir üst motora, yani pistona ve valf sistemine; yüksek yük ise alt motora, krank mili ve piston kolları bölgesine zarar verir. Doğru kullanmanın sınırlarını sormuşsunuz. Hem tecrübe hem de birazcık teorik bilgime göre, üst devirde yanlış kullanmak sınırı sürekli 3500'ün üzerinde veya kırmızı çizginin üzerinde 10-15sn den daha fazla kullanmak, yüksek yükle yanlış kullanmak ise aşırı ağır (yüksek) vites seçimiyle motoru silkeler halde uzun süreler çalıştırmaktır.

    Bu hareket bakımındandı. Bir de ısıl bakımdan motoru yavaş ısnıtıp yavaş soğutmak gerkir. Hızlı ısıtmak, yüksek devirde uzun süre çalışmış sıcak motoru düşük devirde hiç zaman geçirmeden kapatmakla, veya soğuk motorda yük ve devri aynı anda yüksek tutarak (performanslı) kullanmakla olur. Hızlı soğutmak ise, soğuk havalarda uzun ve hızlı inişlerde sıcak motoru boş viteste önden rüzgar alır halde rolanti devrine düşürmekle olur.

    Motor kimyasal bakımdan da yanlış kullanılabilir. Yağ ve yakıt yanlış seçilebilir veya hiç bir standardı karşılamayan yağ katkılarıyla, antifirizlerle veya yanlış oranda/miktarda kullanılmalarıyla olur. Mesela aşırı doldurulan yağ köpürme yapabilir bu da çok ciddi bir yağlama problemidir. Yine aşırı kalın seçilen yağda filtre hep "by-pass" da çalıştığından yağ planlanandan daha uzun süre filtresiz dolaşmış olur. İhtimaller gerçekten de hayal gücünü çalıştıracak kadar çeşitlidir. İki zamanlı motorlarda yağlama yakıtla yapıldığından yüksek hız ve düşük yükte çalıştırmak da zararlıdır. İki zamanlı belki konu dışı oldu ama biraz motoru tanımak da gerekir mesela alüminyum veya demir bloklu motorların güçlü yönleri farklıdır.


    Ama bana öyle geliyor ki asıl problem, eskiden bir arkadaşın yazdığı gibi: "...arabalar pahalı, aslında kimse düzgün çalışan arabasını satmıyor".



    Karbon hocam bir kaç bilgiyi tartışmak istiyorum;

    Spark etmeyen buji ve bozuk enjektör ile aşırı zengin yakıt oluşabilir tamam ama bu yanmayan çiğ karışımın yağı inceltmesi her zaman mümkün olmaz ancak araç aşırı bir aşıntıya uğramış ve artık sekmanlar kaçak yapmaya başlamış ise fazla benzin ancak o zaman yağa karışabilir yeterli kompresöre sahip bir makinada silindir cidarı ile sekmanların arasından hava dahi geçemezken yanmamış çiğ yakıt ancak egzoz portundan dışarı atılacaktır.
    Bildiğiniz üzere tek bir silindirde sorun olduğunda bujisinde yada enjektörde geriye kalan artık kaç silindirse 3 yahut 5 fark yapmaz pistonları krank miline katı bir şekilde bağlı olması onunda tüm pistonlara bağlı olması hasebiyle diğer bujisi yada enjektörü bozuk pistonda silindir içinde çalıştıracaktır,yani yanmamış yakıtı bir kompresör sorunu yok ise aşağıya geçirmeyecektir.

    Soğuk motoru yavaş ısıtmak yüksek devirden kaçınmak konusunda haklısınız yağ filmi dolaşımı açısından vs. çok önemli bi durum hatta en güzeli rolantide belli bir miktar bekleyip öyle hareket etmek ve hareket halinde aracı kesinlikle zorlamamaktır (yük ve yüksek devire maruz bırakmamaktır) ki zarar minimize edilebilsin,fakat atmosferik beslemeli bir motorda,yüksek devirde ısınan bir motoru yavaş soğutmak için belli süre beklemek diye bir tabir hiç bir servis manualde karşıma çıkmadı ki sizde bilirsiniz service manualler oldukça gerçek bilgiler verir bu konudaki düşünceleriniz nelerdir.

    Motor turbo beslemeli olsa tamam derim egzoz portlarına bağlı yüksek devir çeviren ve motor yağından beslenen bir turbo milinin yağlanmasına gerek olduğu için rolantide beklemek gerek ama atmosferik bir motoru beklemek biraz mantıksız gibi çünkü soğutma sistemi sağlam bir makina da motor yüksek devir dönse dahi termostat ile motor istenilen sıcaklığa yakın bir seviyede tutulur dersen ki pistonlar sekmanlar en çok strese maruz kalan parçalar ve ani ısı yükselmesi olur onlarda su soğutmalı gömleğe yakın olduklarından anlık ısılarını soğutma sıvısına aktarabilirler ki bazı araçlar araç stop edilse dahi bu suyu soğutmaya devam eder ve bu suda sıcak soğuk döngüsü ile yavaş bi şekilde yer değiştirir.


    Hatta bazı motorlar yüksek devir çeviren makinalar durduğu yerde çok daha fazla ısınmaktadır bknz örneğin racing motorlar.

    2 zamanlı motorlar konusunda ise uzun yokuş inerken gaz vermek gerekir hatta eski 2 zamanlı arabalar yokuş aşağı inerken yağlama yapmak için hem gaz hem fren yaparlardı tabi buda fren sisteminin canına okurdu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Teşekkür ederim.

    Motoru eksik yağla çalıştırmaktansa farklı yağla tamamlamak bence daha iyidir.

    Markalara takılmayın.
    Viskoziteye pek takılmayın.
    Kalite standardı. İşte buna takılmak, dikkate almak gerekir.

    Tercihen aynı yağı kullanmayı ben de tavsiye ederim ama aynı kalite standartlarındaki farklı viskozite veya markadaki yağlar karışabilirler. Neticede her zaman aynı yağlar dünyanın her yerinde her zaman bulunmazlar. Değişimlerde de karterde, bloktaki oyuklarda ve filtrede bir kısım yağ kalır. Bu sebeple standartların testleri arasında karışabilirlik (miscibility) testi de vardır.

    Diyelim ki bu dizel Megane ACEA C3 kalite standardında yağ istiyor. Servisin de, ama 5W-40 ama 10W-40 viskozitede, bu ACEA C3 kalite standardındaki yağı koyması gerekir veya koymuştur. Siz de ACEA C3'ü karşılayan bir yağ ile ekleme yaparsanız yeterince güvenli olur.

    Tabii ACEA C3'ü örnek olarak verdim. Kalite seviyesini (standardını) kullanma kılavuzyla kontrol etmek gerekir.



    Hocam şu yanlışınızı düzeltmek zorundayım;

    Yukarıdaki mesajınızda''Viskoziteye takılmayın'' demişsiniz bu çok yanlış motorun iklim koşullarına uygun olan yağ viskozitesi dışına çıkılması kesinlikle tavsiye edilmez ve yanlıi bir davranıştır takılmayacak bir konu değildir,muylu ve yataklar arasındaki boşluklar yağ viskozitesine göre ayarlanır aynı zamanda filtredeki by pass valfinin açma basıncı daha sonra özellikle soğuk havalarda karterdeki yağın pompa tarafından emilip üst kapak ve yatak muylulularına ulaşması için geçen zamanı ve daha bir çok unsuru yağın viskozitesi belirler.

    Sanırım dalgınlığınıza geldi,iyi forumlar.




  • extrem_015 kullanıcısına yanıt
    Sayın extrem bilgiler dikkat çekici teşekkürler
    Mesleğiniz nedir
    Otomotiv sektöründe misiniz ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mariachi@

    Sayın extrem bilgiler dikkat çekici teşekkürler
    Mesleğiniz nedir
    Otomotiv sektöründe misiniz ?
    Birde karbon hocam şunuda söyleyecektim atlamışım ''6-8 silindirli motorlarda vuruntuyu anlamak çok zor demişsiniz'' evet bi nebze haklısınız insan kulağıyla dediğiniz gibi anlamak çok güç belki yıllarını bu işe vermiş gerçek bir usta motor steteskop ile anlayabilir fakat hiç bunlara gerek yok sonuçta insan birinde olmasa birinde şaşar bu yüzden çoğu modern araçta motosikletlerde dahil knock sensör yani vuruntu sensörü vardır,kısaca eğitimli ve tecrübeli kulak işi artık eski nesil makinalar da kaldı diyebiliriz,bu sensörün çalışma mantığı hassas bir mikrofona benzer,ses frekans genliğine göre çalışan bu sensör blokta vuruntu ve benzeri olumsuz bir ses algılandığında elektronik kontrol ünitesine gereken geri dönüş sinyalini gönderir ve çeşitli önlemler alınır mesela aracın ateşlemesi değişir,turbo ise turbo basıncı kısılır vs.vs. zaten bunları sizde hissedersiniz araç resmen sürünür kendini koruma moduna alır ve hasarı en az zararla kurtarımanıza olanak sağlar.Artı bilgi olarak bazı motorlarda birden çok vuruntu sensörü bulunabilir.

    Klasik ustanın yada insan kulağının yapması mümkün olmayan bişeyi bu minik sensör yapmaktadır çünkü yolculuk anında devamlı motoru dinleyemeyiz,dinlesekte hepimiz dilinden anlayamayız.

    Ayrıca bu sensörün en güzel yani olay olduğu anda hemen hissetmenizdir,devamlı motorda bir kulağınız var gibi de denilebilir.

    Şunları da paylaşayım ki daha iyi anlaşılsın;


    https://store.donanimhaber.com/33/39/f2/3339f2df27b98870e1b2b0013142c99f.jpg


    https://store.donanimhaber.com/35/41/17/35411758b6d75acc76be6095ece1784d.png

    Buda motor üzerinden bir görüntüsü;


    https://store.donanimhaber.com/ad/c3/1f/adc31f0796e3c3b187d00745b090bc74.jpg


    Edit:Düzenleme.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi extrem_015 -- 10 Şubat 2015; 4:51:19 >




  • Mariachi@ kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim,bilgi paylaştıkça güzel mantığıyla az da olsa bişeyler anlatmaya çalışıyoruz.

    Otomotiv ve motosiklet sektöründe sayılırım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: extrem_015

    Teşekkür ederim,bilgi paylaştıkça güzel mantığıyla az da olsa bişeyler anlatmaya çalışıyoruz.

    Otomotiv ve motosiklet sektöründe sayılırım.
    Çok nadir gerçekleşebilecek olay, modifiyeli aşırı beslemeli araçlarda da olabiliyor, genelde üst devirdeyken ekstra NOS verip motorla helalleşilmekte .
    Geçmiş olsun, sizinki büyük ihtimal yağlamayla ilgili bir aksaklıktan kaynaklanıyor.
  • Bence katalitik konvertörünüz dolmuş. Bunun neticesinde motor güçten düşmüş. Bunu fark etmişsiniz. Fakat deneme amacıyla zorlamışsınız. Yüksek devirlere de çıkınca motor kol çıkarmış gibi geldi bana.

    Sanayide katalitiği tıkandığı halde gazlamaya devam eden toyota'nın pistonunun üstten hafif eridiğine şahit olmuştum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Bence katalitik konvertörünüz dolmuş. Bunun neticesinde motor güçten düşmüş. Bunu fark etmişsiniz. Fakat deneme amacıyla zorlamışsınız. Yüksek devirlere de çıkınca motor kol çıkarmış gibi geldi bana.

    Sanayide katalitiği tıkandığı halde gazlamaya devam eden toyota'nın pistonunun üstten hafif eridiğine şahit olmuştum.
    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.
  • extrem_015 kullanıcısına yanıt
    Sizin gibi bilgi sahibi insanlar hep boyle mutevazi olsa topluma faydali olmaya calissalar ayaga kalkip yurucez toplum olarak
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.

    2 yılda 300 bin km mi? Sizin şirketin yakıtları sudan ucuz herhalde
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TEKİN 1881

    quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.

    2 yılda 300 bin km mi? Sizin şirketin yakıtları sudan ucuz herhalde

    Alıntıları Göster
    egzozun tıkanması harereti gerçekten artıtır mı?, vectra aracımızın egzozu sanırım kurumdan tıkanmış olmalı ki, araba gitmiyordu ve yazın iki kez hareret 100ü geçmişti, kaliteli bir egzoz taktırdık şimdi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TEKİN 1881

    quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.

    2 yılda 300 bin km mi? Sizin şirketin yakıtları sudan ucuz herhalde

    Alıntıları Göster
    extrem hocam, sıcak motorun aniden durdurulmaması ve soğutulmaması gerektiğine bende katılıyorum, malum her madde bir genleşme değerine sahiptir bir maddenin homojhen olmayan ısınması bu maddede hasara yol açabilir, bu sebeptendir ki çok yüksek devir çevrilmiş bir motorun pistonlarındaki sıcaklık soğutma suyu ile diğer bölümlere yayılmadan ve absorbe edilmeden motor durdurulur ise motorun kalbinde büyük bir ısı artışı olurken diğer bölgeler ise suyun kaynama noktası olan 100 dereceden daha soğuk olacaktır ve buda motorda büyük bir gerilime yol açacaktır, bunun hiçbir manuelde yazması veya yazmaması bu gerçekleri dğeiştirmez,,

    karbon hocam, devir çevirmiş bir motorun hızlı soğuma örneği olarak verdiğiniz hızlı rampa aşağı inişlerde relantide bırakılması tartışılır malumunuz yeni motorlarda motor tekerlekten güç alır durumda ike (cut-off) yakıt neredeyse kesilir ve motorda yanma gerçekleşmez ancak relanti devri düşük olsa dahi motorun durmaması için yakıt çekmeye dolayısı ile yanmaya ve sıcaklık oluşmaya devam eder, belkide bu hızlı soğutmama örneğine rampa inişlerde motoru stop etmemek doğru olur desek daha mantıklı olacak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TEKIN corp.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.

    2 yılda 300 bin km mi? Sizin şirketin yakıtları sudan ucuz herhalde

    Yerinde servis hizmeti verdiğimiz için km başıma ücret alıyoruz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    quote:

    Orijinalden alıntı: TEKIN corp.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Etkisiz Eleman

    Bence o motor kaç 150bini devirdi. Bizde şirkette bu tarz araçlar kullanıyoruz 2 yılda 300bin kmlere geliyorlar daha 2 yaşında satıyoruz.Alan kişi km düşürüp satsa şüphe çekmez. Bence siz yorgun bir motora denk gelmişsiniz.

    2 yılda 300 bin km mi? Sizin şirketin yakıtları sudan ucuz herhalde

    Yerinde servis hizmeti verdiğimiz için km başıma ücret alıyoruz.

    Sizin açınızdan İyiymiş hocam o zaman




  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt
    bukadar teknik bilgiyi nerden biliyorsunuz otomotiv mühendisi olmalısınız
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.