Şimdi Ara

++mutasyon (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
291
Cevap
1
Favori
24.986
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • nowanda;

    evrimin en temel faktörü mutasyon...

    onunla ilgili bir yazı vardı bilim teknikten alıntı...

    okumadın sanırım...

    topiğin konusu mutasyon... tekrar olacak ama bu yazıyı bir kere daha yamak zorunda kaldım....


    Günlük yaşantımızda birçok mutajen maddeye maruz kalıyor olmamıza rağmen nasıl oluyor da zararlı mutasyonlar geçirmiyoruz?



    Gerçekten de günlük yaşantımız süresince, hatırı sayılır miktarda mutajen (mutasyona neden olan) maddeye maruz kalıyoruz. Bunların arasında soluduğumuz havadaki ağır metaller, besinlerimizin içeriğindeki bazı koruyucular (Emülgatörler), oksidanlar (okside ediciler) ve daha birçok doğal veya yapay kimyasalı sayabiliriz.

    Normal şartlar altında, bu denli yoğun bir mutajen maruziyetinde, DNA�mızın yapısında bir sürü değişiklik olması beklenirdi. Ancak DNA, kendisini sağlam bir şekilde bir sonraki nesile aktarmaya programlıdır ve bunun için de kendi bünyesinde bir takım önlemler almıştır.

    Bildiğimiz gibi fiziksel karakterlerimizin şifresini taşıyan genlerimiz, DNA üzerinde bulunan ve lokus adı verilen özel bölgelerde bulunuyor. Ancak DNA�nın aktif olarak gen taşıyan bölgeleri, DNA�nın çok küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Ayrıca DNA, kromozomlar içerisinde çeşitli proteinlerle de çevrilmiş olarak bulunuyor. Bunun nedeni, herhangi bir zararlı maddeye maruz kalındığında, etkilenecek olan bölgenin aktif bölgelere denk gelme olasılığını azaltmak.

    Bunun yanında, DNA�nın kendi üzerine sarılı ve kompakt bir halde bulunuyor oluşu (düz hale getirilmiş açık DNA dizisinin boyu, akıl almaz uzunluktadır) da bu denk gelme yüzdesini azaltan başka bir etken.

    Tüm bu korumaya karşın, tabii ki bazen zararlı maddelerin etki gösterdiği bölgeler, aktif gen bölgelerine denk gelebilir.

    Bunun yanında, DNA�nın kodlanması ısrasında da bir takım hatalar meydana gelebilir.

    Işte bu nokta da, DNA bu sefer çeşitli tamir mekanizmaları ile meydana gelen hatayı düzeltmeye çalışır. Çoğu zaman da bu tamir mekanizmaları başarılı olur ve DNA yapısını bir kez daha eskisi gibi düzgün şekilde koruyabilir.

    Ancak bazı durumlarda, DNA�nın tamir mekanizmasının düzeltmeyeceği veya eksik kalacağı hatalar olabilir. Örneğin; DNA zincirinin sadece bir kolunda meydana gelen bir hata, çoğu zaman kolayca düzeltilebilmesine rağmen, zincirin karşılıklı iki kolunda birden meydana gelen hatalar çoğunlukla geri dönüşümsüzdür.

    Buna �Nokta Mutasyon� adı verilir ve onarılması çok zordur. Işte böyle durumlarda, artık o gen bölgesinde bir değişiklik olmuş ve o bölgenin kodladığı protein de değişikliğe uğramıştır.

    Çoğunlukla eğer bu bir vücut hücresi içinde gerçekleşmişse, sadece o hücrede ve o hücreden çoğalan hücrelerde bu hata görülür. Yani meydana gelen mutasyonun, populasyondaki diğer bireylere bir etkisi olmaz.

    Ancak eğer bu mutasyon eşey hücrelerinde (yumurta veya sperm hücreleri) meydana gelirse, ve döllenme esnasında zigotu oluşturan hücrelerden birisi de bu hatalı hücre olursa, oluşan zigotun bütün hücrelerinde bu hata görülebilir ve mutasyon artık �kalıtsal� özellik kazanmış olur.


    yani burada mutasyon geçirmenin ne kadar zor olduğundan bahsediliyor.

    ve ben de maymunun atasının 150 bin adet noktasal mutasyon geçirerek insan olamayacağını söylüyorum....

    sinekten bal arısı olması için 50 bin noktasal mutasyon

    eşekten at olması için 50 bin noktasal mutasyon

    kediden köpek olması için 50 bin noktasal mutasyon

    balıktan karaya çıkan canlı olabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon

    karacanlısının uçabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon....

    ve bütün bunlar olurken bir kaç defa yazdığım mutasyon olması için gereken 6 merhale.....

    ve mutsayonların yüzde 99 unun zararlı oluşu

    bu kadar çok mutasyon geçirmiş midir bütün canlılar ?

    bu mutasyonların kaynağı nedir?


    bu kadar çeşitliliği mutasyon ile açıklamak imkansız gibi geliyor....

    ne diyeyim artık....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Deep Impact -- 16 Mayıs 2005, 13:31:24 >




  • quote:

    "Güçsüz olanı güçlü olana kırdırarak" geliştirmeyi düzen ve mükemmellik sayan bir tanrı inancını bilim işte bunun için reddeder. Çünkü , Doğa acımasız ve Adaletsizdir. Bu kavramlar ise Tanrı ile taban tabana zıttır.


    kardeşim iftira atmayın ya!sizin bu dediğiniz şeyi ancak ingilizler söylüyor. ne tanrı ne din değil!onuniçindir ki ingilizler dünyada sömürmedik toplum bırakmıyorlar.neden mi?bıraksak zaten kendi kendilerine yok olacaklar bizz bari bu süreci hızlandıralım diyorlar.

    dinler ise bunun aksini savunur.dinler insanlar arası barışı sevgiyi ve adaleti savunur.

    siz şimdi bu ingiliz piçlerinin yaptıklarını savunuyormusunuz yoksa?dünyadaki hangi pisiliğe bozgunculuğa baksan hepsinin arasında bu darwinci adamları bulursunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nofrost -- 16 Mayıs 2005, 13:38:16 >




  • quote:

    "Güçsüz olanı güçlü olana kırdırarak" geliştirmeyi düzen ve mükemmellik sayan bir tanrı inancını bilim işte bunun için reddeder. Çünkü , Doğa acımasız ve Adaletsizdir. Bu kavramlar ise Tanrı ile taban tabana zıttır.


    bir zayıf geyiğin ölmesi ile onlarca hayvan hayatına devam eder...

    zayıf geyiğin ölmesi ile geyik neslinin de sağlıklı bir şekilde devamı sağlanır....
  • quote:


    mustafa_ogr'dan alıntı

    İkincisi bazı arkadaşlar Allah'ın evrimi kontrol ederek yaptığını iddia etmiş. Bu görüş de çok yanlış. Eğer Allah kontrol ediyorsa

    1- Niye Kur'an'da yazmamış. Veya diğer dinlerin KAYNAĞINDA böyle bişey yok.

    2- Acaba eğer evrim varsa Hz. Adem A.S. bir maymun olmalı. Bu durumda Allah tüm eşyanın isimlerini bir maymuna mı öğretti haşa. Olmaz ama olmuş desek demekki maymun ilk olduğunda akıllıymış niye bu maymunlar bu akıllı halinden şimdiki haline düştü. Hani evrim hep geliştiriyordu

    3- (En önemlisi) Acaba bir saat ustası kendisi malzemelerini alsın bir saat yapsın bu mu kolaydır. Yoksa acayip bir makine yapsın sonra bir saat kutusunun içine koysun bu makineyi saati o makine yapsın bu mu daha kolaydır? Tamam Allah istese yapar ama kainatta bir zerreyi bile israf etmeyen Allah böyle hurafe ve israf bir işi haşa yapar mı?

    Evrimin olmadığını bilimsel olarak Deep isbatlamış bence. Bir çok bilim adamının itirafını da vermiş.

    Ama insan eğer illa olmayacağına inanırsa kimse onu inandıramaz. Tıpkı kainatı inkar eden sofestailer gibi.

    Saygılar...


    nerden bu kadar eminsiniz, anlamıyorum. sanki allahla mı konuştunuz. hemen olmaz allah şöyledir, böyledir deyip tüm fikirleri ortadan atıyorsunuz. illa sizin dediğiniz doğru. niye kuran da yazmamış?, insanlar araştırsın bulsun diye herşeyi düzen içinde yarattığını ve her türlü yaratmayı bildiğini kuran yazıyor zaten. bunun üzerine bir kaç kişi yorum yapıp, diğer arkadaşlarla en azından bir noktada uzlaşmaya çalışıyor. ama hemen bunlara da tepki geliyor. neden çünkü uzlaşmamız lazım, onlarla kavga ederek fikirlerimiz empoze etmek en doğrusu. evrimin olmadığı bilimsel olarak deep impact ispatlasaydı zaten nobel ödülü alırdı. lutfen değişik fikirleri "olmaz, haşa, ayıptır" deyip çok yanlış kategorisine sokmayın. boyle karsı goruslere saygı gosterilmedigi, uzlasmacılık aranmadıgı surece bu topc 25 sayfa da olur 50 sayfa da olur. sonucta hic bir sey degismez. aksine millet sinirleri yıpranır, inanmayanlar nefret eder. benim gibi inanlar kavgaları görünce dinden soğur....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mandelbrot -- 16 Mayıs 2005, 14:25:36 >




  • arkadaşlar ;

    zaten son derece tartışmalı olan evrim konusunda bilimin dışına çıkarsak hiç uzlaşamayız...

    mümkün mertebe yazdıklarımızı bilimsel zeminde yazarsak daha güzel olur...

  • quote:

    Orjinalden alıntı: mandelbrot

    quote:


    mustafa_ogr'dan alıntı

    İkincisi bazı arkadaşlar Allah'ın evrimi kontrol ederek yaptığını iddia etmiş. Bu görüş de çok yanlış. Eğer Allah kontrol ediyorsa

    1- Niye Kur'an'da yazmamış. Veya diğer dinlerin KAYNAĞINDA böyle bişey yok.

    2- Acaba eğer evrim varsa Hz. Adem A.S. bir maymun olmalı. Bu durumda Allah tüm eşyanın isimlerini bir maymuna mı öğretti haşa. Olmaz ama olmuş desek demekki maymun ilk olduğunda akıllıymış niye bu maymunlar bu akıllı halinden şimdiki haline düştü. Hani evrim hep geliştiriyordu

    3- (En önemlisi) Acaba bir saat ustası kendisi malzemelerini alsın bir saat yapsın bu mu kolaydır. Yoksa acayip bir makine yapsın sonra bir saat kutusunun içine koysun bu makineyi saati o makine yapsın bu mu daha kolaydır? Tamam Allah istese yapar ama kainatta bir zerreyi bile israf etmeyen Allah böyle hurafe ve israf bir işi haşa yapar mı?

    Evrimin olmadığını bilimsel olarak Deep isbatlamış bence. Bir çok bilim adamının itirafını da vermiş.

    Ama insan eğer illa olmayacağına inanırsa kimse onu inandıramaz. Tıpkı kainatı inkar eden sofestailer gibi.

    Saygılar...


    nerden bu kadar eminsiniz, anlamıyorum. sanki allahla mı konuştunuz. hemen olmaz allah şöyledir, böyledir deyip tüm fikirleri ortadan atıyorsunuz. illa sizin dediğiniz doğru. niye kuran da yazmamış?, insanlar araştırsın bulsun diye herşeyi düzen içinde yarattığını ve her türlü yaratmayı bildiğini kuran yazıyor zaten. bunun üzerine bir kaç kişi yorum yapıp, diğer arkadaşlarla en azından bir noktada uzlaşmaya çalışıyor. ama hemen bunlara da tepki geliyor. neden çünkü uzlaşmamız lazım, onlarla kavga ederek fikirlerimiz empoze etmek en doğrusu. evrimin olmadığı bilimsel olarak deep impact ispatlasaydı zaten nobel ödülü alırdı. lutfen değişik fikirleri "olmaz, haşa, ayıptır" deyip çok yanlış kategorisine sokmayın. boyle karsı goruslere saygı gosterilmedigi, uzlasmacılık aranmadıgı surece bu topc 25 sayfa da olur 50 sayfa da olur. sonucta hic bir sey degismez. aksine millet sinirleri yıpranır, inanmayanlar nefret eder. benim gibi inanlar kavgaları görünce dinden soğur....


    Kardeş yazdıklarım kendi düşüncelerim değil. Birçok sebep göstermişim niye öyle yazdığıma...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: _ShineOn_

    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    İlkel Dünyada Proteinler Kendi Kendilerine Oluşabilirler miydi?

    İncelediğimiz bütün tutarsızlıklarına rağmen, evrimciler aminoasitlerin ilkel dünya ortamında kendi kendilerine nasıl oluşabildikleri sorununu, Miller deneyi ile geçiştirmeye çalışırlar. Bu uydurma deneyle, bugün bile, bu sorunun çoktan çözülmüş olduğu gibi bir izlenim vererek insanları yanıltmaya devam etmektedirler.

    Ancak canlılığın kökenini rastlantılarla açıklama çabasının ikinci aşamasında, evrimcileri, amino asitlerin oluşumuyla kıyaslanmayacak derecede büyük bir problem beklemektedir: "Proteinler". Yani yüzlerce farklı amino asitin belirli bir sıra içinde birbirlerine eklenerek oluşturdukları canlılığın yapıtaşları.

    Proteinlerin doğal şartlarda tesadüfen oluştuklarını öne sürmek, amino asitlerin tesadüfen oluştuklarını öne sürmekten çok daha akıl ve mantık dışı bir iddiadır. Amino asitlerin, proteinleri oluşturmak üzere uygun dizilimlerde tesadüfen birleşebilmelerinin matematiksel imkansızlığını daha ileride olasılık hesapları ile inceleyeceğiz. Ancak daha önce protein oluşumunun kimyasal olarak da ilkel dünya koşullarında mümkün olmadığını görelim.

    La Châtelier Prensibi

    Amino asitler protein oluşturmak üzere kimyasal olarak birleşirken, aralarında "peptid bağı" denilen özel bir bağ kurarlar. Bu bağ kurulurken bir su molekülü açığa çıkar. Proteinler de, çok sayıda aminoasidin peptid bağları kurarak biraraya gelmeleriyle oluşurlar. Ve doğal olarak protein oluşumu sırasında su açığa çıkar.

    Bu durum, ilkel hayatın denizlerde ortaya çıktığını öne süren evrimci açıklamayı kesinlikle çürütmektedir. Çünkü, kimyada "Le Châtelier" kanunu olarak bilinen kanuna göre, açığa su çıkaran bir reaksiyonun (kondansasyon reaksiyonu) su içeren bir ortamda sonuçlanması mümkün değildir. Sulu bir ortamda bu çeşit bir reaksiyonun gerçekleşebilmesi, kimyasal reaksiyonlar içinde "oluşma ihtimali en düşük olanı" olarak nitelendirilir.

    Tersinir bir kimyasal reaksiyon olan protein sentezi reaksiyonu sulu bir ortamda, amino asitlerin birleşip polipeptid (amino asit halkaları) oluşturması değil, aksine, ters yönde, yani eğer oluşmuş polipeptidler varsa, bunların ayrışıp amino asitlerine parçalanmaları yönünde gerçekleşir. Dolayısıyla, evrimcilerin hayatın başladığı ve amino asitlerin oluştuğu yerler olarak belirttikleri okyanuslar, amino asitlerin, bir sonraki aşamada, birleşerek proteinleri oluşturması için kesinlikle uygun olmayan ortamlardır. Richard E. Dickinson Scientific American'da şöyle yazar:

    "Eğer protein ve nükleik asit polimerleri öncül monomerlerden oluşacaksa polimer zincirine her bir monomer bağlanışında bir molekül su atılması şarttır. Bu durumda suyun varlığının polimer oluşturmanın aksine ortamdaki polimerleri parçalama yönünde etkili olması gerçeği karşısında, sulu bir ortamda polimerleşmenin nasıl yürüyebildiğini tahmin etmek güçtür."

    Öte yandan, evrimcilerin bu gerçek karşısında ağız değiştirip, ilkel hayatın karalarda oluştuğunu öne sürmeleri de imkansızdır. Çünkü ilkel atmosferde oluştukları varsayılan amino asitleri ultraviyole ışınlarından koruyacak yegane ortam denizler ve okyanuslardır: Karada ultraviyole yüzünden parçalanırlar. Le Chatelier prensibi ise denizlerdeki oluşum iddiasını çürütmektedir. Bu ise evrim açısından bir başka çıkmazdır.


    senin bilgi dağarcığına olan güvenim git gide azalıyor!

    senin de bildiğin üzere, hücrelerinde de protein sentezi oluyor ve hücrelerin de çook büyük bir kısmı sudan oluşur!!!

    senin çıkarlarına uygun olan herşeyi düşünüp taşınmadan kabul ediyosun gibi geliyo bana

    edit: bi de terimlerin türkçelerini bilmediğim için ilk okuduğumda gözüme çarpmadı. protein sentezi tersinir bir reaksiyon değildir.




    @deepimpact... senin bütün yaptığın işine gelen noktaları alıp onlar üzerine yorum yapmak.. işine gelmeyenlere de aldırmamak. yükardaki cevabına karşı bişey yazmadın.. hala bekliyorum.




  • quote:


    @deepimpact... senin bütün yaptığın işine gelen noktaları alıp onlar üzerine yorum yapmak.. işine gelmeyenlere de aldırmamak. yükardaki cevabına karşı bişey yazmadın.. hala bekliyorum.


    ben de hala bekliyorum ne hikmetse...

    böyle evrimi gözü ile görmüş ya da bilimsel zemine oturtabilmişsiniz gibi savunuyorsunuz ki... anlamak çok zor....

    mutasyonun olmasının ne kadar zor olduğunu (yeni nesillere aktarmanın) (bakteriler için değil, komplex organizmalar için) bilimteknikten yazdım.

    mutasyonların yüzde 99 unun zararlı olduğunu başka bir kaynaktan yazdım.

    sen bana

    ve ben de maymunun atasının 150 bin adet noktasal mutasyon geçirerek insan olamayacağını söylüyorum....

    sinekten bal arısı olması için 50 bin noktasal mutasyon

    eşekten at olması için 50 bin noktasal mutasyon

    kediden köpek olması için 50 bin noktasal mutasyon

    balıktan karaya çıkan canlı olabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon

    karacanlısının uçabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon....

    ve bütün bunlar olurken bir kaç defa yazdığım mutasyon olması için gereken 6 merhale.....

    ve mutsayonların yüzde 99 unun zararlı oluşu

    bu kadar çok mutasyon geçirmiş midir bütün canlılar ?

    bu mutasyonların kaynağı nedir?


    koyu yazılanlar ile ilgili elle tutulur cevap alamadım.

    sen bilirsin bu sorulara bir cevap verirsen sevinirim...
    sen önce bunlara bir cevap var ondan sonra soru sor güzel kardeşim...

    ama




  • Yaw bırakın su imam kılıklıları kendi hallerine, ne ugrasıyosunuz ki . Tamam kardes siz haklısınız diyiverin de tatmin olsun adamlar. Bu arada Deep Impact lafım sana. Peygambercilik oynamak sana mı düştü de geliyosun forumlarda 1000 lerce satır yazı yazıyosun yok efendim bunlar boyle olamaz, şunlar şöyle olmaz, bunun ihtimali sıfırdır bilmemne. Dine inanmayanların fikri senin surda kurdugun cumlelerle mi değişecek yani? İnan ki insanların fikirleri zerre kadar deişmez aksine daha da kuvvetlenir (kendimden biliyorum). O yüzden boşa vakit harcama istersen. Hem işin gücün yok mu senin. Yazmışsız oraya inşaat mühendisi diye, git çalış bişeyler yap da memlekete faydan dokunsun bari. Peygambercilik oynamaktan daha cok sevap! kazandırır sana...




  • quote:


    koyu yazılanlar ile ilgili elle tutulur cevap alamadım.

    sen bilirsin bu sorulara bir cevap verirsen sevinirim...
    sen önce bunlara bir cevap var ondan sonra soru sor güzel kardeşim...

    ama


    Sanki dalga gecermis gibi yazıyor cevap alamadım diye. Senin duymayı beklediğin cevaplar burada değil deep, umarım birgün biryerlerde ilahi değilde bilimsel bir platformda bunlara acıklama bulursun. Kimseyede kalkıp burada bilimi ögretmeye kalkma. Senin yakınından bile geçmediğin kesin.

    Basa sar tekrarla, basa sar tekrarla.
  • yawww bırakın kardeşim karşılıklı saygı içinde herkes istediği dine veya firke inansın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    mutasyonun olmasının ne kadar zor olduğunu (yeni nesillere aktarmanın) (bakteriler için değil, komplex organizmalar için) bilimteknikten yazdım.

    mutasyonların yüzde 99 unun zararlı olduğunu başka bir kaynaktan yazdım.

    sen bana

    ve ben de maymunun atasının 150 bin adet noktasal mutasyon geçirerek insan olamayacağını söylüyorum....

    sinekten bal arısı olması için 50 bin noktasal mutasyon

    eşekten at olması için 50 bin noktasal mutasyon

    kediden köpek olması için 50 bin noktasal mutasyon

    balıktan karaya çıkan canlı olabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon

    karacanlısının uçabilmesi için 500 bin adet noktasal mutasyon....

    ve bütün bunlar olurken bir kaç defa yazdığım mutasyon olması için gereken 6 merhale.....

    ve mutsayonların yüzde 99 unun zararlı oluşu

    bu kadar çok mutasyon geçirmiş midir bütün canlılar ?

    bu mutasyonların kaynağı nedir?


    koyu yazılanlar ile ilgili elle tutulur cevap alamadım.

    sen bilirsin bu sorulara bir cevap verirsen sevinirim...
    sen önce bunlara bir cevap var ondan sonra soru sor güzel kardeşim...

    ama

    TÜM SAYFALARI OKUMAYA ÖMÜR YETMEZ
    BANA ŞU SORULARIN CEVAPLARINI KISACA AÇIKLAYABİLECEK BİRİ VARMI BU FORUMDA?

    saygılar...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nsx

    Yaw bırakın su imam kılıklıları kendi hallerine, ne ugrasıyosunuz ki . Tamam kardes siz haklısınız diyiverin de tatmin olsun adamlar. Bu arada Deep Impact lafım sana. Peygambercilik oynamak sana mı düştü de geliyosun forumlarda 1000 lerce satır yazı yazıyosun yok efendim bunlar boyle olamaz, şunlar şöyle olmaz, bunun ihtimali sıfırdır bilmemne. Dine inanmayanların fikri senin surda kurdugun cumlelerle mi değişecek yani? İnan ki insanların fikirleri zerre kadar deişmez aksine daha da kuvvetlenir (kendimden biliyorum). O yüzden boşa vakit harcama istersen. Hem işin gücün yok mu senin. Yazmışsız oraya inşaat mühendisi diye, git çalış bişeyler yap da memlekete faydan dokunsun bari. Peygambercilik oynamaktan daha cok sevap! kazandırır sana...


    dikkat edersen burada dini bir temele oturtmak istemiyorum mutasyonu
    aksine bilimsel bir zeminde konuşmak için uğraşıyorum.

    işimin elverdiği ölçüde de buraya yazı yazıyorum




  • quote:

    Orjinalden alıntı: MuratOzsay

    quote:


    koyu yazılanlar ile ilgili elle tutulur cevap alamadım.

    sen bilirsin bu sorulara bir cevap verirsen sevinirim...
    sen önce bunlara bir cevap var ondan sonra soru sor güzel kardeşim...

    ama


    Sanki dalga gecermis gibi yazıyor cevap alamadım diye. Senin duymayı beklediğin cevaplar burada değil deep, umarım birgün biryerlerde ilahi değilde bilimsel bir platformda bunlara acıklama bulursun. Kimseyede kalkıp burada bilimi ögretmeye kalkma. Senin yakınından bile geçmediğin kesin.

    Basa sar tekrarla, basa sar tekrarla.


    senin bilimsel cevap dediğin bu mu?


    Birebir discovery channeldan alıntı :
    Köpekleri ele alalım. Köpekler aslında kurtlardır. İlk ufak insan toplulukları göcebe bir hayat yasamayı yeni yeni bırakmaya basliyorlardı. 4-5 evlik bir köyleri olurmus genellikle. Avladıkları hayvanların kemiklerinide köyün 20-25 m dısına koyarlarmıs. Ama o kadar cok avlanırlarmıski dag gibi kemik birikirmis. Bu kemikte kurtları cekermis fakat kurtlar insanlardan korktukları icin yaklasamazlarmıs. Zamanla kurtlar beleş yiyecek icin insanlara alışmaya baslamıs. İkili ilişki olusmaya baslamış. Kurtlar bu minik köyleri kendi arazileri gibi görüp baska vahşi hayvanları sokmamaya baslamıslar insanlarda kurtlara kemikleri vermis. Zamanla kurtlar evcillesmisler. Bircok ihtiyacları ortadan kalktıgı icin evrim gecirmisler. Bugünki cesitlilik. Farklı bölgelerdeki insan topluluklarında farklı sekilde evrim gecirdikleri icin köpeklerin alt türü ortaya cıkmıs. Bunlarda zamanla kendi aralarında çiftleşerek, bu çiftleşenlerde evrim geçirerek daha fazla tür ortaya çıkmış. Bunlar nereden biliniyor. Dünyanın her tarafında ilk yerleşim birimlerinin kazılarındaki bulgulardan. Zamanda ne kadar ileri gelinirse o kadar cok kurt fosili bulunmus koylerde.


    bana hikaye gibi geldi de




  • neyse bu kadar yeter heralde arkadaşlar

    iyi bir beyin fırtınası oldu

    şahsen ben çok istifade ettim

    evrimi savunan arkadaşların neyi düşündüklerini daha iyi anladım

    fikirlerini benimle paylaşan arkadaşlara

    özellikle muratözsay, evrimci, shine on, zero01 arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

    sizden ricam benim burada sorduğum soruları siz de başkalarına sorun.

    hepinize teşekkür ediyorum..... okuyanlara ve yazanlara.....

    saygılar....

    (mümkün mertebe seviyeli geçtiği, hakaret edilmediği için de ayrıca teşekkür eder, herne sebep ile olursa olsun birinin kalbini kırdıysam özür dilerim)
  • Aynen bende teşekkür ederim herkeze.

    Burda sorulan sorulara cevap ararken bircok sorumada cevap buldum şans eseri. Bazen sinirlerim tepeme cıksada herhangi bir kimseyi kırdıysam affola.

    Sunuda unutmayalımki her cevap bir baska soruyu ortaya cıkartır.
  • Sevgili Deep
    SEvgili muratozsay
    sevgili shineon
    sevgili mustafa_ogr
    sevgili koatika
    sevgili evrimci

    ve ismini saymayı unuttugum kardeşlerim...

    Bende bu sayfada birçoğunuzdan birçok şey öğrendim..
    Evrim hakkında bilgilerimi tazeledim.

    Hayat büyük bir seruven....
    Umarım hayatınızda bu topic gibi renkli olur..

    Herkese teşekürler. Saygılar..... zero01
  • arkadaşlar şunu söylemeliyim:bu kadar hassas konularda bu kadar saygılı ve düzeyli tartışmaların olduğu başka bir forum göremiyorum..

    herkese teşekkür ediyorum..
  • Herkes veda etmiş, mutasyon topigine, ben de ediyim bari.
    Katılan herkese teşekkürler. Hadi mesai saatinde evrim tartışan şahsiyetler, herkes işinin başına :)

    Evrimci.
  • aaaa.. kalkıyo musunuz?? ne güzel oturuyoduk yaw!!
  • 
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.