Diz ekleminde kireçlenme, önce merdiven inip çıkmayla başlayan, hareketle belirginleşen ağrı giderek istirahat halinde de gelişiyor. Ağrıya zamanla diz çevresinde şişlik, takılma ve kilitlenme gibi sorunlar da eşlik ediyor. Tüm bunların sonucunda hastayı her gün ağrı kesici ilaç kullanmaya zorlayan, ilerleyen zamanda sosyal yaşamdan koparabilecek kadar şiddetli hareket kısıtlılığı yaratabilen bir hastalıktır. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi panossa -- 29 Aralık 2024; 14:12:34 > |
KONTROLSÜZ SPOR VE OBEZİTE DİZLERDEKİ KİREÇLENMEYİ TETİKLİYOR
-
-
Kontrolsüz spor ve obezite dizlerde kireçlenmeyi tetikler mi?
Prof. Dr. Yakup YILDIRIMyoutubeDiz ekleminde kireçlenme, önce merdiven inip çıkmayla başlayan, hareketle belirginleşen ağrı giderek istirahat halinde de gelişiyor. Ağrıya zamanla diz çevresinde şişlik, takılma ve kilitlenme gibi sorunlar da eşlik ediyor. Tüm bunların sonucunda hastayı her gün ağrı kesici ilaç kullanmaya zorlayan, ilerleyen zamanda sosyal yaşamdan koparabilecek kadar şiddetli hareket kısıtlılığı yaratabilen bir hastalıktır. Henüz aramıza katılmadıysanız şimdi ABONE OL butonuna basabilir, sevdiklerinizle paylaşabilir veya aklınıza takılan başka soru varsa yorumdan sorabilirsiniz. https://yakupyildirim.com.tr https://facebook.com/DrYakupYILDIRIM https://twitter.com/DrYakupYILDIRIM https://instagram.com/DrYakupYILDIRIM https://youtube.com/DrYakupYILDIRIM https://linkedin.com/in/DrYakupYILDIRIMhttps://www.youtube.com/watch?si=-p4kuDktxyF1q3AP&v=taFQiFI2n8c&feature=youtu.be -
Diz ekleminde kıkırdağın aşınması eskiden 35 yaşın altındaki kişilerde en fazla %2 oranında görülürken, yapılan bazı araştırmalar bu oranın günümüzde %8’lere ulaştığını gösteriyor. Bu artışın en önemli nedenleri ise bilinçsizce yapılan spor ve obezite. Diz ekleminde kıkırdağın aşınmasına ait belirtiler ortaya çıkmaya başladığında ise zaman kaybetmeden hekime başvurmak gerekir. Çünkü hastalık ilerledikçe tedavi hem daha zorlaşıyor hem de ameliyat gibi daha girişimsel işlemlere ihtiyaç duyulabiliyor.
-
Dizdeki kireçlenmenin en temel belirtisi ağrıdır. Ağrıyı zamanla hareket kısıtlılığı takip ediyor. Diz çevresinde şişlik, ses gelmesi, takılma, kilitlenme gibi şikayetler de görülebiliyor. Daha da ileri aşamalarda diz eğrilme başlayabiliyor. Oluşan bu tablo sonucunda hasta her gün ağrı kesici ilaçlar kullanmak zorunda kalabiliyor, hareket kısıtlılığı nedeniyle evden dışarıya çıkamaz noktaya gelebiliyor.
-
Dizde kireçlenmenin nedeni bilinen ve bilinmeyen olmak üzere iki gruba ayrılır. Özellikle romatoid artrite bağlı gelişen romatizmal hastalıklar, eklemi ilgilendiren kırıklar sonrası gelişen kireçlenmeler nedeni bilinen kireçlenmeler arasında bulunuyor. Nedeni tam olarak bilinmeyen kireçlenme ise en sık görülen tiptir.
Bu tip kireçlenmede genetik etkenlerin rol aldığı ve ileri yaş, kadın olmak, fazla kilo, kontrolsüz sporlar ile diğer nedenlerle dize yapılan aşırı yüklenmelerin etkilediği, kasların zayıf olması ile diz travmaları gibi bazı etkenlerin de kıkırdağın bozulmasını hızlandırdığı düşünülüyor.
-
Diz kireçlenmesi eskiden 35 yaşın altındaki kişilerde sadece %1-2 oranında görülürken yapılan bazı araştırmalar bu oranın günümüzde %8’e yükseldiğini gösteriyor. Diz kireçlenmesinin artık genç yaştaki kişileri de etkilemesindeki en önemli etkenlerden biri bilinçsizce yapılan spordur. Spora olan eğilim günümüzde gittikçe artıyor. Spor bilinçli yapıldığında çok önemli faydalar sağlıyor.
Ancak kontrolsüz, aşırı yüklenme içeren ve yeterli ısınma yapılmadan uygulanan spor diz eklemlerinde kireçlenmeye neden olabiliyor. Bunun yanı sıra günümüzün önemli problemlerinden biri olan obezite, dizde bağ ve menisküs yaralanmalarının zamanında tedavi edilmemesi gibi nedenler de genetik yatkınlığı olan kişilerde hem hastalığın daha erken görülmesine yol açıyor, hem de özellikle tedavi edilmeyen diz yaralanmaları doğrudan kıkırdağın aşınmasına neden olabiliyor.
-
Dizlerde kireçlenmenin pek çok tedavisi vardır. Hangi tedavinin uygulanacağı; hastanın yaşı, ağrısının şiddeti, günlük aktivitelerinin etkilenme durumu, diğer hastalıkları ve sosyal durumu göz önüne alınarak veriliyor.
-
Hastalığın başlangıç aşamasında egzersizler, kilo verilmesi ve ağrı kesiciler yararlı olabiliyor. Kıkırdak destekleyici ilaçlar da hastaların bir kısmında ağrıyı azaltabiliyor.
-
Fizik tedavi uygulamaları ve eklem içi enjeksiyonlar yapılabiliyor. Bu enjeksiyonlar kıkırdak yüzeylerin kayganlığını arttıran, sürtünmeyi azaltan ve kıkırdağı bir miktar besleyen ilaçlar, kortizon, hastanın kendisinden alınan kandan hazırlanan trombositten zengin plazma (PRP) veya daha kompleks bir işlem olan kök hücre enjeksiyonları oluyor. Uygun hastalarda başvurulan kök hücre enjeksiyonlarıyla sorun tümüyle ortadan kalkmasa da yapılan araştırmalar hastaların şikayetlerinde azalma ve fonksiyonlarında iyileşme olduğunu gösteriyor.
-
-
Kapalı yöntemle yapılan artroskopi ameliyatı ile önceki tedavilerin yetersiz kaldığı veya daha ileri aşamadaki hastalarda eklem içinde temizlik, kıkırdak yüzey bozukluklarında ve kemik yük taşıma ekseni bozukluklarında düzeltici kemik ameliyatları yapılabilir. Kireçlenmenin daha fazla olduğu ve kemik yüzeyinde hiç kıkırdak dokusu kalmadığı durumlarda ise kısmi veya tam diz protezi ameliyatıyla hastanın ağrısının giderilerek normal aktivitesini kazanması amaçlanıyor.
-
-
-
-
-
-
Kilo arttıkça dizlere binen yük de artmaya başlıyor. Yük arttıkça buna bağlı olarak aşınma da artıyor. Bu yüzden kilomuzu kontrol altına almalıyız ve kas iskelet sistemimizi güçlendirmeliyiz.
-
Dizlerde sıvı kaybı denilen şey halk arasında diğer adıyla kireçlenmedir. Yine halk tabiriyle kıkırdaklarda aşınma diyebileceğimiz bir durumdur. Aslında azalan bir sıvı durumu söz konusu değildir. Eklem sıvısı normal olarak bulunuyor. Ama kıkırdaklarda aşınma olduğu için sürtünme meydana geliyor. Buna da halk arasında kısaca sıvı kaybı deniliyor. Günlük hayatta en fazla diz eklemlerimizi kullanıyoruz. Bir şeyin kullanma sıklığı arttıkça onda yıpranma da doğal olarak daha erkenden kendini gösteriyor. Ne kadar çok kullanırsak o kadar aşınma olur ve bu da dizdeki sıvı kaybıdır.
-
İlk belirti dizlerden gelen ses. Daha ortada ağrı yokken dizlerden çıtırtı şeklinde sesler gelmeye başlıyor. Bu ses, aslında aşınmaya bağlı olarak birbirine sürten kıkırdakların çıkardığı sestir. Daha sonra günlük aktivitelerde bir ağrı yokken özellikle çömelme ve merdiven çıkmalarda yavaş yavaş ağrılar oluşmaya başlıyor. Bu artık kıkırdaktaki aşınmaların belli bir seviyenin üzerine çıktığını gösteriyor. Tabi dizlerimizi yanlış kullanmanın burada oldukça önemi var. Yanlış kullanmayı açıklamak isterim. Sürekli çömelip kalkarak iş yapmak. Özellikle temizlik işiyle uğraşanlar sürekli çömelip kalktığı için kıkırdakta şiddetli aşınma olmaktadır. Normal yürürken bir birim yük biniyorsa bu aşınan kıkırdaklara, çömelmeyle, merdiven inip çıkmakla normalin dört beş katı kadar yük binmektedir. Yük bindikçe de aşınan kıkırdak kendisini önce sesli, sonra ağrıyla belli ediyor.
-
Tüm dünyanın ve Türkiye'nin en büyük problemi obezite. Ciddi kilo problemimiz var. İkincisi spor yapmıyoruz ve hareketsiz bir hayatımız var. Markete bile araçla gidiyoruz. Bununla birlikte sağlıklı beslenmiyoruz. Kireçlenme ve obezite bir kısırdöngüdür. Obezite kireçlenmeyi tetikliyor. Bunun farkında olmamız lazım. Çünkü obezite kireçlenmeyi artırıyor. Buna bağlı olarak da ağrı artıyor. Kısacası yaşam tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. Kilomuzu kontrol altına almalıyız. Sağlıklı beslenmeliyiz ve sporu acilen hayatımıza sokmalıyız. Bunları yaparsak kireçlenme olmaz ve ilaç kullanmamıza da gerek kalmaz.
Benzer içerikler
- yürek kalkması nasıl düzelir
- kaş beyazlaması çözüm
- 17 yaşında boy uzar mı
- kulak memesinde sertlik
- az yiyerek 2 haftada kaç kilo verilir
- ev tipi koşu bandı
- parmakla tansiyon ölçme
- klozapin kullananların yorumları
- en iyi tansiyon aleti
- telefonda göz testi
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X