Şimdi Ara

onumuzdeki 10.000 yila ne birakiyoruz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
388
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • merhaba arkadaşlar. eski insanlar kendilerini belli etmek için hatırlatmak için çaba göstermişler uğraş vermişler. bunun için taş binalar ve piramitler tasa yazitlar mermer heykeller yapmışlar. bizler binalarımızı çimentodan yapıyoruz. çimento ömrü 100 150 yıl. dünyanın ömrü varmıdır bilmiyorum ama eğer varsa ve 10.000 yıl daha surerse bizim eserlerimiz gelecekteki insanlara ulaşmayacak. herşeyimizi dijital ortamda tutuyoruz. 10 bin yıl sonra gelecek insanlara i
    cd mi bırakacağız?
    sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda?



  • Bence şöyle, eskiler az sayıda anıt eserler bırakmışlar, biz bol bol küresel kirlilik bırakacağız.
    10.000 yıl sonra bile bizi hayırla anacaklarından (!) emin olabilirsin.
  • 10 bin yıl sonra dünyanın var olacağını düşünmüyorum.
  • şöle soralım, 10bin yıl önceden ne kalmış?
    çok bişey değil.
    ama günümüz teknolojisi müthiş.
    eger hiç bişey yapamazsak, bir titanyum üzerine,
    ismail yk nın facebook şarkısının sözlerini yazar bırakırız :)
  • sonra yeni nesiller kendilerini çok akıllı sanarlar
    insan oğlunun zekası gelişiyor kültürü gelişiyor derler
  • o kadar zaman dünya kalır mı bilmem ama çöp yığınları bırakıyoruz işte çevre kirliliği falan.
  • Bilgi. Dünyadaki her şey yok olsa bile uzaya yolladığımız sinyaller milyonlarca yıl idare eder.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Bilgi. Dünyadaki her şey yok olsa bile uzaya yolladığımız sinyaller milyonlarca yıl idare eder.

    guzel bi nokta ama bizden once dunyadan sinyal yollanmadigini biz anliyamiyorsak ilerde baskalarida algilayamayacaktir.
    su anda birden sinyal gonderimi dursa , bu sinyaller isik hizi ile dunyadan uzaklasiyor olacak.
    bir kac bin yil sonra insanoglu bu seviyelere gelse nasil bizden bin yil uzakliktaki sinyalleri alip inceleyip vay be eski medeniyete bak diyecek?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 10bin çok uçuk bir rakam,1000 olsun bari...1000 bile bence çok olası değil,bu hızla giderse bu kadar ömrü yok insanoğlunun.

    bence bundan sonra gelecek nesillere birşey bırakmaya ihtiyacımız yok,herşeyimizden haberdar olacaklar zaten.melum,kayıt teknolojileri gelişkin durumda.belkide 3d modelleme yapabilen kameralarımız olacak,onunla gerçek boyutlu holografik görüntülerimizi seyredecekler.

    yani illa piramit dikmeye gerek yok.
  • koca bir pislik.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 26_bbz_26


    quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Bilgi. Dünyadaki her şey yok olsa bile uzaya yolladığımız sinyaller milyonlarca yıl idare eder.

    guzel bi nokta ama bizden once dunyadan sinyal yollanmadigini biz anliyamiyorsak ilerde baskalarida algilayamayacaktir.
    su anda birden sinyal gonderimi dursa , bu sinyaller isik hizi ile dunyadan uzaklasiyor olacak.
    bir kac bin yil sonra insanoglu bu seviyelere gelse nasil bizden bin yil uzakliktaki sinyalleri alip inceleyip vay be eski medeniyete bak diyecek?


    Bizden önce yollanan sinyalleri algılayıp algılamadığımızı bilmiyoruz ki. Belki şu an gelişmiş olan bazı ülkeler bunu algıladı ve gelişmelerini buna borçlular.




  • Kitaplar ve bilim.İstersen uzaya merdiven dik,önemli değil.
  • İnsanlık olarak düşünürsek bilgiyi, bireysel düşünürsek aklıma sadece kemiklerim geldi.
  • Bina ve doğal oluşumlar açısından olaya bakıyorsanız, uluslararası ortak miras kavramı vardır. (UNESCO) Dünya'da bir çok kriterce "miras" olarak görülen şeyler korunur. Mimar Sinan'ın Selimiyesi gibi, veya son yıllarda yapılmış dünya mimarisinde teklik, yön vericilik gibi özellikleri taşıyan binalar gibi.

    Merak etmeyin saklayacak şey çok. Bunların saklanacağı dünyayı ne hale getireceğiz o önemli...

    Dünya'daki bütün atıkları tamamen geri dönüşüme tabi tutsak bile, sadece %1 oranında tamamen geri dönüşüm sağlayabiliyoruz.
    Dünya genelinde üretilen elektrikli aletlerin sadece %1'i, 6 ay sonra çöpe gitmekten kurtuluyor.
    Her sene modanın değişmesiyle, milyarlarca servet bu gereksiz "kendini gösterme" şovuna heba oluyor. Bir sene ince topuklu, bir sene kalın topuklu...

    Ve biz bunları yaparken noluyor biliyor musunuz? 1800'lü yıllarda bir abimizin açıkladığı, yeni dünyanın üretime dayalı olacağını ve reklamlarla, medyayla toplumu "tüketim sayesinde kendini gösteren" bir toplum oluşturma planına ortak oluyoruz.

    Biz böyle yaparak, 2 ay kullanıp atacağımız ve çoğu zaman gereksiz bir alet veya haddimizi aşan bir teknoloji yüzünden Afrikada'ki çocukların sömürülmesine ve ölmesine katkıda bulunuyoruz.

    Yemeğinden çok çöp çıkaran Burger King'den yemek yiyen, kasabada 3.0lt araç kullanan ve bütün vasıfları bunlardan ibaret olmasına rağmen kendini bir şey zannederek daha çok tüketime ihtiyaç duyan insanlar olduğu sürece, işimiz zor.

    Tüketim, anlık mutluluk getirir. Fakat tüketimin sonu yoktur, tekrar tüketime ihtiyaç duyulur. Yani insan tekrar o anlık mutluluğun peşine düşer ve yine alışveriş yapar. Yine anlık mutluluk, yine tüketim... Fareleri bir çember içerisinde döndürürler ya? Hah, insanlar öyle işte şuan. Sonu olmayan bir parkurda koşuyoruz ve ürettiğimiz elektrik de başkasının evinde yanıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 23 Mart 2012; 13:44:41 >




  • benimde demek istedigim bu.
    koruduklari seylerde bizim kulturumuze ait degil.mimar sinanin eserleri baba gibi tastan eserler ve uzun yillardir ayakta.
    ama su anda diktigimiz gokdelenler 100 yil sonra ne alemde olacak?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 26_bbz_26

    benimde demek istedigim bu.
    koruduklari seylerde bizim kulturumuze ait degil.mimar sinanin eserleri baba gibi tastan eserler ve uzun yillardir ayakta.
    ama su anda diktigimiz gokdelenler 100 yil sonra ne alemde olacak?


    Mimarlık okuduğum için rahat cevap verebilirim. Korudukları eserler bizim kültürümüz değil demek yanlış, bizzat bizim kültürümüze ait bir eser de Uluslararası değer etiketi taşıyabilir.

    Ama ülkemizde bulunan çoğu eserin dünyada daha iyisi veya onlarca benzeri bulunduğu için bunlar bu etiketi haketmiyorlar. Tabi sunum rezilliklerimiz, kendimizi pazarlamayı bilmeyişimiz, bunun yanında cahillikten kaynaklı gereksiz özgüvenimiz ile onlarca benzeri bulunan değerlerimizi "tek" zannetmemiz konularına değinmiyorum

    Dünya mirasına aday eserlerimiz:

    quote:

    1) Selimiye Cami ve Külliyesi (16. yy)
    2) Bursa ve Cumalıkız Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri (13. yy. 15. yy)
    3) Konya Selçuklu Başkenti
    4) Alanya Kalesi ve Tersanesi
    5) Selçuk Kervansarayları Denizli – Doğubeyazıt Güzergahı (13. yy)
    6) İshakpaşa Sarayı (17. yy)
    7) Harran ve Şanlıurfa Yerleşimleri (17. yy – 19. yy)
    8) Diyarbakır Kalesi ve Surları (12. yy)
    9) Mardin Kültürel Peyzaj Alanı (13. yy)
    10) Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları (12. yy – 13. yy)
    11) Sümela Manastırı (5. yy – 19. yy)
    12) Alahan Manastırı (7. yy)
    13) St. Nicholas Kilisesi (7. yy – 8. yy)
    14) St. Paul Kilisesi, St. Paul’s Kuyusu ve Çevresi
    15) Kekova
    16) Güllük Dağı – Termessos Milli Parkı
    17) Karain Mağarası
    18) Efes
    19) Aphrodisias Antik Kenti
    20) Sagalassos Antik Kenti
    21) Çatalhöyük Neolitik Kenti
    22) Perge Antik Kenti
    23) Antik Likya Uygarlığı Kentleri

    İstanbul, Safranbolu, Boğazköy, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Truva Arkeolojik Kenti kültürel, Pamukkale ve Göreme-Kapadokya hem kültürel, hem doğal miras olarak listeye alınmıştır.


    Kaynak:http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/310629-unesco-tarafindan-turkiyede-korunan-ve-aday-olan-mekanlar-hangileridir.html#ixzz1pyuxJXWW


    Kerpiç, ahşap yapılar yüzyıllar boyu ayakta kalabiliyorlar. Hele ki bakım yapılır ve restore edilirlerse neredeyse ölümsüzleştirilebilirler.

    Çelik yapıların ömrü ne kadardır bilemiyoruz aslında, çünkü yapılan ilk çelik yapılar hala ayakta (Yaklaşık 150 yıllık yapılar) Ama endişelenmemize gerek kalmayacak kadar uzun süre ayakta kalabileceklerine eminim. Günümüz teknolojisiyle de, pekala güçlendirme ve bakım çalışmaları ile bu binalar da neredeyse ölümsüzleştirilebilirler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 24 Mart 2012; 0:37:27 >




  • 10.000 yıl sonra dünyanın var olcağınamı inanıyosunuz cidden?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.