Otomobil alınmasını devletin kısıtlaması lazım

Manyetizma · 2013-02-20T16:51:34.0000000+03:00

Yıllık belli bir km altında yol giden insanın extra vergi vermesi lazım veya devlet yıllık bu kadar km gitmezsen araç almana izin vermiyorum demesi lazım. Mesala bu sistemin benzeri japonyada var diye biliyorum, garajının büyüklüğüne göre araba alabiliceğin miktar belli oluyor. Sebebmi çok açık. Genelde 40+ yaşlardaki insanlar araba alıyor, aldıkları arabaları kapı önünde yatırıyor. İşe servisle gidiyor, memleketine otobüsle, yakın yere yürüyerek. Eee arabayı niye aldın o zaman. Zararları ise 1) ülke ekonomisine zarar veriyor (cari açık neden artıyor derseniz, bu tip adamlar yüzünden) 2) park yeri yok zaten, hareket etmeyen arabayla işgal ediyor 3) genelde araba kullanmayı pek bilmediklerinden trafikte tehlike arz ediyorlar Yıllık minumum 5bin km yapılması mesala gayet makul bir km. Günlük işe gidip gelse bundan fazla km yol yapar. Eğer bu kadar km yapan yoksa bosuna almasın araç, gitsin taksiyle gezsin daha ucuza gelir. Öğrenci halimle bu yıl yaptıgım km 16bin, bunun 5bin km si okula git gel. 11bin km tatile gezmeye gitmiş. Hadi memur adam bu kadar yapamaz ama 5binde yapılabilir bişi.

bugra0694

Yüzbaşı

441 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

goodorevil

Yarbay

16206 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Bakalım ben neler zırvalayacağım bu konuda... (Not: Çok uzun bir yazı çıkabilir, 2 satırda da bitebilir her an herşey olabilir.)

Öncelikle şunu belirteyim, toplu ulaşım zırvaısnı kimse yapmasın bana. Bu ülkede bırak toplu ulaşımı, taksi bile yeterli hizmeti sağlayamıyor.

Önce bi taksiciden gireyim. Daha önce taksiciler hakkında belli bir hizmet kalitesini sağlamak zorunda olduklarını söylemiştim. Çünkü yaptıkları kamuya hizmet satmak. Ancak bazı arkadaşlar "Kamu çalışanı değiller, devletten maaş almıyorlar, o yüzden seni ister alır ister almaz" gibi tepki göstermişti. Bir taksici benim tipimi tekin bulmaz, canından endişe eder almaz anlarım. Ama kısa mesafe ya da yağmur ya da hatırlı müşteri bekleme ayağına almazsa, otomobilim de yoksa, gideceğim yere otobüste yoksa, ben nasıl gideceğim? Atıyorum Kadıköy'deyim Maltepe'ye gideceğim gece saat 2. Son banliyö gitmiş, minibüsler petrolü de geçtim adam evine gitmiş, caddede bir tane otomobil yok ve taksici de beni almazsa, 15 KM yürüyecek miyim? E ben saatte 5 KM yürüsem, eve vardığımda zaten sabah olacak?
Bu durumda taksi için diyebiliriz ki: Ben taksiye bindiğim zaman işveren oluyorum, taksici de bana hizmet satıyor. O zaman istediğim şartı sağlamak zorunda. Sarı taksi beni istediğim zaman istediğim yere istediğim kalitede götürmüyorsa, parayı veren ben değil miyim? Alternatif ararım. Bu yanlış bir şey mi? Yanlışsam düzeltin taksiden istediğim kalitede hizmeti, hatta hizmetin kendisini alamıyorsam alternatif aramaz mıyım?
Alternatif olarak korsan taksiler var ama onu da yok yasal değil yok kanunen suç yok vergi vermiyor cart curt zırvalıkları var. Ee taksici fiş kesiyor mu? Ya da çoğu zaman taksimetre açmıyor bile. Her neyse, taksi bana istediğim hizmeti sağlamıyorsa ben alternatiflerimi değerlendirir ve bütçemin el verdiğince bir otomobil ararım.

Gelelim toplu taşımaya...
Şahsım 20 yaşlarında bir erkek olarak, kendi başıma nispeten rahat bir yolculuk yapabiliyorum. Ancak bunu sakin bir yapım olmasına borçluyum. Çünkü bir otobüse binene kadar arkadan itilip kakılmak çok hoş değil. Otobüste ya da trende ya da metrobüste, balık istifi gitmek inanın hiç hoş değil. Hele bir de şoför efendi klima açmıyorsa, hele bir de kafasını dahi çeviremeyen birisi bütün nefesini suratınıza üflüyorsa o yolculuk yolculuk olmaktan çıkıyor. Bir de cüzdanımı arka cebimde tutamıyorum çünkü o hengamede uçma ihtimali var. Ama bir kız olduğumu ya da kız arkadaşımı, teyzemin kızını ya da annemi bindiremem ben bu araca...

Şehirler arası ulaşımda ise, tren ve alternatifimiz otobüs...
Trenin normal işleyişinde dakika sekmez ama ya tehir yaparsa? Tehirini de geçtim, ya yolda kalırsa? Ama trenden daha kötüsü varsa o da "Otobüs" olarak karşımıza çıkar.
Tamam hizmet kaliteleri trenden daha iyi, ikram ve servis konusunda daha başarılı olabilirler ama kimse kusura bakmasın ki 14 saatlik klimasız bir yolculukta beni bir kek bir çayla kandıramazlar. Zaten çok canım çekmediyse ikramlarda bir şey almam. Ancak su içerim. Her neyse, otobüslerde o yolculuk işkenceye dönüyor. Öyle ya da böyle dönüyor. Çünkü günlerce yolda olup uyuyamayan muavinler, günlerce yolda olup ancak şoför yatağında uyuyabilen şoförler haklı bir bıkkınlık yaşıyorlar kendilerince. Ama kusura bakmayın da, 1 numaralı koltukta otururken şoförün camı aralayıp sigara içmesi (1 saatte 3 tane) sigara içmeyen beni fazlasıyla rahatsız etti. Gerçi buraya kadar sorun yok sigara içene saygı duyarım ama, aynı otobüste ben sigara yaksam gelip o sigarayı söndürmemi isterlerdi. Neyse bu olağan bir şey ama işte buradan sonra işler çığrından çıkmaya başlıyor. Kaptan camı araladığı için kliması çalışmaya otobüste terlemiş olan ben, yağmur çiseleyen havada buz gibi rüzgarı üstüme yediğim gibi, tek tükte olsa yağmur damlacıkları ayrı bir soğuk duş etkisi yapıyordu. Kaptana "Kaptanım camı kapatsak" diye 3 kere ikaz etmeme rağmen, muhatap dahi olmadığı gibi, bu ilk sigarasının üstüne 10'ar dakika arayla 2 sigara daha içti. Tamam cevap vermedin belki ama küfür eder gibi 2 sigara daha içme. 1 Saatlik yol gideceksin alt tarafı molaya kadar.
Peki ya 12 saatlik yola çıkarken Tylohot + Parol içen kaptana ne diyeyim? Resmen parasetamol depoladı. Gene 1 numaraya oturduğuma denk geldi. Peki ben bu kadar uyutucu ilaç almış bir kaptana mı emanet ediyorum canımı? Bu adam uyusa kaza yapsa, bunun sorumlusu kim olacak? Kendi arabamla kaza yapsam, hatalıysam sorumlu benim.

Amaan neyse bu kadar toplu taşıma zırvasından sonra (Ne çok zırva kullandım ben

) şahsi arabaya gelelim.

Klimamı açarım, buz gibi kolamı da orta bardaklığa koyarım. İstediğim yerde mola da veririm. Varsın pahalıya gelsin. Varsın benzin pahlaı olsun, bu rahat ve konfor varken ve alternatifi yokken, mecburum arabaya binmeye. Varsın biraz konforsuz olsun diyebilirsiniz ama, 12 saatlik yol boyunca her frende tedirgin olup, otobüs birazcık şeridi kaçırdı mı "Ölüyor muyuz, kaptan mı uyudu v.b" düşünmek, her bir sapağa, viraja yaklaşırken "Acaba kaçıracak mı? Acaba dönebilecek mi" diye tedirginlik yaşamak inanın bana yolculuğun üstüne para verseler yaşamak istemeyeceğiniz duygular...

Gelgelelim yerli üretimee...

Bugün kabul etmemiz gerekir ki (Geçmişte vardı artık yok ya da geçmişte yapıldı ama iptal edildi v.b demezsek) hem geleneksel yerli otomobil, hem lokomotif, hem uçak hem de bilimum yerli vasıta için yeterince geç kaldık. Bugün bir otomobil üretsek, yurtdışına pazarlamamız kolay olmayacak. Neden çünkü kapalı kutu. Tıpkı Çin Malı araçlar gibi. Tamam belki önyargı belki diğer arabalar da Çin'de monte ediliyor ama şu bir gerçek, ortalama bir Mercedes ya da işte ne bileyim bir Volvo, 2-3 yaşında Çin Markalı araçlar gibi yıpranmıyor. Her neyse konumuz bu değil, bugün otomobil üretmek günde bir bardak süt içmek için inek beslemeye benziyor. Kısaca kendi özgün aracımız bugünden sonra bana ancak hayal olur gibi geliyor. Ya da en fazla kuş serisine devam edilir uzun bir aradan sonra.

Ama Devlet, benzini 2.5 lira yaparsa, otomobildeki vergiyi azaltırsa bu sefer araç sayısı çok fazla artacak. Yani iyimser bir yaklaşımla, hem para kazanılan bir yer hem de otomotivi dizginlemek arasındaki o müthiş denge kurulmuş durumda.

Ama gönül ister ki, bana "YOL su ve elektrik" olarak döneceği vaat edilen bir verginin, benden alındıktan sonra, evimin önündeki yola yapılan asfalt çalışması için bir kere daha para toplanmasın. Yani zaten vergimi vermişim, üstüne bir de asfalt çekme parası alıyorsun. Ee ben niye vergi verdim ki? Ya da asfalt çekerken bana mı sordun? Ama işte öyle değil. Sen vergi ver yol yapıcaz. Yol yapılıyor yol yaptık para ver.

Tamam biliyorum o kamyonlar, iş makineleri verdiğimiz vergilerle alınıyor sonuçta ama, o Mercedes'ler, BMW'ler de verdiğimiz vergilerle alınıyor. Hem vergi alıp hem de vergi sonucu vaat edilen hizmeti parayla satmak (Üstelik zaruri bir şekilde) bir saçmalıktır.

Şimdi elimde bir elektrik faturası var.

"Tüketim Tutarı: 923.15 TL"
"Fatura Tutarı: 1401.90 TL"

Bu da kendi meskenime ait fatura:
"Tüketim Tutarı: 58.32 TL"
"Fatura Tutarı: 90.10 TL

"TRT Payı"
"Enerji Fonu"
"Elektrik Tüketim Vergisi"
"Katma Değer Vergisi"
"Per. Sat. Hiz. Bd (Çözemedim)"
"PSH(Say. oku.) bd (Sayaç Okuma Bedeli)

Yani: TRT kanalının geliri bizim cebimizden (Televizyonum dahi yok)
Enerji Fonu: Zorunlu kârsız yatırım.. Yani fonu yükseldikçe bize bir dönüşü yok.
Elektrik Tüketim Vergisi: Elektrik hizmeti aldığımız için vergi veriyoruz. Ayrıca hizmete para veriyoruz. Yani hem elektriğin parasını veriyoruz hem de kulandığımız için para veriyoruz. Kafam karıştı. Elektriğin kendisine veriyorum bir de harcadığım için mi veriyorum?
Katma değer zaten bu ülkede harcanan her kuruşu bir şekilde devlete döndürüyor. Bugün 76 Milyonun hepsine 10.000 TL verseniz yastık altı yapmak yok deseniz o para gene kuruşu kuruşuna döner devlete. "Alın verin ekonomiye can verin" bu yüzden istiyorlar. Esnaf kazansın falan değil yani.
Sayaç okuma da, adamı bedavaya çalıştırmak işte daha ne? 700 lira ver ayda 1500 eve baksın. Mis...

Yani, vergi sistemi falan bu haldeyken... Öff iyice dağıttım ben boşverin siz.

cnr.kh

Yarbay

3260 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

iniyesta

Yarbay

2402 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

~Lion King~

Yarbay

17959 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

amadeus99

Yarbay

11921 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

amadeus99

Yarbay

11921 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

~Lion King~

Yarbay

17959 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

amadeus99

Yarbay

11921 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Ocean34

Yüzbaşı

454 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

PIERzig

Binbaşı

1495 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

farks

Binbaşı

1450 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1.İlla araba almak için çalışmak para kazanmak gerekmiyor. Ailenin maddi durumu iyidir kralını alır, özel okulda okutur yedirir içirir 50 yaşına kadar bakarda. Şu olayı artık aşın. Tamam emekle aldınız arabayı apayrı birşey ama ucunu kaçırıyorsunuz. Tabi bunun karşısında para kazanmanın ne olduğunu bilmeden asılsın kesilsin demek veya geneli göremeyecek kadar kör olmakta kabul edilemez.

2.Şehir içinde tek yol bence metro tranway tarzı şeyler. Yolları genişletme imkanı maalesef yok kimse kimseyi kandırmasın kamulaştırsın mı devlet? Şehir dışı için zaten hükümet yeterince yapıyor. O kadar geriden geldik ki bu konu da ne kadar yaparsan yap yetmiyor orası ayrı.

3.Toplu taşıma otobüs vs bizim ülkemizde yemiyor. Kimse özel aracı varken binmiyor toplu taşımaya. Şunu artık anlayın arkadaşlar açlıktan ölsekte lükslerimizden vazgeçemiyoruz. Milyarlık telefon kullanır 2 yıl dolmadan yenileriz. Keza araç konusunda kredi çeker borca girer kralını alırız. Toplu taşıma evinizin önünden gideceğiniz yerin kapısına kadar bırakmadıkca ve sıkışıklık olmadıkça tercih edilir yoksa kalkıpta kimse durağa yürümez.

4.Aynı olay benzin zamlarında konuşuldu kontak kapama vb. konuda gördük ki herkesin kendine göre bahanesi vardı. Herkes bir anda çocuk sahibi oldu, yaşlı oldu, hastalık sahibi oldu bahanenin bini bir para.

5.Herşeye rağmen bu devirde birşeyleri kısıtlamak doğru değil. Kaldı ki çözüm de bizim burda kahve sohbeti gibi konuşmamız gibi kolay değil. Emin olun konu para olunca hükümet araç satılmasının iyi olup olmadığını ne kadarının zarar ne kadarının kar olduğunu çok net biliyor.

6.Konuyu ağır siyasete çekmeye gerek yok. Zamanında x grubu bu halkı baskı altına aldı içeri attı şimdi y grubu aynısını yapıyor. 2 side yanlış ama bizim siyasetimiz bu şekilde işliyor.

Çok isterdim bende 3.0 4.0 motor araçlara binmeyi ama mümkün değil. Kimse boşuna yırtınmasın mecburuz ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya. Benzin 5 tl 10.000 lik araç 30.000 ise mecburuz o parayı vermeye derseniz koyunmusun. Yoo değilim ama gerçekçiyim biliyorum ki kim gelirse gelsin altın yumurtlayan tavuğu kesmeyecek. Bahaneleride zaten hazır. Bizden öncekiler sı.mış biz temizlemeye çalışıyoruz.

Tabiki gördüklerimi ve öz eleştiri olarak yazdım. İstemeyen alınmasın gerilim vermesin boşuna.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farks -- 22 Şubat 2013; 23:44:19 >

quote:

Orijinalden alıntı: farks

1.İlla araba almak için çalışmak para kazanmak gerekmiyor. Ailenin maddi durumu iyidir kralını alır, özel okulda okutur yedirir içirir 50 yaşına kadar bakarda. Şu olayı artık aşın. Tamam emekle aldınız arabayı apayrı birşey ama ucunu kaçırıyorsunuz. Tabi bunun karşısında para kazanmanın ne olduğunu bilmeden asılsın kesilsin demek veya geneli göremeyecek kadar kör olmakta kabul edilemez.

2.Şehir içinde tek yol bence metro tranway tarzı şeyler. Yolları genişletme imkanı maalesef yok kimse kimseyi kandırmasın kamulaştırsın mı devlet? Şehir dışı için zaten hükümet yeterince yapıyor. O kadar geriden geldik ki bu konu da ne kadar yaparsan yap yetmiyor orası ayrı.

3.Toplu taşıma otobüs vs bizim ülkemizde yemiyor. Kimse özel aracı varken binmiyor toplu taşımaya. Şunu artık anlayın arkadaşlar açlıktan ölsekte lükslerimizden vazgeçemiyoruz. Milyarlık telefon kullanır 2 yıl dolmadan yenileriz. Keza araç konusunda kredi çeker borca girer kralını alırız. Toplu taşıma evinizin önünden gideceğiniz yerin kapısına kadar bırakmadıkca ve sıkışıklık olmadıkça tercih edilir yoksa kalkıpta kimse durağa yürümez.

4.Aynı olay benzin zamlarında konuşuldu kontak kapama vb. konuda gördük ki herkesin kendine göre bahanesi vardı. Herkes bir anda çocuk sahibi oldu, yaşlı oldu, hastalık sahibi oldu bahanenin bini bir para.

5.Herşeye rağmen bu devirde birşeyleri kısıtlamak doğru değil. Kaldı ki çözüm de bizim burda kahve sohbeti gibi konuşmamız gibi kolay değil. Emin olun konu para olunca hükümet araç satılmasının iyi olup olmadığını ne kadarının zarar ne kadarının kar olduğunu çok net biliyor.

6.Konuyu ağır siyasete çekmeye gerek yok. Zamanında x grubu bu halkı baskı altına aldı içeri attı şimdi y grubu aynısını yapıyor. 2 side yanlış ama bizim siyasetimiz bu şekilde işliyor.

Çok isterdim bende 3.0 4.0 motor araçlara binmeyi ama mümkün değil. Kimse boşuna yırtınmasın mecburuz ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya. Benzin 5 tl 10.000 lik araç 30.000 ise mecburuz o parayı vermeye derseniz koyunmusun. Yoo değilim ama gerçekçiyim biliyorum ki kim gelirse gelsin altın yumurtlayan tavuğu kesmeyecek. Bahaneleride zaten hazır. Bizden öncekiler sı.mış biz temizlemeye çalışıyoruz.

Tabiki gördüklerimi ve öz eleştiri olarak yazdım. İstemeyen alınmasın gerilim vermesin boşuna.

sende haklısın

biraz nasrettin hoca misali oldu ama demek ki bu işte tek doğru yok

quote:

Orijinalden alıntı: kemal1414

quote:

Orijinalden alıntı: amadeus99

quote:

Orijinalden alıntı: shadowgeist

quote:

Orijinalden alıntı: iniyesta

insanlar faşizmin ne demek olduğunu biliyorlar Türkiye'de artık.
Forumda da bu zihniyetin temsilcileri var.
İstedikleri kadar yırtınsınlar Türkiye bunların çiftliği değil geçti o devirler.
Faşizanlık istiyorlarsa alsınlar pasaportlarını kuzey koreye yerleşsinler.

shadow'um be başbakan iptal etti senin yırtınarak savunduğun otoyol ihalesini, o da mı kuzey kore'ye gitsin be yavv.

faşizm tam şu anda yaşadığımız, ne isterse yapan, insanlara asla saygı duymayan, demokrasiyi araç olarak gören bir hükümetimiz var. ağzını aç terörist diye atıyorlar.

bu arada şu 1000 kişiye 155 araç istatistiği her şeyi anlatıyor aslında. ne zengin ülkeyiz soğuk savaş sonrası yıkılmış, bi halt olmamış romanya bile bizden çok daha iyi be.

Öncelikle otoyol ihalesi devletin beklediği geliri beğenmemesi yüzünden iptal edildi,çok arzu ettiğiniz devletin malları elinde tutup işlerin rüşvetle iltimasla milletvekili yeğenleriyle yapıldığı rezil kepaze komün sistemine dönmek için değil.
Faşizm kavramı insanların siyasal tercihlerine hakaret etmek,kendisi gibi düşünmeyeni linç etmeye çalışmak,insanlara oy verdikleri partiden dolayı ağzına geleni saymaktır,bizim forumda da bol bol var bundan.
Ağzını açanı terörist diye içeri atıyorlar dediğin kimseler ordu göreve! ciler,darbe planlayıcıları,dhkp-c örgütü sempatizanları ve kck lılarsa ben bundan yanayım,atsınlar.
Gidin dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde halkın seçtiği hükümete oy verene makarna kafalı,bidon kafalı,göbeğini kaşıyan adam,çoban,haysiyetsiz,şerefsiz,vatan haini,satılmış diye tatava çalın bakın ne yapıyorlar size.Adamı faşist diye damgalayıp ülkeye sokmazlar bir daha ülkeye.
Batının en ırkçı partileri bile kendi vatandaşının siyasi tercihine hakaret etmez.
Bu ülkede sizin için fazladan bile demokrasi var,faşistler bile çıkıp milletine hakaret etme özgürlüğüne sahip.
Daha ne istiyorsunuz?
Ha kurunun yanında yaş da yanıyor mu,maalesef yanıyor.Bu tür davaların en kötü tarafı da budur zaten.
Davaların gereksiz yere uzatılmasını bizzat hükümetin kendisi eleştiriyor,biz de eleştiriyoruz.
Kısacası arkadaşım,insanların düşünceleri farklı olabilir,ancak bu size insanların görüş ve düşüncelerine HAKARET ETME hakkını vermez.
Ben hükümeti vergi adaletsizliği,siyasilerin ve bürokratların cukkaladıkları maaşlar,devletin inanılmaz israf etmesi gibi konularda kıyasıya eleştirmiş biriyim,ama ben vatandaşıma verdiği oydan ötürü hakaret edecek kadar faşist kafatasçı zihniyete sahip komün kafalı bir insan değilim.
Olmam da,olmayacağım da.Siz olmak istiyorsanız özgürsünüz,istemiyorsanız da bu konuya mesaj yazan faşizm sevdalılarını eleştirecek cesarete sahip olun,ondan sonra hükümete dilediğiniz lafı söylersiniz.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadowgeist -- 23 Şubat 2013; 17:12:39 >

Bombar Dıman

Binbaşı

1653 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

hutaha

Binbaşı

1438 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: shadowgeist

quote:

Orijinalden alıntı: kemal1414

quote:

Orijinalden alıntı: amadeus99

quote:

Orijinalden alıntı: shadowgeist

quote:

Orijinalden alıntı: iniyesta

insanlar faşizmin ne demek olduğunu biliyorlar Türkiye'de artık.
Forumda da bu zihniyetin temsilcileri var.
İstedikleri kadar yırtınsınlar Türkiye bunların çiftliği değil geçti o devirler.
Faşizanlık istiyorlarsa alsınlar pasaportlarını kuzey koreye yerleşsinler.

shadow'um be başbakan iptal etti senin yırtınarak savunduğun otoyol ihalesini, o da mı kuzey kore'ye gitsin be yavv.

faşizm tam şu anda yaşadığımız, ne isterse yapan, insanlara asla saygı duymayan, demokrasiyi araç olarak gören bir hükümetimiz var. ağzını aç terörist diye atıyorlar.

bu arada şu 1000 kişiye 155 araç istatistiği her şeyi anlatıyor aslında. ne zengin ülkeyiz soğuk savaş sonrası yıkılmış, bi halt olmamış romanya bile bizden çok daha iyi be.

Öncelikle otoyol ihalesi devletin beklediği geliri beğenmemesi yüzünden iptal edildi,çok arzu ettiğiniz devletin malları elinde tutup işlerin rüşvetle iltimasla milletvekili yeğenleriyle yapıldığı rezil kepaze komün sistemine dönmek için değil.
Faşizm kavramı insanların siyasal tercihlerine hakaret etmek,kendisi gibi düşünmeyeni linç etmeye çalışmak,insanlara oy verdikleri partiden dolayı ağzına geleni saymaktır,bizim forumda da bol bol var bundan.
Ağzını açanı terörist diye içeri atıyorlar dediğin kimseler ordu göreve! ciler,darbe planlayıcıları,dhkp-c örgütü sempatizanları ve kck lılarsa ben bundan yanayım,atsınlar.
Gidin dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde halkın seçtiği hükümete oy verene makarna kafalı,bidon kafalı,göbeğini kaşıyan adam,çoban,haysiyetsiz,şerefsiz,vatan haini,satılmış diye tatava çalın bakın ne yapıyorlar size.Adamı faşist diye damgalayıp ülkeye sokmazlar bir daha ülkeye.
Batının en ırkçı partileri bile kendi vatandaşının siyasi tercihine hakaret etmez.
Bu ülkede sizin için fazladan bile demokrasi var,faşistler bile çıkıp milletine hakaret etme özgürlüğüne sahip.
Daha ne istiyorsunuz?
Ha kurunun yanında yaş da yanıyor mu,maalesef yanıyor.Bu tür davaların en kötü tarafı da budur zaten.
Davaların gereksiz yere uzatılmasını bizzat hükümetin kendisi eleştiriyor,biz de eleştiriyoruz.
Kısacası arkadaşım,insanların düşünceleri farklı olabilir,ancak bu size insanların görüş ve düşüncelerine HAKARET ETME hakkını vermez.
Ben hükümeti vergi adaletsizliği,siyasilerin ve bürokratların cukkaladıkları maaşlar,devletin inanılmaz israf etmesi gibi konularda kıyasıya eleştirmiş biriyim,ama ben vatandaşıma verdiği oydan ötürü hakaret edecek kadar faşist kafatasçı zihniyete sahip komün kafalı bir insan değilim.
Olmam da,olmayacağım da.Siz olmak istiyorsanız özgürsünüz,istemiyorsanız da bu konuya mesaj yazan faşizm sevdalılarını eleştirecek cesarete sahip olun,ondan sonra hükümete dilediğiniz lafı söylersiniz.

benden niye alıntı yaptınız anlamadım

o anlattıklarınız yüzünden ben bu partiye oy verdim ama şimdi çok pişmanım,nedeni ise çok basit bunların hangi yaptığını savunayım ? olsa ben herkesten önce savunacağım da yok işte bulamıyorum :)

sözde özgürlük getirdiler ama kendilerine toz kondurmuyorlar en ufak bir eleştiri de bile hemen dava açıyorlar ,biz bunun için mi bunlara oy verdik

bunları söyleyince vermeseydin kardeşim diyorlar yani bizim gibileri dahi artık umursamıyorlar ,öyle ya artık nasıl olsa her seçimden % 50 civarı oy alıyorlar ve bizle işleri de bitti

ben muhalefetten daha kötü durumdayım hiç değilse onlar biz zaten oy vermedik siz suçlusunuz diyorlar ,yani isa ya da musa ya da yaranamadık :)

Otomobil alınmasını devletin kısıtlaması lazım (8. sayfa)