Şimdi Ara

Oyun bağımlılığı resmi olarak rahatsızlık kabul edildi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
582
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • Video oyunlarının geniş kitlelere yayılması ile rahatsızlık seviyesine kadar çıkabilen oyun bağımlılıkları baş göstermişti. Belirli bir tedavi sürecine dahi ihtiyaç duyabileceğiniz oyun bağımlılığı artık resmi olarak bir rahatsızlık çeşidi.


     


    Resmiyet kazandı


     


    Dünya Sağlık Örgütü, yayınladığı 2018 hastalık sınıflandırma raporunda özellikle okul çağı ve genç yaştaki kitleleri etkileyen oyun bağımlılığını da resmen listeye aldı. Oyun bağımlılığı artık mental veya davranışsal bozukluklar sınıflaması altında yer alacak.


     


    Örgüt son olarak 1990 yılında onuncu raporunu yayınlamıştı. Oyun bağımlılığının giderek çok ciddi bir hal alması ve çeşitli kuruluşlardan gelen çağrılar sonucunda 27 yıl sonra rapor güncellenmiş oldu.


     


    Ayrıca Bkz.Beğenilerinizin kripto paraya dönüştüğü sosyal ağ

    Rapora göre oyun bağımlılığının hastalık haline geldiği şu davranışlardan anlaşılıyor: Oyunlara daha fazla dikkat harcamak, daha fazla önem vermek, olumsuz sonuçlanmasına rağmen bıkmadan hatta daha da arttırarak oyuna devam etmek. Bu davranışların en az 12 ay boyunca devam etmesi gerekiyor ancak yoğunlaşmaya başlarsa daha kısa bir zaman dilimi de dikkate alınabiliyor.


     


    Daha önce de bazı sağlık kuruluşları oyun bağımlılığını rahatsızlık olarak kabul ederek rehabilitasyon merkezleri açmıştı. DSÖ kararı ile artık iş resmiyete dökülmüş oldu. Bundan sonra tedavi konseptlerinin daha hızlı bir şekilde yayılması bekleniyor. 


     







  • Sokağa çıktığımız zaman mahallemizin abileri vardı, bizi korur kollarlardı, dostluk içinde büyüdük. Hepimizde değil, yalnızca birimizde top olurdu, şanslıysak eğer o da Kames marka olurdu, akşama kadar onun peşinde koşardık. Birimizin annesi hepimize salçalı ekmek sürerdi. Kaldırıma yan yana dizilirdik, güle oynaya yerdik. Kavga ettiğimiz de oldu, yumruklaştığımız da. Sonra barıştık, hiç birbirimizin onurunu kırmadık. Yine aynı bardaktan su içtik, yine aynı topla oynadık.

    Büyüdük. Küçüklerimiz doluştu etrafımıza. Abi dediler, başka mahallenin çocukları topumuzu vermiyor dediler. Gittik geri aldık. Topa vuracak ayakkabımız yok dediler, ayakkabı aldık. Kimseye söylemedik, yalnızca biz bildik. Abilerimizden ne aldıysak kardeşlerimize onu verdik.

    Güzeldi. Çok güzeldi ama artık bitti.

    Çocukları, gençleri rahat bırakın. Sokakta oyun oynama devri bitti. Evet çok güzeldi, evet o zamanları yaşadığımız için çok mutluyuz fakat artık dünya o eski dünya değil. Türkiye ise hiç eski Türkiye değil. Mahalledeki o abiler artık yok, ekmeğe salça sürüp karnımızı doyuran teyzeler de yok. O yüzden çocukları, gençleri rahat bırakın. Evlerinde oyunlarını oynasınlar, en fazla biraz tembel olurlar, olsun. Böylesi daha iyi.

    Sokakta artık iyi insanlar yok.
    Birde bardağın dolu tarafından bakmak gerek: :D :D :D

    Şimdi bir erkeğe en fazla para harcatan 3 kalem;
    kızlar,
    araba,
    tütün-alkol
    'e giden aylık toplam paranın 10'da 1'ine hepsine giden toplam zamanı dolduracak kadar oyun alınıp zevkle oynanabilir.

    Kıyasla:
    -Artan paranız cebinizde kalır gelceğe yatırım yaparsınız.
    -Oyunların psikolojisi bozulmaz,sabah ayrı akşam ayrı kafada olup sizin kafanızıda bozmaz, aksine reel dünyanın stresinden uzaklaştırıp psikolojinizi düzeltir.
    -Oyunların kıskançlık, aldatma, trip, vb. bitmeyen dertleri, sıkıntıları, durumları yoktur, habire özel ilgi istemez.
    -Oyunlarda kasko, sigorta, kdv,özel taşıt vergisi, motorlu taşıt vergisi, köprü geçiş ücreti, altından pahalı benzin .... bitmeyen trafik, mal gibi zatların hataları ile küplere binme, beyinsiz trafik magandaları, cadde benim diyen yayalar yoktur.
    -Oyunlar daha yeni bakımdan çıkmışken 1 ay geçmeden sizi yolda bırakmaz, zaten oyun bakım istemez.
    -Oyunlarda can güvenliği derdi yoktur.
    -Oyunlar sizi sarhoş etmez, ekseriyet ayık olursunuz.
    -Oyunlarla kanser vb. olma riskiniz yoktur.
    -Oyunlarla leş gibi zift ya da anason vb kokmazsınız, nerde sabah orda akşam durumu olmaz genellikle evcisinizdir.
    -Oyunları fazla kaçırdığınızda başınızı belaya sokmaz.

    Kısaca oyunlar candır gerisi heyecan. :D Ya da oyuncuysan derdin azdır denebilir. :P
    Online oyunlar ile gayet sosyal olunabilir. En iyi arkadaşlarımla hep oyundan tanıştım.
    Normalde de buluştuk gezdik yedik içtik, her akşam da discord(eskiden teamspeak kullanırdık) üzerinden toplanır sohbet ederiz.
    Şimdi düşününce akşam vakti evimin rahatlığında bana konuşma sohbet etme sosyalleşme imkanı veriyor, bunun kötü olduğuna inanmıyorum.
    Sosyalleşmek illa gece kulüplerinde sabahlamak veya bara arkadaşlarla gidip içki içmek olarak tanımlanmamalı.
    Zaten Türkiye şartlarında aşırı mesaili bir işe girince yapılabilecek tek aktivite olarak geriye akşamları oyun oynamak kalıyor, gerisine ne zaman
    ne de bütçe yetiyor.
  • sen steamde onbinlerce oyunu satışa sun, bir de üstüne yaz-kış-bahar indirimleri yapıp çerez parasına düşür sorun yok, biz o oyunları oynuyoruz diye sorun var. Oynamayalım mı aldığımız oyunları? :)

  • quote:

    Orijinalden alıntı: sınav_testmis_kanka


    quote:

    Orijinalden alıntı: hazarRS

    sen steamde onbinlerce oyunu satışa sun, bir de üstüne yaz-kış-bahar indirimleri yapıp çerez parasına düşür sorun yok, biz o oyunları oynuyoruz diye sorun var. Oynamayalım mı aldığımız oyunları? :)

    Oyunlara gününü harcıyorsan, sosyal yaşantını etkiliyorsa sorun var demektir.



    Tembelliğine bahane bulma şimdi.



    Nereden mi biliyorum, ben de tembelim.

    Tembeller, fırsat verildiğinde insanı daha tembel edecek icatlar çıkarabilirler. Mesela otomobil. İşe koşarak gitmeyip sadece gaza basıyorsun. Ama zengin olacan ki ar-ge vaktin olsun.




  • Guney kore'de sanirim sadece oyun bagimliligini tedavi etmek uzere uzmanlasmis hastane bile var. Bunlarin sayisida artacak, ama oyle veya boyle dunya gittikce fizikselden daha cok bilgisayarla birlikte zihinsel aktiviteye donmeye baslayacak.

  • oyle boyle degil bazi oyunlarda yuzde seksen indirim oluyor sen de dayanamayip aliyorsun soyle bir kosede dursun diye ama o oyun o kosede durmuyor madem aldim niye oynamiyorum diye triplere girip mecburen aciyosun ve goz acip kapayincaya kadar en az bir saat gitmis oluyor
  • Türkiye'de oyun bağımlılığı için tedavi merkezine ihtiyaç yok. ARAL var bizde. Kıç fitili niyetine kazığı soktuğu için ateşimiz düşüyor, oynayamıyoruz.

  • Bence doğru bir karar olmuş. :D

  • ben bağımlı değilim lakin bende her bağımlı gibi hastalığımı inkar ediyorum..

  • sınav_testmis_kanka S kullanıcısına yanıt
    karıştırma işte sosyal yaşantıyı falan, ben yolunu yapmaya çalışıyorum burda :D

  • Birde bardağın dolu tarafından bakmak gerek: :D :D :D

    Şimdi bir erkeğe en fazla para harcatan 3 kalem;
    kızlar,
    araba,
    tütün-alkol
    'e giden aylık toplam paranın 10'da 1'ine hepsine giden toplam zamanı dolduracak kadar oyun alınıp zevkle oynanabilir.

    Kıyasla:
    -Artan paranız cebinizde kalır gelceğe yatırım yaparsınız.
    -Oyunların psikolojisi bozulmaz,sabah ayrı akşam ayrı kafada olup sizin kafanızıda bozmaz, aksine reel dünyanın stresinden uzaklaştırıp psikolojinizi düzeltir.
    -Oyunların kıskançlık, aldatma, trip, vb. bitmeyen dertleri, sıkıntıları, durumları yoktur, habire özel ilgi istemez.
    -Oyunlarda kasko, sigorta, kdv,özel taşıt vergisi, motorlu taşıt vergisi, köprü geçiş ücreti, altından pahalı benzin .... bitmeyen trafik, mal gibi zatların hataları ile küplere binme, beyinsiz trafik magandaları, cadde benim diyen yayalar yoktur.
    -Oyunlar daha yeni bakımdan çıkmışken 1 ay geçmeden sizi yolda bırakmaz, zaten oyun bakım istemez.
    -Oyunlarda can güvenliği derdi yoktur.
    -Oyunlar sizi sarhoş etmez, ekseriyet ayık olursunuz.
    -Oyunlarla kanser vb. olma riskiniz yoktur.
    -Oyunlarla leş gibi zift ya da anason vb kokmazsınız, nerde sabah orda akşam durumu olmaz genellikle evcisinizdir.
    -Oyunları fazla kaçırdığınızda başınızı belaya sokmaz.

    Kısaca oyunlar candır gerisi heyecan. :D Ya da oyuncuysan derdin azdır denebilir. :P





  • quote:

    Orijinalden alıntı: alito

    Türkiye'de oyun bağımlılığı için tedavi merkezine ihtiyaç yok. ARAL var bizde. Kıç fitili niyetine kazığı soktuğu için ateşimiz düşüyor, oynayamıyoruz.


    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hiçbir şeyin fazlası iyi değil. Günde 5 saatten fazlası sıkıntı bana göre. Kendi açımdan yorumlarsam:

    Oyunlara daha fazla dikkat harcamak: Bu bir yere kadar normal ama tamamen bağlanma ve başka hiçbir şeyi görmeme durumu yok.

    Daha fazla önem vermek: Benim için eğitim, oyunlardan daha öncelikli olmuştur. Oyun oynamak istersem diğer işlerin durumuna göre ertelerim.

    Olumsuz sonuçlara rağmen devam etmek, bıkmadan daha fazla oynamak: Bana ters bir durum. Oyunlar, insanı çıldırtmak için değil eğlendirmek içindir. Saçma ya da gereksiz zorlayan oyunları bir çırpıda silip bir daha yüzüne bakmam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bkaakco -- 24 Aralık 2017; 10:50:20 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bundan 2-3 sene önce bağımlıydım günde 4-5 saat oyun oynuyodum. Artık haftada 2-3 saat anca oynuyorum. Sıkıcı geliyor artık.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu ulkede bu ve benzeri tarzda bir haber yaparsan ve bu haber TV'ye kadar ulasirsa bir cok kisinin oyun hayati sona erer.

    Ozgurlukler ulkesi Turkiye

  • Sokağa çıktığımız zaman mahallemizin abileri vardı, bizi korur kollarlardı, dostluk içinde büyüdük. Hepimizde değil, yalnızca birimizde top olurdu, şanslıysak eğer o da Kames marka olurdu, akşama kadar onun peşinde koşardık. Birimizin annesi hepimize salçalı ekmek sürerdi. Kaldırıma yan yana dizilirdik, güle oynaya yerdik. Kavga ettiğimiz de oldu, yumruklaştığımız da. Sonra barıştık, hiç birbirimizin onurunu kırmadık. Yine aynı bardaktan su içtik, yine aynı topla oynadık.

    Büyüdük. Küçüklerimiz doluştu etrafımıza. Abi dediler, başka mahallenin çocukları topumuzu vermiyor dediler. Gittik geri aldık. Topa vuracak ayakkabımız yok dediler, ayakkabı aldık. Kimseye söylemedik, yalnızca biz bildik. Abilerimizden ne aldıysak kardeşlerimize onu verdik.

    Güzeldi. Çok güzeldi ama artık bitti.

    Çocukları, gençleri rahat bırakın. Sokakta oyun oynama devri bitti. Evet çok güzeldi, evet o zamanları yaşadığımız için çok mutluyuz fakat artık dünya o eski dünya değil. Türkiye ise hiç eski Türkiye değil. Mahalledeki o abiler artık yok, ekmeğe salça sürüp karnımızı doyuran teyzeler de yok. O yüzden çocukları, gençleri rahat bırakın. Evlerinde oyunlarını oynasınlar, en fazla biraz tembel olurlar, olsun. Böylesi daha iyi.

    Sokakta artık iyi insanlar yok.




  • Oyun internet bilgisayar hepsinin çıktığı bokta aynı, sıkıntılı ruh hali

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bkaakco

    Hiçbir şeyin fazlası iyi değil. Günde 5 saatten fazlası sıkıntı bana göre. Kendi açımdan yorumlarsam:

    Oyunlara daha fazla dikkat harcamak: Bu bir yere kadar normal ama tamamen bağlanma ve başka hiçbir şeyi görmeme durumu yok.

    Daha fazla önem vermek: Benim için eğitim, oyunlardan daha öncelikli olmuştur. Oyun oynamak istersem diğer işlerin durumuna göre ertelerim.

    Olumsuz sonuçlara rağmen devam etmek, bıkmadan daha fazla oynamak: Bana ters bir durum. Oyunlar, insanı çıldırtmak için değil eğlendirmek içindir. Saçma ya da gereksiz zorlayan oyunları bir çırpıda silip bir daha yüzüne bakmam.




    günde 5 saat oyunlara harcayabiliyorsan baya bi boş vaktin var demektir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tanreall

    Sokağa çıktığımız zaman mahallemizin abileri vardı, bizi korur kollarlardı, dostluk içinde büyüdük. Hepimizde değil, yalnızca birimizde top olurdu, şanslıysak eğer o da Kames marka olurdu, akşama kadar onun peşinde koşardık. Birimizin annesi hepimize salçalı ekmek sürerdi. Kaldırıma yan yana dizilirdik, güle oynaya yerdik. Kavga ettiğimiz de oldu, yumruklaştığımız da. Sonra barıştık, hiç birbirimizin onurunu kırmadık. Yine aynı bardaktan su içtik, yine aynı topla oynadık.

    Büyüdük. Küçüklerimiz doluştu etrafımıza. Abi dediler, başka mahallenin çocukları topumuzu vermiyor dediler. Gittik geri aldık. Topa vuracak ayakkabımız yok dediler, ayakkabı aldık. Kimseye söylemedik, yalnızca biz bildik. Abilerimizden ne aldıysak kardeşlerimize onu verdik.

    Güzeldi. Çok güzeldi ama artık bitti.

    Çocukları, gençleri rahat bırakın. Sokakta oyun oynama devri bitti. Evet çok güzeldi, evet o zamanları yaşadığımız için çok mutluyuz fakat artık dünya o eski dünya değil. Türkiye ise hiç eski Türkiye değil. Mahalledeki o abiler artık yok, ekmeğe salça sürüp karnımızı doyuran teyzeler de yok. O yüzden çocukları, gençleri rahat bırakın. Evlerinde oyunlarını oynasınlar, en fazla biraz tembel olurlar, olsun. Böylesi daha iyi.

    Sokakta artık iyi insanlar yok.

    şu mesajı yazan ellerine sağlık!




  • Hangi işte olursa olsun aşırılığa gidilmemeli, kaldı ki bunu sadece oyun oynamak açısından değerlendiremezsin ki, yani her ne yapuyorsan yap, ölçüyü kaçırdın mı, hastasın demektir. Doğru değil mi?
  • Online oyunlar ile gayet sosyal olunabilir. En iyi arkadaşlarımla hep oyundan tanıştım.
    Normalde de buluştuk gezdik yedik içtik, her akşam da discord(eskiden teamspeak kullanırdık) üzerinden toplanır sohbet ederiz.
    Şimdi düşününce akşam vakti evimin rahatlığında bana konuşma sohbet etme sosyalleşme imkanı veriyor, bunun kötü olduğuna inanmıyorum.
    Sosyalleşmek illa gece kulüplerinde sabahlamak veya bara arkadaşlarla gidip içki içmek olarak tanımlanmamalı.
    Zaten Türkiye şartlarında aşırı mesaili bir işe girince yapılabilecek tek aktivite olarak geriye akşamları oyun oynamak kalıyor, gerisine ne zaman
    ne de bütçe yetiyor.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.