< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi matmma -- 9 Nisan 2018; 21:58:13 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi matmma -- 9 Nisan 2018; 21:58:13 > |
Mevzuat ve kanunlar gereği bencede TR olması gerekiyor oyunların. Bence ülkemizin yayın ve teknoloji ile ilgilenen dernek yada kuruluşlar kim ise onların boşlaması bu.
Sinemaya giden insana TR destek yok git İngilizce öğren öyle film izle dersen adama bir tarafı ile gülerler. Aynen öylede bu ülkede satacaksan bir şeyler TR desteği vereceksin. Türkiye’de oyun satışları hiçde düşük değil hatta oldukça fazla olduğunu düşünüyorum. Syg |
Sinema filmleri nasıl Türkçe düblaj yada altyazılı geliyorsa oyunlarda Türkçe olmalı, sonuna kadar destekliyorum.
|
Aynen en azından Türkçe metin ve alt yazı olsun oyunu anlamadan neyi oynuyoruz bilmeden bitiriyoruz
Hemen yazmayın ingilizce öğren kardeşim diye bir oyunda en az 5 tane değişik dil de çıkarıyor Adam Alman neden ingilizce oynasın kendi dili varken Denemekte fayda var destek olalım Çok zor olmamalı bunu yapmak |
Bizi kıskanıyorlar o yüzden Türkçe eklemiyorlar.
|
Teşekkürler arkadaşlar.
Yukarıda yazdığım yönetmelik maddesi 1 ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girmiş. 2008 yılında yani bu yönetmelik maddesi yokken , bir müşteri aracının yol bilgisayarında Türkçe menü olmadığı için dava açıyor ve kazanıyor. Dava sonunda araç ayıplı mal sayılıyor. Araç değişimi ve bedel iadesini menfaat dengesini bozacağından kabul edilmiyor ama diğer seçimlik haklarının kullanılmasına yani bu kusurun giderilmesine karar veriyor. Yargıtay temyiz kararı bu. (Esas: 2011/1892, Karar: 2011/13831, Karar Tarihi: 13.09.2011) Ben bir şeylerin değişebileceğine inanıyorum. |
Ülkemizde oyunlar ya çocuk işi olarak görülür ya da haberlerde "ölüm" oyunu, şiddete yönelten tehlike olarak karşımıza çıkar. Bundan dolayı resmi mercilerin sallayacağını sanmıyorum.
|
Bence biri gidip Assassin's Creed origins alsın sonra bi şey anlamadım diyip dava açsın. |
İyi o zaman sinemalardan altyazıları da kaldırsınlar git ingilizce öğren. Böyle bir mantık olamaz. Madem Türkiye'de oyun satışı yapıyorsun Türkçe getirmek zorudasın. Danimarka, Norveç vs. bu ülkelerin nüfusu bir İstanbul etmiyor. Genç ve oyun oynayan nüfusları belki bir kaç milyon yoktur. Açık bir şekilde çifte standart var. Bunu kabul etmeyen dalga konusu yapanlar Türküm diye dolaşmasınlar.
Bir metin hazırlayın da Bimer'e Btk'ya falan gönderelim. |
Konuyu takip eden arkadaşlar için süreci kısaca özetleyen ve geldiğimiz nokta hakkında bir açıklama yapmam gerekiyor.
Öncelikle; Bizim istediğimiz şey, buradan bir oyun yapımcısının dikkatini çekmek değil. Daha önce örnekleri var, mail vs. organizasyonları yapıldı, forumlarına başlıklar açıldı ama bir sonuç alınamadı. Bizim istediğimiz şey, kanunda ve uygulamalarda yeni bir düzenleme ve sıfırdan bir ekleme değil. Bizim istediğimiz şey, mevcut bir kanunun ve buna bağlı bir yönetmeliği uygulanması. Tüm motivasyonumuz budur. Yabancı bir firma, örneğin Apple, benim garanti prosedürüm 1 yıl diyemez. Bu ülkede, bu ülkenin kurallarına göre 2 yıl garanti süresi ile satış yapmak durumunda. Bunun için bu başlığı açtık. Konu hakkında bulabildiğim bilgi ve belgeleri eklemeye ve motivasyonumuzu anlatmaya çalıştım. Sağ olsunlar destek olan arkadaşlar çoğunlukta. Yapıcı ve yol gösterici her türlü eleştiriyi de dikkatle dinliyorum, dinliyoruz. Burada bir es vererek araya girerek hatırlatmak istediğim bir şey var: Usül esasa mukaddemdir. Yani usul esastan önce gelir. İsteğinizde sadece haklı olmanız yetmez, yönteminiz de doğru olmak zorundadır diyor hukuk. Bu noktadan sonra ilk olarak yetkilileri göreve çağırdık. İstanbul il ticaret müdürlüğüne yazdım, buradan arkadaşların bimerden bakanlığa giden yazıları oldu. İl ticaret müdürlüğünün verdiği cevap bizim adımıza değil ama onların adına tamamıyla hayal kırıklığıydı. Konu hakkında görüşünü dahi belirtmedikleri bir cevap yazmışlar. Bakanlığın cevabı ise topu taca atmaktı. Bunun üzerine bakanlıkta cevabı yazan kişi ve ilgili yönetmeliği hazırlayan komisyonda bulunmuş bir kişi ile telefonda görüştüm. Cevabı yazanın zaten cevap verebilecek bilgi birikimi yoktu. Diğer kişi ise konuyu çok iyi kavramasına rağmen biz bu yönetmeliği hazırlarken bu konuyu hiç düşünmemiştik diyerek aslında mazeret olarak kabul edilemeyecek bir şey söyledi. Maalesef, kurumlar bu yola gidebiliyor. Örneğin belediye bir mevzuatı (ben buradan bunu anlamıyorum diyerek) uygulamadığında yapmanız gereken mahkemeye gidip bir nevi mevzuatı yorumlatmak. Bir de bazı arkadaşlar İngilizce bir metinle yapımcılara başvuralım istedi, ama yukarıda dediğim gibi bu yöntem zaten daha önce defalarca denendi ve artık yine gücümüzü aynı döngüde harcamak istemiyorum. Zaten kararı uygulattığımız gün birileri o yapımcılarla iletişime geçecek. Bu nedenle ben pek karışmadım bu duruma. Biz de ikinci kısma geçtik. Bir oyun üzerinden THH ye giderek konu hakkında hukuki ve tarafları bağlayıcı karar bir çıkartmak. Şu an bu aşamadayız. Oyunu D&R dan aldım, ve şikayetim üzerine nedense incelenmek üzere oyunu kendilerine yollamamı istediler. Yolladım cevap bekliyorum. Konuyu çözemediklerinde THH’ye başvuracağım. THH dilekçemi neredeyse yazdım, yaklaşık 10 ekten oluşan bir dosya haline geldi. Adı üzerinde bu olay bir süreç, heyecanlı olduğunuzu biliyorum ama hemen sonuç alınacak diye bir durum yok. Bazı şeyler daha hızlı olabilirdi ama nisan ayından sonra ben de yurt içi ve dışı iş seyahatlerim oldu ve çok yoğun bir programım vardı. Bu nedenle süreç biraz sarktı. Yine bu dönemde 1 avukat, 1 stajyer avukat, 1 uluslararası firmada çalışan yazılım mimarı ile görüştüm. İdari hukuku iyi bilen ve dava tecrübesi olan kişilerle görüşmek isterdim. |
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi must33_35 -- 3 Mart 2018; 18:58:0 > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi matmma -- 3 Mart 2018; 19:09:44 > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi matmma -- 3 Mart 2018; 19:10:43 > |
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi matmma -- 3 Mart 2018; 22:5:30 > |
|
|
|