Şimdi Ara

Oyunumuz Türkçe ! [Kanuni Dayanağımız var] (32. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
941
Cevap
20
Favori
51.772
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
413 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3031323334
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Türkçe yi sadece belli başlı oyunlarda görürsünüz o kadar. Zaten o belli popüler oyunlara türkçe yamalar yapılıyor. Kutulu satıştaki oyunlara türkçe zorunluluğu gelirse kutulu oyun ithalatı yapan çıkmaz. Alım gücü her gün düşerken 60 dolardan çıkardıkları oyunu tr de alan bu kadar azken türkçe ekleyeceklerinimi sanıyorsunuz? Steam dolar kurunu düşük hesaplamasa tr de oyun satışları ne kadar düşük olurdu. Zaten büyük firmalarda artık fiyatlarını kendileri belirliyor. Kaçınız 180 liraya oyun alıyorsunuz tr de oyun satışları yüksek ama %90 ı cs go alıyor

    Tek çözüm var gidin ingilizce öğrenin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-BB2CECC18 -- 16 Mart 2018; 19:21:3 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir ürünü (film, kitap, oyun vs.) kendi dilinde tüketme isteği tamamen konfor meselesidir. Öyle olmasaydı zaten bu ürünlerin en fazla çevrildiği diller en fazla İngilizce öğretilen/ bilinen ülkelerin dilleri olmazdı. Şu tür tartışmalarda gelip hep "gidin İngilizce öğrenin" gibi müthiş fikirler ortaya atmanın âlemi yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: L@civert

    Dediğiniz ideal durum ama gerçekler her zaman dediğiniz şekilde ilerlemiyor.

    Her iki durum için de dilekçe örnekleri hazırladık. Her ikisini de gönderdik.

    Denetim dilekçelerimizde topu taca atıyorlar. Bimer bakanlığa sevk ediyor ve orada kalıyor. Ben o yüzden bakanlığı pas geçerek direk ıslak imzalı şekilde ticaret il müdürlüğüne kargoyla gönderdim. İşleme alınmış. Dilekçe numaram var. Ama cevap uzun sürecek, yada bir şekilde kıyıda köşede unutulabilir.

    Görüş dilekçelerimizi de topu taca atmalarına izin vermeden "ADAMIN GOL DİYOR" demek ve elimizde resmi bir görüş olsun diye gönderiyoruz. Bu adımla beraber denetim ve hızlı sonuç için kamuoyu oluşturabiliriz diye düşünüyorum.

    Dilekçeler kaybolup gitmez 1 ay içinde cevap vermekle yükümlüdürler kanuni olarak , takibini yapın gerekirse suç duyurusunda bulunun. Görevi kötüye kullanmaya kadar gider bu takibini yaparsanız.




  • sybercomp S kullanıcısına yanıt
    Tabiki öyle. Kanunlardan haberim var, dilekçe hakkı için 15 gün, bilgi edinme için 15 gün, eğer başvurduğunuz kurum farklı kurumdan da bilgi alacaksa 30 gün süreleri var.

    Okudunuz mu bilmiyorum ama yukarıda verilen cevapları görüyorsunuz. Gerekiyorsa il müdürlüğüne sevk edeceğine "il müdürlüğüne başvurun" gibi bir cevapla konuyu kapatıyorlar. Cevap verdim mi verdim, adet yerini bulsun. İl müdürlüğüne gönderdiğimiz dilekçe belki yanlış birime sevk edilecek, telefondaki konuştuğum kişi açık açık bu ihtimalden bahsediyor mesela. Yada diyorki; cevabı asla telefondan öğrenemezsiniz, adresinize göndericez. Ama sonuna da ekliyor: "adresiniz yanlış yazmadıysanız"

    Bunlar ihtimal yani ve süreci uzatabilir.

    Haklısınız, tutanak, suç duyurusu gibi kelimeler sihirli oluyor. Zaten binlerce dilekçe arasından nasıl bulayım diyordu, anayasal hakkıma engel oluyorsunuz suç duyurusunda bulunurum deyince 10 saniyede verdi dilekçe numarasını.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Yararlı konu, türkçe dublaja bütçem yetmez dersin eyvallah bize alt yazı da yeter.
  • up
  • Yapan firmalar saygımızı ve güvenimizi kazanıyor.Örneğin Battlefield 1 de Osmanlı askerlerinin diyalogları.
  • Bu algı bizim halkımıza nasıl oturdu, nasıl bu hale geldik bilmiyorum. Bu mesajdaki alt metinleri şöyle görüyorum;

    1- Peşin hüküm ve onu destekleyen umutsuzluk: Hiç bir şekilde denemeden, uğraşmadan, çözüm yolunda tek bir adım dahi atmayı düşünmeden sonucun olumsuz olacağına dair KESİN bir bakış açısı.
    2- Alışılmışlık: Hali hazırda devam eden sistemin (Ne kadar yanlış olursa olsun) yeterli olduğu düşüncesi. Yanlışı kabullenme.
    3- Başkası adına yorum yapma: Konunun birebir muhattabı olmamasına rağmen sanki birincil yetkilisiymiş gibi basın açıklamasına yakın demeçler.
    4- Eksik bilgilerle tüm resimi oluşturma çabası: Sağdan soldan duyduğumuz ufak tefek bilgilere kendi yorumumuzu katarak, haklı çıkmak adına bambaşka bir tablo oluşturma çabası.
    5- Kendi olumsuz bakış açısını kabullendirme çabası: Son cümlede gayet açık.

    Şimdi diğer soyut düşünce ve yorumlarına cevap verme çabasına tabi ki de girmeyeceğim. Çünkü konu anlamsıca uzar.

    Somut verilerle ( Çok eksik olmasına rağmen) yaptığın yoruma yine somut verilerle cevap vermek gerekirse;
    Uncharted 4 / 100.000 Adet - Açıklamayı yapan Son Türkiye/ Mustafa YİĞİT
    Ayrıca şöyle bir yorumu da var: 'Türkiye pazarı için bunlar ciddi rakamlar. Bir oyunu Türkçe yaptığınız zaman, Türk oyunseverler de bunun karşılığını veriyorlar." dedi.

    Bir önceki mesajımda (23. sayfa) SADECE Steam platformu üzerinde 2016 senesinin SADECE 6 ayındaki satış rakamlarını görebilirsin.

    Ayrıca şu linkten:
    https://www.gaminginturkey.com/en/turkish-game-market-2016

    Ya da Şu linkten:

    https://newzoo.com/insights/infographics/infographic-the-turkish-games-market/

    Türkiye'nin rakamlarla ne durumda olduğunu görebilirsin.

    Tüm bu bilgiler ışığında konuyu tekrardan tartmanı ve ona göre yorum yapmanı rica ederim.




  • Türkçe dublaj ve alt yazının maliyeti öyle aman tanrım, aman aman o ne kaçalım denecek bir boyutta değil. Zaten dikkat ederseniz dandik film şirketler i bile onlarca filmine dublajı alt yazıyı bastırıyor. Çünkü pahalı bşr hizmet değil.

    Milyon dolarlar götüren firmalar içinse çıtır çerez parasından fazlası değildir. Milyon dolarlık oyun firmalarının bunun maliyetini hesap etmesi bile düşünülemez.



    Ayrıca oyun fiyatları artık birim para üzerinden yapılmalı. En azından türkiye için. Kimse kusura bakmasında birinin 40€ verdiği oyuna kalkıp ben 250 tl neden vereyim, durumum iyi ama kalkıpta bir oyuna 80, 90 tlden fazla vermem. Pazara göre fiyat denen şey oyunlarda pek tabiki yapılabilir. Yapısı gereği buna uygun bir ürün.



    Avrupada şimdi 40€ dan satılan bir oyunu 250 € yapsınlar bakalım satışlar ne halde oluyor. 400tlye satılan oyun var sanki 2. El play station satıyorlar.



    Kim ne derse desin, kur farkı falan filan elbette bunları biliyoruz, ama bu ürün birim fiyatla satılabilecek bir üründür. Bir oyun maksimum 120, 130 tlyi geçmemelidir. Genel olarakta 40 ile 90 arasında bir fiyatı olmalıdır tl cinsinden.
    40 € değerindeki bir oyun türkiye de 60, 80 tl gibi değerlere satılabilir. Oyun, film işinde yüzde yüz kur değerine göre satış gerekmez pazara göre ayarlayabilirsin ürünün yapısı gereği bedeli.

    Şu alım gücüne, bu tl değerine benim gibi bazı kişiler dışında oyuna para veren falan olmaz. Ben bile son 1 yıldır para vermiyorum. Böyle giderse vermemde. 15gün de maksimum sıkılıyorsun 200, 300 tl para mı vereyim.

    Birim değer olarak satılabilecek bir ürünün böyle satılması iyi olur, ama yapmazsalarda bir şey diyemem tabiki kendileri.bilirler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gecem1903 -- 19 Mart 2018; 13:49:49 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soneday

    Bimer'e dilekçe yazarken Dosya ekle bölümü var, oraya şu görseli eklemeniz daha etkili olabilir.

     Oyunumuz Türkçe ! [Kanuni Dayanağımız var]


    Burda ingilizce öğrenin diye saçma sapan demeç verenlere bunu göstericeksin hocam. Kendi diline sahip çıkmaktan aciz insanlar şu resmi görünce ne hisseder acaba?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mandal35

    Bu algı bizim halkımıza nasıl oturdu, nasıl bu hale geldik bilmiyorum. Bu mesajdaki alt metinleri şöyle görüyorum;

    1- Peşin hüküm ve onu destekleyen umutsuzluk: Hiç bir şekilde denemeden, uğraşmadan, çözüm yolunda tek bir adım dahi atmayı düşünmeden sonucun olumsuz olacağına dair KESİN bir bakış açısı.
    2- Alışılmışlık: Hali hazırda devam eden sistemin (Ne kadar yanlış olursa olsun) yeterli olduğu düşüncesi. Yanlışı kabullenme.
    3- Başkası adına yorum yapma: Konunun birebir muhattabı olmamasına rağmen sanki birincil yetkilisiymiş gibi basın açıklamasına yakın demeçler.
    4- Eksik bilgilerle tüm resimi oluşturma çabası: Sağdan soldan duyduğumuz ufak tefek bilgilere kendi yorumumuzu katarak, haklı çıkmak adına bambaşka bir tablo oluşturma çabası.
    5- Kendi olumsuz bakış açısını kabullendirme çabası: Son cümlede gayet açık.

    Şimdi diğer soyut düşünce ve yorumlarına cevap verme çabasına tabi ki de girmeyeceğim. Çünkü konu anlamsıca uzar.

    Somut verilerle ( Çok eksik olmasına rağmen) yaptığın yoruma yine somut verilerle cevap vermek gerekirse;
    Uncharted 4 / 100.000 Adet - Açıklamayı yapan Son Türkiye/ Mustafa YİĞİT
    Ayrıca şöyle bir yorumu da var: 'Türkiye pazarı için bunlar ciddi rakamlar. Bir oyunu Türkçe yaptığınız zaman, Türk oyunseverler de bunun karşılığını veriyorlar." dedi.

    Bir önceki mesajımda (23. sayfa) SADECE Steam platformu üzerinde 2016 senesinin SADECE 6 ayındaki satış rakamlarını görebilirsin.

    Ayrıca şu linkten:
    https://www.gaminginturkey.com/en/turkish-game-market-2016

    Ya da Şu linkten:

    https://newzoo.com/insights/infographics/infographic-the-turkish-games-market/

    Türkiye'nin rakamlarla ne durumda olduğunu görebilirsin.

    Tüm bu bilgiler ışığında konuyu tekrardan tartmanı ve ona göre yorum yapmanı rica ederim.



    Arkadaşım burda konu gelir değil hala anlamamışsın tespitlerin güzel olsada. Burada mesele kanuni bir zorunluluk olması yani en dandik dillerde bile adamlar neden oyunu çıkarıyorlar çünkü avrupada bu kanuni zorunluluktan dolayı yapıyorlar ama türkiyede bunu işleten denetleyen bir kurum yok hala.




  • sybercomp S kullanıcısına yanıt
    Aynı fikirdeyiz. Mesajın sonunu maddiyata bağlamamın sebebi içinde bulunduğumuz durumun maddiyatla alakalı olduğunu düşünen başka bir arkadaşımızın yazdığı mesaja cevap vermem. Anlatmak istediğim de aynı senin söylediğin gibi durumun, oyun firmalarının ülkemiz satışlarıyla ilgili gelir endişelerinden dolayı böyle bir hizmeti vermek istemediği değildi.
  • yeni dilekçeyide gümrük bakanlığına göndermişler
  • Evet benimki de gönderilmiş. Yaklaşık 1 haftayı geçti. Cevap için baya ağırdan alıyorlar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zihnen köleleşmiş bir insanı nasıl tanırsınız?
    Cevabı bu arkadaşın, takma adı ve yorumunun sonunda saklı...
  • sihirbazzz06 S kullanıcısına yanıt
    Hocam arkadaşın haklılık payı da var. Oyun fiyatları steam olmasa halimiz nice olurdu. Millet torrentten çekiyor. Bir kısım parasızlıktan, bir kısımda enayi miyim ne para vercem gözüyle bakıyor.

    Arkadaşın tek haksız olduğu kısım burada oyun resmi olarak satılıyorsa o türkçeyi kul-la-na-cak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • beyler bende ps4 var pc'de var ps4 ü sırf Türkçe oyunlar için aldım diğer oyunları korsan indiriyorum ingilizce oyunları pc de ama steam de Türkçe oyunlar para ile alınmalı bence
  • Baksanıza kimlerle tartışıyoruz.

    https://forum.donanimhaber.com/kingdom-come-deliverance-cikti-pc-ana-konu-resmi-turkce--85398602-46#131961748

    Nasıl bir düşünce yapıları var anlamak güç.
  • gecem1903 G kullanıcısına yanıt
    Spotify yurtdışındaki birim fiyattan satıyor. Diğer firmalar da yapabilir.
  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Galiba burada şöyle bir sıkıntı var, oyun fiziksel olarak Türkiye'ye oradan da avrupaya gider diye bir çekince var. Çok da haksız sayılmazlar.

    Aslında bölge uygulaması temelde bunun için var. Bazı oyunlar Çinde bir süre sonra çok uygun fiyata çıkıyor. Tabiki diskte sadece Çince oluyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 3031323334
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.