Şimdi Ara

(((Özdeşleşmek)))

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
15
Cevap
0
Favori
567
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu yazının gerçekliği bana son derece dehşet verdi. Özellikle son paragfta söylenenleri sizlerle tartışmak isterim.



    Eski bir hikaye vardır…. Memleketinden gitmiş olan bir adam geri gelir ve evinin yandığını görür. Bu şehirdeki en güzel evlerden biriydi ve adam evi çok seviyordu. Pek çok insan eve iki kat fiyat vermeye hazırdı, fakat adam hiçbir fiyatı kabul etmemişti ve şimdi ev gözlerinin önünde yanıyordu. Ve binlerce kişi toplanmıştı, ama hiçbir şey yapılamıyordu.

    Yangın o kadar ilerlemişti ki söndürülse bile hiçbir şey
    kurtarılamazdı. Oğlu koşarak geldi ve kulağına bir şey fısıldadı," Kaygılanma. Evi dün sattım ve çok iyi bir fiyata-üç katına. Teklif o kadar iyiydi ki seni bekleyemedim. Affet beni."

    Fakat babası şöyle dedi: "Eğer onu fiyatının üç katına sattıysan iyi". O zaman baba da diğer insanlar gibi izleyici oldu. Bir dakika önce izleyici değildir, özdeşleşmiştir. Ev aynı ev, yangın aynı yangındır- fakat şimdi adam ilgilenmiyor.Tıpkı başkalarının eğlendiği gibi o da eğleniyor.

    Sonra koşarak öteki oğlu gelir ve babasına şöyle der: "Ne
    yapıyorsun? Gülümsüyorsun ve ev yanıyor" Babası "bilmiyor musun" der "kardeşin onu satmış".

    Oğul der ki: "Satmaktan bahsetti, fakat daha hiçbir şey yapılmadı ve adam artık evi almayacak." Ve yine her şey değişir. Gözyaşları yeniden adamın gözlerine dolar, artık gülümsemez, kalbi hızla atar. İzleyici gitmiş, yeniden özdeşleşmiştir.

    Ve sonra üçüncü oğul gelir ve şöyle der: " Bu adam sözünün eridir: şimdi ondan geliyorum". "Evin yanıp yanmaması önemli değil. O benim ve anlaşmış olduğumuz fiyatı ödeyeceğim. Ne siz ne de ben evin yanacağını bilmiyorduk" dedi. Adam yine bir gözlemci olmuştu. Artık özdeşleşmiş değildi. Gerçekte hiçbir şey değişmez, sadece "Evin sahibi benim, ben evle bir şekilde özdeşim" düşüncesidir tüm farkı yaratan. Hemen ardından şöyle hisseder,"Ben özdeşleşmiyorum: Başka biri aldı evi, ebenim onunla bir ilgim yok. Ev yanarsa yansın."

    Zihni gözlemenin basit yöntemi budur: İşte onunla bir ilginiz
    yoktur… Zihninizin düşüncelerinin çoğu sizin değil,
    ebeveynlerinizin, öğretmenlerinizin, arkadaşlarınızın, kitapların, sinemaların, televizyonun, gazetelerin düşünceleridir. Sadece ne kadar düşüncenin kendinizin olduğunu sayın ve tek bir düşüncenin bile sizin olmadığını görünce şaşıracaksınız. Hepsi de başka kaynaklardan gelir, hepsi de ödünç alınmıştır. Ya başkaları, sizin üstünüze atmıştır bunları ya da aptal gibi siz bunu kendi üzerinize almışsınızdır. Fakat hiçbiri sizin değildir.

    Osho







  • Peki yanan ev için hiçbir alakası olmadığı halde üzülenlerin durumu ne oluyor ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nasozby

    Peki yanan ev için hiçbir alakası olmadığı halde üzülenlerin durumu ne oluyor ?

    Eğer o insan kendi evi yandığında hissedeceği üzüntüyü bir başkası içinde hissediyorsa ne mutlu bu dünyaya. Üzülmek var, üzülmecik var.
  • alpay, günün birisinde bana bir konu açtıracaksın. sonunda da belki bir çok kişi kafayı sıyıracak. şayet son paragraf seni etkilediyse, ilk olarak sen ve ben kafayı sıyıracağız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alpay86

    quote:

    Orijinalden alıntı: nasozby

    Peki yanan ev için hiçbir alakası olmadığı halde üzülenlerin durumu ne oluyor ?

    Eğer o insan kendi evi yandığında hissedeceği üzüntüyü bir başkası içinde hissediyorsa ne mutlu bu dünyaya. Üzülmek var, üzülmecik var.

    Tolstoy'un bir lafi geldi aklima

    "Insanlar etraflarinda uzgun insan gormek istemezler. Cunku bu onlarin ruh alemlerini olumsuz etkiler, hoslanmazlar. Ayni insanlar; etraflarinda neseli insan gormekten haz duyarlar. Cunku neseden yararlanilabilecek mutlaka birsey olabilecegini dusunurler"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alpay86

    Zihni gözlemenin basit yöntemi budur: İşte onunla bir ilginiz
    yoktur… Zihninizin düşüncelerinin çoğu sizin değil,
    ebeveynlerinizin, öğretmenlerinizin, arkadaşlarınızın, kitapların, sinemaların, televizyonun, gazetelerin düşünceleridir. Sadece ne kadar düşüncenin kendinizin olduğunu sayın ve tek bir düşüncenin bile sizin olmadığını görünce şaşıracaksınız. Hepsi de başka kaynaklardan gelir, hepsi de ödünç alınmıştır. Ya başkaları, sizin üstünüze atmıştır bunları ya da aptal gibi siz bunu kendi üzerinize almışsınızdır. Fakat hiçbiri sizin değildir.

    Osho

    selçuk erdemin bi karikatürü vardı aradım ama bulamadım
    sanırım onun karikatürü idi
    koyunlardan biri "ben artık sürü psikolojisi ile hareket etmeyecem ben bir bireyim ve birey gibi hareket edeceğim"
    öbürü "bende"
    diğeri "bende"
    bir diğeri "bende"

    yani aslında koyunlardan pek bir farkımız yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: demonchild

    alpay, günün birisinde bana bir konu açtıracaksın. sonunda da belki bir çok kişi kafayı sıyıracak. şayet son paragraf seni etkilediyse, ilk olarak sen ve ben kafayı sıyıracağız.

    Benim normal olmadığım halihazırda kabul görmüş bir durum zaten, en azından etrafımdaki insanların görüşü bu. En büyük arzum rabbim bana normal olacak varlığı layık görmesin, zira en büyük korkum bugün .ok attığım insanlara birgün benzemek.

    Konuya dönecek olursak son paragraf beni etkiledi çünkü bugün kendime bir çizgi belirlediysem bunda okuduklarımın payı büyük. Okuduklarım tüm düşüncelerimi oluşturdu demiyorum çünkü içimde bir yerlerde o odun olmasaydı kıvılcım olup neyi yakacaktı. İnsanın özünde birşeyler vardır ve onu harekete geçirecek kıvılcım okuduklarıdır yada başka birşeydir diye düşünüyorum.

    Hepimizin bir gönül özü var. İşin ilahi kısmı bu öz kıvılcım ile yanmaya başladığında herkeste farklı tezahür ediyor olması. Kiminin merhameti bol olur, kiminin kibri, kiminin vicdanı engin olur kiminin fesatlığı.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • alpay86,

    o kadar kötü demek dünya. çünkü durum bunu açıkça gösteriyor. ben etrafıma baktığımda kibir, ego, maddeleştirme ve "ona ait olmayan değerleri o maddeye yükleme" ardından senin de bu konuda anlattın "yanan ev" olayını ve bir insan görüyorum. bu insan benim. ya başka bir dünyaya bakıyorum. zihnim, bana ihanet etmiş. ya da gördüklerim gerçek şeyler. eğer öyleyse, nasıl gülebilirim ki bir daha?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alpay86

    quote:

    Orijinalden alıntı: nasozby

    Peki yanan ev için hiçbir alakası olmadığı halde üzülenlerin durumu ne oluyor ?

    Eğer o insan kendi evi yandığında hissedeceği üzüntüyü bir başkası içinde hissediyorsa ne mutlu bu dünyaya. Üzülmek var, üzülmecik var.

    Benim demek istediğim şahsi herhangi bir çıkarı olmadan üzülmesiydi.
    Ama Fuego'nun mesajı biraz değinmek istediğim noktaya gelmiş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alpay86

    Zihninizin düşüncelerinin çoğu sizin değil,
    ebeveynlerinizin, öğretmenlerinizin, arkadaşlarınızın, kitapların, sinemaların, televizyonun, gazetelerin düşünceleridir. Sadece ne kadar düşüncenin kendinizin olduğunu sayın ve tek bir düşüncenin bile sizin olmadığını görünce şaşıracaksınız. Hepsi de başka kaynaklardan gelir, hepsi de ödünç alınmıştır. Ya başkaları, sizin üstünüze atmıştır bunları ya da aptal gibi siz bunu kendi üzerinize almışsınızdır. Fakat hiçbiri sizin değildir.



    evet bir yere kadar bu böyle. ama deneyimler çoğaldıkça bu törpüleniyor. okuduklarınız, işittikleriniz, izledikleriniz, okulda öğretilenler, vesaire... bunların zihninizde şekillendirdiği düşünceler; yaşadıkça, tecrübe ettikçe ya şekil değiştiriyorlar ya da tümden yok olup gidiyorlar. tabi katıksız bir ahmak değilseniz bu dediğim şey geçerli. ahmaklar için malesef yapacak şey yok.

    eskiden okuduğum bazı şeylere çok anlam yüklerdim mesela. okuduklarımla yaşardım. ama yaşamın içine daldıkça, sağlam yumruklar yedikçe, üstüne çizik atanı dövdüğüm kitaplarımı parçalara ayırdım kendi ellerimle.




  • Timurlénk hocam

    üzerine yeni şeyler dikte edildiği için eskilerin yanlış olduğunu düşünüyor olabilir misin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011


    Timurlénk hocam

    üzerine yeni şeyler dikte edildiği için eskilerin yanlış olduğunu düşünüyor olabilir misin

    kimi şeylerde evet bahsettiğin durum geçerli. ama bazı şeylerin gerçeklerle, sokaktaki yaşamla örtüşmediğini bizatihi deneyimleyince anlıyor insan. kimsenin dikte etmesine de gerek kalmıyor.


  • aga herkes kendi payına bişey alıyor ve paylaşıyor benden de bu hasıl oldu

    medettt piri SANİ



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 23 Mart 2012; 21:38:06 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Timurlénk

    quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011


    Timurlénk hocam

    üzerine yeni şeyler dikte edildiği için eskilerin yanlış olduğunu düşünüyor olabilir misin

    kimi şeylerde evet bahsettiğin durum geçerli. ama bazı şeylerin gerçeklerle, sokaktaki yaşamla örtüşmediğini bizatihi deneyimleyince anlıyor insan. kimsenin dikte etmesine de gerek kalmıyor.

    Hangi sokak?

    Patikadaki kuşlar değil herhalde...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bewy -- 24 Mart 2012; 3:50:56 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bewy

    Hangi sokak?

    Patikadaki kuşlar değil herhalde...

    canlı kanlı yaşam işte. bildiğin sokak.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.