Radar gördüğünüzde sellektör atıp uyarın. (6. sayfa)

Aynı sebepten dolayı ikinci kez böyle bir şey yapıyorlar ve yine ikinciye iptal ediliyor. Bu cezayı yazan, yazılması talimatını veren kamu personeline soruşturma açılıp ceza verilse bir daha böyle saçmalıklara kalkışmaz.

Benzeri saçmalık motosiklerdeki topcase için yazılan cezalarda da var. Bu topcase tek el hareketi ile sökülüyor, paket servislerindeki gibi şaseye kaynaklı değil diyoruz ama anlamıyorlar. Arada bir kafalarına göre ceza yazıyorlar. Mahkemeye gidince de birer birer iptal ediliyor.

Yıllardır yaparım ve devam edeceğim.

yukarı

karşı çıkmayacağım tek radar cezası, canlarımız, yarınlarımız, evlatlarımız herşeyden önemli. onun dışında şehirdışındaki her radara karşıyım.

devlet yasa ile vergi koyuyor mu? koyuyor. devlet garibandan vergiyi kolayca alıyor mu? alıyor. devlet , milyarlarca liralık ihale alan şirketlerin milyarlık vergi borçlarını siliyor mu siliyor. sonra devlet radar cezası yazdı diye kızana kızıyorsunuz. ne güzel istanbul be...

hiç fark etmez önemli olan okul yolunda hız azaltma bilincinin oluşması

O zaman mesela hırsızlık yapana da ses çıkarmayalım. Adam gelsin evimizi soysun, evden arabanın anahtarını da alsın gitsin biz sesimizi çıkarmayalım. Sonuçta mesela ağa babalara bir şey olmuyor, bırak küçük hırsız da bulsun yolunu mu diyelim?

Kural kuraldır. Şöyle mi düşünüyorsunuz mesela "Adam 300 beygir araba almış, 140'ı geçemezsin diyelim. Niye mi? Hiiç gıcıklığına. O kadar vergi versin o kadar yakıt alsın ama basamasın biz de bundan zevk alalım" böyle mi düşünülüyor sizce?

Hız sınırı dahil tüm kurallar trafik güvenliği için konulmuştur. Hız sınırını aşıyorsanız ve bu tespit edilirse cezası kesilir bu kadar basit. Büyük şirketlerin vergi borcunun silinmesini doğru bulmuyorum ama ne yapalım trafik konusunda Bangladeş'e mi dönelim?

Ülkenin trafiği dahil her yeri Bangladeş'e dönsün o zaman. Büyük şirketlerin vergi borçları siliniyor, büyük suçlular serbest kalıyor diye senin benim gibi gariban da her türlü haltı yesin. Haklısınız. Kurallara niye uyalım ki? Yarın işe giderken ara sokakta bi top speed deneyeyim bari.

Ankara Yazıyoryoutube

Bangladeş'te trafik....

https://www.youtube.com/shorts/NIW_vCnHyD8?feature=share

ülkede çoğunluk radarın denetim ve toplum faydası için değil, boşalan kasayı doldurmak için yapıldığını biliyor . denetime çok merakı varsa standart dışı far,sis farı, gece gündüz farketmeden bangır bangır müzikle gezen kekolara ceza kessin. arka arkaya 110-90-50 tabelası koyup arrdına da radar dikmek denetim değil soygundur.

hız sınırlamasının kazaları azaltacak olması dünyanın en büyük palavrasıdır. çok katı hız sınırlamasının olduğu birleşik devletlerde her yıl ortalama 30.000 kişi trafik kazasında ölüyor. şehiriçinde elbetteki hız sınırlaması olacak ama dümdüz otoban gibi yollarda çift şeritli duble yollarda hız sınırlaması tam anlamıy yanlış. devir eski devir değiş araçlar gelişiyor yollar gelişiyor. özellikle şehirler arası yolda karayolları öyle anlamsız yerlere 50 km/s levhası koyuyor ki akıl alır gibi değil, bırak binek otomobili 40 tonluk tır bile 80 ile çok rahat geçer. hız sınırlaması sadece politikacıların (bütün dünyada) halka birşeyler yaptıklarını göstermek için uydurdukları birşey. hız sınırlaması yerine ticari araç şöförlerinin çalışma saatine bakmayı düşünen yok, tonajına bakmayı düşünen yok. illa hıza bakacaksan 160 ile giden jetçileri kontrol edeceksin. ve son olarak hız cezasına karşı çıkanlara kızanlara kızıyorum çünkü ülkemizde hız cezası önlem yada koruma amaçlı değil tamamen maliyeye gelir kaydetmek amaçlı.

Bu kadar katı düşünmeyin. Evet arabalar gelişiyor, fren mesafeleri kısalıyor ama öte yandan hala 30-40 yıllık otomobiller de trafikte geziniyor. Hız sınırları belirlenirken sadece kazaları azaltmak değil, kazaların sonuçlarını hafifletmek de gözetiliyor. Bizdeki esas sorun tüm kanunların keyfe keder uygulanması. Yani radarla hız tespiti belli başlı yerlerde, belli başlı zamanlarda yapılıyor. Ben mesela 90-70 olan yerde hızımı 70'e düşürmek istiyorum ama arkamdan orada radar vb. olmadığını bilen kamyon zebellah gibi geldiği için düşemiyorum. Sonra gerçekten radar olan yerden de 100 ile geçince çat diye cezayı yiyorum. Sonra bu zoruma gidiyor çünkü kimse kurala uymuyor ama cezayı yiyen ben oluyorum.

O yüzden kurallar disiplinle uygulanıp alışkanlık haline gelirse o zaman cezalara da bu kadar itiraz olmaz.

O hız sınırları belirlenirken de pek çok kriter göz önüne alınıyor. Size anlamsız gelen o hız sınırının muhakkak bir sebebi vardır.

Bir de benim bir fiil yaşadığım bir kaç örnek var ki hız sınırlarının aslında ne kadar gerekli olduğunu ben birinci elden anlamış birisiyim.

Daha yaşını doldurmamış Fiat Egea ile bölünmüş yolda 110 km/sa hızla seyrederken köy kavşağına geldik, 70 hız sınırına düşülmesi gerekiyordu ama yukarıda açıkladığım alışkanlıktan dolayı 110 ile devam ettim, sağda da bir tane traktör vardı (Arkasında da römork tarzı bir şey vardı), çıkma anlamında 2-3 kere selektör attım ama adam sanki dümdüz yolda gidiyormuş gibi hiç gaz kesmenden, hiç bakmadan etmeden yoldan geçmeye başladı. Durmayacağını anlar anlamaz frene sonuna kadar bastım, korna kıyamet inanın 5 metreden az bir mesafe kala durdum (Kaputtan asfalt gözükmüyordu, direkt römorkun tekerleklerinin üst kısmı gözüküyordu). Benim arabam daha yaşını doldurmamıştı, lastikler yeniydi frenler yeniydi, araba iyi durumdaydı, benim çevresel farkındalığım ve reflekslerim iyiydi, bir kaç metre ile kurtulduk. Ve tüm bu korna kıyamet esnasında traktördeki adam kafasını çevirip bakmadı bile, gözüm döndü peşine takıldım önüne geçip durdum, durmayıp(Duramayıp değil, gaz bile kesmedi) arkadan vuracaktı. Anladım ileri aldım arabayı inip yaya olarak yanına geldim bağırdım çağırdım hala farkında değil. Taa ki traktörün camını yumruklayınca farkına vardı. Varın şuur seviyesini siz düşünün. Ve bu adam gibi şuursuz olup trafikte gezen çok insan var.

Şimdi düşünün ki 5-6 yaşında bitme aşamasında lastikleri olan, frenleri nispeten yıpranmış olan 15-20 yaşında bir araba düşünün. Fren teknolojisi de daha eski. Her sürücünün çevresel farkındalığı ve refleksleri de kuvvetli olmuyor. Alın size mis gibi ölümlü kaza.

Bir diğer tecrübemde ise, bölünmüş yolda 110 ile gidiyorum, sağ şeritte de bir tane Dacia 90-100 gidiyor. Tam onu geçeceğim yerde yolda göbek var. Bilirsiniz o tür yerlerde de yol önce sağa sonra sola kavis alır. Adam sanki yerde hiç şerit yokmuş gibi, sanki düz yolda gidiyormuş gibi direksiyona hiç müdahale etmedi. Ufak bir korna yaptım, hiç bir refleks göstermedi. Onun arabası ile kaldırım arasında sıkışıyordum, korna fren kendimi kurtardım. O kadar kornaya o kadar frene refleks göstermedi dümdüz devam etti. Peşine hızlandım yanına geldim korna çalıyorum kafasını çevirip bakmıyor. Şuur seviyesi burada. Şimdi böyle insanların olduğu bir trafikte hız sınırı koymazsanız neler olur?

Diğer bir husus da hız sınırları belirlenirken tamamen insan vücudunun kapasitesi göz önüne alınıyor. İnsan vücudunun çarpışma sınırı bildiğimiz otomobillerde aşağı yukarı 65 km/sa civarı. Çarpışma testleri bu hızlarda yapılıyor çünkü bu üst sınır. Emniyet kemeri bu hızda yavaş yavaş sizi öne doğru salmazsa kaburgalarınız ve iç organlarınız bu ivmeyi kaldıramıyor. Daha yüksek hızlarda kemer tutarsa iç organlarınız hasar görür, kemer sizin zarar görmeyeceğiniz hızda salarsa bu sefer hava yastığı ile erken buluşursunuz. Bu da karşıdan yumruk gibi bir darbe yemek demek. Geyik testlerinde de arabaların sınırı 75-80 km/sa civarı. Daha sonrasında kontrolü kaybediyorsunuz. İşte olay da şu; 120 km/sa ile giderken önünüzde olağanüstü bir şey gördünüz (Savrulan bir araba, aniden önünüze atlayan bir şey vb.) frene basıp hızınızı 75 km civarına düşürüp kaçınmanız, kaçınamıyorsanız da en azından 65 km/sa'dan düşük hızlarla çarpmanız hedeflenir.

ABD'de her yıl 30 bin kişi trafik kazasında ölüyorsa, hız sınırı olmazsa belki 60 bin kişi ölecek? Var mı buna dair bir veriniz? O ABD'de yapılan kazaları görseniz bu kadar basit kaza olur mu dersiniz. Oluyor ama işte. Bir de o kadar şuursuz sürücülere hız sınırı koymazsanız neler olur siz düşünün.

Ticari araç sürücülerinin çalışma saatlerine bir tek bizim ülkemizde bakılmıyor. Bir de bizden daha kuralsız ülkelerde. Avrupa'da tüm bunlara çok kati bir şekilde uyuluyor.

Devlet cezadan maliyeye gelir kaydetmek istese sadece uygulamadığı kuralları uygulasa zaten ihya olur. Hiç kimse kurallara uymuyor, sadece hız mı? Ters yönden giren, kırmızıda geçen, emniyet şeridinden giden ve öyle ücra yerlerde değil. Avrasya Tüneli girişinde bile yapılıyor. Koy kamerayı ya da ekibi, kim emniyet şeridinden gelip kaynak yapıyorsa yapıştır cezayı ama işte mevzu sadece maliyeye gelir kaydetmek değil.

Bu söylediklerinize tamamen katılıyorum.

eğer ki bilime inanan medeni bir ülkede yaşasak bu söylediğinize de katılırım.

yine doğru yazmışsınız ama olay yanlış burada suç hızda değil yola bakmadan çıkan traktör sürücüsünde dolayısıyla trafik polisinde. vakti zamanında o adama esaslı cezalar yazsaydı öyle yırtık dondan çıkar gibi yola çıkmaya cesaret edemezdi.

yine suçlu tipik sığır bir vatandaş. 90 ile de gitseniz o sığır sizi sıkıştırırdı.

yine çok doğru yazmışsınız ama o zaman size şunu sorayım, insanı kesip ölmesine neden olmayacak bıçak yapıyorlar mı? yada ruhsatlı silah alana karşısındakini öldürmeyecek mermi mi satıyorlar? 2. kattan yukarıdan düşen ölür diye binaları 2 kattan daha fazla yapmıyorlar mı? düşen uçakta herkes ölüyor diye uçak seferlerini iptal ediyorlar mı? yani sözün özü nesne değil sizin o nesne ile nasıl başettiğiniz.

abd konusunu özellikle verdim ki trafiği denetleme konusunda en sıkı ülkelerden birisi. ve eminim ölen 30000 kişinin %50 sinden fazla yüksek sürat yüzünden ölmüyordur. bunu derken şehir içinde 30 mil/s ile birini çarpıp öldürenler konu dışı.

işte benim kızdığım ve karşı çıktığım noktada bu zaten. trafik polisi her türlü trafik suçunu cezalandırmak zorunda. öyle biryerde otomobile kasılıp kalmakla olmaz. kendi yaşadığım yerden örnek vereyim belek-antalya arası neredeyse dümdüz yol ve bu yolda radar var ki şu anda yolun kalabalıklığından sol şeritte 90 km/s ile bile gitmek mümkün değil çünkü sağda 50 km/s ile gideni 55 km/s ile sollayan sığır dolu ortalık buna rağmen radar var. özellikle akşamları başta servis çekenler ve apaçi tayfa olmak üzere herkes sis farları açık gidiyor ceza yok ama radar. bir akşam belekten antalyaya kadar önümeki araçla önlü arkalı gittik adam radara gelene kadar kısa farlar kapalı sislerle geldi (burada herkes radarın yerini bildiği için) radara yaklaşında kısaları yaktı radarı geçtikten sonra tekrar kısaları söndürdü sislerle devam. e ama bu olmaz. radar okul önlerinden olmalı. çocuk parklarının bulunduğu yerlerde olmalı.

bu arada kıymet verip söylediklerime karşı bu kadar dolu ve doğru bir cevap yazdığınız için teşekkür ederim.

Üstat aynı bölgede ceza yiyen bir sürü kişi var. Trafiği aradım. Orası şehirin içinden geçiyor 50 tabelası geçerli. Ölümlü kazalar oluyor vs gibi bir şey zırvaladı. Ayrıca koridorda toplam 70 olması anlık olarak 50 tabelasını geçersiz kılmaz vs gibi anlattı.

Ben de memur beyin yüzüne sövmek yerine o tabelayı oraya koyanın ceddine içimden saydım. Şikayet varda benim gibi ceza yiyip detaylı anlatanlar vardı olayı.