Şimdi Ara

renault 12 toros (11. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
243
Cevap
0
Favori
177.631
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AEA24002F

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.

    Alıntıları Göster
    Toroslarda yakıt tüketimi açısından vites atmak için ideal devir aralıkları nelerdir? Araç LPG' li. Daha da ilginç tarafı 1998 model ve devir saati yok. Bu konuda da tüyo verirseniz sevinirim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ben Kemal Geliyorum

    Toroslarda yakıt tüketimi açısından vites atmak için ideal devir aralıkları nelerdir? Araç LPG' li. Daha da ilginç tarafı 1998 model ve devir saati yok. Bu konuda da tüyo verirseniz sevinirim.

    Alıntıları Göster
    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini
  • quote:

    Orijinalden alıntı: toros_042

    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: toros_042

    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini

    Devri tahmin edebiliyorum ama vitesleri hıza eşitlemek de bir çözüm olabilir. 1. vites için 20km iyi midir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: engingulcan

    selamlar...

    dj oz üstad merak ettim act de gördüm arabanın içten bi fotosunu, emniyet kemerinin arkasındaki sütunda kaplama var sonradan mı yaptırdın ve hangi malzemeden baya güzel durmuş...

    oradaki ve daha değişik, özellikle içten bir kaç fotosunu koyar mısın, gözümüz bayram etsin...

    saygılar...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: engingulcan

    selamlar...
    dj oz üstad merak ettim act de gördüm arabanın içten bi fotosunu, emniyet kemerinin arkasındaki sütunda kaplama var sonradan mı yaptırdın ve hangi malzemeden baya güzel durmuş...
    oradaki ve daha değişik, özellikle içten bir kaç fotosunu koyar mısın, gözümüz bayram etsin...
    saygılar...


    Teşekkürler, beğendiğinize sevindim...
    O kısımları ve birkaç yer daha kahverengi suni deri kapladım, ön konsolda ise aynı tonda ahşap desenli kaplama var. Vakit bulduğum bir zamanda bu kısımları siyah deri kaplamayı ve konsolu da eski siyah-krom haline geri döndürmeyi düşünüyorum. Yalnız koltuklarla ve kapı içleriyle aynı tipte suni deriyi henüz bulamadım.
    İç mekanı pek çekmemişim o yüzden ancak bu fotoyu bulabildim.


     renault 12 toros




  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz

    quote:

    Orjinalden alıntı: engingulcan

    selamlar...
    dj oz üstad merak ettim act de gördüm arabanın içten bi fotosunu, emniyet kemerinin arkasındaki sütunda kaplama var sonradan mı yaptırdın ve hangi malzemeden baya güzel durmuş...
    oradaki ve daha değişik, özellikle içten bir kaç fotosunu koyar mısın, gözümüz bayram etsin...
    saygılar...


    Teşekkürler, beğendiğinize sevindim...
    O kısımları ve birkaç yer daha kahverengi suni deri kapladım, ön konsolda ise aynı tonda ahşap desenli kaplama var. Vakit bulduğum bir zamanda bu kısımları siyah deri kaplamayı ve konsolu da eski siyah-krom haline geri döndürmeyi düşünüyorum. Yalnız koltuklarla ve kapı içleriyle aynı tipte suni deriyi henüz bulamadım.
    İç mekanı pek çekmemişim o yüzden ancak bu fotoyu bulabildim.


     renault 12 toros


    Alıntıları Göster
    bir sitede okudum gerçek yaşanmış bir olaymış

    ''1993 senesinde zamanın en pahalı arabası olan Renault SAFRANE marka bir arabayı zengin kalantor kısım dediğimiz bi amcamız acenteden satın alır, acentede Bu çok pahalı arabayı alan amcama yanında eşantiyon olarak bir adet sıfır renault 12 toros Station araba hediye ederler. Bu zengin kalantor amcam torosu alır, ve ne yapacağını bilemez bi işinede yaramaz, götürür villasının civarında oturan gariban bir köylüye hediye eder. Aradan 13 yıl sonra Kalantor zengin amcamın işleri bozulur ve iflas eder, villaları evleri hep satılır elinde kala kala bir tek safrane arabası kalır, bari bunu satayımda başımı sokacak bir ev alayım der. Arabayı çıkarır Kartal oto pazarına şans bu ya pazarda yanına 93 model bir toros park eder birde bakarki bu gariban köylü ve hediye ettiği toros. Fiyatlar araştırılır ve yazılır Renault Safrenın fiyatı 9 Milyardır. Torosun Fiyatıda 10.500 milyondur. ve toros 15 dakika gibi kısa bir sürede alıcı bulurken, Safrane aylarca kartal pazarını arşınlamasına rağmen bir türlü satılamamıştır. İşte Türk otomobil piyasası böyledir dostlar. Arabayı vezirde eder rezilde... Biraz SIRKAPISI tadında oldu ama idare edin..''

    NOt: Bu arabaların fiyatları gerçektir...!

    (alıntıdır)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ben Kemal Geliyorum

    quote:

    Orjinalden alıntı: toros_042

    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini

    Devri tahmin edebiliyorum ama vitesleri hıza eşitlemek de bir çözüm olabilir. 1. vites için 20km iyi midir?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: BX4TC


    quote:

    Orjinalden alıntı: toros_042

    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini

    Devri tahmin edebiliyorum ama vitesleri hıza eşitlemek de bir çözüm olabilir. 1. vites için 20km iyi midir?


    evt 20 iyidir 1. viteste. 2. viteste 40 la giderken devir saati 30 da oluyor benim arabada. 3. viteste 60 la giderken devir saati 30 da oluyor. 4. viteste 80 le giderken devir saati 30 da 5 de 90 la giderken 20 ile 30 un arasında 2500 devir yani en ekonamik yaktığı devir 5le 90.
    bu değerlere göre kullanabilirsin. inş yardımcı olmuşumdur.

    birde 1995 den sonraki modellere neden devir saati koymadılar anlamıyorum. renault un şimdiki çıkan yeni modellerinin bazılarında halen yok devir saati. galiba maliyeti düşürmek için koymuyolar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: toros_042

    quote:

    Orjinalden alıntı: BX4TC


    quote:

    Orjinalden alıntı: toros_042

    evet toroslarda en son 1995 modelde devir saati var 96 97 98 99 2000 lerde yok. devirli kullanmak için sesinden anlaman gerek vites istediğini

    Devri tahmin edebiliyorum ama vitesleri hıza eşitlemek de bir çözüm olabilir. 1. vites için 20km iyi midir?


    evt 20 iyidir 1. viteste. 2. viteste 40 la giderken devir saati 30 da oluyor benim arabada. 3. viteste 60 la giderken devir saati 30 da oluyor. 4. viteste 80 le giderken devir saati 30 da 5 de 90 la giderken 20 ile 30 un arasında 2500 devir yani en ekonamik yaktığı devir 5le 90.
    bu değerlere göre kullanabilirsin. inş yardımcı olmuşumdur.

    birde 1995 den sonraki modellere neden devir saati koymadılar anlamıyorum. renault un şimdiki çıkan yeni modellerinin bazılarında halen yok devir saati. galiba maliyeti düşürmek için koymuyolar

    Alıntıları Göster
    bunlar nasıl...

     renault 12 toros


     renault 12 toros




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehtebaala

    bunlar nasıl...

     renault 12 toros


     renault 12 toros


    Alıntıları Göster
    arkadaşlar bendede 95 toros stw var perde taktırdım ve kılıflarını değiştirdim bide ses sistemine el attım ama benim için ses yeterli değil bagajda mağlum kaptmak istemiyorum arkaya kolon nasıl taktırırım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: emrullah85

    arkadaşlar bendede 95 toros stw var perde taktırdım ve kılıflarını değiştirdim bide ses sistemine el attım ama benim için ses yeterli değil bagajda mağlum kaptmak istemiyorum arkaya kolon nasıl taktırırım

    Alıntıları Göster
    emrullah85,
    STW olduğu için malesef iyi bass almak için kutu kullanmak zorundasın...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz

    emrullah85,
    STW olduğu için malesef iyi bass almak için kutu kullanmak zorundasın...

    Alıntıları Göster
    tamamen kapatmasamda amortisör başlarına kutu yaptırsam nasıl olur bide kim yapar bu kutuyu oraya ve kaça patlar desiniz yaptıran arkadaşlar varsa resimlerinizi koyun lütfen
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AEA24002F

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum

    Alıntıları Göster
    Bir sorum olacaktı. Station Torosların bazılarında bagaj kısmını örten bir parça var. Sürgülü olması lazım. HB arabalardaki gibi bagajın içini göstermeyen plastiksi, üzeri döşeme kaplı bu parçayı nerede bulabilirim ve kaça patlar?(Ankara için)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lauréate

    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.

    Alıntıları Göster
    yani birazını bildim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lauréate

    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Lauréate


    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.




    Tuzla yolunda 80 ile yan rüzgar alınca epey bir korkutmuştu beni araç. Ha dönüşte arkaya yükleri bindirip arka yapışınca pek savrulacak durumu da olmamıştı. Sağlamlığı takdire şayan ancak yol tutuşunu hiç beğenmiyorum. Ha bu arazide ya da şose yolda güzel bir özellik ancak yerden yükseklik aracın yol tutuşunu bozuyor asfaltta.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vfb

    konuya tartışma getirmek istemem ama burada ne hondası ne anasının gözü türkiyede bi toros değerinde değildir vede hiçbir zaman O-LA-MAZ....

    hondasıymış mercedesiymiş veya başkasıymış....

    sen kaymak gibi asfaltta giderken o arabalarla neredeyse tarla sürüyolar köy yollarında dağda bayırda....

    gir bakayım o arabanın girdiği yollara ne oluyo hondan...

    ön takımları filan değil arabanı alırsın eline walla....

    toros a da laf edenleri görünce üzüldüm walla....bizim kahrımızı yıllardır çeken vefakar resmen taşlanıyor burda...

    hani baba wardır çocuğunu besler büyütür biyerlere getirir ondan sonra çocuk çıkar ben seni tanımıyorum der....böle bişey bu yani...

    kusura bakmayın ama buna ben sonradan görmüşlük derim....

    yaşadığımız bu devirde kimse binici olarak torosa binmek istemez ama iş görmek içinde kimse hondaya binmez....çünkü arabasını bozuk yollara sokmamak için sokak başında asfaltta bırakma ihtimali yüksektir...

    saygılarımla....

    Alıntıları Göster
    vfb kardeş aynen katılıyorum sana




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AEA24002F

    quote:

    Orjinalden alıntı: Lauréate


    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.




    Tuzla yolunda 80 ile yan rüzgar alınca epey bir korkutmuştu beni araç. Ha dönüşte arkaya yükleri bindirip arka yapışınca pek savrulacak durumu da olmamıştı. Sağlamlığı takdire şayan ancak yol tutuşunu hiç beğenmiyorum. Ha bu arazide ya da şose yolda güzel bir özellik ancak yerden yükseklik aracın yol tutuşunu bozuyor asfaltta.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad


    quote:

    Orjinalden alıntı: Lauréate


    quote:

    Orjinalden alıntı: Power Of The Renault

    quote:

    Orjinalden alıntı: Acharad

    Bu otomobillerin görünürde iki güzel yanını seviyorum:

    1) SAğlam ve ucuz olması (özellikle dağa bayıra vurmak için birebir. ama 50 nin üstünde kaza yapmayın derim.)

    2) Yapılacak tesisat işlerine ve modifikasyona açık olması. (Çünkü bomboş)

    Ama yapılacak şeyler çok fazla. Hoş bu araç fiyatının misli misli yukarısına bile patlayabilir..

    Ön kısmındaki komunist dönem araçlarından kalma flatbed konsoluna çok güzel elektronik aksam takılabilir. kalorifer kontrollerinin üstünde parlatılmış aluminyum yüzeyin ortasında bir GPS ekranı fena gitmez. Tabi bir de ona baglı 4x40 W lık bir anfi ve 4 kapı kolonu.

    Tabi bunun hasar görmesini engelleyecek şekilde, kapı içlerinden ve aracın altından nem ve ses almasın diye Zift kaplama ve içeri camyünü şart..

    Park halinde iken rüzgarlı havalarda aracın yerini değiştiren güzel aerodinamiğini değiştirmek için ön süspansiyonların McPherson tipi yükseklik ayarlı Eibach süspansiyon iyi gider. En azından hız yapılacaksa o araçla, 80 den sonra tekerlekler yere bassın.

    Hatta biraz gözü karartıp, şasi modifikasyonu ile arkadan aracı savuran ve ani duruşlarda kaldırıma çıkartarak insan ölümüne sebebiyet verebilecek yaprak yayları çıkarıp 4 adet helezon süspansiyon da şart..
    (Ki Halkalı Toplukonut yolunda 60 ile giderken kırmızıda duramayıp 3 şeritli yolun bir sağına bir soluna savrulup giden bir R12 TX, kaldırıma çıkarak kendini durdurabildi. 2 metre farkla Anne ve pusetteki çocuk kurtuldu. Alıyordu altına v'allahi.)

    Ha bir de bagaj ve motor kabinini + iç mekanı da içine alacak şekilde bir rollcage de şart..

    R12 TX lerde silecek motoru yerine su fırlatmak için basmalı bir pedal var. Yol ortasında debriyaj-gaz kombinasyonu arasında pedalla cama su fışkırttırıyorsunuz. bazen hazne taşıp su bıakarak çürüme yapıyor. oranın motorlu bir silecek tesisatına kendini bırakması lazım.


    Yani araç her türlü fanteziye açık, arabadan güzel şeyler çıkabilir. Ama arabanın markası artıkr Renault değil, sizin markanız olur.

    Kuzguna yavrusu şahin görünür derler ama gerçekleri de kabul etmek lazım.
    Ancak fabrika çıkışı hali ile en güzel durduğu yer, Rüzgar almadan durabileceği bir müze odasıdır. Bunu da kabul etmek lazım.


    söylediklerinin hiç birini duymadım benim bildiğim hiç bir reno 12 de su fışkırtma pedalda değil normal konsoldaki bildiğimiz çekince fışkırtan sistemdir aynı zamanda reno 12 lerde yaprak yay sistemide yoktur ve ben ne kadar hızlı gelirsem geleyim hiç savrulmadan gayet güzelde duruyorum


    R 12'lerde ayakla kumanda edilen cam su fıskiyesi TL tiplerinde var.Diğer tüm tipler kolla kumanda edilir ve elektrik motorludur.

    Süspansiyonu da yaprak yaylı değil.Arkalarda helezonlu ve hidrolik teleskopik amortisörlü sistem bulunur.




    Tuzla yolunda 80 ile yan rüzgar alınca epey bir korkutmuştu beni araç. Ha dönüşte arkaya yükleri bindirip arka yapışınca pek savrulacak durumu da olmamıştı. Sağlamlığı takdire şayan ancak yol tutuşunu hiç beğenmiyorum. Ha bu arazide ya da şose yolda güzel bir özellik ancak yerden yükseklik aracın yol tutuşunu bozuyor asfaltta.

    Babam eskiden 85 model TSW kullanıyordu. (Tek farlı tip) Arkası yüksek olduğundandır sanırım yüksek hızda girdiğinde araç savruluyordu. Baban o günder beri arkası yükseltilmiş kuş serisi bir otomobil görse küfür eder.
    Ayrıca arka süspansiyonlar eski BMW' lerde de aynıdır.(BMW 2002ti gibi. RWD olduğunu saymazsak)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz



    asıl işte r 12 modifiye

    Alıntıları Göster
    110 120 hızla gidiyor dediğiniz arabanın bende 98 modeli var hiç basmadan 130 u buluyor.araban bakımsızsa toros ne yapsın




  • quote:

    Orijinalden alıntı: drumit23

    110 120 hızla gidiyor dediğiniz arabanın bende 98 modeli var hiç basmadan 130 u buluyor.araban bakımsızsa toros ne yapsın

    Alıntıları Göster
    Bu Dacialar neden ucuz? Romanya' da üretildiği için mi yoksa parça uyumsuzluğu olduğu düşünüldüğü için mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ben Kemal Geliyorum

    Bu Dacialar neden ucuz? Romanya' da üretildiği için mi yoksa parça uyumsuzluğu olduğu düşünüldüğü için mi?

    Alıntıları Göster
    de hadi bakalım yokmu resmi olan

     renault 12 toros


     renault 12 toros


     renault 12 toros




  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.