EY Aşkın sardı cana teni Visalindi hayalimiz Rızan cennetler cenneti Hasretlerde nefesimiz Meded göster bana beni Kıymetlensin cevherimiz Sensiz heryer cehennemdi Senle ateş bile deniz Şereflenir emrettiğin Onurlanır söylettiğin İzzetlenir her seçtiğin En büyük lütuftu sevgin Onlar hiç anlamadılar Bir çöplüğe aldandılar Oysa orda gerçek diyar Bile bile koşmadılar Mutluluğu hak etmeyen Yürekleri bırak gönül Senin yurdun sevda bahçen Hakiki dostların hep gül Aşkın vurdu bana beni Depremlerde mecalimiz Sevgin cennetler cenneti Umutlarda çiçeğimiz Varlık adınla aydınlık Yokluk emrine amade Sonsuz nurunla canlıydık Hürlük Sana kulluk bize Bilal Yavuz HEY Sevgin akar ilden ile Yerden yere gökten göğe Rahmet yağar candan cana Lütfun damlar özden öze Sevda içten içe pınar İhsanın yağar yaşama Dolanır gönüller zar zar Dolup taşar ummanlarca Sevdiğin hep dost aleme Düşmanın düşman evrene Geliş Senden dönüş Sana Meded koma bizi bize Kalleşlik sarmış cihanı Kardeşlikler paramparça Arar ciğerler felahı Bir nefes elzem canlara Nolur bahşet bahçemize O solmaz aydın soluğu Bahar insin hanemize Çiçeklensin çağın ufku Ahir zaman bozgunları Yakıp yıktı ormanları Doğa, doğal hep tükendi Eridi insanlık dağı Akar sevgin yelden yele Arzdan arşa, arştan ferşe Merhametin değer köze Nurun can verir renklere Aşkın sarmış evrenleri Hasret rızana güzeller Tesbihle bülbül zerreler Cennet rızanla cennetti Bilal Yavuz |
Şair Bilal Yavuz tasavvuf şiirleri
-
-
Bu da şairin bir aşk şiiri
Dicle Fırat
Şimdi bir baharı bölüşüyoruz kalbinle
Boynun diyorum nasıl da narin ve derin
Nasıl da kuğu ve kuyu
Yurdundan koparılmış sürgün bir çiçek
Ağlarken okyanusun en ortasında
Dünyanın en ıssız adasından daha öksüz
Neredeyse şehirli bir robot kadar yalnız
Boynun diyorum yüzünün bahçesinin asması mı
Kalbime bir merdiven mi sarmaşıkların
Çıkmak için devlerin o uzak ülkesine
Ruhum bir anlamı çoğalıyor ruhunla
Şimdi kalbinle bir baharı bölüşüyoruz
Rekorlar kitabına giriyor sesimizde
Utangaç masum bir sevi
Karpuz ağaçları nasıl da kavun kokuyor
Nasıl da çilek ve titrek ve kıpkırmızı aşk
Gülüşün çelik gibi saflık
Gözlerin buran buram hürriyet
Rüzgarda dağılan umutlarını topluyorsun
Bakışlarımızda kemankeşler
Yıllanmış kemanlarla sevişiyor
Ve bin yıllık çınarlar gibi çığlık çığlığa susuyorduk
Tuptuzlu bir denizin işte tam ortasında
Tam on ikisinden vuruyoruz sevgimizi
Acımızdan zevk alıyoruz
Şimdi bölüşüyoruz kalbinle bir baharı
Bir oldukça kalbimiz baharlarımız binbir
Bir iken nefesimiz havamız çeşit çeşit
Şimdi bir yüreği paylaşıyor
Kafesin kafesimle
Martılar limanlarda sevdayı çığırıyor
Sevenleri çağırıyor
Mutlu sonsuzluklara
06.11.2022
Bilal Yavuz
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kadimcan -- 6 Kasım 2022; 18:23:51 >
-
Hazaniye
Sabahın haylaz gelini
Altı çeyrek vapurunda
Yüreğinden öptüm seni
Ekmeğini, aşını bölüştüğün
Yumurcak martıların şahid
Henüz kaybolmamış dolunay
Şahid günün ilk ışıkları
Göğüne kavuşmuş bütün denizler
Bakışında ne var biliyor musun
Hiç yaşlanmamış Kadıköy
Yorgun evler ve öksüz bulvarlar
Gelmeyeceğini bile bile bile
Güzel günler beklemekten usanmamak
Her gün altıyı buçuk vurunca
Gözlerinden öptüm senin
Gözbebeklerimiz şahid
Rıhtımda ağlayan yalnız çocuklar
Fenere dizilmiş sakin kuzgunlarca
Solgun konaklar
Durgun caddeler
Tarihi buruk ada
İhtiyar Kızkulesi
Hıçkırır mutluluktan İsyanbul
Yüreğin yüreğime dolunca
Çünkü sevmek kokardık dört koldan
Kundakta çiçek açan sabiye bile
Aşkın da padişahı temiz sevenlermiş
Gülüşün gülüşüme memleket
Ellerin ellerime saltanat
Yüzünde ne var biliyor musun
Bir yuvanın gün görmemiş cemresi var
Birbirine sığınmış yavru serçeler
Kanatları kırgın anne cesareti
Meğer bir evrenmiş
Dicle'si, Fırat'a...
Yüzünde ne var biliyor musun
Tüm yaşanamayanlara
Hazin şarkılar
Hazan besteler var
Sararmış boğazda yarım kalanlar
Yüzün yüzüme nedir duyuyor musun
Dilsiz yorgun umutlar
09.10.2022
Bilal Yavuz
-
-
ÖLÜMOLOJİ
Canlı canlı yutulan bir ceylanın
Dünyaya o son bakışı
Karnını deşiyor çakallar ve sen
Manzarayı seyre dalmışsın
Yuvanın sıcak kokusu burnunda
Annenin ve babanın sıcacık
Mazinin özlenen anılarında
Fışkıran kanın gibi bir akıştasın
Acı doruğa ulaştığında
Duyulmaz olur çığlığın
Bakışların haykırmaya başlar
Ağlar bütün yalnızlıkların
Sorulardan örülme buzul çağı
Çekilir ruhunun damarlarından
Acısı uzun bir kısacık zamanda
Sonunda kendinizle
Tamamen baş başa
Çocukluğu özleyip durmaktasın
07.11.2022
Bilal Yavuz
-
EFTELYA
Bugün kalbin evli mutsuz kadınlar
Bir alevi gibi dışlanmış hislerin
Bir alevi gibi ya da bir kürd çocuğu
Türkçeyi çabuk sökemiyor diye
Eve gözü mor dönen o gariban
Kapıcının oğlu gibi mesela
Daha yedi yaşında
Daha dün gibi gözlerimin önünde yüzü
Bugün kalbin evsiz yaşlı adamlar
Kalbinle besliyorsun mezar çiçeklerini
Mermerde karıncalar sevdamızın korosu
Sevdaların ordusu suru yaran goncalar
Onca kuşlara rağmen görsen ne güzel bahar
Fakat göremiyordun
Anlamsız bir savaşta
Serseri bir kurşunla
Ömrünün baharında yazında
Düştü toprağa boynun
Düştü insanlık arzda
Dünya zaten çoktan düşmüştü
Ortaçağ çukuruna
Yeniden doluşmuştuk
Bugün kalbin teşdevrine
Dönen o yakın çağın
Şerefine kaldırsın vebal kadehlerini
Sen toprağın altında ve kalbimiz üstünde
Kutluyoruz tarihi vicdansızlık rekorlarını
Ve ödül gecesini mahşere bırakıyoruz
Şimdi ruhun bir hazanı paylaşıyor ruhumla
Doyulmamış sevgiler ülkesinde
İçimiz ferahlıktır
Çünkü zalime son
Mazluma milattır adil sonsuzda
10. 10. 2022
Bilal Yavuz
PİRAYE
Kadınlar gördüm dört mevsim işçisi
Gövdesinde çıbanlar ellerinde nasır izleri
Yüzleri haritalı güneşte kavrulmaktan
Sırtları hep bükülmüş odunlar taşımaktan
Eri kahvede namussuz
Hayvan oğlu hayvan
Hayır hayvan bile değil bu bildiğin şeytan
Kadınlar gördüm neşeyi bir kez bile tatmadan
Gözlerini kapatan bu karanlık cihana
Oysa emanet kadın ve ihanetti ezmek
Tüm evlatlara zulüm bir anneyi incitmek
Kadınlar gördüm aşkı hiç tanımadan göçen
İlgisizlikten solan yorgun leylaklar gördüm
Yürekleri batakta elmas nilüferlerdi
Kimi sümbül kimi nergis kimi şebboy kimi zambak
Eritmiş cevherleri haktan ırak gelenek
Batıl hurafelerle çökmüş bir anne ülke
Kadınlar gördüm kendini tanımadan batan
Kadınlar gördüm sevgisiz çatlamış dudaklar
Sevdaya hasret kalmış duraklar gördüm
Dedesinden babasından eşinden çocuğundan
Bir ömür tokat yemiş masum çiçekler gördüm
Kadını ezenlerden korkağın görmedim
Kadını hor görenden görmedim pisliğini
Görmedim şu bahçeyi bozandan alçağını
Güzelleri kırandan çirkinini görmedim
11. 10. 2022
Bilal Yavuz
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X