Şimdi Ara

Sanatı Sanatçıdan Ayırabilir Miyiz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
261
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Geçenlerde Crystal Castles dinlemeye başlamıştım. Bir yere kadar bu ikilinin hikayesini bilmeden, "herhalde grubun solisti solo çalışmak istediği için ayrılmıştır ve mutlu bitmiştir" diye düşünmüştüm fakat olay hiç öyle değilmiş.

    Grubun hikayesini okuyunca harbiden Alice Glass (Margaret) için kötü hissettim. Özetle grubun enstrümentallerinden sorumlu ve kurucusu Ethan Kath (Claudio) seneler boyunca Alice Glass'e psikolojik, fiziksel tacizde bulunup Alice'in kazancına, neyi giyip giymeyeceğine, yiyip yemeyeceğine kadar karar vermiş. Daha fazlası da var, onu merak edenler içinde Alice Glass'in 2017'de yaptığı resmi açıklamasını koyuyorum aşağı.
    https://alice-glass.com/cc/

    Bütün bunları gördükten sonra grubu dinlemeye devam edince aklıma bu soru takıldı. CC'nin müzikleri güzel ama geçmişi de böyle... Bilemedim

    Ne düşünüyorsunuz?







  • Sanatı bir mertebe, sanatçıyı da unvan olarak görürsek sanatı kaybederiz. Bunlar bürokratik kavramlar.


    Sanatın bu kategorilerle bence hiç ilgisi yok. Sanat düşünce veye ideal değildir. İyi, kötü, ahlaksız, erdemli, çocukça, bilge, ilgisiz, umursamaz, duyarlı olabilir. Sanat kendini var ederken bu kategorilere uğrayabilir ama bu kategoriler sanata ait değil. Sanat bunların dışında, farklı şey.


    Piyanist Cortot'nun sevdiğim bir sözü:


    "Rules may indeed be set down concerning the manual practice of an Art:

    but personality and taste have never followed the rules"

    Alfred Cortot, Paris 1914.

  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt

    Doğru olabilir aslında. Sanatı kutunun dışında düşünmek mantıklı.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.