öğrendim. 2005ten beri ödenmemiş 977 lira vergi borcu var. çok sinirliyim şu anda. noter satışı dediğide babamın vekalet vermiş babam aracı satın alana. o sanırım satış sözleşmesi yerine geçmez.
Hayır geçmez.Vekalet olması hiçbirşey ifade etmez. Eğer noter satışı yapılmadıysa araç halâ üzerinize. Bu durumda da herşeyden siz sorumlusunuz. En kolay çözüm araca binen kişiye ulaşıp geç de olsa satışı gerçekleştirmek. Diğer yollar hep pürüzlü. Mesela,şu plakalı aracım çalındı diye polise başvurmak ya da aracı Tokatta bulup adamın elinden almak Bu arada dediğin araba daha çok eder böyle şeylere gerek kalmaz mesele adamı bulmakta.
www.turkhukuksitesi.com
Aracı Üzerine Almayan Kişiye Ne Yapılabilir? Mülkiyetin Nakli Davası Açılabilir Mi?
Sayın meslektaşlarım merhaba! Araç alım-satım işlmeinde, aracın alıcısı aracı üzerine geçirmekten kaçınırsa, bu kişiyi aracı üzerine alması konusunda açılması mümküm olan bir dava olup olmadığı hakkındaki düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim...
Sayınmeslektaşım, bildiğim kadarıyla noter satışı olduğunda zaten satış tarihinden itibaren ilerisi için satanın hukuki ve cezai sorumluluğu ortadan kalkıyor. Bu sebeple bu durumda tescil için uğraşmanın bir anlamı da kalmıyor. Yanlış biliyorsam beni bilgilendirir misiniz?
Trafik kaydında malik görünen kişiyi Motorlu Taşıtlar vergisi, Araca kesilen cezalar rahatsız etmeye devam eder. MTV nin terkini için Vergi mahkemesinde dava açmak zorunda kalabilir. Her olayda "Ben bu aracı daha önce başkasına satmıştım , işte Noter Satış evrakı" diyerek satışı ispat edip kendisini kurtarmak zorunda kalır. O yüzden Trafik Kaydının satın alan üzerine tescili de önem taşır.
Bizimde başımızda böyle bir olay var ama daha tam çözümlenmedi. İlk başta mahkemeden tespit istedik, satış tarihinden itibaren mülkiyetin karşı tarafa geçtiğini, bu tarihten sonra hukuki veya cezai sorumlulugumuzun olmayacagına dair. Bu tespit kararı Emniyet Müdürlüğüne sunduk.Ancak Emniyet Müd. cebri devir olması mümkün olmayacağından işlemi gerçekleştirmedi. Biz de bunun üzerine idare mahkemesinde emniyet müdürlüğüne husumet yönelterek söz konusu işlemin iptali için dava açtık.
Noter satış senedi varsa mülkiyetin tespiti davası da açılabilir sanırım
Biz bildiğimiz cebri tescil davası açtık. Ve o şekilde tescili sağladık. Tespit davası elbette tescili sağlamaz.
Asliye hukuk Mahhkemesinin idareyi böyle bir işlemi yapmaya zorlayabileceği konusunda kuşkuluyum. Gerçi tapu kayıtlarında bu işlem oluyor ama o yasa ile Asliye Hukuka verilmiş bir görev. Özel yasa hükmü var. Trafik yasasında ise böyle bir hüküm yok. Mülkiyetin tespiti davasında da (eda hükmünü içermemesi) bir yana yasa gereği noter satışı ile mülkiyet geçtiğinden hukuki menfaat olmadığını düşünüyorum.
Anlamadığım bir husus var burada onu sormak istiyorum.Araç elinde olan bu ilişki de parayı ödemiş ve fakat aracı resmen üstüne almıyor.Haciz yapıp bağlatsalar arabayı burada pratik olarak nasıl bir fayda elde edebilir ki satıcı.Eğer aracı elinde bulunduran, aracı teslim aldığı halde parayı ödememişse hacizle arabayı bağlatmak burada işimize yarar ancak.Sayın Av. Egemen'in bahsettiği olayda, aracı elinde bulunduran için arabanın hacizle bağlatılması nasıl bir etki yapabilir ki? Zaten o kişi aracın elinden çıkmasından korksa arabayı üzerine alırdı...
noterde satış yapılmışsa noterler satışı resen trafiğe bildiriyorlar ve trafikçe de resen satış kayda işleniyor diye biliyorum.Ancak noterde değilde satış adiyen yapılmışsa o zaman davaya gerek var.dava kabul edilirse adli yargı idareyi işlem tesisine zorlayacak nitelikte karar veremeyeceğinden tesçiline değil de aidiyetine şeklinde karar veriliyor.
Tüm arkadaşların söylediklerinden cebri tescil olmayacağını anladım ve şöyle düşündüm; Sözleşmenin taraflarından biri sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Bu halde sözleşmenin feshi için dava açılabilir, ödenen bedel depo edilip aracın iadesi talep edilir. olumlu bir karar çıkarsa bu icraya verilip aracın teslimi sağlanabilir.
quote:
YARGITAY HUKUK DAİRESİ 13
Esas No. 1978/4228 Karar No. 1978/4396 Tarihi 24.10.1978
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/1
ADLİ KANUN GÖREV VE YETKİ
ÖZET TRAFİK KAYDININ İPTALİ VE TESCİLİ YÖNETSEL BİR İŞLEM OLUP ADLİYE MAHKEMELERİ İDAREYİ BİR İŞLEM YAPMAYA ZORLAYICI NİTELİKTE KARAR VEREMEZLER. ANCAK İSTEK HALİNDE ARACIN MÜLKİYETİNİN DAVALIYA GEÇTİĞİNİ SAPTAYABİLİR.
DAVA : Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanı kabulüne ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, noterce düzenlenen sözleşme ile davalılara sattığı aracın kendi üzerinde olan trafik kaydını iptal ederek davalılar adına tescilini istemiştir.
Davalılardan Hüseyin duruşmaya gelerek savunmada bulunmamış, davalı Ahmet ise devraldığı diğer davalı payı ile birlikte aracı dava dışı 3. kişiye satarak ilişkisini kestiğini öne sürmüştür.
Mahkemece, davacı üzerinde olan trafik kaydının iptali ile davalılar adına tesciline karar verilmiştir.
Trafik kayıtlarının iptali ve tescili idari birer işlemdir. Adliye mahkemeleri idareyi, bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar veremezler. Bu itibarla, aracın trafik kaydının iptali ve davalılar adına tesciline karar verilmiş olması kanuna aykırıdır. Ancak, dava, niteliği itibariyle satışı yapılan aracın mülkiyetinin davalıya geçmiş olduğunu tesbiti isteğini de kapsadığından, mahkeme, tarihini de belirtmek suretiyle mülkiyetin davalılara geçtiğini yargılamayı gerektirmediğinden, karar, Usulün değişik 438/7. maddesi hükmü uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın hükmü fıkrasındaki (jeepin davacı üzerindeki trafik kaydını iptaline ve davlılar adına tesciline) ilişkin bölümü çıkarılarak yerine (jeepin 17.10.1972 gününde davalılar Ahmet ve Hüseyin'e satılmak suretiyle mülkiyetin onlara geçtiğinin tesbitine) ibaresinin yazılmasına ve kararın bu düzeltilmiş şeklinin ONANMASINA ve peşin harcın onama harcına mahsubuna 24.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bir şahıs müvekkilin aracını satın aldığı halde trafik kaydını üstüne almıyor.Yaklaşık 4 seneden beri satın aldığı aracı trafikte üstüne almayan şahsın bu hareketi yüzünden vergi dairesi bu döneme ait motorlu taşıtlar vergisi vb. vergilerini de müvekkile tahakkuk ettiriyor ve ondan istiyor.
(Satış yasal şekilde yapılmış. Bu Noter satışı olabilirdi. Bizim olayda araç orman emvali taşıdığı gerekçesiyle orman idaresince araca el konulup araç satılmış ve vatandaş orman idaresinin ihalesinde aracı resmi biçimde satın almış, ama trafikte üstüne tescil ettirmiyor.)
Bu durumda bundan sonra da vergi tahakkuk etmemesi için aracın trafikte de satın alan şahıs üzerine kaydedilmesi çin dava açıp bunu mahkeme kararıyla sağlayabilir miyiz? Ve bu durumda davaya neresi bakar, Adliye Mahkemelerinde mi yoksa idari bir işlemle ilgili olduğundan İdare mahkemesinde mi? Ve sonuç ne olur?
İkincisi, aracın vatandaşın satın aldığı tarihten bu yana işleyen 4 yıllık vergisinin bizden değil satın alan şahıstan tahsili için Vergi mahkemesine dava açmamız gerektiğini düşünüyorum. Vergi tahakkuk ettiren vergi dairesini davalı göstererek. Yanılıyormuyum. Davanın sonucu ne olur, kazanma şansımız nedir? Bu konuda içtihat sunabilecek arkadaşlar varsa yardımlarını rica edeceğim.
Şimdiden teşekkürler.
sayın meslektaşlarım ,noter satışı yaptığı aracın halen alıcı tarafında trafikte üzerine alınmaması nedeniyle plaka üzerine gelen vergi borçlarında bunalan bir müvekkini başvurusu üzerine ;öncelikle müvekkilin noter satışı yaptığı aracın alıcı adına tescil işleminin yapılması için İl Emniyet Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulundum.Yaptığım başvuru reddedilince bu işlemin iptali için idare mahkemesinde işlemin iptali için dava açtım.İdare mahkemesince 23.3.2007 tarihli kararında özetle "...alıcısı adına tescil işlemi yapılmamış aracın trafikten men edilerek alıcısı adına resen tescil işlemi yapılması gerekirken,alıcısının başvurusu bulunmadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır diyerek dava konusu işlemin iptaline Emn.müdürlüğünün resen tescil işlemi yapmasına kara vermiştir.
devamı var...
quote:
T.C. DANIŞTAY 8. DAİRE E. 2004/5177 K. 2005/2368 T. 18.5.2005 • ARACIN ALICI ADINA TESCİLİ TALEBİ ( Aracı Satan Kişinin Tescil Talebinin Kabulü Gereği - Alıcının Başvurusunun Zorunlu Olmaması ve Noterce Satışın Trafik Tescil Şubesine Bildirilmesi Gereği ) • TESCİL TALEBİ ( Araç Satış Sözleşmesinin Noterlerce Trafik Siciline Bildirilmesinin Zorunlu Olması - Alıcının Satışı Tescil Ettirmemesi Nedeniyle Adına Vergi Tahakkuk Ettirilen Satıcının Tescil Talebinin Kabulü Gereği ) • SATICININ ARACIN ALICI ADINA TESCİLİNİ TALEP HAKKI ( Noterlerce Trafik Siciline Satışı Bildirme Yükümlülüğü - Alıcının Tescil Talebinde Bulunmasının Şart Olmaması ) 2918/m.19,20 ÖZET : Uyuşmazlık; adına kayıtlı aracı noter sözleşmesi ile satan davacının, aracın trafik tescilinin alıcı üzerine yapılması istemiyle Emniyet Müdürlüğüne yaptığı başvurunun yanıt verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Yasası uyarınca, noterlere araç satış işlemlerinin tescil kuruluşuna bildirilmesi yükümlülüğü verildiğinden, taraflarca herhangi bir başvuru yapılmaksızın da aracı satın alan kişi adına tescilin yapılması gerekir. Bu durumda, davacı başvurusunun yanıt verilmeksizin reddine ilişkin işlemde ve tescil için aracı satın alan kişinin bu yönde bir başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti : Adına kayıtlı bulunan ... plakalı aracı 11.07.1996 tarihli noter satış sözleşmesi ile satan davacının, aracın trafik tescilinin alıcı üzerine yapılması istemiyle Elazığ Valiliği Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğüne 19.08.2002 tarihinde yaptığı başvurunun yanıt verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası uyarınca, aracın yeni alıcısı adına devrinin yapılabilmesi için alıcının başvurması gerektiğinden, davacının başvurusunun reddine ilişkin daya konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden Malatya İdare Mahkemesinin 22.04.2004 gün ve E:2002/1583, K:2004/651 sayılı kararının; mağduriyetinin giderilmesi gerektiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma Verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Talip KAYA'nın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nın Düşüncesi : Adına kayıtlı bulunan aracı noter satış sözleşmesi ile satan davacının aracı satın alan şahsın trafik tescilini üzerine almadığından bahisle trafik tescilinin alıcı üzerine yapılması yolundaki başvurusunun yanıt verilmeksizin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Malatya İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İdare Mahkemesince, 2918 sayılı Yasa uyarınca aracın yeni alıcı adına devrinin yapılabilmesi için alıcının başvurması gerektiğinden, davacının başvurusunun yanıt verilmeksizin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 2918 sayılı Yasanın 20. maddesinde yer alan yaptırıma rağmen aracı devralan kişi tarafından ilgili tescil kuruluşuna başvurularak trafik kayıt ve tescil işlemlerinin yaptırılmaması durumunda, aracı devreden veya satan kişilerinde herhangi bir süreyle sınırlı kalmaksızın her zaman bu kuruluşa başvurarak aracın kayıt ve tescilinin üzerlerinden silinerek yeni alıcı adına yapılmasını isteyecekleri tabiidir.
Bu durumda davacının satış sözleşmesi ile sattığı aracın kayıt ve tescilinin alıcı üzerine yapılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
KARAR : Uyuşmazlık; adına kayıtlı aracı noter sözleşmesi ile satan davacının, aracın trafik tescilinin alıcı üzerine yapılması istemiyle Elazığ Valiliği Emniyet Müdürlüğüne yaptığı başvurunun yanıt verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 19. maddesinde, araç sahiplerinin araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa başvurarak tescil belgesi almak zorunda oldukları; aynı Yasanın 4262 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde ise, tescil edilmemiş araçların her çeşit satışı ve devirlerinin aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılacağı, ayrıca tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15 gün içerisinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirileceği, tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçların trafikten men edileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının adına kayıtlı bulunan ... plakalı aracı 11.07.1996 tarihli noter satış sözleşmesi ile alıcı ...'a sattığı ancak, bu kişinin aracı kendi adına tescil ettirmediği, davacı sattığı araca ait vergi borçlarının kendisinden istenmesi üzerine Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğüne başvurarak, aracın noter satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle alıcı adına tescilinin yapılmasını istediği, davalı idarece istemin yanıt verilmeyerek reddi üzerine açılan davanın idare mahkemesince reddedildiği anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Yasasında yapılan yeni düzenleme ile noterlere araç satış işlemlerinin tescil kuruluşuna bildirilmesi yükümlülüğü verildiğinden, taraflarca herhangi bir başvuru yapılmaksızın da aracı satın alan kişi adına tescilin yapılması gerektiği açıktır.
Bu durumda, davacı başvurusunun yanıt verilmeksizin reddine ilişkin işlemde ve tescil için aracı satın alan kişinin bu yönde bir başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Malatya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 18.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
quote:
T.C. Danıştay 8.Dairesi Esas: 1996/3833 Karar: 1999/4561 Karar Tarihi: 22.09.1999 ÖZET: Trafiğe tescilli araçların noter senediyle satışında aracı satanın da satın alan üzerine devir ve tescil için başvuru yapabilir. (2918 s. Trafik K. m. 19, 20) (Karayolları Trafik Yön. m. 37) Temyiz İsteminde Bulunan : ... Valiliği Karşı Taraf : ... Halıcılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. İstemin Özeti : Trafikte, davacı şirket adına kayıtlı iken 18.6.1988 tarihli noter satış sözleşmesi ile ...'a satışı yapılan ... plaka no'lu özel otonun ... adına kayıt ve tescil edilmesi isteminin reddine ilişkin ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Müdürlüğünün 29.1.1996 gün ve 03 Araç Tes.Büro A.FU.654 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 37/c maddesi uyarınca noter senedi ile araç satan veya devir alandan herhangi birinin ilgili tescil kuruluşuna müracaat ederek aracı adlarına tescil ve devir ettirebilecekleri gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Adana 2. İdare Mahkemesinin 17.6.1996 gün ve 723 sayılı kararının, gıyabi devrin mümkün olmadığı, ...'in müracaatının bulunması gerektiği öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Aktaş'ın Düşüncesi : Karayolları Trafik Kanununun 19. maddesinde araç sahiplerinin araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorunda oldukları, aynı Yasanın 4262 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde de tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi alınarak noterlerce yapılacağı, ayrıca tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15 işgünü içerisinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirileceği, tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçların trafikten men edileceği kuralları yer almaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinde her ne kadar satın veya devir alanın başvurması halinde tescil ve devir yapılacağı düzenlenmiş ise de her ne kadar olay tarihinden sonra yürürlüğe giren yukarıdaki yasa değişikliği ile noterlerce yapılacağı öngörülen düzenleme karşısında, aracı satanın da satın alan üzerine devir ve tescil için başvurabileceğinin kabulü gerektiğinden, sonucu itibariyle yerinde olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü : Uyuşmazlık, davacı şirket adına kayıtlı iken noter satış sözleşmesi ile ...'a satışı yapılan ... plaka numaralı özel otonun İlhan Bayhan adına kayıt ve tescilinin yapılması istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemden doğmuştur. Karayolları Trafik Kanununun 19. maddesinde, araç sahiplerinin araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorunda oldukları, aynı Yasanın 4262 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde de tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi alınarak noterlerce yapılacağı, ayrıca tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15 işgünü içerisinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirileceği, tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçların trafikten men edileceği kuralları yer almaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 37/c maddesinde, noter senedi ile araç satın veya devir alanların ilgili tescil kuruluşlarına müracaat ederek bu araçlarını bir ay içinde tescil ettirmek ve adlarına tescil belgesi almak zorunda oldukları belirtilmekte ise de, Karayolları Trafik Yasası uyarınca getirilen yeni düzenleme ile noterlere tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin sicile işlenmek üzere ilgili tescil kuruluşuna bildirme yükümlülüğü verilmesi karşısında, aracı satanın da satın alana devir ve tescil edilmesi için yapacağı başvurunun kabul edilmesi gerektiği açıktır. Öte yandan, idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 22.9.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
Değerli meslektaşım Av.Salim bey,rrsmi ihaleyle de alsanız netice değişmemesi gerekir.Çünkü mülkiyet ihale olunmakla alıcıya geçmektedir.Bendeki karar Danıştay da temyiz yolu açık olarak verilmişti ancak Valilik Makamı temyiz etmedi.İhale tarihinden önceki yani mülkiyetin size geçmesinden önceki vergi borçları önceki malike aittir.Bı borçlar için de iki yol gözükmekte ya siz ödeyerek önceki malike rücu edersisiniz sebepsiz zenginleşmeya dayalı alacak davası açarak ya da vergi dairesinin size gönderdiği ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde dava açmanız gerekir diye düşünüyorum.Ancak elimde ki idare mahkemesi kararının gerekçesinde araçların tescilinde,noter satışını esas almıştır.Gerekçe de her ne kadar resen tescil müessessesi bulunmamakta ise de alıcı adına resen tescil işlemi yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Araç satışı için vekelet verilmiş olup, vekil üstlendiği işi yapmamış gibi görünüyor. Burada vekilin vekalet sözleşmesine aykırı davranması ve müvekkili zarara uğratması var.
1. Vekilin Özen Borcunu Zarara Uğratma Kastıyla İhlal Etmesi
2. Vekil Edenin Zarar Görmesi
B. Vekâleti Kötüye Kullanmanın Diğer Özen Borcu İhlallerinden Ayrılması
II. Vekâletin Kötüye Kullanılmasının Sonuçları
A. Vekil Tarafından Yapılan İşlemlerin Geçerliliği Sorunu
1. Vekâlet Görevinin Kötüye Kullanıldığını Üçüncü Kişinin Bilmesi veya Bilebilecek Durumda Olması Halinde
2. Vekâlet Görevinin Kötüye Kullanıldığını Üçüncü Kişinin Bilmemesi ve Bilebilecek Durumda Olmaması Halinde
B. İptal Yaptırımının Hukuki Dayanağı Sorunu
Sonuç
Kaynakça ve Yargıtay Kararları
Vekâletin Kötüye Kullanılması - Dürüstlük Kuralının Boyutları
Giriş
Vekâlet sözleşmesi, vekilin, müvekkilinin menfaati ve iradesi doğrultusunda bir iş görme borcunu üstlenmesi ve bu bakımından nisbi bir bağımsızlığının[1] bulunması nedeniyle, belirgin bir biçimde tarafları arasındaki güven unsuruna dayanan bir hukuki ilişki teşkil eder.[2] Borçlar Kanunu müvekkilin vekile duyduğu güven doğrultusunda menfaatlerini korumak amacıyla, vekilin “müvekkile karşı vekâleti hüsnü suretle ifa ile mükellef” olduğu hükmünü getirmiştir (m.390 § 2). Öğretide bu kural yorumlanırken İsviçre Borçlar Kanunu’nun vekili üstlendiği işi “sadakatli ve özenli” bir biçimde görmekle yükümlü kılan m.398 § 2 hükmünden yararlanıldığı görülmektedir.[3] Böylelikle vekilin vekâlet görevini yerine getirirken sadakatli davranma ve özen gösterme borcu bulunduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle Yargıtay kararlarında BK.m.390 § 2’ye bağlı olarak vekilin, “vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında” olduğu vurgulanır.[4] devamı linkte
Breach of Trust diyebiliriz sanırım.
- Emanete İhanet - Emniyeti Suistimal
Konuyu açan arkadaşın olayında ilginç bir durum şu ki, aracı satan kişi aracı alan kişiden parayı tahsil ediyor ve vekaletname veriyor fakat bilhassa otomobil satış ve devir vekaletnamelerinde vekil sıfatı ile hareket eden kişi alıcı sıfatı ile hareket edemez. Yani satıcının vekaletnamede vekil olarak tayin ettiği kişi bu vekaletname ile aracı KENDİ adına tescil edemez, sadece satıcı adına hareket ederek bir başkası adına (dilediğine ya da vekaletnamede adı geçen kişiye) satış ve devrini yapabilir.
Yani vekaletnameyi alan kişi aracı başkasına satmamış, devretmemiş, ama zaten o vekaletname ile kendi adına tescil yapamazdı. Bu durumda sadece akla şu düşünce(ler) geliyor:
- aracın parasını verip vekaletname alan kişi aracı bir yakını adına tescil etmek için alıp gitti. - aracın parasını verip vekaletname alan kişi aracı başkasına satmak için alıp gitti.
Aracın Satıcısı = S Satıcının Vekili = V Aracın Alıcısı = A
Bu durumda V ≠ A
Aynı durum bizimde başımıza gelmişti.2003 yılında aracımızı satmıştık ama aracı alan kişi bir türlü satışını almamıştı.
En son çare aracı hurdaya çıkarmıştık...
Anladığım kadarıyla babanız iyi niyetle arabayı alacak kişiye vekaletname vermiş ama alan kişi üzerine geçirmeden kullanmaya devam etmiş. Şimdi alım-satım gerçekleşmedikçe verilen vekaletnamenin kanunen bir anlamı yoktur, kesinlikle noterde alım-satım yapılması gerekir. Ne zaman noterde işlem yapılır o zaman araç babanızın üzerinden çıkar ve babanızında yasal sorumluluğu kalmaz. Bence bu durumda ilk önce aracı alan kişiyle görüşüp anlaşmaya bakın. Bu arada belki ortada kötü niyet yoktur, yani arabayı alan kişiyle konuşup sorunları çözüp olayı halledebilirsiniz, ondan sonra da noter devrini yapabilirsiniz. İnşallah en kısa sürede durum düzelir.
bence ortada çalışan yürüyen bir araçta kalmamış olabilir bu ihtimaide göz önüne alın 2005 te olay kopmuş ama ne olmuşta kopmuş?
Eğer sahibini bulabiliyorsunuz "aracı polise bildirecegini ve bağlamalarını talep edeceğinizi belirtin. Korkuyorsa zaten hemen karşılığını alırsın. Yok aksi durum olursa polise bildirin. Bildirin ki dalga geçmediğinizi anlasın. Ben daha önce bunu yaptım.
quote:
Orijinalden alıntı: bangsuui
Anladığım kadarıyla babanız iyi niyetle arabayı alacak kişiye vekaletname vermiş ama alan kişi üzerine geçirmeden kullanmaya devam etmiş. Şimdi alım-satım gerçekleşmedikçe verilen vekaletnamenin kanunen bir anlamı yoktur, kesinlikle noterde alım-satım yapılması gerekir. Ne zaman noterde işlem yapılır o zaman araç babanızın üzerinden çıkar ve babanızında yasal sorumluluğu kalmaz. Bence bu durumda ilk önce aracı alan kişiyle görüşüp anlaşmaya bakın. Bu arada belki ortada kötü niyet yoktur, yani arabayı alan kişiyle konuşup sorunları çözüp olayı halledebilirsiniz, ondan sonra da noter devrini yapabilirsiniz. İnşallah en kısa sürede durum düzelir.
Az önce noteri aradım, % 100 emin olmak için.
Araç sahibi vekaletle satış yaptığında vekil sadece başkası adına devir yapabilir, aracı kendi adına tescil edemez. Alıcı aracı kendi adına tescil ettirmesi için satıcıdan vekaletnameyi bir tanıdığı adına almalı ve o tanıdık da aracı noterde alıcıya satmalı.
Gayrımenkulde de böyle. Telefonda böyle değil ama. Telefon hattı vekaletnamesinde vekil başkası adına tesis edebileceği gibi kendi adına da tesis edebilir. Araç satış vekaletnamelerinde araç sahibinin fotoğrafı da yapıştırılıyor ve araç bilgileri de ayrıntılı olarak belirtiliyor. Noterlerin yaparken en dikkat ettikleri işlemlerden birisi, gayrımenkul ve menkul satış vekaletnamesi, çok kritik ve çok tehlikeli çünkü, ayrıca da noterler kendi aralarında da bunu mutlaka teyit ettirirler (kullandıkları şifreli bir konuşma var, burada ifade ve ifşa edemem).
Bizim durum daha vahim. Dedemden kalma 65 model Opel aracı, babam arkadaşına 20 sene önce hediye ediyor. Noter satışı falan hiçbir şey yok. Araç dedemin üstüne, dedem 80lerde vefat etti. Yani öyle veriyor aracı, araç inanması zor ama hala trafikte, muayene vergi sigorta yapılmıyor 20 senedir. Adam istese yapar, çalıntı araca bile trafik sigortası yapılıp biniliyor, gerizekalı sigorta zorunlu ama aracın çalıntı olup olmadığına bakmaktan aciz. Arada trafik cezaları geliyordu bizim adrese falan.. Şimdi bu araç nolucak merak ediyorum.
quote:
Orijinalden alıntı: delgadobm
Pardon ama yanlıs anlamayın on seneden berı sız nerdeydınız ?
Bu mesajın aynısını yazacaktım.
quote:
Orijinalden alıntı: PAXMAHNHOB
Bizim durum daha vahim. Dedemden kalma 65 model Opel aracı, babam arkadaşına 20 sene önce hediye ediyor. Noter satışı falan hiçbir şey yok. Araç dedemin üstüne, dedem 80lerde vefat etti. Yani öyle veriyor aracı, araç inanması zor ama hala trafikte, muayene vergi sigorta yapılmıyor 20 senedir. Adam istese yapar, çalıntı araca bile trafik sigortası yapılıp biniliyor, gerizekalı sigorta zorunlu ama aracın çalıntı olup olmadığına bakmaktan aciz. Arada trafik cezaları geliyordu bizim adrese falan.. Şimdi bu araç nolucak merak ediyorum.
Devletin alacagini tahsil etme zamani geldiginde, o arac kagit ustunde babaniza (varsa maca ve halalara) miras kalir, herkes kendi payini oder. Sigortayi bosverin de mtv borcu olmasa bari...
quote:
Orijinalden alıntı: rumelian
quote:
Orijinalden alıntı: PAXMAHNHOB
Bizim durum daha vahim. Dedemden kalma 65 model Opel aracı, babam arkadaşına 20 sene önce hediye ediyor. Noter satışı falan hiçbir şey yok. Araç dedemin üstüne, dedem 80lerde vefat etti. Yani öyle veriyor aracı, araç inanması zor ama hala trafikte, muayene vergi sigorta yapılmıyor 20 senedir. Adam istese yapar, çalıntı araca bile trafik sigortası yapılıp biniliyor, gerizekalı sigorta zorunlu ama aracın çalıntı olup olmadığına bakmaktan aciz. Arada trafik cezaları geliyordu bizim adrese falan.. Şimdi bu araç nolucak merak ediyorum.
Devletin alacagini tahsil etme zamani geldiginde, o arac kagit ustunde babaniza (varsa maca ve halalara) miras kalir, herkes kendi payini oder. Sigortayi bosverin de mtv borcu olmasa bari...
Var olmaz olurmu, hiçbir şeyi ödenmiyor ki aracın. Ben uzun süredir baskı yapıyorum babama, aracı bulup alıp, hurdaya verelim kurtulalım diye ama o masraf olucak böyle kalsın bişey olmaz diye umursamıyor. Artık trafik cezası gelmiyor ama uzun süredir.
Arkadaşlar 2008 ve 2009 yılında 2 tane trafik cezasını ödemiş. 41 ve 244 liralık. Adam 5-6 sene önce babama gelmiş. arabayı alacağını söylemiş. evinin telefonunu vermiş. hatta almanyaya gidip geleceğini almanyadaki evinde numarasını vermiş. bu vekaletle arabayı alan adam zaten bu adama satmış. ilk önce şu adama ulaşsam. isim var. telefon var. ama telefonla ulaşılmıyor. 118'den falan isim soyad oturulan şehir ismini verirsek telefonunu alma imkanım var mı acaba. Adama bi ulaşsam Tokatta olduğunu falan öğrensem. harekete geçeceğim. belkide bu adamda başkasına verdi arabayı nerden bileceğiz.
Arabayı trafikten çıkarmayı düşünüyorum. Vergi borcunu öderim. yeterki artık gelmesin borç. muayeneside yoktur arabanın trafikten çekmek için muyane şartı koyarlar mı ? Bir de araç trafikten çekilince trafikte görülürse cezası büyükmüş. bu ceza ruhsat sahibinemi yoksa direksiyonda bulunan kişiyemi kesiliyor. ruhsat sahibiyse böyle bir şey bizim için kötü olur
Bildiklerimi bildigim kadariyla cevaplayayim. vergilerini odeyip, oyle trafikten cekebilirsiniz. Aracin ruhsatlarini ve plakalarini teslim etmeniz gerekiyor. Yani bu size uymaz. Sizin yapacaginiz sey, adama acimayi birakip, en yakin trafik subeye gidip araca yakalama cikartmaniz. Durumu anlatin, polis yardimci olur. Sonra adam satisini alir sigortasini yaptirir aracini alir polis otoparkindan. Yakalama icin vergi odemenize gerek yok, ama devlet cani istedigi zaman alacagini sizden ister. Aracin ustundeki borcta arac ile yapilacak her turlu fiilden de siz sorumlusunuz. Yani direksiyondaki adama pek bir sey olmaz..
bence arabam çalındı diye polise haber verin hem parayı almış olursunuz hemde arabanızı
Arkadaşlar yeni gelişmeler var. Sonunda adama ulaştım. Kendisi Almanyadaymış. Babası aracı kullanıyormuş. Numarasını aldım. Aracağım adamı ama önce size sormak istedim ne yapmam gerekiyor ?
Araç 2 sene önce hurdaya ayrılmış. Tokat Erbaada depoda duruyormuş. Çok masrafı vardı. Trafikten çektiler dedi. Hurdaya ayrıldı mı yoksa vizesi olmadığı için araca el mi koydular adam da tam bilmiyor. Şimdi bu saatten sonra en az zararla işten kurtulmak için ne yapmk gerekir ? Hurdaya çıkartırsak bunun masrafi falan ne olcak ? vergi borçları silinir mi ? önce aracı mı depodan almak gerekiyor ?