Şimdi Ara

Şimdi size üniversitede hocaların ünvanlı olmasının önemini basit bir örnekle anlatacağım...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selamlar arkadaşlar bulunduğum üniversitede muhtelif hocalar her yerde olduğu gibi var çeşitli deneyimlerim sonucunda ki bundan önce bir üniversiteyi yarıda bırakmıştım hocaların ünvanları mı yoksa anlatabilme kabiliyetleri mi önemli ona bakalım

    Şuan hukuk fakültesinde okuyorum ondan önce uluslararası ilişkiler okumuştum farklı üniversitelerde

    Şu çok önemli

    1-) Dersimize Doçent giriyordu ki aynı sene içinde adam Prof oldu adam odtü mezunuydu acayip bir kariyer falan ve bakın tüm samimiyetimle söylüyorum bir ders anlatırdı... ya dersin ki kardeşim aç slayt ondan izleyelim okuyalım yeter yaa dersin öyle bir anlatamamak yoktur yani.. boy boy kitaplarını alırdık kendi yazdığı dersten kaçacaz diye neler yapardık

    Ama aynı bu adamın bir asistanı vardı bakın asistan kıçı kırık bir asistan yani koskocaaaa prof nerede bu nerede

    bir ders anlatırdı böyle inanın üniversitede olduğumuzu anlardık kafamız alıyormuş meğerse dersleri yav...

    2-) Hukuk fakültesinde hocamız PROF yılların profu ankara hukuk bitirmiş üstüne ankara kamu bitirmiş çeşitli kitaplar okullar amerika da adam akademisyenlik yapmış AMERİKAAA
    Adamın bilgisine diyecek hiçbir şeyimiz yoktu son derece entellektüel bir insandır ama DERS ANLATAMIYORDU ya da ANLATMIYORDU kendi kitabını alırdık kafamız kadar dersine 10-12 kişi anca gelirdi vizeden önceki hafta 20 kişi MAX sınıf 250 kişi

    bunun yerine Medeni Hukuk dersimiz vardır bir hocası varrr.... Kadının ağzının içine bakardık ya o kadar güzel ders anlatıyordu ki

    ha elbette bu medeni hukuk dersimize giren Yr. DOÇ yani güncel Doktor ünvanlarına sahip bir hocamız daha vardı o da çok öğrencisini seven her şeyini veren ders dedin mi 10 saat anlatır (anlat deyin anlatır adam öyle bir de 60 küsürlerde var ) belki dersi iyi anlatamıyordu yani kitaptan falan okuyordu amaaa adam çırpınıyordu ki en sevdiğim ders oydu ANAYASA HUKUKU


    bir hocamız kitaptan anlatırdı amaa dersi çok tatlı ve komik anlatırdı hoş olurdu sürekli dolardı amfi


    yani diyeceğim o ki bilmek önemli ama öğrenciyseniz akademisyenlerden bildiğini aktarabilecek olması çok daha önemli



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dedex1277 -- 12 Eylül 2020; 19:45:19 >







  • çünkü anlatmak ile bilmek aynı şeyler değildir
  • Penanggalan kullanıcısına yanıt
    kesinlikle
  • Ünvan önemsizdir. Devletlerde çoğu vakfa göre daha çok unvanlı hoca vardır eğitim ve araştırma kalitesi maalesef daha düşüktür.
    Unvana çok takılmayın bu ülkede ünvanların değeri uzun süredir yok. Hele taşrada eş dost akraba unvan verdiği için alması zor olmuyor. Bir çok prof doçentten professorden daha vasat olabilir bizim ülkede...
    Hocaların kalitesi için akademik yayınlarına bakın. Anlatma kabiletlerini ise üst sınıflardan vesaire öğrenebilirsiniz ya da konferanslarından.
    Zaten asistanlar ciddi ciddi ders anlatır hala gelmişse yazık o üniversiteye... Zaten orada bir sorun var demektir. Asistan en fazla ek derslerde problem çözümlerinde ya da belirli konularda ders vermesi gerekir asıl işi ders vermek zaten değildir...
    Yazık benim güzel ülkeme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Metufkcr -- 12 Eylül 2020; 20:17:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Alıntılarını almış olduğu konuların derslerini o adama verseler kasıp kavurur sınıfı o adam aslında. Üniversitenin öğretme işlevi birazcık öğrenciye bilgi vermekten ziyade perspektif + soru vermeye dayalı olması lazım. Bizde mesela normalde mide kanamaları üzerine üzerine çok aşmış bir adam vardı ama ondan daha kıdemli (onun da hocası) bir hoca o dersleri anlattığı için kendisi karaciğer hastalıklarını vb. anlatıyordu. Kendi çalışma alanı kadar verimli anlatamıyor elbette. Özel vakitte gidip soru sorduğumuzda ama gerekirse operasyonlara bile alıp göstererek birebir anlatırdı. Hocanın hocası olan da bu arada çok kıymetli biri, sağolsun sözlü sınava da ondan girmiştim zorlamıştı ama geçmiştim

    Çok büyük olmayan üniversitelerin tipik bir problemi bu. Normalde bir "üniversitede" her hoca kendi bizzat üzerine sınırları zorladığı alanları anlatıyor, verim çok yüksek oluyor. MIT gibi yerlerde mesela bir konunun dersini alırken, o alanda Nobel ödülü alan 70bin atıflı adam falan giriyor dersinize. Büyük lüks. Ama bu tabii her yerde olamıyor. Bizde çünkü branşlaşma batıyla yarışır düzeyde var, o ok, ama branşlaşan toplam akademik personel sayısı düşük ve üniversite sayısı çok olduğu için seyreliyor. Bir üniversite her şeyi tam alacağına, 2-3 üniversite hepsinden yarım yarım gibi alıyor. 70bin atıf nasıl bir şeydir bilmeyen arkadaşlar için: İstanbul Üniversitesinin tamamının yıllık aldığı atıf sayısı 10bin. Adam tek başına bütün İÜ'nün 7 yılı kadar bilimsel değer üretmiş yani.

    Bir örneği yine bizim bir farmakoloji profesörüydü, adamın her komitede bir dersi olurdu ama pek hevesli anlatmazdı (notları yine de güzeldi), sonra ne olduysa sinir sistemi farmakolojisi konusunda bir ders anlattı (peşpeşe 3 saat) ki ağzımız açık kaldı. Sonrasında o derse bir daha çalışmadım desem yeridir, o kadar güzel anlattı aklımda kaldı her şey. Meğerse adam 20 yıldır sinir sistemine etki eden ilaçları çalışıyormuş. Konu üzerine yazdığı kitabını almıştım sonrasında gaza gelip. Çok oluyor böyle şeyler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Metufkcr

    Ünvan önemsizdir. Devletlerde çoğu vakfa göre daha çok unvanlı hoca vardır eğitim ve araştırma kalitesi maalesef daha düşüktür.
    Unvana çok takılmayın bu ülkede ünvanların değeri uzun süredir yok. Hele taşrada eş dost akraba unvan verdiği için alması zor olmuyor. Bir çok prof doçentten professorden daha vasat olabilir bizim ülkede...
    Hocaların kalitesi için akademik yayınlarına bakın. Anlatma kabiletlerini ise üst sınıflardan vesaire öğrenebilirsiniz ya da konferanslarından.
    Zaten asistanlar ciddi ciddi ders anlatır hala gelmişse yazık o üniversiteye... Zaten orada bir sorun var demektir. Asistan en fazla ek derslerde problem çözümlerinde ya da belirli konularda ders vermesi gerekir asıl işi ders vermek zaten değildir...
    Yazık benim güzel ülkeme
    katılıyorum kesinlikle




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.