Şimdi Ara

Simit Sarayı Günlükleri* [İfşa][20.03.2015 Edit'i okuyunuz] (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
287
Cevap
38
Favori
8.745
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
15 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki

Simit Sarayı Günlükleri* [İfşa][20.03.2015 Edit'i okuyunuz]


(En Son Oy Tarihi: 12.4.2018)
Giriş
Mesaj
  • 07.02.2015 Cumartesi

    Bugün zamanında gittim işe, yine başladım çalışmaya. Yukarısı çok soğuktu ve yoğundu biraz gider gitmez alt üst orta karışık bişeyler yaptım. İlk gittiğimde çaycı direk peçete ver şurdan falan dedi yine iş kitledi daha üst kata çıkmadan su içeyim demiştim halbuki, neyse. Bu kavga etmediğim olan.

    Muhabbetim olmayan vardiya müdürüne dedim ki dün ben ne dedim. O da dedi haa tamam ya hallederiz falan dedi. Yukarıda ben patlarken, yani çok yoğun olmasından bahsediyorum, geldi yardım etti sağolsun bir ara geldi dedi ki he sen ne diycen falan dedi. Dedim ben kimsenin sinir tahtası değilim falan dedim anlattım olayı. O biraz yaşlı takma fazla falan dedi, ama dedim söylemek senin görevin falan konuştuk biraz. Tamam iletirim dedi, umarım iletir.

    Bir çift vardı dedi ki selpak var mı, dedim dispanser var. Ney dedi, dispanser dedim bunun adı dispanser. Selpak diğer peçetelere deniyor falan dedim iki saat onu tartıştık sonra gülerek verdim peçeteyi o da güldü.

    Mola saati 16.31.

    Bir masa vardı ölümlük. Ben tekirdağ çocuğuyum. Şoparları 50 metreden tanırım. Çay içmişler, toplarken dedim ki bir isteğiniz var mı.(Hava 10 dereceden de soğuk, ufoyla aralarında 4-5 metre fark var, alan açık sigara içiliyor.) dedi ki çay buz gibiydi içemedim baksana falan dedi. Ha dedim hava soğuk değil yani. Bu da dedi valla bilmem soğuk verdiler çayı falan. Ya hava buz gibi sen neyin peşindesin. Biri de diyo ufoyu açmadınız bile üşüdük burda. Sigara içme o zaman. Dedim ki oradan burayı etkiler mi dedim baya uzak ayrıntıda yazıyor zaten. Dedi ki oo ordan rüzgar eser sıcaklık bize gelirdi. Güldüm, ilginç dedim. Topladım masayı kalktılar sonra.

    Bugün eeff diye bir kızla konuştuk işte işten çıkıyor yarın son günü. Baya anlattım kendimi, anlatmak istemezdim ama yakın gördüm bahsettim biraz başımdan geçenlerden. Metro'daki işimden falan. gghh diye bir çocuk vardı, işten çıktı. Dedim neden. 2 senedir çalışıyordu zam istedi vermediler o da çıktı dedi. Haklı adam, 900 TL'ye 10 saat 2 sene emek, istemeliydi. Bu eeff de 1 yıllık işte. Dedim gidin, ben mecburum da çalışıyorum...

    Bir masa da gitti merdiven dibine oturdu, diyor ki yer var mı başka. Alt kat var orta kat var dedim. Hayır yer var mı dedi, bakın dedim ilerde var. Bu dedi işte diğer katlar, bilmiyorumdedim bu kata bakıyorum burası benim alanım kafe 3 katlı dedim. Biliyorum 3 kat olduğunu dedi ters ters, sövdüm devam ettim içimden.

    Yine çayhaneye girdim işim vardı, dayı var kapışmadığım olan. Dedi ki şu makineye su dök sürahiyle doldur. Baktım sürahi yok. Orda orda diyo diyom nerde baktım şeyde lavabonun içinde. Dolduruyom sürahiyi dedim ki dayı dedim sen de hep iş kitliyosun dedim bana girince dedim kızdı bu ver dedi sürahiyi gönülsüz olunca istemem o işi dedi. Sormuyor ki, direk yap diyor. Yapmam ben de. Dedim istersen yapayım, yok bırak falan dedi. Hay dedim tribine, içimden. Çıktım gittim.

    Her yer iddaacı doluydu bugün kafede. Kime baksam nesine, tuttur, sahadan falan açık, elde kuponlar falan...

    Bugün kırık kollu bi kız geldi geziyodum katta. Telefonla konuşuyordu. Dedim bari yardım edeyim ayağıyla çekmeye çalışıyor falan. Çektim sandalyeyi oturur diye ittirecektim bi yan sandalyeye geçti oturdu. Neyse bunlar ordan kalktı bi yan masaya geçti. Ordan da kalktılar servantın yanına geldiler. Kızmadım fazla ama sinir ediciydi normal olsa.

    Baya acıktım bugün yine, yemek molasında yemediğim için. 15 dakikalık molada gittim simit istedim onu yedim bide çorba vardı onu içtim kesti biraz açlığı.

    Bir ara 3 bayan geldi almışlar siparişlerini. 3 bayan daha vardı arka arkaya. Bunlar oturdu. Yolum kapandı. Rica ettim birden topladılar falan güldüler toplarken, biz de bunu bekliyormuşuz ehe ehe falan dediler. Kusura bakmayın rahatsız etmek istemezdim falan dedim. Yediler içtiler, başka bir isteğiniz var mı falan dedim haa 3 çay istiyoruz çok iyi olur falan dediler, tam diyecekken sordu şimdi mi veriyoruz dedi bir tanesi, evet dedim alsam iyi olur. Bunlar demez mi çok kibarsınız çok kibarsınız falan. Mutlu oldum baya. Tiyatroculardı ve eğitim akıyordu resmen muhabbetlerinden. Ki giderken de emekleriniz için elinize sağlık falan dedi o parayı şimdi mi veriyoruz diyen kadın. Ben de teşekkür ettim gittiler.

    3,5 TL bahşiş aldım 2 parça halinde. 2si de masaya bırakılmıştı. :D garip.

    Bir grup geldi çay aldılar 6 kişi masa birleştirdiler aslında birleştirmeseler de olurdu. Döktüler çayı. Sildim masayı güldüler falan geyik yaptılar silerken ben de kıllandım. Gittiler kendileri yeni çay aldılar. Hayvan gibi gülüyorlar falan. Sinir ettiler beni baya geçti bişey almadılar çok gürültü yapıyorlar falan. uyardım, tamam dediler hala bağırıyorlar. 22.45'te sordum bişey alır mısınız dedim. 23:00'da gittim şikayet ettim vardiya müdürüne erkek olana. Anlattım, baktı bi. Bir 15 dakika sora yine sor olmadı beni çağır dedi. 2-3 dakika sonra tek tek toz oldular.

    Bir adamla konuştum nerde okuyosun falan diye, o da övdü iyi yapıyosun çalışarak falan dedi. Ankara özel üniversiteden mezun bir endüstri mühendisi varmış dedi ki 2bin alıyor tecrübesiz falan dedi planlamaya yardım ediyor dedi görev olarak. Anlattık biraz işte, staj için imza atabiliyorlarmış firma adı ve isim aldım. IT'ci elemandı, kız yok mu hiç falan dedi başta bu. Serseri sandım da iyi biri çıktı sonradan.

    Sonra aşağı indim direk çöpü falan değiştirmeden. Biri izinliydi biri çay ocağına biri tezgaha tüm orta kat + bahçe bana kaldı. Ben bir sıkıştım falan. Bir kadın esprili güler yüzlüydü 4 çayı vardı getiririm ben dedim içerdeymiş dışarı çıktım sonra içeri girdim. Ben gibibirini nası görmedin falan dedi güldük eğlendik falan. Güler yüzlüydü kadın. Orta kata öyle rastgele bakarak saati 1 yaptım ve çıktım.

    Hayırlı geceler...




  • Geliyor...
  • 08.02.2015 Pazar [4]

    Bugün işe yine zamanında gittim, fakat gidemeyeceğimi sanıyordum. Bugün kavga ettiğim çaycı oradaydı tüm gün, canlı bomba herif. Asabi, sinir. Gittim giyindim muhabbetim olan vardiya müdürüne sordum dedim ki nereye çıkayım, dedi ki üst katta muhabbetinin olmadığı vardiya müdürü var ona git dedim tamam. Gittim konuştum yukarıya bak dedi yine, fikstir baktım işte. Ama fena doluydu. Topla topla bitmedi, insan yağıyor resmen kafeye. Arada bir yardıma geldiler siz hesap edin. Ki düzeni tutturunca istediği kadar insan gelsin yeter ki aynı anda kalkmasınlar idare ederim, bugün zor başladım.

    Uyarı yedik bugün, bizim mopların olduğu bir kova var ona çöp atmışlar yemek dökmüşler ki çöp ayrı mop kovası ayrı. Onu dediler, tepsi tabldot bardak vb bırakıyorlarmış sigarayı pis içiyorlarmış sigara içmiyorum kurallara uyuyorum problem yok dedim uyarıyı yapana.

    Çaycı dayıyla normal başladık ama bikaç kere yine atarlandı asabi insan. 1.si gittim dedim ki 3 çay bi yeşil çay. Yok dedi, iyi dedim 3 çayı aldım gittim muhabbetim olan vardiya müdürü dedi ki limonlu yeşil çay var. Dedim ki abi bir limonlu yeşil çay. Bağırır gibi yaptı yok dedim ya dedi, abi dedim limonlu var orda iyi bak. Koydu sonra. İkincisi de şikayetim iletilmiş olmalı ki dedim 2 çay bir sütlü. (Sütlü=Sütlü nescafe.) Çayı koyarken biliyon mu almayı dedi, evet dedim. Bi zahmet dedi sinir sesle. Aldım. (Alınışı da bardak koyup bir tuşa basıp beklemek.)

    Bugün içerdeki koltukların oraya, zemini parkedir aralıklı, bişey dökmüşler. Genç bir çift vardı ben kadarlar, dedim ki bi süpüreyim şurayı. Oğlan dedi, bence şekere çay atmışlar dedi. Ben de dedim, tuz döken bile var dedim güldüler falan bikaç espri yaptım normalde çok resmi takılırım. Sevdim kerataları. İkisi de güler yüzlüydü. Anlayın ki Surfer Rosa sadece güler yüz arıyor insanlarda.

    Bugün bir masada öğrenci usulü ödediler hesabı hem de bol 10 kuruşlu. (Hatta 10 kuruş da eksikti, neyse. :P) En çok parayı bir kız verdi, sonra öğrendim ki bir oğlanın sevgilisiymiş. Dedim vay fakir. Tabii olabilir öyle şeyler, kız çeker falan bazen. Ama ayıbtır, olmamalı her zaman. :D

    Zabıtalar her zamanki gibi geldiler, la adamın dipleri bunlar. Çok iyi anlaşıyoruz, bir tanesi kahvaltı tabağı aldı gel kardeşim beraber yiyelim dedi. Hatta bir gün biri de, seni zorla oturtsam çay ısmarlasam olur mu dedi. :)

    Bir müşteri şeker yerine tuz atmış. Hahahaha ne güldüm, dedim ki değiştiremem yenisini almanız gerek falan dedim kahkahalarla. Kız olan da şunu al dedi gülerek, ben de tekrar kahkahayla tadına baktınız mı dedim, utanarak evet dedi güle güle terkettim masalarını. Yazık ya. :D

    Cumartesi günü izin almam gerekiyor, sevgilim için ve film gecesi için. Salıya yazmışlar, geçenlerde kata yardım için geldiğinde kavga ettiğim kişiyle değiştirdim, sağolsun. Bir daha olmasın ama dedi, sağol abi dedim.

    Bugün illegal yollarla bişeyler yiyip içtim. 1. Müşteriden artan kutu kola. Pipetle içmişlerdi, pipeti atıp kutuyu (yarıdan fazlası doluydu ve canım çekti) Kenara çekilip 2 müşterinin görüş alanında içtim çoğunu. Bitirmeden attım. 2.si müşteriden artan karışık meyve suyu. Yine aynı tarz. 3.sü tek tek kurabiyeler satın alınmıştı, çöpe gitmesin diye 2 tanesini sardım sonra yedim. 4. ve son bir müşteri pasta almış mozaik. Bir kaç çatal alıp bırakmış. Ve kullanılmamış çatal bıçak vardı. Ortadan yardım, yarısını yedim. Sonuçta oralara hiç ellenmemişti. Güzelmiş tadı, bilmiyordum. :)

    Bugün bir müşterinin küçük kızı çok şekerdi, hep göz kırpıp oyun yaptım ona. Ve bir küçük çocuk vardı aşırı terbiyeliydi yanıma kadar gelip dedi ki "Bir şeker alabilir miyim?" Direk elimdekini verdim al bakalım dedim. Sonra tuvaleti sordu yine adabıyla, cevap verdim ben de düzgünce. Babasını tebrik ettim içimden, iyi akşamlar dedim giderlerken. Genelde maç özeti izledim, fener ts, bjk sivas maçlarını. 12-1 arası boştu muhabbet ettik. Gün genel olarak boştu 5'ten sonra iş çok azaldı. isyan ettim iş olsun da yorulalım diye ama, olmadı...

    Çaycıyla atışmadan bir gün geçti, moralim iyi gibiydi. Güzel gündü vesselam, hayırlı geceler.




  • Konuyu bugün gördüm okudum, bırakma hocam devam et iyi gidiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ot kullanıcısına yanıt
    Günler sonra mesaj geldi.

    Alıştım ya işten gelirken 20-25 dakika ayırıp yazmaya. Teşekkür ederim. Umarım sizlere bir veya daha fazla konuda yararı oluyordur.
  • Okumadım, mesleğinize göre okumayı düşünüyorum hocam, mesleğiniz ne?

    İlk mesajda varmış,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Neighbourhood -- 9 Şubat 2015; 4:12:46 >
  • The Neighbourhood kullanıcısına yanıt
    Öğrenci-garson-lobici melezi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Surfer Rosa

    Öğrenci-garson-lobici melezi.

    İnsan ilişkileri gırla
  • Kendi is anilarimi hatirlattin kac ay sonra bunu yazmak icin girdim :D

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bugün gördüm baştan sona okudum. Kolay gelsin yaptığın kolay bir şey değil :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok samimi buldum üslubunu. Favorilere attım kaldığım yerden devam ederim yarın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • The Neighbourhood kullanıcısına yanıt
    Gırla derken. Çok kötüdür.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okuyorum, devam etmeni isterim.
  • ara ara sıktıgın yerler olsada tamamını okudum anlatis tarzını begendim devamini bekliyorum ayrıca migrosa basvurabilirsin haftada 32 saate 500kusur alinıyodu diye biliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Telles15

    ara ara sıktıgın yerler olsada tamamını okudum anlatis tarzını begendim devamini bekliyorum ayrıca migrosa basvurabilirsin haftada 32 saate 500kusur alinıyodu diye biliyorum


    Sigortadan dolayı kurumsal yerlere başvuramam. Teşekkürler.Sizlere de çok teşekkür ederim okunuyor olmak güzel bir duygu, sağ olun. @shruikanx @saygilikisilik @Kediyeyolgösterenadam @Magnesium
  • 09.02.2015 Pazartesi - [Kartvizitten ses yok]

    Bugün erken gittim biraz iş yerine, okula dilekçe vermem gerekti. Normalden baya hızlı gittim, 10 dakika aşağıda oturup 5 dakika sonra yukarı çıktım. O sırada muhabbetim olan vardiya müdürü ve asabi çaycı ağabey oradaydı muhabbet ediyorlardı ben forum, whatsapp ile 10 dakika geçirip çıktım yukarıya.

    İş yeri çok hızlıydı bugün, nedendir bilmem bi aşağı bir yukarı falan derken bir ara alt üst baktım, bir ara bahçe yaptım. Bugün akşamcılardan biri sabahçı, biri izinliydi. Ki normalde 11'den sonra biri çayhaneye biri tezgaha geçer ortalık 2 kişiye kalırdı. Biri iznli olunca, tek garson paket olurdu. Bugün kimse yoktu. Bir ara bahçeye baktım, ama iş yoktu gerçekten. Yine sıkıldım iş yerinde. Geçen gün 0 bahşiş çekmiştim, bugün 2,25 çektim. Ayrıca özel para buldum. Sayıştayın 150. yılına özel para, cüzdana koyacağım.

    Bir müşteri çanta unutmuş üst katta. Zabıtalar söyledi bayadır orada diye, direk kasaya verdim.

    Yine herkes iddaa'ya bakmaya gelmişti kafeye. Bir ara bizim elemanlardan biriyle iddaa muhabbeti yaptım. Bir müşteri şey dedi, bahçedeydim o sırada üstte değil, dedi ki iddaa'dan anlıyorsun sanırım bikaç bişey soracağım dedi. Sor dedim. Arkadaşı buna martingale sistemini önermiş ortak girelim mi demiş.(Martingale'yi özetlersek, aynı orana bir sonraki basamakta öncekinin 2 katı kadar basmak. Tutturrduğun basamakta kesin kâr sağlar. Ama tutturması kesin değildir.) Anlattım olayı tamamen objektif. Hırslı olanın kaybettiğini söyledim, genelde oynayanların hepsi kazandığından çok vermiştir dedim, ateşle oynamak gibi dedim baya anlattım iddaa'yı. Salı ve cuma günleri 2 TL atabilirsin öğrenmek için dedim, fakat iddaa'dan gelen para ve umut çok tatlıdır, hiç bulaşmasan daha iyi falan dedim. En son çıkarken, ben içeride çay alıyordum, ben gidiyorum oynamamaya karar verdim dedi. Ben de deim, ateşle oynamak ve hırs kelimelerine odaklan çok şey söyledim ama bunlar en önemlileri dedim. Teşekkür etti, yine beklerim dedim gitti.

    Bir müşteri bir çay bir neskafe istedi üst katta. 7,5 TL dedim, parayı masaya bir köpeğe atar gibi attı. Sinir oldum, maalesef aldım. Götürdüm, diğer masaya yöneldim şeker getirir misiniz dedi kız olan, çiftlerdi. Özür diledim, koymadım sandım. (Limon-şeker vb unuttuğum çoktur) Baktım götürmüşüm şeker. 4-5 tane daha koydum. Ve oha dedim. Gerçekten fazla kullanıyorlardı.

    15 dakikalık molada ekmek yedim yemek de vardı ama üşendim koymaya, kuru ekmekle idare ettim. Bir ara da kaçak olarak yarım cappy meyvesuyu içtim. Müşteriden artmıştı, pipetini atıp sıfır pipet koyup içtim. 3 çekişte, hıphızlı. Heyt be, surfer rosa 3 saniyede içti onu. :D

    Bizim grup geldi yine. Fakat önden 2 kişi geldi. Birine dedim ki benim adım da surfer rosa dedim, sevindi. Çünkü hep surfer rosa dediklerinde dönüp onlara bakıyordum açıklama isteği duydum. Bir avm'de popeyes'te çalışıyormuş. Uğrarım belkim. Onlarla da iddaa muhabbeti yaptık. 7-1'lik brezilya almanya mücadelesinde brezilyaya basmış... :D

    Akşam gerçekten boştu ve eleman da olmayınca aşağıya 11de indim zaman geçmek bilmedi. Normalde 12'de inerim. Zaman geçsin diye çay ocağındaki işleri öğrendim, gösterdiler sağolsunlar. Bugün ayrıca çok soğuktu hep gaz çıkartma ihtiyacı hissettim. Soğuktan soğuktan.

    Ellerim üşüdü hep bugün.

    Bugün bir kadın var. Bir espri yapmıştı birkaç gün önce sipariş alırken sempatimi kazandı. Ki o da beni sevdi eminim şimdi bir Surfer Rosa karizmasına kim kanmaz. :P (yazar burada çarpıldı.) Kadın kolasını ve montunu masada bırakarak balkona sigara içmeye çıktı üst katta. Ben de dışarıda bir boşu alıp tam o masaya doğru dönüp bir adım attım (kola yarımdı) Kolama dokunma diye bağırdı. Güldüm, güldü. Dedi ki ben anladım oraya döndüğünü dedi. Dedim ki iyi ki söylediniz. :D

    Kasada duran abi ile baya konuştuk, simit saraylarının geçmişinden falan bahsetti. Pek de tekin değilmiş.

    Kartvizitçi adamdan ses gelmedi, tahmin etmiştim biraz. Belki ileriki günlerde gelir, bekliyoruz ooöö bey.

    Hayırlı geceler arkadaşlar.

    Unutmayın, soru yorum ve eleştriye hep açığımdır. Taa ki kalp kırmadığınız sürece. :)




  • Takipteyim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 10.02.2015 Salı [Neşeli gün.]

    Merhabalar.

    Bugün işe zamanında gittim direk muhabbetim olan vardiya müdürünü buldum. Girerken kimseye selam vermemiştim ciddi ve sert girdim kar yağıyordu ve ne bileyim kimse bana bakmayınca bende daldım öyle. Neyse geldim yukarı giyinip dedim merhaba kolay gelsin, dedi ki nereye geçeceğini mi soruyorsun falan dedi. Dedim evet. Sizzz dedi paspas atın mmnn ile, ben de o sırada cam silen 15 yaşındaki kız(Yaşından dolayı şok olduğum kız 1(2.si de var)) cam siliyordu.(Nasıl cümle...) İşte dedim biz onunla daha önce attık, atarız yine dedim. Çıktık üst kata, felaket kar yağıyor üst kat orta yoğunlukta. Başladık üst katı bitirdik fakat ıslak olduğundan paspas ıslandı baya, o da mopla geçti. Sonra bahçenin yarısını paspasladık diğer yarısına erkek vardiya müdürü boşverin dedi. Alta yapalım dedim, altı da boşverin dedi ben çıktım 15:36'da molaya. (Başlangıç 15:00) Neyse. Bu sırada diğer bir çalışan kız geldi, herkesle samimi falan, çok neşeli geldi bağrıyor nabıyorsun falan argo argo takılıyor millete, gelmiş okuldan liseli. Dedim bu ne neşe falan. Bir ara erkek vardiya müdürüne dedi ki naaabıyon sen ne o omzundaki, aa kız saçı, simit sarayınca ce...t vaaaar diye bağırdı koptum resmen. :D Küfür yakışmıyor fakat, edince de gülmeden duramıyorum. Mola 16:06'da bitti gittim ben bahçeye. Bahçe bir sıkıcı bir sıkıcı resmen daral geliyor adama. Ben üstcü adamım arkadaş, salacaksın beni üste. Müşteriler belli, zabıtalarım orada, normal erkekten biraz daha kadınsı bir adam ve grubu var, seviyorum hepsini. Bir tane asla ve asla self servis kafede çay almayan dayı mı desen, avm'den çıkışta bir çay içip kalkan mı desen. Tanırım hepsini artık. İddaa'dan para kaldırıp yiyen mi desen. Ama bahçedeydim işte bir süre. Sonra nasıl oldu bilmiyorum bir anda üste çıktım parti başladı. :D

    Hahahahaha. İşte neşeli gün açıklamasının kaynağı geliyor. Bir masa vardı. Tek kız. Dedi ki çay getirebilir misiniz. Pat diye dedim ki parayı peşin alıyorum. Baktım hazırlıyor parayı falan, dedim ki neden diye sormayacak mısınız. Güldü, neden dedi. Dedim ki biz de müşteri gibi davranıp çayı alıp size öyle getiriyoruz dedim.(Harbiden de sıra bekliyorum arkadaş fakat ne müşteride ne çalışanda sıra kavramı var :@ neyse.) Güldü işte, hemen getiriyorum dedim. Arkadaşlar bu kız kalkana kadar hep bana güldü. Yani bişey oluyor göz göze geliyoruz ve gülüyor anlatabiliyor muyum. Ben de gülüyorum o da gülüyor. Paso gülüştük. Tabi tek kalmadı "sevgilisi" varken bile güldü. Arkadaş grubu geldi hep güldü gülüştük, hep günümün neşeli geçmesini sağladı. Aşağıya da baktım bir ara 2 kişi vardı dedi ki işte ufo açılmıyor mu(ama burdaki neşe doğal neşeden geliyor o kızdan da önce). Dedim o bozuk falan, geçin dedim içeri daha sıcak. Sigara dedi. Yav ne sigarası bırak yav dedim güldüm, güldüler falan. Bu kıza tekrar geleceğim.

    Bar masası tarzı da var orada 3 sandalyeli, yüksek masalı. Dedim ki bir çifte tepsinizi alabilir miyim, kız dedi hayırrr bağırdı biraz. Vov tamam dedim. Çok az bişey vardı tabaktaki tatlı, normalde almalık yani. 2-3 dakika sonra galiba yediniz alabilirim dedim, gülerek evet dediler.

    Yukarıda bahsettiğim (ılık diye devam edeceğim fakat dışladığımdan, tiksindiğimden veya geri kafalılık olarak söylemiyorum bunu. Dekolte giyen, ince sesle konuşan, dar pantalon ve davranışları kız gibi birisi çünkü. Ama iyi.) erkek kişi, yani ılık, yukarıya doğru geliyordu. Ben de soğuktan içerideki servantı kullanmaya başladım, balkonu da kapattım 1-2 müşteri oldu çünkü genelde. Balkonun en yakınındaki masalara kar geliyordu hesab edin. Tam bişey koyarken ılığın elindeki büyük çay düştü, bardak kırılmadı ama çay döküldü. Gitti yenisini aldı. O an olayı tam görememiştim, sonradan yine prize takmış telefonuyla takılırken sordum -arkadaşı da vardı- çayı sen dökmüştün dimi dedim. Evet dedi, çanta taşıyordu bilmiyordu taşımasını o döktürdü dedi, dedim sorun değil tanıdıksınız siz falan dedim. hem bardak da kırılmadı dedim. Ha kırılsaymış keşke dedi, güldük öyle. Biraz uğraştırdı o çay da, neyse pek değildi.

    Şekerleri topladığım kaba bir baktım, ne göreyim. 15 gr nutella. Hemen aşağıdan bir panda kaşığı, 1 seferde kaşığa toplanan nutella ve onu tek seferde yiyiş. :D Kaçamaklarım başkadır.

    Aşağıda olduğum süre boyunca bir grup vardı. Gençler. İzliyorum sadece. 6 kişiler. Selfie çekmeye çalışıyorlar. Yok ayakta, yok biri deniyor. Yok oturuyor falan. Cidden çok kastılar çekmek için. Dedim ki gidip, ver. Verin şu telefonu dedim :D Hepsi güldü işte çok sağolun falan dedi. Çektim. Sonra da 2 li 3 lü selfie çekmeye başladılar. Baya da çektiler, fazla yapmacık geliyor sevmiyorum. Gizli gizli güldüm hep.

    Video :https://www.youtube.com/watch?v=2C72qF0uC7U Saniyeler: 26-32.

    Bugün hep yukarıda belirttiğim videonun belirttiğim saniyeleri döndü beynimde. Fakat ters şekilde.

    Kafamdaki: Put your helmet on the ground, ring the bell three times, you're done.
    Orjinali: Ring the bell three times, put your helmet on the ground, you're done. :D

    Bugün bunu hep gittim 15 yaşındaki kıza söyledim, türkçesini ama. Anlamadı, cevap da vermedi pek güldü sadece. Keşke anlayacak kafa yapısında olsa birileri etrafımda. Ben gibi. İmkânsız... Hep "Ha, ne" falan dedi. Neden söyledim, bilmem. Beynimdekini dışarı vurma isteği olabilir.

    Bugün çok yazacağım sanırım.

    Bir masada suratsız bir adam vardı. Gittim buyrun dedim icetea dedi kartı verdi. İcetea'sını götürdüm koydum hiçbişey demedim. Çünkü öncesinde çatal istedi normalde kendisinin akıl edip alması lazım unutmuş yani. Getirdim, poker surat resmen. Hizmettir bu hizmet. :@

    Bir ara cama, beynimde dönen sözü yazdım. Buğu olmuştu. Kimseden de çekinmedim. Ne de olsa kat benim. Hobarey. Ha, neşeli zamanlarımda da "Current mode = :)" yazdım cama. Hep gülen kız yüzünden :D Ve içimdeki doğal neşe patlamasından.

    Sevgilisinin kollarında bile göz göze gelmemiz benim gülmeme yetiyordu ya. Ki o da güldü eminim. ama %60 gülüştük öyle. Çünkü bazen takmadım, o da takmadı. Ama yüzüme yüzüme gülüyordu yani, bişey ima eder gibi. Sevgilisinin üzerime gelme, kıskanma ihtimali düşündürdü beni ama sonuçta karşılıklıydı. Çıkarken iyi akşamlar dediler. Masa siliyordum kız da dedi. Merdivenden inerken özellikle kolay gelsin dedi "gülerek" ve ben de "sağol" dedim gülerek. Ve gidene kadar gözlerine baktım, o da. Umarım tekrar gelir. ama hatırlamam herhalde yüzünü. Sevgilisi de kolay gelsin dedi yani problem yoktu herhalde. Bu arada tamamen gülücük odaklıyım, kızla çıkayım sevişeyim aşk yaşayayım falan değil. Kalbim dolu zaten.

    Zabıta amcalar yine geldiler. Kafede oturup ihbar bekliyorlar gelince de gidiyorlar. Maden suyu istediler, getirdim. 2 TL aldım 3 TL uzattığı halde. Kasacı da yeri geldiğinde 2 TL almıştı. Fakat kasada muhabbetim olan vardiya müdürü vardı dedi ki sen onlardan 2 TL 25 kuruş al(2,15 TL fiyatı) karıştırdı herhalde dedim, ve dedim ki (onlara çay indirimli sadece) onlarla çok yakınız falan dedim 25 kuruşun hesabını yapmak olmaz dedim ayıp falan dedim. sen yine de al dedi. orda bi neşem bozuldu. Ama sonra tekrar kız güldüğünde gelmişti. :D Kız ya. :D Gelsin teşekkür edeceğim tekrar.

    Bir masada 2 kız vardı. Kız kapıyı kapalı tutar mısın dedi sık sık girip çıkarken balkona. Peki dedim, her seferinde güleryüz gösterdi kapıyı kapatasım geldi istekle, şevkle. Fakat yine aynı yere kapının soğuk vurduğu masaya yani bir evli çift geldi oğlum kapıyı kapar mısın dedi normal tonla. Daha az istekli şekilde kapalı tuttum kapıyı.

    Bir adam biladerli falan konuşuyordu sert sert. Çay istedi, kalem istedi götürdüm. Arkadaşları geldi. 10 TL verdi 5 çay dedi. 4 kişilerdi. Dedim fazla var para, küfürlü bir şekilde boşver sende kalsın dedi. :D Aldığım ilginç bahşişlerdendi. (Toplam 9,75 bu arada) Öncesinde de vermişti. Bir ara da kurabiye istediler, küçük götürmüşüm adam aşağıya kadar geldi kendi aldı değiştirdik getirdiklerimi.(Anlamıyom ki kurabiyeden pastadan ne yapayım :( ) bol özürlü masalarına uğurladım.

    Bir çift geldi, sobayı yaksana falan dediler. Gittim yaktım. Arkamı döndüklerimde yoklardı. Ne garip adamlar var.

    Bir masada da türkmen 2 erkek vardı. Baya oturdular soğukta muhabbet ettiler falan. Lobici olmam nedeniyle belki isterler diye dedim ki çay içer misiniz. Kart var dedi. Olur dedim, getir cihazı dedi, kartı alcam ama dedim. Şifreyi vercez? dedi. Evet dedim. Gitti kendisi aldı. Sormamdaki amaç sadece isteklerini yerine getirmekti ama bir ara çaylarının yarısında oldu mu dedi. Yanlış anladınız oturabilirsiniz falan dedim sadece nezaketen sordum falan dedim, özür diledim terkettim masalarını. Üzüldüm, yanlış anlaşılmıştım.

    Bugün zabıtalardan ilk bahşişimi aldım. Adam içimden geldi falan dedi. Bir ara televizyondaki bir kanalı istediler, sordum erkek vardiya müdürüne açamam falan dedirtti bana. Üzüldüm, o kadar muhabbete bir kanal açamadım ama onlar da anladı emir kulu olduğumu. Biraz iddaa Fb-Gs muhabbeti yaptık adamlarla. Kalktılar. Her gün geliyorlar hal hatırımı soruyorlar falan seviyorum onları.

    11'de aşağı geçtim tekrar. Saat 12'den sonra geçmiyor aşağıda. Normalde 12'de inerim 1 saat sonra çıkarız. Yok arkadaş zaman donup kalıyor resmen. Neyse muhabbetle falan geçirdik zamanı bir şekilde. 2 kişiydik lobiye bakan.

    Günüm kendimce dolu geçti. 40-45 dakikadır yazıyorum kusura bakmayın. Her günüm böyle geçmiyor malum... :)

    İyi geceler/iyi günler.




  • Hocam bende gece nöbetlerde bu saatlerde sizin yazılarınızı okuyorum, alışkanlık yaptı. Yazmaya devam edin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uzuman

    Hocam bende gece nöbetlerde bu saatlerde sizin yazılarınızı okuyorum, alışkanlık yaptı. Yazmaya devam edin



    Ne guzel denk gelmiş işte zamanlamaya güldüm. Yazıyorum bir aksilik olmadıkça. okumanıza sevindim. Bu arada, meslek?




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.