Şimdi Ara

simyacı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
1.194
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar aranızda simyacı yı okuyanlar var mı güzelse almayı düşünüyorumda konusu nedir ve simya nedir beni aydınlatın lütfen



  • Kitabı yaklaşık 3 sene önce okudum ve hala vakit buldukça tekrar tekrar okurum.Karşılaştığım güzel kitaplardan birisidir.Tereddüt etmeden almanı tavsiye ederim.Aslında kitabı anlatmak da zor.Ayrıntılı bilgi içinhttp://dukkan.dharma.com.tr/V1/Pg/BookDetail/Number/5406 bakabilirsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nodex

    Kitabı yaklaşık 3 sene önce okudum ve hala vakit buldukça tekrar tekrar okurum.Karşılaştığım güzel kitaplardan birisidir.Tereddüt etmeden almanı tavsiye ederim.Aslında kitabı anlatmak da zor.Ayrıntılı bilgi içinhttp://dukkan.dharma.com.tr/V1/Pg/BookDetail/Number/5406 bakabilirsin
    Paulo Coelho'nun bütün kitaplarını okumanı tavsiye ederim.Simyacı da çok güzeldir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BetterBosh

    Paulo Coelho'nun bütün kitaplarını okumanı tavsiye ederim.Simyacı da çok güzeldir.

    Alıntıları Göster
    simya - kimya,
    simyacı - kimyager



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Flying Dutchman -- 10 Haziran 2007; 21:35:29 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: seçilyano

    arkadaşlar aranızda simyacı yı okuyanlar var mı güzelse almayı düşünüyorumda konusu nedir ve simya nedir beni aydınlatın lütfen


    Altınlarını oğluna veren baba diyor ki..
    "Git.. En iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş.."
    .............
    "Dünyanın ruhu insanların mutluluğu ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla.. Arzuyla, kıskançlıkla.. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
    .............
    Hazine peşindeki delikanlı, kendisine yardım eden birine, hazinenin onda birini vaad eder. Adam, sürüsündeki birkaç koyunu ister, oysa..
    "Henüz sahip olmadığın bir şeyi vaad ederek gidecek olursan, onu ele geçirmek arzunu yitirirsin."

    Altınlarını oğluna veren baba diyor ki..
    "Git.. En iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş.."
    .............
    "Dünyanın ruhu insanların mutluluğu ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla.. Arzuyla, kıskançlıkla.. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
    .............
    Hazine peşindeki delikanlı, kendisine yardım eden birine, hazinenin onda birini vaad eder. Adam, sürüsündeki birkaç koyunu ister, oysa..
    "Henüz sahip olmadığın bir şeyi vaad ederek gidecek olursan, onu ele geçirmek arzunu yitirirsin."


    Bölümler verdim.Evet okumalısınız.Çok ii bir kitap.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulasg

    quote:

    Orjinalden alıntı: seçilyano

    arkadaşlar aranızda simyacı yı okuyanlar var mı güzelse almayı düşünüyorumda konusu nedir ve simya nedir beni aydınlatın lütfen


    Altınlarını oğluna veren baba diyor ki..
    "Git.. En iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş.."
    .............
    "Dünyanın ruhu insanların mutluluğu ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla.. Arzuyla, kıskançlıkla.. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
    .............
    Hazine peşindeki delikanlı, kendisine yardım eden birine, hazinenin onda birini vaad eder. Adam, sürüsündeki birkaç koyunu ister, oysa..
    "Henüz sahip olmadığın bir şeyi vaad ederek gidecek olursan, onu ele geçirmek arzunu yitirirsin."

    Altınlarını oğluna veren baba diyor ki..
    "Git.. En iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş.."
    .............
    "Dünyanın ruhu insanların mutluluğu ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla.. Arzuyla, kıskançlıkla.. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
    .............
    Hazine peşindeki delikanlı, kendisine yardım eden birine, hazinenin onda birini vaad eder. Adam, sürüsündeki birkaç koyunu ister, oysa..
    "Henüz sahip olmadığın bir şeyi vaad ederek gidecek olursan, onu ele geçirmek arzunu yitirirsin."


    Bölümler verdim.Evet okumalısınız.Çok ii bir kitap.
    lisede okumuştum. okuduğun en güzel kitaptır. al tabi oku.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tugtim

    lisede okumuştum. okuduğun en güzel kitaptır. al tabi oku.

    Alıntıları Göster
    ilk başta sıkıyor ama ortaya dogru zorlaytınca sonunu kendiniz iple çekiyorsunuız
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BetterBosh

    Paulo Coelho'nun bütün kitaplarını okumanı tavsiye ederim.Simyacı da çok güzeldir.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: fernsehn

    Paulo Coelho'nun bütün kitaplarını okumanı tavsiye ederim.Simyacı da çok güzeldir.



    Şiddetle tavsiye ederim sorman hata...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mmindahor

    quote:

    Orjinalden alıntı: fernsehn

    Paulo Coelho'nun bütün kitaplarını okumanı tavsiye ederim.Simyacı da çok güzeldir.



    Şiddetle tavsiye ederim sorman hata...

    Alıntıları Göster
    Ara ara okuduğun vakitleri toplarsan 1 gün bile etmeden biten bir kitap.

    Okumanı tavsiye ederim. Zaten herkes bu konuda hemfikir..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kulak Misafiri

    Ara ara okuduğun vakitleri toplarsan 1 gün bile etmeden biten bir kitap.

    Okumanı tavsiye ederim. Zaten herkes bu konuda hemfikir..

    Alıntıları Göster
    Şu anda bu kitabı okuyorum.İlk bölümünü bitirdim.Bence gayet akıcı bir dille yazılmış ve sıkıcı da değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Razer

    Şu anda bu kitabı okuyorum.İlk bölümünü bitirdim.Bence gayet akıcı bir dille yazılmış ve sıkıcı da değil.

    Alıntıları Göster
    bence tüm zamanların en iyi kitaplarından biri. coelho'nun tüm kitaplarını okudum "piedra ırmağının kıyısında oturdum ağladım" hariç onu da şimdi okuyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: el-muhaberat

    bence tüm zamanların en iyi kitaplarından biri. coelho'nun tüm kitaplarını okudum "piedra ırmağının kıyısında oturdum ağladım" hariç onu da şimdi okuyorum

    Alıntıları Göster
    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli

    quote:

    Simyacı, İspanya' dan kalkıp Mısır Piramitleri'nin eteklerinde, hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago' nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü. Sanki bir 'nasihatname': 'Yazgısına nasıl egemen olacaksın, mutluluğunu nasıl kuracaksın?' sorularına yanıt arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen romanın altı yılda, kırk yedi milyondan fazla okur bulmasının gizi, kuşkusuz, onun bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı' yı okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu seyretmek için, şafak vakti uyanmaya benziyor.


    yıllar önce okuduğum bir kitap

    hatta kitaptan sonra çoban olasım gelmişti




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4E3535519

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli

    quote:

    Simyacı, İspanya' dan kalkıp Mısır Piramitleri'nin eteklerinde, hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago' nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü. Sanki bir 'nasihatname': 'Yazgısına nasıl egemen olacaksın, mutluluğunu nasıl kuracaksın?' sorularına yanıt arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen romanın altı yılda, kırk yedi milyondan fazla okur bulmasının gizi, kuşkusuz, onun bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı' yı okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu seyretmek için, şafak vakti uyanmaya benziyor.


    yıllar önce okuduğum bir kitap

    hatta kitaptan sonra çoban olasım gelmişti

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: StranGe_PassenGer

    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: StranGe_PassenGer


    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.



    yok ben zaten kitabın verdiği mesajla ilişkilendirmedim konuyu açan nedir bu simya diye sormuş onun için bir açıklama sadece sonuçta kitabı tam anlamıyla anlamak için en azından simyanın ne olduğunu bilmek gerekli




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4E3535519

    quote:

    Orjinalden alıntı: StranGe_PassenGer


    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.



    yok ben zaten kitabın verdiği mesajla ilişkilendirmedim konuyu açan nedir bu simya diye sormuş onun için bir açıklama sadece sonuçta kitabı tam anlamıyla anlamak için en azından simyanın ne olduğunu bilmek gerekli

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar genelde iyi şeyler yazmışlar ama tarz meselesi...

    Ben de okumuştum ama zorla... Çok sıkıcı gelmişti ve bu kitabın nasıl o kadar çok sattığına anlam verememiştim.

    Ama dediğim gibi tarzlar ve zevkler farklıdır.




  • Okumanı kesinlikle tavsiye ederim.bana kalırsa her yasta defalarca okunabilecek bir kitap [image][/image]
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cornrose

    Okumanı kesinlikle tavsiye ederim.bana kalırsa her yasta defalarca okunabilecek bir kitap [image][/image]
    harika bi kitap..okumanı tavsiye ederim:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rei hino

    harika bi kitap..okumanı tavsiye ederim:)

    Alıntıları Göster
    abi bu kitabı okuyupta memnun kalmayan sevmeyen tek insan ben miyim nedir bu kadar tavsiye öyle aham şaham bir tarafını göremedim ben
  • [Deleted by Admins]
  • quote:

    Orijinalden alıntı: StranGe_PassenGer

    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: StranGe_PassenGer


    quote:

    Orjinalden alıntı: EL NINO

    quote:

    Genel olarak Simya

    Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.

    Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

    Simya okült bir sanat olarak gözükmektedir. Bunu sadece belli kimseler uygulayabilmekte, geniş kitlelere yayılması engellenmektedir. Ayrıca Simyanın ezoterik bir karakteri de vardır. Simya öğrenimi inisiyasyona dayanmakta, kullanılan semboller sadece bu eğitimi geçmiş kişiler tarafından anlaşılabilmektedir. Simya felsefesinde ise Tanrı’nın birliği ve ruhun ölümsüzlüğü yer almaktadır.

    Simya eğitimi sırasında adaya öğretilen temel esas , simyacının bir şeyler icat ettiği değildir; simyacı sadece sırları çözmektedir. Bu yönüyle simya uzun yıllar boyunca genel karakterini değiştirmemiştir.

    Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.

    Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.

    Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.

    Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.

    Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.


    aslında arka kapağında yazanlar bu romanın okunması için yeterli


    Burda bahsedilenlerin kitabın vermek istediği mesajla ilgili olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması kişisel menkıbesini gerçekleştirmesi üzerine bir şaheseri isminden yola çıkarak kitabi bilgilerle tanıtmak çok yanlış olmuş bence.

    Bunu görünce Lisede Ricard Bach'ın Martı kitabını okuyan bir arkadaşımın "ne biçim bir kitaptı. Bir martıyı anlatmış durmuş" demesi aklıma geldi.


    İlave olarak Simyacıdaki mesajı anlamakta n insanlar o kadar uzak ki, TVde elemanın birisi "Simyacıyı okuyunca para biriktirp Mısır'a gittim. Ama orda bir şey hissetmedim" diyecek ahmaktı...Kitap muhteşem simgesel bir kitap.



    Çok güzel ya. Adam demek para biriktirip mısıra gitmiş. Kitabın anlatmak istediği gerçektende farklı. Yani evrenin yasası ile ilgili.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.