Nereden başlasam bilemiyorum. Saçma sapan kuruntular dinlenme ortamında 50-60 olupta sosyal ortama varıldığında birden 130 Lara varan nabız. Okey oynarken ellerim titreyecek diye ortadan taşı alırken nabzın anlık artması. Sosyal ortamda yemek yerken zorlandığım için sürekli eve söylenen yemekler. Binbir zorlukla girilen iletişimde adını öğrendiğin insanın 1 gün sonra adını unutmak çünkü ismi vesaire umrumda değil tek önem verdiğim şey benim o anki iletişim kurma becerim. Dökerim sağı solu pislerim endişesiyle yemeklerde çorba söylememe en basitinden cacık yiyemek. Sulu yemeği dökerim endişesiyle pilava karıştırma ve katı olarak yemek yeme. Bir iş yaparken kesin ellerim titreyecek rezil olacağım düşüncesiyle işi yapamama ya da ben bunu evde hallederim diyip durumu erteleme ve geçiştirme. Bir yemek yenecegi zaman mümkünse tek başına gitme ve kimsenin karşısına oturmama yüzünü duvara dönme. Her an izleniyormus hissi. Her an bir sonraki güne dair planlar kurma. Hayatımda hiç bir insan olmamasına rağmen kız istemede kahve içerken elim titreyecek korkusu düğün pastasını keserken elim titreyecek endişesi. 25 yaşındayım yaklaşık 10 yıldır bu sorunlarla boğuşuyorum bir şekilde günler geçiyor bir şekilde günü noktalıyorum ancak ben artık çok yoruldum. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim