Source Code (2011) (9. sayfa)

peki paralel evrende bizim yüzbaşı, öğretmenin yerine geçmiş oldu, öğretmenlik hakkında bilgisi yok okula gidip nasıl ders verecek, öğretmen bedeninde ama zihninde değil evini bile bulamaz, ailesini bilmez sadece tek tanıdığı karşısındaki kız, onuda trendeki git geller kadar tanıyor, kız belki aids hastası bunu öğretmene yıllar önce söyledi, ama bizim yüzbaşı bir haber ilişkiye girecek falan filan, film mükemmel ama senaryoda açıklar var

filmin sonunda kadere inanır mısın diye sorduğu yerin özelliği ne orayı kaçırdım

Şimdi bu Colter trendeki adamın yerinde son 8 dk'yı yaşıyor ya hani.Bu paralel temalı evrende bombayı çözüyor.Fişi çekiliyor ama hala yaşamaya devam ediyor ve bu paralel evrende christina ile öleceği zamana kadar yaşıcak.Gerçek hayatta bu bombayı çözme olayı hayatın akışını değiştiriyor.Normal şekilde yaşamaya devam ediyorlar.Colter'ın trendeki adamın yerine geçtiği falan yok ve colter için yeni bir görevi bekliyorlar.

Bombacıyı bulucaz. Ne için? 2. bombanın yeri için. Tamam eyvallah gittik geldik gittik geldik, geçmişten bilgi aldık geleceğe aktardık gelecekte de bombayı bulduk. Ama bu harcanan zaman, şimdiki zamandan gitmiyor mu? Şimdiki zamanda bombacı bombayı patlatmaya gidiyor ama, biz sanki bugda kalmış gibi bombacıyı arıyoz.

karakterimiz başkasının beynine giriyor anladığım kadarıyla(yoksa baştan filmi yanlış mı anlamışım).o insanın beynine girdin mi yapabileceğin sadece onun gördüklerini görmek ,duyduklarını duymak olmaz mı?.eğer hareketler değişiyorsa bu zamanda yolculuk tarzı bişey olur.(edge of tomarrow'daki gibi.orada zamanı başa sarıp sarıp duruyordu.)sonunda ruhu adamın gerçek bedenine girdi gibi bişey oldu sanırım.(kafalar karışık) peki o adam o zaman öldü.en azından ruhu gitti.tamam kendine bir zaman dilimi veya paralel evren yarattı diyelim o zaman bu kaynak kodu kullanan herkes bunu yapıcak ve evrenler çoğalıcak.buraya nerden geldim bilmiyorum.işte bu düşünceler götürüyor kafayı.yapmayın şöyle filmler.