Şimdi Ara

STALKER SERİSİ türkçe yama yapılıyor (13. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
530
Cevap
1
Favori
29.283
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ya çok altyazı yok. 1 saatte bitiririm ben ama, oyunun scriptini bozuyor, şu an sadece rusçada çalıştırabildim. İngilzce için denemeler yapıyorm... Scriptten anlıyorsan yardım edebilirsin. :)
  • hayır anlamıyorum script işinden. Keşke ingilizce halini bulabilseydin. Videodan gördüğüm kadarıyla adam rusça konuşuyor. Yani sendeki oyun Rusça sanıyorum :)
  • Bendeki oyun rusça, 3 stalker oyunuda rusça. Azbuçuk rusça bildiğim için hoşuma gidiyor, rusça.... ingilizce stalker seriside var ama. O yuzden ikiside kurulu makinada. Rusçada denemeleri yapıyorum şu an. yavaş yavaş ayarlayacağım. Bizim çeviri çıktıktan sonra yayınlarım heralde... Bu arada çevirilecek metin yok mu ya... bekliyorum...
  • harika olmuş themanyax tbrkler
  • Teşekkürler, dewil_cedric...

    uğraşıyorum işte... bakalım ne zaman bitirebilecez...
  • benide tanırsınız. çalışmalarınıza yardımcı olamam çünkü zaten üzerinde çalıştığım projeler var. ama bilmenizi isterimki başarılar dilerim :) :D
  • @Hüramiral, birşey sormak istiyorum. Oyunda Türkçe Karakter kullanmak konusunda bize bir yardımın olabilir mi? Hani bu işin bi raconu mu vardır? :)

    yoksa bizim mi bişeyler yapmamız gerekiyo!?
  • Kolay gelsin arkadaşlar oyuna yeni başladım merakla bekliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: themanyax

    Bendeki oyun rusça, 3 stalker oyunuda rusça. Azbuçuk rusça bildiğim için hoşuma gidiyor, rusça....


    En çok istediğim şeylerden biri.Call of Pripyat'ta Rusça'ydı bende ama Rusça okuyamadım tabi Eng. Patch attım, konuşmalar kalsın diye bıraktım öyle atmosfer açısından iyi olur falan filan Gene ısınamadım baştan indirdim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: de beers

    Bir aksilik çıkmazsa elimdeki belgeleri Salı gününe bitirmeyi planlıyorum...

    Ayrıca çevirilecek yerler varsa tekrar haberleşiriz.

    süper
  • Konumuz değil ama oyunu beğenenler kesinlikle filmini de izlemeli.

    Andrei Tarkovski'nin 1979 yapımı filmi Stalker. Yani daha Çernobil faicası olmamış ama filmin sonlarında fonda görünüyor[ilk resim]. İkinci kez izledim, yeni bitti. Filmi anlamak zor ama ilk Dvd bittiğinde "ne çabuk" dedim. Film "süpriz yumurtalarıyla" Türkçeye çevrildi (dublaj var ama orjinal dil+altyazı daha iyi) ve şanslıysanız orjinalini mahallenizdeki kiralık film satıcısında bulabilirsiniz. Ve 1979 yapımı olmasına rağmen görüntü yönetmeni o kadar başarılıdır ki, filmin karelerinden fotoğraf sergisi oluşturabilirsiniz. (Tamam biraz abarttım )

     STALKER SERİSİ türkçe yama yapılıyor


     STALKER SERİSİ türkçe yama yapılıyor




  • quote:

    Orijinalden alıntı: S@N@Ne!!!

    Konumuz değil ama oyunu beğenenler kesinlikle filmini de izlemeli.

    Andrei Tarkovski'nin 1979 yapımı filmi Stalker. Yani daha Çernobil faicası olmamış ama filmin sonlarında fonda görünüyor[ilk resim]. İkinci kez izledim, yeni bitti. Filmi anlamak zor ama ilk Dvd bittiğinde "ne çabuk" dedim. Film "süpriz yumurtalarıyla" Türkçeye çevrildi (dublaj var ama orjinal dil+altyazı daha iyi) ve şanslıysanız orjinalini mahallenizdeki kiralık film satıcısında bulabilirsiniz. Ve 1979 yapımı olmasına rağmen görüntü yönetmeni o kadar başarılıdır ki, filmin karelerinden fotoğraf sergisi oluşturabilirsiniz. (Tamam biraz abarttım )

     STALKER SERİSİ türkçe yama yapılıyor


     STALKER SERİSİ türkçe yama yapılıyor


    Dostum ben filmi izlemiştim ama konuyu pek bi iyi idrak edemedim. Konuyu "geniş" olarak açıklarsan çok sevinirim. Tekrar izlicem biraz faydası olur.




  • evet bende izledim ama pek bişe anlamadım ama zamanına göre iyi film xD
  • barda duran 3 kişi; soldaki bir profesör, sağ baştaki bir yazar, ortadaki de stalker.
    stalker abimiz bu elemanları "zone" a götürüyor. baştan sona insanı dumur eden dialoglarla dolu.
    görüntüler inanılmaz. zone' a yaklaşırken rayların üzerinde gittikleri bir bölüm var birkaç dakika sürüyor.
    filmin o kısmını izleyip ölün derim

    izlediğim en iyi film demek isterdim ama izlediğim hiç bir filme benzemiyor. çok ayrı bir yeri var.
  • Kısaca bilinmeyen bir neden den oluşan bir bölge var: Zone. İlk ortaya çıktığında gönderilen asker ve insanlar geri dönmüyor. Yönetmen sadece 3 adet tank ile bunu çok iyi yansıtmış. Bunun üzerine Zone'un etrafı çevriliyor ve giriş çıkışlara izin verilmiyor. Zone'da bulunan bir odada dileğinizin kabul olunacağına inanılıyor. Stalker'lar insanları para karşılığında bu odaya götürüyor ve getiriyor.

    Aşağısı yoğun spoiler içeriyor, filmi izlemeyenler okumasın. Lifetaker için yazıyorum:


    Öncelikle filmin geçtiği ortamdan bahsedelim. Gerek restoran sahibi, gerek trene kapıyı açan adam olsun herkez mutsuz. Sanayileşme sonucu "çöplüğe" dönmüş, insanladan çok onları "denetleyen" polislerin yaşadığı bir dünya. Bu dünyada tek mutlu kişi yazarın sevgilisidir. Mutluluğu umududur. Bu yüzden Stalker kadının gelmesine izin vermemiştir. Çaresizlerin son umududur Zone'daki bu oda. Ancak kolay değildir ulaşmak. Önce polis gücünü geçmeli. Ve Zone her seferinde farklı tuzaklar kuruyor. Gördüğün birşeye ulaşmanın en kolay yolu, yolu olabildiğince uzatmak. Ve inanmak. Aslında film bu kavram üzerine kurulu. İnanacaksın ki, Zone oyununu oynasın ve sana istediğini versin. Ancak gerek profesör, gerekse de yazar inanmanın çok uzağında. En çok da odaya direkt gitmeye çalıştığı için yazar. Aslında yazar odaya yaklaştığında gerek anlatılanlar, gerekse de korkularıyla imgesel olana çok yaklaşmış, bir ses duyup geri dönmüştür. Ancak yine de gerçeklikten kopmamıştır. Ve Stalker, en büyük kozunu oynar: kıyma makinesine (kurada hile yaparak) yazarı gönderir. Bunun yazarın gerçekliğini kırmasını, en gerçek dışılığa bile inanmasını sağlayacağını umar. Ancak korkunun üzerine gitmek, korkuyu yenmenin en iyi yoludur. Stalker, bunu atlamıştır. Sonunda odanın önüne geldiklerinde Stalker ikisini son defa uyarır. İnanmazlarsa odanın hiç bir işe yaramayacağını anlatır. Ancak başta yazar olmak üzere artık ikiside korkularından arınmış, imgesellikten kurtulmuştur. Ve odaya girmeyi reddederler. Geri döndüklerinde ise Stalker yatağa düşer. Çünkü (bir anlamda toplumun kanaat önderleri olan) yazar ve profesör gerçekliklerini kaybetmedikleri gibi Stalker'ın imgeselliğini de kırmışlardır. Stalker artık kimseyi götürmeyeceğini söylerince eşi kendisini götürmesini söyler. Burada eşi, halkı temsil eder. Filmin sonu ise kızının üç bardağı izlemesiyle gelir. Kırmızı bardak profesörü temsil eder. İlk önce harekete geçmiştir. İçin acayip şeylerle dolu bardak ise yazarı temsil eder. İkinci olarak hareket eder ve kırmızı bardağın önünde durur. Uzun ama içi boş bardak ise Stalker'ı temsil eder. En son hareket etmesine rağmen düşen odur.


    Film, sinema tarihinin en büyük entelektüalizm eleştirisidir. Her keyifli, heyecan verici şeyin açıklamasını bulmaya çalışan ve açıkladıktan sonra değerini kaybettiren entelektüalizmi (vazo hikayesini hatırlayın) eleştirir. Ve PontiSS'e katılıyorum. Ölmeden önce izlenmesi gereken filmlerden. Sırf film için bilgisayara format atıp işletim sistemini downgrade yaptım. Kasılıyordu Halen onu düşünüyorum




  • Tarkovsky'nin film zekasını anlamak için Tarkovsky'nin kendisini anlamak lazım. Stalker zamanından çok öte şiirsel bir şölendi. Zaten Tarkovsky'nin diğer önemli yapıtları "The Mirror" ve "Solaris" i de izlemek gerekir. Filim 1957 de "Mayak Nükleer Enerji Santrali"nde meydana gelen kaza sonrasını anlatmaktadır. Meydana gelen patlamanın 75 ton TNT gücünde olduğu, çevrede bulunan 200 kişinin radyasyondan hayatını kaybettiği, 10.000 kişinin bölgeyi boşalttığı 470.000 kişinin rapyasyona maruz kaldığı resmi rakamlarca belirlenmiştir.

    Kaza sonrası, santralde içerisine 10 tane tır kasasınıns sığabileceği bir delik oluşmuş (kimileri buraya meteor düştüğünü iddia eder) çevreye yayılan radyasyondan, santralin çevresi resmen verimsizleşmiş ve çölleşmiş. Etraf tam bir sessizliğe bürünmüş (ne yahvanlar kalmış ne bitkiler). Yıllarca santrale ve çevresine girilememiş, araştırmaya giden ekiplerin çoğu geri dönmemiş, geri dönenlerde, döndükten çok yakın zaman sonra hayatlarını kaybetmiş. Askeriye etrafı çevirmiş 10 sene boyunca bölgeye kimseyi sokmamıştır. Dünya tarihinde meydana gelen Nükleer kazaların en büyüğü ve korkuncu bu kazadır. Çernobil meydana gelen 7 kazadan 6. sırada yer almaktadır. Film açıkca belirtmese de, açılış sahnesinde "Oraya, kimleri gönderdik, araştırmacılar, gazeteciler, bilim adamları, kimse geri dönemedi." kelimesiyle MAyakı işaret ettiği, ve bölgenin aynı kaza sonrası meydana gelen bölge gibi olduğu ile filimin Mayak patlamasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır.

    Tarkovsky filmi iki keç çekmek zorunda kalmıştır, produksiyon aşamasında rusya kültür bakanlığı Tarkovskyye 1 milyon ruble vermiştir ve istediği filmin bol efekli bilim kurgu olmasını istemiştir. Ama Tarkovsky nin kafasında tasarladığı film daha çok şiirsel bir anlatımla gerçekleştirmek istediği filmmiş. Ve istediği gibide filmi çekmiş, ama montaj aşamasında bir gece çıkan yangınla bütün film yok olmuştur (komunist rejimin yaptırımlarından biri olduğunu söylemiştir sonradan Tarkovsky). Çok üzülen Tarkovsky, aynı kadroyla parasını cebinden ödeyerek filmi tekrar istediği gibi çekmiştir. Bu yüzdendir ki karakterler biraz gergin ve sinirli gibidir film boyunca.

    Ya çok konuştum gene ben. Neyse demek istediğimi anladınız heralde....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: themanyax

    Tarkovsky'nin film zekasını anlamak için Tarkovsky'nin kendisini anlamak lazım. Stalker zamanından çok öte şiirsel bir şölendi. Zaten Tarkovsky'nin diğer önemli yapıtları "The Mirror" ve "Solaris" i de izlemek gerekir. Filim 1957 de "Mayak Nükleer Enerji Santrali"nde meydana gelen kaza sonrasını anlatmaktadır. Meydana gelen patlamanın 75 ton TNT gücünde olduğu, çevrede bulunan 200 kişinin radyasyondan hayatını kaybettiği, 10.000 kişinin bölgeyi boşalttığı 470.000 kişinin rapyasyona maruz kaldığı resmi rakamlarca belirlenmiştir.

    Kaza sonrası, santralde içerisine 10 tane tır kasasınıns sığabileceği bir delik oluşmuş (kimileri buraya meteor düştüğünü iddia eder) çevreye yayılan radyasyondan, santralin çevresi resmen verimsizleşmiş ve çölleşmiş. Etraf tam bir sessizliğe bürünmüş (ne yahvanlar kalmış ne bitkiler). Yıllarca santrale ve çevresine girilememiş, araştırmaya giden ekiplerin çoğu geri dönmemiş, geri dönenlerde, döndükten çok yakın zaman sonra hayatlarını kaybetmiş. Askeriye etrafı çevirmiş 10 sene boyunca bölgeye kimseyi sokmamıştır. Dünya tarihinde meydana gelen Nükleer kazaların en büyüğü ve korkuncu bu kazadır. Çernobil meydana gelen 7 kazadan 6. sırada yer almaktadır. Film açıkca belirtmese de, açılış sahnesinde "Oraya, kimleri gönderdik, araştırmacılar, gazeteciler, bilim adamları, kimse geri dönemedi." kelimesiyle MAyakı işaret ettiği, ve bölgenin aynı kaza sonrası meydana gelen bölge gibi olduğu ile filimin Mayak patlamasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır.

    Tarkovsky filmi iki keç çekmek zorunda kalmıştır, produksiyon aşamasında rusya kültür bakanlığı Tarkovskyye 1 milyon ruble vermiştir ve istediği filmin bol efekli bilim kurgu olmasını istemiştir. Ama Tarkovsky nin kafasında tasarladığı film daha çok şiirsel bir anlatımla gerçekleştirmek istediği filmmiş. Ve istediği gibide filmi çekmiş, ama montaj aşamasında bir gece çıkan yangınla bütün film yok olmuştur (komunist rejimin yaptırımlarından biri olduğunu söylemiştir sonradan Tarkovsky). Çok üzülen Tarkovsky, aynı kadroyla parasını cebinden ödeyerek filmi tekrar istediği gibi çekmiştir. Bu yüzdendir ki karakterler biraz gergin ve sinirli gibidir film boyunca.

    Ya çok konuştum gene ben. Neyse demek istediğimi anladınız heralde....


    İlk filmin yanmasinin sebebi yanlış tab edilmesi diye saniyorum. Yangın degildi. Yonetmende dahil bunun bir hata olmadigini donemin sovyet yonetiminin sansurcu yapısıyla kasıtlı yapılan bir sey oldugunu iddia ediyor.




  • S@N@Ne!!! ve themanyax çok sağolun gerçekten süper anlatımlar sımdı daha iyi anlıyorum film i hele o sondakı kız bardaklar sahnesını anlamamıstım sayenızde anladım.
  • Yıllar sonra "Tarkovsky" bunun bilerek yapıldığını söyleyecek Fransadan. Yangın demek istememiştim, yandı demek istemiştim. Kusura bakmayın.

    Ayrıca filmin sonunda görülen nükleer santral Tallinn, Estonya da bulunan nükleer santraldir. Çernobil değildir.
  • neccko kardesım senin calısman nasıl qıdıyor clear sky yane.
  • 
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.