🇹🇷TSK'nın Suriye - Irak Harekatları💥(H.Fidan:PKK-YPG silah bırakmassa harekat olacak)-[ANA KONU] (328. sayfa)

bu gerçekleri görmek değil ki. sana gerçekleri yazayım

1. Rusya halen suriyede limanları bırakmazlar bıracakacaklarını düşünmek çok hata kazkiye ve tartusta ruslar olacak
2. ruslar hangi sıfatla orada kalacaklar. 2 seçenek ver. düşünelim bakalım suriye tek egemen devlet olursa rusları oradan kovma ihtimalleri çok yüksek çünkü bu savaşı uzatan esasen ruslardır. o zaman ruslar tek parçalı suriyeyi istemez
3. muhalif dediğimiz şu anda ortaya çıkan örgüt htş. bu grup amerika tarafından destekleniyor bu çok açık kabul edilen bir şey böyle bir şey varsa bu adamların en nihayetinde ulaşacakları son istek amerikan çıkarlarına bağlı kalmak olmalı. Mantıklı olan budur. Şöyle bir şey mi oldu. Amerika bunları destekledi ama sonunda bunlar amerikaya ihanet edebilecek mümkün mü değil. Amerikanın isteği nedir israilin güvenliği o nedir çok parçalı suriye.
4. Türkiyenin bu olaylarla doğrudan yada dolaylı ilgisi var bunu bir kenara koyuyorum orada amerika ile bir anlaşma olduğu kesin ama öte yandan türkiyenin kendi sınırlarına yakın tsk olarak girdiği bölgeler var. iki seçenek var. suriye ya tamamen tek devlet olacak ve türkiye çekilecek ya da suriye bölündükten sonra buralar kıbrıs benzeri bir hal alacak sonra türkiyeye katılacak
5. pyd nin durumu en kritik olan çünkü ne olacağı bence belli değil. ben burayla ilgili yorumu aklıma gelirse sonra yapacağım. ypg pydyi rejimin kolu olarak gördüklerini sanmıyorum. ancak ypg bir ucu münbiç bir ucu deyrizora uzanmış. burada bu kadar kürt nüfus yok. demografi yok. buralar mutlaka daralacaktır. mesele nasıl ve ne kadar daralacağı.
6. günün sonunda sayğım sebeplerden dolayı tek bir parça suriye ortaya çıkması imkansız o zaman bunun bölünme şekline karar verecek bir masa kurulur.
7. Masada türkiye htş iran suriye pyd olacak amerikanın olup olmaması yukarda yapamam dediğim ypg yorumunun rengini belirler.

edit yazıyı yazmaya başladığımdan bitirene kadar dengeler yine değişti.

- Şam'da iddialara göre rejim ordusunun üst düzey komutanları ve siyasi büro şefleri muhaliflere teslim olmaya başladı.

- Yeni bir iddiaya göre yarım saat önce Şam'dan havalanan özel bir jet uçakla Beşşar Esed ve aile üyeleri ülkeden kaçtı..

Hocam ya geriye dönük yazdıklarımı okumadın sanırım, bu dediklerini zaten ben söyledim.

Ayni şeyleri konuşuyoruz, ben konuşunca heves diyorsun, hikaye diyorsun, kendin yazınca gerçek hadi senin dediğin olsun sıkıntı yok 😉

Bakalım ne olacak, en büyük düşman pyd pkk ypg ypj ve amerikan destekli gruplar.

o zaman kusura bakma ya valla bakmamışımdır

Sıkıntı yok umarım artık bölgede aleyhimize olaylar olmaz. Bunkadar Suriyeliye ev sahipliği yaptık. Hem onlar gider hem ticaretinin gelişir hem guvenlik endişemiz olmayacağı bir düzen kurulur artık en uzun sinirimiz olan ulkeyle

aynen şu halde suriyelilerin hemen hemen tamamı geri dönebilir o ortam oluştu diyebiliriz. böyle bir şey olacağını hiç düşünmezdim. şu suriyelilerin postalanması siyasi olarak da çok pozitif olacağı için olma ihtimali çok yüksek

Rusya, İdlib'de yüzlerce bebeği binlerce sivili Rus hava bombardımanıyla öldürdükten sonra Suriyede kalabilecek mi sanıyorsunuz?

ABD, Ruslar kadar acımasız olmadı ama benzer işlere onlarda imza attı.

Suriyeli muhalifler en zor zamanlarında bile bu iki şeytan ülkeye boyun eğmediler. Mutlak galibiyette bunları ülkede isterler mi sanıyorsunuz?

ABD ve Rusya ikiside arkasına bakmadan kaçacak. Kaybettiler ve gidecekler bu kadar basit.

aynen inşallah diyelim dünya bu kadar toz pembe

Suriyelilerin dönüşü kiraları ev fiyatlarını bile düşünecek.

Açıkçası böyle birseyi kimse beklemiyordu bu bahçelinin apo çıkışı da bu olayları bildiklerinden midir bilemedim.

Afganistan'dan nasıl gittilerse Suriye'den de gidecekler.

apo çıkışını ben hala bir yere oturtamadım ki

kesin öyle olur

#SONDAKİKA |

Suriye rejimi Şam'daki Genelkurmay başkanlığı binasını boşalttı.

Bende

Farkında mısınız bilmiyorum ama tarihi anlara şahitlik ediyoruz. Türkiye'nin gelecek 100 yılını etkileyecek gelişmeler bunlar...

zaten aşağı yukarı 100 sene önce çizilmiş haritalar suni devletler zoraki yönetimlerle buralara kadar geldik. yine muhtemelen amerika rusya ingiltere ve diğerlerinin çizeceği haritalarla bir 100 sene daha bölge yokluk ve sefalet içinde devam eder.

Suriye yaklaşık 60 yıldır diktatörlükle yönetilen bir ülke oldu..

8 mart 1963 yılında BAAS'çı Asker Komitenin önde gelen üyeleri, azınlıktaki Nusayri topluluğuna mensup Muhammed Ümran, Salah Cedid ve Hafız Esad ile birlikte askeri darbe geçekleştirdi. Bu darbe Suriye'deki palementer demokrasiyi bitirdi..1970 yılında ise Hafız Esed kansız bir darbe ile yönetimi ele geçirdi ve 1971 yılında göstermelik bir seçimle %96 oyla devlet başkanı oldu.

Baba Esed 1970lerde yönetimi ele aldıktan sonra öncelikle ordu yapısının büyük bir bölümünü ülkesindeki azınlık nüfus olan Nusayrilerden oluşturdu. Ülkenin İstihbarat haber alma teşkilatı El Muhaberat'ı da bu şekilde dizayn etti ve ülkeyi 30 yıl boyunca demir yumrukla yönetti..

Suriye'de Baba Esed döneminde Suriye dış basına tamamen kapalıydı ve ülke içinde olan bitenden kimsenin haberi olmuyordu. Baba Esed kendi döneminde Suriye'de birçok katliam yaptı..Bunların hepside kendine muhalif olanları susturmak içindi..

Baba Esed 1979 İran devrimine tam destek vermesinin ardından İran'la stratejik ortaklık kurmaya başladı. İran'ın şia milis güçlerine ülkesinde eğitim ve donatımlarında yardım sağladı. Kendisi gibi BAAS partili olan Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin'le "Mesafeli" dostluklar kurdu zira Saddam tamamen İran düşmanıydı ve Baba Esed'e bu yöneden ters düşüyordu ancak Baba Esed'de Saddam'la kötü olmak ve savaşmak istemiyordu. İran ile Suriye arasındaki 80ler ve 90lardaki tek sorun Baba Esed'in Saddam'a karşı etkin karşı koymamasıydı ancak Baba Esed bu açığını İran'lı şia milis güçlerini besleyerek ve İran-Irak savaşında İran'ı destekleyerek karşıladı.

Baba Esed zamanında Türkiye ile ilişkiler hep bir gerginlik içinde sürüyordu. 80lerde Türkiye kalkınma planması dahilinde Fırat nehrine kurduğu termik santral barajları Baba Esed'i çok sinirlendirdi çünkü Suriye'nin tek su kaynağı Fırat nehriygi. Baba Esed bu barajların kurulma planlaması aşamasında dahi Türkiye'yi tehtid ediyor, ambargolar koyacağını söylüyordu. Ancak Türkiye bu barajları Fırat nehrine kurdu. Baba Esed'de Türkiye'ye bunun faturasını kesmek için ülkesinde terör örgütü PKK'yı himaye ederek verdi. PKK 80lerde Suriye-Bekaa vadisinde ana karargahını kurdu ve "teröröist yetişme" okulları açarak güçlendi. PKK'nın silahlanmasınada Baba Esed direkt destek verdi ve bölücübaşı Apo'yu korudu. Suriye'de Baba Esed döneminde halkın "Türkiye" ve "Türk" denmesi dahi yasaklanmıştı. Bu cümleleri kuranlar El Muhaberat tarafından yakalanıyor ve işkence ediliyordu. İnsanlar Türkiye'den bahsederken "Poyraz" diyerek kendi aralarında bir şifre geliştirmek zorunda kalmıştı.

1994 yılında trafik kazasında ölen Baba Esed'in ilk oğlu Basil Esed, Baba Esed'in yerine geçecek kişi olarak velihat seçilmişti ve Suriye ordusunda etkin bir rolü vardı. O ölünce velihat Beşşar Esed olarak açıklandı.

Hafız Esed'in ilk Oğlu Basil Esed 1994 yılında bir trafik kazasında öldü..Kazanın Mossad tarafından bir suikast olduğuda ileri sürüldü..

2000 yılında Baba Esed'in ölmesinin ardından yerine oğlu Beşşar Esed geldi. Suriye anayasasına göre 40 yaş sınırı olan başkanlık yaşı 34 yaşa indirildi. Bu yaş Beşşar Esed'in yaşıydı..onun içinde yapılan göstermelik seçimde Beşşar Esed %97lik oyla yeni başkan olarak seçildi. Halk nezlinde Beşşar Esed'in yeni yönetiminden beklentiler ilk yıllarda yüksek değildi..

Esed ise babasından farklı olarak ülkedeki demokratikleşme çağrılarını gördü ve Suriye'nin anayasasında reformalar yapacağı sözü vererek halktan büyük destek aldı. Baba Esed'in Baskılarından yılan halk Suriye'nin demokratikleşmesi için yeni anayasa referandumunun Beşşar Esed tarafından hemen yapılmasını talep ediyor ve dünya kamuyoundada baskı kuruyordu. Ülkenin çoğu yerindede OHAL vardı ve halk bu durumun hemen kaldırılmasınıda istiyordu. Esed'de reformlar getirme isteğiyle dış dünyada iyi ilişkiler kuruyor ve desteklerde alıyordu. Suriye'nin demokratikleşmesi konusunda en büyük desteğide Türkiye verdi. Türkiye-Suriye ilişkileri bir dönem en yüksek seviyeye çıkmıştı..

Beşşar Esed bu süreçte aldığı tüm desteklere kendi halkına verdiği sözlere rağmen İran'ın baskısıyla anayasa referandumunu sürekli erteleyerek halk nezlinde tepkileri büyüttü. 2011 yılında Dera'da çocukların duvarlara "Esed'i istemiyoruz" yazıları yazmasının ardından El Muheberatın bu çocukları bulup işkence ederek öldürmesi Dera'da ayaklanmaları başlattı ve ülkenin her yerine yayıldı. Esed muhaliflerle görüşmek ve anlaşmak yerine orduyu sahaya indirdi ve protestoları bastırmaya çalıştı ancak ordu içindende Esed'i istemeyenler muhaliflerin safına geçti ve ayaklanmalar kontrolden çıktı.

Esed ise önce İran'dan sonrada Rusya'dan destek istedi. İran'dan gelen şia milis güçleri ile Rusya'dan gelen askeri ordular ayaklanmaları kanlı şekilde bastırmak için ülkeye geldiğinde iç savaş patlak verdi. Esed rejimin siyasi yönetimi tamamen İran güdümüne girerken askeri anlamda asıl desteğide Rusya verdi. Her iki ülkenin askerleride Suriye'de 13 yıl boyunca aktif şekilde rejimin ayakta durması için Esed'e destek verdi ve ülkede büyük göçleri tetikledi. ABD'nin de ülkeye Daeş tehtidi bahanesiyle girip Suriye'nin doğusunu terör örgütü PKK-YPG'ye bırakmasına Esed ses dahi çıkarmadı. PKK-YPG'nin Türkiye'ye karşı yaptığı saldırılara hiçbir tepki vermedi..Bir anlamda Babasını örnek alarak kendi diktatörlüğünü sürdürdü..

İşte "Esed hanedanı" olarak tanımlanan 54 yıllık diktatörğün bugün yıkılışını izliyoruz..

Türkiye'ye dost ve müttefik üklesindeki yaraları saran ticari bir ortak olan bir Suriye, Türkiye'ye maddi manevi çok şey kazandırır.

Suriye'ye de aynı şekilde hızlı toparlanırlar. Bağımsızlıkları perçinlenir. Win win.

Küçük bir önizlemesini azez hattında gördük zaten.