Şimdi Ara

Symbol arabam ile İstanbul - Bodrum - İstanbul yolculuğum. (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
99
Cevap
1
Favori
8.271
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İşyerinde bende bu aracı kullanıyorum bir depo ile 600 km'nin üzerine çıktığını görmedim. Bütün bakımları aksatılmadan yapılır. Ama yolda giderken güven hissi vermiyor bana nedense. Hızlandıkça direksiyonu kontrol etmek zorlaşıyor zaten. Ve 170 km/h hızda ön tekerleklerin ne biçim titrediğinin tarifi yok. Ben size söyleyim o araca o kadar güvenmeyin. Bana göre güzel bazı yanları şunlar: Klima, direksiyondan kontrollü teyp, ucuz fiyat. Arabayı basit gösteren nokta ise devir saatinin olmayışı :) ve Klima açıkken araç hızlanmıyor. Siz ise öve öve bitirememişsiniz :) Ve kaliteli olduğundan bahsedenlere şunu sormak istiyorum: Kaç km'de bir balataları değiştiriyorsunuz. Benim Mitsubishi Colt aracım şuan 133000 km'de ve hala üzerinde orjinal balataları duruyor (Bunu bana servis söyledi). Balata takımını ise 250 TL'ye yeniliyorsunuz. Sizce hangisi kalite ve masrafsız.
    Arkadaşın biri 12 - 13 000 TL param olsa düşünmeden Clio alırım demiş. Fikrine saygı duyarım. O paraya o araç alınınca yaptığınız bakım masraflarını da düşünürsek 2 - 3000 TL daha fazla verip Colt almak daha mantıklı bence. Neyse lafı uzatmayayım :) Herkesin arabası kendine güzel. Binmeyen anlamaz :)

    Not: Mesajımdaki düşünce sadece bana aittir. Tartışma, gerginlik, huzursuzluk, kötülemek için yazdığım lütfen düşünülmesin.




  • güzel yazı olmuş elinize sağlık.
    tamamını okudum.
    hatta yorumlarında tamamını okudum bazı yorumlar son derece gereksiz olmuş ama neyse onlara girmeyeceğim.
    bu arada harbiden neden aklımıza gelmedi ya bu tür yazılar ben bu tür yazıları okumaktan keyif alıyorum.
    her ay neredeyse bir şehir dışı yapıyoruz türkiyenin 2 bölgesi hariç çoğu bölgesinin çoğunu yerine gittim.
    fotoğraflarda çekiyoruz bundan sonra aklımda olsun bende bu tür başlıklar açabilirim.
  • Tekrar şu konuya açıklık getireyim. Arabayı övmüyorum. Sadece rampaları gayet sorunsuz çıktığını söylüyorum o kadar. Genelde rampa çıkarken de klimayı kapatıp çıkıyorum. Klima açıkken bayabiliyor. Ve emsalleri ile kıyaslayınca iyidir diyorum. İyidir derken performans anlamında iyidir diyorum. Kalite olarak maalesef biraz geride. 2007 modellerin ön konsolu bana göre daha şık. benim şansıma işte aldığım zaman öyleydi. 170 bastıysam da saatlerce gitmedim. En fazla 30 saniye gittim. Ön fren balatalarımı 30 bin km. de değiştirdim. Şu an 55200 küsür km. deyim ve 60 bin gibi ön fren+ disklerimi değiştireceğim. Bunun içinde aldığım fiyat 240 lira. Colt'a gelince, incelemiştim ve hoşuma gitmişti. İçi ferah. Arka koltuk diz mesafesi C segmenti arabaları aratmıyor. Ve arka tavan yüksekliği gayet tatminkar. Ancak bagaj küçük. Bu arabamın bagajına bile artık sğmıyoruz, artık Colt'u düşünemem.
    Ve bu performans biraz da kullanan kişinin stiline bağlı. Arabayı ilk günden alıştırma şeklinde bağlı. Mesela 3-4 ay öncesine kadar çalıştığım iş yerinde şirket arabası olarak 2 tane Dacia Logan 1.5 DCİ vardı. Birisi gayet güzel ve performanslıydı, vites fazla küçültmeden çok rahat toparlıyordu. Ama diğeri öbürüne nazaran hantaldı. Sürekli vites küçültmek isterdi. Mesala birisi 3 ile rampa çıkarken diğer Logan 2. vites isterdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 23 Temmuz 2010; 18:58:44 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brkcad34

    Tekrar şu konuya açıklık getireyim. Arabayı övmüyorum. Sadece rampaları gayet sorunsuz çıktığını söylüyorum o kadar. Genelde rampa çıkarken de klimayı kapatıp çıkıyorum. Klima açıkken bayabiliyor. Ve emsalleri ile kıyaslayınca iyidir diyorum. İyidir derken performans anlamında iyidir diyorum. Kalite olarak maalesef biraz geride. 2007 modellerin ön konsolu bana göre daha şık. benim şansıma işte aldığım zaman öyleydi. 170 bastıysam da saatlerce gitmedim. En fazla 30 saniye gittim. Ön fren balatalarımı 30 bin km. de değiştirdim. Şu an 55200 küsür km. deyim ve 60 bin gibi ön fren+ disklerimi değiştireceğim. Bunun içinde aldığım fiyat 240 lira. Colt'a gelince, incelemiştim ve hoşuma gitmişti. İçi ferah. Arka koltuk diz mesafesi C segmenti arabaları aratmıyor. Ve arka tavan yüksekliği gayet tatminkar. Ancak bagaj küçük. Bu arabamın bagajına bile artık sğmıyoruz, artık Colt'u düşünemem.
    Ve bu performans biraz da kullanan kişinin stiline bağlı. Arabayı ilk günden alıştırma şeklinde bağlı. Mesela 3-4 ay öncesine kadar çalıştığım iş yerinde şirket arabası olarak 2 tane Dacia Logan 1.5 DCİ vardı. Birisi gayet güzel ve performanslıydı, vites fazla küçültmeden çok rahat toparlıyordu. Ama diğeri öbürüne nazaran hantaldı. Sürekli vites küçültmek isterdi. Mesala birisi 3 ile rampa çıkarken diğer Logan 2. vites isterdi.


    coltu incelediğin günü hatırlıyorum; colta 5 yetşkin nasıl sığıyor diye yazmıştın sonra yakından görünce bizim dediğimizi kabul etmiştin iç mekan genişliği konusunda brkcad34 arkadaşım;

    güzel yazı olmuş; bende istiyorum böyle uzn bir yolculuk yapmak bakalım kısmet ne zaman olacak.


    hayırlı günler.




  • Güzel yazın için teşekkür ederim dostum. Eline sağlık, keyifle okudum.
  • O arabayla yaninizda anneniz kardesiniz varken o hizlari gormussunuz. Herkes Schumaer valla. gecen gunde bir clio ben yolumda sakin sakin giderken kapismaya calisti virajda 2 serit falan degistirip bariyerlere birkac santim kala toparlayabildi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zagor_1907

    O arabayla yaninizda anneniz kardesiniz varken o hizlari gormussunuz. Herkes Schumaer valla. gecen gunde bir clio ben yolumda sakin sakin giderken kapismaya calisti virajda 2 serit falan degistirip bariyerlere birkac santim kala toparlayabildi.


    Her CLİO sürücüsü onun gibi olacak değil. Ayrıca belli bir hızdan sonra her araba güvensizdir. Bolu yolunda ki Mercedes içinden çıkan ölüleri hatırlayın. Çok da korkmayın bu arabadan. Basılacak yol var basılmayacak yol var. Kimseyi de ilgilendirmez benim kaç basıp basmadığım. Arabada ki yolcular ses çıkarmıyor ki siz ses çıkarasınız. Alan memnun veren memnun. Bildiğimiz var ki yeri gelince basıyoruz. YAzıyı yazdığımı pişman oldum. Al işte diğer bir konu da bir arkadaş Citroen C 3 HDI arabası ile 180 ile giderken video'ya çekmiş, ona ne dersiniz? C 3 çok mu güvenli yani benden de basıyor? Tabi ki hayır. Siz basamıyorsanız ben ne yapayım? Son hıza çıkmak marifet değil tabi. Yazılanı anlama özrünüz var galiba. Bastım diyorsam saatlerce gitmedim. En fazla 30 saniye ve o da uygun yolda ve zamanda. Gidip100 ile gidilecek yerde basmadık. AĞzı olan konuşup klavyesi olan yazıyor.


    Bende sana teşekkür ederim sevgili tasshelhoff. Senin yorumların sayesinde COLT'u incelemiştim ve COLT'a gerçekten hayran kalmış, zevkli bir araba olarak görmüştüm. Ve halen daha beğenirim COLT'u. Ama maalesef bagajı bize yetmez. Aksine çok amaçlı bir kullanıma sahip bir araba. Hatta arka koltuğun bile iler/geri hareketli olması hoşuma gitmişti.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 23 Temmuz 2010; 22:21:49 >




  • Sağ salim gidip gelmişsiniz, aracınız da size yetiyorsa ne güzel işte. Kazasız belasız daha nice yolculuklar dilerim:) 11 yaş küçüğünüz olarak şöyle düşünüyorum yanlış bir şey dersem affola; biraz fazla kafanıza takmışsınız aracınız için yapılan eleştirileri, hayat sadece forumdan ve buradaki kullanıcılardan ibaret değil kendinizi mutlu hissediyorsanız başkalarının dedikleri çok mühim olmamalı:)


    Ayrıca Fantastic Light kullanıcı adlı dizel Colt sahibi arkadaş, aracınızın hava filtresini cidden ilk 60.000 km. boyunca sadece iki kez mi değiştirdiniz yoksa yanlış mı yazdınız merak ettim? Forumda bilgilerine ve tecrübelerine güvendiğimiz değerli kullanıcılarımızın yazdıklarından öğrendiğim kadarıyla, bu değişim periyodunun çok çok daha kısa olması gerekirdi diye düşünüyorum.
  • Ben de 3 sene kullandım 1.4 Clio Symbolü. Araba yüklü olduÄŸunda daha iyi yere basıyor. Erzincan'dan Bursa'ya arka koltuklara kadar eÅŸya yükleyerek gelmiÅŸtim. Otobanda ben de o hızları görmüştüm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vincentvega -- 23 Temmuz 2010; 23:47:19 >
  • Abim çok güzel bir yolculuk olmuş , sağ sağlim gidip gelmişsiniz en önemlisi bu.

    Benimde bu yıl Bodrum yada Fethiyeye gitme planlarım vardı ama babamın " Tatil denince güneye değil , memlekete ... " felsefesi sayesinde bu yıl ilk uzun yolculuğum Karadeniz oldu.

    Seneye artık ne edelum

    Bu arada abicim araban gayet güzel. Öyle yok tenekeymiş yok cartmış yok curtmuş diyenlere bakma. Benim arabamda bir teneke , onlarınkide. Bütün arabalar bir tenekeden ibaret Mercedesinden tut Ferrarisine Bugattisine kadar ... Takmaya değmez yani boşver Yolda ne arabalar gördüm t2 transporter bile gördüm alman plakalı.

    Şu hız muhabbetine gelince çok merak ediyorum şu yorum yapan arkadaşları - abilerimi hiç mi uzun yolda onlar yüksek hızlara çıkmıyor ?

    Benim hız yapmaktan korkan annem araba 120'yi geçtiğinde arkada car car konuşan aman yavaş oğlum araba geliyor oğlum diyen annem bile geçen sene 600 km'lik uzun yol dönüşünde yolda bunaldığında Adapazarında yolun müsait olduğu bir yerde 170 km hıza çıktı. Evet bu hızı yaptı ama Adapazarından - İstanbul'a kadar 170 ile gelmedi.

    Buradaki sürat konusunda yorumları yapan kişileri 1150 km'lik uzun bir yolculuğa çıkarmak istiyorum max. hızım otobanda 120 olmak üzere. Bakalım düşünceleri duyguları nasıl olacak.

    Sonuç itibarı ile güzel bir tatil olmuş. Valla kıskandım şimdi bodrumu he. Bende istiyorum deniz kum güneş :)




  • arkadaşım yazının genel bölümünü okudum belli ki aracını seviyorsun fakat her insanın beklentileri farklıdır senin beğendiğin aracı bmw mercedese binen dandik iğrenç diyebilir alınmamalısın benim şahsi fikrim malesef renault arabaları hem sağlam değil hemde kaliteli değil ayrıca kimseye yol vermedim beni mahçup etmedi demişsin şaşırdım 170 km hızla nasıl yol alamıyor bu araçlar yada senin sağından geçip gittiler herhalde neyse sen aracından memnunsan sorun yok ama yinede o araçla 120 geçmemeni tavsiye ederim sakat bir araçtır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brujeria

    Gitsin Avrupalıya satsın satabiliyorsa.



    Avrupada hiç Symbol satılmadımı yani ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ~Trabzon61~ -- 24 Temmuz 2010; 20:30:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ~Trabzon61~

    quote:

    Orijinalden alıntı: brujeria

    Gitsin Avrupalıya satsın satabiliyorsa.



    Avrupada hiç Symbol satılmadımı yani ?


    Bu araçların pazarı bellidir Fiatın Albeası dahil
    Türkiye Rusya Ukrayna Romanya Polonya Mısır Suriye Güney amerika (Arjantin Şili Brezilya) gibi ülkelere satılır.
  • Muğla-Yatağan yolunuda kullanabilirdiniz ama yol biraz uzayabilirdi.Zira ben hep yatağan yolundan giderim.Ormanlık sakin sabahları 70-90 ile hafif bir müzik eşliğinde o virajlı yollardan inmek çok zevkli olur açıkcası.Kısmetse bende pazartesi turgutreis'e gidiyorum.
  • Örnek olarak en basiti Almanlar. Adamların Mercedesi , Bmw'si , Audi'si , Porsche'u , Volkswagen'i vs. varken Renault'u Citroën'i Fiat'ı pek tercih etmiyorlar.

    Avrupalıya satılamamasının nedeni bu araçların bizim burda 20-25,000 TL verdiğimiz araçları adamlar ülkelerinde 3000 - 5000 € gibi komik rakamlara alabiliyorlar.

    Adamların ucuz arabası bile oldukça kaliteli , yani bu tarz arabalara ihtiyaç duymuyorlar.

    Örneğin benim aracım Citroën C3. Almanyada yaşayan dayımın komşusundada var 2.araç olarak C3. Adam C3'ü sadece markete giderken kullandığını söylüyor.

    Her neyse benim demek istediğim şu ;

    Bizim ülkemizde Symbol'ü örnek verecek olursak o fiyata alınacak en iyi araba değil belki ama o fiyata alınacak servis ücreti en uygun ikinci eldeki değeri en iyi ve aracın modeli yüksek olduğu için araçta oluşabilecek bir problem oranının daha az olması düşük kilometreli olması bir avantaj.

    Bizim ülkemizde bu böyle malesef. Bizde isteriz elin Alman'ı gibi düşük paralara kaliteli yüksek modelli daha güçlü araçlara binmeyi ama Türkiyede yaşadığımızı unutmamak lazım.

    Türkiyede keyfimizi değil , mantığımızı işletmemiz gerekiyor.

    Bu konudada brkcad34 abim aldığı arabayla en iyi seçimi yapmış bana sorarsanız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bowers wilkins

    arkadaşım yazının genel bölümünü okudum belli ki aracını seviyorsun fakat her insanın beklentileri farklıdır senin beğendiğin aracı bmw mercedese binen dandik iğrenç diyebilir alınmamalısın benim şahsi fikrim malesef renault arabaları hem sağlam değil hemde kaliteli değil ayrıca kimseye yol vermedim beni mahçup etmedi demişsin şaşırdım 170 km hızla nasıl yol alamıyor bu araçlar yada senin sağından geçip gittiler herhalde neyse sen aracından memnunsan sorun yok ama yinede o araçla 120 geçmemeni tavsiye ederim sakat bir araçtır



    İşte maalesef anlamamışsınız bu yazımı ve beni. Arabaya taptığım yok. Altımda ki araba başka bir araba olsa aynı ilgi ona da olurdu. Çünkü ben arabalara hastayım, araba delisiyim ve ilgi alanım 35 yıldır arabalardır.

    Alınma konusuna gelirsek; sadece bir noktadan sonra o tarz benzetmelere üzülürüm o kadar. Çünkü tabir yanlış. Hoş araba değil dersin olur. Ama yok yürüyen tabut, iğrenç ötesi, para verip kapımın önüne koymam gibi yorumlar üzücü ve kırıcı. Bende almasına alırım gidip ikinci el güzel bir araba. Ama kullanılmış araba bu zamana kadar almadık ve tercih etmiyorum. Adam nasıl kullanmış, neyini yaptırıp yaptırmamış uğraşamam. Sıfır km. güzel bir C sınıfı araba da alabilirim biraz zorlanıp biraz da kredi ile vs. Ama malum, işsizlik aynen deprem gibi her an kapıda. Bu nedenle yanaşmıyorum şu an ve gerek görmüyorum. Ne Mercedes sahibi olan insanlar var çevremde bu gün yayalar. Sıfırı tüketmiş durumdalar. Yani Mercedes, VW, Opel vb. gibi arabası olup da bu tarz arabalar hakkında kırıcı yorum yaparken bir düşünsünler belki günün birinde o kötüleyip iğrenç dedikleri arabaya binme veya onu mumla arar durumlara gelebilecekleri ihtimalini.

    Şu kimseye yol vermedim beni mahçup etmedi konusuna gelirsem; Elbette beni geçen oldu. Ama solumdan. Ben ortada giderken soldan geçip giden oldu. Hatta gelirken Milas yolunda beyaz eski bir Ford Taunus ben orta şeritte 130-140 giderken soldan kaptırdı gitti. Baktım 2.0 motor arabası da. Sol şeride çıkıp da bir eda ile salına salına arkadan sellektörü çaktırtıp sağ şeride geçmek zorunda kalmadım. Çıktıysam sola gidilmesi gerektiği gibi o şeridi zaptetmeden gittim yol gittiği sürece. Ve o bahsettiğim rampada da arabamı bilip tanıdığım için sağ şeritten tıngırı mıngır 2. vites ile çıkmadım. Geçip sola 4. ve 3. vites ile gayet sorunsuz çıktım. Demek istediğim buydu aslında. Belki de yanlış ifade kullandım orada. Ne arabalar var ki sürücüleri sollamayı bilmez. Adamın arabası benden üstün ve sollamaya çıkarken resmen yerinde sayarak çıkıyor. Roketle arabanı ve bir an önce geç onu ve git. Ha birde önde kini sollayıp önüne geçip yine onun hızıyla gidiyor. Ne anladım ben sollama işinden? Ben öyle yapmam hiç bir zaman. Öndekini sollar ve geçip giderim. Aynadan bakınca görmem bir daha onu.

    170 km/h'a gelirsek; saatlerce basmadım. Uygun yer ve uygun zamanda en fazla 30 saniye. Tutup 80 ile gidilmesi gereken yerde 140, 100 ile gidilecek yerde 170 basmadık. Şu forumda uzun yola gidip ben asla o hıza çıkmam ve çıkmadım diyene inanmam. Bu gün çıkmadıysa yarın mutlaka çıkar. O hızda güvensiz olduğunu biliyorum ancak sanmayın ki benden üstün arabalar da çok güvenli. Onlar da en ufak bir dalgınlıkda paramparça olur ve o yıldızlar bile kurtaramaz onları. 140km/h bu araba için en ideal hızdır.

    Ve son olarak; yol ve arabamla ilgili izlenimlerimi anlatayım dedim gerçekten pişman oldum. İlla ki arabanın COROLLA mı olması lazım? COROLLA arabam olup 170 gördüm desem herhalde TEBRİKLER diyecektiniz öyle mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 25 Temmuz 2010; 10:09:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hero4262321
    Kaç km'de bir balataları değiştiriyorsunuz. Benim Mitsubishi Colt aracım şuan 133000 km'de ve hala üzerinde orjinal balataları duruyor


    110.000 km sini uzun yolda yaptın sanırım
  • Öncelikle aracınızı nasıl ve ne hızda kullanacağınız trafiktekileri ve araçtakileri etkileyecek sonuçlara sebep olabilir, ama yine de sizin biliceğiniz iş kaçla gideceğiniz Araca gelecek olursak Clio Symbolün 2009 model(yeni kasa) 65 hp dizel olanı(motor gücü 47 kw yazıyodu ruhsatta) ile istanbul-tekirdağ yolculuğu yaptık, içinde yolcu olarak aracı sevmedim diyebilirim, sert bir araç, bana göre UZUN YOL İÇİN UYGUN DEĞİL, şehir içi aracı, tekirdağda şehir içinde bende kullandım aracı, yeni bir araç olduğu için(12000'de) kullanması güzeldi, direksiyonu ve pedalları muadili albea,getz,era gibi araçlara kıyasla daha sert, ama yinede şehir içinde kullanmak için dizeli mantıklı bir seçim olabilir ama UZUN YOL : bana göre ASLA!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teamfodul -- 25 Temmuz 2010; 11:46:04 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akhilleus


    quote:

    Orijinalden alıntı: hero4262321
    Kaç km'de bir balataları değiştiriyorsunuz. Benim Mitsubishi Colt aracım şuan 133000 km'de ve hala üzerinde orjinal balataları duruyor


    110.000 km sini uzun yolda yaptın sanırım



  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akhilleus


    quote:

    Orijinalden alıntı: hero4262321
    Kaç km'de bir balataları değiştiriyorsunuz. Benim Mitsubishi Colt aracım şuan 133000 km'de ve hala üzerinde orjinal balataları duruyor


    110.000 km sini uzun yolda yaptın sanırım






    Arkadaş baskı balatadan bahsediyor sanıyorum,yoksa fren balatasının o kadar km. dayanacağına inanamıyorum.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.