Şimdi Ara

Tanrının ve Dinin Kanıtı (30. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
885
Cevap
4
Favori
21.529
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
30 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2829303132
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lien- kullanıcısına yanıt
    Bunun için her saniye Allah'ın buyruklarını yapan, ona ibadet eden iradesiz olan melekleri yaratmış. İnsanı yaratmasindaki amacı ona akıl, düşünme yetisi verip doğruyu kendisinin bulması. Bunun için de dünyaya elçiler gönderip dini emretmiş

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulpi

    Hocam maddesel değilse asıl daha fazla kanıt lazım. Fiziksel olmayan bir şey gördük mü, maddesel olmayıp ama irade ve akıla sahip olan bir şey gördük mü? Hiçbir örneği ve benzeri yoksa nasıl var denebiliyor? Mesele inanıp inanmamak değil, elde hiçbir veri olmadan o sonuca nasıl varıldığı önemli.



    Dinlerden ötürü kabul ediyoruz diyebilirsiniz. 3 büyük din tarihi bir gerçek mi? Nasıl oluşmuş bunları biliyor muyuz? Kulaktan kulağa aktarılan sözlere ne kadar güvenebiliriz?

    Alıntıları Göster
    Zaten mesajımda yazdım ya direkt kanıtı yoktur, kanıt aramanın da mantığı yoktur diye, çünkü dine göre ve Allah'ın sıfatlarına göre o görünmeyen maddesel olmayan bir güçtür, zaten kitaplarda hep onun büyük gücünden bahsedilir burdan da anlaşılıyor ki onu en iyi tanımalayabileceğimiz şey güçtür. Var denilmesinin sebebi de maddesel fiziksel bir şey oluşundan değil yine dine dayanan onun sıfatlarına dayanan bir şeydir. Var demek inandım demektir.

    Tabiki de dinlerden ötürü kabul ediyoruz çünkü ona müslümanlar gönderdiği peygamberlerden ve mucizelerinden dolayı inandılar, 3 büyük dinin gerçek olup olmadığını sen araştır, ben araştırdım sümerlerden tut diğer semavi dinlere yahudiliğe, hristiyanlığa ve müslümanlığa kadar buna bilim, evrim teorisi ve her türlü argümanlarda dahil ve islam dininin gerçek olduğuna inandım, sadece bu mu dersen değil, hayat tecrübesi ve yaşadığım olaylarda Allah'ın varlığına beni kabul ettirdi, sen veya bir başkası inanmamış olabilir kendi tercihi veya tercihten öte inanç eksikliği artık adını ne koyarsanız koyun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: wanowa

    Bunun için her saniye Allah'ın buyruklarını yapan, ona ibadet eden iradesiz olan melekleri yaratmış. İnsanı yaratmasindaki amacı ona akıl, düşünme yetisi verip doğruyu kendisinin bulması. Bunun için de dünyaya elçiler gönderip dini emretmiş
    Meleklerin varlığını kanıtlayabilir misin? İnsanın yaratılmasındaki amacı nerden biliyorsun? İnsanlar doğruya kendileri gidebiliyorsa neden kitab'a ihtiyaç duyuyorlar? İnsanlara kendini inandırmayı neden ihtiyaç duyuyor? Biz ona inanmaz isek birşeymi kaybedicek? O zaman aynı anda neden dünyanın farklı yerlerine birçok elçi gönderip daha fazla insanların inanmasını garanti etmiyor? Neden Muhammed kendisinden sonra elçi gönderilmediğini söylemiş? Geleceği nasıl görebiliyor? Belki o öldükten sonra insanlar müslüman olmayı bırakıcaklardı o zaman Tanrı'nın yeniden elçi göndermesi gerekmezmi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: junis

    Zaten mesajımda yazdım ya direkt kanıtı yoktur, kanıt aramanın da mantığı yoktur diye, çünkü dine göre ve Allah'ın sıfatlarına göre o görünmeyen maddesel olmayan bir güçtür, zaten kitaplarda hep onun büyük gücünden bahsedilir burdan da anlaşılıyor ki onu en iyi tanımalayabileceğimiz şey güçtür. Var denilmesinin sebebi de maddesel fiziksel bir şey oluşundan değil yine dine dayanan onun sıfatlarına dayanan bir şeydir. Var demek inandım demektir.

    Tabiki de dinlerden ötürü kabul ediyoruz çünkü ona müslümanlar gönderdiği peygamberlerden ve mucizelerinden dolayı inandılar, 3 büyük dinin gerçek olup olmadığını sen araştır, ben araştırdım sümerlerden tut diğer semavi dinlere yahudiliğe, hristiyanlığa ve müslümanlığa kadar buna bilim, evrim teorisi ve her türlü argümanlarda dahil ve islam dininin gerçek olduğuna inandım, sadece bu mu dersen değil, hayat tecrübesi ve yaşadığım olaylarda Allah'ın varlığına beni kabul ettirdi, sen veya bir başkası inanmamış olabilir kendi tercihi veya tercihten öte inanç eksikliği artık adını ne koyarsanız koyun.

    Alıntıları Göster
    Hocam fiziksel olmayan şey gördük mü derken şunu kastediyorum. Günlük hayatta maddi şeyler görüyoruz, bilim adamları da fiziksel şeyleri ölçüyorlar. Yani fiziksel olmayan bir şey tespit edilmedi. İşte fiziksel olmayan bir şey var dersek kanıta daha gerek olmaz mı bu yüzden? Maddi iddiada en azından birçok madde görmüşüz, yine ihtiyaç var da en azından ne aradığımız belli. Fiziksel olmayan da hiçbir şey belli değil ve yine de bir iddiada bulunuluyor, kanıta daha çok ihtiyaç olmaz mı sizce? Yanlış mı düşünüyorum?

    Hocam şunu sorayım. Dinler olmasaydı Allah'a inanır mıydınız? Doğaya falan bakarak tanrı var diyebilir miydiniz?

    Bir de din konusunda çeşitli tartışmalar var. Mesela hadisler. Modern olarak yorumlayanlar hep demiyor mu hadisleri kabul edemeyiz, 200 sene sonra yazıldı, kulaktan kulağa aktarıldı falan. Yani yaşandı ise bunu kabul etmiyorlar. Bu durumda ne oldu ne bitti bunu bilme imkanımız kalıyor mu? Tarihsel olarak bilmemiz lazım sonuçta bir yargıda bulunacaksak. Yani ortada tarihsel belge denilebilecek bir şey var mı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulpi

    hocam kendin diyorsun madde ve enerji yok olmaz diye. o zaman nasıl ilk madde ya da evrenin başlangıcı oluyor ki? sürekli değişip dönüşüyor olamaz mı?

    Alıntıları Göster
    İçinde yaşadığımız evrende bulunan fizik yasalarının en temelinde başlangıç ve bitiş vardır. Yok olmak ve yoktan var olmak günümüzdeki fizik yasaları çerçevesinde evren dışı varlık veya varlıklara delâlet etmektedir. Diğer bir şey de; senin tabirine göre bir sonsuzluk mevcut. Yani madde ve enerjinin başlangıç ve bitişi yok. Oysaki big bang doğrusal değil genişleme üzerine kurulu. Yani bir noktadan her tarafa genişleyen bir evrenin içindeyiz. Senin bahsettiğin gibi evren başlangıcı olmayan madde ve enerji üzerine kurulu ve oluşan kaostan dünya ve üzerindeki canlı tabiatı oluştu ise, evrenin merkezcil -tekil merkez- genişlemesine ne sebep olabilir? Yazı olarak tam anlayamamışım olabilirim kusura bakma. Bunlara da ek olarak senin zaman dediğin ölçü birimi de, big bang ile başlamıştır. Yani gene bir başlangıç bitiş söz konusudur. Oysa senin öncesi ve sonrası olmayan hep var olan enerjiyi tanımlamaya zaman kavramı da yetmiyor. Vs vs vs

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulpi

    Hocam fiziksel olmayan şey gördük mü derken şunu kastediyorum. Günlük hayatta maddi şeyler görüyoruz, bilim adamları da fiziksel şeyleri ölçüyorlar. Yani fiziksel olmayan bir şey tespit edilmedi. İşte fiziksel olmayan bir şey var dersek kanıta daha gerek olmaz mı bu yüzden? Maddi iddiada en azından birçok madde görmüşüz, yine ihtiyaç var da en azından ne aradığımız belli. Fiziksel olmayan da hiçbir şey belli değil ve yine de bir iddiada bulunuluyor, kanıta daha çok ihtiyaç olmaz mı sizce? Yanlış mı düşünüyorum?

    Hocam şunu sorayım. Dinler olmasaydı Allah'a inanır mıydınız? Doğaya falan bakarak tanrı var diyebilir miydiniz?

    Bir de din konusunda çeşitli tartışmalar var. Mesela hadisler. Modern olarak yorumlayanlar hep demiyor mu hadisleri kabul edemeyiz, 200 sene sonra yazıldı, kulaktan kulağa aktarıldı falan. Yani yaşandı ise bunu kabul etmiyorlar. Bu durumda ne oldu ne bitti bunu bilme imkanımız kalıyor mu? Tarihsel olarak bilmemiz lazım sonuçta bir yargıda bulunacaksak. Yani ortada tarihsel belge denilebilecek bir şey var mı?

    Alıntıları Göster
    Dinin içine bilimi karıştırmadığımız sürece kanıta gerek yoktur, din Allah'ın sıfatları bir bir sıralar, der ki o tektir, eşi benzeri yoktur, ne doğrulmuştur nede doğurmuştur, zamandan ve mekandan uzaktır, ezeli ve ebedidir vs diye bir çok sıfatı vardır, bilim ise kanıt için gözlem ister deney ister, insanlar tanrının varlığını bilimle kanıtlayamaya çalışıyor bu mümkün değil, sadece varlığına dair bir takım bilimsel argümanlar sunulabilir, hassas denge, evrenin potansiyeli vs falan.

    Dinler olmasaydı tanrıya inanmazdım çünkü onu gönderdiği kitap ve elçileri ile tanıdım, farz edelim dinler yok yasaklar yok kurallar yok, ee geriye ne kalıyor ki sadece bilim kalıyor. Kendi kendime işte doğaya baktım tanrı diye bir şey var ve şu şu yasakları kuralları koymuştur diye tahmin edemezdik herhalde.

    Hadisler başka bir tartışma konusu, o konuya hiç girmeyelim, bizim esas alacağımız şey Kuran'dır, eğer bir hadis Kuran'a ters düşecek biçimde ise o hadis gerçek değildir.




  • Lien- kullanıcısına yanıt
    Düşünmeden sorulmuş soru yığını.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: junis

    Dinin içine bilimi karıştırmadığımız sürece kanıta gerek yoktur, din Allah'ın sıfatları bir bir sıralar, der ki o tektir, eşi benzeri yoktur, ne doğrulmuştur nede doğurmuştur, zamandan ve mekandan uzaktır, ezeli ve ebedidir vs diye bir çok sıfatı vardır, bilim ise kanıt için gözlem ister deney ister, insanlar tanrının varlığını bilimle kanıtlayamaya çalışıyor bu mümkün değil, sadece varlığına dair bir takım bilimsel argümanlar sunulabilir, hassas denge, evrenin potansiyeli vs falan.

    Dinler olmasaydı tanrıya inanmazdım çünkü onu gönderdiği kitap ve elçileri ile tanıdım, farz edelim dinler yok yasaklar yok kurallar yok, ee geriye ne kalıyor ki sadece bilim kalıyor. Kendi kendime işte doğaya baktım tanrı diye bir şey var ve şu şu yasakları kuralları koymuştur diye tahmin edemezdik herhalde.

    Hadisler başka bir tartışma konusu, o konuya hiç girmeyelim, bizim esas alacağımız şey Kuran'dır, eğer bir hadis Kuran'a ters düşecek biçimde ise o hadis gerçek değildir.

    Alıntıları Göster
    İnanç olduğu için kanıta gerek duyulmuyor dense de sonuçta birtakım argümanlar öne sürülür. Yani yine de bir şeylere ihtiyaç var gibi görülüyor, siz de zaten bilimsel argüman diyorsunuz, yani gerek var. Belki de argümana gerek var ama kesin kanıta ihtiyaç yok diye düşünüyor da olabilirsiniz. Bence argümandan ziyade kesin kanıta ihtiyaç daha fazla. Çünkü iddia olağanüstü bir iddia, deneyimlerimizle uyuşmuyor, fiziksel olmayan bir iddia. O yüzden kesin kanıt lazım diye düşünüyorum. Ha diyebilirsiniz ki inanç. İnanç demek kesin kanıt gerekmiyor demek değildir. Kesin kanıt yoksa inanabilirsiniz ve bu inanç olur ama kesin kanıt gerekmiyor demek değildir, gerekiyordur ama olmadığı için inanç olur. Elbette yanlış düşünüyorsam belirtebilirsiniz.

    Hocam doğaya bakarak tanrı şunu buyuruyor falan denemez belki ama doğa yasalarına uygun yaşanabilir, barış içinde yaşanabilir. Din konusu ise daha siyasi bir konu, tanrıdan geldiği söylenen kurallarla bir yönetim oluşuyor değil mi?

    Son zamanlarda bir mehdi çıkmıştı ve kadınları şelaleye götürmüştü. Çoğu insan olur mu öyle şey deyip karşı çıktı. Peki geçmişte benzer iddia ile çıkanlar neden kabul edilmeli sizce, siz neden ediyorsunuz?

    Hocam tarihi bir mesele ise Kuran tek başına esas alınmaz. Çünkü bu kitap nedir, nerden gelmiştir, nasıl oluşmuştur bunu merak ediyorsak başka tarihsel veriler de gerekmez mi? Hadisler bir örnekti, sonuçta insanlar gördüğünü sözle aktarmış. O dönemde ne oldu ne bitti bunu bilmemiz lazım.




  • Akıl var diyebilmek için neyi gözlemlemek gerekiyor? Akılı fiziki bir nesne gibi elde tutamadığımız için varlığını inkar etme şansımız yok. Allah'ı, göremediği için varlığını inkar eden vatandaş aynı göremezlik bahanesiyle, fiziki bir şekilde göremediği için aklın varlığını da inkar ediyorsa bariz bir şekilde akılsızdır. Bununla birlikte bu akılsız vatandaşlar (niye akılsız: fiziki olarak görülemeyen şey onlara göre yoktur, akıl da dahil) ne kadar çelişkilidir ki görmedikleri halde birçok şeyin varlığına inanırlar. Bazen akıl var mantık var diye başlayan cümleler bile kullanırlar. Özetle bu tür vatandaşlar işine gelmiyorsa göremiyorum o halde yok, işine geliyorsa illaki görmem gerekmez var şablonunu kullanırlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MadDeveloper

    Akıl var diyebilmek için neyi gözlemlemek gerekiyor? Akılı fiziki bir nesne gibi elde tutamadığımız için varlığını inkar etme şansımız yok. Allah'ı, göremediği için varlığını inkar eden vatandaş aynı göremezlik bahanesiyle, fiziki bir şekilde göremediği için aklın varlığını da inkar ediyorsa bariz bir şekilde akılsızdır. Bununla birlikte bu akılsız vatandaşlar (niye akılsız: fiziki olarak görülemeyen şey onlara göre yoktur, akıl da dahil) ne kadar çelişkilidir ki görmedikleri halde birçok şeyin varlığına inanırlar. Bazen akıl var mantık var diye başlayan cümleler bile kullanırlar. Özetle bu tür vatandaşlar işine gelmiyorsa göremiyorum o halde yok, işine geliyorsa illaki görmem gerekmez var şablonunu kullanırlar.
    benzetme değil kanıt lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ulpi -- 6 Eylül 2018; 0:45:46 >




  • ulpi kullanıcısına yanıt
    O zaman evrim bir bilgi degildir ya da genel görelilik kanunu. Bunlar denenmedi görülmedi ve ölçülmedi. E=mc2 en bilindik formül c olan ışık hızına çıkamadık. Ya da kuantum fiziği denenmedi. Kara delikler görülmedi ama varlığına inanılıyor ve bilinen fizik kanunları dışında. Anti madde, karanlık madde, karanlık enerji görülmedi, ölçülmedi, denenmedi ama olduğuna inanılıyor.



    Bilim önemlidir buna kimse itiraz etmez. Edenin aklından şüphe ederim ama kimse bilimi sorgulamaz. Hatta bizim ülkemizde ki ateist ve evrimciler genellikle islamiyete laf atarlar. Diğer dinler sanki konu dışı gibi kalır.



    Örneklerimi çoğaltabilirim. Evrim teorisine inananlar ardı ardına oluşan ve sürekli devam eden şans ve raslantı faktörlerine inanırlar. Ancak müslüman biri bunların raslantı değil bir güç tarafından oluştuğunu kabul ederler.



    Müslümanlar Allah var ve herşeyin sahibi der. Evrimi savunanlar ise islamiyetin hep ölüm, ceza vb. örneklerini verirler.



    Tek diyeceğim bu düşüncede olanlar keşke tek tarafı okumayı bırakıp iki tarafıda okusa ve sonra neyin inanılır olduğuna karar verse.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aydnksvl

    O zaman evrim bir bilgi degildir ya da genel görelilik kanunu. Bunlar denenmedi görülmedi ve ölçülmedi. E=mc2 en bilindik formül c olan ışık hızına çıkamadık. Ya da kuantum fiziği denenmedi. Kara delikler görülmedi ama varlığına inanılıyor ve bilinen fizik kanunları dışında. Anti madde, karanlık madde, karanlık enerji görülmedi, ölçülmedi, denenmedi ama olduğuna inanılıyor.



    Bilim önemlidir buna kimse itiraz etmez. Edenin aklından şüphe ederim ama kimse bilimi sorgulamaz. Hatta bizim ülkemizde ki ateist ve evrimciler genellikle islamiyete laf atarlar. Diğer dinler sanki konu dışı gibi kalır.



    Örneklerimi çoğaltabilirim. Evrim teorisine inananlar ardı ardına oluşan ve sürekli devam eden şans ve raslantı faktörlerine inanırlar. Ancak müslüman biri bunların raslantı değil bir güç tarafından oluştuğunu kabul ederler.



    Müslümanlar Allah var ve herşeyin sahibi der. Evrimi savunanlar ise islamiyetin hep ölüm, ceza vb. örneklerini verirler.



    Tek diyeceğim bu düşüncede olanlar keşke tek tarafı okumayı bırakıp iki tarafıda okusa ve sonra neyin inanılır olduğuna karar verse.
    Kurduğunuz mantık doğru mu? Bilimde şunlar görülmedi deyip tanrıya nasıl varacağız ki? Tanrının kanıtından bahsediyorsak başka konulara bakmadan direk kanıtlara bakmalıyız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulpi

    benzetme değil kanıt lazım.

    Alıntıları Göster
    Aklı inkar eden birine nasıl kanıt sunacağız? Neyi kullanarak kanıtı muhakeme edecek?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MadDeveloper

    Aklı inkar eden birine nasıl kanıt sunacağız? Neyi kullanarak kanıtı muhakeme edecek?

    Alıntıları Göster
    konu akıl değil ki
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulpi

    konu akıl değil ki

    Alıntıları Göster
    Konu elbetteki akıl. Kainatı içindeki canlı - cansız varlıkları akıllı - akılsız insanları yaratan üstün bir Akıldan bahsediyoruz. Kaçamaklı cevaplar vermeye başladın.

    Aklın varlığı nasıl gözlemlenir? Fiziki olarak göremiyorum akıl yok diyorsan sana sunulacak kanıtları nasıl muhakeme edeceksin? Akılsız birine neden ve nasıl kanıt sunalım?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MadDeveloper

    Konu elbetteki akıl. Kainatı içindeki canlı - cansız varlıkları akıllı - akılsız insanları yaratan üstün bir Akıldan bahsediyoruz. Kaçamaklı cevaplar vermeye başladın.

    Aklın varlığı nasıl gözlemlenir? Fiziki olarak göremiyorum akıl yok diyorsan sana sunulacak kanıtları nasıl muhakeme edeceksin? Akılsız birine neden ve nasıl kanıt sunalım?

    Alıntıları Göster
    tanrı başka konu insan aklı başka konu.
  • Çok değişik kanıtlar sunuldu ancak tanımla da devam edilebilir.



    Bizim erkek ve baba dediğimiz figür aslında anne denen şeydir. Kız denen şey ise aslında bunun oğludur.



    Şimdi anne denen kavramın haktan sapmış bir halde tavır aldığını duşunduğunuzde sonuçlara bakıp bir ilahı varlığına ulaşılabilir mi.



    Bana gore paket şeklinde sunulmuş bu çözme bakarak bir ilah ulaşamıyor oluşumuz normal karşılanabilirken bu şey tek durumu sonuçlar anne ve oğlunun ilişki turu bir ilahı varlığını olumsuzlamaz.



    İlahi kudretin bir kıyas oluşturmak için öncelikle insanımıza imkan sunup sonradan akledişle demek ki anne bu oğlu olan da buymuş dediği an bir tedristir. Bu bir öğretmiştir ve bu eğitimi veren şey akıl olsa idi haktan bu şekilde sapan şey bu durumdan vazgeçerdi.



    Bu başka bir şeydir ancak ilah mıdır.



    Bu eğitimin sonucunda ulaşılacak ilah gayri ahlakiliğin ucundaki iş ileri surerken bu tanrisal duruş kotu olan ilahı ornekler.



    Ancak ona da bir zulum varsa eğitim varsa durum değişir.



    Kainatın bu şekilde muallim olduğu bir alan var ve bu durum sorgulayan sorgulayan şeklinde artan bir dizini ortaya koymakta.



    Bana gore kısır oluşumuz ayrı bir durum ancak anne denen Erilin kızım dediği oğluna gosterdiği tavır tanrinin merhametine ornek olamazken bu tavır anne denen şeyin rahmetini de gosterdiği oranda kotu olanın kim olduğunu örnekler. Yani kişi bir ilah var demez ancak bu pespayelikten uzak tutan bir şey var ve bu şey akledişle bulunurken aynı akıl bu rezilliği yadsımıyor.



    Bilsem de karşı koyamadığım duygularım var. O halde vicdan duygu gibi şeyler dahi ilah denen şeyden farklıdır ve ona karışmaz.



    ..........





    Bana gore anne denen ancak eril diye tanımlanan şey kız dediğimiz ancak oğul olan şeyden hak alıyor. Zira bizi eğiten şey bize oğretti ki bizim kadın diye tanımadığımız şey eril den davacı idi ve bu hal içiçe iki karmayla aynı anda cevap oluşturuyor. Bu durum bir kurgudur ve bunun bir kurucusu olmalıdır.



    Kadın denen nesneye ben kendine erkek derken ki tavrını da biliyordum öyle ses edip durma denmiş. Kız denen şeye de eril olduğunda kendini doğuran annen olduğu halde onu tanımamışsın şimdi katlan deniyor.



    Bu durum katışıksız adalettir ve burun sorunu yaratıp çözen bir zihni ele veriyor.



    Bu hal bir yaratıcıdan ziyade bir hesap mı var sorusunu gundemi getirir.



    Burada onemli olan şey iki cinsin de ya aslen kadın olduğu ya da oyle gozuktuğu yone de olması. Yani dişilik mevcut. Biri aslen yani eril diye tanımlanan diğeri de şeklen kız diye tanımlayıp aslında eril olan şey.



    Bu tanıma çok dikkat edin bütün un sorunlarımızın cevabı bu hususta gizli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • wanowa W kullanıcısına yanıt
    İstek ihtiyactir diyorum, anlamiyorsun. İhtiyacin olmayana istek duymazsin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakan Pekmez

    quote:

    Orijinalden alıntı: ERG81

    Kendi inancına göre yaratan güce Tanrı demesinin sakıncası nedir?

    Sakıncası şudurki biz müslumanlara göre Allah'a Tanrı demek günahtır

    Alıntıları Göster
    Birincisi Tanrı kelimesi günahtır olarak Kur’an’dan bir ayet gösterebilir misiniz?

    İkincisi yazan kişinin kendi inancı; herkesin inancı kendine değil midir? Yazan kişi kendini müslüman olarak görmek zorunda mıdır?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 2829303132
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.