Şimdi Ara

Tanrının ve Dinin Kanıtı (32. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
885
Cevap
4
Favori
21.530
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
30 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3031323334
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    İstek ihtiyaçtır he . Güzel espri

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    100 yil once isik egilmez bukulmez diyen kimdi merak ettim.

    Ayrica o gunku sartlarla dogrusal hareket ettikleri dusunmeleri gayet olagan. Bu dusunceleri "hay lanrt olasi, herseyi yanlis yaptik, herseyi bastan hesaplayalim " turunde bir hata degil. Zira o donem isigin nasil gittigi, nasil hareket ettigi birincil oncelikte degil.



    Ikincisi de fizik kanunu. burada devreye hassasiyetler devreye girer. Yok ben isigin hizini tam olarak hesaplayabiliyorum diyorsa o hiz olcen, aradaki farki gorebilir
    Aynı şeyden bahsediyoruz. Benim söylediğimi farklı söylemişsin. Hatta şöyle açıklayayım. O devrim bilim insanları "lanet olsun yanlış hesapladık" dememişlerdir. Ancak Einstein "bu adamlar yanlış hesaplamış doğrusu budur" demiş ve yeni hesaplamalar ortaya koymuştur. O konu ile ilgili o güne kadar ki tüm argümanlar yıkılmış yerine yenisi gelmiştir. 100 yıl sonra belki biri çıkıp Einstein yanlış hesaplamış doğrusu budur diyecek kim bilir. Bu demek oluyor ki bilgi şu an bile kesin değil=)

    Savunduğun şeyleri yalanlaman da tam bir muamma. O yüzden gülüyosun sanırım:)




  • Bazı dini forumlarda insanların birbirini "olmayan ya da abartı" olaylarla gaza getirmesi gibi siz de burada ateizmi kendi aranızda pohpohluyorsunuz. Tam bir körler sağırlar birbirini ağırlar durumu. Bak benim gibi bir çok ateist var, şu şu şüphelerimi onlarda onaylıyorlar diyip bir iç rahatlatma girişimi.
    Evrendeki "tanrı" kanıtlarını mı istiyorsun? Zilyon kadar internet sitesinde var bu. tabii bir çoğu çöp ya da "düşünmeden inan" tarzı olabilir ama aralarında adam akıllı anlatan cevap verenler de var. Gir bu sitelere bak.
    Şimdiye kadar yüzlerce şey okumuşumdur ateist sitelerinde. "Kurandaki uyumsuzluklar", "Evrenin yaratılışı", "evrim teorisi" vs. Bunlarla ilgili yüzlerce saçma sapan ve "aptalca" cevaplar da okudum. Ama biraz doğru yerlerde araştırınca doğru cevaplara erişebildim. Sorulmuş hiç bir soruya aklımda "acaba" diye bir şüphe kalmadı. Ben düşünerek araştırarak inanmanın daha güzel olduğunu düşünenlerdenim. Elbette ömrünü ilahiyata adayanlardan değilim ancak aklıma takılan bir soru olursa bu güzelce araştırıp mantıklı cevaplarını bulabiliyorum.

    İslam'da zaten açık ve net bir kanıt olmayacağından bahsediliyor. Yani bir gün herkes gayipten bir ses işitip "ben sizin tanrınızım" diye bir şey duymayacaklar. Ya da masanın üstüne bir kalem koyup "Allah'ım varsan bu kalemi oynat ben de sana inanayım" dediğinde o kalem oynamayacak. Bu açıkca sınavdaki bir hile olurdu. O yüzden var olanlara bakıp çıkarım yapman ve "aksi yönde olamazdı"yı görmen lazım.

    Mesela geçen rast geldiğim şöyle bir örnek vereyim. Bu kendi düşüncemi yansıtan bir örnek. Hiç bir yerden alıntı yapmadım. Şu videoyu izle (tümüyle bilimsel bir video, dinle ilgili değil):
    https://www.youtube.com/watch?v=X_tYrnv_o6A

    DNA'nın ATSG mokeküllerinden oluştuğunu bilmeyen yoktur sanırım. Bu meleküllerin üstte ve altta bağlı olduğu birer de şerit var. Bu şeritler bir tür şeker molekülü. Bu şekerin bir ucuna 3 diğerine 5 diyelim. Bu şeker molekülleri birbirine balanırken yapıları gereği mutlaka 3-5 yönünde bağlanabiliyorlar. DNA üzerindeki bu şeritler birbirine ters yönde sıralanıyor. Yani üst şerit 3-5 yönünde iken alt şerit 5-3 yönünde ilerliyor. (Bu asimetrik yapı DNA molekülü için en sağlam yapı imiş).
    Bu ön bilgiydi. Video'da DNA'nın nasıl bölndüğünü anlatıyor. DNA bir moleküle bir uçtan giriyor ve diğer uçtan ikiye bölünmüş olarak çıkıyor. Çıkan uçlardan birisine hemen ATSG'ler bağlanıyor ve bunların üstündeki şeker şeriti de sırayla bağlanıyor ve yeni DNA oluşuyor. Buraya kadar her şey normal. Çıkan uçlardan bir diğeri ise aynı şekilde kopyalanamıyor. Çünkü şeker şerit molekülleri ters yönde birbirine bağlı ve bunlar sadece bir yönde birbirine bağlanabildiği için çıkan uca direk yeni bir molekül bağlanması mümkün değil.
    İşte bu noktada tümüyle frklı bir molekül geliyor, çıkan o ucu yakalıyor, hooop diye takla attırıyor ve böylece o yakalayan molekülden itibaren o DNA şeriti bölünmenin yapıldığı yere doğru tersten dizilmeye başlıyor.

    Hani tüm canlıların yapı taşı DNA'ya, böyle karmaşık bir mekanizma olmasa o DNA bölünenemeyecek ve hücrelerin ikiyi bölünerek çoğalması mümkün olmayacak. O takla attıran molekül olmasa ve ne zaman devreye girip ne zaman nasıl takla attıracağını bilmese o DNA bölünemeyecek.

    Yine videonun bir bölümnde kormozomların iplikçiklerle beraber nasıl uçlara çekildiğnden bahsediyor. Blünmenin en temel işlevlerinden birisi olan bu işlem için yüzün üzerinde farklı protein gerekiyor. Bu proteinlerden birisi bile eksik olsa o bölünme olmayacak. e bu proteinlerin sentelenmesi yine DNA sayesinde olabiliyor. Bir şekilde DNA kendisini çoğaltmak için bu protein kodlarına sahip. Ama bunlara sahip olmadan o DNAnın çoğalması zaten mümkün değildi.
    Bu arada o iplikçiklerin nasıl olup da aynı anda çekilmeye bağladığı ile ilgili kısmın hala bilim için bir gizem olduğundan da bahsediyor videoda. Elbet bir gün ortaya çıkar ama o noktada da kimbilir kaç farklı protein, enzim gerekli olacak, kim bilir ne kadar karmaşık bir mekanizma gerekli olacak.

    Ben bunlara baktığımda bu düzenin kendi kendine oluştuğuna inanmıyorum. İşte ayrımımız bu noktada başlıyor. Siz de "benim için bunların rast gelmiş olması mantıklı, benim için bir işaret oluşturmuyor" diyebilirsiniz. Ve işte bu noktada inandığımız veya inanmadığımız şeylerin hesabını veriyor olacağız. Eğer ben akılsızlık etmiş ve kendi kendine denk gelecek şeyleri birisi yarattığı diye inanıp yanılmışsam sonuç olarak ben hayatımı boşa olmayan bir varlığa adamış olacağım, hayatımdaki ibadet vakitlerini boşa harcamış olacağım. Ama eğer sen akılsızlık etmiş ve denk gelemeyecek şeylere denk gelmiştir diyip geçiştirmişsen o zaman sonuç olarak öldüğünde islamın ön gördüğü sonuçlara erişeceksin.

    Hepimiz akıl sahibiyiz ve kendi aklımızın hesabını kendimiz verip sonuçlarına kendimiz katlanacağız.
    Bu sebeple mantığınızı çok aktif olarak kulanmanızı rica ederim. Kendiniz araştırmadan iki tarafında kulaktan dolma bilgilerine inanmayın derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aydnksvl

    Aynı şeyden bahsediyoruz. Benim söylediğimi farklı söylemişsin. Hatta şöyle açıklayayım. O devrim bilim insanları "lanet olsun yanlış hesapladık" dememişlerdir. Ancak Einstein "bu adamlar yanlış hesaplamış doğrusu budur" demiş ve yeni hesaplamalar ortaya koymuştur. O konu ile ilgili o güne kadar ki tüm argümanlar yıkılmış yerine yenisi gelmiştir. 100 yıl sonra belki biri çıkıp Einstein yanlış hesaplamış doğrusu budur diyecek kim bilir. Bu demek oluyor ki bilgi şu an bile kesin değil=)

    Savunduğun şeyleri yalanlaman da tam bir muamma. O yüzden gülüyosun sanırım:)

    Alıntıları Göster
    Einstein'ın da bu konuda aynen böyle bir söz var diye biliyorum. Herkes "Newton'u yendin" tarzında konuştuğunda Einstein "O gerçeğe yaklaşmıştı. Ben daha çok yaklaştım. Ama benden sonra daha da çok yaklaşacak birisi çıkacaktır" demiş. Kaynak yok, hatırladığım kadarıyla yazdım.




  • aydnksvl kullanıcısına yanıt
    Herhangi bir muhendislik veya fizik bolumunden yurtdisindan yuksek lisansim var desem

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • iskender86 kullanıcısına yanıt
    Zaten evrim insan maymundan geliyor demez. Onu uyduranlar dine inananlari kaybetmemek icin cabalayan dini kullananlar.



    Dine inananlarda da zeten okuma arastirma dusuncesi olmadigindan, ve dini kullananlarin sozunden ciktiginda yanacagini dusunduginden dine inananlarin bunu bilmemesi gayet olagan.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • wanowa W kullanıcısına yanıt
    Ne ilahisi? Rock istiyorum ben

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Bilim görece olarak geriye gider.
    Yüz yıl önce sadece samanyolu vardı. Uzay sabitti. Tüm bilimsel çıkarımlar bu gerçekler(!) üzerine yapılıyordu. Galaksiler ve uzayın genişlediği keşfedilince bilim ilerlemiş oldu. Ancak eskiden yapılmış çıkarımların hepsi çöp oldu. Bu çıkarımlara güvenilerek söylenen iddalar da dolayısıyla çöp oldu. Yani genele baktığımızda yeni bilgi ile bilim ilerlemiştir ama önceki çıkarımlar açısından o yolda ilerleyen bilim gerilemiş hatta yok olmuştur.
    Şöyle düşünün, ileride öyle bir kanıt bulundu ki evrim teorisini tümüyle çöpe attırdı(neden olmasın?). Bu durumda yeni bilgi ile Bilim genelde ilerlemiş olur ancak evrim teorisiyle ilgili her şey de çöpe gideceğinden o açıdan gerilemiş olur.
  • aydnksvl kullanıcısına yanıt
    Hala ne dedigimi anlamamissin. Bilim gercege yaklasimdir. Gun gectikce daha da yaklasir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 6 Eylül 2018; 10:31:53 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • wanowa W kullanıcısına yanıt
    Elbette ihtiyactir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Cok ıyi ışte. Okudugun lisans ve yuksek tamamen yanlış o zaman. Çünkü yaptığın tüm ivmelenme ve düşey hareketlerde g= 9.81:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • gozcelik kullanıcısına yanıt
    Cope gitme yok. Uzerine koyma var. Yuz yil once sadece samanyolu var, simdi samanyolunun da otesi var.



    Geriye gitme yok. Cozunurlugu artan foto var.



    Tanrının ve Dinin Kanıtı




    Ilk basta bilim soldaki gibiydi. Su an 5 dpi gibi bir aradayiz. Zamanla gercege daha da yaklasiyoruz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • aydnksvl kullanıcısına yanıt
    Ilk okul ogretmenin mi bunu soyledi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Hala ne dedigimi anlamamissin. Bilim gercege yaklasimdir. Gun gectikce daha da yaklasir
    Tamam aynı şeyi söylüyoruz. Bu yüzden sürekli değişiyor. Yani bugün savunduğun bir bilim kanununu veya olayını belki yarın inkar edebilirsin. Ve belki 100 yıl sonra bilim Tanrının olduğuna dair bir kanıt bulacak ve sen şu an sahip olduğun bilginle ve yaşam surenle onu göremeyeceksin. Yani tamamen yanlış bir bilgiyle ölüceksin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bütün dinlerin en mübarek adamları toplansın sabahtan akşama kadar dua etsinler ama duayla bir toz tanesini bile yerden kaldıramazlar.Dinler tarihine bakarsan denizin yaran mı yok ayın ikiye bölen mi dersin ışık hızıyla hareket eden mi?Tuhaf doğrusu
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Dogru ve mantikli cevaplar bulamayinca saçmalamaya başladın.



    Önce neleri bildiğini sorgula, sonra bilmediklerin hakkında sorular sormaya başla:)



    Savunduğun bilimi reddediyosun. Bu da çok komik oluyor:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aydnksvl

    Kurduğum mantık doğru. Tanrı için bir kanıt arıyorsun. Ancak bilim için bir kanıt aramıyorsun. Yerçekimi diye birşey var. g=9.81m/s2 hesaplanmış bir değer. Yer çekimi ivmesine verilmiş gerçek bir değer diyelim. Peki herhangi bir bilim adamına yer çekimi neden oluşur diye birşey sordun mu. Ya da şu anki bilim karadelikler var diyorlar. Bencede olabilir. Ama buna karşın herhangi bir bilim adamına kanıtı varmı diye bir soru sordunuz mu ?

    Alıntıları Göster
    Her bilimsel konuyu sormadım ama bazılarını sordum ve tartıştım. Ama tanrı konusu çok daha temel bir konu ve insanlarda karşılığı var, o yüzden bu başlıkta bu konuyu ele alıyorum. Başka başlıkarda başka konuları tartışabiliriz ama bu başlıkta tanrının ve dinin kanıtı tartışılmalı. Tanrı bilimsel bir kavram değil, gözlemleyip deney yapma şansı yok. Felsefi çıkarım yapılabiliyor ama çok yanlış bakılıyor gibime geliyor. Tasarım örneklerine bakıp her şey tasarım falan deniyor, tek taraflı bir bakış açısı. Kim bilir ne ihtimaller vardır alternatif olarak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Genele baktığınızda elbette. Ama belirttiğim gibi bu durum görece. O çözünürlük arttıkça o gönderdiğiniz yıldızın 5. ayağının aslında olmadığı ortaya çıkarsa o 5. ayak ile ilgili herşey çöpe gider. Gerilemekten bahsettiğim bu.
    Bugün sicim teorsi ile bir çok şey açıklanabiliyor. Ama yeni bir buluş ile sicim teorisi çöpe giderse onunla ilgili herşey de çöpe gider.
    Gelişme böyle böyle sağlanır zaten. Ağacın uzaması için yanlış yöne çıkan dalları budanır.
    Bu sebeple bilimden örnek verirken her zaman "belkide yanlış olan dal üzerindeyim" diye düşünebilmek gerekir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gozcelik

    Bilim görece olarak geriye gider.
    Yüz yıl önce sadece samanyolu vardı. Uzay sabitti. Tüm bilimsel çıkarımlar bu gerçekler(!) üzerine yapılıyordu. Galaksiler ve uzayın genişlediği keşfedilince bilim ilerlemiş oldu. Ancak eskiden yapılmış çıkarımların hepsi çöp oldu. Bu çıkarımlara güvenilerek söylenen iddalar da dolayısıyla çöp oldu. Yani genele baktığımızda yeni bilgi ile bilim ilerlemiştir ama önceki çıkarımlar açısından o yolda ilerleyen bilim gerilemiş hatta yok olmuştur.
    Şöyle düşünün, ileride öyle bir kanıt bulundu ki evrim teorisini tümüyle çöpe attırdı(neden olmasın?). Bu durumda yeni bilgi ile Bilim genelde ilerlemiş olur ancak evrim teorisiyle ilgili her şey de çöpe gideceğinden o açıdan gerilemiş olur.
    Belki gelecekte şöyle olur böyle olurdan tanrının kanıtına ulaşamayız ki. Hadi dediğiniz gibi bilim değişsin ama tanrının kanıtı değil ki bu. Hem tanrı var diyorsanız bu değişecek belki, onu da düşünmek lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İslamiyete göre hepimiz bir imtihandan geçiyoruz
    Allah bize kitap göndermiş ve kararı bize bırakmış
    inananlar cennet'e inanmayanlar cehennem'e gidecek

    Oysa İslam'ın kitabı Kuran da ALLAH şöyle diyor

    HUD119; Rabbin dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Yani ALLAH diyor ki ben isteseydim hepinizi müslüman yapardım ama yapmadım.. neden? çünkü cehenneme cinler ve insanları atacağıma söz vermiştim bu yüzden merhamet ettiklerim dışındaki insanları müslüman yapmadım..

    benzer ayetler Müdessir,En'am, Zümer ve Şura surelerinde de var

    "Ben dilediğimin gönlünü islama açarım dilediğimin gönlünü islama kapatırım" diyor

    kimin müslüman olacağına en başta o karar vermişse imtahan nedir o zaman?

    Aynı ALLAH aynı kitap içerisinde İnşikak, Mürselat,Müzzemmil,Nisa surelerinde çeşitli ayetlerle

    "Bunca şey gösterdik hala neden inanmıyorlar" şeklinde serzenişte de bulunuyor


    aynı kitapta hem "ben istediğimin gönlünü imana açarım istediğimin gönlünü kapatırım" diyeceksin, hem de "yaa neden inanmıyorsunuz" diyeceksin?

    Dindar arkadaşlara soruyorum.. sizin inandığınız ALLAH böyle bir yaratan mı?

    ALLAH a inanmak için illa ki bir kitabın peşinden koşmanız gerektiğine neden inanıyorsunuz?
    Allah bizlerin ne yapacağına kadar kodlayıp, gelecekte olacaklarıda kaderimiz olarak programladıysa bize neden akıl zeka verdi muhakeme yeteneği verdi?

    İnsanoğlu Allah'ın kendisine verdiği bu en özel ayrıcalık Aklını kullanmaktan neden bu kadar korkuyor?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Pexo -- 6 Eylül 2018; 11:55:20 >




  • 
Sayfa: önceki 3031323334
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.