Şimdi Ara

Tekstilde 2 ay çalışmak

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
1
Favori
7.209
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Liseyi bitirdikten sonraki yaz tatilinde üniversite için bir dizüstü bilgisayar almam gerekiyordu. Bir işte 2 ay çalışacaktım ve üstünü de babam tamamlayacaktı. Hangi işte çalışsam diye bakarken arkadaşımla bir tekstil firmasının kapısından girdik. Arkadaşım oradaki danışman kızlara numarasını verdi. Aradan bir hafta geçti ve arkadaşım o arada işe girmiş fakat gittiğimiz firma onu aramıştı. Dolayısıyla firmaya tek gittim ve 2 ay kadar çalıştım. Şimdi burada aklımda kalanları yazmak istiyorum.


    Ortacı olarak işe girdim. Bu zaman zarfında malları taşıma, paketleme, malları paketleme için hazırlama (düğmeleme vs.) gibi angarya işleri yaptım. İşe ilk girdiğimde neşeli bir şekilde girdim. Çünkü gerek zihinsel gerek fiziksel olarak çalışmayı seven bir insandım. İş modeli okula çok benziyordu; çalış, zil çalsın, dinlen ve tekrar çalış. İlk 2-3 gün beni çok zorladı, her tarafım eve bembeyaz geldim. 11 saat mesai vardı ve 1 saate yakın bir mola süresi vardı. Kendimi hep motive tutmaya çalıştım, insanların dediklerini harfiyen yerine getirmek için çabaladım. Çünkü bu şekilde insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakacağımı düşünüyordum. 1 hafta içinde işe alıştım fakat iş monotonluğa bindikten sonra artık işi motor sinirler yaptığı için içinde bulunduğum durumu sorgulamaya başladım. Etrafım gençlik yıllarını orada geçirdiği için üzülen: "En kötü evlenir, evde yatarım." diyen kadınlarla doluydu. Erkeklerde ise böyle bir şey yoktu çünkü kafaları çok doluydu. Hepsi hayatındaki görevini kabullenmiş; kimisi makinenin başında kimisiyse ütünün buharında mesai saatinin bitişini bekliyordu. Orada 7 yıldır çalışan bir abla maaşımın ne kadar olduğunu sordu. 2000 dedim. (Asgari ücret 2325 lirayken.). O da maaşının 2000 lira olduğunu söyledi. Hadi ben 2 ay için geldim ve oranın standartlarına göre vasıfsızım fakat o ablanın neden hala orada durduğunu anlayamadım. Çevresi vardı diye herhalde.


    Kişilik olarak fazla girişken olmayan ve insanları alttan alan bir insanım. Ustalardan birisi gerginlik yarattığında bize patlıyordu. Onların patladığı kişiler de bize patlıyordu. Bunları bir süre tolere etmeye çalıştım, ne olacaktı ki? Bir gün o maaşımı soran abla beni çok sinirlendirecek bir şey söyledi. Ne söylediğini hatırlamıyorum. Ben de sinirimi atmak için tuvalete gittim. Kapıyı kapattım ve biraz ağlayıp yüzüme su çarptım. O günden sonra işten çıkana kadar agresifleşmeye başladım ve karşımdaki insanlara daha sert konuşuyor ve düşüncelerimde daha çok boğuluyordum. Neyse ki iki aya yaklaşıyorduk, ustaya 1 hafta önceden işten çıkacağımı söyledim. İşten çıkmadan önce bir köşede üretenlerin mallığından kaynaklanan üstü başı toz olmuş malları gaz tabancasıyla temizledim. O 1 hafta cehennem gibi geçti. Neyse ki o günlerde geldi ve geçti fakat ben aynı ben değildim. Hala mantığımla hareket etmeye çalışan bir insandım ama artık hayata karşı daha sinirli ve daha karamsardım.

    İşten çıktıktan sonra üzerine bolca düşündüm. Acaba bu iş modeli eğitimsizlikten mi kaynaklanıyor yoksa meslek kolundan bağımsız olsun her yerde olan bir şey miydi? Bu konu hakkında yorum yapmayacağım, kendi deneyimlerinizi yazın.


    Bütün bu saçmalıklarına rağmen hayata daha geniş perspektiften bakmamı sağlayan bir deneyim oldu. Liseyi bitiriyorduk, üniversite için endişeleniyorduk; üniversiteyi bitiriyorduk, etrafımızı işsizlik korkusu sarıyordu; işe giriyorduk, ailemizden duymadığımız lafları işteki üstlerimizden işitiyorduk; gün gelip geçiyordu ve bizden zamanımızı ve sağlığımızı çalıyorlardı.


    Bu yazıyı sizi karamsarlığa gömmesi için yazmadım. Kafamı dağıtmak için yazdım. Ümidinizi asla kaybetmeyin ama zaman ve sağlığınızın da olabildiğince farkında olun.








  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Tekstilde 2 Ay Çalışmak

    Tekstil sektöründe 2 ay çalışmak, iş deneyimi kazanmak ve bu alana genel bir bakış elde etmek için faydalı olabilir. İşte tekstilde çalışmak hakkında bilmen gerekenler:

    Tekstilde En Kolay İş

    Tekstildeki en kolay iş genellikle kalite kontrol olarak kabul edilir. Bu görev, üretilen ürünlerin standartları karşılayıp karşılamadığını kontrol etmeyi içerir.

    Tekstilde Ortacı Olmak Zor mu?

    Ortacı olmak, tekstil fabrikalarında yaygın bir pozisyondur. Genellikle kumaş kesme veya dikme işlemlerinden sorumludur. Ortacı olmak, beceri ve dikkat gerektirir, ancak eğitimle öğrenilebilir.

    Tekstilde Çalışmak Zor mu?

    Tekstilde çalışmak, fiziksel olarak zorlayıcı olabilir. Uzun süre ayakta durmak, ağır yükleri kaldırmak ve tekrarlayan hareketler yapmak gerekebilir. Ayrıca, fabrikalarda gürültülü ve tozlu bir ortam olabilir.

    Tekstilde Çalışmak Hakkında Yorumlar

    Tekstilde çalışan kişilerin deneyimleri değişebilir. Bazıları işi zorlu ama ödüllendirici bulurken, diğerleri zorlu çalışma koşulları nedeniyle tatminsizlik yaşayabilir.

    Tekstil İşi Zor mu?

    Tekstil işi zorlu olabilir, ancak aynı zamanda kazançlı da olabilir. Sabırlı, titiz ve fiziksel olarak dayanıklı olmanız gerekir.

    Tekstil Fabrikasında Çalışmak

    Tekstil fabrikaları, kumaş ve giysi üretir. Fabrikalarda çalışmak, üretim süreci hakkında bilgi edinmek ve pratik beceriler geliştirmek için bir fırsattır.

    İşte tekstilde çalışmakla ilgili bazı ipuçları:

    • Başlamadan önce eğitim almayı düşünün.
    • Beklentileriniz konusunda gerçekçi olun.
    • İyi bir çalışma etiği geliştirin.
    • Güvenlik önlemlerine uyun.
    • İlerlemek için fırsatları değerlendirin.
    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Tekstilde toplam 3 gün çalıştım. O zamanlar lisedeydim. İnsanlık dışı bir çalışma sistemi var orada. Çok yorucu ve yıpratıcı. İnsan ilişkileri de genelde samimi değildi. Bu tip yerlerde çalışmaktansa kafe, restoran tarzı yerlerde komi, garson, barista vs. olarak çalışmak daha iyi bence

  • Çok güzel yazmışsın  

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.