Şimdi Ara

tıp fakültesini bırakacağım, ilgililer bakabilir mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
2
Favori
1.412
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar herkese. Hemen konuya gireyim: 1. sınıf ingilizce tıp öğrencisiyim, özel bir üniversitede %25 bursluyum. bölümümle alakalı ciddi sorunlarım var ve bu konu ile ilgili önce kendimden ve sonra da bu süreçten bahsetmek istiyorum kısaca:


    • Hayatım boyunca doktor olmak istediğimi hatırlamıyorum. Karikatür ve çizgi romanlarla uğraşıyordum ortaokuldan üniversite sınavına kadar ve kendi çapımda önüme net bir hedef koymadım, sadece düşündüğüm bu hobimle uğraşmaktı. Arada sorarlardı ne olmak istersin diye, ya yazılım müh. derdim ya da mimarlık.


    • Ortaokul zamanında bir ara plastik cerrahı olmak isterdim ancak bu konu hakkında gram bilgim yoktu. Şöyle diyim, tıp diye bir bölüm yok, plastik cerrahisi diye bir bölüm var ve 4 yıllık okunup, olunuyor, sanıyordum. Küçüklük işte, nereden bilicen.


    • Liseye geçince işin gerçeğini öğrendim ve 6 yıl okumak bana fahiş geldi, dolayısıyla bu tıp defterini kapattım.


    • Lise sona gelince, ister istemez bir meslek seçmeniz gerekiyor ve bunun stresi üzerimde çoktu. Yazılım ve mimarlık arasında o kadar çok git gel yaşadım ki, uzun bir süre boşluktaydım. O sıralar doktorluk ile alakalı çok dizi izliyordum ve ister istemez etkisinde kalınca, tıp istiyorum defterini yeniden açtım.


    • Tabii, bu süreçte çizgi roman macerama da ara vermiş oldum ve üniversite sınavına en sonunda girdim. Sonuç, mezuna kaldım. Çünkü tıp istiyordum, bu kadar basitti. 1 sene daha çalıştım daha fazla hırsla ve sonuç olarak tıpı kazandım.


    • Asıl olay burada kopuyor. İngilizce okuduğum için, yarım dönem hazırlık okudum ve kalan dönemde de okulum olmadı çünkü kurul sistemine göre biliyorsunuz düzensiz öğrenci olamazsınız tıpta. Ben de bu 9 aylık uzun tatil sürecinde, bilin bakalım ne öğrendim? Tıp ne imiş, nasıl bir bölümmüş.


    • Bölümü kazandıktan sonra, tıpın sadece 6 yılla değil, zorunlu hizmet ve uzmanlık gibi belli başlı aşamaları olduğunu öğrendim. Çok saçma gelecek biliyorum gençler, ama cidden durum bu yani, şok geçirmiştim, kimseye belli etmedim. Benim sandığım sistem şu şekildeydi: 6 yıl sonrasında özel bir hastanede çalışırım ve orada uzmanlığımı öğrenirim olur biter. TUS sadece devlette çalışabilmek için diye düşünüyordum.


    • Neyse, ben dedim ki, görmeden öğrenemeyiz ne olduğunu. Bu düşünce ile de korkarak da olsa başladım tıbbiyeye. Fakat dersler gerçekten çok zor. Biliyorum, her bölüm zor. Ancak, tıpta bazen bu durumu abarttıklarını düşünüyorum. Her gün ders, sabah 8 akşam 5. Mutlaka günü gününe tekrar, komite sınavından 5 gün önce çalışsan da hiçbir şeyi anlayamamak. Kendi adıma konuşuyorum, anlamamak derken. Çünkü gerçekten, bu kadar bilgi ve tamamen ezber ile ben öğrenemiyorum. Sınavlarımız bu kovid döneminde yüz yüze oldu bizim ve o yüzden notlar zaten ortalama 40-45.


    • Tıp zor ve zor olmalı bunun ben de farkındayım, çünkü işin ucunda bir insan hayatı söz konusu. Ancak ben yoğun stres altında çalışıp bir de insan hayatına karşı sorumlu olmak istemiyorum, mutlu olamıyorum bu yüzden. İleride daha da zorlanacağım ve en basitiden 2 yıl kadar önce bıraktığım ve severek yaptığım, ilerletmek istediğim çizgi romanlarıma dokunamadım bile.


    • Garanti iş imkanı veren belki de tek meslek olduğunu biliyorum ama bunu sevmek lazım. Ben bu kadar sorumluluğu, fedakarlığı, çalışmayı yapamam. Bunu aileme açıkladım ve kendileri de başta üzülseler de, kararıma saygı duyduklarını söylediler, bu konuda desteklerini almam çok hoş.


    • Maddi bakımdan çok şükür iyiyiz o yüzden ileride iş ile alakalı herhangi bir başlangıçta ailemden yardım alacağım diye düşünüyorum. O yüzden şimdi soruma gelelim: MYP ile yatay geçiş için üç bölüm arasında kaldım ve hangisinde kendimi daha rahat hissedebilirim sizce, özellikle bu konuda bilgisi olanlar yazarsa çok sevinirim:


    • ODTÜ Mimarlık (IYTE'de olabilir), Dokuz Eylül Bilgisayar Müh. veya Hacettepe Endüstri Müh. Bunlardan hangisi daha uygundur bilemiyorum. İstanbul düşünür müyüm bilmem çünkü ITÜ ve YTÜ de var ancak Ankara'da okuyorum, oraya alıştım. Ailemde İzmir'de. Açıkçası mimarlığa daha sevecen bakıyorum, biliyorum onda da uykusuz gecelerle belki mezun oluyorsunuz ama şu anki bölümümden daha eğlenceli olacağını düşünüyorum, çevremde mimarlık okuyanlar var çünkü.


    Sonuç olarak, bu kadar uzun bir yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim herkese. Bilgisi olan, yardımcı olmak isteyen arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi se@W@ve -- 30 Mayıs 2021; 14:30:46 >







  • Hangi bölümü seçersen seç mezun olduğun an , çok çabalamadığın sürece kolay bir şekilde sektöre giremeyeceksin. Bunun farkında ol önce, bunu kabul edersen şu farkındalığa ulaşacaksın. Madem sıkıntılı bir 5 yıl beni bekliyor(mezuniyet sonrası) o zaman sevdiğim problemleri çözerek geçsin bu yıllarım, böylelikle daha katlanılabilir olsun. Özetle benim fikrim kendine "ne yapmam lazım?" sorusunu sorma "ne yapmak istiyorum? / Hangi problemleri çözmek istiyorum" sorusunu sor.

  • üniversiteliiühf Ü kullanıcısına yanıt

    Sağolun hocam fikriniz için, bunu düşüneceğim iyice.

  • Merhaba,


    Tıp okumak istemiyorsan, mümkün olduğunca erken bırakmanda fayda var. Tıp bölümü, sevmeden, zorla okunacak bir bölüm değil.


    Tercihlerin için aşağıdaki kriterleri göz önünde bulundurabilirsin.


    1-Tercih edeceğin bölümde yapacağın işten zevk almalısın.

    2-Kabiliyetinin olduğu bir bölüm seçmelisin.

    3-Mezun olduğunda iş bulabileceğin bir bölüm seçmelisin.

    4-Hangi bölümü seçersen seç, okurken kendini geliştirmeli, CV'ni doldurmalı, özellikle son sene işe girebileceğin veya benzer işi kurmayı düşündüğün bir şirkette staj yaparak, kendini geliştirmelisin.

    5-Seçmek istediğin fakültenin derslerini incelemeli, aklına yatan bölüme girmelisin.

    6-Mezun olduğunda iş imkanı olamayacağı için hangi bölümü seçersen, seç ya yurtdışına gidebileceğin bir bölüm olsun veya kendi işini yapabileceğin bir bölüm olsun veya ailenin/yakın akrabanın şirketinde çalışabileceğin bir bölüm olsun. İş ilanı ile bir işe girmeyi düşünme bile...

    7-Seçeceğin bölümün uluslararası akreditasyonu olup olmadığına da bakmalısın.


    Bu kriterler ışığında, sanki çizim kabiliyetin olduğu için ODTÜ mimarlık seçersen mutlu olabileceksin gibi görünebilir. Ama mimarlık okumak çok zordur. Sabahlara kadar çalışıp, hazırladığın maketin üzerini kalemle hocaların çizip, sunumun sırasında seni aşağılayabilir. Dünyada Revit, ArchiCAD ile 3D çizimler yapabilen yazılımlar kullanılırken, bizim okullarda hala daha öğrencilere maket yaptırırlar. ODTÜ ve IYTE iyi eğitim verirken, acaba bırak iş bulmayı, staj yapabilecek firma bile bulmayabilirsin. İTÜ mimarlık mezunlarına bile bugün stajyer maaşı teklif ediyorlar. İnternet böyle videolarla, yazılarla dolu. İnşaat sektörü krizde olduğu için iş bulmakta zorluk çekebilirsin.


    Bugün endüstri mühendisliği mezunu olup da iş bulmak bir yana, staj bile ayarlayamayan öğrenciler var. Aylarca staj arayıp bulamayan YTÜ öğrencisi biliyorum.


    Yazılım geleceğin mesleği, şöyle iyi böyle iyi ama, onbinlerce bilgisayar mühendisini işe alacak yeterli sayıda şirket var mı? Bence büyük şirketlerin iş alımları şöyle oluyor: Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Bilkent(Burslu), Koç(Burslu) ve Sabancı(Burslu) mezunlar yurt dışında veya yurt içindeki ilanlara başvurarak yaklaşık 5.000-10.000 TL arasında, diğer üniversite mezunlarından kendini yetiştirmiş olanları şanslılarsa, 3.500-5.000 TL civarında iş bulabiliyor. Kendini yetiştirmiş tecrübeli, bir şekilde işe girmenin kolay olduğu yıllarda işe girmiş, köşe başlarını tutan, hatta çoğu kodlama bile yapamayan veya kendini geliştirmemiş, yeni dilleri bilmeyen senior bilgisayar mühendisleri de, 10.000TL-15.000 TL civarında çalışmaya devam ediyorlar.


    Her üniversiteyi ve bölümü tam olarak bilmiyorum ama bilgisayar mühendisliği bölümlerinde genellikle piyasanın talep ettiği nitelikte, donanımda öğrenci yetiştirilmiyor. Firmalar aldıkları yeni mezunlardaki öğrenme potansiyeline bakıp, düşük maaşla personel alıp, yetiştirmeyi tercih ediyorlar. Öğrenciler kendi bireysel çabaları ile eğitim hayatları boyunca aldıkları eğitimin üzerine bir şeyler koymuşlarsa, iş hayatında başarılı oluyorlar. Hemen her konudan az biraz öğrenip, sadece geçer not almak için çalışan öğrenci ile kendini yetiştirmiş veya potansiyeli olan öğrenci arasındaki farkı işverenler hemen anlayabiliyorlar. Amazon gibi firmalar, 6-7 aşamalı testlerden geçirerek bilgisayar mühendisi alıyorlar.


    Bilgisayar mühendisliğinde genellikle donanım, proje yönetimi, yazılım tasarımı, algoritmaların kurgulanması, yani bir nevi yöneticilikle ilgili teorik bilgiler öğretiliyor.


    Genellikle yeni mezunlara proje yöneticiği yaptırmayacakları için firmalar hemen hangi yazılım dillerini biliyorsun diye sorup, yaklaşık 1 aylık kursa giderek öğrenilecek dilleri(HTML, Python, Java, Javascript, vs.) öğrenmiş bilgisayar branşında olmayan kişilerle karşılaştırıp, nasılsa işe çok başvuran olduğu için, asgari ücret civarında ücret teklif edebiliyorlar. Eğer daha önceki yazmış olduğunuz kodlar çok temizse, algoritman iyi kurgulanmışsa, sokaktan geçen adamın yazdığı kodlardan farkını gösterebilmişsen, o zaman pazarlık gücün olabilir.


    Ama, şöyle de yapabilirsin...okul sırasında okulda öğretilmeyecek Flutter/Dart, Go, Lucee/CFML gibi yazılımlarla mobil veya web uygulamaları yapma konusunda hem front-end hem back-end yazılımları yapma konusunda uzman olup, Github, Freelancer, Upwork, Fiverr gibi dünya platformlarında ucuz hintli, çinli, rus yazılımcılar arasından sıyrılıp, öğrencilik yıllarında güzel bir tecrübe edinip, büyük işlere referans olabilecek portfolyonu oluşturup, kendi firmanı kurabilirsin. Örneğin piyasanın ihtiyacı olan bir boşluğu bulup, o boşluğu, hazırlayacağın yazılımla veya çözümle doldurabilirsin. Belki de kendi oyun uygulamanı geliştirip, milyon dolara firmanı satabilirsin. Bir çok üniversitenin tekno parkında öğrencilere şirket kurma konusunda destek oluyorlar. KOSGEB ve Tübitak veya melek yatırım kuruluşları gençlere destek oluyor. İyi bir uygulama fikrin varsa, hiç şirket kurmana bile gerek kalmadan uygulamanı yüklersin, baktın çok tutuldu, paralı hale getirirsin. Şirketini o zaman kurarsın. Gençlere sanırım 3 sene vergi muafiyeti var diye biliyorum. İyi bir danışman bulup, vergi avantajlarını fırsata çevirebilirsin.


    Yazılım, bilgisayar mühendisliği kağıt üstünde çok cazip gibi görünmekle birlikte, ağır matematik bilgisi gerektirir, analitik düşünme becerisi gerektirir. Evde basit bir programlama öğretim videosu ile herhangi basit bir dili öğrenmekle işe başlayabilirsin. Kabiliyetinin olup olmadığı konusunda fikir verecektir. Sanırım en basiti olan Python veya HTML ile başlayabilirsin.


    Bir başka alternatif bölüm de endüstri tasarımı. Ancak freelance çalışma olanağı biraz kısıtlı. Tasarım yapan firmalar da genellikle dünyadaki örnekleri alıp, kalıplarını çıkartıp, kopya çekerek üretim yapıyor. Pek üretim yapan firma kalmaması nedeniyle, Almanca öğrenerek, Almanya'ya gidilmesi veya İngilizce'nin yeterli olacağı Volvo gibi uluslar arası bir şirkete başvurmak, belki güzel bir alternatif olabilir. Ancak her Almanca bilen endüstri tasarımcısı iş bulacak diye bir koşul olmaması nedeniyle, kendi portfolyonu hazırlamalısın. :ünkü iş başvurusu sırasında karşındki senin hangi okuldan mezun olduğunl ilgilenmeyecek, öğrencilik hayatın boyunca hazırladığın tasarımlar ile ve potansiyelinle iş veren yetkilileri seni değerlendirecektir.





  • Doktor bul ur her türlü alacağını doktorluk mesleğinde gelecek var bnce bırakma

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.