Toyota, Mazda ve Subaru, yeni içten yanmalı motorlar için güçlerini birleştirdi

Ne varsa Japonlarda var..

Nokia’nın telefon piyasasından silindiği gibi piyasa acımaz.

İnanılmaz cehalet dolu bir yorum, açıklayalım:

1-) Asıl her ülkenin kendi üretebileceği elektrik yerine kapitalizmin temel çarkı olan petrolü kullanan araçları savunmak kapitalizm dayatmacılığıdır. Elektrikli araçlar petrol kapitalizmine vurulan bir darbedir.

2-) Fabrika emisyonları DAHİL EDİLDİĞİNDE bile bir elektrikli araç 7 yıllık kullanımda bir içten yanmalı araçtan bariz çok daha az emisyona sahip olur. Dünyanın elektriği en kirli fosil kaynaklarından elde eden ülkelerinde bile bu araç 7 yılda toplam %20 daha az karbon salgılar, bu fark Norveç gibi temiz elektrik ülkelerinde %80’lere vurur. Teknoloji geliştikçe üretimdeki karbon salınımı da hızla azalmaktadır.

3-) Lityum piller %90’dan yüksek oranda geri dönüştürülebiliyor, hem de bu geri dönüşümün yeni başladığı günümüz teknolojisinde. Ayrıca araçlarda %80 verimliliğin altına düşüp araçtan çıkarılan lityum piller çok uzun yıllar boyunca sabit enerji depolama istasyonları olarak kullanılmaya devam edebiliyor. Yani anında çöp olmuyor.

Bir diğer durum ise lityum kaynakları ile ilgili, şu anki üretim hızı ile dünyanın yaklaşık 1000 yıl yetecek lityum rezervi bulunuyor, sürekli yeni rezervler de keşfedilmeye devam ediliyor. Batarya üretimindeki asıl sorunlu metaller olan nikel ve kobalt gibi metallerin kullanımından da vazgeçiliyor, bugün lityum-demir-fosfat (LFP) bataryalar hızla gelişiyor ve yaygınlaşıyor ki bu metaller çok daha yüksek rezervlere sahip, LFP üretimi çok daha ucuz ve sorunsuz, LFP bataryalar alev almıyor ve araçlarda 1.5-2 milyon KM gibi kullanım ömürlerine sahipler.

4-) Hidrojen gelişemeyecek, sebebi LNG denilen likit doğalgazın araçlarda kullanılamaması ile aynı; aşırı pahalı ve tehlikeli yüksek basınçlı tanklar, bu tankları dünyanın her tarafına yaymanın imkansız bir ütopya olduğu Hidrojenli otomobil konusunun önderi olan Toyota tarafından açıklandı ve hidrojenli araç mevzusu rafa kalktı, belki otobüsler ve dozerler gibi ağır vasıtalar ve iş makinelerinde kullanılabilir fakat otomobillerde yaygınlaşamayacak. Yaygınlaşabilecek olsa likit doğalgazı yaygınlaştırırlardı.

Bir diğer mesele ise hidrojenin “temiz” olmaması. Hidrojen günümüzde doğalgazdan üretiliyor ve üretiminde büyük karbon salınımı oluyor. Su elektrolizi ile sudan 1 kg “yeşil” (temiz) hidrojen elde edebilmek için ise en gelişmiş yöntemlerle bile 55 kwh elektrik harcamak gerekiyor. 1 kg hidrojen bir aracı anca 60-70 km götürebilirken 55 kwh elektrik, bataryalı bir aracı 400 km’den fazla götürebiliyor. Yani hidrojenin kısa ve orta vadede hiçbir çıkar yolu yok. Dünyada hidrojenli otomobillerin kullanıldığı tek yer olan Kaliforniya’da da hidrojenli araç satışı durdu, hidrojen istasyonları ise tek tak kapanıyor.