Şimdi Ara

Türkiye'de üniversitelerin ders saatleri (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
112
Cevap
2
Favori
13.497
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
41 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    devam zorunluluğu diye bir şey avrupa amerika vs. üniversitelerinin de çoğunda yok, zira senelerdir moodle diye bir nimet var ve adamlar kaynakları videoları vs. burada paylaşıyor, isteyen oturup çalışıyor zira bir yandan okuyup bir yandan çalışan da var

    ha bizim akademisyen tayfası sevmez bu tür kaynak paylaşımını çoğu slayttan okur senin çalışıp anlamanı bekler o ayrı da, yeni neslin gerizekalılığını eğitim sisteminin yetersizliğine bulmayın, 93-94 ve sonrası nesil gerçekten ekstra bir cahillik ve bu cahilliğin getirdiği özgüvenle yetişiyor, iş hayatında bu vatandaşlarla yeni yeni muhatap olmaya başladığımız için açıkça söyleyebiliyorum ki kafayı yedirtiyorlar insana, adam kendini her konuda yeterli görüyor ve gelişmeye ihtiyaç hissetmiyor, haliyle bunu da akademisyen/okutman kafasına vura vura sağlayacak değil
    Bizim hocalar da bütün kaynakları moodle’a yüklüyorlar ben onun dışında bir yerden çalışmam. Türkiye’de sadece bizim okulda yoktur bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bence çok daha az olmalı, en azından teorik dersleri çok daha azaltmak gerekiyor Türkiye'de. Benim fikrime göre yanlış düşünüyorsun, biz üniversiteye ders görmeye gitmiyoruz iş öğrenmeye gidiyoruz.Keşke teorik derslerin tamamını kaldırabilseler tamamen pratik dersler koysalar. Ben ileride uçak teknisyeni olacağım ama şuanda integraldir lineer cebirde vs. ile uğraşıyorum. Bu dersler önemsiz demek istemiyorum ama çok boş gibi geliyor çünkü üniversiteden mezun olduğunda bir daha belki hayatın boyunca çözeyeceksin bu soruları, o yüzden keşke 4 sene boyunca bizi tamamen işe odaklı yönlendirseler
  • AdReNaLiN.int kullanıcısına yanıt
    vardır tabii de ben mezun olalı yıllar oluyor genco, sizin yeni yetişen hocalarınız bizim dönem arkadaşlarımız falan yani, öyle düşün haliyle akademik kariyer peşinde olsaydım bugün ben de moodle kullanır hatta derslerimi de video olarak kaydedip stream edilebilecek bir yerlere upload ederdim vs. vs.
  • Bilkent hazırlık 20 ders zorunlu 4 ders de zorunluluk yok hoca da yok çalışma saati falan ama çook sıkıcı kısacası son kurda kalmayın. IELTS 6.5 almakla uğraşırsınız benim gibi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öğrencilerin çoğunluğu öğrencilik yapmıyor ki zaten? Türkiye'de üniversite okumak da gençler için aileden uzaklaşmak için fırsat ya da aylak aylak gezmek için 4 senelik bir zaman aralığı olarak algılanıyor. Kaliteli öğrenci dersine girer ve dinler, takip eder kazanır. Boş zamanınız varsa farklı yerlerde de eğitim alabilirsiniz, en basitinden İngilizce kursa kayıt olup dil gelişimini sağlayabilirsiniz. O da olmuyorsa okuduğunuz bölümlere ilişkin firmalarda stajyer olarak işe girip deneyim kazanabilirsiniz.

    Bunları şimdiden söyleyelim, bunları yapmadıktan sonra 4 sene sonra foruma gelip "Üniversite bitirdim iş bulamıyorum öhöhöh" diye ağlayıp zırlamayın.
  • Arkadaş nasıl üniversiye okuyorsunuz anlamıyorum ki hafta içi 5 gün sabah 8.30 akşam 17.30 dersim var eve geliyorum hafta içleri 4-5 saat hafta sonları 8-12 saat dersler ile uğraşıyorum böyle sağda solda boş gezen adamlara imreniyorum gerçekten ya

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mesela yarın 8.40 da başlıyor dersim 2 saat ondan sonra 3 saat ara sonra 4 saat lab var ama genellikle çok dolu değil program.



    Bilkent



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AppleFB -- 14 Ekim 2018; 22:41:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dracos D kullanıcısına yanıt
    Merhaba siz hangi okul ve bölümden mezunsunuz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kimi günler iki dersin arası 5 dakika kimi günler 2-3 saat bir tek Çarşamba boş dersleri 2 güne ya da 3 güne toplayabilseler keşke alttan dersim yok. Bölüm olarak 1. Sınıf dersleri su güne 2 başka bir güne 3 başka bir güne diye yapılabilse ders konsantrasyonumuz da artar derse geliyorsun metrobüslerde tramvaylarda sürünmüşsün 1-2 saat ders yine aynı çile yoğun derslerin olduğu günlerde daha çok şey anlayabiliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslında bakarsanız verimli geçtikten sonra 2 saat bile yeterli olabilir ama bizim dönemdeki gibi, hocalar ellerindeki kitaptan tahtaya yaz-geç yapıyorlarsa, zaten eğitim almış olmuyorsunuz. Sadece öğretim görüyorsunuz. Özellikle mühendislik fakültelerinde -idealist olanları tenzih ederim- derslere giren eğitimciler, eğitim bilimleri konusunda ihtisas yapmadıkları için gerçek manada bildiklerini aktaramıyorlar. Zaten normal şartlarda herhangi bir şeye tam konsantre olarak odaklanma süresi taş çatlasın 30 dakikadır. Dolayısıyla blok dersler falan külliyen zaman israfı oluyor. Tabi koşullar üniversiteden üniversiteye, bölümden bölüme hatta hocadan hocaya göre değişebilir. Öğrencinin bilgi açlığı da aynı doğrultuda bir etmendir.

    Bilirsiniz öğrencilik işte; genellikle vizeden vizeye, finalden finale çalışıldığından öğrenim kalitesi iyice dibe vurur. Derslerden çok kovalanan notlar önemlidir. Bana sorarsanız temel problem ders saatlerinde değil, üniversitelerin ta kendisinde. Neticede üniversite dediğimiz yerler, gerçek manada eğitimin beşiği olmalı. Ne yazık ki değil... Teori üstüne teoriyle kağıt kalem eşliğinde haldır haldır yazarak yahut işlem yaparak devam edilemez. Uygulama gerekir; sahaya inmek, piyasayı koklamak gerekir.

    Kimse darılmasın ama şu anki şartlara göre maalesef çoğu üniversitenin içinin boş olduğunu görüyoruz. Nitelikli beton yığınları, tabela fakülteleri başka da bir şey değil. Adı duyulan belirli üniversiteleri bu eleştirinin dışında bırakıyorum lâkin diğerleri için durum çok vahim. Zaten üniversite çağı gençliğin hızlı yaşandığı, doludizgin yıllar... Hâl böyleyken bir de fakültelerin verimsiz oluşu aradaki bağı iyice kopartıyor.

    Saygıdeğer hocamız İlber Ortaylı'nın, bu konudaki görüşlerine her daim katılarak ne zaman bu tarz konularla karşılaşsam dediklerini anımsıyorum:

    https://www.youtube.com/watch?v=j7XgUXCZwJc



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Devridünya -- 15 Ekim 2018; 0:38:34 >




  • Hocam benim 32 ders saatim var haftada bos gunum yok persembe 3 saat disinda

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Benim dediğim şeyin aynısını söyleyerek karşı çıkmaya çalışmışsın. Yazdığın şeyi okumadan mı gönderiyorsun anlamadım. Bu yazdıklarına cevap verip sana bir şeyler anlatmaya gerek yokmuş, bu şekilde savun kendini güzel kardeşim. Ayrıca bu dediğin eğitimden kaytarma meselesi öğrencinin sorumluluğuyla alakalı ki zaten bu da benim yazdığım şey. İlk cümlende dediğin de o kadar basit değil fakat açıklamakla uğraşmayacağım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ya da cevap vereyim de bir anlayan çıkar.



    1- Derse gitmek istemeyen onu okur bunu okur diye bir olay yok. Benim çok rahat kitaptan okuyarak, evde kendim çalışarak öğrenebildiğim dersler var o derslere gitmek benim için bir anlam ifade etmiyor. Öğrenemediğim yer olursa, tartışmak istediğim bir konu olursa o derse giderim ve öğrenme ihtiyacımı karşılarım. Tek başıma öğrenemediğim ve birisinin açıklamasına ihtiyaç duyduğum dersler için derse giderim. Bunun dışında da sabah uyumak istiyorum diyelim ve sabah da dersim olsun. Sabahki derse gitmek de gitmemek de benim sorumluluğumda buradaki kararımı istemeyen açık öğretim okusun diye geçiştiremezsin. Üniversiteler bilgi aktarımı ve üretimi olan sosyal yerlerdir lisedeki düzeni buraya uygulayamazsın. İsteyen istediği derse gider istediğine gitmez. Öğrenmek istediğini hangi şekilde en iyi öğrenecekse o şekilde öğrenir. Önemli olan harcanan saat, gidilen ders değil alınan verim ve sonucunda gösterilen performansdır.



    2 - Zorunluluk ile ülkemizin geriye gitmesinin hiçbir alakası yok. Çalışmak isteyen insanı kimse zorlamaz kendi çalışır. Ben yapay zekayı, yapı algoritmalarını seviyorsam kimse beni o dersler için zorlamaz kendim gider öğrenirim. Nörolojiyi, insan yapısını seviyorsam o derslere gider öğrenirim. Finans seviyorsam iktisat seviyorsam gider öğrenirim ve kendimi geliştiririm. Çalışmak, kendini geliştirmek isteyenler zorunluluk yüzünden bunu yapmazlar istedikleri için yaparlar. Mehmet Öz zorunluluk ile mi bu kadar başarılı bir doktor oldu? Aziz Sancar zorunlu olduğu için mi çalışıp çalışmalarını dünyaya duyurdu? Elon Musk zorunlulukla mı işi için tüm hafta boyu durmadan çalışıyor? Bu başarılı insanlar bunları kendi istekleri ile gerçekleştiriyorlar. Sen bana istediğin kadar tıp dersleri için zorunluluk koy ben tıpı sevmiyorsam ve bu üstümdeki bir baskıysa geçebileceğim kadar çalışır geçerim daha fazlasını yapmam. Zorunluluk insanın üstünde bir kısıtlama etkisi gösterir. Bir kafes gibi üstüne kapanır ve gereksizdir. Zorunlu olduğun için çalıştığın şeyle istediğin için çalıştığın şey arasındaki farkı anlatmaya gerek yoktur herhalde.



    3- İlk cevabımda dediğim şeyler zaten.



    Kısaca zorunluluk insan üzerinde pozitif bir etkiden çok negatif bir etkiye sahiptir.



    Kesinlikle üniversitelerdeki zorunluluklar kaldırılmalıdır ve insanların bilinçleri bu şekilde arttırılmalıdır. Derslere gitmezse sınavda başarısız olacak ve işlerin ters gittiğini anlayacaktır. Bu sayede de zorunlu olmadığı halde bunun bir sorumluluk olduğunu, yerine getirmesi gerektiğini anlayacak ve derse kendi isteğiyle gidecek.



    Eğer insanlar zorunluluk psikolojisinden kurtulmazsa yarınımız çok daha büyük tehlikeye girer çünkü bir insanı tüm hayatı boyunca zorunlulukların baskısı altında hapsedemezsin. Zorunluluk ile sorumluluk arasındaki farkı anlamaya çalışırsan ne demek istediğimi daha iyi anlarsın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bizim 5 ya da 6 ders oluyordu, her biri 75x2 dakika haftada, üstüne etütler vardı. Düz hesap 900 dakika desek, 15 saat ders, fakat bunların hepsinin ödevleri, quizleri vs de oluyordu, o yüzden o dersler arasında da bunlara çalışıyorduk, yoğun dönemlerimde şuan çalıştığım işten (40-45 saat arası haftalık) daha yoğun oluyordu diyebilirim. O 75 dakikalık dersin bazen sonrakine kadar birkaç saat süren ödevi oluyordu.

    Yani kısacası ders saatinin çok olmaması senin layıkıyla okumak için onun 2 katı kadar da çalışman gerektiğini değiştirmiyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Dediğiniz şeyler lisede uygulanıyor zaten ve sonuçları ortada. Bugün yıllarca derslere katıldığı halde 10 matematik neti yapamayan öğrenciler var. Hayatı oyundan ve eğlenceden ibaret sanan üniversiteliler var. Ayrıca insanın kendisini keşfetmesi ayrı bir şeydir. Yoksa dediğiniz şeyler üniversiteye gelene kadar o çocuklara defalarca kez söyleniyor. Başkalarının söylediklerinden ve yaşadıklarından kendine ders çıkartabilenler zaten sorumluluklarının farkındalar. Benim dediğim bunu yapamayanlar için. Bunun yanında bir çok hoca derse gelmezseniz başarısız olursunuz diyor. Bizde devam zorunluluğu olmayan derste oturacak yer bulunmuyor çünkü gidilmezse o ders geçilemiyor. Ortak derslerimiz var dersi alan 300 kişi var sınıfın kapasitesi o kadar öğrenciyi kaldırmıyor ve hoca herkes için dersin okumalarını kendisi hazırlayıp veriyor, şimdi bu derste zorunluluk olsa nasıl olacak? Ayrıca kendileri yaşamadan o tecrübeyi edinmeden bilinçlenemeyecek çok fazla insan var.



    Verdiğiniz örnek de toplumda geçerli olan ayrı bir kural. Kırmızı ışıkta geçilmeyeceğinin denenmesi gibi bir şey olamaz. Bu nefes almayı bıraksam ne olur acaba bir deneyeyim demek gibi bir şey. Sonucu kesindir ve denemeyle değişmez. Fakat ben bu derse gitmesem geçerim, okuyarak da geçerim düşüncesine sahip olmak çok ayrı bir şey. Zorunluluk olduğunda öğrenmekten çok "geçerim" mantığı başlıyor. Bu arada örnek olarak ticarete atılan insanlarda ondan önceki yüz kişi başarısız oldu diye yüz birinci o alana atılmayı denemeyecek mi mesela? Bu değişken bir şey o yüz birincinin ne olacağı belirsiz. Kendi deneyip öğrenmeden ondan önceki yüz kişiye inanmaz. Düşünce yapısı farklı olur.



    Ayrıca savunduğumuz şeylerin temeli birbiriyle aynı sadece konuya farklı açılardan bakarak yaklaşıyoruz. Ben zorunluluğun işe yaramayacağına inanıyorum. Siz farklı düşünüyorsunuz. Birbirimizin düşüncelerini değiştirebileceğimizi sanmıyorum. O yüzden çok uzatmaya gerek yok bence. İyi günler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Moonlight Kiss -- 15 Ekim 2018; 11:19:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.