Ulıdağ üniversitesi hastahane rezaleti (parmağım kopuyordu)

"Ay"a çıktığımızda bu problem çözülecek biiznillah, aya bir çıkalım ondan sonra hastane sıraları falan asla olmayacak... Makara bir yana çok geçmiş olsun dostum.

Doktor olarak yazılanlara son derece katılıyorum. Bu mesajı okuyan arkadaşlara da bir öğüt olsun eğer bana illa uzman müdahale etsin diye bir takıntıları varsa özellikle üniversitelerin eğitim ve araştırma hastanelerine gitmeyeceksiniz. Eğer gidersen de intörn doktor gelir dikişini atar. Stajyer hemşire gelir damar yolunu açar. Araştırma hastanesinin kapısından girerken bunları kabul ederek giriyorsun. Bir dikiş için uzman gelmez. Acil intörnüyken kaba tabirle karpuz gibi yarılmış kafaları, kopmak üzere olup sallanan parmakları kaşı gözü açılmış 1-2 yaşında çocukların kaşını gözünü topladığımı iyi bilirim. Hepsi de çıkarken allah razı olsun diye çıkardı. Konu sahibine de buradan biraz araştırma yapmasını öneriyorum. Hastanelerde rezalet olarak değerlendirilebilecek bir sürü şey varken normal bir şekilde eğitim alan insanları böyle yaftalamak hoş değil.

Geçmiş olsun. Ben de geçen sene spirale takılı ahşap ağzı ile parmak ucumu kesmiştim. Pendik Marmara Üni. Hastanesi aciline gittim. Triajdaki umursamaz kadın uyduruktan sardı, ölmezsşn bir şey olmaz diyor =) Öylece 1 saat sıramın gelmesini bekledim. Sıram geldiğinde plastik cerrahi uzmanına görün dedi doktor. Neyse doktorun odasını bulduk, içeride doktor yok. Yemek molasındalarmış. Kapıda 20 dk bekledikten sonra asistanlar geldi. Benden önce gelen bir kişi olduğundan onu bekledim bir de üstüne.O sırada uzman bu dojtorlara bir şey söylemek için elinde elmayla içeri girdi. O sırada ayakta gösterdim. Dikiş atılmasını söyledi, asistanlar da sisteme girip yönlerdirdiler. Sonrasında dikiş odası için sıra aldım. Sıramın gelmesi 1 saatten fazla sürdü. Millet kapıda öyle yarılmış vaziyette sıra bekliyorlardı. Neyse sıra geldi, içeri girdim. Bir acemi eleman var, ya ağzımla diksem daha iyi dikerim. Uyuşturmak için yapacağı iğneyi sok çıkar yapa yapa delik deşik etti. Dikişi de bir garip oldu.

Sonuç olarak saatlerce kanlı parmakla bekletildim. Parmağıma ayaküstü bakan uzman dışındakiler inanılmaz acemice, vurdumduymaz davranış sergilediler. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, bir devlet hastanesinde böyle rezillik yaşadıktan sonra bir kez daha anladım ki bizlere hiç değer verilmiyor.

Hocam sitem etmekte çok haklısınız.

Size cevap veriyorum ve tüm konu için yazıyorum aslında.

Tüm hastalıklarınız için geçmiş olsun öncelikle.

Olabildiğince kısa şekilde durumu özetlemeye çalışacam.

Ekonomiden örnek verecem, düze çıkmak için acı reçete uygulamamız lazım, daha çok çalışmak, vergi ödemek bir süre sıkıntı yaşamak ve düzgün yönetilmek neticesinde düze çıkabiliriz. Buna katılmayan yoktur sanırım, katılmıyorsanız da buradan sonrasını okuyup boş yere zamanınızı ziyan etmeyin.

Şimdi sağlık sisteminde 3-5 dkya muayene gerçeği var. bu ülkeye 2009 da performans sistemi geldi, o gün doktorlar mario gibi puan mı toplayacağız diye hem dalga geçti hem de yürüyüş vb yaptı, sonuçta para göz olmakla suçlandılar. Toplumdan destek görmedikleri için sistem kabul edildi ve 3-5 dk muayeneler ile puan toplamaktalar. Vatandaş kendi sağlığına önem vermedikten sonra toplam sayı olarak toplumun çok küçük bir yüzdesinde olan hekimlerin kendini paralaması bir fayda vermedi.

2. si Türkiyede sağlık sistemi çok ucuz, bizde endoskopi işlemi 70 tl veya 100 tl, başka ülkede en az 1000 avro- usd her ne ise. Ucuza aldığınız her şeyin kalitesi de ucuzdur. 3 kuruşa kimse 5 köfte satmaz. Ayrıca bu kadar ucuz olduğu için ciddi derece suistimal edilmekte, 6 ayda bir mr tomo çektiren bağımlılar var, tamamen keyfi, hasta film çektiremezse şikayet ediyor, veya yarın yine muayeneye geliyor. Böyle durumlar hastanede yığılmalara sebep oluyor, sonuçta 1 hastaya düşen muayene süresi kısalıyor, süre düştükçe kalite düşüyor.

Parmağı kesilen hasta sıra bekliyor, sebep grip olanlar acile geldiği için. Her şehirde aylık ASKOM toplantıları düzenlenir. Acile başvuran hastaların ancak yüzde 8-10 u acil hastadır, bu toplantılarda veriler paylaşılır. Kalanı ise acil hastaların hakkını çalan kendini acil sanan insanlar. Bu oran asla yüzde 100 acil olmayacak, ancak ben yüzde 50 nin bile ciddi ilerleme olacağı kanaatindeyim.

Bu durumlar değişebilir, ancak hekim sayısının artması, hekimin 9 değil 24 saat çalışması bu durumları düzeltemez, sorunu kabul edip acı reçeteye rıza göstermek gerekir. Basamaklı sağlık sistemi ve 1. basamakta sağlık sisteminde sistem düzenlenmesi şart. Hastaneye aile hekiminden sevk almadan giden her hasta ücret (büyük miktar değil) ödemeli, aile hekimi fazla sevk yazarsa maaşından kesilmeli (birçok ülkede böyle) aile hekimleri kişilerin sağlık sorunlarını bilmeli. Tabi bu durumlar 1 aile hekimine 3000 kişi düşerse yapılamaz. Biz çok hastalanan bir milletiz, 80 bin nufuslu şehirde sadece acilde 1 yılda 150 bin muayene oluyor. En az 5 misli normal muayene var. Şu hastalıkları hastalanmadan önlemek mümkün değil mi? Evet mümkün hem de daha ucuza, hem para cepte kalır hem sağlık ama sistem ve eğitim gerektirir. tabi biz toplum olarak sistem ve eğitim kısmını hiç sevmeyiz. Biz ancak ne zaman gidersem gideyim sıra buluyorum cümlesini severiz. Bu anlattığım olayları şu anda yapmaya kalkarsanız ancak aile hekimlerine zulüm etmiş olursunuz, önce sistem düzenlenmeli.

Hekimler ortalama 6 saat poliklinik mesaisi veriyor. Başka mesaileri de var, toplamda 9 saati buluyor. Her hastaya 10 dk ayırılsa 6 saatte 36 hasta eder. Ben bir günde 300 hasta bakan beyin cerrahı 250 hasta bakan göz doktoru gördüm. Hasta başı düşen süreyi hesaplarsanız hissenize düşen kıymeti görürsünüz. Hastaya bunu anlattığın zaman ne yani bu kadar az hasta mı bakacaksın, e o zaman hekimler çok rahat çalışır diye hasetlenmeye başlıyor. Yahu hasta sayısı 300 de olsa 30 da olsa hekim mesaide aynı süre çalışıyor, arada değişen şey hastaya ayırılan süre ve ilgi.

Bu sistemle bu kadar olur, yine bir yerlerde canla başla çalışan insanlar var, ben önceden bu insanları takdir ediyordum, artık etmiyorum, bu insanlar yüzünden sistemin hataları azaltılıyor ve vatandaş bu bozuk sistemin değiştirilmesi talebinde bulunmuyor.

Birşeyler değişsin istiyorsak öncelikte En azından bu muayene sürelerine itiraz etmek ve daha iyisini talep etmekle başlamalıyız, ikincisi sağlık sistemini dizayn etme işini popülist siyasilere (yarın iktidar değişse bile sağlık alanındaki popilizmin değişmeyeceğini düşünüyorum) değil bu işin akademisyen ve yöneticilerine bırakılması gerekmekte. Bunlar yapılmaya başlanmazsa aldığımız hizmetten, yav şu hekime gittim bana kötü baktı diyerek şikayetlenmeye devam ederiz.

burada yazılıp çizilenler hiçbir sorunu düzletmeyecek, tabi ki şikayetleri yazalım ve tepkimizi gösterelim, çok doğru olaylar, ardının gelmesi de lazım.

Saygılarımla

ölmediginize hala nefes aldıgınıza şükredin burası türkiye yok öyle dua etki cebinde paran varmış 

Size katılmıyorum. Stajyer öğrenci çok riskli acil bir durumda müdehale edemez.

Önemsiz ve aciliyeti olmayan durumlarda dikiş atabilir.

Acil müdehale gerektiren bir durumda stajyer görev alamaz. Stajyerin hatası nedeni ile karşıdaki kişi parmağından,kolundan canından olabilir.

Hastalar deneme tahtası değildir.

Doktorlukla bir alakanızın olmadığına inanmak istiyorum