Şimdi Ara

Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
2.604
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • yakın geçmişi anlatıp sıkıcı olmak istiyorum.
     Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

    1960'lı yıllarda türkiye'de "tuslog" adı verilen abd üsleri bulunuyordu. bu üslerde de 30 bini aşkın coni.. soğuk savaşın sıcak günleriydi. türkiye, altmışlı yıllarda abd'nin sadık kapatması olması için ter dökenlerce tam bir üs haline getirilmişti. daha sonra terin yerini kan alacaktı ve bunu adım adım planlıyorlardı.
     Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

    ABD'nin türkiye topraklarında kurduğu üslerin belki de en etkilisi, ankara-haymana yolu üzerinde, 12. kilometrede olanıydı. bu üsse amerikalılar resmen "det 27", mealen "site 23", dost sohbbetlerinde de "manzarali station" diyorlardı...

    O zamanlar adı "çerkezhöyük" olan, şimdi "gökçehöyük" denilen köyün hemen arkasında binlerce dönüm arazi üzerine kurulan bu "ortak savurma tesisi(!)" anladığımız kadarıyla elektronik haberalma, dinleme ve yönlendirme, askeri istihbarat konularında oldukça yetkili bir konumdaydı.

    Geniş alanda büyük antenler kurulmuş, içinde abd'nin her türlü casusluk faaliyetinin sürdürüldüğü ve yönetildiği bir merkez olmuştu bu "site 23"...

    Üslerin gerçekleştirdiği görevlerdan bazıları; Türkiye'yi komşularıyla savaşın eşiğine getirmek, kontrgerilla örgütleri yavrulamak, "her yolu" öğrettikleri talebelerinin yaptığı darbeleri alkışlamaktı... Asıl ürün ise amerikanlaşmış bir ordu ve işbirlikçi bürokrasi-siyaset oluyordu..

    Site 23 sonra ne oldu?

    Görünüşte türk silahlı kuvvetlerine teslim edildi ve resmi olarak "bayrak garnizonu" olarak anılmaya başlandı...

    Telekulak skandalı sırasında telefonlarının dinlenmesi akıllarda bir ironi oluşturuyordu bu garnizonun..

    Çünkü bayrak garnizonu, "hassas dinleme" faaliyetlerinde bulunan kısa adı "ges" yani "genelkurmay elektronik sistemler komutanlığı" idi...

    Irak işgalinin başladığı günlerdi...

    hani neredeyse hemen her emekli generalin, albayın bir televizyon kanalında "askeri stratejik bölgesel falcılık" yaptığı, hemen hepsinin yanıldığı(!) günler...
     Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

    bir partili telefon etti:

    "eşşek arkadaşlar uyumayın!.. ırak saldırısı türkiye'den yönlendiriliyor... hatta merkez gölbaşında!"..

    Tabii bu partilimizin (pentagon, mit, genelkurmay, odc, nsa, osi dışında) bizim telefonumuza ulaşabilen ender kisilerden olduğunu, öyle sizin gibi sıradan ziyaretçiler olmadığını anlamışsınızdır!..

    Üyemizin anlattığına göre, bahsi geçen televizyon kanalında bir askeri danışman, ırak işgali ile ilgili uydu fotoğraflarının gölbaşında kurulu bir merkezde değerlendirildiğini yumurtlamış, ama hemen laf boğuntuya getirilmişti.

    Açıkçası bu konuda yaptığımız beceriksiz girişimler sonuçsuz kaldı...

    Bu istihbaratı değerlendiremedik.Basında çalışmakta olan arkadaşlardan yardım isteğimiz de, ya öküzün trene bakışıyla karşılandı, veya resmen sallanmadık..

    2004 yılbaşında mimarlar odası bir takvim bastırdı. Üzerinde ankara'nın uydu fotoğrafları bulunan bu takvim, çok beğenildi. Ankara'nın uydu fotoğrafında, şehrin güney-batı kesimi yoktu.. ama takvimin kenarında, intaspace turk ibaresi nal gibi duruyordu.

    Biraz bunu tarayalım dedik, önümüze şu bilgiler düştü:
     Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

    Intaspaceturk, abd'li Lockheed-Martin firmasına ait "ikonos" ve "spot" uydularının yer istasyonu olarak gölbaşında kurulmuştu.

    Şirketin ortakları da ilginçti, bunlar yüzde 51 hisse ile çukurova holding ve bir ordu iştiraki olan "uydusan" idi.

    biz hala uyanmadık tabii, çünkü eşşekiz biz...

    hatta 540 kilometre yol yaptık ankara'ya geldik, Sırf şu intaspace ne menem birşeydir diye bakmaya, onu bulduk ama bulduğumuzu farkına varamayıp gökçehöyük köyüne daldık..

    köyün bir yanindan girip diğer yanından çıktık, bir de ne görelim?..

    Bir tür askeri bölgede değil miyiz!.. bir yürüyüş yolunda yüzden fazla amerikalı, göğüslerinde kimlikleri kadın ve erkekli spor yapmıyorlar mı?..

    meğer geldiğimiz yer, meşhur "bayrak garnizonu" değil miymiş?..

    Oradaki yüzlerce belki binlerce dev antene de anlam veremedik.. gene bişey anlamadık.. çünkü biz eşeğiz!..

    Bizim birşeyi anlamamız için, amerikalıların anlatması lazım!.. başka türlü olmuyor..
    ve gerçekten de anlattılar:

    Birgün bu satırların yazarı (güneri abimizin ve ertuğrul üstadımızın ruhu şad olsun!) televizyon seyrediyordu...

    National geographic channel'da ırak işgalini ballandıra ballandıra anlatıyorlar... şu silahlar kullanilmiş, kodumu oturtmuşlar falan.. içimden "hakkaten çok bilimsel bir program.. kesinlikle silah reklamı falan değil" diye küfürler geçiyor.. sonunda uzaktan kumandayi elime alıyorum, tam o sırada ilahi bir uyarı aliyorum ve seyretmeye devam ediyorum..

    Şimdi efendim bu amerikalıların savaş alanını yönettikleri bir sistem/program varmış. sistemin adı, kısaca "tbmcs" açığı, "theater battle management core systems" yani muharebe alanı merkezi yönetim sistemi falan gibi birşey...

    Görüntüler geliyor, dış ses anlatıyor: bu sistemin bir merkezi abd'deymiş, uydu görüntüleri, awacs görüntüleri falan değerlendirilip karar ve komut veriliyormuş..

    onu da gösterdiler, ekran başındaki bayan fareyi eline aldı, bir noktaya tıkladı, sonra diğer bir noktaya tıkladi!.. işlem tamam!.. hedef tahrip edildi....(elde ettiğimiz tbmcs ayrıntıları var ama kafa şişirmeyeyim daha fazla)

    ve dış ses, bizleri bilgilendirmek, anlamamızı sağlamak için mühim cümleyi kurdu:

    "Irak'a özgürlük operasyonunda tbmcs, komşu bir ülkedeki abd üssünden yönetiliyor"...

    ülkenin adını gizli tutuyorlardı çünkü savaş sürüyordu..

    ama önemli bir bilgiyi daha verdiler..

    Tbmcs isimli kitle imha sistemi, lokheed-martin tarafından geliştirilmişti!

    Artik kolaj yapmanin zamani gelmişti. toparladık elimizdekileri ve mutlaklaştırdık. amerikaya karşı önyargılıyız ya, ortaya şöyle azotlu bir sonuç çıktı:

    Lockheed-Martin savaş ürünleri firması, yer istasyonunu doğal olarak yine kendi ürünü olan tbmcs'in uygulama alanına yakın bir yere kurdu. bu yer ankara-haymana yolu 12. kilometrede idi.
     Yakın geçmişten sıkıcı bilgilerle günümüze ışık

    Intaspace yer istasyonu ile bayrak garnizonu aynı yerde idi. Bizce Intaspaceturk'ün asıl değerlendirme merkezi bayrak garnizonu içiydi..

    Bayrak garnizonunda tespit edilen kadınlı erkekli çok sayıdaki amerikalı piknik yapmaya gelmemişti..

    Amerikalılar, zaten eski üsleri olan bu yerden hiçbir zaman çıkmamışlardı!

    Buna göre ırak'ta sürdürülen katliamlarda türkiye, Amerika ile elektronik(!) ortaktır.

    O zaman resim netleşiyor...

    Tbmm'deki meşhur 1 mart tezkeresinin reddi falan hikaye..

    Savaş, bir aldatma, hile sanatıdır..

    Umarız yukarıdaki hikayenin özellikle yerli aktörleri, amerikan geleneklerine uygun biçimde, bir gün katran ve tüye bulanmazlar...

    kendi kendimi gerdim, ama küfür etmeyeceğim..

    Saygılarımla....







  • 1 Ay önce tamamladığım askerliğimi burada yaptım
  • Yaşıyoruz, ama boşa.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.