Şimdi Ara

'Yolda otobüs gördüğünüzde ezilmemek için kaçarsınız. Demek ki otobüs var. Eğer beyninizde görüyorsa (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
0
Favori
1.704
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu filozofların düşünceleri kendilerini bağlar.Bilimsel yollarla da olsa gerçeğin aslına ulaşmak imkansız ise o halde ne bu filozofların ne de sizin subjektif görüşleriniz beni bağlar.Üstelik neredeyse on defa yazdım.Bir daha yazayım. NE ANLATMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ tüm bunlarla?Cevap yok.Bilim beynin çalışma metodunun algısal düzeyde olduğunu zaten biliyor.Ancak bilim sizler gibi maddeye hayal demiyor.Çünkü bunun bilimsel anlamda ıspatı olamaz.Tıpkı Tanrı var mı yok mu sorusunun ölçülebilir bir nitelikte olmadığı gibi insanların algılarının ötesinde de somut bir madde var mı yok mu bilinemez.Bilinemiyorsa şayet bu hayat senin gerçeğindir.Bu gerçeği algısal da olsa kabul etmeniz gerekiyor.Çünkü başka şansınız yok.Kaçış yok.Sizler de bu gerçekten korkmayın.Anlamaya çalışın.Alternatif hayatlar uydurup psikolojik yönden tatmin olmaya çalışmayın.Eğer sizler ve sizin gibi düşününler heyecan peşindeyseniz devam edin.Diyorum ya kopyala yapıştıra devam edin.Hem üstelik şu anda madde hayal olsa ne olur, kopya olsa ne olur, vehim olsa ne olur?Bunun sonucu nereye gider diye soruyorum yine cevap yok.Bu düşünce şeklinin dünyada ne gibi devrimlere yol açması söz konusudur diye soruyorum yine cevap yok.İnsanlarla ortak algısal gerçeklere sahip olmadığımızı hatta her bir bireyin kendi beynine özel olarak birbirinin aynısı kopya hayatlar yüklendiğini iddia ediyorsunuz.Allah'ın tüm yaratma metotlarını biliyorsunuz.Ne mutlu size.Darısı diğer cahil insanlığa.Algılar bütünü diye sabitleşmiş fikir yumakları o kadar karmaşık bir hal almış ki bunları çözmek bana düşmez.Hem ne bileyim sizler sıklıkla bu dünyanın algılar bütünü olduğunu son bilimsel gelişmeler dahilindeki bilgilerden edinmediniz mi?Referansınız da yine materyalist bilim adamları değil mi?Hadi materyalist olmasalar da müslüman değiller.Demek ki bu dünya üzerine gelen milyarlarca insan Allah'ın böylesine bir ilmine şahit olmadan bu dünyadan göçüp gitmişler.Ne mutlu bizlere ki artık sizler gibi maddenin özünü keşfetmiş olan insanlar var başımızda.Artık bizim inançlı olmamız için daha güçlü kaynaklarımız var.Eski insanların böyle bir gerçeği öğrenemeden ölmeleri çok yazık.Öte dünyada bilhassa açıklanır kendilerine artık.Cenneti kaçırdılar onlar ama olsun artık ne kazanılırsa kardır sanırım.

    Artık bana düşen saygı duymak.Yoruldum.




  • @armageddon
    Sende şunu diyebilirdin:
    "E madem ben yazmadım o yazıyı diyorsun yazdığını herkez görüyor".
    Demek ki herkesin beyninde yaşattığı gerçekliğin dışında ortak bir gerçeklik var. Bunun de bazı ayırıcı özellikleri ve kriterleri var. Bu kriterlerden biri de, bir olaya başkaları tarafından şahit olunmasıdır. Bunlar hayal ile gerçekleri ayırd eden kriterlerdir.

    neyse ben yazıları sileyim, Muhabbeti bilmeyen başkaları görür yanlış anlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 3 Aralık 2005, 23:55:11 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: BİLİNÇLİ DİZAYN

    bu sözü minübüsün önüne asmışlardı..

    1-asil insanlar idare eder
    2-aciz insanlar şikayet eder
    3-adi insanlarda iftira eder diye...


    sen iyice kafayı bozmuşsunha?



    2-aciz insanlar şikayet eder evet arkadaşın durumuda tam böyle... aman 3.maddeye terfi etmesinde neyaparsa yapsın...

    sürekli şikayet, şikayet.. laf kalabalığı ile haklı çıkacağını sanıyor...

    soruları tek tek sor ki, cevabını tek tek al.. (uzun uzun yazınca çok biliyorlar demezler, yani kısa ve öz sorki konu dağılmasın..)


    Birde sürekli konuyu açıp gidiyorlar diye hallenme, kim nereye gitmiş...herkes burda...

    sadece sen gidecem dedin gitmedin okadar.... hallisünasyonlara son..

    Bu konuyu kavramayabilirsin ama bu heyecanlanmanı gerektirmez.. bunlar teknik gerçekler....




  • quote:

    NE ANLATMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ tüm bunlarla?Cevap yok


    güzel bir soru...

    tatmin olurmusun bilmelemem...

    Herşeyden önce, maddenin gerçek yönünün anlaşılması ile, insanlar hem dünyaya olan hırs dolu bağlılıklarından arınmakta ve yalnızca ahirete yönelmekte, hem büyük bir yanılgıdan kurtulmakta, hem de bu yanılgıları nedeniyle bir türlü kavrayamadıkları bazı gerçekleri rahatlıkla kavrayabilmektedirler.
    Örneğin Allah'ın nerede olduğu, cennet ve cehennemin varlığı, ruhun mahiyeti, ölümden sonraki yaşam, sonsuzluk gibi konular, materyalist bir dünya görüşüne sahip veya bu görüşün telkini altında yetişmiş insanlar tarafından kavranamamaktadır.
    Ancak, maddenin bir hayal olarak algılanıyor olması, bu soruların cevaplarının doğal olarak verilmesini sağlamaktadır.
    Böylece insanlar Allah'ın tek mutlak varlık olduğunu açıkça görebilmektedirler.

    Materyalist felsefelerin etkisinde kalarak maddeyi mutlak varlık zanneden bazı insanlar, Allah'ın varlığını ve nerede olduğunu anlatırken, son derece sapkın ve cahilce bir üslup kullanırlar.
    Örneğin, "Allah nerede" sorusuna “Bana aklını göster, gösteremezsin. İşte Allah akıl gibi bir gerçektir, ama görünmez" diyerek cevap verirler.
    Bazıları ise, (Allah'ı tenzih ederiz) Allah'ı hayal olarak gösterir, Allah'ın varlığını radyo dalgalarına benzetir.
    Onların görüşüne göre, kendileri ve sahip oldukları herşey mutlak varlıklardır ve Allah'ın varlığı ise, bu maddesel varlıkları radyo dalgaları gibi sarmaktadır.
    Oysa hayal olan kendileri ve sahip olduklarıdır. T
    ek mutlak varlık ise Allah'tır. Allah'ın varlığı her yeri kuşatmıştır. İ
    nsan ise hiçbir şekilde mutlak varlık olamayacağı için, her halikarda görüntüdür.

    Allah'ı gözleriyle görmediği için Allah'ın varlığına inanmayanların maddeci iddiaları da, maddenin gerçek mahiyeti öğrenildiğinde tamamen yıkılır.
    Çünkü bu gerçeği öğrenen kişi, kendi varlığının bir hayal niteliğinde olduğunu anlar.
    Hayal olan bir varlığın ise, mutlak olan bir varlığı göremeyeceğini kavrar.
    Nitekim Kuran'da, insanların Kendisini göremediği, ama Kendisinin onları gördüğünü Rabbimiz şöyle açıklar:

    Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder... (En'am Suresi, 103)

    bunlar derin mevzular..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: cerende


    Ancak itiraz veya kaçış yöntemlerinin hepsi geçersiz ve zayıftır.

    Burada anlatılanları inkar edecek kişinin, tüm algılarımızın beynimizde oluştuğu gerçeğini reddedecek bilgilerle gelmedikçe, söyleyeceklerinin bir değeri olmayacaktır. Görüntünün ve tüm hislerimizin beynimizde oluştuğu gerçektir.

    Ancak bir insan açık gerçeği kavradığı halde bu görüntüleri oluşturanın Allah olduğunu inkar edebilir, "bu konuyu düşünmek ağzımın tadını kaçırıyor" diyebilir, "maddenin aslını hiçbir zaman göremediğimi düşündükçe içim sıkılıyor", "hayatımın hiçbir anlamı kalmadı" diyebilir.
    Hiçlik haline gelip, Allah'tan başka hiçbir varlık kalmıyor olması bu insanın ağırına gidiyor olabilir.


    Ancak, "gördüklerimi gözlerimle görüyorum" veya "gördüklerimin dışarıda asılları var" diyemez. Çünkü bunları kanıtlayacak hiçbir bilimsel delile veya gözleme sahip değildir, olamaz da. Zaten, en koyu materyalist dahi tüm görüntüyü beyninde gördüğünü kabul etmektedir.



    trackfind500 şikayetçi, çocuksu ve aciz üslubu bırakalımda ;arkadaşın yukarıdaki sorularına cevap ver, tek tek devam edelim...laf kalabalığı yapmadan özlü ve kısa cümlelerle....karmaşaya meydan vermeden...




  • quote:

    "E madem ben yazmadım o yazıyı diyorsun yazdığını herkez görüyor".
    Demek ki herkesin beyninde yaşattığı gerçekliğin dışında ortak bir gerçeklik var. Bunun de bazı ayırıcı özellikleri ve kriterleri var. Bu kriterlerden biri de, bir olaya başkaları tarafından şahit olunmasıdır. Bunlar hayal ile gerçekleri ayırd eden kriterlerdir.


    Sizinle birlikte başka insanların da aynı şeyleri görüyor olması, gördüklerinizin maddesel karşılıkları olduğu iddiasını doğrulamaz.
    Çünkü, siz yanınızdakileri de beyninizin içinde görürsünüz.

    Örneğin, meyve bahçesinde dostlarınızla birlikte gezerken, gördüğünüz elma, kayısı, dut ağaçları, rengarenk çiçekler, kuşların sesi, ılık esen rüzgar, mis gibi çiçek ve meyve kokusu nasıl beyninizde oluşuyor ise, arkadaşlarınız da, onların konuşmaları da beyninizde oluşmaktadır. Yani arkadaşlarınız, dışarıdaki bahçede değil, sizin zihninizde gördüğünüz bahçede dolaşmaktadırlar.

    Dolayısıyla, arkadaşlarınızın sizinle aynı görüntüyü görüyor olması, gördüklerinizin maddesel karşılıklarının olduğu anlamına gelmemektedir.

    Hatta, büyük bir stadyum dolusu insanla bir maçı izlediğinizde, binlerce insanın atılan golü aynı anda görmesi ve buna aynı anda tepki vermesi de, ne o stadyumun, ne futbolcuların, ne hakemlerin, ne de stadyumu dolduran insanların dış dünyada maddesel varlıkları olduğuna bir kanıt değildir.

    Çünkü stadyum ve içindeki futbolcular, seyirciler, yapılan tezahürat ve orada gördüğünüz herşey sizin beyninizde oluşmaktadır.
    Golü atan futbolcu da, bu gole sevinen seyirciler de sizin içinizdedir.

    Siz, beyninizde atılan gole sevinirsiniz, yine beyninizdeki kalabalıkla birlikte tezahürat yaparsınız. S
    onuç olarak, yanınızda gördüğünüz insanların sizin gördüklerinizi doğruluyor olması, gördüklerinizin dış dünyada maddesel karşılıkları olduğu anlamına gelmez.

    Çünkü "yanımda" dediğiniz insanlar da –ne kadar kalabalık olurlarsa olsunlar- gerçekte beyninizin içindedirler.




  • quote:

    gördüklerinizin dış dünyada maddesel karşılıkları olduğu anlamına gelmez.

    Olayın kilit noktası bu cümle işte, ama olmadığı anlamına da gelmez. Bunun aksi olsa idi yani her alılananın hiçbir zaman maddi dünyada karşılıkları olmasa idi ne göz bir işe yarardı ne kulak. Göz niçin var? maddesel dünyadaki görüntüleri algılamak için. Kulak niçin var? maddesel dünyadan gelen sesleri algılamak için.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: matrixx034


    quote:

    Orjinalden alıntı: BİLİNÇLİ DİZAYN

    bu sözü minübüsün önüne asmışlardı..

    1-asil insanlar idare eder
    2-aciz insanlar şikayet eder
    3-adi insanlarda iftira eder diye...


    sen iyice kafayı bozmuşsunha?



    2-aciz insanlar şikayet eder evet arkadaşın durumuda tam böyle... aman 3.maddeye terfi etmesinde neyaparsa yapsın...

    sürekli şikayet, şikayet.. laf kalabalığı ile haklı çıkacağını sanıyor...

    soruları tek tek sor ki, cevabını tek tek al.. (uzun uzun yazınca çok biliyorlar demezler, yani kısa ve öz sorki konu dağılmasın..)


    Birde sürekli konuyu açıp gidiyorlar diye hallenme, kim nereye gitmiş...herkes burda...

    sadece sen gidecem dedin gitmedin okadar.... hallisünasyonlara son..

    Bu konuyu kavramayabilirsin ama bu heyecanlanmanı gerektirmez.. bunlar teknik gerçekler....



    Bak matrix benim kafamın tasını attırma.O kadar yazı yazdım kalkmış beni acizlikle suçluyorsunuz.Siz kimsiniz ya nesiniz siz?Allah'ın savaşçıları ya da Mehdinin denen hayali gücün sağ kolları mısınız?Nasıl oluyor da her yazdığınız doğru olacak diye bir kural oluyor?Siz kimsiniz?Gerizekalı değilsiniz.Üstte bir sürü soru sordum.Bak, incele, oku, anla ve daha sonra cevap yaz.Adamın matığına bak yaw?Uzun yazınca çok biliyor demezlermiş miş.Bir bak o zaman sizin alıntı yazılarınıza.Benimkilerin iki üç katı uzunluğunda.Onları da yazan çok şey bilmiyor benim gibi demek ki!Aha burada bile çelişkinizi yakalıyorum.Hem siz kimsiniz?Nesiniz kardeşim?Beni sinirlendirmeyin.Konuyu kavrayamamış diyor hala.Bunca yazıdan sonra konuyu kim kavrayamamış belli oluyor.

    Adam gidip gitmememe kafayı takmış.Gitmiyorum lan.Forum ile 10 yıllığına daha sözleşme imzaladım.Var mı diyeceğin.Ben geçende de yazdım şart oluşursa diye.Hem gitmemi mi istiyorsun diye soru sordum bak rüya konu başlığına orada senden cevap da aldım.Eeee?Şimdi yine nereden çıktı gitme fikri? Bak korkma benim yazılarımı oku yukarıda.Anlamaya veya kavramaya çalış.Sen de heyecanlanma.Oku önce benim ne anlatmaya çalıştığımı gör.Ben bu tartışmada sadece tarafsızım.Tarafsız olduğumu algılayamayacak kadar algılsal sorunlar yaşıyorsanız bu benim umurumda değil.Üstelik ben bu tartışmada sizlerin fikirlerinizi çürütmeye çalışmıyorum.Sizlerin maddenin özünü görmüşçesine davranışlarınıza kızıyorum.Sizin elinizde hiç bir ıspatınız olmadan maddeye hayal, rüya, kopya, vehim demenize tepki gösteriyorum.Sizin birbirinizle çelişen sözlerinize tepki gösteriyorum, tutarsızlıklarınıza tepki gösteriyorum.Kendinizi Tanrı ilan edeceksiniz yakında.Bu kadar da olmaz yahu.Ben belki adam akıllı bir cevap gelir diye beklerken bana aciz olduğumu ve forumu niye terketmediğimi vurguluyorlar.İşte siz ve sizler gibi düşünen insanların İslamiyet anlayışı bu.Ben kendi kimliğimce dinlere de inançlara da inançsızlıklara da saygı duyan bir insan olarak sizin İslamiyet anlayışınıza karşı artık objektif yaklaşmam münkün değil.Bak hala uzun yazıyorum ki okuyamayıp, algılayamayasın diye.Hala teknik gerçekler deyip duruyorsunuz.Bilmiyorum yakın zamanda bir tımarhaneden topluca firar falan olup olmadığını ancak eğer böyle bir şey var ise artık onların kim olduklarını az çok tahmin edebiliyorum.Teknik gerçeklermiş.Pehhh.




  • Benim merak ettiğim birşey var.Yazılanlara bakarsak ben bir müslüman olarak maddenin varlığına inanmamalıyım.Bizim hedefimiz Allah a kulluk yapıp vazifelerimizi gerçekleştirip cennete gitmek değil mi?Benim öyle mesela.Allah bize cennette birçok nimet vadetmiyor mu?o ebedi hayatta bize mükemmel nimetler , huriler sunulmuycak mı?onlar da madde değil mi?Allah ın biz mümin kullarına sunacağı nimetler görüntüden mi ibaret sadece?Allah ol deyince olduğuna göre neden maddeyi de yaratmamışta sadece beynimizi mükemmel yaratarak görüntüler algılamamızı sağlamış acaba?
  • quote:

    Olayın kilit noktası bu cümle işte, ama olmadığı anlamına da gelmez. Bunun aksi olsa idi yani her alılananın hiçbir zaman maddi dünyada karşılıkları olmasa idi ne göz bir işe yarardı ne kulak. Göz niçin var? maddesel dünyadaki görüntüleri algılamak için. Kulak niçin var? maddesel dünyadan gelen sesleri algılamak için.


    kaotika!!!!!

    neden bu algıların kaynağını yine kendiside bir algı olan maddede arayalım..

    Madem maddesel dünya olarak tanıdığımız şey gerçekte ruhumuzun gördüğü algılardan ibarettir, o halde bu algıların kaynağı nedir?...

    bence cevaplamamız gereken asıl soru budur..

    ancak Bu soruya cevap verirken dikkat edilmesi gereken gerçek şudur; maddenin kendi başına bağımsız bir varlığı yoktur.

    Madde bir algı olduğuna göre, "yapay" bir şeydir.

    Yani bu algının bir başka güç tarafından yapılması, daha açık bir ifadeyle yaratılması gerekir.

    Hem de sürekli olarak


    Bu, bir televizyon ekranında görüntünün devam edebilmesi için, yayının da sürekli devam etmesi gibidir.

    Peki bizim ruhumuza yıldızları, dünyayı, bitkileri, insanları, bedenimizi ve gördüğümüz diğer herşeyi sürekli olarak seyrettiren kimdir?

    materyalizme göre bu güç maddenin kendisidir...

    inananlara göre ise içinde yaşadığımız tüm maddesel evreni,

    yani algılar bütününü yaratan ve sürekli yaratmaya devam eden üstün bir Yaratıcı vardır.

    Bu Yaratıcı sonsuz bir güç ve bilgi sahibidir.
    Göklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararlı olmadığı, sadece Allah'ın yaratmasıyla varlık buldukları ve O yaratmayı durdurduğunda yok olacakları bir ayette şöyle ifade edilir:

    Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)
    bilmem anlatabiliyor muyum?

    O Yaratıcı alemlerin Rabbi olan Allah'tır.




  • Bir Allah vardır demek için bu kadar kasmaya ne gerek var.
  • Kurandaki o surenin gerçek olduğunu nerden biliyorsunuz? Zira elinizde tuttuğunuz kuran isimli bir kitap madde değil midir? Dünya yüzündeki bütün kuranlar madde değil midir? Madde algı olduğuna göre yapay birşeydir?
  • quote:

    Benim merak ettiğim birşey var.Yazılanlara bakarsak ben bir müslüman olarak maddenin varlığına inanmamalıyım.Bizim hedefimiz Allah a kulluk yapıp vazifelerimizi gerçekleştirip cennete gitmek değil mi?Benim öyle mesela.Allah bize cennette birçok nimet vadetmiyor mu?o ebedi hayatta bize mükemmel nimetler , huriler sunulmuycak mı?onlar da madde değil mi?Allah ın biz mümin kullarına sunacağı nimetler görüntüden mi ibaret sadece?Allah ol deyince olduğuna göre neden maddeyi de yaratmamışta sadece beynimizi mükemmel yaratarak görüntüler algılamamızı sağlamış acaba

    maddenin varlığından ziyade maddenin algılar bütünü olduğunu kavraman yeterlidir..

    dikkat edersen ikisi çok farklıdır..
    madde yoktur demekle maddebir algılar bütünü
    dür demek çok farklıdır..,

    Aynı durum cennet için de geçerlidir. Bir insanın dünya hayatında zevk aldığı, hoşlandığı, güzel gördüğü herşey gerçekte zihninde meydana gelen bir algıdır.
    Örneğin en yakın, candan dostu ile sohbet eden bir insan gerçekte zihninde oluşan arkadaşı ile sohbet etmektedir.
    Veya bir şelalenin muhteşem görüntüsünü, gürleyen sesini dinleyen bir insan, aslında zihninde oluşan şelaleyi izler, zihninde oluşan sesini dinler.

    Bu kesin bir gerçektir.

    Ancak bu durum, insanın bu görüntüden zevk almasını engellememektedir.

    Bu nedenle Allah, Kuran ayetlerinde cennetin insanlar için büyük bir kurtuluş ve mutluluk olacağını, cennette nefislerinin hoşlanacağı herşeyden bulunacağını bildirmektedir:

    Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için, Allah'ın katında olanlar daha hayırlıdır. (Al-i imran Suresi, 198)

    Ayrıca tüm bu güzel görüntüleri kendisine izlettirenin Allah olduğunu bilen bir insan, bundan çok daha büyük bir zevk alır.

    Örneğin, dalından kopardığı bir elmanın taze ve güzel kokusunu alan ve bu kokuyu, meyvenin estetik görünüşünü, tadını ve güzelliğini kendisi için yaratan Allah'ı düşünen bir insan, bu görüntüden diğer insanların aldıklarından çok daha büyük bir zevk alır.

    Cennette de, Allah her mümin için cennet görüntüsünü ayrı ayrı yaratacak ve her mümine nefsinin istediği herşeyi en güzeliyle orada verecektir.
    İnsan dünyada da ahirette de, tek dostu, velisi, koruyucusu ve yaratıcısı olan Allah ile beraberdir.

    İnsanın cennette yanında göreceği peygamberler, elçiler, salih müminler, huriler ve gılmanlar ise, Allah'ın dostluğunu, sevgisini ve yakınlığını en yoğun tecelli ettirdiği varlıklardır.

    Allah'ın tüm hayatımızı bir algılar bütünü olarak izlettirdiği çok açık bir gerçektir.
    Bu gerçeğin farkına varan samimi bir insan, Allah'ın adaletinden, herşeyi kusursuz yaratışından ve Allah'ın yarattığı herşeyin en güzeli ve en hayırlısı olduğundan hiçbir şüphe duymamalıdır.
    Cennette insana en büyük zevkler ve güzellikler sonsuza kadar sunulurken, cehennemde en şiddetli azaplar sonsuza kadar devam edecektir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Kurandaki o surenin gerçek olduğunu nerden biliyorsunuz? Zira elinizde tuttuğunuz kuran isimli bir kitap madde değil midir? Dünya yüzündeki bütün kuranlar madde değil midir? Madde algı olduğuna göre yapay birşeydir?



    laf kalabalığı yapma yakışıksız kalıyor...

    bizler için kuranın maddeselliğinden daha ziyade manası ve muhteviyatı önemlidir..




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 4 Aralık 2005, 0:42:48 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: matrixx034

    quote:

    Orjinalden alıntı: cerende


    Ancak itiraz veya kaçış yöntemlerinin hepsi geçersiz ve zayıftır.

    Burada anlatılanları inkar edecek kişinin, tüm algılarımızın beynimizde oluştuğu gerçeğini reddedecek bilgilerle gelmedikçe, söyleyeceklerinin bir değeri olmayacaktır. Görüntünün ve tüm hislerimizin beynimizde oluştuğu gerçektir.

    Ancak bir insan açık gerçeği kavradığı halde bu görüntüleri oluşturanın Allah olduğunu inkar edebilir, "bu konuyu düşünmek ağzımın tadını kaçırıyor" diyebilir, "maddenin aslını hiçbir zaman göremediğimi düşündükçe içim sıkılıyor", "hayatımın hiçbir anlamı kalmadı" diyebilir.
    Hiçlik haline gelip, Allah'tan başka hiçbir varlık kalmıyor olması bu insanın ağırına gidiyor olabilir.


    Ancak, "gördüklerimi gözlerimle görüyorum" veya "gördüklerimin dışarıda asılları var" diyemez. Çünkü bunları kanıtlayacak hiçbir bilimsel delile veya gözleme sahip değildir, olamaz da. Zaten, en koyu materyalist dahi tüm görüntüyü beyninde gördüğünü kabul etmektedir.



    trackfind500 şikayetçi, çocuksu ve aciz üslubu bırakalımda ;arkadaşın yukarıdaki sorularına cevap ver, tek tek devam edelim...laf kalabalığı yapmadan özlü ve kısa cümlelerle....karmaşaya meydan vermeden...




    Ah kardeşim ah.Yahu siz şu cümleyi en az yirmi kez yazdınız:

    "Ancak, "gördüklerimi gözlerimle görüyorum" veya "gördüklerimin dışarıda asılları var" diyemez. Çünkü bunları kanıtlayacak hiçbir bilimsel delile veya gözleme sahip değildir, olamaz da. Zaten, en koyu materyalist dahi tüm görüntüyü beyninde gördüğünü kabul etmektedir. "

    Bak cümlenizi değiştiriyorum dikkat edin ve beyin jimnastiğine hazır olun.

    Ancak, "gördüklerimi gözlerimle görüyorum" veya "gördüklerimin dışarıda hayalleri de kopyaları da vehimleri de yok olduğu da söz konusudur" diyemez. Çünkü bunları kanıtlayacak hiçbir bilimsel delile veya gözleme sahip değildir, olamaz da.

    Dışarıdaki deyip duruyorsunuz.Anlaşılan kendime haksızlık etmemeyim be sizlerden daha zekiyim ki bazı şeyşeri görebiliyorum.Sanki ben Allah'ı reddettiğim için bu görüşlere karşı çıkıyorum.Szin yazdıklarınız asla çürütülemezler ve siz artık Allah'ı ıspat ettiniz.Ne mutlu size işte.Ben de diyorum ki bu çarpık dünyada mutlu yaşayın.Hala ANLAYAMIYORSUNUZ.Neyi?İkide bir beyin diyip duruyorsunuz.Kardeşim beynin gerçekliği dahil tüm bilimsel gerçeklikler sizlere öğretildi.Bunu anlayın artık.Sizler özgün insanlar değilsiniz.Başkaları tarafından şekillendirildiniz.Bunu, bu gerçeği kabul edin.Beyin denen bir varlığın olduğu sizlere öğretildi.Eğer siz bunca bilgiyi edinmemiş olsaydınız bu tür yorumlarda da bulunamayacaktınız.Şu gerçek sizi rahatsız ediyor.Sizler alternatif dünyalar arıyorsunuz.Bu durum İslamiyet ile örtüşmüyor.Az çok bilgim var İslamiyet hakkında.Gitmiş elin adamınından örnekler veriyorsunuz.Yahu ben yine soruyorum bunlarla amacınız ne?Cevap olarak sen hala gitmiyor musun bunlar teknik gerçekler kabul et ve anla diyorsunuz.

    Ayrıca hiçlik haline gelip sadece Allah'ı bulmak nasıl oluyor.Ben şu anda sana az biraz kırıcı laf ediyorum bana karşı parlıyorsun hemen.Bana aciz diyorsun?Niye sen hala hiçlik derecesine ulaşamadın mı?Yoksa derslerine yeterincve çalışmıyor musun?Nasıl oluyorda yineliyorum maddenin aslını görmeden habire kendinize hiçliği yakıştırabiliyorsunuz.Ben kendime hiçliği yakıştırmam elbet çünkü bir Tanrı var ise onun ilminin sadece bir hiçliği yaratmayacağını düşünüyorum.Bakın sizin ağzınızdan ne ballar dökülüyor neler.Zaten maksadım da laf koparmak.Hiçlikmiş miş.Aklınızı başınıza alın.Maddenin aslını göremiyorum diye üzülen kim ben mi?Yahu banane maddenin aslından.Beni pek bağlamıyor açıkçası.Ancak sizleri tedirgin ediyor.Niye bilmiyorum.Maddenin özüne ulaşılamıyor diyorsunuz sonra da hiçlik, yokluk, vehim, kopya diye yorumlar yapıştırıyorsunuz.Her şeyi reddedip sadece Allah'ın gerçekliğine ulaştığınızı iddia ediyorsunuz.Niye o zaman
    ruhban değilsinz siz.Günün kaç saati buradasınız.Sizin alnınızın secdeden kalkmaması lazım halbuki.Hem nereden bu kesinlik Allah'ın bu varlığına dair?Bu yazılar sizi Allah'a ulaştıryorsa ben niye ulaşamıyorum?Tüm tıp ve bilim dünyası niye ulaşamıyor?

    Artık yeter.Maddelerin aslı ve bunun gibi zırvalarla uğraşmayı bırakın.Bunlar karın doyurmuyor.Kendinizi gerçek anlamda ibadete verin.Şov yapmayı bırakın.Bana hem yoksun diyorsunuz hem de yok olan bir adam sizi tahrik edince ona aciz diyorsunuz.Yapmayın yakışmıyor size bunlar.




  • laf lkalabalığı mı? aşkolsun?
    Peki manasını nereden biliyorsun? Çünkü elinde tutuyorsun, okuyorsun çünkü gözlerin ondan gelen ışığı algılıyor, beynin yorumluyor ve mana çıkarıyorsun. Maddesel gerçekliği olmasa herkes aynı surenin aynı ayetini aynı biçimde okuyabilir mi?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: armagedon2001

    Madde bir algı olduğuna göre, "yapay" bir şeydir.

    Yani bu algının bir başka güç tarafından yapılması, daha açık bir ifadeyle yaratılması gerekir.

    Hem de sürekli olarak





    Bu arada "yapay" kelimesinin anlamını bilmiyorsun @armageddon.Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.Bak sözlük aşağıda:

    http://www.tdk.gov.tr/TDKSOZLUK/SOZBUL.ASP?kelime=yapay&submit1=Ara




  • quote:

    Bu durum İslamiyet ile örtüşmüyor.Az çok bilgim var İslamiyet hakkında.Gitmiş elin adamınından örnekler veriyorsunuz.Yahu ben yine soruyorum bunlarla amacınız ne?Cevap olarak sen hala gitmiyor musun bunlar teknik gerçekler kabul et ve anla diyorsunuz



    al sana muhyittin arabinin madde hakkındaki görüşleri:

    İş benim sana anlattığım gibi olunca alem, mefhumdur. Onun gerçek bir varlığı yoktur. Bu ise hayalin manasıdır. Yani sen kendi nefsinde zannettin ki alem zait bir şeydir. . Mesele sana anlattığımız gibi olunca bil ki, sen hayalsin. Bütün idrak ettiğin ve "o Hak'tan ayrıdır" yahut "o ben değilim" dediğin varlıklar da hep hayaldir. Şu varlığın hepsi de hayal içindedir. Gerçek varlık, zatı ve aynı itibarıyla ancak Allah'tır

    imam rabbani bak ne diyor:

    Hariçte Yüce Hak'tan başka mevcut değildir...

    Belki de şanı büyük Allah'ın yaratması ile vehim mertebesinde sübut (sabitlik) bulmuştur... Eşya, hariçte nasıl kendisinin vücudu olmayan birşey ise, hariçte onun gözükmesi dahi, kendi renksizliği iledir...

    Eğer onun için bir görüntü sabit olur ise, o vehim mertebesindedir.

    Eğer onun bir sübutu (sabitliği) var ise, o dahi, yüce Allah'ın vehim mertebesindeki sanatı iledir.
    Hulasa, onun sabitliği ve görüntüsü tek mertebede olmaktadır.
    Sübutu bir yerde, görüntüsü dahi ayrı bir yerde değildir...
    Onun hariçte bir nişanı yoktur ki, orada görünür ola


    Dikkat edilirse, İmam Rabbani, bizim gördüğümüz alemin, yani tüm varlıkların "his ve vehim mertebesinde", yani algı düzeyinde yaratıldığını özellikle vurgulamaktadır.
    Bu vehim mertebesindeki alemin dışında (hariçte) ise sadece Allah'ın Zatı vardır.
    Gerçekte bu "dışta" (hariçte) kavramı da farazi bir kavramdır; çünkü bir vehmin vücudu yoktur, hacim kaplamaz.

    Mevlana Cami de, Kuran'ın işaretleri ve akıl yoluyla bulduğu bu hayret verici gerçeği, "kainatta ne varsa hepsi vehim ve hayaldir. Ya aynalardaki akislerdir, ya da gölgeler gibidir" diyerek dile getirmiştir...

    bu konunun islamla çelişen yönünü açıklar mısın?




  • quote:

    Maddesel gerçekliği olmasa herkes aynı surenin aynı ayetini aynı biçimde okuyabilir mi?


    GENE AYNI YERE GELDİK?
    HER İNSAN ALGILARIYLA MUHATAPTIR...

    Aslında bütün insanlar, kendi görüntüsü ile muhataptır.

    Her insanın kendine ait bir dünyası vardır.

    Ve diğer insanların ne gördüğünü, hatta görüp görmediklerini bilebilmesi ise mümkün değildir.

    Çünkü her varlık gibi diğer insanlar da onun kendi dünyası (beyni) içinde gördüğü birer algıdan ibarettir.

    İşte bu, hayatınızın çok büyük bir sırrıdır.




  • Aklıma günah işlemek geldi şimdi benim.Örneğin içkiyi sadece algılıyoruz gerçek değil.Zina ettiğimiz kişinin bedeni de gerçek değil sadece algılayarak zevk alıyoruz bu tip şeylerden.O halde günah olan algılamak.Günah bile işleyemiyoruz gerçekten yaptığımızı zannediyoruz o zaman.
    İçki deyince sarhoşluk olayı geldi aklıma alkol beyin hücrelerimizi tahrip etmiyor yokki.Sarhoş olduğumuzu zannediyoruz.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.