YURTDIŞI TUR TATİL FIRSATLARI (GÜNCEL) -

Merhabalar, iki gün önce 10 günlük Sharm El Sheikh tatilinden döndüm. Bazı önemli tecrübelerimi belki gitmek isteyenlerinizin işine yarar diye, sıcağı sıcağına sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazım biraz detaylı ve uzun olacak, o yüzden şimdiden vaktinizi aldıysam özür dilerim. Mısır'a gitme planı olmayanların buradan aşağısını okumamasını tavsiye ederim.

Mısır Türklerden vize istiyor, ancak Sharm El Sheikh şehrine vizesiz sadece pasaport ile girilebiliyor. Sadece uçakta bir kağıt veriyorlar onu doldurmanız gerekiyor. Eğer Mısır'da başka şehirlere de gitmek istiyor iseniz vize almanız gerekiyor, havaalanından hızlı bir şekilde 25 dolara vize alınabiliyormuş. Örneğin Piramitleri görmek için Kahire'ye gitmek isterseniz vize almanız gerekiyor. Biz şehir dışına çıkmadık.

Uçak biletlerini Ankara-Antalya-Sharm olacak şekilde, Eylül ayında Pegasus'tan kişi başı gidiş-dönüş toplam yaklaşık 4200 TL ye almıştım. Eşimle birlikte gittik ve 5 farklı otelde kaldık, otellerin hepsini booking.com dan ayarladık ve hiç bir sorun yaşamadık.

Türkiye'den giden uçaklar gece saat 1-2 civarı havaalanına iniş yapıyor. Bu durum biraz sıkıntılı oluyor. Havaalanı ile otel arasındaki ulaşım için yine booking.com'dan yararlandık. Havaalanı çıkışında ismimizin yazılı olduğu kağıt ile bir kişi bizi karşıladı ve yaklaşık 6 dolara otele götürdü. Biz ilk gece küçük ve ucuz bir otel ayarladık ve gece iki gibi otele ulaştık. Otelden sabah 8 gibi çıkış yapıp 5 yıldızlı diğer otele geçtik. Toplam 4 farklı 5 yıldızlı (orta kalite) otelde kaldık.

Oteller arasındaki ulaşım ve diğer tüm ulaşımlar için indrive isimli uygulamayı kullandık ve hiç bir sorun yaşamadık. Ancak bu uygulamayı kullanıyorsanız, taksilerden uzak bir yerde aracı bekleyin, eğer sizin uygulamadan araç çağırdığınızı fark ederlerse problem çıkarıyorlar. İlk kullandığımız gün taksiciler ile çağırdığımız indrive şoförü baya tartıştılar. Sizi bekliyor görünce, taksiciler hemen gelip duruyorlar ve sizi araca bindirmek için sürekli ısrar edip bekliyorlar, gitmiyorlar. Taksici geldiğinde, arkadaşım gelip alacak derseniz, gelenin indrive şoförü olduğunu anlamayıp gidiyorlar. Daha sonraki günlerde hep bu şekilde taksicilerin ısrarlarından kurtulduk. Taksiciler aynı yol için 5-10 kat fazla fiyat çekiyorlar, sonra pazarlıkla iniyorlar. ama her şekilde indrive daha ucuza geliyor. (Ancak bu uygulama ne kadar yasal bilmiyorum, yani bir polis çevirmesinde veya kaza durumunda vs. ne olur bilemiyorum, biz hiç denk gelmedik ve risk aldık, ama yine de kullanmadan önce uygulamayı siz araştırın. Dediğim gibi ilgili uygulama ne kadar güvenli veya ne kadar yasal bilmiyorum, biz sorun yaşamadık. Kullanıp kullanmamak size kalmış. Bu bir tavsiye değildir, herhangi bir sorumluluk kabul etmem.) Ayrıca şehir içinde dolaşan minibüsler var, bizdeki dolmuş misali çalışıyorlar, ücreti çok çok ucuz kişi başı 5 mısır paundu imiş, ancak biz hiç kullanmadık.

Oteller aynı Antalya'daki oteller gibi, konsept çok benzer, yemekler çok benzer, fiyatlar ise Antalya'ya göre oldukça düşük. Biz iki kişi her şey dahil gecelik yaklaşık 100 dolar civarına kaldık. Ancak çok daha ucuza 5 yıldızlı oteller vardı, biz orta kalite otelleri tercih ettik. Otellerin hepsinde de kırmızı et, beyaz et ve deniz ürünleri sürekli çıktı, yemekleri güzel ve çoğunluğu bizim yemeklere benziyor idi, sadece biraz daha baharatlı idi.

Deniz girilebilir sıcaklıkta idi, otellerde havuzlarda ısıtma vardı, ancak denizden veya havuzdan çıkınca rüzgar nedeniyle biraz üşüdük. Ama Şubat ayında olmamıza rağmen sürekli deniz ve havuzu kullandık.

Giderken yanınızda dolar götürün, dolar her yerde geçiyor. Doları resmi yerlerden, döviz bürosu veya bankalardan bozdurursanız, 1 dolar yaklaşık 30 mısır paundu ediyor. Ama sokaklarda, marketlerde herkes dolar bozuyor ve kaça bozacağı sizin pazarlık yeteneğinize kalmış, yaklaşık 60 paunda kadar bozuyorlarmış. Kesinlikle toplu dolar bozdurmayın, 5-10-20 dolar gibi küçük küçük ihtiyacınız kadar bozdurun, çünkü paundu geri dolara çevirmek büyük problem, harcamadıklarınız elinizde kalır. Biz genelde hep dolar kullandık, pek bozdurmadık.

Dışarıda tüm alışveriş, her şey pazarlıkla oluyor. Bu biraz can sıkıcı bir durum yaratıyor. Söyledikleri fiyatın 5 te birine iniyorlar ancak pazarlık süreci çok zaman alıyor. O yüzden sıkı pazarlık yapın ve siz verebileceğiniz fiyatı (onların dediğinin dörtte biri, beşte biri vs.) direk söyleyin, başta yok olmaz diyorlar, öyle deyince siz dükkandan çıkın ve gitmeye başlayın hemen arkanızdan sesleniyorlar ve o fiyata veriyorlar. Bu sırada alışverişi dolar ile yaparsanız daha uyguna alıyorsunuz, örneğin aynı ürünün fiyatına 1 dolar veya 90 mısır paundu diyorlar. Siz ikisi ile de alışveriş yapabilirsiniz. Eğer pazarlığı iyi yapabilirseniz, Türkiye'ye göre çok ucuza alışveriş yapabilirsiniz.

Bizim kaldığımız iki otelde wi-fi internet çok iyiydi, ancak diğer iki otelde hiç çekmiyordu. O yüzden internet kısmı biraz şansa kalmış. Biz ilk gün merkezden sim kartı aldık, vodafone 12 GB internet olan sim kartını 400 mısır paunduna aldık. Burada dikkat etmeniz gereken bir husus var, iki farklı tür internet paketi satıyorlar. Örneğin 20 GB internet 10 dolar diyorlar, fakat bu internetin 18-19 GB'ı sadece sosyal medyada (facebook, instegram vs.) kullanabilecek şekilde oluyor ve sizin normal kullanım için sadece 1-2 GB internetiniz oluyor. Ancak hiçbir satıcı bu detayı paylaşmıyor ve 20 GB internet satıyoruz diyor. Aldığınız internet çok kısa sürede bitebiliyor. Diğer tür paket ise her yerde kullanılabilen internet, yani 20 GB aldınız ve her yerde kullanabiliyorsunuz. O yüzden sim kartı alırken bu detayı dikkate alın, sonra 20GB internet aldınız sanırken, iki günde internetiniz bitebilir. Birde sim kartı alırken de pazarlık yapmayı unutmayın.

Biz otellerimizi seçerken booking yorumlarını dikkate alarak seçim yaptık ve iki oteli plajında resif bulunan iskeleli oteller seçtik. İykide öyle seçmişiz. Denizin altı mükemmel. İki otelde de iskeleden suya girer girmez rengarenk kocaman balıklar ve rengarenk mercanlarla karşılaştık, bir sualtı belgeseli gibiydi. O yüzden biz dalış turu satın almadık, otelde dalış turu satın alıp katılanlarla tanıştık, iskele altından gördüğümüz mercanlar ile dalış turunda gördükleri arasında hiç bir fark yokmuş, o yüzden biz gerek duymadık. Otelde tanıştığımız kişiler yemek dahil, tam günlük dalış ve tekne gezi turunu kişi başı 30 dolara aldıklarını söylediler. Dediğim gibi biz tura katılmadık. Bu sırada Türkiye'den giderken mutlaka şnorkel veya tam yüz maskenizi, sualtı kameranızı yanınızda götürün yoksa çok pişman olursunuz. Şnorkeli otellerde günlük 5 dolara kiralayabiliyorsunuz, veya dışarıdan yaklaşık 30 dolara satın alabiliyorsunuz, biz yanımızda götürmüştük. Eğer iskelesi olmayan bir otele gidecek iseniz, mutlaka deniz ayakkabısı götürün, denize kumsaldan yürüyerek girerken yerlerde mercanlar olabiliyor ve bu mercanlar çok sert ve keskin bir yapıda, ayağınızı parçalayabilir.

Turistik bir bölge olduğu için herkes ile ingilizce anlaşabiliyorsunuz. Ancak hiç ingilizce bilmeseniz bile bir şekilde anlaşabilirsiniz, orada hiç ingilizce bilmeyen Türk turistler ile tanıştık ve işlerini telefon translate uygulamaları aracılığı ile halledebiliyorlardı.

Dönüş günü yine uçağımız gece yarısı 02:30'da idi, otelde öğlen 12:00'da odayı boşalttık ve checkout yaptık. Ancak otel, imkanlarını kullanmamıza izin verdi ve akşam saat 22:00'a kadar oteli ücretsiz kullandık. Bu sırada havaalanına mutlaka uçuş saatinize göre en az 2-3 saat erken gidin. En az 5 farklı kontrol noktasından geçiyorsunuz ve bu süreç alıyor. Başka hiç bir ülkede görmediğim kadar kontrolden geçtik. Eğer havaalanına erken gitmez iseniz, uçağınızı kaçırabilirsiniz.

Yazım çok uzun oldu farkındayım. Eğer sizleri sıktı isem kusura bakmayın. Ancak gitmeyi düşünenlerinize belki faydası olur diye detaylı bir şekilde yazmak istedim. Umarım faydası olmuştur.

Sonuç olarak biz bu tatilimizden çok memnun kaldık. Şubat ayında Türkiye'de yanık ten ile dolaşmak biraz garip oluyor. :)

Son söz: Ne kadar pazarlık yaparsanız yapın mutlaka esnaf tarafından kazıklanacaksınız, bunu unutmayın. :) (Biz minik bir biblo heykeli 5 dolardan 1 dolara indirdik diye sevinmiştik, daha sonra başka bir dükkandan aynı ürünün 3 adetini toplam 1 dolara yeniden aldık.)

Dip not: Sizin Türk olduğunuzu öğrendiklerinde, herkes aynı anlamsız cümleyi söylüyor. "Yavaş Yavaş Hasan Şaş", bu cümleyi her yerde duymaya hazır olun. :) Şimdiden iyi tatiller.

Eğer kafanıza takılan sorular olursa, bildiğim kadarıyla cevaplayabilirim.

4 kişilik bir aile için en güzeli ve de uygunu buradan kendi aracınızla gitmek, 4 kişi uçak bileti kampanya bile yakalansa 2500-3000 lira civarında olur, araç kiralaması, o araçla başka ülkelere gidilmesi ekstra masraf kalemleri... Buradan araçla çıkınca konforlu bir seyahat oluyor, bagaja da birkaç koli su atıyorum, çerez, abur cubur gibi şeyler de yolda hayat kurtarıyor.

Araçla gitmenin maliyeti:

1 - Yeşil Sigorta - 15 günlük 47,25€, 1 aylık 59€ (Burada yaptırınca Kosova hariç tüm Avrupa'ya girilebiliyor fakat başka bir ülkede araç kiralayınca firmasına göre her girilecek ülke için 25-30€ ekstra para istiyorlar)

2 - Araç sahibi araçta olacak ya da aracı yurt dışına çıkartabilir diye vekaletname verecek.

3 - Yeni çipli ehliyetlerden gerekiyor

4 - Araç kaskosuna gidilecek süre kadar yurt dışı paketi ekletmek gerekiyor o da 2 hafta için 100-150 lira civarıydı en son ama son zam furyasından sonra belki biraz artmış olabilir (Bu zorunlu değil fakat kendi güvenliğimiz için bence yapılmalı)

Balkan turunda en ucuz Benzin Türkiye'de olacağından sınıra en yakın yerde aracın deposunu doldurmak gerekiyor, Benzincilerin hemen hemen hepsinde LPG gördüm, belki ufak istasyonlarda olmayabilir, çok küçük istasyonlar olabiliyor.

Balkanlarda güncel petrol fiyatları:

Bulgaristan: 1.216€

Sırbistan: 1.419€

Bosna Hersek: 1.249€

Makedonya: 1.218€

Arnavutluk: 1.510€

Yunanistan: 1.764€

Rotayı planladıktan sonra benzin alımlarını ona göre yapabilirsiniz. Ben Türkiye'de depoyu doldurduktan sonra Sırbistan sınırına kadar ihtiyaç duymadım, orada da çeyrek depodan fazla olmasına rağmen Sırbistan'da daha pahalı olduğu için sınıra yakın bir yerde tekrar doldurdum böylece Sırbistan içinde hiç benzin ihtiyacım olmadı, Bosna Hersek daha uygun olduğu için Bosna'ya girene kadar bekledim ve orada aldım tabii burada şuna da dikkat etmek gerekiyor, benim aracın 60 litrelik deposu vardı ve uzun mesafeleri kurtarabiliyordu, daha küçük depolu araçla belki o ülkeden çıkmaya yetmeyebilir o zaman da tam doldurmak yerine yetecek miktarın az üstünde almak bir çözüm olabilir, ayrıca buradaki gibi benzin fiyatları sabit değil, otobanlarda daha pahalı olabiliyor, merkezde 1.42 olan benzin otobanda, köy yolunda ya da sınıra çok yakın yerlerde 1.60 olabilir.

Dinlene dinlene gitmek en güzeli, sonuçta varılacak nokta kadar yolculuğun kendisi de bir keyif, Ben giderken sırasıyla; Bulgaristan-Sırbistan-Bosna Hersek- Dubrovnik-Karadağ-Arnavutluk-Yunanistan şeklinde bir nevi daire çizdim, Bosna Hersek'in Neum şehrine kadar doğa, tabiat içinde harika bir yol yaptım, Neum'dan itibaren de dönüş yolunu Adriyatik sahillerini dolaşa dolaşa, deniz, dinlenme şeklinde bir yol çizdim. Ben yaklaşık 2 haftada bu turu bitirdim ama şimdi keşke 1 ay yapsaymışım diyorum, tadı damağımda kaldı ve de 2 hafta bile hızlı geldi, daha sindire sindire, içselleştirerek gezmeyi tercih ediyorum ama tabi bu herkesin gezi anlayışına bağlı, aynı rotayı 1 haftada otobüsle yapan tur firmaları da var, otobüsten in resim çek yemek ye tekrar otobüse bin yola devam şeklinde zaten 6-7 gecelik turun 3-4 gecesi otelde gerisi otobüste oluyor.

Bulgaristan'dan transit geçilebileceği gibi mola da verilebilir, Ben Plovdiv, Koprivştitsa köyünde bir gece ve sonra Sırbistan yaptım, Sofya için vaktim yoktu maalesef, köy dağlık bir yerde tarihi evleri, harika bir doğası olan bir nokta ve de yaz festivali vardı çok güzel denk geldi bize... Bulgaristan'dan transit dahi geçilse yine de bir miktar LEVA almak lazım, benzinciler, özellikle de anayol üzerindekilerde şöyle bir sıkıntı oluyor, kartla çekildiğinde çift çekim yapanı da var, fazla yazanı da var, yanına ekstra bişeyler ekleyip sorunca da o bilmemne vergisi gibi dolandırmaya çalışıyorlar, euro ile ödeme yapınca da kuru çok fena bozuyorlar o yüzden benzin almak için mutlaka leva olsun... Bizim gibi hiç anayola girmeyip köy yollarından giderseniz de bazı köylerde teyzeler evlerinin önünde tezgahta meyve satıyorlar onlardan bir şeyler almak için de leva şart.

Sırbistan'da da Niş şehrinde bir mola verdik, orada da kale içinde Nishville Caz festivali vardı, ücretsiz konserleri bile bizim buradakilere taş çıkartır, klasik araba sergisi, parkın içi zaten devasa, nehir kenarı kafeleri güzel bir yer, oradan Yeni Pazar tarafındaki UVAC kanyonuna gittik, gözetleme noktasından manzara harika, altımızdan akbabalar üstümüzden kartallar geçiyor, sonra da kanyonda tekne turu, buz mağarasına giriş çıkış ve Belgrad'a doğru devam ettik, yolda CACAK diye bir şehir var, oraya 5-6 km kala bir kasabada da Trompet festivali vardı, panayır alanları stadın içinde konserleri çok iyiydi, genel olarak ağustos ayında birçok festival varmış o rotada, o yüzden festival takvimlerini internetten bulup rota ve tarih çıkartırsanız çok eğlenceli olur. 1 gece CACAK şehrinde konaklayıp Belgrad'a geçtik, orada birkaç gün geçirip Saraybosna'ya devam ettik, Novi Sad şehri de çok güzel diyorlar fakat kısıtlı süre olunca oraya biz gidemedik. Belgrad - Saraybosna arasındaki yol sınıra kadar dümdüz köyler, kasabalar, tarlalarla dolu sınırı geçince biraz düz gidiyor sonra dağlara in çık başlıyor, yol boyu manzara çok güzel fakat ağustos ayında bile birkaç noktada yağmura yakalanıyorsunuz. Orman içinden giderken bir tünele girdik, çıktığımızda Saraybosnadaydık. 1-2 günlük saraybosna gezisinden sonra Mostar'a devam ettik, yol çok keyifli ve güzel bir yol...

Yine bayağı uzun bir yazı oluyor, okuyanları da sıkmaya gerek yok, her rotayı tek tek yazınca öyle oluyor maalesef ama uzun lafın kısası süre ne kadar uzun olursa ve de kendi aracınızla giderseniz o kadar keyifli bir bölge...

Biz Mayıs ayında 9 gün Mısır'da gezdik. Hem de bağımsız gezdik. Her şeyi kendim organize ettim. Uçak biletini geç ayarlamamıza karşın çok ünlü turların ayarladığı otellerden daha iyi yerlerde daha uyguna kaldık. Ek turları da kendimiz organize edince %50 daha uyguna geldi toplamda.

Ne bir güvenlik sıkıntısı yaşadım ne de olumsuz bir olay. Sadece DRONE kesinlikle yasak havaaalanında el konuyor. Yanınıza almayın.

Tur şirketleri akılamaz karlar elde ettikleri için insanları korkutuyorlar. (Örneğin piramitlere ve Kahire müzesine (Kahire konaklamalı turlarda) ekstra 150-160$ kişi başı ücret talep ediliyor. Biz aynısını ulaşım bilet vs kişi başı 30$ mal ettik (Biletler dahil))

Onun dışında dalış tekne turu vs hepsini GetYourGuide isimli uygulamadan organize ettik. (Otelde ve turda aynı etkinlikler için sizde 4-5 kat para talep ediyorlar. Gün sonunda herkesi aynı firma götürüyor değişen bir şey yok yani. Her türlü sizi kapıdan alıp kapıya geri bırakıyorlar.)

Felucca turu için tonla para alıp grup turu yapıyorlar Kahire'de, eğer binmek isterseniz 4 season otelin önünde felucca barınağı var oraya gidin. 1 saat bahşiş dahil 500(yaklaşık 11$) EGP veriyorsunuz ve tekne komple sizin. İster 10 kişi binin ister çift. Ama tur şirketleri sizden kişi başı 20-30$ talep edecek aynısına. Gerisini siz düşünün... Nil kenarında güzel yemek istiyorsanız Zaza restorana gidebilirsiniz. Fiyatlar Kahire için biraz yüksek ama nezih bir yer.

Yani kısacası eğer daha önce bir kaç ülke gezdiyseniz Mısır zor bir yer değil.

Sadece satıcılar dolandırıcı ve yakanıza çok yapışıyorlar. Yüz vermezseniz, çekip giderseniz kimse bir şey demiyor. Çok sıkıntı yaşarsanız polisi arıyorum diyip bir de la ilahe illahlah çekerseniz. Aa Muslim sorry diyip gidiyorlar. Bir de harnutçular çok. Onlara da tamah etmeyin. Uygulamadan araba çağırın vs. yoksa soru sordunuz diye bahşiş bile isterler.

Kahire'de papirüs alacaksanız tur şirkelterin götürdüğü yerleri es geçin. Sunny Store var çarşıda, tüm elçilikler oraya götürüyor. Pazarlık yok tek fiyat var ve adam akıllı çalışılmış temiz kaliteli papirüsler göreceksiniz.

Geçen bir video gördüm silahlı polisler Kahire'de çocukları gezdiriyor. Saçmalık böyle bir şey asla gerekli değil.

Kahire'de eski çarşıda çok saçma sapan bir yerde, turist olduğum çok bariz belliydi, esnaf lokantasında yemek yedik. Herhangi bir sıkıntı olmadı.

Otobüsleri ise fena sayılmazdı, genel olarak ülke pis bir yer maalesef. GoBus iyi bir firma olmasına karşın bir tur şirketinin ayarladığı otobüs kadar iyi olmayabilir.

Bizim planımız şöyleydi

Sharm(2 gün)

Gece otobüsü ile Kahire yolculuğu (GoBus)

Kahire (3 gün)

Gece otobüsü ile Luxor yolculuğu

Luxor (2 gün)

Akşam otobüsü ile Hurghada

Hurghada (2 gün)

Dönüş şeklindeydi.

Mayıs son hafta olduğu için aşırı sıcak bir hava vardı Kahire 40-42 Luxor ise 44-46 dereceydi. Bu bizi biraz zorladı, ama vaktimiz olduğu için günlere bölerek rahat rahat gezdik. (Krallar vadisi, Hatşepsut, Karnak ve Luxor'u aynı havada 1 günde gezdirdi tur şirketleri ve insanlara doğru düzgün bir şey bile anlatmamışlar. Ben gezerken eşime anlattığımdan yanımdaki Türkler de benden dinledi.) Mevsimin avantajı turist pek yoktu bu yüzden ne bilet sırası ne de giriş sırası bekledik tüm tapınaklar bize ait gibiydi.

Luxor'da konaklama yaparsanız sabah 05.00 gün doğumu balon turuna katılabilirsiniz. 45dk sürüyor ve 85$ kişi başı fiyatı var. Türkiye'de hiç binmediğimiz için fiyatı uygun olunca denedik oldukça güzeldi.

Hurghada Sharm'a göre daha serindi diyebilirim. Rüzgarlı bir konumda olmasından kaynaklı sanırım.

Sharm'dan sonra Hurghada'nın pek bir özelliği yok.

Sharm Bodrum ise Hurghada Antalya'dır. Fiyatlar daha uygun daha temiz bir yer lakin vize isteniyor.

Dalış için kesinlikle Sharm-> Lisanslı dalıcılar için özellikle Sharm pek çok şey vaat ediyor.

Benim Türkiye'de 4 yılda toplam 4 müren görmüşlüğüm varken burada sadece bir dalışta 4 tane gördüm.

Eğer aktivite tatili düşünüyorsanız otel bütçenizden kısabilirsiniz. Yok otel tatili düşünüyorsanız otel bütçesini arttırın ve booking google yorumlarını çapraz kontrol edin. Sahtecilik çok oluyor. Görünen puana bakmayın ince yorumları okuyun.

Son olarak çok sivrisinek var. Sivrisinek kovucu krem vs alın yanınıza mutlaka.

İyi seyahatler dilerim...

Ne tür bir tatil istiyorsun? Yeşil pasaport ya da Şengen vizesi var mı? Tek kişi mi, eşle beraber gezi mi yoksa çocuklu bir gezi mi? Doğa mı görmek istersin yoksa yaz tatili olsun, deniz tatili mi olsun istersin... Bunların hepsi değişkenler...

1 - Yeşil Pasaport ya da Şengen varsa ve sadece iki kişi (Sevgili/Eş/Arkadaş) içinse 2 hafta tüm balkanlar arabayla gezilebilir ve çok güzel bir gezi olur... Rota: Bulgaristan - Sırbistan - Bosna Hersek - Dubrovnik - Karadağ - Arnavutluk - Yunanistan... Bu turda hem doğaya, hem şehre hem de denize doyarsın... Vakit sorunun yoksa süreyi daha da uzatıp birkaç yer daha eklenebilir.

2 - Vize sorunu var ve genç çift ya da arkadaş durumunda en uygun bilet hangi ülkeden bulunursa oraya uçabilirsin, Kampanyalar ile erkenden alırsan muhtemelen Bosna ya da Makedonya'ya bilet bulabilirsin... Makedonya'da gidip birkaç gün gezdikten sonra Arnavutluk - Karadağ - Bosna yapılabilir hem deniz hem de doğa olabilir.

3 - Çocuklu aile içinse arabasız Balkanlar sıkıntı olabilir o yüzden tek ülkeye karar verip orada araç kiralayarak deniz tatili yapılabilir ve bunun için de en güzel yerlerden birisi Arnavutluk... Ksamil sahilleri çok güzel fakat yüksek sezon ve de Türklerin keşfetmesi sonucu fiyatlar biraz arttı ama hala Türkiye'den ucuz olur...

Tek tek ülkelerin güzel yerlerini sayacak olursak:

Sırbistan; Belgrad (merkez-Zemun) - Novi Sad birkaç günde gezilir, araç kiralayarak da Sancak bölgesi denilen Novi Pazar tarafına gidilebilir, doğası harikadır hem de Uvac Kanyonunu gezersiniz... Bu kanyon için Belgrad'dan günü birlik turlar da satılıyor. Ağustos ayında Niş şehrinde "Nishville" festivali olur, tarihleri uyuyorsa oraya da uğranabilir. Yemekleri güzeldir, insanları cana yakındır özellikle Novi Pazar bölgesinde Türk olduğunu öğrenince daha çok sevgi gösterirler, her konuda yardımcı olmaya çalışırlar...

Bosna Hersek; Saraybosna, Mostar, Poçitel köyü, Blagaj Tekkesi, Kraviçe şelaleleri, Neum, Tuzla, Trevnik şehirleri gezilebilir. Vakit ve araç varsa Jahorina da listeye eklenebilir, doğası çok güzeldir. Saraybosna merkez hariç diğer yerlere gitmek için araç kiralamak güzel ve kolay olur. Saraybosna - Mostar yolunun manzarası çok güzeldir ve araçla gidersen yolun sonlarına doğru nehir kenarında kuzucular var, mutlaka durup bir kuzu çevirme yemek lazım...Neum küçük bir deniz şehri, ufak bir yer ama denize girebilirsin, bir de sahile inen bayırın orada bir restoran vardı, adını şimdi hatırlayamadım ama haritadan bakıp bulabilirim herhalde, oraya gidersen mutlaka karışık steak söyle ve yanına sakın bir şey söyleme çünkü yiyemezsin o kadar çok büyük bir tabak geliyor. Poçitel, Blagaj ve Kraviçe şelaleleri Mostar'a yakın yerler, arabayla bir günde görülebilir, araç yoksa Mostar'dan günübirlik turlar var oradan satın alabilirsin.

Karadağ; Kotor, Budva, Tivat, Hersek Novi, Bar, Ülgün, Zabljak görülmesi gereken yerler... Karadağ'ı güzel gezmek için araç kialamak lazım. Kotor ve Budva old townları ile meşhur yerler ve gezmeleri kolay ama diğer yerler için araç şart... Zabljak bölgesinin doğası harika, kışın kayak merkezi olduğu için yazın biraz daha sakin ve konaklama ucuz ama görmeye değer yerleri çok... Tara kanyonu, kara göl, Dormitor milli parkı, Tara köprüsü, Manastır gezilebilir... Tara kanyonunda rafting ve zipline de yapılabilir. Kotor'dan Budva'ya giderken Tivat kavşağını Budva yönüne geçince ileride sola çıkış var, Navigasyona da Horizont View Cafe yazarsan en tepeden Kotor'u görebilirsin ama yolu biraz dik, virajlı ve hafif ürkütücü. Ya da "Scenic View Point & Kotor Webcam p22" yazarsan daha yakın manzara noktasına gidebilirsin ama ilki kadar yüksek değil burası...

Makedonya; Üsküp, Matka Kanyonu, Ohrid gölü, Kalkandelen, Manastır taraflarını görebilirsin... Üsküp eski çarşı, kale, Hanlar, Çifte hamam, Sultan Murad Camisi, Taş köprü, saat kulesi gezilir. Herhalde en çok heykel bulunan şehir olarak Üsküp birinci olur hatta Üsküplülere nüfus sorulduğunda heykellerle mi heykelsiz mi diye sorarlar. Matka kanyonu merkezden otobüslerle 40dk falan sürüyor, dönüşte son otobüse kalmamak lazım özellikle yaz aylarında kalabalık olur, kanyonda kano kiralayıp gezebilirsin ya da tekne turu yapabilirsin. Kalkandelendeki meşhur Alaca camisini de görmek gerek. Manastır şehri de Makedonyanın en büyük ikinci şehri, Atatürk'ün okuduğu askeri idadi buradadır, Çarşısı gezilir ve yakınlarında da şimdi adını hatırlayamadığım Antik bir kent var.. Ohrid gölünü mutlaka duymuşsundur, Ohrid sokaklarını gezebilir, manastırı ve çevredeki yerleri görebilirsin... Ohrid'de her yerde inci satıcıları göreceksin, çok meşhurdur. Üsküp ve Ohrid için araç olmasa da olur ama diğer yerlere gideceksen ülke içi araç kiralamakda fayda var. Otobanlar ücretli ama fiyatları çok yüksek değil ve gişelerde ödeme yapıyorsun.

Arnavutluk; İnsanların genelde bir şey yok dediği bir ülke ama bunu neye dayanarak diyorlar anlamadığım bir yer... Tiran merkezi gezip hemen Karadağ'a kaçmaya çalışıyorlar oysa ki Arnavutlukta çok güzel yerler var. Araç kiralamak da gerekli, toplu taşıma olsa da sıkıntılı. Tiran - İşkodra - Saranda - Ksamil - Berat - Elbasan - Ohrid gölü (gölün 3'te birisi arnavutluk tarafındadır) - Kruja - Gjirokastra - Durres - Shengjin Plajı gezilebilir. Tiran'da her sabah saat 10:00'da ve öğleden sonra free walking tourlar var... Biraz gelişigüzel gezdirip anlatıyorlar ama en azından fikir verir, iki kişi yapıyor bunu, birisinin adı Gazi, eğer ona denk gelirseniz kendisi biraz aşağılık komplekli bir İtalya ve Yunanistan aşığıdır, Türkleri pek sevmez o yüzden öteki arkadaşı tercih edin. Teleferikle Dajti dağına çıkıp şehir manzarasını da görebilirsiniz. Deniz içinse Balkanlardaki en güzel sahiller buradadır. Özellikle Ksamil balkanların maldivleri olarak bilinir. Deniz muhteşem ve otel fiyatları uygundu fakat son birkaç yılda sosyal medya sağolsun Türkler burayı keşfetti ve fiyatlar fırladı maalesef ama hala Türkiye'den ucuz kalır. Yine deniz için İşkodra yolu üzerinde olan Şengjin bölgesi de gezilebilir ama orası daha çok Patara gibi kumsaldır, Ksamil tarafıysa turkuaz sulardır. Berat ve Elbasan Safranbolu ile Amaya karışımı yerlerdir. Durres de kuzey ege sayfiye kasabası tadındadır. Yine Saranda tarafına giderken Vlores bölgesi de deniz için uygundur, yerellerin bildiği gizli saklı plajlar çok güzel...

Tüm balkanları tek seferde gezmeye çalışmak her ülkeye haksızlık olur, her ülke uzun uzun gezilip keşfedilmeyi hak ediyor...

Gerçekten şahane firsatmis hemen yararlandım sayende

Browser açmayı biliyorsunuz belli ki

Google.com a giriyorsunuz

İtalya turu yazıyorsunuz inanmazsınız İtalya turu satan siteler önünüze çıkıyor

Girdin joly tur prontotur kappatur tatilsepeti tatilbudur gezimod gezinomi

Filtrele diye bir buton var tarih seçiyorsun fiyatlara bakıyorsun

Ne kadar kolaymış dimi

Arkadaşlar fırsat konusu bu tekrar ediyorum fırsat konusu

Turu tatili ucuza getirmek için tüyolar paylaşalım ona da tamam ama 10 dakikalık araştırma yapmaya usendigin için gelip kalabalık yapma ya

Konu konu olmaktan çıktı bu nedir

Fırsat paylaşan yok

Ucuz uçak bileti nasıl alabilirim

Euro alcam en az komisyonu nerde bulurum

Freeshoptan kaç paket sigara alınıyor

Yapmayın arkadaşlar ya

Batum notlarımı siliyordum ki; paylaşayım kayıtta dursun belki istifade eden olur dedim. Gidecekler için öneriler. Genelde ben gitmeden ciddi bir araştırma yapar kendime bir liste oluştururum. Epey bir video ve forum okuyorum gitmeden evvel belki size zaman kazandırır.