Şimdi Ara

ZAMAN MAKİNESİ YAPILABİLİR Mİ? (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
357
Cevap
3
Favori
44.635
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • işte benim soylemek istediğimde: sen ısık hızında giderken,bana göre zamanını durdurmus olabılırsın.fakat bu senın yaslanmanı durdurdugun anlamına gelmiyor.senin ıcın artık ısık hızına ulastıgın mekan her neyse bir evren oldu .cunku artık ben ve sen bırbırımızı farklı bir zamanda algılıyoruz.ve senin evrenın benım evrenıme gore durgun artık.ama sen kendi evrenınde hala bir zamanı yaşıyosun.ve işte senın o evrenın ıcındekı zamanla benım yasadıgım zaman aslında aynı zaman.sadece bırbırımıze gore zamanlarımız farketti yani delta t lerimiz var artık oysaki t hala aynı...yani yolculuk ettigin bır makıne dıyelım.o makına suan yasadıgımız evrene gore baska bır evren oldu ve benım yasadıgım evren onu zamanı durdurmus olarak algıladı.fakat sen senın zaman makınan ıcınde hala yaslanıyorsun.bu sebeple aslında bır zaman var ve bu gercel zaman nekadr degıstıgını sansakta akan ve tum evren ıcın aynı olan zaman var.kım bılır belkıde evrenımızınde bır hızı var.belkıde evrenımızde ısık hızında gıttıgı ıcın evrendir..




  • çok yorum gelmiş konuya okuyamadım ancak ışık hızına değinilmiş, bir cisim ışık hızına çıkamaz çünkü hızlanan bir maddenin kütlesi artmaktadır. Ayrıca ışık hızına çıkan bir cisim enerjiye dönüşür ve uzay yolu oyuncağımızı yok ederiz bilimsel bir kaynak var mı bilmiyorum ama benim düşüncem bu yönde. Işık hızına ulaşıldığında ise kütle sonsuza yaklaştığı için zaman durmaktadır yani bu mümkün değildir ama teorik olarak matematikte kullanılabilir. Işık hızına ulaşamıyoruz o halde daha elle tutulur bir çözüm gerekecek bundan dolayı enerjilerle oynamak gerekir örneğin karadelikler de muazzam bir enerji vardır içerisinden ışık bile kaçamıyor ise zamanın akmadığını düşünmek yanlış olmaz. Serbest halde ki nötronlar aklımda değil ama atıyorum 1000 saniye sonra bozunarak elektron ve protona dönülürler fakat elinizde nötrondan oluşan bir top varsa bunların oluşturduğu tüm enerji hepsine ayrı ayrı etki eder ve bozunmalarını durdurur dolayısıyla nötronlar için zamanın akmasını engellemiş oluruz. Bir saate çok fazla enerji uygulandığında örneğin yer çekimi enerjisi yada elektromanyetik enerji saati durdurmak mümkündür hatta saatin ters yönde dönmesini sağlayabilirsiniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123

    işte benim soylemek istediğimde: sen ısık hızında giderken,bana göre zamanını durdurmus olabılırsın.fakat bu senın yaslanmanı durdurdugun anlamına gelmiyor.senin ıcın artık ısık hızına ulastıgın mekan her neyse bir evren oldu .cunku artık ben ve sen bırbırımızı farklı bir zamanda algılıyoruz.ve senin evrenın benım evrenıme gore durgun artık.ama sen kendi evrenınde hala bir zamanı yaşıyosun.ve işte senın o evrenın ıcındekı zamanla benım yasadıgım zaman aslında aynı zaman.sadece bırbırımıze gore zamanlarımız farketti yani delta t lerimiz var artık oysaki t hala aynı...yani yolculuk ettigin bır makıne dıyelım.o makına suan yasadıgımız evrene gore baska bır evren oldu ve benım yasadıgım evren onu zamanı durdurmus olarak algıladı.fakat sen senın zaman makınan ıcınde hala yaslanıyorsun.bu sebeple aslında bır zaman var ve bu gercel zaman nekadr degıstıgını sansakta akan ve tum evren ıcın aynı olan zaman var.kım bılır belkıde evrenımızınde bır hızı var.belkıde evrenımızde ısık hızında gıttıgı ıcın evrendir..

    Çok hızlı bir trende yada uçakta gittiğini düşün hareketlerinde çok çok yavaşlayacaktır kasların daha az hareket edeceği için daha az toksin üretilecek ve daha geç yaşlanacaksın sanki dondurulmuş gibi olacaksın. Dolayısıyla dünyada ki birisinden daha geç yaşlanırım ama şu da var sen daha çok hareket edeceğin için daha çok gezecek daha çok eğlenecek ve daha çok şey yapacaksın ben ise sadece dondurulmuş gibi olacağım. Tabii bunlar teoride olan ve insan için gerçekleşmeyecek şeyler şuan. Beynini düşün ve bu beyin vücudun yerine makine ile beslensin yada pille çalışsın eğer bu beyni derin dondurucuya koyarsam biyolojisini yavaşlatmış olurum ve daha geç yaşlanır ama dediğinden anlaşıldığı üzere bu beyin dondurulduğu için senin yaşlanma sürecine kadar geçen sürede hiç bir bilgiyi öğrenemez ve gelişemez. Yani kendi zamanını durdurmuş olmakta bundan dolayı zamanda geriye yolculuk etsekte ancak kendi referans sistemimize göre bunu başarabiliriz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: commodore63

    quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123

    işte benim soylemek istediğimde: sen ısık hızında giderken,bana göre zamanını durdurmus olabılırsın.fakat bu senın yaslanmanı durdurdugun anlamına gelmiyor.senin ıcın artık ısık hızına ulastıgın mekan her neyse bir evren oldu .cunku artık ben ve sen bırbırımızı farklı bir zamanda algılıyoruz.ve senin evrenın benım evrenıme gore durgun artık.ama sen kendi evrenınde hala bir zamanı yaşıyosun.ve işte senın o evrenın ıcındekı zamanla benım yasadıgım zaman aslında aynı zaman.sadece bırbırımıze gore zamanlarımız farketti yani delta t lerimiz var artık oysaki t hala aynı...yani yolculuk ettigin bır makıne dıyelım.o makına suan yasadıgımız evrene gore baska bır evren oldu ve benım yasadıgım evren onu zamanı durdurmus olarak algıladı.fakat sen senın zaman makınan ıcınde hala yaslanıyorsun.bu sebeple aslında bır zaman var ve bu gercel zaman nekadr degıstıgını sansakta akan ve tum evren ıcın aynı olan zaman var.kım bılır belkıde evrenımızınde bır hızı var.belkıde evrenımızde ısık hızında gıttıgı ıcın evrendir..

    Çok hızlı bir trende yada uçakta gittiğini düşün hareketlerinde çok çok yavaşlayacaktır kasların daha az hareket edeceği için daha az toksin üretilecek ve daha geç yaşlanacaksın sanki dondurulmuş gibi olacaksın. Dolayısıyla dünyada ki birisinden daha geç yaşlanırım ama şu da var sen daha çok hareket edeceğin için daha çok gezecek daha çok eğlenecek ve daha çok şey yapacaksın ben ise sadece dondurulmuş gibi olacağım. Tabii bunlar teoride olan ve insan için gerçekleşmeyecek şeyler şuan. Beynini düşün ve bu beyin vücudun yerine makine ile beslensin yada pille çalışsın eğer bu beyni derin dondurucuya koyarsam biyolojisini yavaşlatmış olurum ve daha geç yaşlanır ama dediğinden anlaşıldığı üzere bu beyin dondurulduğu için senin yaşlanma sürecine kadar geçen sürede hiç bir bilgiyi öğrenemez ve gelişemez. Yani kendi zamanını durdurmuş olmakta bundan dolayı zamanda geriye yolculuk etsekte ancak kendi referans sistemimize göre bunu başarabiliriz.


    dediklerin doğru. anlattıgın gibi yaşam kalitemiz ve zamanlarımız farkedebilir.ancak, yınede benim düşüncem zaman asla degismez.sadece biz öyle sanarız.

    iki tane evren düşünelim. birinci evrende, messinin sol ayagıyla topa vurup, 25 metreden 1 saniyede attıgı bir gol var diyelim.

    ikinci evren ise ısıga yakın hızla gıden bir evren olsun. yani bu evrende messi topa vurdugunda,bu golü 3 sanıyede atıcak..

    buna ragmen, ben hala zamanın sabit olduguna inanıyorum....cunki bana gore bu ıkı olayda gercel zamanda aynı sürede gerceklestı.

    messi ilk evrende 1 sanıyede attı. ama BU EVRENİN İCİNE GÖRE attı.
    ikinci evrende 3 saniyede attı, fakat ikinci evrenin icine göre baz alındıgında 3 sanıye oldu.

    yani demem o ki birinci evrende 1 sanıye gecerken, ikinci evrende 3 saniye geciyor.yani aslında hız zamanı degılde, evrenin zaman anlayışını değiştiriyor.ve dolayısıyla zamanlar 1 e 3 olsada,iki işte aynı anda baslayıp, aynı anda yapılmış oluyor.hatta ve hatta, bu olayı yapmak ıcın harcadıkları enerji 1 e 3 olsada, aynı yorgunlugu hissediyorlar.yani oran ve orantı.x/y ile 4x/4y aslında aynı şeylerdir.yani bır iş ıkı farklı evrende, iki farklı zamanda yapılamaz. sadece bu ıkı evrenın, zaman anlayısı farklıdır ve kendılerıne gore farklı zamanda yaparlar.ancak gercek bır zaman, artık o her neyse, o baz alındıgında, bu ıkı iş aynı sürede gerceklesıcek.ve bu olay ıcın gecen sure birimide, tüm evren ve evrenler icin aynı ve degısmez işliyor olacak.

    yani aslında hız zamanı degılde, evrenin zaman anlayışını değiştiriyor.
    mesela eınstein ve sözleri::

    ----Cisimler hızlandıkça, zaman cisim için daha yavaş akmaya başlayacaktır, ışık hızına ulaşıldığında zaman durmalıdır.

    dikkat ederseniz burda >zaman cisim icin> demiş yani gercek zamanın degıstıgını soylemıyor.

    alttaki deney ise hızın zamanı degıstırdıgıne bir delil olarak gorulmekde ....
    ---içlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru, değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşladığı/hızlandığı gözlenmiştir.

    bu deney şunu soyluyor: hız zamanı degıstırır.fakat ben buna ınanmıyorum.bu deneyi bilim hız zamanı degıstırdı dıye algılıyor.ortada bır deney var ve atom saateleri fark etti..tamam ben buna etmedi demıyorum. fakat soylemek ıstedıgım tamda ılk verdıgım ornek oluyor.iki ucakta da atom saati fark etsede,messi olayı gibi ikisinde de yaptıgınız iş, aslında aynı iş. aslında aynı yorgunluk.yanı hız ucakların zaman anlayısını degıstırdı.gercel zaman hala aynı ve herkes icin ayni sanıyeyi atıyor. cok kucuk oranlarda olsada, zaman anlayısı bu ıkı ucak(ucakların içlerine gore!!) icin degişti.bır an ıcın dunyada yaşayan her ınsanda, goz kırpma surelerının 1 saniye oldugunu kabul edelim. bu bahsedılen iki ucaktaki iki kişi, gozlerını aynı anda acıp kırptıgında gecen sure, hızlı olanda bıraz daha yavasladı sanılsada, bu olaylara objektif bakamadıgımızdandır.o yani bu iki ucaktaki iki kişinin, göz acıp kapama süreleri, onları yeryüzünden ızleyen benim göz kırpma sürem ile aynı aslında.sadece biz olaya ucakların ıcınden baktıgımız ıcın fark etti sandık.yani yukardaki deney aslında zamanın degiştigine bir delil OLAMAZ.

    sonuc olarak bir zaman makinası yapamazsınız. cünki gercel zaman asla değişmez.zamanı kendi evreninizde yada sizi hızıyla cevreleyen bir nesnenin icinde degistirebilirsiniz. fakat yinede ne gecmıse gıdebılırsınız, ne de gelecege.sadece evrenınızın zaman anlayısını degıstırıp, hızlandırır yada yavaslatırsınız.ama buna ragmen hızlandırsanızda, yavaslatsanızda, aslında sizin icin bir faydası olamayacakdır.cunki ne kadar hızlandırırsanız olgular o kadar sünecek.yani zamanı yavaslattıgınızda, sizin olgularınız uzuyacak. boylece aslında siz ne zamanın hızlandıgını anlayabıleceksınız, nede zamanın yavasladıgını.zamanı ne kadar hızlandırdık sansanızda, aslında degıstırdıgınız sey, sizi cevreleyen hızın zaman anlayışı.siz zaman anlayısını degistirdiginizde, sizi cevreleyen hızın ıcınde olgular da degısecek.ve boylece oran orantı misali x/y ile 4X/4Y aslında aynı şeyler olcak. yani zaman tüm evren ve evrenler icin aynı birimi kullanıyor....ve ASLA DEGISMEZ.hic degilse ben buna ınanıyorum.cunki bu konuya yaptıgım ilk yorumumdaki verdigim orneklendirilmiş sorum cevapsız.hıc bır teoride soruma elle tutulur bır yanıt yok.bu da zamanın evrensel olduguna bır kanıt oluyor benım ıcın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123

    quote:

    Orijinalden alıntı: commodore63

    quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123

    işte benim soylemek istediğimde: sen ısık hızında giderken,bana göre zamanını durdurmus olabılırsın.fakat bu senın yaslanmanı durdurdugun anlamına gelmiyor.senin ıcın artık ısık hızına ulastıgın mekan her neyse bir evren oldu .cunku artık ben ve sen bırbırımızı farklı bir zamanda algılıyoruz.ve senin evrenın benım evrenıme gore durgun artık.ama sen kendi evrenınde hala bir zamanı yaşıyosun.ve işte senın o evrenın ıcındekı zamanla benım yasadıgım zaman aslında aynı zaman.sadece bırbırımıze gore zamanlarımız farketti yani delta t lerimiz var artık oysaki t hala aynı...yani yolculuk ettigin bır makıne dıyelım.o makına suan yasadıgımız evrene gore baska bır evren oldu ve benım yasadıgım evren onu zamanı durdurmus olarak algıladı.fakat sen senın zaman makınan ıcınde hala yaslanıyorsun.bu sebeple aslında bır zaman var ve bu gercel zaman nekadr degıstıgını sansakta akan ve tum evren ıcın aynı olan zaman var.kım bılır belkıde evrenımızınde bır hızı var.belkıde evrenımızde ısık hızında gıttıgı ıcın evrendir..

    Çok hızlı bir trende yada uçakta gittiğini düşün hareketlerinde çok çok yavaşlayacaktır kasların daha az hareket edeceği için daha az toksin üretilecek ve daha geç yaşlanacaksın sanki dondurulmuş gibi olacaksın. Dolayısıyla dünyada ki birisinden daha geç yaşlanırım ama şu da var sen daha çok hareket edeceğin için daha çok gezecek daha çok eğlenecek ve daha çok şey yapacaksın ben ise sadece dondurulmuş gibi olacağım. Tabii bunlar teoride olan ve insan için gerçekleşmeyecek şeyler şuan. Beynini düşün ve bu beyin vücudun yerine makine ile beslensin yada pille çalışsın eğer bu beyni derin dondurucuya koyarsam biyolojisini yavaşlatmış olurum ve daha geç yaşlanır ama dediğinden anlaşıldığı üzere bu beyin dondurulduğu için senin yaşlanma sürecine kadar geçen sürede hiç bir bilgiyi öğrenemez ve gelişemez. Yani kendi zamanını durdurmuş olmakta bundan dolayı zamanda geriye yolculuk etsekte ancak kendi referans sistemimize göre bunu başarabiliriz.


    dediklerin doğru. anlattıgın gibi yaşam kalitemiz ve zamanlarımız farkedebilir.ancak, yınede benim düşüncem zaman asla degismez.sadece biz öyle sanarız.

    iki tane evren düşünelim. birinci evrende, messinin sol ayagıyla topa vurup, 25 metreden 1 saniyede attıgı bir gol var diyelim.

    ikinci evren ise ısıga yakın hızla gıden bir evren olsun. yani bu evrende messi topa vurdugunda,bu golü 3 sanıyede atıcak..

    buna ragmen, ben hala zamanın sabit olduguna inanıyorum....cunki bana gore bu ıkı olayda gercel zamanda aynı sürede gerceklestı.

    messi ilk evrende 1 sanıyede attı. ama BU EVRENİN İCİNE GÖRE attı.
    ikinci evrende 3 saniyede attı, fakat ikinci evrenin icine göre baz alındıgında 3 sanıye oldu.

    yani demem o ki birinci evrende 1 sanıye gecerken, ikinci evrende 3 saniye geciyor.yani aslında hız zamanı degılde, evrenin zaman anlayışını değiştiriyor.ve dolayısıyla zamanlar 1 e 3 olsada,iki işte aynı anda baslayıp, aynı anda yapılmış oluyor.hatta ve hatta, bu olayı yapmak ıcın harcadıkları enerji 1 e 3 olsada, aynı yorgunlugu hissediyorlar.yani oran ve orantı.x/y ile 4x/4y aslında aynı şeylerdir.yani bır iş ıkı farklı evrende, iki farklı zamanda yapılamaz. sadece bu ıkı evrenın, zaman anlayısı farklıdır ve kendılerıne gore farklı zamanda yaparlar.ancak gercek bır zaman, artık o her neyse, o baz alındıgında, bu ıkı iş aynı sürede gerceklesıcek.ve bu olay ıcın gecen sure birimide, tüm evren ve evrenler icin aynı ve degısmez işliyor olacak.

    yani aslında hız zamanı degılde, evrenin zaman anlayışını değiştiriyor.
    mesela eınstein ve sözleri::

    ----Cisimler hızlandıkça, zaman cisim için daha yavaş akmaya başlayacaktır, ışık hızına ulaşıldığında zaman durmalıdır.

    dikkat ederseniz burda >zaman cisim icin> demiş yani gercek zamanın degıstıgını soylemıyor.

    alttaki deney ise hızın zamanı degıstırdıgıne bir delil olarak gorulmekde ....
    ---içlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru, değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşladığı/hızlandığı gözlenmiştir.

    bu deney şunu soyluyor: hız zamanı degıstırır.fakat ben buna ınanmıyorum.bu deneyi bilim hız zamanı degıstırdı dıye algılıyor.ortada bır deney var ve atom saateleri fark etti..tamam ben buna etmedi demıyorum. fakat soylemek ıstedıgım tamda ılk verdıgım ornek oluyor.iki ucakta da atom saati fark etsede,messi olayı gibi ikisinde de yaptıgınız iş, aslında aynı iş. aslında aynı yorgunluk.yanı hız ucakların zaman anlayısını degıstırdı.gercel zaman hala aynı ve herkes icin ayni sanıyeyi atıyor. cok kucuk oranlarda olsada, zaman anlayısı bu ıkı ucak(ucakların içlerine gore!!) icin degişti.bır an ıcın dunyada yaşayan her ınsanda, goz kırpma surelerının 1 saniye oldugunu kabul edelim. bu bahsedılen iki ucaktaki iki kişi, gozlerını aynı anda acıp kırptıgında gecen sure, hızlı olanda bıraz daha yavasladı sanılsada, bu olaylara objektif bakamadıgımızdandır.o yani bu iki ucaktaki iki kişinin, göz acıp kapama süreleri, onları yeryüzünden ızleyen benim göz kırpma sürem ile aynı aslında.sadece biz olaya ucakların ıcınden baktıgımız ıcın fark etti sandık.yani yukardaki deney aslında zamanın degiştigine bir delil OLAMAZ.

    sonuc olarak bir zaman makinası yapamazsınız. cünki gercel zaman asla değişmez.zamanı kendi evreninizde yada sizi hızıyla cevreleyen bir nesnenin icinde degistirebilirsiniz. fakat yinede ne gecmıse gıdebılırsınız, ne de gelecege.sadece evrenınızın zaman anlayısını degıstırıp, hızlandırır yada yavaslatırsınız.ama buna ragmen hızlandırsanızda, yavaslatsanızda, aslında sizin icin bir faydası olamayacakdır.cunki ne kadar hızlandırırsanız olgular o kadar sünecek.yani zamanı yavaslattıgınızda, sizin olgularınız uzuyacak. boylece aslında siz ne zamanın hızlandıgını anlayabıleceksınız, nede zamanın yavasladıgını.zamanı ne kadar hızlandırdık sansanızda, aslında degıstırdıgınız sey, sizi cevreleyen hızın zaman anlayışı.siz zaman anlayısını degistirdiginizde, sizi cevreleyen hızın ıcınde olgular da degısecek.ve boylece oran orantı misali x/y ile 4X/4Y aslında aynı şeyler olcak. yani zaman tüm evren ve evrenler icin aynı birimi kullanıyor....ve ASLA DEGISMEZ.hic degilse ben buna ınanıyorum.cunki bu konuya yaptıgım ilk yorumumdaki verdigim orneklendirilmiş sorum cevapsız.hıc bır teoride soruma elle tutulur bır yanıt yok.bu da zamanın evrensel olduguna bır kanıt oluyor benım ıcın.

    yeğen sen hangi zaman dan bahsediyorsun zaten zamanın olmadığını söylemiştik, zaman iki noktanın birbirine göre hareketidir zaten, zaman farklılıktır. Zaman iki evrende aynı anda hangisinde olduğundur. Kuantum fiziğine göre her şey her yerde her an olabilmekte Her şey her an olabilirse zaman farkı, dolayısıyla zaman diye bir şeyin olmadığı sonucu çıkar. Zaman sadece belli bir referansa yada gözlemciye göre değişimdir. Sen yaşlanırken aynı zamanda eşyalarında çürümesi eskimesi. Bak her gün aynı saatleri tekrar tekrar yaşıyoruz ama her gün yeni bir güne başlıyoruz. Zaman algıdır, bilincin algılama farkındalığıdır. Sen her şeyi her an görebilirsen senin için zaman akmaz çünkü bir değişim söz konusu değildir sadece varsındır varlığın ne eksilir ne artar.

    Bunları yorumlayabilirsen bu sırra erebilirsen senin için geçmiş ne ise gelecekte o şekilde olur. Bu güç herkeste mevcut fakat beyin buna izin vermez eğer odaklanarak beynine hakim olabilirsen gerçek bir gözlemci olursun ve evren senin gözlemlediğin üzere şekillenir. Her şey zıt olduğu için her şey iki kutuplu olduğu için mekanlarda enerjide iki kutupludur bundan dolayı bir gözlemci x noktasında olabilirken diğer gözlemcide y noktasında olabilir bu iki farklılıkta zaman dediğimiz boyut algısını meydana getirir. x noktasının y ile olan uzaklığı arttığında veya azaldığında zamanda akıp gitmektedir. Bir gözlemci ya x noktasında olmayı seçiyor yada y noktasında ama eğer bir gözlemci xy noktasında olmayı seçerse o gözlemci için zaman algısı var olmaz.

    Peki bunlardan ne anlıyoruz niçin zaman olgusu var. Melese zaman değil yeğen mesele aynı anda kaç evrende olabileceğindir. Mesele yarın ölümün önüne geçmek değil yeğen mesele varlığının farkına varmak, varlığının farkına varamazsan denizdeki dalgalar gibi bir oraya bir buraya sürüklenirsin. Mesele denize karışıp bir olmak.




  • benim bahsettigim zamanla senin anlatmaya calıstıgın aynı şey.zaman vardır dedıgımde ,anlıycagın uzre zamanı gercelleştiren olguların varlıgından bahsediyorum.zaman tabıkı farkındalıktır.işte bende bundan oncekı uzunca yazılarımda tamda bu konu üzerinde bahis actım.benım savundugum şey ise hızın top yekün zamanı degistiremeyecegıdır.bende zaten zamanı bır algı olarak yorumladım hep.dedimki mesela evrenlerın zaman algısı.
    yani evrenımızın ya da ıcınde oldugumuz zaman makınesının zamanı yorumlaması.buraya kadar özel görelilikle aynı yerdeyım.ancak ayrıldıgım nokta zamanın sonsuza kadar göreceli olmadıgıdır.senin tabirinle buna eskime dersek eger. benım evrenımdekı eskıme ıle tum evrenlerdekı eskıme ,hatta senın 10 mılyonluk kw/h hıza sahıp oldugun ucaklarındakı bır ınsanın eskımesı, aslında hep aynı eskime.sadece bızler bırbırımıze gore bunu degıstırıyoruz.cunkı olaylara objektif ,hakim degılız.bır vapurda batan gunesın denıze vuran ısıgı senınle birlikte gıder.oysaki insan gozunun gorebılecegı alan yeterınce buyuk olsaydı, sankı gunesın etrafında donuyomus gıbı hıssedecektın.işte zamanın degıstıgını sanmak, aynen bu vapurdaki insanın durumuna benzer.sana anlatabılmek ıcın derdımı soylede soyleyebılırım

    1. evren :saglıklı bir insanın aynı şartlar altında aynı besınlerle aynı ogunlerle beslenıp 60 yıl sonra hucrelerının maddesel gereklılık yuzunden bozulması ve ölmesi

    2. evren :aynı insanın aynı şartlar altında 120 yıl sonra ölmesi

    1. evrende bir gün 2. evrende iki gündür.....

    1. evrene bu ınsanın hayatını bızım zaman birimimiz olan yılı kullanarak yorumlatırsak 60 yıl olur.yani birinci evren bu ınsanın ölümünü BİZE GÖRE BİZ INSANLARIN ZAMAN BİRİMLERİNE GÖRE 60 yıl ile yorumlar....

    2.evren ise 120 yıl ile yorumlar....

    ama bizim zaman algımız dısında olaya bakabılırsek eger/bu cokda mumkun gozukmuyor/ eger bakabılırsek ıkı olguyuda 2 evren ıcınde atıyorum 10 yıl olarak gorecez.

    ve yine tekrarlıyorum.bunu bana acıklayabılırsen eger herşey kafamda cozulebılır...

    Ben güneşten çıkan bir ışıgım. sen benden bir saniye sonra cıkan ışıksın. güneşte bir tane saat var ve ben tam cıkarken 10:00' göstermekte.biz ışık oldugumuzdan, artık eınsteinın dedıgı gıbı bızım zamanımız durdu....
    ben cıktım ve sende bır sanıye sonra arkamdan cıktın.ve yola koyulduk...güneşteki saat 10:00 dan 10:53 olana kadar ben yoluma ışık olarak devam ettim.sende 1 sanıye ardımdasın.ve bızım ıcın zaman durdugundan en başta güneşle aynı ayrlanmış kol satlerımızden, benimki 10:00 gosterırken hala seninkide 10:01 gösterecekdir.bunu soyleyen görelilik..gelelim dananın kuyrugunun koptugu yere.ben ısık hızından kendımı kurtardım dıyelım. bura cok onemlı.TAM BUTUN HIZIMI BİR AN ICIN BILE OLSA SIFIR YAPTIGIMI DÜŞÜN.AMA SEN HALA ARKADASIN BU KUCUK BİR ZAMAN DİLİMİ VE BEN BU KUCUK ZAMAN DILIMINDE S ENIN BANA YETISEMIYECEGIN KADAR KUCUK DILIMDE ,HIZ.IMI SIFIR YAPTIM Bİ ANDA DURDUM.işte tam bu sırada güneşteki saat 10:53 . benim saatim 10:00 dan 10:53 e atlıycak. teori bunu soyluyor degılmı. yani ben zamanı durdurup gelecege atladım.teori bundan bahsediyor.neyse gelelım aynı yere benım saatim 10:53 ve sen bı an icin bile olsa benim ardımdasın. teorıden dısarı cıkmadık!!!ancak senin saatin 10:01 de.bura onemli.İŞTE SEN TAM BANA YETİŞTİGİN ANDA, HIZIMI TEKRAR ISIGIN HIZINA CIKARSAM. BENİM İCİN ZAMAN 10:53 DE DURDU. ANCAK SENİNLE ARTIK AYNI ISIK OLARAK HAREKET ETMEKTEYİZ. BUNA RAGMEN SENIN ICIN EN BAŞTAN BERİ DURAN ZAMAN 10:01 VE DOLAYISIYLA BEN VE SEN AYNI ISIK OLDUGUMUZDADA BU DEGISMIYCEK. VE SENIN SAATİN VE ZAMANIN HALA 10:01. ANCAK BENIM ZAMANIM 10:53 OLDU. ORTAYA BİR CELİŞKİ CIKTI.işte bende bu celıskı yuzunden dıyorum ki.zamanı algılama yöntemimiz yanlış ve hicbir zamanda dogru olamıycak. cunkı hıcbır zaman olaylara en tepeden bakamıycaz.eger en tepeden bakabilseydik ısık ıcındekı bır ınsan ıcınde, normal dunyada bır parkda yuruyen ınsan ıcınde ,aynı eskımeyı görecektik.bunu göremeyesimizin nedeni zamanı yanlış algılamamız.ve biz zamanı yanlış algılamak zorundayız.cunkı hıc bır zaman olaylara en tepeden hakim degiliz.tüm evrenler bakış acımda degıl.tum madde, evrenler ve butun olguların, yaptıgı en kucuk hareketi görüp farkedebılseydım eger ,zamanı dogru anlıycaktım.ama bu mümkün degil.dolayısıyla biz zamanı yanlış anlamaya mahkumuz.....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123

    benim bahsettigim zamanla senin anlatmaya calıstıgın aynı şey.zaman vardır dedıgımde ,anlıycagın uzre zamanı gercelleştiren olguların varlıgından bahsediyorum.zaman tabıkı farkındalıktır.işte bende bundan oncekı uzunca yazılarımda tamda bu konu üzerinde bahis actım.benım savundugum şey ise hızın top yekün zamanı degistiremeyecegıdır.bende zaten zamanı bır algı olarak yorumladım hep.dedimki mesela evrenlerın zaman algısı.
    yani evrenımızın ya da ıcınde oldugumuz zaman makınesının zamanı yorumlaması.buraya kadar özel görelilikle aynı yerdeyım.ancak ayrıldıgım nokta zamanın sonsuza kadar göreceli olmadıgıdır.senin tabirinle buna eskime dersek eger. benım evrenımdekı eskıme ıle tum evrenlerdekı eskıme ,hatta senın 10 mılyonluk kw/h hıza sahıp oldugun ucaklarındakı bır ınsanın eskımesı, aslında hep aynı eskime.sadece bızler bırbırımıze gore bunu degıstırıyoruz.cunkı olaylara objektif ,hakim degılız.bır vapurda batan gunesın denıze vuran ısıgı senınle birlikte gıder.oysaki insan gozunun gorebılecegı alan yeterınce buyuk olsaydı, sankı gunesın etrafında donuyomus gıbı hıssedecektın.işte zamanın degıstıgını sanmak, aynen bu vapurdaki insanın durumuna benzer.sana anlatabılmek ıcın derdımı soylede soyleyebılırım

    1. evren :saglıklı bir insanın aynı şartlar altında aynı besınlerle aynı ogunlerle beslenıp 60 yıl sonra hucrelerının maddesel gereklılık yuzunden bozulması ve ölmesi

    2. evren :aynı insanın aynı şartlar altında 120 yıl sonra ölmesi

    1. evrende bir gün 2. evrende iki gündür.....

    1. evrene bu ınsanın hayatını bızım zaman birimimiz olan yılı kullanarak yorumlatırsak 60 yıl olur.yani birinci evren bu ınsanın ölümünü BİZE GÖRE BİZ INSANLARIN ZAMAN BİRİMLERİNE GÖRE 60 yıl ile yorumlar....

    2.evren ise 120 yıl ile yorumlar....

    ama bizim zaman algımız dısında olaya bakabılırsek eger/bu cokda mumkun gozukmuyor/ eger bakabılırsek ıkı olguyuda 2 evren ıcınde atıyorum 10 yıl olarak gorecez.

    ve yine tekrarlıyorum.bunu bana acıklayabılırsen eger herşey kafamda cozulebılır...

    Ben güneşten çıkan bir ışıgım. sen benden bir saniye sonra cıkan ışıksın. güneşte bir tane saat var ve ben tam cıkarken 10:00' göstermekte.biz ışık oldugumuzdan, artık eınsteinın dedıgı gıbı bızım zamanımız durdu....
    ben cıktım ve sende bır sanıye sonra arkamdan cıktın.ve yola koyulduk...güneşteki saat 10:00 dan 10:53 olana kadar ben yoluma ışık olarak devam ettim.sende 1 sanıye ardımdasın.ve bızım ıcın zaman durdugundan en başta güneşle aynı ayrlanmış kol satlerımızden, benimki 10:00 gosterırken hala seninkide 10:01 gösterecekdir.bunu soyleyen görelilik..gelelim dananın kuyrugunun koptugu yere.ben ısık hızından kendımı kurtardım dıyelım. bura cok onemlı.TAM BUTUN HIZIMI BİR AN ICIN BILE OLSA SIFIR YAPTIGIMI DÜŞÜN.AMA SEN HALA ARKADASIN BU KUCUK BİR ZAMAN DİLİMİ VE BEN BU KUCUK ZAMAN DILIMINDE S ENIN BANA YETISEMIYECEGIN KADAR KUCUK DILIMDE ,HIZ.IMI SIFIR YAPTIM Bİ ANDA DURDUM.işte tam bu sırada güneşteki saat 10:53 . benim saatim 10:00 dan 10:53 e atlıycak. teori bunu soyluyor degılmı. yani ben zamanı durdurup gelecege atladım.teori bundan bahsediyor.neyse gelelım aynı yere benım saatim 10:53 ve sen bı an icin bile olsa benim ardımdasın. teorıden dısarı cıkmadık!!!ancak senin saatin 10:01 de.bura onemli.İŞTE SEN TAM BANA YETİŞTİGİN ANDA, HIZIMI TEKRAR ISIGIN HIZINA CIKARSAM. BENİM İCİN ZAMAN 10:53 DE DURDU. ANCAK SENİNLE ARTIK AYNI ISIK OLARAK HAREKET ETMEKTEYİZ. BUNA RAGMEN SENIN ICIN EN BAŞTAN BERİ DURAN ZAMAN 10:01 VE DOLAYISIYLA BEN VE SEN AYNI ISIK OLDUGUMUZDADA BU DEGISMIYCEK. VE SENIN SAATİN VE ZAMANIN HALA 10:01. ANCAK BENIM ZAMANIM 10:53 OLDU. ORTAYA BİR CELİŞKİ CIKTI.işte bende bu celıskı yuzunden dıyorum ki.zamanı algılama yöntemimiz yanlış ve hicbir zamanda dogru olamıycak. cunkı hıcbır zaman olaylara en tepeden bakamıycaz.eger en tepeden bakabilseydik ısık ıcındekı bır ınsan ıcınde, normal dunyada bır parkda yuruyen ınsan ıcınde ,aynı eskımeyı görecektik.bunu göremeyesimizin nedeni zamanı yanlış algılamamız.ve biz zamanı yanlış algılamak zorundayız.cunkı hıc bır zaman olaylara en tepeden hakim degiliz.tüm evrenler bakış acımda degıl.tum madde, evrenler ve butun olguların, yaptıgı en kucuk hareketi görüp farkedebılseydım eger ,zamanı dogru anlıycaktım.ama bu mümkün degil.dolayısıyla biz zamanı yanlış anlamaya mahkumuz.....

    terimlerde çok fazla karışıklık var dolayısıyla tam olarak anlamadım cevap verirsem yanlış cevap vermiş olurum. ışık hızında zaman durur ama ışık hızına ulaşma kavramı nedir sen biliyor musun? ışık hızına ulaşan bir maddenin sonsuz kütlesi olması gereklidir dolayısıyla sonsuz kütle sonsuz mekan kavramını ortaya çıkarır ve olaylara tepeden bakabilirsin. zamanı yanlış anlamak bilgisizlikten ortaya çıkar ve eksik bilinmesine sebep verir. zamanı anlamak üst boyutları anlama bilgisini gerektirir zamanı bilmek ve anlamak her şeye üstten bakmak demektir zaten bunu anlayan da burada oturup kimseye anlatmaz.




  • oncelıkle hic usenmeden yazdıgım uzunca yazıları okumaya calısman ıcın bıle tesekkurler sana kardesım.belki anlatamıyorum aklımdakini keske liseden cıkarcıkmaz fızık bılımını okusaydım.bı yararı olurdu şuphesiz.hıc degılse derdımı daha net anlatabılırdım.lakin fızık konusunda devamlı arastırıyorum.bir unıversıte egıtımı olmasada fızık hakkında ki her dokumanı pdf seklınde ındırıyorum.yani fiziği ve evreni anlamaya calısmak gibi konuları sevıyorum.bu forumdada bu konular hakkında guzel bir sohbet mekanı var.ve bunu kulanmak keyifli.

    Gelelim şu sonsuz kütle olayına. bir cisimin ısık hızına yaklastıgında kütlesinin sonsuza yaklasması demek,benim kafamda şu anlama geliyor: evren yada bizi cevreleyen şeyi sonsuz olarak kabul edıyorsak, o halde akabinde şu cümleyi soyleyebılırım.evren yada bızı cevreleyen her neyse sonsuzdur ve hızıda ısıgın hızıdır.yani demem o ki eger bir cismin ışık hızına yaklaştıkca kütlesinin sonsuza yaklastıgını soyleyebılıyorsak.benı cevreleyen evrenınde ışık hızında gittigini soylemem herhalde delilik olmaz.cünki evren yada evrenler sonlu olamaz sonsuzdur. dolayısıyla sonsuz bir kütleleri vardır. sonsuz kütlesi olan şeyinde ışıgın hızında gitmesi gerekir.tabi burda ikinci bir anlam daha var. sonsuz kütlesi olan şeyin sonsuz bir cekim gücü vardır.ohalde cekim alanındaki bir nesneyide ısıgın hızında cekmek zorundadır.yıldızların son cagı gibi ice bükülmeleri gibi.en kücük birim hacmi yakalayana kadar. yani sonsuza kadar icini birim hacme ceker.ve biz evrenin icindeysek ve evrenin sonsuz kütlesi olduguna ınanıyorsak, bizde bu cekım gucunden dolayı birim hacim olana dek, ışıgın hızında hareket etmekteyiz.o halde ısıgın hızında gıden evrenmi? yoksa sonsuz bir kütlenin icinde ısıgın hızıyla cekılen nesnelermi.ikinci fikir daha uygun geliyor.yani evren sonsuz ve bizi içe büküyor.lakin biz bigbang den evrenin büyüdügünü soyleyebılıyoruz.cunkı evren bigbang teorisine gore buyuk bır patlama sonucu olusmuş.akabınde olusan tum galaksıler bırbırınden uzaklasmıstır. kara enerjı dedıklerı bır gucle.o halde bıgbang ve ilk cumlenın ortaya bir celişkisi cıktı.

    bigbang evrenin genişledigini soylerken
    ısıgın hızına yaklastıkca kütle sonsuza yaklasır fikri ters düştü...cunki bu fikirin ön görüleri evrenin genişlemeyip içe büküldüğünü, bigbang ise evrenin genişledigini soylemekte....

    yani sonucta evren sonsuz kütledir.sonsuz kütleli olması nedeniyle, ıcındeki herşeyi sonsuz bir kuvvetle birim hacim olana dek büzer.yani sonsuz bir kütleyle, sonsuz bir ivme kazanır.ve biz şu basit formule ınanıyorsak eger. v=a.t buraya göre hız bolumu ışıgın hızıysa değişemez.ancak evrenın tum nesneleri ice bukmesınden dolayı olusan ivme, sonsuza kadar artar.ivmelenmenin giderek artması ve ısık hızının sabıt kalması ıcın zamanın azalması gerekir.sonucta zaman sonsuza kadar azalır.kaldıkı bir başka teori şunu soylemekte.ısıgın hızına gelindiginde zaman durmalıdır.bu fıkrı savunmak ya ısık hızının degısebildigini soylemektir.ya da ısık hızının asla degısmeyıp evrenin bir sonu oldugunu soylemektir.ancak bu teorıy savunan ınsanlarda emınımkı evrenın sonsuz oldugunada ınanıyorlar.gerıya kalıyor birinci secenek.ısıgın hızının degıstıgı.bende burdan sunu soyleyebılırım ki iki evren kıyaslanırsa ısıkların hızları degisebilir.dolayısıyla ısık degisiyorsa evrenlerdeki zaman algılarıda degısebılır.

    belki gene anlatamadım ama genede tesekkurler.en basta dedıgım gibi zamanı dusundukce tonlarca soru yıgılıyor kafamda ve ogrendıgım tüm fizik bilgisi kendiyle çelişiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cevaba123


    oncelıkle hic usenmeden yazdıgım uzunca yazıları okumaya calısman ıcın bıle tesekkurler sana kardesım.belki anlatamıyorum aklımdakini keske liseden cıkarcıkmaz fızık bılımını okusaydım.bı yararı olurdu şuphesiz.hıc degılse derdımı daha net anlatabılırdım.lakin fızık konusunda devamlı arastırıyorum.bir unıversıte egıtımı olmasada fızık hakkında ki her dokumanı pdf seklınde ındırıyorum.yani fiziği ve evreni anlamaya calısmak gibi konuları sevıyorum.bu forumdada bu konular hakkında guzel bir sohbet mekanı var.ve bunu kulanmak keyifli.

    Gelelim şu sonsuz kütle olayına. bir cisimin ısık hızına yaklastıgında kütlesinin sonsuza yaklasması demek,benim kafamda şu anlama geliyor: evren yada bizi cevreleyen şeyi sonsuz olarak kabul edıyorsak, o halde akabinde şu cümleyi soyleyebılırım.evren yada bızı cevreleyen her neyse sonsuzdur ve hızıda ısıgın hızıdır.yani demem o ki eger bir cismin ışık hızına yaklaştıkca kütlesinin sonsuza yaklastıgını soyleyebılıyorsak.benı cevreleyen evrenınde ışık hızında gittigini soylemem herhalde delilik olmaz.cünki evren yada evrenler sonlu olamaz sonsuzdur. dolayısıyla sonsuz bir kütleleri vardır. sonsuz kütlesi olan şeyinde ışıgın hızında gitmesi gerekir.tabi burda ikinci bir anlam daha var. sonsuz kütlesi olan şeyin sonsuz bir cekim gücü vardır.ohalde cekim alanındaki bir nesneyide ısıgın hızında cekmek zorundadır.yıldızların son cagı gibi ice bükülmeleri gibi.en kücük birim hacmi yakalayana kadar. yani sonsuza kadar icini birim hacme ceker.ve biz evrenin icindeysek ve evrenin sonsuz kütlesi olduguna ınanıyorsak, bizde bu cekım gucunden dolayı birim hacim olana dek, ışıgın hızında hareket etmekteyiz.o halde ısıgın hızında gıden evrenmi? yoksa sonsuz bir kütlenin icinde ısıgın hızıyla cekılen nesnelermi.ikinci fikir daha uygun geliyor.yani evren sonsuz ve bizi içe büküyor.lakin biz bigbang den evrenin büyüdügünü soyleyebılıyoruz.cunkı evren bigbang teorisine gore buyuk bır patlama sonucu olusmuş.akabınde olusan tum galaksıler bırbırınden uzaklasmıstır. kara enerjı dedıklerı bır gucle.o halde bıgbang ve ilk cumlenın ortaya bir celişkisi cıktı.

    bigbang evrenin genişledigini soylerken
    ısıgın hızına yaklastıkca kütle sonsuza yaklasır fikri ters düştü...cunki bu fikirin ön görüleri evrenin genişlemeyip içe büküldüğünü, bigbang ise evrenin genişledigini soylemekte....

    yani sonucta evren sonsuz kütledir.sonsuz kütleli olması nedeniyle, ıcındeki herşeyi sonsuz bir kuvvetle birim hacim olana dek büzer.yani sonsuz bir kütleyle, sonsuz bir ivme kazanır.ve biz şu basit formule ınanıyorsak eger. v=a.t buraya göre hız bolumu ışıgın hızıysa değişemez.ancak evrenın tum nesneleri ice bukmesınden dolayı olusan ivme, sonsuza kadar artar.ivmelenmenin giderek artması ve ısık hızının sabıt kalması ıcın zamanın azalması gerekir.sonucta zaman sonsuza kadar azalır.kaldıkı bir başka teori şunu soylemekte.ısıgın hızına gelindiginde zaman durmalıdır.bu fıkrı savunmak ya ısık hızının degısebildigini soylemektir.ya da ısık hızının asla degısmeyıp evrenin bir sonu oldugunu soylemektir.ancak bu teorıy savunan ınsanlarda emınımkı evrenın sonsuz oldugunada ınanıyorlar.gerıya kalıyor birinci secenek.ısıgın hızının degıstıgı.bende burdan sunu soyleyebılırım ki iki evren kıyaslanırsa ısıkların hızları degisebilir.dolayısıyla ısık degisiyorsa evrenlerdeki zaman algılarıda degısebılır.

    belki gene anlatamadım ama genede tesekkurler.en basta dedıgım gibi zamanı dusundukce tonlarca soru yıgılıyor kafamda ve ogrendıgım tüm fizik bilgisi kendiyle çelişiyor.



    Evrenin ışık dan daha hızlı genişlediği söylenir tam olarak neden dolayı durum böyledir aklımda kalmadı. Evren eğer bir noktadan patlayarak oluştuysa sonsuz olduğunu söylemek mümkün olamaz en azından bizim 4 boyutlu evrende böyle olacaktır. Genişleyen şey nedir henüz onuda bilmiyoruz en azından ben bilmiyorum genel olarak evrenin kendisinin genişlemesinden çok iki nokta arasındaki uzaklığın artmasından bahsedilir. Evrene bir üst boyuttan bakamadığımız için tam olarak yapısını bilmemiz nasıl hareket ettiğini bilmemiz pek kolay değil ancak ne kadar çok bilgi o kadar kesinlik getirebilir olaylara. Ben evrenin bir balon misali genişlediğine inanmıyorum çünkü bu şekilde olmaması için çeşitli sorular var aklımda.

    İlkin evren genişlerken neyin içerisinde genişlediği takılır kafamıza , eee zaten evren bu patlamadan dolayı oluştuysa nasıl olur da başka bir dokunun içerisinde genişler. Tam tersi düşünelim evren patlama ile oluştu peki neyin içerisinde diye tekrar düşünelim cevapta hiçlik olsun. Bana göre hiçlikte yoktur bundan dolayı olmamasından bile bahsedemeyiz yani hiçlik kavramı da pek uymuyor. Aslında bu sonuçlar bağlamında evrenin bir hayal misali var olmadığını söyleyebilirim, bana kalırsa zaman yanılgısı gibi uzaklık ve yakınlık yanılgısı da mevcut. Evren nokta olarak bile sayılmayan bir noktadan çıktıysa aynı şekilde evrenin de bu noktadan daha küçük olması gerekiyor. Peki bunlar ne demek oluyor? Size samimiyetimle söyleyebilirim ki biz evrenin içerisinde değil evren bizim algılarımızda oluşmakta. Nasıl ki bir rüya görürüz ve orada yaşarız rüyada ki mekanları algılarız ama nasıl ki gerçek değillerse evrende bir algıdan ibarettir.

    Bu sorular içlerinde derin gizlilik barındırırlar ve dünyayı gördüğümüz kadarı ile anlayabilen bir beyinin bunları anlaması ancak hayal gücü ile orantılıdır. Hani bir söz vardır hiç duydunuz mu ne düşünürseniz o vardır. Var olan şeyleri düşünmüyoruz aslında düşündüğümüz için rüyalarda ki gibi var oluyor. Beyin ise ancak var olan şeyler üzerinden karşılaştırma yaparak zekası ile çözümlemeye gider. Bundan dolayıdır ki siz istediğiniz bir rüyayı göremezsiniz ancak bilinç altınızda yatan görüntüleri kullanarak puzzle oluşturursunuz.

    O halde bana şu soruyu sormayın; "Neden düşündüğümüz gibi evren şekilleniyorsa biz şuana kadar istediğimizi gerçekleştiremiyoruz. " Rüyanızı bile dilediğiniz gibi yaşayamıyorsunuz o halde normal akışı olan evreni nasıl değiştirebilirsiniz ki. Ama bunun sırrını vereyim size nasıl olsa başaramayacaksınız, bir rüya görüyordum beni bir boğa kovalıyor ve hani bilirsiniz sizi kaçtığınız yere kadar kovalar çünkü zaten onu siz yaratırsınız ve nereye gitseniz de sizi kovalayan şeyi düşüneceğinizden hep arkanızda olur. Neyse sonra iş olacak gibi değil durdum ve boğaya bir yumruk çaktım öldü. Ama bu yumruğu normalde atmam mümkün değil çünkü rüyada bile olsanız beyniniz size oyun yapar sizi kurallara bağlar, bazen rüya görürken bunun farkına varabiliyorsunuz bilmiyorum hiç yaşadınız mı.

    Yani kuralları çiğnemek için hiç bir kural olmadığını bildiğiniz an beyninize hükmetmeye başlarsınız ve hayal gücünüzle orantılı olarak evreni nasıl gözlemlerseniz öyle yorumlayabilirsiniz. Dünya bu yüzden vardır bizi kısıtlamak için çünkü bir şeyi ne kadar çok sıkıştırarak sonrasında onu serbest bırakırsanız eski halinden daha da çok genişler ve bilinci daha çok hayaller üretmeye hazır olur. Şu halde bu dünyada benim rahat mı olmam ilerisi için kuralların olmadığı bir dünyada lehime olacaktır yoksa yoksulluk içinde cefa içinde hasret içinde çile içinde olmam mı bana ilerisi için bir avantaj sağlayacaktır. İşte dünyadaki kuralların neden var olduğunu size açık açık yazdım ister inanır ister inanmazsınız. Çile çekmeyen sıkıntılar yaşamayan çalışmayan bir öğrenci hiç başarılı olabilir mi.




  • Bence saçma, öyle bir şey mümkün değil.Sonuçta zaman kavramı soyut bir algı elle tutulan bir gerçeklik değil ama gerçekliği şurasın da ki zaten böyle bir şey yapılmış ya da yapılacak olsaydı bunun etkileri tüm zaman dilimlerinde görülürdü.Mesela gelcekte böyle bir şey başarıldı diyelim ışık hızını geçerek felan diyorlar. Eğer başarılsaydı zaten böyle bir şeyin etkileri günümüzde görülmez miydi?
    Zaten eğer bu algıyı insan yıkmayı başarabilirse nasıl bir belirsizliğin içine düşüleceği bilinmez. En iyisi fazla kurcalamamak
  • Şayet zaman makinası olsaydı ve benim elimde olsaydı ... ben geçmişe gider ve Kabili durdururdum ... savaş ve acıya son verirdim ... savaşın başlangıcı Kabil ile başlamıştır ... ( Düşünmek suç değildir ... Hayel gücünüzü asla hafife almayın ... )
  • zaman makinesi olsun veya olmasın !
    yaradan size seçeneklerinizin sonuçlarınızı
    olmadan önce görmeniz için sağ duru ve mantıksal ön sezgi vermiş !
    dahası bir çok kişi zamanı sadece kumar oynayıp zengin olma hayali
    veya teknolojinin daha ileri gitmesi
    ve bu şekilde insanların dün çaresiz olan hastalıkları bu gün ise 1 ilaçla geçebiliyor !
    ama onların yerine yeni yeni bilinmeyen virüsler devamlı ortaya çıkıyor

    ama kafanızdaki soru işaretine verilecek tek cevap şudur !
    teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin olacak olan yinede olur
    ve bunada kaza denir ! :)

    1947 de düşen ufo olayı iddiası gerçek ise uzaylılar bile geleceği bilemediği ortada :)

    en.wikipedia.org
    Roswell UFO incident - Wikipedia
    http://en.wikipedia.org/wiki/Roswell_UFO_incident



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 23 Mart 2013; 10:26:39 >




  • Bu konu beni düşündüren ve nedense mantıklı gelen konulardan biri. Einstein ın zamanda görecelik kuramı falan.ben öyle bir fizikçi değilim ama bana nedense olabilir miş gibi geliyor.ölümsüzlük gibi şeyler saçma müslüman ve allah inancı olan biriyim bu saçma geliyor ama öte yandan kader konusuda saçma geliyor her insan kendi kaderini çizer kader diye bir şey olsaydı zaten otomatikman zaman makineside olmazdı bence zamanda yolculuk bir nebze olabilir gibi geliyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bi denklem düşünün. x+y+z=c ama bu x c ye gör eşekillenirse sonuç c oluyor.dün siyah giyen admalar 3ü izleidm aynen burdaki gibi işleniyor konu.tamamen mantıksız.ancak ben geriye gidilebileceği konusun da olumsuuzm.çünkü bni olay tüm yönleir ile olmuş ve bitmiş durumda.buna başka vbir etkenin gelecekten gelip dahil olabileceğine pek aklım gitmiyor.şöyle bişey daha var geçmişteki olaylar hiç bitmemeliki geçmişe gidilince yaşanabilsin.kimse yapamadığı için henüz çok karmaşık
  • ışık hızıyla giderken dünya sınırları içerisinde kalamayacagımıza göre dünya içinde geçmişe gidemeyiz.
  • geçmişe gidilemez bencede. yada gidilse bile sadece tv izlemek gibi olur(belki bilincin gelecekte kalması sözkonusu olabilir, hafıza kaybı durumu) herhangi bir şeye müdahale edemezsiniz. bunu stephen hawking ve einştein gibi dahiler bile kabul etmek zorunda kaldılar. bunun nedeni paradokstur. ama geleceğe gitme sözkonusu olabilir ve çok da imkansız değil. bilimsel olarakta ispat edildi diye biliyorum
  • Zamanda geçmişe gitmek ve geleceğe gitmek farklı makineler aracılığı ile olabilir. Geçmişe gitmek için bilinç altı kullanılabilir; çünkü bilindiği üzere bilinç altı geçmişe ait bütün bilgileri içerisinde bulundurur. Bunların belli bir kısmı aklımızda kalır, örneğin küçükken bir olay olmuştu sen bu olayı unutmuş olabilirsin ama bilinç altı bunu unutmaz ve bizi bu duruma göre hareket ettirir, fark etmesek de onun dediğini yaparız. Kısacası bilinç altımız bizim geçmişimizdir. Tabi bu durum sadece bizi etkiler, bunu diğerleri göremez bilemez; çünkü orası bizim bilinç altımız. Bu da geçmişin sadece izlenebileceğini kanıtlar.
    Geleceğe gitmek ise atomun belli bir oranda parçalanması ve bu parçalanmayı hıza dönüştürecek bir makine sayesinde, ışık hızını geçmekle mümkün olabilir. Bu şekilde hızı yakalayabilirsek bize uzak olan bir gezegene hareket etmemiz gerekir, bu gezegene çok hızlı gideceğimiz için geri dönmesi de çok hızlı olacaktır. Gezegene gidip geri döndüğümüz de yaşımız bizim o gezegene gidip geri gelmemiz süresince artar; çünkü uzayda zaman yavaşlar. Dünyada ise zaman hızlı geçeceğinden siz geri gelene kadar belki de her şey değişecek.

    Tabi bu durumda geçmişe dönemeyeceğimiz için sevdiklerimizi kaybetmiş olacağız. Benim önerim sevdiklerinin sığacağı büyüklükte bir makine yapmaktır.




  • belki de en dogrusu: sevdiklerimizin ve yasadigimiz anin degerini bilerek yasamaktir. gecmis veya gelecege gitmek, gormek isteyeceklerimizden cok daha fazla seyler sunabilir. bu gerceklerin dehseti, bizi cok mutsuz da kilabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando


    quote:

    Orijinalden alıntı: RSS_02

    uzun lafın kısası olamaz... aksını ıdda edenler TEORIK olsa bıle ıspatlasın... yanı ben gelecege gıdıcem... ama gelecek gelmeden gelecege nasıl gıdıcem ? yoksa gelecek var mı hersey yasanmıs bıtmıste ben bır bantta kı fılm mıyım ?

    Paralel evren diye bir şey duydunuz mu.?

    duyduk panpa ama bu islam dinine ters düşüyor paralel evren olması için sonsuz sayıda boyut olması gerekir (oluşmuş veya oluşmamış) eğer sonsuz sayıdae boyut olursa evrenin ve bizlerin oluşmasıda bir raslantı olur. Yeni nasıl olsa sonsuz sayıda evren var bunlardan çoğunda evren olmayabilir rastlantı sonucu sadece bu boyutta yaşanaiblir evren veya yıldızlar olabilir. Buda Ateistlerin evrenin rastgele oluştuğu teorisini kanıtlar.
    Tam anlaşılır yazamadın kususra bakmayın Karadelikler ve Alternatif evrenler hakkında belgeseller var bu konu uzun uzun tartışılıyor izlerseniz daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.




  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.