1990 Honda Accord 2.0i alsammı? Yardım lütfen

Merhaba, 6-7 bin tl lik bütçem var yerli araba alacaktım sonra bir arkadaşım o paraya uzun motor ömürlü bir araç almamı tavsiye etti mantıklı geldi, ben kullanıcıyım yılda 2-3 kez uzun yola çıkıyorum (yerli araçla çok sıkıntılı oluyor) ve çok km yapıyorum (yılda 20.000 km gibi) bunu satmamayı alırsamda ilave yeni araç alırım diye düşünüyorum şimdi bir araç var aday ama Honda konusunda hiç tecrübem yok bilgisi ve görüşü olanlar paylaşırsa memnun olurum.

Aracın özellikleri;
1990 model Honda accord 2.0i, araç 192.000 km de resimlerinden gördüğüm kadarıyla aracın dış görünüşü güzel ve sorun yok, araçta sunroof, klima, otomatik vites ve lpg (sıralı sistem değilmiş, sıralı sistem olursa 20.000 lira daha az yakarmış) var aracın sahibiyle görüştüğümde araç garaj arabasıymış, aracın servis geçmişi son sahibinde yok, dediğine göre araç yakıtta şehiriçi 200.000 lira şehirdışı 150.000 liraya kadar düşüyormuş.

Endişelerim;
1-garaj arabası olması, (eski patronuma aldığımız araçta (ford explorer) garaj arabasıydı garaj arabası diye aldık 5 milyar masraf çıkardı, meğer kusuru varmış ondan garajdaymış :) )
2-son sahibinin 3.000km kullanması,
4-servis gemişinin olmaması.

Merak ettiklerim;
1-Uzun yol için bu araç nasıldır?
2-Aracın altının alçak olduğu araç dolu olduğunda şehiriçi hız kasislerinde altının yere değidiği söylendi, bu konuda görüşleriniz nedir?
3-Bu araçların parçaları yerli araçlara göre fiyat açısından ne durumda?
4-192.000 km civarı önümüze çıkacak arıza ve değişecek parçalar nelerdir?
5-Ağır parça değişimleri ve arıza olarak neler olabilir?
6-Diyelimki aldım ilk bakımda neler yaptırmalıyım neleri değiştirmeliyim?
7-Sıralı sistem taktırırsam yakıt ne kadar değişir ve hangi marka Hondalara daha uygun?
8-Şanslıysam bakımlar haricinde ne kadar süre daha masrafsız kullanabilirim?
9-Şansızsam en kötü ne olur mesela motor yapmak böyle bir aracta kaça patlar?
Ben izmirdeyim izmirde gösterebileceğim usta da tavsiye ederseniz memnun olurum.Teşekkürler[image][/image][image][/image]

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ne alsam -- 29 Ağustos 2009; 17:53:29 >

Palacio

Teğmen

117 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: ne alsam

Merhaba, 6-7 bin tl lik bütçem var yerli araba alacaktım sonra bir arkadaşım o paraya uzun motor ömürlü bir araç almamı tavsiye etti mantıklı geldi, ben kullanıcıyım yılda 2-3 kez uzun yola çıkıyorum (yerli araçla çok sıkıntılı oluyor) ve çok km yapıyorum (yılda 20.000 km gibi) bunu satmamayı alırsamda ilave yeni araç alırım diye düşünüyorum şimdi bir araç var aday ama Honda konusunda hiç tecrübem yok bilgisi ve görüşü olanlar paylaşırsa memnun olurum.

Aracın özellikleri;
1990 model Honda accord 2.0i, araç 192.000 km de resimlerinden gördüğüm kadarıyla aracın dış görünüşü güzel ve sorun yok, araçta sunroof, klima, otomatik vites ve lpg (sıralı sistem değilmiş, sıralı sistem olursa 20.000 lira daha az yakarmış) var aracın sahibiyle görüştüğümde araç garaj arabasıymış, aracın servis geçmişi son sahibinde yok, dediğine göre araç yakıtta şehiriçi 200.000 lira şehirdışı 150.000 liraya kadar düşüyormuş.

Endişelerim;
1-garaj arabası olması, (eski patronuma aldığımız araçta (ford explorer) garaj arabasıydı garaj arabası diye aldık 5 milyar masraf çıkardı, meğer kusuru varmış ondan garajdaymış :) )
2-son sahibinin 3.000km kullanması,
4-servis gemişinin olmaması.

Merak ettiklerim;
1-Uzun yol için bu araç nasıldır?
2-Aracın altının alçak olduğu araç dolu olduğunda şehiriçi hız kasislerinde altının yere değidiği söylendi, bu konuda görüşleriniz nedir?
3-Bu araçların parçaları yerli araçlara göre fiyat açısından ne durumda?
4-192.000 km civarı önümüze çıkacak arıza ve değişecek parçalar nelerdir?
5-Ağır parça değişimleri ve arıza olarak neler olabilir?
6-Diyelimki aldım ilk bakımda neler yaptırmalıyım neleri değiştirmeliyim?
7-Sıralı sistem taktırırsam yakıt ne kadar değişir ve hangi marka Hondalara daha uygun?
8-Şanslıysam bakımlar haricinde ne kadar süre daha masrafsız kullanabilirim?
9-Şansızsam en kötü ne olur mesela motor yapmak böyle bir aracta kaça patlar?
Ben izmirdeyim izmirde gösterebileceğim usta da tavsiye ederseniz memnun olurum.Teşekkürler[image][/image][image][/image]

Aynı araca bende baktım bende honda arıyodum bu fiyatlara o araba dıştan temiz görünüyo bi sorun yok gibi yanlız klimada problem var çalışmıyo birde sahibi aracı tamirciye göstermeye pek yanaşmadı yan çizdi önce tamam dedi sonra işim var dedi bende üstelemedim vazgeçtim.

Tamirci içinde ikiler honda var 3. sanayide orda Abdullah ustayı tavsiye etmişlerdi bana.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Palacio -- 29 Ağustos 2009; 18:52:26 >

quote:

Orijinalden alıntı: ne alsam

Merhaba, 6-7 bin tl lik bütçem var yerli araba alacaktım sonra bir arkadaşım o paraya uzun motor ömürlü bir araç almamı tavsiye etti mantıklı geldi, ben kullanıcıyım yılda 2-3 kez uzun yola çıkıyorum (yerli araçla çok sıkıntılı oluyor) ve çok km yapıyorum (yılda 20.000 km gibi) bunu satmamayı alırsamda ilave yeni araç alırım diye düşünüyorum şimdi bir araç var aday ama Honda konusunda hiç tecrübem yok bilgisi ve görüşü olanlar paylaşırsa memnun olurum.

Aracın özellikleri;
1990 model Honda accord 2.0i, araç 192.000 km de resimlerinden gördüğüm kadarıyla aracın dış görünüşü güzel ve sorun yok, araçta sunroof, klima, otomatik vites ve lpg (sıralı sistem değilmiş, sıralı sistem olursa 20.000 lira daha az yakarmış) var aracın sahibiyle görüştüğümde araç garaj arabasıymış, aracın servis geçmişi son sahibinde yok, dediğine göre araç yakıtta şehiriçi 200.000 lira şehirdışı 150.000 liraya kadar düşüyormuş.

Endişelerim;
1-garaj arabası olması, (eski patronuma aldığımız araçta (ford explorer) garaj arabasıydı garaj arabası diye aldık 5 milyar masraf çıkardı, meğer kusuru varmış ondan garajdaymış :) )
2-son sahibinin 3.000km kullanması,
4-servis gemişinin olmaması.

Merak ettiklerim;
1-Uzun yol için bu araç nasıldır?
2-Aracın altının alçak olduğu araç dolu olduğunda şehiriçi hız kasislerinde altının yere değidiği söylendi, bu konuda görüşleriniz nedir?
3-Bu araçların parçaları yerli araçlara göre fiyat açısından ne durumda?
4-192.000 km civarı önümüze çıkacak arıza ve değişecek parçalar nelerdir?
5-Ağır parça değişimleri ve arıza olarak neler olabilir?
6-Diyelimki aldım ilk bakımda neler yaptırmalıyım neleri değiştirmeliyim?
7-Sıralı sistem taktırırsam yakıt ne kadar değişir ve hangi marka Hondalara daha uygun?
8-Şanslıysam bakımlar haricinde ne kadar süre daha masrafsız kullanabilirim?
9-Şansızsam en kötü ne olur mesela motor yapmak böyle bir aracta kaça patlar?
Ben izmirdeyim izmirde gösterebileceğim usta da tavsiye ederseniz memnun olurum.Teşekkürler[image][/image][image][/image]

Merhaba arkadaşlar... Ben İskenderun'dan Alper, mesleğim tornacılık, bi şirkette cnc operatörü ve bilgi işlemciyim. Baya bi kafaya takmışsınız siz bu canavarları :) Bu kadar kafaya takıcak bişe yok bu araçlarda, gayet sağlam, düzgün ve sorunsuz araçlardır... Ben elimden geldiği kadar anlatıp yardımcı olmaya çalışayım, 90 model cb3 serisi, otomatik vites, klimalı, sunroof, 2000cc 150 beygirlik (ufak tefek egzos, filtre modefiyesi ile 150 beygir) vs. vs. bir tospa var benimde. Çok eskidir bizim mazimiz :) Benim şu an yaşım 25. Yıllar önce tam anaokula başladığım sene 6 yaşımda iken teyzemlere ev gezmesine giderdik ve evlerinin karşısında sahibi almanyada olan benim şimdiki arabamla aynı renk aynı seri sıfır km bir accord dururdu kaldırımda. Sahipleri senede 1 tatile gelir, 1 ay binerler sonra kaldırıma çıkartıp park eder giderlerdi almanyaya. Onlar gidince araba benim olurdu tabi :) Tam 4 sene, 10 yaşıma gelene kadar o araba orda kaldı ve ben camına elimi gölge yapıp saatlerce içini seyredip hayal kurardım, kendi kafamdan ona çelik jantlar uydurur siyah camlar çeker, içine setler döşer ne yarışlar yapardım e-5'te, hayal dünyamda tabi :)) çocuk aklı işte, şimdi ne kadar aptal gelsede o zamanın gerçekleriydi:))
Ve sonra gerçekten gerçek oldu :) Kaç sene sonra bu yaşıma geldim ve 3-4 ay boyunca bi tane honda integra'yı kovaladım (aslında honda integra yada 520'ciyim ben, accord tamamen tesadüf ve şans oldu, iyide oldu) O gün öğleden sonra bankadan kredi paramı alıp galeriye gitmem bir oldu ki integra satılmış öğleden önce. Alan adamı çağırttım tam saat dil döktüm satması için bana. 8.000'e kendisi almış ben 9.000 verdim, kırk dereden su getirdik galericide bende ama adam nuh dedi peygamber demedi. O gittiktan sonra galerici bi honda daha olduğunu söledi garajda yatan, aynen bende senin gibi rahatsız oldum garajda yattığını duyunca, kapı açılıp içeride accordu görünce yapıştım arabaya, aldım abi dedim. Galerici bile önce bi bak bin dene falan dedi, yok dedim getir anahtarı aldım arabayı. Aracın ilk sahibi gümrükcü bir adamın hanımı, kadın hiç binmemiş 2. sahibi yani benim aldığım adamda 1912 doğumlu 96 yaşında (hala yaşıyo) binlerce dönüm arazi, iş makinaları, madenler falan filan, trilyoner bir adammış :) Zamanında mercedes falan dikkat çekiyo diye bunu almış. Adam o kadar kıl biri ki arabayı alıp gidicem kendi öz oğlu yanımızda anahtarı istiyo arabayı açmak için fakat adam 2. kattan aşağı anahtarı vermedi. "Dışından bakın ne açıyosunuz arabayı" dedi. 55-60 yaşında öz oğluna vermek istemedi anahtarı :) İhtiyarıda öyle görünce iyice yapıştım ben arabaya, bunun arabası kaçmaz, binilir diyerek. Ben çok şanslı aldım arabayı çok temizdi aracım, yatmaktan çürükler oluşmuştu fakat motoru canavar gibi, yürürü çok güzeldi. Aldığımda camlara film çekmek için kapı içlerini sökmeye başladık ve ilk söken biz olduğumuzu görünce camcı elini sürmedi ben ellemem diye, sökmeye kıyamadı elini sürmedi ben söktüm kapı yüzlerini o kadar oynanmamıştı. Burunda ve bagajda ufak tefek kazaları var, yatmaktan sunroof'un su atma kanalları dolmuş ve giren su çıkamayınca ön camın üstünü çürütmüş biraz, yürürü çok iyi motoru mükemmel. Yani ben alırken çok şanslıydım. Umarın Allah sizede böyle bir araç nasip eder. Ben sorunlarınızı yanıtlamaya çalışayım, yardımcı olabilirsem ne ala...

1- Uzun yol için bire birdir. Konfor ve rahatlıktan ödün vermeden spor arabaların eline su dökemediği piyasadaki çok sayılı, yegane arabalardandır bu makina. Ben belimden rahatsız olmama ve bugüne kadar bir çok araba değiştirmeme rağmen bu arabadaki koltuk-direksiyon-oturma pozisyonu ayarını hiç bir arabada yakalayamadım, iskenderundan çıkıp ankarada kontak kapatıyorum ve ne bel ağrısı ne kol ağrısı hiç yoldan gelmiş gibi bi halim olmuyor. Yola abanır adeta bu namussuz, yapışır asfalta akar gider, sürücüsünü hem çok yormaz hemde öyle bir güven verir.... (ki ben otobanda 180-190 km süratte çok rahat bi şekilde tek elimde tesbih çekerken arkadaşların ödü kopar direksiyonu bırakıyorum diye, o kadarki sağlamdır yol tutuşu..

2- Altı alçak doğru, bu gücü yolda tutabilmek ve konforu sağlayabilmek adına zaten yere yakın olmak zorunda. Benimde sıkıntı çektiğim bir konuydu, araca 5. kişi bindiği anda bütün kasislerde önemsiz fakat can sıkıcı ufak bi sürtme yapıyodu (en azından egzos ucu mutlaka tıklıyodu) Fakat 1 ay kadar önce 185/60/14 dandik çin malı lastikleri atıp 195/70/14 michelın energy lastikleri çekince hiç öyle bi problemim kalmadı. Sürtme yok. Orjinal jant ölçüsü 15" fakat benden önceki sahibi hangi akla hükmetmişse 14" taktırmış (galerici arkadaş bi yerden hediye geldiğini o yüzden bu jantları taktıklarını sölemişti gerçi, ama yinede hata böyle bi araca 14" hiç iyi değil, en kısa zamanda bende 16" yapıcam, ekonomik durumlar malum :)

3- Parça fiyatları yerli araçlara göre tabiki pahalı, orjinalleri baya bi pahalı hemde. Fakat İstanbul, ankara vs. büyük şehirlerde çok kolay yan sanayi bulunuyor. Bende USA'da ebay'dan arkadaşımın evine sipariş geçip, o taraflara gidip gelen fabrikalardaki arkadaşlardan adam ayarlamaya çalışıyorum, her bir parçayı ayrı ayrı kişilere getirterek gümrüksüz geçirmeye çalışıcam. Biraz uzun vadeli ama satmaya niyetim olmadığından ve orjinal amerikan parçalar olduğu için uğraşmaya değer diye düşündüm. Türkiye'de ise parçalar genelde taiwan malı fiyatından başka çok büyük fark göremedim orjinali ile (ki ben orjinalciyimdir) Bide şu varki sakin, düzgün kullanıldığında yada gidip sağa sola vurmadıktan sonra bu arabalara kolay kolay parça lazım olmayacağına eminim. (Yaşları itibari ile çelik ve plastik yorulmasını hesaba katmazsak tabi. Çünkü o kadarı Allah'ın emridir :)

4- 192.000 km'de, cb3-cb7 kasaların motorları için 1 milyon kilometreye kadar sorunsuz çalıştığı için (tabiki düzgün kullanım ile) 192.000 hiç bişe o makina için. Çünkü bu araçların motor kısmının çeliği 8-10 seneye yakın fabrikaların arka bahçelerinde yağmur güneş altında hiç ellenmeden bekletilerek islah edildikten sonra (genleşme-yoğunlaşma meseleleri) yekpare olarak yani tek parça elmas malzeme işlenerek imal edilmiştir ve motorun içi teflon kaplanmıştır tıpkı 4 silindir racing motorlar gibi. Kırılması, incinmesi, dökülmesi çok zordur (bunuda başaranlar var) . Araç temiz kullanılmış ise 192.000 km'den pek bişe çıkmaz. Hor kullanılmışsa bile ön düzenden, frenler, triger seti, klima bakımı gibi şeylerden öteye ağır bi masraf çıkartıcağını sanmam. (Alırkende çok dikkatli olmak lazım yalnız. Adamlar motoru yiyolar içine 80 numara yağ doldurup müşteri gelmesini bekliyo müşteri bakıyo en fazla 1-2 saat sürüyo işi, bişi yok alıyo gidiyo 100-200 km sonra kabak patlıyor adamın başına).

5- Ben arabamı aldığımda 170.000 km idi, tam olarak 1,5 seneye yaklaştı. Şu an 250.000'i devirdim. Bana ön düzenden ve arka düzenden (bunlarda arka düzende var, aciip bişi, 4 teker birbirinden bağımsız salıncaklı. Ford focus 2000 modellerdemi ne uygulamıştı bu özelliği bas bas bağırdılar reklamlarda aylarca, capon adamı 90 senesinde uygulamış:) başka hiç bir sorun çıkartmadı. Bende en çok virajlara sert girmemden dolayı rotiller ve bütün otomatiklerde olduğu gibi fren balataları gidiyor, onlarda 20-30 tl bişi ve bende aracı zaman zaman hor kullandığımdan aynı zamanda çok fazla km yaptığım için kaynaklanıyo bunlar. Nerdeyse 3 ayda bir değiştiriyorum bunları. Benim aracımda ön düzenin; salıncakları, rot başları, rot kolları vs. çoğu parça 19 yaşında, aracın hiç değiştirilmemiş orjinal parçalar. Kısmetse amartisörlerden akslara kadar komple yürür aksamı sıfırlamayı düşünüyorum buda ortalama 1.000 küsür tl tutuyo ben 1.500 tl olarak hazırlıyorum kendimi sürprizlere karşı ve ben canını aldığım için makinanın 19 yaşında bir araç için hiç bişe değil.

6- Eğerki otomatik alırsan (ki tavsiye ederim, inanılmaz bir konfor ve rahatlık...) önce yağlarını sonra fren balatalarını değiştiriceksin. Hondaların ve özellikle 90-98'lere kadar olan serilerin tamamında bence en büyük sorun kaporta çürümesi, aptal caponlar böyle kaliteli bir araçlara böyle dandik sacları nasıl kullanmışlar evvelden veri hayret ederim. Ayrı yeten bizim accordlarda başka bi sorun ise yalnızca yaz aylarında aşırı sıkıştırmadan ve dikkatsiz kullanımdan kaynaklanan hararet sorunu. Makina devirli çalıştığından çok ısınıyo ve binenlerin %50'si motoru en az bi kere yakmıştır. Bunuda yaz aylarında 3-4 güne bir suyunu tamamlarsan sorun olmayacaktır. Benim iskenderun, adana, antep otobanlarındaki sıcağı ve ortalama 170-180 km süratle haftada hemen hemen 2000 kmyi deviriyor olmamı hesaba katıp 3-4 günde bir; 1 yada 1,5 lt. kadar su eklediğimi düşünürsen buda sorun olmaktan çıkıyo :) artık arabanın hakkı o kadarıda :) Kış aylarında hiç bir problemim yok.

7- Ben lpg'ye aşırı derecede karşı idim ve 1 sene kadar benzin ile kullandım fakat kuzenimin c200 mercedese sıralı taktırıp iktisatı görünce hemen sonraki gün bende taktırdım. Benzinde şehir içi standart kullanımda ortalama 300 krş yakıyodu şu an 180 krş'tan daha az yakıyo, uzun yola çıkıpta 3.000 ile 4.000 devir arası seyir ettiğin taktirde 150 krş'lara düşüyo (4000 devir = ortalama 150 km sürate denk geliyo yalnız :) makina güçlü kardeşim :) Bide araç ne olursa olsun otomatik viteste şehir içi 2.500-3000 devri geçiyosan iktisatı unutucaksın. Bundan önce 98 golf gti'ım vardı oda otomatikti üstelik 1600 cc olmasına rağmen km'de 400 krş yakıyodu var sen hesapla hondanın cimriliğini. Sıralı sistem lpg'nin performans kaybı tam olarak 1 kw'dir buda 1 beygir bile yapmıyo, yani performans kaybında yok. Uzun yolda en büyük avantajın makinanın büyük oluşundan dolayı sıkıştırmana gerek kalmamasıdır. Bağırtmadan, yırtmadan çok rahat çok sakin şekilde otobanın hız sınırlarını aşıyosun. (Aneanem bile o kadar korkmasına rağmen hissetmiyo kaçla gittiğimizi, hatta çoğu zaman "fazla tülbentin varmı aneane ışık gözümü alıyo" deyip göstergelerin üstüne atınca tülbenti rahata çıkıyorum :) ufak ufak uyuklamaya başlıyo kendiside yollarda :) Şunuda eklemeden edemicem bugüne kadar gördüğüm en az yakan araçlar ford fiesta ve citroen C4 dizelleri, her ikiside şu an bizde mevcut fakat çok gezip çok basıyosan eğer her araç yakıyo kardeşim, yakmayanı yok bunların...

8- Çok uzun süre sorunsuz kullanabilirsin, Allah'a bin şükür ki ben teyp yüzünden akü bitmesinden başka o kadar yol yapmama rağmen ıhhlayıp tısladığını yada teklediğini görmedim. Yağına, suyuna bakacaksın ki önce bi senin içine sinicek araç, önce sen inanırsan baktığına o sana yanlış yapmaz. En büyük özelliği yolda bırakmamasıdır, arıza yapmamasıdır hondaların. Arabaları, motosikletleri, jenaratörleri... her ürettikleri makinada ilk öncelikleri budur. Otomatik olduğu için akü sorunu çok kötü yiterek çalışmıyo :) çok dikkatli kullanmalısın. Benim aracımda set yüklü 1500'lük amfi, 1200'lük kabinli subwoofer, 6 adet kolon ve cd çalar, bi kaç kere dağ başında kaldım, sonra akıllandım. 72 amper akü taktım rahatladım. Şu an 2 saatten fazla dinliyorum olduğum yerde, marşada basıp gidiyorum ama yine nolur nolmaz bagajımda aktarma kablom duruyor.

9- Şansızsan diye bişe yok, her köşeye el freni çekip girmezsen ve her köşeden gazı kökleyerek çıkmazsan pek bişe çıkartmaz sana bu araçlar. (Fakat dediğim gibi alırken çok dikkatli olmalısın, şanzımanında vuruntu, alt takımlarda ufak tefek ses tabiki olur, ama aşırı gürültü varsa ve direksiyonda vuruntu varsa, motor yerinde düzgün saymayıp kalkışı gidişi aptal ise uzaklaş ordan hemen) Fikir olması için söleyim komple motor sıfırlama işçiliği, ıvırı zıvırı dahil ortalama 3.000 tl'yi geçiyor, yürür aksam ve ön düzen ise öncede sölediğim gibi 1.000-1500 tl arası bişi.

Bunlar benim şahsen yaşadıklarım ve kendi görüşlerim. Çok memnunum aracımdan şimdi acil işim olsa depoyu doldurur, gözümü kapatır durmaksızın istanbul yapar geride dinlenmeden gelirim. 2. el biraz ağır gider, tofaş gibi toyota gibi çabuk elden çıkartamayabilirsin. Acil bir durum olmadığı sürecede çıkartmak isteyeceğini sanmam. Benim aracıma 12.000 tl nakit verdiler bi kaç ay önce, uzaklaştım oradan. O kadar arabaya bindim en lüxleri dahil fakat hiç bir arabadan bu kadar keyif , konfor alamadım. Şimdide gözümden çıkmıyo. Yolda hızlandıkça yere abanıyo, inanılmaz bir güven ve konfor içerisinde spor araç tadını alıyosun. Göstergeler 220 km gösterir. Ben yeni aldığımda hem manita hemde arkadaşım arabadayken düz yolda 2000cc vectra ile kapıştım, ibre 220'den daha aşağı inip 230'lara geldi, sonrada fotoğrafladık zaten defalarca onlarıda gönderirim evdeki bilgisayardan en kısa zamanda. Sana tavsiyem 6-7.000 tl'lik bir accorda yanaşma, bi süre daha bekleyip paranı toparla ve 92-93 model cb7 serisinden al, eğer sahibi tamirciye falan yanaşmak istemiyosa sende ona yanaşma, klima dediğinin kökü gitmişse 1.000 tl'den aşağı yaptıramazsın haberin olsun.Hangi avrupa arabayı alırsan al (yüksek modeller hariç) 500 tl - 1000 tl gibi bi masraf açar sana, bunu gözden çıkartmalısın bi kere başka bişe çıkartıcağını sanmıyorum. Son bişe daha üstat, müşteri olduğun arabayı denerken mümkünse sahibi olmadan denemeye çık, 0-100 km hızlanmanın 10 saniye yada daha az bir zamanda gerçekleşmesi lazım, ani fren yap yavaşlayınca tekrar gaza aban ki şanzıman şaşırıyomu iyice dene, ses, gürültü, vuruntu varmı iyice dinle arabayı. 20 yaşında araba alıcaksın, prenses diana gibi bişede bekleme :) Benim aklıma gelenler bunlar. Daha bi sürü şey vardıda kafam dağınık pek toparlayamadım cümleleri.. Sizin aklınıza gelen bişe varsa yazın yeter... iyi akşamlar...

quote:

Orijinalden alıntı: a.a.

quote:

Orijinalden alıntı: ne alsam

Merhaba, 6-7 bin tl lik bütçem var yerli araba alacaktım sonra bir arkadaşım o paraya uzun motor ömürlü bir araç almamı tavsiye etti mantıklı geldi, ben kullanıcıyım yılda 2-3 kez uzun yola çıkıyorum (yerli araçla çok sıkıntılı oluyor) ve çok km yapıyorum (yılda 20.000 km gibi) bunu satmamayı alırsamda ilave yeni araç alırım diye düşünüyorum şimdi bir araç var aday ama Honda konusunda hiç tecrübem yok bilgisi ve görüşü olanlar paylaşırsa memnun olurum.

Aracın özellikleri;
1990 model Honda accord 2.0i, araç 192.000 km de resimlerinden gördüğüm kadarıyla aracın dış görünüşü güzel ve sorun yok, araçta sunroof, klima, otomatik vites ve lpg (sıralı sistem değilmiş, sıralı sistem olursa 20.000 lira daha az yakarmış) var aracın sahibiyle görüştüğümde araç garaj arabasıymış, aracın servis geçmişi son sahibinde yok, dediğine göre araç yakıtta şehiriçi 200.000 lira şehirdışı 150.000 liraya kadar düşüyormuş.

Endişelerim;
1-garaj arabası olması, (eski patronuma aldığımız araçta (ford explorer) garaj arabasıydı garaj arabası diye aldık 5 milyar masraf çıkardı, meğer kusuru varmış ondan garajdaymış :) )
2-son sahibinin 3.000km kullanması,
4-servis gemişinin olmaması.

Merak ettiklerim;
1-Uzun yol için bu araç nasıldır?
2-Aracın altının alçak olduğu araç dolu olduğunda şehiriçi hız kasislerinde altının yere değidiği söylendi, bu konuda görüşleriniz nedir?
3-Bu araçların parçaları yerli araçlara göre fiyat açısından ne durumda?
4-192.000 km civarı önümüze çıkacak arıza ve değişecek parçalar nelerdir?
5-Ağır parça değişimleri ve arıza olarak neler olabilir?
6-Diyelimki aldım ilk bakımda neler yaptırmalıyım neleri değiştirmeliyim?
7-Sıralı sistem taktırırsam yakıt ne kadar değişir ve hangi marka Hondalara daha uygun?
8-Şanslıysam bakımlar haricinde ne kadar süre daha masrafsız kullanabilirim?
9-Şansızsam en kötü ne olur mesela motor yapmak böyle bir aracta kaça patlar?
Ben izmirdeyim izmirde gösterebileceğim usta da tavsiye ederseniz memnun olurum.Teşekkürler[image][/image][image][/image]

Merhaba arkadaşlar... Ben İskenderun'dan Alper, mesleğim tornacılık, bi şirkette cnc operatörü ve bilgi işlemciyim. Baya bi kafaya takmışsınız siz bu canavarları :) Bu kadar kafaya takıcak bişe yok bu araçlarda, gayet sağlam, düzgün ve sorunsuz araçlardır... Ben elimden geldiği kadar anlatıp yardımcı olmaya çalışayım, 90 model cb3 serisi, otomatik vites, klimalı, sunroof, 2000cc 150 beygirlik (ufak tefek egzos, filtre modefiyesi ile 150 beygir) vs. vs. bir tospa var benimde. Çok eskidir bizim mazimiz :) Benim şu an yaşım 25. Yıllar önce tam anaokula başladığım sene 6 yaşımda iken teyzemlere ev gezmesine giderdik ve evlerinin karşısında sahibi almanyada olan benim şimdiki arabamla aynı renk aynı seri sıfır km bir accord dururdu kaldırımda. Sahipleri senede 1 tatile gelir, 1 ay binerler sonra kaldırıma çıkartıp park eder giderlerdi almanyaya. Onlar gidince araba benim olurdu tabi :) Tam 4 sene, 10 yaşıma gelene kadar o araba orda kaldı ve ben camına elimi gölge yapıp saatlerce içini seyredip hayal kurardım, kendi kafamdan ona çelik jantlar uydurur siyah camlar çeker, içine setler döşer ne yarışlar yapardım e-5'te, hayal dünyamda tabi :)) çocuk aklı işte, şimdi ne kadar aptal gelsede o zamanın gerçekleriydi:))
Ve sonra gerçekten gerçek oldu :) Kaç sene sonra bu yaşıma geldim ve 3-4 ay boyunca bi tane honda integra'yı kovaladım (aslında honda integra yada 520'ciyim ben, accord tamamen tesadüf ve şans oldu, iyide oldu) O gün öğleden sonra bankadan kredi paramı alıp galeriye gitmem bir oldu ki integra satılmış öğleden önce. Alan adamı çağırttım tam saat dil döktüm satması için bana. 8.000'e kendisi almış ben 9.000 verdim, kırk dereden su getirdik galericide bende ama adam nuh dedi peygamber demedi. O gittiktan sonra galerici bi honda daha olduğunu söledi garajda yatan, aynen bende senin gibi rahatsız oldum garajda yattığını duyunca, kapı açılıp içeride accordu görünce yapıştım arabaya, aldım abi dedim. Galerici bile önce bi bak bin dene falan dedi, yok dedim getir anahtarı aldım arabayı. Aracın ilk sahibi gümrükcü bir adamın hanımı, kadın hiç binmemiş 2. sahibi yani benim aldığım adamda 1912 doğumlu 96 yaşında (hala yaşıyo) binlerce dönüm arazi, iş makinaları, madenler falan filan, trilyoner bir adammış :) Zamanında mercedes falan dikkat çekiyo diye bunu almış. Adam o kadar kıl biri ki arabayı alıp gidicem kendi öz oğlu yanımızda anahtarı istiyo arabayı açmak için fakat adam 2. kattan aşağı anahtarı vermedi. "Dışından bakın ne açıyosunuz arabayı" dedi. 55-60 yaşında öz oğluna vermek istemedi anahtarı :) İhtiyarıda öyle görünce iyice yapıştım ben arabaya, bunun arabası kaçmaz, binilir diyerek. Ben çok şanslı aldım arabayı çok temizdi aracım, yatmaktan çürükler oluşmuştu fakat motoru canavar gibi, yürürü çok güzeldi. Aldığımda camlara film çekmek için kapı içlerini sökmeye başladık ve ilk söken biz olduğumuzu görünce camcı elini sürmedi ben ellemem diye, sökmeye kıyamadı elini sürmedi ben söktüm kapı yüzlerini o kadar oynanmamıştı. Burunda ve bagajda ufak tefek kazaları var, yatmaktan sunroof'un su atma kanalları dolmuş ve giren su çıkamayınca ön camın üstünü çürütmüş biraz, yürürü çok iyi motoru mükemmel. Yani ben alırken çok şanslıydım. Umarın Allah sizede böyle bir araç nasip eder. Ben sorunlarınızı yanıtlamaya çalışayım, yardımcı olabilirsem ne ala...

1- Uzun yol için bire birdir. Konfor ve rahatlıktan ödün vermeden spor arabaların eline su dökemediği piyasadaki çok sayılı, yegane arabalardandır bu makina. Ben belimden rahatsız olmama ve bugüne kadar bir çok araba değiştirmeme rağmen bu arabadaki koltuk-direksiyon-oturma pozisyonu ayarını hiç bir arabada yakalayamadım, iskenderundan çıkıp ankarada kontak kapatıyorum ve ne bel ağrısı ne kol ağrısı hiç yoldan gelmiş gibi bi halim olmuyor. Yola abanır adeta bu namussuz, yapışır asfalta akar gider, sürücüsünü hem çok yormaz hemde öyle bir güven verir.... (ki ben otobanda 180-190 km süratte çok rahat bi şekilde tek elimde tesbih çekerken arkadaşların ödü kopar direksiyonu bırakıyorum diye, o kadarki sağlamdır yol tutuşu..

2- Altı alçak doğru, bu gücü yolda tutabilmek ve konforu sağlayabilmek adına zaten yere yakın olmak zorunda. Benimde sıkıntı çektiğim bir konuydu, araca 5. kişi bindiği anda bütün kasislerde önemsiz fakat can sıkıcı ufak bi sürtme yapıyodu (en azından egzos ucu mutlaka tıklıyodu) Fakat 1 ay kadar önce 185/60/14 dandik çin malı lastikleri atıp 195/70/14 michelın energy lastikleri çekince hiç öyle bi problemim kalmadı. Sürtme yok. Orjinal jant ölçüsü 15" fakat benden önceki sahibi hangi akla hükmetmişse 14" taktırmış (galerici arkadaş bi yerden hediye geldiğini o yüzden bu jantları taktıklarını sölemişti gerçi, ama yinede hata böyle bi araca 14" hiç iyi değil, en kısa zamanda bende 16" yapıcam, ekonomik durumlar malum :)

3- Parça fiyatları yerli araçlara göre tabiki pahalı, orjinalleri baya bi pahalı hemde. Fakat İstanbul, ankara vs. büyük şehirlerde çok kolay yan sanayi bulunuyor. Bende USA'da ebay'dan arkadaşımın evine sipariş geçip, o taraflara gidip gelen fabrikalardaki arkadaşlardan adam ayarlamaya çalışıyorum, her bir parçayı ayrı ayrı kişilere getirterek gümrüksüz geçirmeye çalışıcam. Biraz uzun vadeli ama satmaya niyetim olmadığından ve orjinal amerikan parçalar olduğu için uğraşmaya değer diye düşündüm. Türkiye'de ise parçalar genelde taiwan malı fiyatından başka çok büyük fark göremedim orjinali ile (ki ben orjinalciyimdir) Bide şu varki sakin, düzgün kullanıldığında yada gidip sağa sola vurmadıktan sonra bu arabalara kolay kolay parça lazım olmayacağına eminim. (Yaşları itibari ile çelik ve plastik yorulmasını hesaba katmazsak tabi. Çünkü o kadarı Allah'ın emridir :)

4- 192.000 km'de, cb3-cb7 kasaların motorları için 1 milyon kilometreye kadar sorunsuz çalıştığı için (tabiki düzgün kullanım ile) 192.000 hiç bişe o makina için. Çünkü bu araçların motor kısmının çeliği 8-10 seneye yakın fabrikaların arka bahçelerinde yağmur güneş altında hiç ellenmeden bekletilerek islah edildikten sonra (genleşme-yoğunlaşma meseleleri) yekpare olarak yani tek parça elmas malzeme işlenerek imal edilmiştir ve motorun içi teflon kaplanmıştır tıpkı 4 silindir racing motorlar gibi. Kırılması, incinmesi, dökülmesi çok zordur (bunuda başaranlar var) . Araç temiz kullanılmış ise 192.000 km'den pek bişe çıkmaz. Hor kullanılmışsa bile ön düzenden, frenler, triger seti, klima bakımı gibi şeylerden öteye ağır bi masraf çıkartıcağını sanmam. (Alırkende çok dikkatli olmak lazım yalnız. Adamlar motoru yiyolar içine 80 numara yağ doldurup müşteri gelmesini bekliyo müşteri bakıyo en fazla 1-2 saat sürüyo işi, bişi yok alıyo gidiyo 100-200 km sonra kabak patlıyor adamın başına).

5- Ben arabamı aldığımda 170.000 km idi, tam olarak 1,5 seneye yaklaştı. Şu an 250.000'i devirdim. Bana ön düzenden ve arka düzenden (bunlarda arka düzende var, aciip bişi, 4 teker birbirinden bağımsız salıncaklı. Ford focus 2000 modellerdemi ne uygulamıştı bu özelliği bas bas bağırdılar reklamlarda aylarca, capon adamı 90 senesinde uygulamış:) başka hiç bir sorun çıkartmadı. Bende en çok virajlara sert girmemden dolayı rotiller ve bütün otomatiklerde olduğu gibi fren balataları gidiyor, onlarda 20-30 tl bişi ve bende aracı zaman zaman hor kullandığımdan aynı zamanda çok fazla km yaptığım için kaynaklanıyo bunlar. Nerdeyse 3 ayda bir değiştiriyorum bunları. Benim aracımda ön düzenin; salıncakları, rot başları, rot kolları vs. çoğu parça 19 yaşında, aracın hiç değiştirilmemiş orjinal parçalar. Kısmetse amartisörlerden akslara kadar komple yürür aksamı sıfırlamayı düşünüyorum buda ortalama 1.000 küsür tl tutuyo ben 1.500 tl olarak hazırlıyorum kendimi sürprizlere karşı ve ben canını aldığım için makinanın 19 yaşında bir araç için hiç bişe değil.

6- Eğerki otomatik alırsan (ki tavsiye ederim, inanılmaz bir konfor ve rahatlık...) önce yağlarını sonra fren balatalarını değiştiriceksin. Hondaların ve özellikle 90-98'lere kadar olan serilerin tamamında bence en büyük sorun kaporta çürümesi, aptal caponlar böyle kaliteli bir araçlara böyle dandik sacları nasıl kullanmışlar evvelden veri hayret ederim. Ayrı yeten bizim accordlarda başka bi sorun ise yalnızca yaz aylarında aşırı sıkıştırmadan ve dikkatsiz kullanımdan kaynaklanan hararet sorunu. Makina devirli çalıştığından çok ısınıyo ve binenlerin %50'si motoru en az bi kere yakmıştır. Bunuda yaz aylarında 3-4 güne bir suyunu tamamlarsan sorun olmayacaktır. Benim iskenderun, adana, antep otobanlarındaki sıcağı ve ortalama 170-180 km süratle haftada hemen hemen 2000 kmyi deviriyor olmamı hesaba katıp 3-4 günde bir; 1 yada 1,5 lt. kadar su eklediğimi düşünürsen buda sorun olmaktan çıkıyo :) artık arabanın hakkı o kadarıda :) Kış aylarında hiç bir problemim yok.

7- Ben lpg'ye aşırı derecede karşı idim ve 1 sene kadar benzin ile kullandım fakat kuzenimin c200 mercedese sıralı taktırıp iktisatı görünce hemen sonraki gün bende taktırdım. Benzinde şehir içi standart kullanımda ortalama 300 krş yakıyodu şu an 180 krş'tan daha az yakıyo, uzun yola çıkıpta 3.000 ile 4.000 devir arası seyir ettiğin taktirde 150 krş'lara düşüyo (4000 devir = ortalama 150 km sürate denk geliyo yalnız :) makina güçlü kardeşim :) Bide araç ne olursa olsun otomatik viteste şehir içi 2.500-3000 devri geçiyosan iktisatı unutucaksın. Bundan önce 98 golf gti'ım vardı oda otomatikti üstelik 1600 cc olmasına rağmen km'de 400 krş yakıyodu var sen hesapla hondanın cimriliğini. Sıralı sistem lpg'nin performans kaybı tam olarak 1 kw'dir buda 1 beygir bile yapmıyo, yani performans kaybında yok. Uzun yolda en büyük avantajın makinanın büyük oluşundan dolayı sıkıştırmana gerek kalmamasıdır. Bağırtmadan, yırtmadan çok rahat çok sakin şekilde otobanın hız sınırlarını aşıyosun. (Aneanem bile o kadar korkmasına rağmen hissetmiyo kaçla gittiğimizi, hatta çoğu zaman "fazla tülbentin varmı aneane ışık gözümü alıyo" deyip göstergelerin üstüne atınca tülbenti rahata çıkıyorum :) ufak ufak uyuklamaya başlıyo kendiside yollarda :) Şunuda eklemeden edemicem bugüne kadar gördüğüm en az yakan araçlar ford fiesta ve citroen C4 dizelleri, her ikiside şu an bizde mevcut fakat çok gezip çok basıyosan eğer her araç yakıyo kardeşim, yakmayanı yok bunların...

8- Çok uzun süre sorunsuz kullanabilirsin, Allah'a bin şükür ki ben teyp yüzünden akü bitmesinden başka o kadar yol yapmama rağmen ıhhlayıp tısladığını yada teklediğini görmedim. Yağına, suyuna bakacaksın ki önce bi senin içine sinicek araç, önce sen inanırsan baktığına o sana yanlış yapmaz. En büyük özelliği yolda bırakmamasıdır, arıza yapmamasıdır hondaların. Arabaları, motosikletleri, jenaratörleri... her ürettikleri makinada ilk öncelikleri budur. Otomatik olduğu için akü sorunu çok kötü yiterek çalışmıyo :) çok dikkatli kullanmalısın. Benim aracımda set yüklü 1500'lük amfi, 1200'lük kabinli subwoofer, 6 adet kolon ve cd çalar, bi kaç kere dağ başında kaldım, sonra akıllandım. 72 amper akü taktım rahatladım. Şu an 2 saatten fazla dinliyorum olduğum yerde, marşada basıp gidiyorum ama yine nolur nolmaz bagajımda aktarma kablom duruyor.

9- Şansızsan diye bişe yok, her köşeye el freni çekip girmezsen ve her köşeden gazı kökleyerek çıkmazsan pek bişe çıkartmaz sana bu araçlar. (Fakat dediğim gibi alırken çok dikkatli olmalısın, şanzımanında vuruntu, alt takımlarda ufak tefek ses tabiki olur, ama aşırı gürültü varsa ve direksiyonda vuruntu varsa, motor yerinde düzgün saymayıp kalkışı gidişi aptal ise uzaklaş ordan hemen) Fikir olması için söleyim komple motor sıfırlama işçiliği, ıvırı zıvırı dahil ortalama 3.000 tl'yi geçiyor, yürür aksam ve ön düzen ise öncede sölediğim gibi 1.000-1500 tl arası bişi.

Bunlar benim şahsen yaşadıklarım ve kendi görüşlerim. Çok memnunum aracımdan şimdi acil işim olsa depoyu doldurur, gözümü kapatır durmaksızın istanbul yapar geride dinlenmeden gelirim. 2. el biraz ağır gider, tofaş gibi toyota gibi çabuk elden çıkartamayabilirsin. Acil bir durum olmadığı sürecede çıkartmak isteyeceğini sanmam. Benim aracıma 12.000 tl nakit verdiler bi kaç ay önce, uzaklaştım oradan. O kadar arabaya bindim en lüxleri dahil fakat hiç bir arabadan bu kadar keyif , konfor alamadım. Şimdide gözümden çıkmıyo. Yolda hızlandıkça yere abanıyo, inanılmaz bir güven ve konfor içerisinde spor araç tadını alıyosun. Göstergeler 220 km gösterir. Ben yeni aldığımda hem manita hemde arkadaşım arabadayken düz yolda 2000cc vectra ile kapıştım, ibre 220'den daha aşağı inip 230'lara geldi, sonrada fotoğrafladık zaten defalarca onlarıda gönderirim evdeki bilgisayardan en kısa zamanda. Sana tavsiyem 6-7.000 tl'lik bir accorda yanaşma, bi süre daha bekleyip paranı toparla ve 92-93 model cb7 serisinden al, eğer sahibi tamirciye falan yanaşmak istemiyosa sende ona yanaşma, klima dediğinin kökü gitmişse 1.000 tl'den aşağı yaptıramazsın haberin olsun.Hangi avrupa arabayı alırsan al (yüksek modeller hariç) 500 tl - 1000 tl gibi bi masraf açar sana, bunu gözden çıkartmalısın bi kere başka bişe çıkartıcağını sanmıyorum. Son bişe daha üstat, müşteri olduğun arabayı denerken mümkünse sahibi olmadan denemeye çık, 0-100 km hızlanmanın 10 saniye yada daha az bir zamanda gerçekleşmesi lazım, ani fren yap yavaşlayınca tekrar gaza aban ki şanzıman şaşırıyomu iyice dene, ses, gürültü, vuruntu varmı iyice dinle arabayı. 20 yaşında araba alıcaksın, prenses diana gibi bişede bekleme :) Benim aklıma gelenler bunlar. Daha bi sürü şey vardıda kafam dağınık pek toparlayamadım cümleleri.. Sizin aklınıza gelen bişe varsa yazın yeter... iyi akşamlar...

arkadaşa aynen katılıyorum aynı araçtan bendede var yalnız bu motor gücü benim ruhsatta 80 bg yazıyor bi hata olabilirmi?

saygılar.

ABABA2307

Yarbay

9054 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

KILIÇ

Yarbay

2600 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

BMW 528

Yarbay

2473 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

FRED BAKER

Yarbay

3512 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

R@LPH

Yüzbaşı

834 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1990 Honda Accord 2.0i alsammı? Yardım lütfen

Benzer içerikler