Linkteki yazıda "şunu belirtmeliyim ki oturduğunuz bina 2001 senesi sonrası yapılmışsa endişelenmenize gerek yok. 2001 sonrası yapılan binaların yıkılması imkansız bana kalırsa. " demiş ekşi sözlük yazarı. Sizce 2001 sonrası binaların çoğu güvenilir mi ? < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
2001 sonrası yapılmış binalar
-
-
İmkansız diyecek kadar kesin konuşmak yanlış bence, her binanın yapım aşamasında orada mıymış?
-
Ülkede herkes işini hakkıyla yapsaydı ve kurallara uysaydı doğru olabilirdi.
-
2001 sonrasında yapılmış ve yönetmeliğe uyulmuş binaların yıkılma olasılığı 0'a yakın. bir milyon binadan 1'i yıkılabilir tabi, belirsizlikler olabiliyor depremde.
binanın ruhsatı varsa rahat olabilirsiniz.
ama ruhsatsız ve kaçak yapılmışsa, mühendisin elinden çıkmamışsa 2001 sonrası olmasının anlamı yok.
-
karbon fiber elyaf ile güçlendirilmiş bina en sağlamı.
kabar elyaf çelikten 10 kat daha güçlü.
-
quote:
Orijinalden alıntı: ozbey08karbon fiber elyaf ile güçlendirilmiş bina en sağlamı.
kabar elyaf çelikten 10 kat daha güçlü.
bu tarz her müdahalenin ayrı pratiklik sınırları var.
karbon elyaf ile güçlendirme, süneklik artışı için kolon boyutlarının en/boy oranı 2.5'tan fazla olamıyor.
dünya yönetmeliklerinde bu sınır 2, biz 2018'de 2'den 2.5'a çıkardık.
kendi sınırları içinde çok pratik bir çözüm frp sargı. ama her şeyin cevabı değil. izmir'de çöken 9 katlı binada karbon sargı ile tek başına sonuç almak güç, orada perde duvarlara ihtiyaç vardı mesela.
bunların hepsi uygulanabilir şeyler, ülkemizde uygulaması da var. ama medya-kamu el birliğiyle güçlendirmeye olan güveni yerle bir ettiler. insanlar pek sıcak bakmıyor bu uygulamalara.
-
yeterli büyüklükte depremle yıkılmayacak bina yok.
-
Son Elazığ depreminde öyle olmadı ama 2001 sonrası yapılan binalar da yıkıldı
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
2001 sonrası yapılan binalardan yıkılmış olanlar büyük ihtimal hashus1099 dediği gibi mühendisin elinden geçmemiş ya da ruhsat vs si yoktur
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Sen abdülhamidi savundun2001 sonrası yapılan binalardan yıkılmış olanlar büyük ihtimal hashus1099 dediği gibi mühendisin elinden geçmemiş ya da ruhsat vs si yoktur
Ama eksi deki öyle dedi demedin hiç bir bina dedik sen çelişme bak
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: hazarcep
Son Elazığ depreminde öyle olmadı ama 2001 sonrası yapılan binalar da yıkıldıkaynak var mı? benim öyle bir bilgim yok, kaçırmış olabilirim belki, iletirseniz sevinirim.
-
Zihniyet sorun, en büyük dert her konuda bu. İnsan o yüzden tedirgin oluyor.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Ben de merak ettim kaynak göstersen iyi olacak. Benim bulduğum bu İTÜ: Elazığ'da binalar 1975 yönetmeliğine bile uyulsa yıkılmazdı.
-
Kendim 2014te yapılmış binada oturuyorum binamın plan, ruhsat, zemin etüdü , zemin iyileştirilmesi, radye temel, perde beton vs.. var ama çevremden bu az önce saydıklarım yapılırken öyle üçkağıtların döndüğünü duyuyorum ki bu 2001 sonrası binalar depremde yıkılmaz sözüne inanasım gelmiyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-F31FE8CB4yeterli büyüklükte depremle yıkılmayacak bina yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu ülkede neye güveneceksin? Ben mimar ım bugün oturduğum ev 20-25 senelik bir ev. Kolon ve kirişler gözle görülemiyorsa en tehlikeli yapılar bunlardır mesela. Ama belliyse de güvenlidir diyemiyoruz ne yazık ki. Malzeme kalitesini bilemeyiz çünkü. Ayrıca zemini, temeli ne kadar sağlam yapılmış bilmiyoruz. Allah'a emanet yaşıyoruz yani.
-
quote:
Orijinalden alıntı: namaste1968Ben de merak ettim kaynak göstersen iyi olacak. Benim bulduğum bu İTÜ: Elazığ'da binalar 1975 yönetmeliğine bile uyulsa yıkılmazdı.
gölcük, düzce, ceyhan, dinar, erzincan vs. aklınıza gelebilecek birçok eski depremde, fay hattının yanı başında hasar almamış yapılar var. bunların hepsi 1975 yönetmeliğine göre yapılmış.
bakın 1975 yönetmeliği ile 1998 yönetmeliği arasında mesela istanbul'da standart bir yapı için 2 kat fazla taban kesme kuvveti var. teknoloji, bilgi birikimi vs. eksikliklere rağmen 1975 yönetmeliğine bile uyulsa can kaybı yaşamayız.
yönetmeliklerimiz iyi, hatta fazlasıyla tutucu. yönetmeliğe uyulduğu bilinen yapıların can kaybı yaşatma ihtimali neredeyse yoktur.
-
Hocam 2007 yönetmeliklerinde de büyük eksiklikler olduğunu duymuştum mesela yönetmelik hazırlanırken ivme değeri 0,4g 11 yıl sonrakinde 0,11 olarak alınmış. Aşağıdaki linkte ekşi yazarı yönetmeliklerin yetersiz olduğundan bahsetmiş
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Sen abdülhamidi savundunHocam 2007 yönetmeliklerinde de büyük eksiklikler olduğunu duymuştum mesela yönetmelik hazırlanırken ivme değeri 0,4g 11 yıl sonrakinde 0,11 olarak alınmış. Aşağıdaki linkte ekşi yazarı yönetmeliklerin yetersiz olduğundan bahsetmiş
entry'de büyük hatalar var, daha başından.
1999 deprem yönetmeliği zaten yok, o 98 yönetmeliği.
98 yönetmeliği için çok ilkel, 2007 için uzun mesailer harcanan yönetmelik demiş. 2007 yönetmeliği, genel olarak 1998 yönetmeliğine sadece 7. bölümün eklendiği, birkaç ufak güncellemenin olduğu bir yönetmeliktir.
2007 yönetmeliği de, 1998 yönetmeliği de 1996 tarihli deprem bölgeleri haritasını kullanır. türkiye'nin %90'ı 1. derece deprem bölgesinde değildir.
yapı 0.4g'ye maruz kalmaz. o etkin yer ivmesidir. spektral ivme olarak 1g'ye kadar, yapının periyoduna göre maruz kalır. bu spektrum biraz daha ilkeldir tabi, deprem haritası daha ilkeldir. şimdi çok daha ileri teknoloji olduğu için, sayısal bir haritadan her noktaya göre farklı ivme değeri alınıyor. bu ilerleme çok normal. 1998'de tdth.afad.gov.tr'ye girip bina koordinatları için ivme değeri alacak bir teknoloji yoktu.
bunun haricinde, yeni deprem tehlike haritasında %50'ye yakın artış olabiliyor, zemin durumuna ve periyoda göre 1.5g'ye kadar spektral ivmeler görülebiliyor artık. bunlar teknoloji ve bilim ilerledikçe karşılaşılabilen durumlar.
ama dediğim gibi, 1998'de, 1975'e göre %100 artış olan durumlar var. buna rağmen, yarı yarıya daha az ivmeye göre tasarlanan yapıların ayakta kaldığını görüyoruz. sorun bu değil, yeterli sünekliği sağladığımız sürece 1.5g değil de 1g'ye göre tasarlamak öldürmüyor. yönetmeliğe uyulursa o sünekliğe sahip olur binalar. yok uyulmazsa, bina sallanmaya başladığı anda yıkılır.
aşağıdaki grafikte, üstteki yeterli sünekliğin olduğu durum. doğru yatay hale geldikten sonra sağa doğru devam ettikçe hasar seviyesi artar. bu kapasite olabildiğince yüksekse, yeterli salınımı yapma kapasitesi olur yapının.
ama alttaki grafik gibiyse, hasar aldığı anda yıkılır.
2007 yönetmeliğine, 1998 yönetmeliğine uygun yapılan yapılarda yeterli süneklik olur, 1.5g spektral ivmeye değil de 1g'ye göre tasarlansa bile öldürmez. 2018 öncesi binalarda bahsedilen ölçüde risk yoktur.
zemin meselesi için, keşke kötü binaların hepsinde sıvılaşma olsa. deprem kuvveti binaya tam olarak etki edemez sıvılaşma olursa, yani bina sallanamaz. evet kötü bir şey söylüyorum, bina kullanılamaz hale gelir ama doğal bir izolatör gibi davranarak o binanın yıkılmasını önler. tek sıkıntı, bodrum kattakilerin boğulma riski olabiliyor böyle durumlarda.
-
Zemin kotü olabilir. Malzeme calinabilir.
Arkadas amerikada yasio heralde. Burda dugunde havaya ates edersken adam olduruyorlar. Bu guven nereden geliyor?
Kendisin kesin bir ev yapimi sirketi vs vardir.
Yurusun anca gider
Her evinizin zeminine baktiirin
Kolonlarina baktirin
Her 5 kata 1 bodrum kat olsun
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
En Beğenilen Yanıtlar
Tüm Yanıtları Genişlet
İmkansız diyecek kadar kesin konuşmak yanlış bence, her binanın yapım aşamasında orada mıymış? |
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X