Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
3 Yıldır bir kadını ölümle tehdit eden sapık ve ceza kesmeyen yargımız(!) (3. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: Aspiratör
quote:
Orijinalden alıntı: Treth
Şu olaylar bana saçma geliyor. Ölüm tehdidi hapis cezası ile sonuçlanıyor hemde çok basit.
En basit örneği vereyim. Ben eşime boşanma davası açtığım zaman yine vicdanlı davranıp evde ona ait olan eşyaların hepsini güzelce kolileyip telefon açtım.
Dedim ki eşyalarınızı paketledim gelin alın. Hakkınız geçmesin bana.
Bunlar minnet göstereceklerine telefonda hem ölüm tehdidinde bulundular hemde tonla küfürleşme oldu aramızda.. O sövdü o sövünce lan bir tek sen mi küfredebiliyorsun deyip ben ondan daha çok sövdüm tüm sülale geçti elimden telefonda..
Sonra gidip dava açtım. Hem hakaretten hemde ölüm tehdidinden dolayı. Dosya hazırlanırken savcıya söyledim o bana küfretti tehditte bulundu ama bende ondan aşağı kalmadım yedi ceddine sövdüm diye. Savcı konuşma kayıtlarına bakarız duruma göre dava şekillenir dedi.
Her neyse savcılık bir kağıt hazırladı verdi bende o kağıtla birlikte dava açtım. Dava sonuçlandı artık 3 gün sonra karar okunacak.
Biz tabi bir şekilde sonucu öğrendik ki onlarda öğrenmişler 3,5 yıl hapis cezası çıktı bu adama.
Bu cezadan yırtmak için benimle boşanma anlaşması yapmak zorunda kaldılar ve hiç bir şey talep etmeden boşandılar bende davayı geri çektim böylelikle hapisten yırttı.
Bak bu örnek en basitlerinden birisi. Sadece tek bir telefon görüşmesi. Davayı açtım ve adam ceza aldı. Eğer davayı geri çekmeseydim adam gitmişti.
Şimdi konuya bakıyorum. 3 yıldır ölüm tehdidi var ama adamı hapse atmamışlar diyor konu. Sence dava açmış olsalar mümkün mü böyle bir şey ?
Ülkede sadece 1 tane mi aile mahkemesi var ?
Adam niye hikaye yazsın çıkarı ne.
Kimseden para istemiyor yardım istemiyor adalet istiyor sadece.
Bana garip geliyor dedim zaten.
Muhtemelen direk mahkemeye başvurmak yerine kendi başlarına çözmeye çalıştılar. İş sarpa sarınca daha sonra mahkemeye intikal etti.
Birde şöyle bir sıkıntı daha var ki hakim karşısında sorduğu sorulardan 1 tanesine verdiğin cevap sonucu etkileyebiliyor.
Mesela ben ilk boşanma davası açtığımda bana davayı açtıktan sonra eşini aradın mı diye sordu hakim. Evet dedim.
Tamam o zaman bu affettiğin anlamına geliyor hali ile dava düşer deyip boşanma davasını kabul etmemişti. Bir sürü ayrıntı var. Her şeyi bilemeyiz ki.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Treth -- 4 Ocak 2018; 23:16:22 >
-
neden sasirdinizki.
sinan cetinin oglu polis öldürüp serbest bırakilmadimi.?
daha once de demistim, mevcut yargi sisteminde eger biri yuksek miktarda ceza aliyorsa, bilinki bu kişi suçu, ya bir bürokrata yada bir adliye mensubuna ( hakm savc avk) karşı işlemiştir.
darısı nemalananların başlarına inşallah.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Treth
quote:
Orijinalden alıntı: Aspiratör
quote:
Orijinalden alıntı: Treth
Şu olaylar bana saçma geliyor. Ölüm tehdidi hapis cezası ile sonuçlanıyor hemde çok basit.
En basit örneği vereyim. Ben eşime boşanma davası açtığım zaman yine vicdanlı davranıp evde ona ait olan eşyaların hepsini güzelce kolileyip telefon açtım.
Dedim ki eşyalarınızı paketledim gelin alın. Hakkınız geçmesin bana.
Bunlar minnet göstereceklerine telefonda hem ölüm tehdidinde bulundular hemde tonla küfürleşme oldu aramızda.. O sövdü o sövünce lan bir tek sen mi küfredebiliyorsun deyip ben ondan daha çok sövdüm tüm sülale geçti elimden telefonda..
Sonra gidip dava açtım. Hem hakaretten hemde ölüm tehdidinden dolayı. Dosya hazırlanırken savcıya söyledim o bana küfretti tehditte bulundu ama bende ondan aşağı kalmadım yedi ceddine sövdüm diye. Savcı konuşma kayıtlarına bakarız duruma göre dava şekillenir dedi.
Her neyse savcılık bir kağıt hazırladı verdi bende o kağıtla birlikte dava açtım. Dava sonuçlandı artık 3 gün sonra karar okunacak.
Biz tabi bir şekilde sonucu öğrendik ki onlarda öğrenmişler 3,5 yıl hapis cezası çıktı bu adama.
Bu cezadan yırtmak için benimle boşanma anlaşması yapmak zorunda kaldılar ve hiç bir şey talep etmeden boşandılar bende davayı geri çektim böylelikle hapisten yırttı.
Bak bu örnek en basitlerinden birisi. Sadece tek bir telefon görüşmesi. Davayı açtım ve adam ceza aldı. Eğer davayı geri çekmeseydim adam gitmişti.
Şimdi konuya bakıyorum. 3 yıldır ölüm tehdidi var ama adamı hapse atmamışlar diyor konu. Sence dava açmış olsalar mümkün mü böyle bir şey ?
Ülkede sadece 1 tane mi aile mahkemesi var ?
Adam niye hikaye yazsın çıkarı ne.
Kimseden para istemiyor yardım istemiyor adalet istiyor sadece.
Bana garip geliyor dedim zaten.
Muhtemelen direk mahkemeye başvurmak yerine kendi başlarına çözmeye çalıştılar. İş sarpa sarınca daha sonra mahkemeye intikal etti.
Birde şöyle bir sıkıntı daha var ki hakim karşısında sorduğu sorulardan 1 tanesine verdiğin cevap sonucu etkileyebiliyor.
Mesela ben ilk boşanma davası açtığımda bana davayı açtıktan sonra eşini aradın mı diye sordu hakim. Evet dedim.
Tamam o zaman bu affettiğin anlamına geliyor hali ile dava düşer deyip boşanma davasını kabul etmemişti. Bir sürü ayrıntı var. Her şeyi bilemeyiz ki.
Öyle ama bu feto olaylarından sonra polis ve mahkemelerin işleyişi çok bozuldu.
Kimseyi kimseyi takmıyor aman napalım herşeye yetişemeyiz ya modu var çoğunda.
Bu durumun düzelmesi şart mesela bi yakınını manyağın biri vurdu diyelim elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşması koyar insana.
-
Kıymetli arkadaşlar
Yargı varken haddime değil resmi eklemek ,bununla birlikte konuyu sulandırmak için de eklemedim...İşte Bazen :
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sendemail -- 4 Ocak 2018; 23:40:33 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Aspiratör
quote:
Orijinalden alıntı: Treth
quote:
Orijinalden alıntı: Aspiratör
quote:
Orijinalden alıntı: Treth
Şu olaylar bana saçma geliyor. Ölüm tehdidi hapis cezası ile sonuçlanıyor hemde çok basit.
En basit örneği vereyim. Ben eşime boşanma davası açtığım zaman yine vicdanlı davranıp evde ona ait olan eşyaların hepsini güzelce kolileyip telefon açtım.
Dedim ki eşyalarınızı paketledim gelin alın. Hakkınız geçmesin bana.
Bunlar minnet göstereceklerine telefonda hem ölüm tehdidinde bulundular hemde tonla küfürleşme oldu aramızda.. O sövdü o sövünce lan bir tek sen mi küfredebiliyorsun deyip ben ondan daha çok sövdüm tüm sülale geçti elimden telefonda..
Sonra gidip dava açtım. Hem hakaretten hemde ölüm tehdidinden dolayı. Dosya hazırlanırken savcıya söyledim o bana küfretti tehditte bulundu ama bende ondan aşağı kalmadım yedi ceddine sövdüm diye. Savcı konuşma kayıtlarına bakarız duruma göre dava şekillenir dedi.
Her neyse savcılık bir kağıt hazırladı verdi bende o kağıtla birlikte dava açtım. Dava sonuçlandı artık 3 gün sonra karar okunacak.
Biz tabi bir şekilde sonucu öğrendik ki onlarda öğrenmişler 3,5 yıl hapis cezası çıktı bu adama.
Bu cezadan yırtmak için benimle boşanma anlaşması yapmak zorunda kaldılar ve hiç bir şey talep etmeden boşandılar bende davayı geri çektim böylelikle hapisten yırttı.
Bak bu örnek en basitlerinden birisi. Sadece tek bir telefon görüşmesi. Davayı açtım ve adam ceza aldı. Eğer davayı geri çekmeseydim adam gitmişti.
Şimdi konuya bakıyorum. 3 yıldır ölüm tehdidi var ama adamı hapse atmamışlar diyor konu. Sence dava açmış olsalar mümkün mü böyle bir şey ?
Ülkede sadece 1 tane mi aile mahkemesi var ?
Adam niye hikaye yazsın çıkarı ne.
Kimseden para istemiyor yardım istemiyor adalet istiyor sadece.
Bana garip geliyor dedim zaten.
Muhtemelen direk mahkemeye başvurmak yerine kendi başlarına çözmeye çalıştılar. İş sarpa sarınca daha sonra mahkemeye intikal etti.
Birde şöyle bir sıkıntı daha var ki hakim karşısında sorduğu sorulardan 1 tanesine verdiğin cevap sonucu etkileyebiliyor.
Mesela ben ilk boşanma davası açtığımda bana davayı açtıktan sonra eşini aradın mı diye sordu hakim. Evet dedim.
Tamam o zaman bu affettiğin anlamına geliyor hali ile dava düşer deyip boşanma davasını kabul etmemişti. Bir sürü ayrıntı var. Her şeyi bilemeyiz ki.
Öyle ama bu feto olaylarından sonra polis ve mahkemelerin işleyişi çok bozuldu.
Kimseyi kimseyi takmıyor aman napalım herşeye yetişemeyiz ya modu var çoğunda.
Bu durumun düzelmesi şart mesela bi yakınını manyağın biri vurdu diyelim elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşması koyar insana.
Kimse riske girmek istemiyor. Devlet dairelerinde iş sorumluluk atma üstüne kurulu. Bu düzelmeden hiç bir şey düzelmez bana göre.
-
Öncelikle konuyu öne çıkardım. İkinci olarak kafama takılan bi kaç husus var. Suçlu ya da suçsuz aramıyorum. Kişisel olarak kafama takıldı belki aydınlatırsınız.
İlk olarak her şehirde yasalar farklı mı uygulanıyor acaba ? Onu anlayamadım. !!!!
Ben Malatyalıyım. 1.5 yıl önce yanlış anlaşılmadan dolayı bir aile ile sözlü tartışmaya girdik. Karşılıklı hakarette var tabi. Polisler geldi hepimizi aldı karakola gittik. Yanlış anlaşılma denildi her iki taraf içinde, tatlıya bağlandı. Karşı taraf ile karşılıklı konuştuk özür diledik ayrıldık. Gel gör ki Sayın Savcı 1.5 yıl sonra ( dosya kapatmak için mi başka bişeyden mi bilgi vermedi polisler ) gelecek karşımda durumu anlatacaklar demiş. Ortada durum yok ki neyi anlatalım. Yanlış anlaşılma hakaret ve karşılıklı özür ile şikayetçi olunmadan kapandı. Ama kapanmamış meğer.
ikinci bir olay; komşumuzun kızı babası kendilerine hakaret edip kızdığı için ( kız ben reşit oldum bana karışamazsınız ergenliği ile saldırıyor babasına ) kız şikayet ediyor. Polis geldi adamı aldı. Adam kızım kimse karışamaz dedi, polis ise kızın şikayetçi geleceksin dediler. Adam yine kızına küfür edip kemiklerini kırmaz mıyım senin diyince; polislerde sen kimin kemiğini kırıyorsun, kızın bile olsa yapamazsın diyerek bi kamyon dayak atıp alıp götürdüler. Adam 3 ay evini bırakın mahalleye giremedi.
Bunlar çok basit şeyler ( şu an ki konuyla kıyasla ) olmasına rağmen bu kadar tantanası çıkarken bu olayı nasıl bişey olmamış gibi değerlendiriyorlar anlam vermek gerçekten imkansız.
Diğer bir husus ise; böyle bir olayda yazar arkadaşın tavrı aşırı rahat geldi bana. Konuyu okuyan ve yorum yazan herkes tek bir yazıdan yola çıkarak çıldırmışken, bu arkadaş nasıl neyse bu kısmı atlayayım.
Yazdıklarının bir bölümünde adamın yanına gittiğini vurmuş mu vurmamış mı tam anlamadım ama o duruma gelindiğini adamın zaten hali olmadığını acıdığı tarzında şeyler yazdığını gördüm. Demek ki istese adamı parçalar. Ama adalet bile işlemezken annesi, kardeşi, babası belki kendi ölüm ile karşı karşıyayken bu kadar rahat bir anlatım bana çok abes geldi.
Sahipsizlik desem herkesin bir canı var. Kimse ölümsüzde değil dokunulmaz da değil.
Biz tek taraflı olayı dinledik. Karşı tarafın sadece tehtidi var ortada. Benim bildiğim bir toplumda bu olayı bırakın bu olayın anneye küfür olan bir kısmı bile cinayete sebep olabiliyorken bu çok farklı geldi bana.
Burdan kimse karşı tarafı savunduğumu olayın kurmaca olduğunu söylediğimi falan düşünmesin. Ama bu işte başka şeylerde var. En azından bana öyle geldi.
Sinirden yazamıyorum. Kaç defa yazıp yazıp sildim. Ev sahimiz kapıda anneme neden evden çıkmıyorsunuz diyerek yüksek sesle konuştuğu için az kalsın adamı doğrayacaktık, böyle bir durumda Rabbim kimsenin başına vermesin ne diyelim.
Ama konuyu takipteyim. Hukuki olarak her ne yapılabiliyorsa elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışırız. Farklı şekilde de tüm arkadaşlar zaten yardım edebileceklerini belirtmişler.
Ortada her ne olursa olsun, olayın içinde bir kadın - bir anne var. Bu adamın haklı bile olsa gereken cezayı alması gerektiğini düşünüyorum. Adamın kadına yaptığı idda edilen şeyler ve yazdıkları kesinlikle affedilecek şeyler değil.
Gerekenin en kısa sürede yapılması dileğiyle. Konuyu takipteyim.
-
lan nasıl bi memlekette yaşıyoruz biz ya lanet olsun abicim bu nasıl bi pisliktir rezalettir o çocukların psikolojisini düşünmeden böyle birşeye kendini alet edebilen anne de bir o kadar suçlu, tanrı yardımcıları olsun.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
MexeSs
kullanıcısına yanıt
olayda sıkıntı adamın şizofren olması aslında. bir de tehdit şantaj suçlarının kanundaki ceza karşılığı çok değil. o yüzden tutuklama tedbiri uygulanmasından imtina edilir çoğu zaman. şizofren konusu önemli çünkü duruma göre bu hastalık kişinin ceza ehliyetini kaldırıyor ya da cezasında önemli derecede azaltılmasına neden oluyor. bunlar üst üste gelince sıkıntı. bu şantajla cinsel saldırıyı ispatlarlarsa elleri daha kuvvetli olur ama yine dediğim gibi şizofren olayı var. adam akıl hastasıysa yok şu yok bu dinlemez zaten polis ne derse, ne kadar döverse dövsün. polisin de yetkisi savcının emri kadar. adamı 7/24 takip edemezler(tabi adamın uzaklaştırma kararı olmadığını bilmemeleri ayrı bir konu).
burada savcının da kabahati yok değil(tabi olaydaki tek taraflı anlatımlara dayanarak söylüyorum). Bu noktada adam bu kadar şey yaptıysa tehdit ve şantaj olsa bile tehlikeli diye akıl hastanesine yatırılmasını sağlayabilir(şizofren olduğu doğruysa). Veya bir başka tedbir uygulayabilir. her savcı da aynı değil. kimi savcılar var işini hakkıyla yapan, adam öttürür. kimi de burada iddia edildiği gibi ilgilenmeyebilir veya ne yapacağını ne yazıkki bilmiyordur. Ha olay buralara yansıdığına göre bir şeyler yapar artık. yapmazsa koltuk sallanır malum.
Yukarıda dediklerim deliller varsa geçerli. hiçbir şey yoksa zaten bir şey yapılmaz ama az çok delil var gibi görünüyor. en son editinde belirttiği gibi cinsel saldırıdan suç duyurusunda bulunulursa duruma göre tutuklanır(şizofren olayı işi değiştirebilir) ya da akıl hastanesine vs yatırılır bence. bu konuda en başta suç duyurusunda bulunmamaları hata gerçi. neyse inşallah en kısa sürede bu iş çözülür.
-
Treth
kullanıcısına yanıt
Ekşi linkindeki tehdit mesajlarına yani SS'lere bakarsan birçok farklı numaradan atıyor. Whatsapp üzerinden bile atmış adam. Belki de bu sebeptendir -
Treth
kullanıcısına yanıt
Avukatlık hizmetini gören biri olarak yazdıklarınızın gerçek durumla ilgisi olmadığını belirteyim, öncelikle telefon kayıtlarının delil olabilmesi için önce telefonun dinlenmesi ve kayıt edilmesi kararı lazım bu karar öncesi hiç bir telefon dinlenemez, ikincisi adam adamı öldürme kastı ile ateş ediyor ama adam ölmüyor böyle bir durumda dahi 3 yıl hapis cezası verebilen mahkeme yokken sizin snlattığınız gibi telefonda söylendiği iddia olunan ve yalnızca taraflsrın duyduğu konuşmadaki ölüm tehditi için 3 yıl hapis cezası mümkün değil dediğiniz gibi bir adalet sistemi bu ülkede olsaydı iti sapığı, katil bozmaları, çocuk tacizleri böyle ellerini kollarını sallayarak gezemezlerdi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: metesserdar
Avukatlık hizmetini gören biri olarak yazdıklarınızın gerçek durumla ilgisi olmadığını belirteyim, öncelikle telefon kayıtlarının delil olabilmesi için önce telefonun dinlenmesi ve kayıt edilmesi kararı lazım bu karar öncesi hiç bir telefon dinlenemez, ikincisi adam adamı öldürme kastı ile ateş ediyor ama adam ölmüyor böyle bir durumda dahi 3 yıl hapis cezası verebilen mahkeme yokken sizin snlattığınız gibi telefonda söylendiği iddia olunan ve yalnızca taraflsrın duyduğu konuşmadaki ölüm tehditi için 3 yıl hapis cezası mümkün değil dediğiniz gibi bir adalet sistemi bu ülkede olsaydı iti sapığı, katil bozmaları, çocuk tacizleri böyle ellerini kollarını sallayarak gezemezlerdi
Valla bir gün telefonda biri tehdit ederse bir savcılığa başvurmayı dene o zaman ne diyeyim. Yaşayarak görmen benim söylediğimden daha iyidir.
-
Savcılığa illa kendim için başvurmam gerekmiyor, değil telefonda adam seni darp etse üstünede ölümle tehdit etse ve buna şahitde olsa bu kişi mahkemeden elini kolunu sallayarak çıkar asliye ceza mahkemeside buna göstermelik bir karar verir onunda hükmünün açıklanmasına karar verir. Bu ülkede adalet işlemiyor
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
rdlsln
kullanıcısına yanıt
İşte benimde garibime giden olaylar bunlar. Cinsel saldırı varsa rapor alınabilir. Akli bir hastalık varsa heyet raporu ile farklı şekilde dava edilebilir. Şimdi karşı tarafta çıkıp razı karşılığı olan bişey. Anlaşamadık benim malımı mülkümü adına istedi falan fistan bişeylerle gelirse haklıyken haksız olurlar. Koca aile de sen kimsin l*n diyecek biri de illa ki vardır. Kimse bişey diyemiyorsa tüm yasal sorumlular müdahale de temkinli ve tedirginse eğer ister istemez insanında aklına farklı şeyler gelebiliyor. Ve konu başlığı 3 yıldır süren bir olay olduğu yönünde. Bana farklı şeyler var gibi geliyor.
Tabi ki bunlar sadece teori. Tekrar söylüyorum durum her ne olursa olsun bir kadına, bir anneye kesinlikle bunlar yapılmamalı-yaptırılmamalı. Allah korusun böyle bir durumda kadının kendine bile zarar verme riski var. Dediğiniz gibi İnşallah en kısa zamanda mağduriyetler giderilir. Hak yerini bulur. -
İyi hikaye inanmadım.
Kırmızı ışıkta geçitiği için yer vermediğim ve beni sıkıştıran adamın camına yumruk attım. 6 ay ertelemeli hapis cezası aldım.
Arkadaşıma 3 tünerci saldırıyor. 2si şuanda hapiste biri denetimli serbestlik çıkmış.
2 ay önce oturduğum sitede garaj girişine park eden adamı dövdü güvenlikler ikisi de ceza aldı.
Ayrıca bu ülkede herşey göründüğü gibi değildir. Tanıdığımın akrabası bana tecavüz ettiler diye 7 yıl birini içeri sokturmuş. Daha sonra kadın yalan söyleyip artistlik yaptığını bir yerde anlatınca kadını hapse atmışlar. Adamın bir suçu yokmuş.
Daha yeni kız kaçırdılar haberlerde çıktı. Kızı buldular şikayetçi olmadı. Senin benim yolda selam vermeyeceğim it kopukla takılıp sonra başım belada diyen çok kişi var.
İnanmıyorum artık bu ülkede insanlar direk saf ayağına yatmasına altından illa bir şey çıkıyor.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
-
IOserI
I
kullanıcısına yanıt
Son cümlen on numara tespit
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Treth
kullanıcısına yanıt
''Savcı telefon görüşmelerine bakarız'' kısmından sonrasını okumadım. Bir telefonun dinlenmesi ve arada geçen konuşmaların dökümünün çıkarılması için - ÖNCEDEN - bir mahkeme kararı yada savcılık izni gerekir ! ! ! -
Mevzu bahis Abidinpaşa Köşk Parkı benim 28 yıldır ikamet ettiğim Akdere ile Abidinpaşa semti arasında kalıyor. Yani doğma büyüme buralıyız. Ankara'da yaşayanlar Akdere'nin yavru Çinçin olduğunu biraz bilirler. Gençleri biraz hızlıdır bizim buranın, bitirim olurlar. Ama kadına sarkıntı olan rahatsız eden birini sokakta görseler biraz tozunu alırlar üzerinden. E durumda bu kadar ciddiyken bize olayı bu civarda ki eş dosta aktarmak düşerdi. Gerekli yerlere ilettik biz de konuyu. Elbet birisine denk gelir vatandaş ve kendisiyle bi güzel ilgilenirler 
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LuccaCarLino -- 5 Ocak 2018; 9:30:25 > -
quote:
Orijinalden alıntı: _A_L_İ_
Valla hukuka hiç güvenim yok ama yarın ilk defa burdan özel mesajla küfür eden biri için savcılığa başvuracağım bende. Hayatımda hiç karakolluk bir olay bile yaşamadım. Bakalım dediğinz gibi mi işliyormuş bir şikayet ve ispatla herşey halloluyormuymuş göreceğiz.
Milleti orada burada dolandırıcı gibi göster üstüne seni rezil edeceğim de bide bunun üstüne akşam 8'de geliyorum ben senin gibi boş adam değilim diye milleti tehdit et sonrada küfür yedim diye ağla buralarda.sen benim aileme dua etki seni savcılığa vermeme onlar engel oldu.elinden geleni ardına koyma senin gibilere hiçbi zaman pabuç bırakmadım ben.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Esoterickk -- 5 Ocak 2018; 11:35:40 > -
bana hikayede çok tutarsız yerler var gibi geldi. ekşide de okumuştum. ayrıca tamam emniyet kuvvetlerinin sorumsuzluğuna dair örnek illa kidolu vardır ama bu kadar da değil.
Birincisi koskocaman kadın, belli ki hayat tarzı da biraz geniş -ki olsun bizi ilgilendirmez- Bu kadına şantajla zorla bir şey yaptırmak nasıl oluyor anlamadım. eğitimli de kadın yani, öyle cahil saf güçsüz biri değil ki. kızı da avukatmış yani. tehdit olduğu gibi haddini bildirmesi lazım. şikayet bile yeterli. o kadın karakola gidip anlatacak mesela şöyle şöyle oldu ben bir adamla beraberdim ayrıldım beni tehdit ediyor dese bence o iş bitmiştir. yapması gereken sadece prosedürleri uygulamak. mutlak ki bizim bilmediğimiz detaylar vardır. hikayenin iki tarafını dinlemeden karar vermemek lazım. mesela bu davanın işlerini yürütecek olan emniyet görevlisi şimdi burda olsa neler diyecek belki de?
Adam istediği kadar yalanın kralı olsun. isterse padişahın torunu olsun. o tehdit filan bir raporlansın onun bi tarafından kan alırlar. kanun kadınları net koruyor. bu bazen o kadar abartılıyor ki çalışma hukukunda ve boşanma davalarnda kadınların ne tür üstünlük sahibi olduğunu bilseniz aklınız şaşar. mesela boşanmalarda eğer ekstrem bir durum yoksa çocuk sorgusuz sualsiz anneye verilir biliyor muydunuz? baba da hem nafaka verir hem çocuk parası verir. verir de verir. ama mesela diyelim ki ekstrem durum vardı babaya kaldı. kadına zerre sorumluluk kalmaz hayatına devam eder.
Son olarak yanılmıyorsam telefon dinleme için 2013 te BTK kayıtların saklanması için yeni düzenleme getirdi ve kapsamını arttırdı. 2014'te de yasa düzenlemesi ile telefon dinlenme kapsamları arttırıldı. içine fuhuş, adam alıkoyma, çocuk istismarı gibi maddeler eklendi. Yani bu tür(ki böyle çok madde var) suçlar söz konusu olduğu zaman gayet eski kayıt da dinlenebiliyor, gelecek de dinlenebiliyor oluyor, o an da dinlenebiliyor. Süresini kısaltmışlardı ama uzatılabilmesi mümkündü. Yanlış biliyorsam düzeltiniz.
benim üvey annemle kız kardeşim birbirine girdi. ikisi de şikayetçi oldu komple eve giriş yasağı geldi eve giremiyorlardı. eğer komşu ya da aileden biri ihbar ederse hapse gireceklerdi. hele hele işin ucunda tehdit varsa sittin sene cezasız kurtulamazsın. hani o derece düşün bak aile fertleri KENDİ evlerine giremedi. şakası yok bu işlerin.
Neyse sonuç olarak sadece mağduriyet hikayesi dinleyerek karar vermemek lazım. Mutlak ki bir mağduriyet vardır ama işin arkasında bilmediğimiz, bu ailenin de yapmadığı veya beceremedği başka bir şeyler vardır.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
