323.DÖNEM (Ağustos 2008) KD.ve YD.SUBAYLAR ! 100 VATAN FEDAİSİ MEHMETÇİK GİDİYORUZ (384. sayfa)

quote:

Orjinalden alıntı: Fe Ty

Beyler bizim bölük astsubayı ortalığı karıştırıyo
Biz ocak 17de tezkere alıyoz diyoduk (5 ay 5 gün hesabı)
bölük astsubayı 19unda çıkıyosunuz diyo (1 ağustostan sonra 6 ay eksi 12 gün izin 31-12= 19 ocak diyo)
sizin oralarda durumlar nasıl

quote:

Orjinalden alıntı: Fe Ty

Beyler bizim bölük astsubayı ortalığı karıştırıyo
Biz ocak 17de tezkere alıyoz diyoduk (5 ay 5 gün hesabı)
bölük astsubayı 19unda çıkıyosunuz diyo (1 ağustostan sonra 6 ay eksi 12 gün izin 31-12= 19 ocak diyo)
sizin oralarda durumlar nasıl

quote:

safak sikistirmasi


1. askerligin bitmesine yakın isten gucten elini ayagını ceken tertibin can sıkıntısından ona buna saldırması abuk sabuk hareketler yapması, bunalım takılması olayı

2. (bkz: plakaya dusmek)

3. bilardo da son sayi stresi olarak bilinen duruma teget gecen bir ruh halidir.

4. şu sıralar yaşadığım sendrom. sağa sola saldırmak istiyorum şafak 14 demek istiyorum ama olmuyor. bize yakışmaz.

5. denetlemeler nedeniyle bir türlü yaşayamadığım ancak kısmetse son 7 gün yaşayacağım hadise.

6. bunalim takilmaktan cok heyecanlanmak, sivil hayat ile ilgili muhabbetlerin artmasi, sivile donuk planlar yapilmasi, arkadaslardan adresler, telefonlar almak seklinde cereyan eden durum. en azindan bende bu sekilde gerceklesiyor. (safak 43) bir sonraki devrenin gelmesi yaklastikca (ornegimizde 303 kd'ler oluyor bir sonraki devre, hadi gelin artik) sikistirmanin orani da paralel bicimde artar.

7. can sıkıntısı, yürek daralması, boş boş etrafa bakmak, söylenenleri duymamak, duyulanları anlamamak ve dengesizlik durumlarıyla asker olan kişide ve bekleyenlerinde görülen hastalık denilebilecek olay

8. rütbe yükselmesi öncesi -çünkü şafak sıkıştıran kişi yakın bir zamanda hür general olacaktır- görülen ve psikolojik olarak incelenmesi gereken bir olgu. askerliğin başlaması ile başlayan şafağın geriye doğru sayılması işlemi sırasında terhis gününe yaklaştıkça günleri bırakın saatlerin geçmediğini sanma hissi. hal böyle olunca uğraşacak bişeyler arayan şafak sıkıştırmış kişi başkalarını sıkıştırır (?) ya da iyice bunalıma girer. aslında işin özü kişinin kendi kendini şartlandırmasından başka bişey değildir. yani ha pavlov'un köpeği ha şafak sıkıştırmış kişi.

9. enteresan bir ruh halidir. insanın içi içine sığmaz barajını patlatacak bir su kütlesi gibi hissedersiniz.
özgürlük sıkıştırması daha bir düzgün tanımlamadır. insanın kafasında direkt olarak çıktığında yapacağı kısa vade planlar döner durur.

nizamiyeden çıkıp freedom diye haykıracağınız gün iple çekilir.

şafak da demiş 11 zorunuza gitmesin!

10. tezkereci adı verilen, yani son günlerini yaşayan asker kardeşlerimize gına gelmesi vaziyetidir. rütbeliler rahatsız olur bu durumdan. tezkerecileri sevmezler, zira tezkereciler sorun çıkartır sürekli. işleri yeni gelenlerin başına yıkarlar. dolayısıyla, askerliğin ilk günleri, safak sikistirmasindan muzdarip üst devrelerin kaytarmasından dolayı hep zor geçer, her iş yeni gelenlerin üstüne yıkılır.

11. şafak basması da denir.

12. psikopat oranı %50 olan bir bölükte konuşlanmış iseniz ezelden ebede sürmesi muhtemel hadisedir.

13. askerliğini $afak saymak, $afak çizelgesine çizik atmak, hazırladığı excel dosyasında kalan günleri karalamak, türkiye haritasındaki plakaları ezberleyip "bugün samsun'dayım yarın ebemin amındayım" diyen, olabildiği kadar i$ten kaytarıp, ne yapıp ederim de bir an önce $u askerlik denen sıkıntıdan kurtulurum diye dü$ünen bünyelerin bahane'si..

evet belli bir süre sonra insan daralıyor ve sanki ezelden beridir askermi$ ve bu askerlik hiç bitmeyecekmi$ gibi geliyor. içtimada bir buçuk saat komutanın gelip, "tamam saydık dağılabilirsiniz" demesini beklerken, doktor randevusunda fazladan 10 dakika bekleyince sinirlendiği aklına geliyor. verimliliğin diplerde olmasın bozuluyor tamam..

ama arkada$ım, sabah ak$am $afağını dü$ünürsen, dur $u i$in bir ucundan da ben tutayım zaman çabuk geçer o zaman diye dü$ünmek yerine, "topraam nerde benim $afak kartı, bi $afak söyliyim de ta$aklarınız serinlesin" triplerine girersen senin askerliğin bitmez.

özgür olacaksın diye, yatarken, kahvaltı ederken kimse seni kazan içi gayrı olarak yazmayacak veya gerzek bir herifin sesiyle sabahları uyanmayacaksın diye heyecanlanmak normal tabi. ama bunu tek hedef haline getirince o sıkı$tırma, siki$tirme oluyor.

not: i$bu entry $afak sıkı$tırırken girilmi$tir.

14. genel olarak torun gelmesinden sonraki aşamaya denk gelir. (bkz: hanım bak torunlar gelmiş).
insan cidden kötü olur. artık herşey birikir. rdm'ye gitmek düşünülür yavaş yavaş.

15. özellikle son 40 gün hissedilmeye başlayan, 10 dan düşünce insanı çıldırtan, sabırsızlandıran feci durum. farzedin ki yapmanız gereken bir ödev için sabahlıyorsunuz artık son bölüme gelmişsiniz. güneş doğmaya başlıyor. gözleriniz kapandı kapanacak ama uyuyamazsınız ödevi bitirmeden. işte o tatlı tatlı uyuyamamanın verdiği rahatsızlık.

16. şafak sıkıştırmasına maruz kalmış bir asker asla rahat duramaz. gece uyuyamaz, gündüz yemek yiyemez. oraya buraya "şafak kaç ulan" diye saldırır. asteğmenlere bile şafak kaç komutanım diye sorarlar.
ancak şafak sıkıştırması bir tek askerlik içinde yoktur. hayatın pekçok alanında sözkonusudur ama adını şafak sıkıştırması koymayız.

17. cape kennedyde roket veya uzay mekiklerinin geriye sayım ile fırlatılmadan evvel o roket haliyle hissettiği hissiyat.

18. uykusuzluga da yol acan askerlik sendromudur.
son elli gunde baslar son ictimaya kadar surer.

19. çok çeşitli şekillerde tarif edilebilecek bir ruhsal durumdur.

şafak sıkıştırması, 5 km yüzdükten sonra iskeleyi gördüğünüzde atmakta olduğunuz son kulaçların verdiği acı gibidir. elinizde tuttuğunuz torbanın vakit geçtikçe ağırlaşması gibidir. sıkıştırma terimi son derece güzel bir benzetme olup, nefes alıp verirken yaşanan daralmayı büyük hassasiyet ve doğrulukla ifade etmektedir.

sıkıştırır da durur, insanlar gelip "oo askerlik bitmiş ya iyisin" veya "vay be sen de bitirdin askerliği" derler ve bütün bu söylenenlere rağmen yine o yosun tutmuş banyoda duş alıp, o mis (!) kokulu tuvalette yüzünü yıkarsın. "ulan bitirdiysem neden hala burdayım" dersin. önemli olan tek şey, günün bitmekte olması/yeni bir günün başlamış olması ve bitecek olmasıdır.

bu psikolojik travmanın en kötü özelliği ise, askerlik bittikten sonraki hayatınızda yaşayacağınız değişikliktir. günün bitmiş olması, zamanın geçmesi iyi bir şey olarak algılanır ve bu bir alışkanlık halini alır. oysa mutlu ve sağlıklı bir insan için günün bitmesi kötü bir şeydir, günler keşke hiç bitmesedir.

20. içinde bulunduğum halet-i ruhiye. ne menem bi şeydir bu. akıl dışarda beden içerde.

21. harekata hazırlık denetlemesi, tatbikat, şube denetlemesi ıvır zıvır derken yavaştan beni de etkisi altına almaya başlamış kronik rahatsızlık, insanda emir komuta olgusunun da yavaş yavaş yok olmasına neden de oluyormuş bu hede, ben mi yapayım, ben mi gideyim...

quote:

Orjinalden alıntı: ahmetsabih

quote: Orjinalden alıntı: Fe Ty Beyler bizim bölük astsubayı ortalığı karıştırıyo Biz ocak 17de tezkere alıyoz diyoduk (5 ay 5 gün hesabı) bölük astsubayı 19unda çıkıyosunuz diyo (1 ağustostan sonra 6 ay eksi 12 gün izin 31-12= 19 ocak diyo) sizin oralarda durumlar nasıl

bölük astsubayın doğru söylemiş devrem. bizim silüslerin tarihi 31 temmuz. toplam altı ay. askerlik bitiş tarihi 31 ocak. 12 gün izin + yol izni yani yol iznin bir gün ise 18 Ocak pazar günü çıkacaksın.
şafak 43 başka yok...

quote:

Orjinalden alıntı: Bakkal Gazi

selam tertipler. bize de dediler ki yolu olan da olmyan da 17sinde çıkacak diye. halal belli değil mi yahu. ona göre ucak bileti alacaz:)

quote:

Orjinalden alıntı: cool2hate

quote: safak sikistirmasi 1. askerligin bitmesine yakın isten gucten elini ayagını ceken tertibin can sıkıntısından ona buna saldırması abuk sabuk hareketler yapması, bunalım takılması olayı 2. (bkz: plakaya dusmek) 3. bilardo da son sayi stresi olarak bilinen duruma teget gecen bir ruh halidir. 4. şu sıralar yaşadığım sendrom. sağa sola saldırmak istiyorum şafak 14 demek istiyorum ama olmuyor. bize yakışmaz. 5. denetlemeler nedeniyle bir türlü yaşayamadığım ancak kısmetse son 7 gün yaşayacağım hadise. 6. bunalim takilmaktan cok heyecanlanmak, sivil hayat ile ilgili muhabbetlerin artmasi, sivile donuk planlar yapilmasi, arkadaslardan adresler, telefonlar almak seklinde cereyan eden durum. en azindan bende bu sekilde gerceklesiyor. (safak 43) bir sonraki devrenin gelmesi yaklastikca (ornegimizde 303 kd'ler oluyor bir sonraki devre, hadi gelin artik) sikistirmanin orani da paralel bicimde artar. 7. can sıkıntısı, yürek daralması, boş boş etrafa bakmak, söylenenleri duymamak, duyulanları anlamamak ve dengesizlik durumlarıyla asker olan kişide ve bekleyenlerinde görülen hastalık denilebilecek olay 8. rütbe yükselmesi öncesi -çünkü şafak sıkıştıran kişi yakın bir zamanda hür general olacaktır- görülen ve psikolojik olarak incelenmesi gereken bir olgu. askerliğin başlaması ile başlayan şafağın geriye doğru sayılması işlemi sırasında terhis gününe yaklaştıkça günleri bırakın saatlerin geçmediğini sanma hissi. hal böyle olunca uğraşacak bişeyler arayan şafak sıkıştırmış kişi başkalarını sıkıştırır (?) ya da iyice bunalıma girer. aslında işin özü kişinin kendi kendini şartlandırmasından başka bişey değildir. yani ha pavlov'un köpeği ha şafak sıkıştırmış kişi. 9. enteresan bir ruh halidir. insanın içi içine sığmaz barajını patlatacak bir su kütlesi gibi hissedersiniz. özgürlük sıkıştırması daha bir düzgün tanımlamadır. insanın kafasında direkt olarak çıktığında yapacağı kısa vade planlar döner durur. nizamiyeden çıkıp freedom diye haykıracağınız gün iple çekilir. şafak da demiş 11 zorunuza gitmesin! 10. tezkereci adı verilen, yani son günlerini yaşayan asker kardeşlerimize gına gelmesi vaziyetidir. rütbeliler rahatsız olur bu durumdan. tezkerecileri sevmezler, zira tezkereciler sorun çıkartır sürekli. işleri yeni gelenlerin başına yıkarlar. dolayısıyla, askerliğin ilk günleri, safak sikistirmasindan muzdarip üst devrelerin kaytarmasından dolayı hep zor geçer, her iş yeni gelenlerin üstüne yıkılır. 11. şafak basması da denir. 12. psikopat oranı %50 olan bir bölükte konuşlanmış iseniz ezelden ebede sürmesi muhtemel hadisedir. 13. askerliğini $afak saymak, $afak çizelgesine çizik atmak, hazırladığı excel dosyasında kalan günleri karalamak, türkiye haritasındaki plakaları ezberleyip "bugün samsun'dayım yarın ebemin amındayım" diyen, olabildiği kadar i$ten kaytarıp, ne yapıp ederim de bir an önce $u askerlik denen sıkıntıdan kurtulurum diye dü$ünen bünyelerin bahane'si.. evet belli bir süre sonra insan daralıyor ve sanki ezelden beridir askermi$ ve bu askerlik hiç bitmeyecekmi$ gibi geliyor. içtimada bir buçuk saat komutanın gelip, "tamam saydık dağılabilirsiniz" demesini beklerken, doktor randevusunda fazladan 10 dakika bekleyince sinirlendiği aklına geliyor. verimliliğin diplerde olmasın bozuluyor tamam.. ama arkada$ım, sabah ak$am $afağını dü$ünürsen, dur $u i$in bir ucundan da ben tutayım zaman çabuk geçer o zaman diye dü$ünmek yerine, "topraam nerde benim $afak kartı, bi $afak söyliyim de ta$aklarınız serinlesin" triplerine girersen senin askerliğin bitmez. özgür olacaksın diye, yatarken, kahvaltı ederken kimse seni kazan içi gayrı olarak yazmayacak veya gerzek bir herifin sesiyle sabahları uyanmayacaksın diye heyecanlanmak normal tabi. ama bunu tek hedef haline getirince o sıkı$tırma, siki$tirme oluyor. not: i$bu entry $afak sıkı$tırırken girilmi$tir. 14. genel olarak torun gelmesinden sonraki aşamaya denk gelir. (bkz: hanım bak torunlar gelmiş). insan cidden kötü olur. artık herşey birikir. rdm'ye gitmek düşünülür yavaş yavaş. 15. özellikle son 40 gün hissedilmeye başlayan, 10 dan düşünce insanı çıldırtan, sabırsızlandıran feci durum. farzedin ki yapmanız gereken bir ödev için sabahlıyorsunuz artık son bölüme gelmişsiniz. güneş doğmaya başlıyor. gözleriniz kapandı kapanacak ama uyuyamazsınız ödevi bitirmeden. işte o tatlı tatlı uyuyamamanın verdiği rahatsızlık. 16. şafak sıkıştırmasına maruz kalmış bir asker asla rahat duramaz. gece uyuyamaz, gündüz yemek yiyemez. oraya buraya "şafak kaç ulan" diye saldırır. asteğmenlere bile şafak kaç komutanım diye sorarlar. ancak şafak sıkıştırması bir tek askerlik içinde yoktur. hayatın pekçok alanında sözkonusudur ama adını şafak sıkıştırması koymayız. 17. cape kennedyde roket veya uzay mekiklerinin geriye sayım ile fırlatılmadan evvel o roket haliyle hissettiği hissiyat. 18. uykusuzluga da yol acan askerlik sendromudur. son elli gunde baslar son ictimaya kadar surer. 19. çok çeşitli şekillerde tarif edilebilecek bir ruhsal durumdur. şafak sıkıştırması, 5 km yüzdükten sonra iskeleyi gördüğünüzde atmakta olduğunuz son kulaçların verdiği acı gibidir. elinizde tuttuğunuz torbanın vakit geçtikçe ağırlaşması gibidir. sıkıştırma terimi son derece güzel bir benzetme olup, nefes alıp verirken yaşanan daralmayı büyük hassasiyet ve doğrulukla ifade etmektedir. sıkıştırır da durur, insanlar gelip "oo askerlik bitmiş ya iyisin" veya "vay be sen de bitirdin askerliği" derler ve bütün bu söylenenlere rağmen yine o yosun tutmuş banyoda duş alıp, o mis (!) kokulu tuvalette yüzünü yıkarsın. "ulan bitirdiysem neden hala burdayım" dersin. önemli olan tek şey, günün bitmekte olması/yeni bir günün başlamış olması ve bitecek olmasıdır. bu psikolojik travmanın en kötü özelliği ise, askerlik bittikten sonraki hayatınızda yaşayacağınız değişikliktir. günün bitmiş olması, zamanın geçmesi iyi bir şey olarak algılanır ve bu bir alışkanlık halini alır. oysa mutlu ve sağlıklı bir insan için günün bitmesi kötü bir şeydir, günler keşke hiç bitmesedir. 20. içinde bulunduğum halet-i ruhiye. ne menem bi şeydir bu. akıl dışarda beden içerde. 21. harekata hazırlık denetlemesi, tatbikat, şube denetlemesi ıvır zıvır derken yavaştan beni de etkisi altına almaya başlamış kronik rahatsızlık, insanda emir komuta olgusunun da yavaş yavaş yok olmasına neden de oluyormuş bu hede, ben mi yapayım, ben mi gideyim...

başladı mı sizde beyler bende başladı feci bişi

quote:

Orjinalden alıntı: cool2hate

41 o yea

quote:

Orjinalden alıntı: febahadir

bugün çıkacağımız tarihler asıldı. allah nasip ederse 17 ocakta çıkıyoruz.

quote:

Orjinalden alıntı: febahadir

bugün çıkacağımız tarihler asıldı. allah nasip ederse 17 ocakta çıkıyoruz.