Şimdi Ara

6 senelik ilişkim bitti (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
150
Cevap
4
Favori
8.372
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    4 senelik lise arkadaşım, 1 senelik dostum, 2 senelik sevgilim ile ayrılalı bir seneden fazla oluyor. O kadar asosyal, o kadar adanmış ve o kadar sevgi dolu bir insandım ki alışmak aylarımı aldı. Sırf eski sevgilim sıkılmasın, hiçbir şeye ihtiyacı olmasın, bizim birbirimize yetebildiğimizden şüphe duymasın diye yaptığım bütün faaliyetleri, takıldığım bütün arkadaşlarımı bir kalemde silmekten çekinmemiştim. Ama o kadar uzun süre böyle yaşadım ki aslında nasıl biri olduğumu unutmuşum. Öss'yi kazanınca aynı bölümü yazıp aynı şehirde aynı sırada bir buçuk yıl geçirdik ve bu bir buçuk yıl boyunca her gün en az 10-12 saatimiz beraber geçti. Bu süreçte benim her şeyim diyebileceğim bir sevgilim, zamane ilişkilerinin yanında çocukların evcilik oyunu gibi kaldığı bir ilişkim oldu. Bir şekilde her şey birden oluverdi, bir hafta içerisinde tamamiyle koptuk birbirimizden. Ben 59 gün boyunca yalnızca çorba ve ekmek yedim, 2 ayda 9 kilo verdim. Her şeyi düşündüm ama evin tek çocuğuyum, ailem beni çok seviyor üzerime çok düşüyor, yapamadım.

    Şimdi çok mutluyum iyi ki ayrılmışız diyorum. Benim önümde bir engeldi ve potansiyelimi, yapabileceklerimi görmemi engelliyordu. Sıradan, tekdüze bir hayatın özlemini çoğu zaman kursak da ben öyle bir dünyaya ait değildim hiçbir zaman. İnşallah o da benim gibi çok mutludur ya da mutlu olur. Gerçi o da genç bir kız, hayallerimiz vardı yıkıldı dağıldık ikimiz de çok şey kaybettik boşlukta yaşadık bir süre. Bundan dolayı o benim mutlu olmamı benim kadar gönülden pek istemez, onu da anlıyorum. Şimdi 3. sınıftayım ve hâlâ her gün onu görüyorum. Daha önümde bir buçuk sene var, onu bu süreçte yine göreceğim. 7 yıldır tanıdığım bir insana baktığımda artık bir şey hissetmiyorum. Bence o da herkes gibi artık. Kalbimde kin veya sevgi besleyecek bile yok ki yeri. Gözden ırak olan bir zaman sonra gönülden de ırak oluyor. Acılara, anılara tutunmaya çalışıyoruz. Kötü şeyler bir bir akıldan uçup gidiyor, geriye kalan değerini bilmediğimiz ufak mutluluklar ve yaşanmış özel anlar oluyor. Ama bunlar da kalıcı olmuyor. Sevginize göre uzun ya da kısa, bir vakit sonra bunlar da unutuluyor.

    Zor zamanlarımda yine bu foruma yazdığım bir yazı aşağıda, bu dönemlerimi atlatınca bu yazılarımı silmek istedim fakat şuanki kız arkadaşım bunların benim geçmişimin bir parçası olduğunu ve silmemem gerektiğini söylediği için silemedim.


    Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...

    Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" Önemli olan sağlık." , "Yaşamak güzel." , "Boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. Göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. 'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarın kıyamet kopacakmış' deseler başınızı kaldırıp "Ne dedin?" diye sormayacaksınız...

    Yalnız kalmak isteyeceksiniz. Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. İkisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. Neredeyse dakika dakika. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. Aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Hiçbirşey oyalamayacak sizi. İlaçlara sığınacaksınız. Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

    Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. Uyumak zor, uyanmak kolay olacak. Sabahı iple çekeceksiniz. Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. Nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...

    Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. Yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...

    Hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...

    Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsiniz...


    Yaşanmıştır, kendi hayatımdır, kurgu değildir...


    Unutma, hayat şuan sana ne getirirse getirsin gelecekte daha iyi olmayacağının garantisini sana hiçkimse veremez. Hatta hep daha iyi oluruz. Ve yine unutma ki, öldürmeyen şey güçlendirir.


    sen can yücel misin? hey allahım ya




  • bu işikiyi çok hırpaladım hatunuda çok hırpaladım şuçlu bendim ama gerçekten onu kırmak yada hırpalamak gibi bir amacımda yoktu 6 sene boyunca beni hiç sewmedigini ( sewmeye çalıştığını) düsünüyorum en son mesajınada seni akafamda bitirdim seni hayatımda istemiyorum seninle bir gelecek düşünmüyorum demiş şeytan diyor git ayaklarına kapan ama degişen bişey olamayacak ki istemiyor beni işte burada lanet gurur ortaya çıkıyor böyle olamak zorundamıydı allahım akafam karmakarışık bilemiyorum ne yapacagım ölmekten korkmuyorum hatta hiçbirşeden korkmuyorum şu anada seri bir katil olabilr bir banka soyabilir hatunu yanına gidip kaçırabilir beni sewmesi için onu zorlayabilr yada başka bir çılgınlık bile yapabilirim ama benni sewmiyormuş yani artık çok küçügüm inşallah kısa süreede bunu atlatabilir yada biemiyorum artık
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sezenda


    quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    4 senelik lise arkadaşım, 1 senelik dostum, 2 senelik sevgilim ile ayrılalı bir seneden fazla oluyor. O kadar asosyal, o kadar adanmış ve o kadar sevgi dolu bir insandım ki alışmak aylarımı aldı. Sırf eski sevgilim sıkılmasın, hiçbir şeye ihtiyacı olmasın, bizim birbirimize yetebildiğimizden şüphe duymasın diye yaptığım bütün faaliyetleri, takıldığım bütün arkadaşlarımı bir kalemde silmekten çekinmemiştim. Ama o kadar uzun süre böyle yaşadım ki aslında nasıl biri olduğumu unutmuşum. Öss'yi kazanınca aynı bölümü yazıp aynı şehirde aynı sırada bir buçuk yıl geçirdik ve bu bir buçuk yıl boyunca her gün en az 10-12 saatimiz beraber geçti. Bu süreçte benim her şeyim diyebileceğim bir sevgilim, zamane ilişkilerinin yanında çocukların evcilik oyunu gibi kaldığı bir ilişkim oldu. Bir şekilde her şey birden oluverdi, bir hafta içerisinde tamamiyle koptuk birbirimizden. Ben 59 gün boyunca yalnızca çorba ve ekmek yedim, 2 ayda 9 kilo verdim. Her şeyi düşündüm ama evin tek çocuğuyum, ailem beni çok seviyor üzerime çok düşüyor, yapamadım.

    Şimdi çok mutluyum iyi ki ayrılmışız diyorum. Benim önümde bir engeldi ve potansiyelimi, yapabileceklerimi görmemi engelliyordu. Sıradan, tekdüze bir hayatın özlemini çoğu zaman kursak da ben öyle bir dünyaya ait değildim hiçbir zaman. İnşallah o da benim gibi çok mutludur ya da mutlu olur. Gerçi o da genç bir kız, hayallerimiz vardı yıkıldı dağıldık ikimiz de çok şey kaybettik boşlukta yaşadık bir süre. Bundan dolayı o benim mutlu olmamı benim kadar gönülden pek istemez, onu da anlıyorum. Şimdi 3. sınıftayım ve hâlâ her gün onu görüyorum. Daha önümde bir buçuk sene var, onu bu süreçte yine göreceğim. 7 yıldır tanıdığım bir insana baktığımda artık bir şey hissetmiyorum. Bence o da herkes gibi artık. Kalbimde kin veya sevgi besleyecek bile yok ki yeri. Gözden ırak olan bir zaman sonra gönülden de ırak oluyor. Acılara, anılara tutunmaya çalışıyoruz. Kötü şeyler bir bir akıldan uçup gidiyor, geriye kalan değerini bilmediğimiz ufak mutluluklar ve yaşanmış özel anlar oluyor. Ama bunlar da kalıcı olmuyor. Sevginize göre uzun ya da kısa, bir vakit sonra bunlar da unutuluyor.

    Zor zamanlarımda yine bu foruma yazdığım bir yazı aşağıda, bu dönemlerimi atlatınca bu yazılarımı silmek istedim fakat şuanki kız arkadaşım bunların benim geçmişimin bir parçası olduğunu ve silmemem gerektiğini söylediği için silemedim.


    Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...

    Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" Önemli olan sağlık." , "Yaşamak güzel." , "Boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. Göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. 'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarın kıyamet kopacakmış' deseler başınızı kaldırıp "Ne dedin?" diye sormayacaksınız...

    Yalnız kalmak isteyeceksiniz. Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. İkisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. Neredeyse dakika dakika. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. Aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Hiçbirşey oyalamayacak sizi. İlaçlara sığınacaksınız. Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

    Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. Uyumak zor, uyanmak kolay olacak. Sabahı iple çekeceksiniz. Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. Nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...

    Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. Yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...

    Hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...

    Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsiniz...


    Yaşanmıştır, kendi hayatımdır, kurgu değildir...


    Unutma, hayat şuan sana ne getirirse getirsin gelecekte daha iyi olmayacağının garantisini sana hiçkimse veremez. Hatta hep daha iyi oluruz. Ve yine unutma ki, öldürmeyen şey güçlendirir.


    sen can yücel misin? hey allahım ya




    editlendi
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • vella sevgi muhabbetleri hikayedirde.ne yalan soylim dun oglende bitirme girisiminde bulundum 5.5 yillik iliskimizi.ki bugun onunla ilk ticari anlamdaki ortakligimizinda ilk gunuydu.bana en cok ihtiyaci oldugu gundu.kartvizit basmiti.soyle ozetlim.onca kartvizitin uzerindeki numaralar benim uzerime oldugu icin kapattirdim.ona edilmiyecek cumleler sarfettim.karsiliginda guzel cumleler ve ve binlerce kez ozur aldim.ne oldu 3 saat bi sahil turu.kafami yerine topladiktan sonra onu yanliz biraktigim fuarda karsisina cikip ona estek olmaaya devam ettim.

    simdi mutlumuyum?
    sadece onun varligi beni hzurlu ediyor.ondan daha guzel kizlarin oldugunun farkindayim.hatta bazen oyle guzel kizlarla yqakinlasiyorumki ona saygimdan geri itiyorum.

    sanami tavsiyem ne.yalvarma.kendini ezdirme yeter.sadece git ve bugune kadar aranizda olan sorun ne onu konus.tartisma ama konus.ve hatan varsa gurur yapmadan ozurunu dile.kendinede iyi bak bol sans.

    numaralari sorarsan actirdim.




  • @Dave Mustaine
  • emperyalist duzenin çarklarına sıkışmış kompradör burjuvazi kızları sözüm size...allahınızdan bulasınız emi soyleyecek bişey bulamadım cook sınırlendım..


  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    4 senelik lise arkadaşım, 1 senelik dostum, 2 senelik sevgilim ile ayrılalı bir seneden fazla oluyor. O kadar asosyal, o kadar adanmış ve o kadar sevgi dolu bir insandım ki alışmak aylarımı aldı. Sırf eski sevgilim sıkılmasın, hiçbir şeye ihtiyacı olmasın, bizim birbirimize yetebildiğimizden şüphe duymasın diye yaptığım bütün faaliyetleri, takıldığım bütün arkadaşlarımı bir kalemde silmekten çekinmemiştim. Ama o kadar uzun süre böyle yaşadım ki aslında nasıl biri olduğumu unutmuşum. Öss'yi kazanınca aynı bölümü yazıp aynı şehirde aynı sırada bir buçuk yıl geçirdik ve bu bir buçuk yıl boyunca her gün en az 10-12 saatimiz beraber geçti. Bu süreçte benim her şeyim diyebileceğim bir sevgilim, zamane ilişkilerinin yanında çocukların evcilik oyunu gibi kaldığı bir ilişkim oldu. Bir şekilde her şey birden oluverdi, bir hafta içerisinde tamamiyle koptuk birbirimizden. Ben 59 gün boyunca yalnızca çorba ve ekmek yedim, 2 ayda 9 kilo verdim. Her şeyi düşündüm ama evin tek çocuğuyum, ailem beni çok seviyor üzerime çok düşüyor, yapamadım.

    Şimdi çok mutluyum iyi ki ayrılmışız diyorum. Benim önümde bir engeldi ve potansiyelimi, yapabileceklerimi görmemi engelliyordu. Sıradan, tekdüze bir hayatın özlemini çoğu zaman kursak da ben öyle bir dünyaya ait değildim hiçbir zaman. İnşallah o da benim gibi çok mutludur ya da mutlu olur. Gerçi o da genç bir kız, hayallerimiz vardı yıkıldı dağıldık ikimiz de çok şey kaybettik boşlukta yaşadık bir süre. Bundan dolayı o benim mutlu olmamı benim kadar gönülden pek istemez, onu da anlıyorum. Şimdi 3. sınıftayım ve hâlâ her gün onu görüyorum. Daha önümde bir buçuk sene var, onu bu süreçte yine göreceğim. 7 yıldır tanıdığım bir insana baktığımda artık bir şey hissetmiyorum. Bence o da herkes gibi artık. Kalbimde kin veya sevgi besleyecek bile yok ki yeri. Gözden ırak olan bir zaman sonra gönülden de ırak oluyor. Acılara, anılara tutunmaya çalışıyoruz. Kötü şeyler bir bir akıldan uçup gidiyor, geriye kalan değerini bilmediğimiz ufak mutluluklar ve yaşanmış özel anlar oluyor. Ama bunlar da kalıcı olmuyor. Sevginize göre uzun ya da kısa, bir vakit sonra bunlar da unutuluyor.

    Zor zamanlarımda yine bu foruma yazdığım bir yazı aşağıda, bu dönemlerimi atlatınca bu yazılarımı silmek istedim fakat şuanki kız arkadaşım bunların benim geçmişimin bir parçası olduğunu ve silmemem gerektiğini söylediği için silemedim.


    Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...

    Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" Önemli olan sağlık." , "Yaşamak güzel." , "Boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. Göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. 'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarın kıyamet kopacakmış' deseler başınızı kaldırıp "Ne dedin?" diye sormayacaksınız...

    Yalnız kalmak isteyeceksiniz. Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. İkisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. Neredeyse dakika dakika. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. Aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Hiçbirşey oyalamayacak sizi. İlaçlara sığınacaksınız. Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

    Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. Uyumak zor, uyanmak kolay olacak. Sabahı iple çekeceksiniz. Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. Nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...

    Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. Yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...

    Hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...

    Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsiniz...


    Yaşanmıştır, kendi hayatımdır, kurgu değildir...


    Unutma, hayat şuan sana ne getirirse getirsin gelecekte daha iyi olmayacağının garantisini sana hiçkimse veremez. Hatta hep daha iyi oluruz. Ve yine unutma ki, öldürmeyen şey güçlendirir.

    öncelikle tebrik ederim ,duygularını çok güzel dile getirmişsin ve yazını baştan sona okudum çok anlamlı




  • quote:

    Orjinalden alıntı: uliking

    dave arkadaşım bu şiir can yücel değil mi? emin diyilim ama öyle hatırlıyorum


    Hayır, Pakize Suda'ya ait. Silmediğim yazılarım diyerek bu yazıyı ve diğer topik altındaki yazılarımızı, paylaşımlarımızı kastettim. Yırtık dondan çıkarmış gibi yorum yapmayın. Copy Paste desem, değil. Zamanında tek tek yazdığım yazıyı buraya aktardım.

    Bana kendinizin de belirtili nesne olduğu hikâyeler uydurtmayın Konudan sapmayın, orjinal konu dışında bir görüşünüz var ise bunu paylaşmak istediğiniz kişiye pm fasilitesini kullanarak belirtin. Forum kurallarını iyi okuyun. Önce kendinize saygı duymazsanız başkasına saygı duyamazsınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicholai Hel -- 30 Mart 2008; 4:12:58 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: shamsheytani

    arkadaşım bende aynı durumu yaşadım 5yııllk ilişkim bitti ve 5yılsonra kafayı topraktan cıkardım etrafıma bakmayı başladım...ben neymişim dedım ondan sonra giden gitsin boşver ne hali varsa görsün takma kafanı



  • quote:

    Orjinalden alıntı: nvidia23

    nalet olsun hep biz erkekler acı çekiyoruz nalet olsun ya



    Nalet olmasında lanet olsun ama.





    Eyyyttt bu ne yaa! Bize kız mı yok ulen!
  • kızlara herzman yukleniyoruz..evt bir kizla erkegin fiziksel ve kimyasal farkliliklari olabilir ama sevgi herseyin caresidir...erkeklerinde hic bir sey demeden biraktigi oluyor...kizlarinda...ama sapasaglam bir sevgiyi ve aski hic bir sey yok edemez egerki birakiyor ya da birakiliyorsaniz sevmemissiniz ya da sevilmemissiniz demek degil midir? budur sanirim...pfff
  • 10 tane kırmızı tuborg iç
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Darkchild


    quote:

    Orjinalden alıntı: ccaparli

    buraya yazıyorum kimse de alınmasın, bana göre gerçek


    bütün kızlar çıkarcı ve yalancıdır.
    ötesi yok. gece gece uyuz oldum 2-3 haftadır da batıyo zaten kıracam bir gün birilerinin kalbini.



    işte yaa forumda benim gibi sert ve gerçekçi bakabilen kişiler de varmış... helal

    ccaparli sert bakis testini gectin. Tebrikler. Sirada hasin cocuk olabilme testi var. Haftaya gorusmek uzere.




  • Votka
  • Sürekli başka aktivitelerle uğraş, onu düşünmemeye çalış anca öyle geçer kardeşim.
  • arkadaslar aileden oldunuz saolun varolun hepiniz sewiyorum
  • ayni durum benim icinde soz konusu
    onu deliler gibi seviyodum ama yaptigim bir kac hata yuzunden ondan ayrildim o guzelligi o tatli sesi bana olan ozel davranisi gozlerinde ki o sevgi isaretleri beni hala yiyip bitiriyo sanki mide agrisi gibi ama yapilacak bir sey yok tek care unutmak gezip dolasmak falan filan hem boylesi hayirlisiymis diye dusunmek ya evlendikten sonra bunlar olsaydik colukla cocukla ayrilsaydik daha mi iyi olurdu diye dusunmek bos ver dunyada ne kizlar bakmaya doyulmayacak onemli olan saglik sihhat gerisi hikaye
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    quote:

    Orjinalden alıntı: uliking

    dave arkadaşım bu şiir can yücel değil mi? emin diyilim ama öyle hatırlıyorum


    Hayır, Pakize Suda'ya ait. Silmediğim yazılarım diyerek bu yazıyı ve diğer topik altındaki yazılarımızı, paylaşımlarımızı kastettim. Yırtık dondan çıkarmış gibi yorum yapmayın. Copy Paste desem, değil. Zamanında tek tek yazdığım yazıyı buraya aktardım.

    Bana kendinizin de belirtili nesne olduğu hikâyeler uydurtmayın Konudan sapmayın, orjinal konu dışında bir görüşünüz var ise bunu paylaşmak istediğiniz kişiye pm fasilitesini kullanarak belirtin. Forum kurallarını iyi okuyun. Önce kendinize saygı duymazsanız başkasına saygı duyamazsınız.



    Google gibi konuşuyorsun yaf.Fazla takılma bünyen açısından zararlı Forum kurallarında ne bulmamız gerekiyor bu arada.Bu konuyala alakalı birşey olduğunu sanmıyorum.




  • Ne desek boş artık değil mi?
    Çok ilişki yaşadım, hepsinde bir süre mutluluk hormonu, sonrası feryat figan...
    Allahtan hiç birinde benle alakalı bir problem olmadan bitti. Yani kendi adıma bu konuda mutluyum.
    Hep onlar tarafından bir şekilde aptalca bahanelerle bitirildi, ya da ben o sınıra geldiğimde kesip attım.

    Duygularını ben ve benden önce yazan arkadaşlar gayet iyi anlatmış. Fazl bir şey konuşmaya gerek yok :)

    Malum Edebiyata çevirmişiz iyice. Sanırım Ankarada'sın... O şehire sahip çık, ki orası benim Hüznümün Başkentidir...

    Rahat ol, hayatla bağlarını koparma, otur içindekileri bir yere yaz. Ama yazdığınla kalsın bir daha okuma.
    Etrafına bak, gez, dolaş...Ayakların yere sağlam bassın, havalarda uçma...
    Gerçeği gör, acıda olsa tatlıda olsa...

    Vardır bir şarkı bilirsin...

    "Öyle bir geçer zaman ki..." diye geçer gider... Merak etme öldürmeyen öldürmüyor işte...

    İnsanlar geriye dönüp baktıklarından anılarıyla var olurlar ve onlarla yaşarlar...
    Acısı da, tatlısı da bize değilmi hep zaten...

    Varolduğun şekilde, varolduğun biçim de, varlığın için yaşa...

    Umutla...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LyRan -- 30 Mart 2008; 12:20:58 >




  • 2 Senelik ilişkimi bitirdim, ben acı çektiriyorum bu sefer. İntikamınızı alıyorum
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.