8 Şehit Daha! | DonanımHaber Forum

8 Şehit Daha! - Sayfa 4

Guest-C310C162A · 2012-08-05T10:50:20.0000000+03:00

Üstelik 15 yaralı ve 6 tanesi de ağır. Bu kısırdöngüyü yaratan şeyin aslında ne olduğunu bilmeyenlere, meselenin asıl bakılması gereken yönüne dikkat çekmek gerekir. 94 lerden 2000 lerin başlarına kadar gelen süreçte devletin yaptıkları yapılması gereken şeylerdi. Şehit sayıları 1400 lerden 2-3 gibi rakamlara indirilmişti. Peki bu nasıl gerçekleşmişti? Hiç kuşku yok ki büyük emek ve fedakarlıklarla! Genelkurmay başkanı Doğan Güreş in başlattığı süreçte Türk ordusunun en seçkin subaylarının da içine bizzat girdiği ve yine polisin seçkin gruplarından oluşturulan özel harekatçılarıyla, jitemiyle birlikte önce eğitim ve sonra icraat ortaya konulan 7-8 yıllık tam bir devlet tavrı olan bu süreç nasıl pkk yı yerle bir etmişti? Çocuğunu hanımını ailesini bırakıp yıllarca dağlarda yaşamak pahasına, kafayı bozmak psikolojik dengesini kaybetmek pahasına bu insanlar terörün belini kırdılar. Bu oluşumlar çok büyük emeklerle ortaya koyulmuş ve her büyük devlette sürekli hale getirilecek devamı ne pahasına olursa olsun sağlanacak oluşumlardır. İsraile, abd ye rusyaya çine bakın. Hepsinde aynı oluşumlar vardır ve devam eder. Bizde ne oldu? Bir hükümet geldi ve bunca emeği kanı çöpe attı. Bu dağların mücadele eden aslanlarını dağlardan indirdi. Dağlar yine pkk nın köpeklerine kaldı. Oralarda canını ortaya koyanlar demokrasi bahanesi ile hapislerde çürüyor. Terkedildiler. Pkk büyük şehirlerde peşlerine düşüp teker teker evlerinde emekli olmuş bu insanları öldürdü. Devamlılığın ve kararlılığın yoksa büyük devlet olamazsın! Savaşın demokratiği olmaz. Ya öldürür ya da ölürsün bu kadar basittir. Bunlar bilinmez mi? Veya bilinir de niyet mi başka, plan mı başkadır?

Serdar

Yarbay

8488 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

antonidas

Yarbay

5195 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin.79

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

karakolların hali rezalet, görüyoruz resimlerini.Neden düzeltilmiyor, para yok.
Her yere toki ile lüks konut yaparken para var, 40 trilyona vip cami yaparken de para var.
Libyalı muhaliflere, suriyeli muhaliflere para yardımı yaparken da para var.
Ama Türk askerine gelince para yok.Karakola gelince para yok. Vatandaşa gelince para yok.
Askerin can güvenliğine gelince para yok.
Yazıklar olsun...

Arkadaşım bir şey öğrenmek istiyorum. Sen Türkiyede mi yaşıyorsun yoksa Fransada mı?
Olaylara çok Fransız kalmışsın.

insanda biraz utanma olur.
Türkiye kalkıyor, başka bir devletin iç işlerine hatta iç savaşına doğrudan müdahale ediyor.Üstelik bu hamle sonucunda, Suriye ve İran'ın pkk yı üstümüze salacağını bile bile.
Amerika ve İsrail'in çıkarları için bizim gariban askerimiz şehit oluyor. Hiç mi yüreğin sızlamıyor, hiç mi üzülmüyorsun. Yarın senin çocuğun aynı şekilde ölse veya sakat kalsa, hiç mi sesini çıkarmayacaksın.Ne işiniz var Suriye'deki muhaliflerle demeyecek misin?
Libyalı ve Suriyeli isyancılara bu ülkeden yüklü miktarda para ve silah yardımı gitti, kendi askerimize karakollarımıza gelince nedense hiç para olmuyor.
Suriye uçağımızı düşürdü,çıkıp doğru düzgün bir şey yapabildiler mi, yapamadılar.
Askerin başına çuval geçti, siğneye çektiler.
Bir de paralı askerlik çıkardılar. Zenginler 1 gün bile askerlik yapmazken, elin garibi canını veriyor. Bunu nasıl kabul ediyorsun,nasıl sindiriyorsun.
Amerika için bizim mehmedimizi kurban ediyorlar,nasıl kaldırıyorsun.
Bu ülke Amerika'nın her dediğini yapmak zorunda değildir.
Zamanında bütün batı devletlerini elde avuçta yokken dize getirdik.
Zamanında bütün batılı devletlere rağmen Kıbrıs'a çıkartma yaptık.
Kurtuluş savaşı kahramanlarına bile laf söylediler. Açın tarih kitaplarına bakın, 1. ve 2. İnönü zaferleri var orada. O dönemde bile kimse kafamıza çuval geçirmeye cürret edemedi.
İslam dininde en büyük günah kul hakkı yemektir. Paralı askerlik şehitlerin bile kul hakkına girer.
Zengin yaşasın, fakir ölsün.Bu durumu nasıl kabul ediyorsun,bu mı islam, bu din.
Sizin beğenmediğiniz İnönü, Türkiye'yi 2. dünya savaşına girmekten kurtardı. O dönem 2 tarafta ya bizimlesin ya bize düşmansın mantığıyla yaklaşıyordu.
Senin adamların ise Amerika askeriyle,topuyla, tankıyla ülkemize yerleşsin diye tezkere çıkarmaya çalıştılar.
Yazık,olan yine bu ülkenin gariban halkına olacak ama bunu birilerine anlatamazsın.

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

tenekekutu

Yarbay

8941 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

bocekgrafik

Yarbay

18501 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: mustf9

94 lerden 2000 lerin başlarına kadar gelen süreçte devletin yaptıkları yapılması gereken şeylerdi. Şehit sayıları 1400 lerden 2-3 gibi rakamlara indirilmişti.

Peki bu nasıl gerçekleşmişti?

Hiç kuşku yok ki büyük emek ve fedakarlıklarla! Genelkurmay başkanı Doğan Güreş in başlattığı süreçte Türk ordusunun en seçkin subaylarının da içine bizzat girdiği ve yine polisin seçkin gruplarından oluşturulan özel harekatçılarıyla, jitemiyle birlikte önce eğitim ve sonra icraat ortaya konulan 7-8 yıllık tam bir devlet tavrı olan bu süreç nasıl pkk yı yerle bir etmişti?

Bütün mesajları okuyarak yazıyorum. Hemen herkesin yaklaşık olarak aynı çizgide buluşabildiğini gördüm çokşükür sonunda. Sanırım artık gözüm açık gitmeyecek.

mustf9 burada çok güzel bir noktaya değinmiş. soho'dan başka ise bunu açan, geçmişe giden olmamış. Yazanların birçoğunun yaşı, o zamanları hatırlamayacak kadar küçük sanırım.

quote:

Orijinalden alıntı: soho

eskiden iran pkk kamplarını bombalardı bizde buraya gelip konu açardık, artık iran pkk kamplarını bombalıyor mu?
hayır bombalamıyor, malatya'ya iran'a karşı "nato füze rampasını" koyduğumuz günden beri iran artık pkk kamplarını bombalamıyor.

komşularımızla "sıfır sorun" politikasının nasıl masal olduğunun bir göstergesidir bu, ülke olarak uçurumdan aşağı sürükleniyoruz, ülkemizin bütünlüğü yavaş yavaş elden gidiyor.

quote:

Orijinalden alıntı: soho

bak tansu çiller zamanında terör neredeyse bitmişti, demek ki bu terör istenirse bitebiliyormuş.

Ben açayım bari: Özetle Tansu Çiller'in Başbakan ve Doğan Güreş'in Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde hem JÖH, hem de PÖH'un yaptığı operasyonlarda, şu an hemen hepimizin yüreğini yakan şehit haberleri, yalnızca istisnâî durumlarda çıkıyordu. 100 operasyon yapılsa, ancak 1-2 şehit veriliyordu ama buna karşılık operasyon yapılan tekbir canlı PKK'lı bırakılmıyordu. Bu noktada OPTİMİST'in Emre Uslu'dan yaptığı alıntı oldukça manidar: "PKK bitmez. Bu benim gorusum degil KCK operasyonunda cikan gercek bu. PKK dediginiz sey kismen DEVLETIN kendisi cunku malesef..."

Bunu bilmeyenleriniz, "Peki ne oldu da o günlerden bugünlere geldik?" diye merak ediyorlardır. Meraklarını giderelim: Çiller o dönemde başbakandı ama koalisyon ortağı Refah Partisi hükümetiydi. Aralarında dönemsel başbakanlık konusunda anlaşmışlardı. Erbakan başbakan yardımcısıydı yani. Sonra o başbakan oldu ve Çiller başbakan yardımcısı. Erbakan, o dönemde ne kadar hortumcu varsa hepsinin de hortumlarını bir anda kesti ve yine hepimizin üzüldüğü nokta olan IMF'ye ödediğimiz faizleri sıfıra indirmenin formülünü bulmuştu. Kısa bir süre sonra onun bu uygulamalarından rahatsız olan derin masonik yapı, irtica bahanesi ve Fadime Şahin-Ali Kalkancı tiyatrosu ile zaten ellerinde bulunan medyayı kullanarak (başta Doğan ve Ciner Grubu) bunun progpagandasını yapmaya başladılar. Neyse, kısa bir süre sonra 28 Şubat Darbesi yapıldı ki işte kırılma noktası burasıdır.

Darbe ertesinde;
1- PKK'ya kan kusturan ve bitirme arefesine getiren PÖH'e el çektirildi ve elindeki ağır silahların tamamı alındı.
2- Erler tekrar koyun olarak PKK'nın önüne sürüldü.
3- Hortumları kesildiği için bir süre gelirsiz kalanlar, bankaları batırarak Türkiye'nin en büyük vurgununu yaparak birkaç gün içinde yaklaşık 35 milyar $'ı iç ettiler.
4- Üniversitelerde başörtüsü sorunu başladı.
5- Dindar insanlar ve dindar yakını olanlar, irtica bahanesiyle ordudan atılmakla kalmadı, mevcut haklarından bile mahrum bırakıldı.
6- Mesut Yılmaz'ın başbakan olduğu ANAP-DSP-MHP koalisyonu kuruldu ve Türkiye ilk defa en basiretsiz ve beceriksiz hükümete ve onun yaptıklarına düçâr oldu.
7- İsrail ile bir sürü anlaşmalar yapıldı, bunların ödemeleri dahi peşinen yapıldı ama karşılığında (af buyurun) yalnızca üçün biri alındı.
8- Yeşil sermaye (Anadolu sermayesi) diye bir kavram ortaya çıkartıldı ve İstanbul sermayesi, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımak istemedi. Darbenin arkasındaki güçlerden biri de bu şirketlerdi.
9- Ekonomiye o kadar büyük yük bindi ki, Türkiye bunu, hiçbir zaman atlatamadı. Özellikle de 99'da ekonomik kriz Ecevit'in başbakan olduğu dönemde pik yaptı. Borçlarımız katlanarak arttı. Mesela Çiller'in başbakan olduğu dönemde Telekom'un 50 milyor $ (yanlış okumadınız, 50 milyar dolar)'a özelleştirilmesine karşı çıkıldı. Ancak, seneler sonrasında üç kuruşa satıldığına hep birlikte şahitlik ettik. Halbuki o dönemde özelleştirilmiş olsaydı, Türkiye'nin bütün iç ve dış borçlarını kapatılabilecekti. Şimdi ise dişinin kavuğunu bile doldurmadı.
10- O dönemin cumhurbaşkanı olan Demirel de darbecilerle kol kola hareket edip, hükümetin devrilmesinde büyük rol oynadı. Basiretsiz muhafazakâr kitle, onu müslüman sanıyordu o dönemde.
11- Bugün bahsini ettiğimiz Türkiye'nin bölünmesin ve Kürdistan sorununun en büyük kırılması 28 Şubat darbesi olmuştur. Mesela Hüseyin Kıvrıkoğlu o dönemde: "28 Şubat 1000 yıl sürecek" demekten geri durmamış, esas niyetini ortaya koymuştu.
12- Memur ve işçilere verilen haklar birbir alınmaya başlandı. O dönemden sonra ne memurlara, ne de işçilere dişe dokunur bir zam yapılmadı.
13- Enflasyon rakamları hesaplanırken raptiye gibi saçma sapan şeyler kullanıldı. Gerçek enflasyon gizlenip, enflasyonun % 12-19 aralarında olduğu iddia edildi. Halkın temel giderleri olan hiçbir ürün bu hesaplamaya dahil edilmedi. Halbuki öyle yapılmış olsa, bu rakamın ortalama % 60-70 civarında olduğu görülecekti. Buna rağmen, memur ve işçilere çam yapılırken, sahte enflasyon rakamları baz alındıysa da, vekiller kendi maaşlarına zam yapacaklarında gerçek rakamları baz aldılar (şimdi de öyle).
14- Önceki maddeye bağlı olarak memur ve işçinin maaşları her geçen gün azaldı. 28 Şubat darbesi öncesinde bir aile, azgari ücretle bile geçinebilirken, bugün ise en az iki asgari ücretin girmediği evin geçimi imkânsız hale getirildi. Peki bu neden yapıldı? Kadınların da iş hayatına girmesi için. Bu ne demek? Bunun birçok yönü vardır ve ilk sebep, aynen Çin'deki gibi kölelik zihniyetidir. Yani, kadın-erkek ayrımı yapılmadan herkesin karın tokluğuna, Yeni Dünya Düzeni'nin efendilerine hizmet etmesi sağlandı. Hatırlarsanız siyonistler (bilerek yahudiler demiyorum. Çünkü onların içindeki samimi museviler bile onlara karşı çıkmaktalar), kendilerini üstün ırk olarak görürler ve kendi ırkları haricindeki bütün ırkların kendilerine hizmet etmek için yaratıldığına inanıp, bütün sây ve gayretlerini bu yolda sarfederler...

Benim aklıma gelenler şimidilik bunlar. Ekleme yapılabilir...

Peki bunları yapanlar sizce bu ülkenin çocuğu olabilir mi? Ya da şöyle soralım: "Bu ülkeyi batırmak için neler yapmak gerekli?" sorusunun cevabı olan uygulamalar yapılmış sanki değil mi?

Aynen öyle. Peki kim bunlar? İşte kritik soru bu? Erbakan'ın zamanında hep söylediği ama anlaşılmadığı şeydi: Masonik düzen. Bugün ben de dahil olmak üzere bu hükümeti ve başbakanı beğenmeyenler, bunu iyice düşünsünler. Bir hadis vardır hani: "Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz." Demek ki layık olduğumuz yönetilme şekli buymuş. Onu haketmemişiz ki, Allah onu bizden aldı. Zîrâ bir kula nasip olan kıymetin değeri bilinmezse, onun elinden alınır. *

* Hiçbir partinin propagandasını yapmıyorum. Zîrâ şu anda, oy verecek parti olmadığını düşündüğüm için oy vermeyi düşünmeyen bir bireyim.

Peki tüm bunlardan anlamamız gereken, özetle ne olmalı?
Suriye konusunda da yazdığım gibi artık bağımsız ülkeyiz, ortadoğunun en güçlü devletiyiz gibi sözlerin yalnızca bizim kendimizi kandırmaktan öte birşey olmadığının idrakine varmamız gerek. Mesela İran Gen. Kur. Başkanının söylediği, "Sıra Türkiye'ye de gelecektir." sözünü bizler "gafil kafaya tokmak" olarak algılamalı ve artık bu derin uykudan uyanmalıyız. Bugün bizi kullanan bu Yeni Dünya Düzeni"nin (masonik, siyonist kitle) bizi de bir gün at-kullan hesabı, bizimle işleri bittikten sonra atacaklarından, bugün namlularını Irak, İran ve Suriye üzerinden bize doğrultacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. BOP (aslen BİP) ne güne duruyor?

antonidas

Yarbay

5195 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin.79

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

karakolların hali rezalet, görüyoruz resimlerini.Neden düzeltilmiyor, para yok.
Her yere toki ile lüks konut yaparken para var, 40 trilyona vip cami yaparken de para var.
Libyalı muhaliflere, suriyeli muhaliflere para yardımı yaparken da para var.
Ama Türk askerine gelince para yok.Karakola gelince para yok. Vatandaşa gelince para yok.
Askerin can güvenliğine gelince para yok.
Yazıklar olsun...

Arkadaşım bir şey öğrenmek istiyorum. Sen Türkiyede mi yaşıyorsun yoksa Fransada mı?
Olaylara çok Fransız kalmışsın.

insanda biraz utanma olur.
Türkiye kalkıyor, başka bir devletin iç işlerine hatta iç savaşına doğrudan müdahale ediyor.Üstelik bu hamle sonucunda, Suriye ve İran'ın pkk yı üstümüze salacağını bile bile.
Amerika ve İsrail'in çıkarları için bizim gariban askerimiz şehit oluyor. Hiç mi yüreğin sızlamıyor, hiç mi üzülmüyorsun. Yarın senin çocuğun aynı şekilde ölse veya sakat kalsa, hiç mi sesini çıkarmayacaksın.Ne işiniz var Suriye'deki muhaliflerle demeyecek misin?
Libyalı ve Suriyeli isyancılara bu ülkeden yüklü miktarda para ve silah yardımı gitti, kendi askerimize karakollarımıza gelince nedense hiç para olmuyor.
Suriye uçağımızı düşürdü,çıkıp doğru düzgün bir şey yapabildiler mi, yapamadılar.
Askerin başına çuval geçti, siğneye çektiler.
Bir de paralı askerlik çıkardılar. Zenginler 1 gün bile askerlik yapmazken, elin garibi canını veriyor. Bunu nasıl kabul ediyorsun,nasıl sindiriyorsun.
Amerika için bizim mehmedimizi kurban ediyorlar,nasıl kaldırıyorsun.
Bu ülke Amerika'nın her dediğini yapmak zorunda değildir.
Zamanında bütün batı devletlerini elde avuçta yokken dize getirdik.
Zamanında bütün batılı devletlere rağmen Kıbrıs'a çıkartma yaptık.
Kurtuluş savaşı kahramanlarına bile laf söylediler. Açın tarih kitaplarına bakın, 1. ve 2. İnönü zaferleri var orada. O dönemde bile kimse kafamıza çuval geçirmeye cürret edemedi.
İslam dininde en büyük günah kul hakkı yemektir. Paralı askerlik şehitlerin bile kul hakkına girer.
Zengin yaşasın, fakir ölsün.Bu durumu nasıl kabul ediyorsun,bu mı islam, bu din.
Sizin beğenmediğiniz İnönü, Türkiye'yi 2. dünya savaşına girmekten kurtardı. O dönem 2 tarafta ya bizimlesin ya bize düşmansın mantığıyla yaklaşıyordu.
Senin adamların ise Amerika askeriyle,topuyla, tankıyla ülkemize yerleşsin diye tezkere çıkarmaya çalıştılar.
Yazık,olan yine bu ülkenin gariban halkına olacak ama bunu birilerine anlatamazsın.

Onun Allahı ona Cariyeler verecek.Din bu denli bir hastalıktır düşünmeyi engeller sadece başında ki ne derse ona inanır onlar.Dün çektiler savunma yerinin halini içler acısı bir damdan ibaret Camileri için para var ama Askerlerimiz için yok.Caminin minaresini kullanırlar ülke yıkıldığında.Bu yüzden Dinleri ile savaşıyoruz.Bu yüzden Dini yerin dibine sokmadan bize rahat yok.Bu Ülkede son kalan Cami susturuluncaya kadarda bu savaş sürecek.

Bu arada Kıbrısa çıkartmayı SOLCU yaptı Dinci değil Dinci nedir ki Dış güçler ile savaşsın höt dediler mi satmayacağı şey yoktur.Örneği çoook Menderes döneminde Askerlerimizin Peşkeş çekilmesi gibi

bunların dinle imala falan alakaları yok ki?
Dini kullanarak menfaat ve mevki elde etmek,islam dinindeki en büyük günahlardan birisidir.
Torpil, adam kayırma, paralı askerlik çıkarma gibi kul hakkına yönelik hareketler,islam dinine göre en büyük günahlardan birisidir.
İslam dini böyle bir din değil, bunların dinle vs alakası yok. Din bunlar için sadece iktidarda kalmak için bir araç.
Mesela dini türkçe öğretmezler.Çünkü dini Türkçe öğretirlerse, insanlar bunların yalan söylediğini, uydurduğun hemen anlar. O yüzdendir ki, anlamını bilmediği sözcükleri ve cümleleri öğretirler. Dini yanlış öğretmekte çok büyük günahtır.
Zaten kıyamet kopacağı zamanda cami olacak,camiye giden olacak. Fakat onların dinle veya başka bir şeyle ilgisi olmayacak.

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >