Şimdi Ara

8 Şehit Daha! (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
294
Cevap
0
Favori
8.709
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin.79
    Karakollara ayrılan ödeneklerin nerede olduğunu merak mı ediyorsunuz? SAYIŞTAY'ın askeri harcamaların denetleyebildiği kısa süre zarfında ortaya çıkarılanlara bakınız!!!
    Haberlerin bir bölümünü alıntı yaptım. Linklerden geri kalanlarını okuyabilirsiniz.

    Tayyip kankası olan G.Kurmay başkanı için soruşturma açtırsa ya ne bekliyor?.Biad etmeyen askerler için düzmece belgeler ile şova dönen mahkemeler tertipliyorlar ama kendine biad eden askerler için gıkları çıkmıyor.

    Ayrıca pati içindeki çıkar guruplar Tayyip hastalanınca azdı demek saflıktır. Partiyi baştan beri çıkar amaçlılar yönetiyordu son 10 senede yapılan özelleştirmelere bir bak sadece Sümerbanktan ve Tekelden kaldırdıkları milyonları gör. O zamanda mı Tayyip kanserdi. Seni bilmemde o zamanda bu zamanda Tayyibin bunları bilmediğine inancak kadar saf değiliz. Balık baştan kokuyor güzel kardeşim, baştan!.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadow006 -- 10 Ağustos 2012; 18:57:10 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Şehit cenazelerini gördükçe, haberlerini okudukça kalbi sıkışan, terör olaylarını izledikçe lanetler okuyan geniş kitle. Terör, ana tema olarak bu büyük kitleyi canından bezdirerek amacına ulaşmaya çalışıyor.

    Yukarda bir arkadaş 2000 yılından bu yana terör'de kaybedilen asker sayısıın kademli olarak arttığından söz edip rakamlar vermiş, toplumu hafızasız sanıyor galiba, ölü saymak istemeyiz pardon ama terör 2000 yılında mı başladı, 90'larda senede 5000 ölümlük bilançolar listeye neden dahil değil, hani o "küçüklerin", "pamukoğullarının" görev yaptığı yıllar. bu listeyi yayınlayan sol - kemalist basının derdi belliki ölülere ağıt yakmak falan değil, siyasal iktidarın sandıkta devrilememesi.

    Ak partinin beka problemi umurumda bile değil, isterse önümüzdeki seçimlerde sıfır çeksin, beni ilgilendirmez fakat üzülerek görüyorum ki terör örgütünnü hedefi ile, sol-kemalist kesimin hedefi bir biriyle örtüşüyor. Terör tırmandıkça toplumsal baskının arttığı, iktidarın acziyet içinde olduğu teması gündemde tutulabilir ve bölece hükümet baskı altında tutulabilir.

    Muhalefetin seçim kazanma umuudu sıfır, Darbeci grup Ordu'dan tasfiye edilerek darbe umudu da suya düştü, Yasal ve anaysal baskı ile iktidarı sııkıştırma yada parti kapatma dönemi 2010 refandurumu ile Yargının yapısının çoğulculuk esasına göre düzenlenmesi ile aşıldı.

    Bu hükümeti indirmek için kullanışlı bir enstrüman olarak geriye sadece teörör kalıyor. Eh, Hükümetin gitmesini isteyenleri alt alta yazarsak karşımıza çıkan tablo belli, PKK ve siyasi uzantısı BDP'nin dünden razı olduğu, sözcüleri vasıtasıyla defalrca dile getirildi, PKK'nın güneydoğuda en büyük siyasal rakibi AKP. Geriye Sol-kemalist-ulusalcı cephe kalıyor..


    Evet terör 2000'li yıllarda başlamadı. Hatta 1994 yılı rakamlardan anlaşıldığı gibi en fazla şehit verildiği yıl. Peki sonra ne oluyor? Kararlı bir mücadele başlıyor ve şehitlerin sayısı her geçen yıl daha da azalıyor.Peki ne zamana kadar bu azalma sürüyor: AKP'nin iktidara gelişine kadar. Sonra her yıl giderek artan bir ivmeyle teröre verdiğimiz şehit sayısı her yıl katlanarak artmaya başlıyor. AKP neredeyse şehit verilmeyen bir Türkiye devralıyor ama şimdi şehit haberlerinin gündemden hiç düşmediği bir ülke yarattı.

    Terör örgütünün hedefi ile Kemalistlerin hedefi birebir örtüşüyor demişsin. Ben daha önce Kemalistlerin Türkiye'nin belli bir bölgesini Türkiye'den koparmak gibi bir niyetleri olduğunu hiç okumadım, duymadım, görmedim. Böyle denklem kurulmaz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST
    ...90'larda senede 5000 ölümlük bilançolar listeye neden dahil değil, hani o "küçüklerin", "pamukoğullarının" görev yaptığı yıllar. bu listeyi yayınlayan sol - kemalist basının derdi belliki ölülere ağıt yakmak falan değil, siyasal iktidarın sandıkta devrilememesi.

    Bahsettiğiniz dönemlerde senelik bazda en fazla 2175 kayıp verilmiş. Verilen kayıpların yaklaşık %60'ı (malesef) sivil. Ancak tabloya dikkatli bakıldığında bahsettiğiniz kişi(ler)in görev yaptığı dönemde terör örgütünün kayıpları da tavan yapmış.

    3.5 yıllık bir dönemde askerlerimiz 9160 teröristi öldürmüş, 3103'de şehit vermişiz. Terör örgütü kanlı ellerini sivil vatandaşlara sürerek 4146 sivili katletmiş.
     8 Şehit Daha!

    Bahsettiğiniz kişilerin döneminde yıllık 5000 kayıp vermediğimiz gibi, terörle askeri olarak başarılı bir mücadele vermişiz.
    ==============================================================

    Muhalefet partileri hükümeti istemiyor olabilir, terör örgütü de istemiyor(!) olabilir, buradan yola çıkıp da muhalefet ile terör örgütünün hedefleri aynı diyemezsiniz. İki taraf da toplumsal baskı ile hükümeti sıkıştırmak istiyor olabilir mi, evet olabilir. Ama bu siyasetin olduğu her yerde olur, terörlük bir mesele değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bocekgrafik

    Biraz ezber bozalım. Demagoji yapmayan kişiler bunu iyi bilirler.: T.C. devletinin kuruluşu zaten masonlarla oluyor. İlk meşrutiyetle başlıyorlar kendilerini göstermeye. Hem, Haim Naom ne güne duruyordu. Mason olmayanlar darbelerle alaşağı edildi. Darbeye maruz kalanların ardında aynı zamanda mason olan birtek Demirel'dir. Erdoğan mason mu, değil mi bilemem ama ben onlara hizmet ettiğinden eminim. Benim için önemli olan da bu.

    Misal Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın masonlar için yaptıkları şeyleri yazar mısın?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kabuska

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST
    ...90'larda senede 5000 ölümlük bilançolar listeye neden dahil değil, hani o "küçüklerin", "pamukoğullarının" görev yaptığı yıllar. bu listeyi yayınlayan sol - kemalist basının derdi belliki ölülere ağıt yakmak falan değil, siyasal iktidarın sandıkta devrilememesi.

    Bahsettiğiniz dönemlerde senelik bazda en fazla 2175 kayıp verilmiş. Verilen kayıpların yaklaşık %60'ı (malesef) sivil. Ancak tabloya dikkatli bakıldığında bahsettiğiniz kişi(ler)in görev yaptığı dönemde terör örgütünün kayıpları da tavan yapmış.

    3.5 yıllık bir dönemde askerlerimiz 9160 teröristi öldürmüş, 3103'de şehit vermişiz. Terör örgütü kanlı ellerini sivil vatandaşlara sürerek 4146 sivili katletmiş.
     8 Şehit Daha!

    Bahsettiğiniz kişilerin döneminde yıllık 5000 kayıp vermediğimiz gibi, terörle askeri olarak başarılı bir mücadele vermişiz.
    ==============================================================

    Muhalefet partileri hükümeti istemiyor olabilir, terör örgütü de istemiyor(!) olabilir, buradan yola çıkıp da muhalefet ile terör örgütünün hedefleri aynı diyemezsiniz. İki taraf da toplumsal baskı ile hükümeti sıkıştırmak istiyor olabilir mi, evet olabilir. Ama bu siyasetin olduğu her yerde olur, terörlük bir mesele değil.

    Mesele keşke sayılara indirgenecek kadar basit olsa, dediğim gibi ölü sayımı yapmak hoşta değil, ahlakide değil. Ölümlere ideolojik ve siyasi yaklaşıldığı müddetçe bu sorunda çözülmez. Terörün hedefi ölümler, şehit cenazeleri ve annelerin yürek burkan acıları üzerinden toplumu duygusal olarak bezdirmek ve bu sayede baskıyı artırark siyasi iradeyi felç etmek.

    Ben artık bu konuda ne askeri ne siyaseti ne medyayı nede muhalefeti samimi ve sorumlu bulmuyorum. bu işte bir gariplik var, 30 yıldır hep aynı olaylar, aynı beyanlar, aynı manşetler, aynı tepkiler. Aynı komplo teorileri ortalarda ama değişen bir şey yok. Nedir bu kavga ne paylaşılamıyor, bu pis ve kanlı savaşın getiriği acı ve ölümler etmedi mi, daha ne kadar ölüm olması gerekiyor, hangi dava insan hayatından önemli gibi sorular ne zaman yanıt bulacak bende merak ediyorum.

    Bu kadar operasyon, harcanan 300 milyar dolar ve gündemden düşmeyen Terör, bu kadar uzun zamana yayılınca normalize olarak hayatın bir parçasına dönüşüyor, bu sebeple sandığı ve siyaseti etkilemesi zor, o rakamları yayınlamak, şu sayın dedi, onunla görüştü, bununla pazarlık etti gibi ajitasyon soslu haberler zerre etki etmiyor..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OPTİMİST -- 10 Ağustos 2012; 19:40:45 >




  • İnsanlar "vatan sağolsun","bir tane oğlum var onuda gönderirim" gibi lafları bıraksın bu yapılanların olanların hesabını sorsun.

    Şehit aileleri böyle konuşmaya başlıyor artık çok ümitliyim onlar çözecek bu sorunu.

    Benim düşüncem bu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

    Misal Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın masonlar için yaptıkları şeyleri yazar mısın?

    Tek tek yazmaya gerek yok. Bu ülkenin bağımsızlığı, İngiltere'nin İstanbul'a girmesiyle son bulmuştu. O günden beri de bağımsız değiliz. Hani hep, 1. dünya savaşından sonra ortadoğuda kurulan devletlerin başına kuklalar yerleştirildiğinden bahsediyoruz ya. Türkiye'nin onlardan tek farkı, krallık rejimiyle değil de demokrasi ile yönetiliyor olmamız. Bunu, ancak kendinize (bu ülkeye) dışarıdan baktığımızda anlayabiliyoruz. Bu bir yana, bu ülkede mason olmadan başbakan olan kim varsa darbeyle indirilmiştir. Tek istisna, mason olduğu halde darbe gören Demirel olmuştur, o da istisna olduğu için kaideyi bozmaz. Hem, kenisine cumhurbaşkanlığı köşkü bahşedilirken, bu mağduriyeti fazlasıyla telafi edilmiştir.

    Dahasını yazayım. Genelkurmayın girişindeki ve meclisteki masonik simgeleri araştırın. Ne demek istediğim, daha iyi anlaşılacaktır.

    Diğer konu kilitlendiği için oraya yazamadığım mesajımı buraya yazıyorum.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

    Müslüman Üniversiteleri pek kaale almıyoruz malumunuz buldukları birşeyde yok.

    Bak hâlâ saygısızlık yapıyorsun. Saygısızlık etmeden yaz diyorum ama kurduğun cümleye bak. Empati kur ve "Müslüman olmayan üniversiteleri pek kaale almıyoruz malumunuz buldukları birşeyde yok." demesi senin için ne ifade eder. Hoşlanmazsın, değil mi? Bu sebeple, kendi hoşuna gitmeyen şeyleri başkasına söyleme.


    quote:

    Ben inanmıyorum Fıtratımda da bana cennette huriler sunacak bir yaratıcıya inanmak gelmiyor.Meslek direkt faul zati.

    Olaya çok yanlış bir açıdan bakıyorsun. Meslekten kastın ney, bilmiyorum. Cennete ait o anlatılanlar, yalnızca âvâmı teşvik amaçlıdır. Yunus Emre gibileri cennetle ilgilenmemişlerdir mesela Hâkezâ diğer İslâm büyükleri de öyle. Çünkü amaç cennet değildir, öyle olmamalıdır.

    Evrim konusunda ise yalnızca şunu söyleyeyim. Eğer buna sadece bilimsel teori gözüyle bakmış olsaydınız, birilerinin onu kabul edip-etmediğiyle ilgilenmezdiniz. Evrimi aşıp, darvinim diye bir din icat edilmiş ve ona ilanıyorsunuz. Evrimi bu kadar canhıraşâne savunmanızın tek nedeni budur. Yani, aslında ateist falan değilsiniz, sadece öyle olduğunuzu sanıyorsunuz. Darvinizm'e bu kadar sıkı bağlanmanızın bir diğer sebebi de, insanoğlu yalnız ve desteksiz yapamaz. Maddi veya manevi desteğe ihtiyaç duyar. İşte evrim de sizin dinsizlik adına tek tutar dalınız. O sebeple bu kadar savunuyorsunuz. Öyle olmasa, şöyle bir cümleyi zaten kurmazdın: "Ben Dine masal dediğimde ceza alayım.Dindar gelip Evrime Masal dediğinde ceza almasın Adaletinizi oturduğunuz yerilemi yapıyorsunuz?"

    Bu cümlenin analizi şudur. Öncelikle evrimi bir din olarak kabul ediyorsun. Bunun delili, evrimi İslâm'la karşılaştırmış olman. İkincisi ise onu savunuyorsun. Çünkü evrimi darvinizm olarak din kabul etmekle kalmıyor, ona inanıyorsun. Eğer evrimin veya darvinizmin din olduğunu düşünmüyorsan veya ona inanmıyorsan, farkında olmayarak da olsa ona inandığını farket.

    Mesela birisi ufo teorisini reddetse, nasıl ki bunu normal karşılıyorsak, eğer evrimi de din olarak değil de sadece bilimsel bi teori olarak kabul ediyorsak eğer, onu kabul etmeyenleri de normal karşılayabilmeliyiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bocekgrafik -- 10 Ağustos 2012; 20:15:01 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST
    Mesele keşke sayılara indirgenecek kadar basit olsa, dediğim gibi ölü sayımı yapmak hoşta değil, ahlakide değil. Ölümlere ideolojik ve siyasi yaklaşıldığı müddetçe bu sorunda çözülmez. Terörün hedefi ölümler, şehit cenazeleri ve annelerin yürek burkan acıları üzerinden toplumu duygusal olarak bezdirmek ve bu sayede baskıyı artırark

    Sayma işinin ahlaki yönünü sayanlar ve sayıyı görüp de müdahale etmeyenler düşünsün. Benim sayı verme nedenim Pamukoğlu'na atıfta bulunmanızdı. Pamukoğlu terörle samimi ve başarılı olarak mücadele eden birisiydi.

    quote:

    Ben artık bu konuda ne askeri ne siyaseti ne medyayı nede muhalefeti samimi ve sorumlu bulmuyorum. bu işte bir gariplik var, 30 yıldır hep aynı olaylar, aynı beyanlar, aynı manşetler, aynı tepkiler. Aynı komplo teorileri ortalarda ama değişen bir şey yok. Nedir bu kavga ne paylaşılamıyor, bu pis ve kanlı savaşın getiriği acı ve ölümler etmedi mi, daha ne kadar ölüm olması gerekiyor, hangi dava insan hayatından önemli gibi sorular ne zaman yanıt bulacak bende merak ediyorum.

    Bu kadar operasyon, harcanan 300 milyar dolar ve gündemden düşmeyen Terör, bu kadar uzun zamana yayılınca normalize olarak hayatın bir parçasına dönüşüyor, bu sebeple sandığı ve siyaseti etkilemesi zor, o rakamları yayınlamak, şu sayın dedi, onunla görüştü, bununla pazarlık etti gibi ajitasyon soslu haberler zerre etki etmiyor..


    Türkiye'nin başı bu tip örgülerle sürekli belada oldu, birini bitirdik diğeri başladı. Terör örgütünün amacı ne hükümeti devirmek ne de Kürtlere özgürlük sağlamak; amaçlar zincirinin temel halkası Ortadoğu'da güçlü devlet olmasını engellemek. Bu doğrultuda terörü destekleyen çok fazla devlet ve güç var, Türkiye PKK'yı bitirse bile en geç 2 yıla yenisi çıkacak bu yüzden. Terörü geleceğiyle birlikte bitirmek için bağımsız komşularımızla sağlam ilişkiler kurmamız ve Ortadoğu'da çoğu devletle birlik olmamız gerekirdi. Çünkü terör tüm Ortadoğu'nun sorunu. Bunların hiç biri yapılmadığı için terörün geleceği bitmeyecek.




  • Bİr örgütçünün cenazesi ve onların sözcüleri.Yapmaya istediklerinin ne olduğunu net olarak görebilirsiniz.Aba altında sopa gösteriyor kendince...

    BDP Hakkari Milletvekili ADİL KURT ve beyanatları;

    Türkiye’de bir iç savaşın ayak sesleri bu coğrafyadan duyulmaya başladı. Eğer bugüne kadar Türkiye’de bir iç savaş olmamışsa herkes bilmeli ki Kürt siyasetinin sağduyulu yaklaşımından dolayıdır. Kürtlerin sabır taşı çatladı. Bıçak kemiğe dayandı. Bu süreçten sonra Kürtlerin yapabileceği hiçbirşey yoktur direnmek dışında. Böyle devam ederse Türkiye’de bir iç savaş durumunda Türk ordusu da ikiye bölünecektir. İçerisinde silah taşıyan hiçbir Kürt genci böyle bir durumda kendi halkına silah çekemeyecektir.”dedi.

    '15 AĞUSTOS YAS GÜNÜ DEĞİL, KEPENKLER KAPANMAMALI'

    Kürt halkının taleplerine cevap verilmesi gerektiğini belirten Kurt, “Bu haklar verilmezse kaybeden Kürt halkı değil Türkiye olacaktır. 2 gündür Yüksekova halkı içerisinde 15 Ağustos’a doğru günlerce sürecek olan bir kepenk kapatma eyleminin olacağı söyleniyor. Bu söylentinin kaynağı Kürtler değildir. 15 Ağustos bizim yas günümüz değildir. Bizim coşku günümüzdür.( İlk silahlı eylemlerini yaptıkları günün yıldönümü oluyor bilmeyenler için) O gün kepenkler kapatılmamalı. Böylesi ihanet içerisinde söylentiler dolaştıranlar bilmeliler ki Kürt halkının düşmanlarına hizmet ediyorlar.”dedi.




  • Konu dönüp dolaşıp Atatürk ve silah arkadaşlarının mason olup masonluğa hizmet etmesine gelmiş...
    He gardaş he mason ordu da komple mason,barbaros da mason malum bayrağı varya..Selçuklularda mason yapılarında altıköşeli yıldızı kullanıyorlar,hatta Karamanoğullarıda mason...Hatta hatta ortaasya türkleride nazi,tamgalarında nazı sembolleri varya...
    Lan bidakka yoksaa bende bağdaş kurup oturuyorum evde,acaba budismiyim?

    Ne içip geliyorsunuz şu kültür-bilim bölümüne anlamıyorum,birde sanki görmüş tanık olmuş gibi yazmış...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 10 Ağustos 2012; 20:45:57 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bocekgrafik

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

    Misal Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın masonlar için yaptıkları şeyleri yazar mısın?

    Tek tek yazmaya gerek yok. Bu ülkenin bağımsızlığı, İngiltere'nin İstanbul'a girmesiyle son bulmuştu. O günden beri de bağımsız değiliz. Hani hep, 1. dünya savaşından sonra ortadoğuda kurulan devletlerin başına kuklalar yerleştirildiğinden bahsediyoruz ya. Türkiye'nin onlardan tek farkı, krallık rejimiyle değil de demokrasi ile yönetiliyor olmamız. Bunu, ancak kendinize (bu ülkeye) dışarıdan baktığımızda anlayabiliyoruz. Bu bir yana, bu ülkede mason olmadan başbakan olan kim varsa darbeyle indirilmiştir. Tek istisna, mason olduğu halde darbe gören Demirel olmuştur, o da istisna olduğu için kaideyi bozmaz. Hem, kenisine cumhurbaşkanlığı köşkü bahşedilirken, bu mağduriyeti fazlasıyla telafi edilmiştir.

    Dahasını yazayım. Genelkurmayın girişindeki ve meclisteki masonik simgeleri araştırın. Ne demek istediğim, daha iyi anlaşılacaktır.

    Diğer konu kilitlendiği için oraya yazamadığım mesajımı buraya yazıyorum.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

    Müslüman Üniversiteleri pek kaale almıyoruz malumunuz buldukları birşeyde yok.

    Bak hâlâ saygısızlık yapıyorsun. Saygısızlık etmeden yaz diyorum ama kurduğun cümleye bak. Empati kur ve "Müslüman olmayan üniversiteleri pek kaale almıyoruz malumunuz buldukları birşeyde yok." demesi senin için ne ifade eder. Hoşlanmazsın, değil mi? Bu sebeple, kendi hoşuna gitmeyen şeyleri başkasına söyleme.


    quote:

    Ben inanmıyorum Fıtratımda da bana cennette huriler sunacak bir yaratıcıya inanmak gelmiyor.Meslek direkt faul zati.

    Olaya çok yanlış bir açıdan bakıyorsun. Meslekten kastın ney, bilmiyorum. Cennete ait o anlatılanlar, yalnızca âvâmı teşvik amaçlıdır. Yunus Emre gibileri cennetle ilgilenmemişlerdir mesela Hâkezâ diğer İslâm büyükleri de öyle. Çünkü amaç cennet değildir, öyle olmamalıdır.

    Evrim konusunda ise yalnızca şunu söyleyeyim. Eğer buna sadece bilimsel teori gözüyle bakmış olsaydınız, birilerinin onu kabul edip-etmediğiyle ilgilenmezdiniz. Evrimi aşıp, darvinim diye bir din icat edilmiş ve ona ilanıyorsunuz. Evrimi bu kadar canhıraşâne savunmanızın tek nedeni budur. Yani, aslında ateist falan değilsiniz, sadece öyle olduğunuzu sanıyorsunuz. Darvinizm'e bu kadar sıkı bağlanmanızın bir diğer sebebi de, insanoğlu yalnız ve desteksiz yapamaz. Maddi veya manevi desteğe ihtiyaç duyar. İşte evrim de sizin dinsizlik adına tek tutar dalınız. O sebeple bu kadar savunuyorsunuz. Öyle olmasa, şöyle bir cümleyi zaten kurmazdın: "Ben Dine masal dediğimde ceza alayım.Dindar gelip Evrime Masal dediğinde ceza almasın Adaletinizi oturduğunuz yerilemi yapıyorsunuz?"

    Bu cümlenin analizi şudur. Öncelikle evrimi bir din olarak kabul ediyorsun. Bunun delili, evrimi İslâm'la karşılaştırmış olman. İkincisi ise onu savunuyorsun. Çünkü evrimi darvinizm olarak din kabul etmekle kalmıyor, ona inanıyorsun. Eğer evrimin veya darvinizmin din olduğunu düşünmüyorsan veya ona inanmıyorsan, farkında olmayarak da olsa ona inandığını farket.

    Mesela birisi ufo teorisini reddetse, nasıl ki bunu normal karşılıyorsak, eğer evrimi de din olarak değil de sadece bilimsel bi teori olarak kabul ediyorsak eğer, onu kabul etmeyenleri de normal karşılayabilmeliyiz.

    Atatürk döneminide İsmet döneminide iyi biliyorum. Sen bana Atatürk döneminde ve İsmet paşa döneminde İngiltere çıkarları için yapılanları bir saysana dur ben sana ufak bir örnek vereyim.2. Dünya savaşına katılmamız için 3 defa konferans yapıldı bizim Ülkenin katılması için tam bir sene uğraştı parasından cephanesine kadar sunulmayan şey kalmadı Bizim Sözde Mason İsmet neden savaşa girmedi.

    Dur bir örnek daha vereyim Menderes döneminde Natoya girmek için Amerika'nın nerede ise bir yerlerini yalayacaktı Menderes 700 vatan evladı pisi pisine öldü.Amerikan dış işleri bakanı Türk askerlerinin günlüğü çok ucuz sadece 23 cent dediğinde bizim Ülkeden Mendoşun neden sesi çıkmadı.Hani mason değil ya merak ettim.Sadece Nazım Hikmetin sesi çıktı oda Sürgün edildi zaten Neden ?

    Devamını istersen yazarız.Silah fabrikalarını kim kapattı İncirlik üssünü kim açtı ? 6. Filoyu kimler getirdi.Nedense hep Dini bütün yönetimler zamanında üsler satışlar kapatmalar olmuş Ülkemizde tesadüf mü?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kubilay_Turk -- 10 Ağustos 2012; 20:51:00 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01deadman01

    Konu dönüp dolaşıp Atatürk ve silah arkadaşlarının mason olup masonluğa hizmet etmesine gelmiş...
    He gardaş he mason ordu da komple mason,barbaros da mason malum bayrağı varya..Selçuklularda mason yapılarında altıköşeli yıldızı kullanıyorlar,hatta Karamanoğullarıda mason...Hatta hatta ortaasya türkleride nazi,tamgalarında nazı sembolleri varya...
    Lan bidakka yoksaa bende bağdaş kurup oturuyorum evde,acaba budismiyim?

    Ne içip geliyorsunuz şu kültür-bilim bölümüne anlamıyorum,birde sanki görmüş tanık olmuş gibi yazmış...

    Dur ben onu yakaladım az ifadesini alıp göndericem.İki saattir soruyorum daha cevap veremedi Masonluğa hizmetleri ne Atanın İsmetin diyorum ses yok Darbe ile indirilenlerin Köpekliklerini sıralamış olurum bende bu arada.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kubilay_Turk

    quote:

    Orijinalden alıntı: 01deadman01

    Konu dönüp dolaşıp Atatürk ve silah arkadaşlarının mason olup masonluğa hizmet etmesine gelmiş...
    He gardaş he mason ordu da komple mason,barbaros da mason malum bayrağı varya..Selçuklularda mason yapılarında altıköşeli yıldızı kullanıyorlar,hatta Karamanoğullarıda mason...Hatta hatta ortaasya türkleride nazi,tamgalarında nazı sembolleri varya...
    Lan bidakka yoksaa bende bağdaş kurup oturuyorum evde,acaba budismiyim?

    Ne içip geliyorsunuz şu kültür-bilim bölümüne anlamıyorum,birde sanki görmüş tanık olmuş gibi yazmış...

    Dur ben onu yakaladım az ifadesini alıp göndericem.İki saattir soruyorum daha cevap veremedi Masonluğa hizmetleri ne Atanın İsmetin diyorum ses yok Darbe ile indirilenlerin Köpekliklerini sıralamış olurum bende bu arada.

    Dur bekle biraz Kadir Mısıroğlu,Mustafa Armağan vb. kişileri izlesin feyizlensen gelir....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin.79

    Askere tabasbuskârlık yapmak belirli bir kesimin sonradan kazanılmış alışkanlığı oldu. Yakında genetik yollarla çocuklarınıza geçip doğal davranış haline gelebilir dikkat edin.

    Amaçları bu zaten
  • Eğer; pek sevmesem de II. Abdülhamid eğitim reformu yapmamış olsaydı, cumhuriyeti kuran kadroların hiçbirisi olmayacaktı. CIA tarafından finanse edilen Mısıroğlu, Armağan ve saz arkadaşlarına da malzeme çıkmayacaktı.

    Bu gafiller Osmanlı'nın son dönemlerindeki şehzade isimlerini bile araştırmaktan aciz, zavallı kimselerden oluşmakta. Her duydukları yalanı tapınırcasına savunmak ve cumhuriyeyi kötülemek bunların hayat felsefelerinin temelini oluşturmakta.

    Hayatta duymayı beklemediğim en son cümleyi, yine hayatımda en son duyabileceğim kimseden duydum iki gün önce... ''Halkı müslüman çoğunluktan oluşan ülkeler içinde; herşeye rağmen en özgür ülkeler Türkiye ve İran...'' Adam bir de ordumuza ve kahraman askerlerimize dua etti. Silivri'ye tıkılan ve hala yargılanmayı bekleyen askerlerin ve diğer insanların durumlarının, buna sebep olan müsebbiblerinin nasıl bir vebal altına girdiklerini de ekledi.

    İradeleri kelepçeli robotlar elbette anlamazlar.

    Osman Pamukoğlu Paşa'nn birliğinde Unimag şoförlüğü yapan ve 13 ay yanında gezen arkadaşım var. Nasıl mücadele ettiklerini anlatsa, kulaklarınıza inanamazsınız. Fotoğrafları görseniz uykularınız kaçar, kendinize ve şerefsizliğinize lanet eder duruma düşersiniz.

    Paşa'nın meşhur bir lafı var: ''Hainlik, genetiktir''




  • @El Fuego
    Mısıroğlunun,M.Armağa'nın cia destekli olduğu
    Sonucu bir bilgi midir,düşüncelerinizin vardığı bir kanı mıdır ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    @El Fuego
    Mısıroğlunun,M.Armağa'nın cia destekli olduğu
    Sonucu bir bilgi midir,düşüncelerinizin vardığı bir kanı mıdır ?

    Aslında bir tesbittir Sn. nocen. Nedeni ise; CIA tarafından himaye edilen cemaatin yazarcık ve bilinçli saptırıcısıdırlar. Bilindiği gibi bu sözde cemaatin çevirdiği dolapların, kurduğu komploların ve ürettiği mesnetsiz iftiraların tamamı günler; hatta aylar öncesinden paçavra matbuatlarında çarşaf çarşaf yayımlanarak kara propaganda yapılır.

    Klişe laflarla tarih saptırılır, gerçekler tersyüz edilir. Bunlara hizmet eden kimselerin de dürüstlüğü ve tarafsızlığı da şüphe beslemeye son derece müsaittir.

    Yaptıkarı propaganda tamamen emperyalistlerin çıkarlarına hizmet eder. Neo-Osmanlıcılığı hortlatarak (sözde eskiden bize ait olan toprakların bize verileceği vaadiyle) ülkeyi felaketlere sürüklemek ve sonunda kurulu devleti parçalama misyonunu üstlenmişlerdir. Açın okuyun paçavradan kağıt parçalarını. Bir de buna alet olan zavallı, cahiller vardır. Onlar, işin sonunu nereye gidemeyeceğini kestiremeyecek kadar zihinleri örselenmişlerden oluşmaktadırlar. Bunların yavaş yavaş ısıtmaya başladıkları; Esad gittikten sonra Suriye ile federasyon fikrinin aslı da 1930 yılında Atatürk tarafından ortaya atılmış bir fikirdir. Bunu dillendirmezler; ama bilirler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego

    Eğer; pek sevmesem de II. Abdülhamid eğitim reformu yapmamış olsaydı, cumhuriyeti kuran kadroların hiçbirisi olmayacaktı. CIA tarafından finanse edilen Mısıroğlu, Armağan ve saz arkadaşlarına da malzeme çıkmayacaktı.

    Bu gafiller Osmanlı'nın son dönemlerindeki şehzade isimlerini bile araştırmaktan aciz, zavallı kimselerden oluşmakta. Her duydukları yalanı tapınırcasına savunmak ve cumhuriyeyi kötülemek bunların hayat felsefelerinin temelini oluşturmakta.

    Hayatta duymayı beklemediğim en son cümleyi, yine hayatımda en son duyabileceğim kimseden duydum iki gün önce... ''Halkı müslüman çoğunluktan oluşan ülkeler içinde; herşeye rağmen en özgür ülkeler Türkiye ve İran...'' Adam bir de ordumuza ve kahraman askerlerimize dua etti. Silivri'ye tıkılan ve hala yargılanmayı bekleyen askerlerin ve diğer insanların durumlarının, buna sebep olan müsebbiblerinin nasıl bir vebal altına girdiklerini de ekledi.

    İradeleri kelepçeli robotlar elbette anlamazlar.

    Osman Pamukoğlu Paşa'nn birliğinde Unimag şoförlüğü yapan ve 13 ay yanında gezen arkadaşım var. Nasıl mücadele ettiklerini anlatsa, kulaklarınıza inanamazsınız. Fotoğrafları görseniz uykularınız kaçar, kendinize ve şerefsizliğinize lanet eder duruma düşersiniz.

    Paşa'nın meşhur bir lafı var: ''Hainlik, genetiktir''

    Evet son kısma kalıbımı basarım.Bu işi bitirmek için kellesini koyan yüzlerce insan tanıyorum.Bu yüzden her koldan ellerinde ki tek koz olan Dinin içinin boşaltılması işlemi yakın zamana kadar bitmeli.Ellerinde ki silah gittiğinde düzenleri kendi başlarına yıkılacak zaten.(Ilımlı Kemalist Müslüman arkadaşları tenzih ederim)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01deadman01

    Konu dönüp dolaşıp Atatürk ve silah arkadaşlarının mason olup masonluğa hizmet etmesine gelmiş...
    He gardaş he mason ordu da komple mason,barbaros da mason malum bayrağı varya..Selçuklularda mason yapılarında altıköşeli yıldızı kullanıyorlar,hatta Karamanoğullarıda mason...Hatta hatta ortaasya türkleride nazi,tamgalarında nazı sembolleri varya...
    Lan bidakka yoksaa bende bağdaş kurup oturuyorum evde,acaba budismiyim?

    Ne içip geliyorsunuz şu kültür-bilim bölümüne anlamıyorum,birde sanki görmüş tanık olmuş gibi yazmış...

    İngiliz ve Fransız donanmalarının "Geçilmez" denilen Çanakkale'yi geçmek ve İstanbul'u ele geçirmek için dünyanın masrafını yaptıkları herkesin malumu. Peki bu iki devletin ordusu, nasıl olur da tek mermi bile atılmadan İstanbul'dan çekilirler? İplerimizi ellerine almadan çekilirler mi hiç? Mezopotamya ve Kuzey Afrika'dan ne şekilde çekildikleri malum. Haritaları cetvelle çiziler ülkeleri kurdular ve başlarına da kuklalarını. Buraya kadarını herkes kabul ediyor da, sırf haritamız cetvelle çizilmediği için mi aynı şeyi kendimiz için düşünmüyoruz acaba?



    Madem Mustafa Armağan'dan bahsettiniz. Sadece ve sadece Zaman'da yazıyor diye bir insanı ihanetle suçlamak, düpedüz iftira atmaktır. Ki bu iddia yapılırken ortada delil olmadığı gibi Mustafa Armağan'ın ise delilsiz tek yazısı yoktur. Ayrıca, bir yazarın yazıları ile o yazıların basıldığı medyanın alakası yoktur. Malum ki gazete küpürlerinde "yazarların fikirleri kendilerini bağlar" gibisinden bir ibare vardır. İşte Mustafa Armağan'dan bir yazı. Aşağıdaki yazı resimler, bağımsız! bir ülke olduğumuza gayet güzel delil oluşturuyorlar... Enteresan ki, ülkemizin ipini elinde tutan ülke ABD ve İngiltere olduğu halde, bu ülkeler aleyhine yazı yazanların bile CIA destekli olduklarını mesnetsiz olarak iddia etmenin adı nedir, bilmiyorum artık.

     8 Şehit Daha!
     8 Şehit Daha!


    Mahya İstanbul’la o kadar derinden özdeşleşmiştir ki, başka şehirlerde son yıllara kadar minareler arasına gerilen ışıklı yazıları göremezdiniz.
    Mesela ben Bursa’da geçen çocukluğumda hiç mahya gördüğümü hatırlamıyorum. Lakin Ramazan’ın geldiğini önce ışıl ışıl mahyalarından anlar İstanbullu.

    Perşembe gecesi yarısı kapalı Haliç Köprüsü’nde şehrin lacivert semasına asılan bu ışıktan yazıları görünce arşivimdeki fersude bir fotoğraf canlandı hafızamda. İster inanın, ister inanmayın, 1946′da laik olduğunu her fırsatta tekrarlayan Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi İstanbul’a bir “Hoşgeldiniz” mahyası astırmıştı. Ancak ilginç olan, bu mahyanın hangi dilde yazıldığı ve kime hitap ettiğiydi.
    Hazır Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’nin “Laik, Aydınlanmacı ve Atatürk’ün partisi” olduğunu söylemişken, bu partinin-kendileri açısından- günah galerisinin kapısını aralayalım istedim.

    Atatürk dönemi de dahil olmak üzere CHP’nin 1960′ların ortalarına kadar Amerika’ya karşı olmadığı gün gibi açıktır. Günün birinde ayrıca yazmak istediğim 9 Nisan 1923′te TBMM’de onaylanan Chester Projesi gibi şimdiki anlayışta bayağı “Amerikancı” ve ülke topraklarını peşkeş çekiyor diye nitelendirilebilecek ekonomik taahhütlerin altına da girilmişti vaktiyle. Proje için gereken yasal düzenlemeyi yaptığımız halde biz değil, Amerikan tarafının bundan vazgeçmesi ilginçtir.

    İkinci Dünya Savaşı bitmiş, Türkiye, ABD’nin başını çektiği Hür Dünya tarafını seçtiğini ve Komünist bloka karşı olduğunu San Francisco Konferansı’na katılmakla göstermişti (Nisan 1945). İyi de bu ‘Amerikancılık’ anlamına gelir mi? diye soracaklara zamanın CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün 25 Şubat 1960′ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmadan ibretlik birkaç satır nakletmek istiyorum.

    Diyor ki İnönü: “Birleşik Amerika NATO’dan evvel yardımcımız, NATO içinde müttefikimiz, CENTO içinde ittifakın teşvikçisi ve bunlardan başka iktisadî, malî alanda kuvvetli desteğimiz olmuştur. Siyasi partilerin hiçbirinde Amerika (ile) münasebetleri kıymetli tutmayan bir telakki (anlayış) yoktur.”
    Hadi Paşa’nın şu sözünü de aktarayım da içimde kalmasın: “CHP bu yeni münasebetlerin 15 sene evvelki kurucusu ve 15 seneden beri sadık taraftarıdır. (…) Samimi olarak müşahedemiz odur ki, Amerika Devleti, Amerikan halkı ve Amerika kültür âlemi Türkiye’nin iyiliğini istemekte ve dostluğu milletten millete olarak benimsemektedirler.”
    Bunlar zabıtlara geçen resmi konuşmalar. Buna rağmen siz hâlâ Amerikancılık denilince Celal Bayar ve Adnan Menderes’ten başkası aklına gelmeyenlere inanmaya devam edin isterseniz.

    Welcome Missouri
    Bu sımsıcak dostluk ortamını bir hayli ısıtan olay, 1946 Nisan’ında gerçekleşir. Gazeteler günler öncesinden Missouri adlı ABD savaş gemisinin Cebelitarık’tan geçip İstanbul’a gelmekte olduğunun haberleriyle dolup taşar. Amerikalılar sözde 1,5 yıl önce ölen ama savaş sırasında Türkiye’ye getirilemeyen eski ABD Büyükelçimiz Münir Ertegün’ün kemiklerini getirmektedirler. Bunun tamamen bir bahaneden ibaret olduğu, bir süredir Türkiye’ye sarkmakta olan Sovyetler Birliği’ne gözdağı vermek ve bizi ABD koruma şemsiyesi altına almak için geldiği 5 Nisan 1946′yı takip eden günlerdeki şaşaadan ortaya çıkacaktır.

    Şimdilerde Amerikan karşıtı olduğunu iddia eden CHP’liler bile Missouri’nin gelişinin o yıllarda ne yaman bir coşkuyla kutlandığını hatırlayacaklardır. Mesela Altan Öymen anılarında o günlerin İstanbul’undaki hazırlıkları şöyle aktarıyor: "Amerikan denizcilerinin iyi şeyler görmesi isteniyordu. Dolmabahçe rıhtımından Taksim’e ve Beyoğlu’na giden yollardaki kötü görüntüler yok ediliyordu. O sırada genelevlerin bulunduğu Abanoz Sokağı da içten ve dıştan badana ediliyordu."

    Ayrıca Missouri markalı bir sigara çıkarılmış, hakkında şiirler yazılmış, hatta Ankara’nın en iyi lokantalarından biri adını Washington Lokantası olarak değiştirmiştir. (“Bir Dönem, Bir Çocuk”, Doğan: 2002, s. 515 vd.)

    Üstelik Cumhurbaşkanı İnönü ve savaş kaçağı iken nasılsa başbakan yapılan Şükrü Saraçoğlu ile birlikte göğsüne İstiklal Madalyası’nı takarak ABD’li generallerle boy boy pozlar vermekte herhangi bir sakınca görmemişti. Anlayacağınız CHP, Amerikalı denizcileri ‘büyük üniforması’nı giyerek ağırlamakla meşguldü.

    İngilizce mahya
    İstanbul’da 4 keyifli gün geçiren Amerikalı denizciler, Missouri’yi günde 2 saat süreyle meraklı ziyaretçilere açıyorlardı. Halk bir tür ilk turist kafilesi sayabileceğimiz ‘Coni’leri görmek ve kendilerine bir şeyler satmak için seferber olmuştu. Dükkânların kapısına “Welcome” yazılması, o zamana kadar Rus Salatası diye bilinen soğuk yiyeceğin isminin Amerikan salatası olarak değiştirilmesi, Beyoğlu’nda bulunan “Rus Çorapevi” tabelasındaki ilk harfin silinerek “Us Çorapevi”ne dönüştürülmesi gibi operasyonlar da kimi tepeden inme emirle, kimi de gönüllü olarak gerçekleştiriliyordu.

    Tabii “Welcome” levhaları yalnız genelev, pavyon, bar gibi eğlence yerlerinin kapılarına değil, Kızkulesi’ne de asılmıştı. Ancak bir “Welcome” yazısı vardı ki, hepsini fersah fersah aşıyor ve CHP iktidarının laiklik söyleminin nasıl da kabukta kaldığını, hiçbir samimiyeti bulunmadığını en çarpıcı bir şekilde gösteriyordu. Bu, Missouri zırhlısının önünde demirlediği Dolmabahçe Camii’nin minareleri arasına asılan “Welcome” mahyasıydı.

    Burada yayınladığımız “Welcome” yazılı mahya fotoğrafını aziz dostum İsmail Kara da yıllardır arıyor ve bulamadığını söylüyordu. Mübarek Ramazan vesilesiyle 66 yıl önceki bu İngilizce mahyayı yayınlayarak hem laikliğin bizzat CHP tarafından ne kadar ciddiye alındığını görmenizi, hem de Ramazan’ınıza “Hoş geldi, safa getirdi” demenin bir yolunu bulmak istedim.

    Bu yazıdan sonra CHP’li belediyeler camilere İngilizce mahya astırmaya kalkarlarsa şaşmayın.
    Ne de olsa mirasları laiklik değil mi? İzindeyiz efendim! İzindeyiz!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bocekgrafik -- 10 Ağustos 2012; 23:18:44 >




  • @El Fuego
    Cevabınız için teşekkür ederim
    Aynı şeyleri düşünüyoruz gibi
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.