Şimdi Ara

Ankara Trafiği Kadar Rezil Trafik Görmedim (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
306
Cevap
2
Favori
10.455
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • acık ve net eğitimsizlik, hatta cahillik ve hatta yobazlık..
    bayan sürücüleri sıkıştırmaları, hatta kazaya sebebiyet vermeleri de bunlara eklenebilir.
    her yerde gecerli olduğu gibi tüm şahin ve bmv kullanıcıları bu guruba dahil etmiyoruz, ama gercekten forumdaşlarında katılacağı gibi büyük büyük çoğunluğunun ameliyata ihtiyacı var.
  • çok önemli maddeleri unutmuşsunuz. Ankara da ;

    - 4 şeritli bir yolda sağa dönüşler sol 3. şeritten yapılır ve bu mallık yüzünden 4 şeritli yol oluverir 1 şerit ve az araba ile bile uçak pisti gibi yol kapanır

    - alt geçitli kavşaklarda üst tarafta 2 şerit yüzlerce metre kuyruk varken uyanıklar alt geçitin şeritinden tüm kuyruğu yandan geçerek ön taraftan kuyruğa kaynak yapar. Bu mallların çoğalmasıyla birlikte bir bakmışsınız ki alt geçidin sağ şeridinde durmuş o şeriti iptal eden araçlar var. Kaynakçı mallar toplululuğu normal akması gereken alt geçit geçişini de zorlaştırır.

    - Eğer araç kuyruğu alt geçitte ise bu sefer tam alt geçide girene kadar üst tarafda tüm araçlar geçilerek sağdan kaynak yapılır.

    Ankara memur kenti olmasına rağmen kendini uyanık zanneden bir sürü HANZO var.




  • Bir Ankaralı olarak üzülerek yorumların tamamına katılıyorum.

    Bir de sinyal olayını unutmuş arkadaşlar, ankaradaki 10 yaşındaki aracın sinyal kolu henüz "sıfır" dır.

    Ne zaman sakin araç kullansam kesin kaza atlatırım. Bela eksik olmaz. Önüne kıranın araya girenin haddi hesabı yoktur. Bu yüzden agresif araç kullanıyorum, bela benden uzaklaşıyor.

    Birde Ankaradan başka yerde göremeyeceğiniz kırmızı ışık dragcıları Passat ve S80 kullanıcıları vardır. Preminyum paawaaa herkesi geçebileceklerine inanmış kelli felli psikolojik problemli amcalardır bunlar, geçildikleri zaman Antropoza girerler genelde.

    Bayan sürücülerden hiç bahsetmiyorum, ankaradaki bayan sürücülerin %90'ı araç kullanmayı bilmez 3 kulhü 1 elhamla giderler. Birde sana 20 saniye kesiksiz korna çalarlar gerizekalılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: IGBT

    4 aydır Ankara'da yaşıyorum. Böyle rezil bir trafik görmedim hiçbir yerde. Mesele kalabalık olması değil. İnsanların davranışları ve belediyenin yollara verdiği önem.

    Şahinciler (ve E36 BMWciler)
    Hiçbir yerde bu kadar çok ŞAHİN görmedim. Adam sanki köyde gidiyor. Saçmasapan egzostlarla gürültü kirliliği yaptıkları gibi iğrenç modifiyelerle de görüntü kirliliği yapıyorlar.
    Aracı arkadan itiş diye altında M3 olduğunu zannedenler var. Trafiğin içinde arkasını attırarak giden tipler var. Ne yaptığı da belli değil, aracı da toparlayamıyor, trafiğin içinde spin atan beyinsizler var.
    Biraz daha fazla parası olan aynı zihniyettekiler E36'ya biniyor.
    Trafikte bu tipleri görünce uzak durmaya çalışıyorum.

    Kırmızı Işık
    Ankara'daki şoförlerin %50'si, ŞAHİN'cilerin %90'ı kırmızı ışıkta durmuyor.
    Kırmızı ışıkta durmayan vatandaşlara rahmet okuyorum her gördüğümde.
    Ankara öyle bir hale gelmiş ki POLİS dahi durmuyor kırmızı ışıkta. Lanet olsun böyle zihniyete.
    Kırmızı ışıkta durdum diye arkadan selektör yapan mahlukatlar var.
    Öyle ki bazı kavşaklarda yayalar isyan ediyor kendilerine yeşil yandığı halde geçemedikleri için.

    Sağdan geçmek
    Bir tanecik aracı dahi geçebilmek için tek şeritli yolda sağımdan geçip önüme girmeye çalışan tipler en nefret ettiğim tipler.
    Sağda bir boşluk gördü mü vatandaş hiç affetmiyor. Yolun devamında şerit yok, düzeni bozmayım demiyor.
    Bir sağa geçiyor bir sola geçiyor. Trafiğin düzenli akmamasının en büyük sebebi budur bence.
    2 şeritli yol geliyor, kırmızı ışıkta bu 2 şeritli yolda 3 hatta bazen 4 araç yanyana duruyor.
    Yahu yolun devamı yine 2 şeritli. Araya giren, sağdan girmeye çalışanlar düzeni bozarak saçmasapan bir trafik oluşmasına sebep oluyor.
    Bu tiplere özellikle yol vermiyorum. Aracı kıymetli olan önüme giremiyor ama Şahincilere ben yol vermek zorunda kalıyorum çünkü adam durmuyor, "istediğim yerden giderim kardeşim" havasında. Ben durmasam sürte sürte girecek önüme.

    Hız sınırı
    Şehir içi hız sınırı 70 km/h. Bazı yerlerde radar var. Vatandaş radarın olduğu yerde 40 km/h hıza düşüyor, sonra topukluyor.
    3-4 şeritli İstanbul yolunda en sağ şeritten 70 km/h hızla gidiyorum, ticari bir minibüs arkamdan selektör yapıyor. Lanet olsun böyle zihniyete.

    Şerit takibi
    Vatandaşların çoğunda şerit kavramı yok. Geçiyor adam en sola 40'la ilerliyor. Birader madem yavaş gideceksin sağdan git.
    İllaki selektör yapacaksın da çekilecek. Selektöre aldırmayan tipler de var. Adam soldan ağır ağır gitmeye devam ediyor.
    Soldan gidenler en azından şeridinden gidebiliyor. Şeritleri ayıran çizgilerin tam üstünden giderek iki şeridi kaplayanlar var. Adam ne sağa çekiliyor ne sola. Özellikle taksiciler bunu yapıyor. Adam tek bir aracı dahi geçebilmek için sağ şeride geçiyor, az ilerde sola dönmek için önüme kırıyor.
    Trafik ışıklarına yaklaşırken mantıken hangi tarafa döneceksen oraya yanaşman gerekir. Ama yok sağ boşsa sağa gidiyor vatandaş, sol boşsa sola. Sonrada düz gidecek adamın önüne kırıp dönmeye çalışıyor.

    Dolmuşçular
    Kamera olmayan yerlerde kırmızı ışıkta duran dolmuşçu görmedim. Adam durmuyor, kırmızı da durmadığı gibi yol hakkı olan adama da yol vermiyor.
    Onlar yolların kralıdır. Sürekli selektör yapar arkadan, seni geçer hemen önünde bir yolcu görür önüne kırar ve durur. Onun ilerlemesini beklerken kırmızı ışık yanar. Ama dolmuşçuya değil sana yanmıştır kırmızı. Hiç oralı bile olmaz yoluna devam eder dolmuşçu abim.

    Rögar kapakları
    Ankara kesinlikle rögar kapağı özürlü bir memleket. Ya asfalt üzerine asfalt attıkları için oluyor ya da kapaklar zamanla çöküyor. Hiç mi yol seviyesinde kapak olmaz.
    Kaçamıyorum da. Birinden kaçsam ötekine giriyorum. Şeridin tam lastiklerin geçeceği yerde, çukur şeklinde rögar kapağı var.Yer seviyesinden düşük veya yüksek seviyede çok fazla kapak var.

    Açılıp kapatılamayan çukurlar
    İnşaat sebebiyle, altyapı sebebiyle vs. asfalt kesiliyor boydan boya, oluşan çukurdan araçlar 2-3 hafta geçiyor, araçların anası ağlıyor, sonra açılan yarık kapatılıyor. Asfalt seviyesine uygun kapatılamamışsa vay o güzergahı kullananların haline.

    Trafikte saygı
    Kimsenin kimseye saygısı yok. Herkes kendi kuralını oluşturmuş. Kimse kimseye yardımcı olmuyor, olmak istemiyor. Kalabalık trafikte şerit değiştirmem gerektiği zaman sanki suç işliyormuşum gibi, inadına hızlanıyor vatandaş yol vermemek için. Korna çalıyor, selektör yapıyor. Tamam da kardeşim trafik yavaş ilerliyor. Bir süre sonra diğer şeride geçmem lazım dönebilmem için. Trafik kalabalık, şerit değiştirmem lazım. Neden kimse yardımcı olmak istemiyor.



    Tamamını okuyanlara sabrından ötürü teşekkür ediyorum.
    4 ayda şehiriçi araç kullanmaktan nefret edecek seviyeye yanaştım.
    İçimi dökmek istedim.

    Saygılar.

    imzayı nereye atıyoruz?




  • İskandinavya'dan katılarak Ankara trafiğini yorumlayan arkadşlara teşekkürler...
    Tabii biz Ankara'lıların sizlerin yaşadığı memleketlerin medeniyet seviyesine ulaşmamız zor..

    Tamam Ankara trafiği kötü ama neresi iyi güzel memleketimin...
  • Ankarada trafik lambaları nezaman trafiği düzenlemek için kullanılırsa o zaman uyulacaktır o trafik canavarları dediklerinizden birisi olarak iki adımda bir lamba koymuşlarsa birinden çıktığımda yaya ve kamera yoksa diğer lambada kimse beni durduramaz belediye trafik lambalarını öyle bir ayarlıyor ki birinden çık öbüründe dur önce onlar trafiği engellemek yerine düzenleyecekler ondan sonra yarı yarıya lambaya uyan sayısı artmazsa ne olayım... Bkz. Antaresin önü yeşil dalga var insanlar durmadan gitmek için hızını koruyor lambalara uyuyor...

    Keçiöreni sitelere bağlayan köprüden önceki kavşak oturun sayın 32 tane trafik ışığı var onları ayarlamak için matematik profesörü olmak lazım orda lambada duran kimseyi görmedim...

    Son olarak bir yerde lambalar bozulsun kavşağın birinde ve trafik poliside olmasın trafik tıkanırsa gelin vurun beni...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rockboy -- 6 Temmuz 2012; 9:34:36 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Granis

    Ankara da askerlik yaptim. Boyle les bir memleket daha gormedim.
    Haklisiniz...


    Ağır bir yorum bence. Aşağıda arkadaş olayın özünü açıklamış. Olayın A veya B şehriyle alakası yok. Birçok şehirde benzer olaylar oluyor.

    Olay Türk milleti zihniyeti, tipik Türk insanı davranışları bana göre.

    quote:

    Orijinalden alıntı: kalekale

    ANKARA'ya ailemi ziyaret için zaman zaman geliyorum, evet haklısınız yazdıklarınızın tamamamı doğru hatta eksikler var, ancak busıkıntıların çoğu Ankraya'ya da özgü değil, diğer illerde de var. Ne yazıkki genel olarak sürücü kültürü zayıf herkes kurallara uymak yerine kendi kurallarını oluşturuyor.




  • ankara trafiğinde nasıl hala katil olmadığımı bir türlü anlamıyorum.gerçi 1-2 defa çok yaklaşmıştım. ne ışık kavramı var.ne dönerken sinyal verme kavramı var.ne dolmuşçuların,otobüsçülerin durak kavramı var.şehrin ortasında sis farları açık apaçiler.entel,dantel trafiği kitleyen bayan şoförler.iş çıkış zamanlarında istanbulu aratmayan inanımlaz yoğunluk.....
  • doğma büyüme Ankaralıyım ve 6 senedir aktif arac kullanıyorum. az bile yazmışsınız. geçen ay kırmızı ışıkta durdum diye eşim ve çocuklarımın yanında benimle kavga etmek için arabadan inen 2 tane hanzoyu, kırmızı ışıkta bekleyen diğer aractakilerin durumu farketmesinin ardından abartısız 10 dakika patakladık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rockboy

    Ankarada trafik lambaları nezaman trafiği düzenlemek için kullanılırsa o zaman uyulacaktır o trafik canavarları dediklerinizden birisi olarak iki adımda bir lamba koymuşlarsa birinden çıktığımda yaya ve kamera yoksa diğer lambada kimse beni durduramaz belediye trafik lambalarını öyle bir ayarlıyor ki birinden çık öbüründe dur önce onlar trafiği engellemek yerine düzenleyecekler ondan sonra yarı yarıya lambaya uyan sayısı artmazsa ne olayım... Bkz. Antaresin önü yeşil dalga var insanlar durmadan gitmek için hızını koruyor lambalara uyuyor...

    Keçiöreni sitelere bağlayan köprüden önceki kavşak oturun sayın 32 tane trafik ışığı var onları ayarlamak için matematik profesörü olmak lazım orda lambada duran kimseyi görmedim...

    Son olarak bir yerde lambalar bozulsun kavşağın birinde ve trafik poliside olmasın trafik tıkanırsa gelin vurun beni...

    bu konuda kesinlikle katılıyorum. dikmen caddesinde 100 metre ara ile 3 tane ışık var. işe giderken hergün orayı kullanıyorum ve 3 ışıkta da durmadan geçtiğim gün sayısı ; 1 senede 2-3 defadır.

    otomasyonunu öyle bir ayarlamışlar ki ; meslek lisesindeyken sınav sorusu olarak sorsalar yapamazdım o sistemi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mur@t_fb -- 6 Temmuz 2012; 9:43:08 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    doğma büyüme Ankaralıyım ve 6 senedir aktif arac kullanıyorum. az bile yazmışsınız. geçen ay kırmızı ışıkta durdum diye eşim ve çocuklarımın yanında benimle kavga etmek için arabadan inen 2 tane hanzoyu, kırmızı ışıkta bekleyen diğer aractakilerin durumu farketmesinin ardından abartısız 10 dakika patakladık.

    Elinize sağlık, böyle tiplerden ne zaman kurtulur canım memleketimiz acep
  • ankaralılar trafiğe uymaz, trafik ankaraya uyar
  • Ankara eskiden memur kenti idi ,çünkü memmurlar zor bela biriktirdikleri parayla bir yerli araba alır gözü gibi bakarlar , tüm kurallara uyar ve uyulmasını sağlarlardı.

    Sonra Özal devri diye birşey çıktı , önce bakkal manav köşe oldu sonra ilk aldıkları şey araba oldu . Sonra onlara özenen biraz daha uyanık esnaf mahalle arası supermarketler kurdular bunlara akraba eş dost çalıştıranlar vasıtasıyla şahinler ve renault 12 veya hacı muratlar ile destek attılar .

    İlk önce park olayının kuralını bozdular kaldırım parkı yöntemi değişti , sonra araçlarıyla kuralalrı ilk çiğneyen kesim olan dolmuşçu ve minibüsçüye aşık attılar Çünkü zaten kendileri de bu kesimin para görmüş sınıf atlamış kesmiydi.

    Sonra hepmizin bildiği rant resmi makamlarca yapılmaya başladı memurların okumuşları yerine kendi hısımlarından olıuşan bir topluluk memurların yerlerini aldılar , bunlar rantiyecilere köşe dönmeyi hukuksal zemin üstünde yapılmasını sağladılar. Artık ihalelerde kazananlar ve bu paraları araba ev vs şekliyle yansıtanlar çoğaldı.

    Sonra arabalar artık alım gücünün bu şekilde artmasıyla daha rahat alınabilir oldu. Aillelerin çocukalrı okumadan iş ve araba sahibi oldular , Kuralları ilk yıkan kesim bunlar oldu. Çünkü kendi kuralları vardı ve tüm şehir bu kuralları sadece kornaya basarak değiştirme çalışıyordu o kadar...

    Son perde de varoşlardaki gecekondular yıkılarak yeni apartmanlarla yer değiştirdiler. Buralarda oturanların sayısı ve içerdikleri kültür , daire sayısının artması ile katlandı. Kendi kültürleri ve kurallarını uygulamaları artık garip karşılanmıyordu , bu trafik kkurallarını değiştirmek safhasına kadar geldi .Artık sağa dönüşte kırmızının bir önemi yoktu , çünkü ha sağa dönenin id. Dolayısyla kornaya basmasının sebebi , sizin onun dönüşünü engellemeniz idi. Böylece günümüze kadar geldik.

    Özetle uzun bir geçiş oldu ancak şehir varoş yaşam kültürü ,paranın ve rantın gücüyle şehri ele geçirdi. Aslında tüm ülkeyi ele geçirdi yapacak hiç bir şey yok ,çünkü demokrosi oyununda çoğunluk kuralları koymakta .

    Tersi olmasını beklemek için tüm toplumun demokrasiden ne anladığını yeniden irdelemek gerekir.




  • Merak etmeyin...İstanbul'da aynı...Daha bu günler iyi günler...Bu gidişle 1980 öncesi olaylarının aynısını trafikte yaşayacağız...Yani millet birbirini vurmaya başlayacak...Yakındır...
  • Ankara sürücüleri ne yazık ki bu hakaretleri hak ediyorlar, bende üzgünüm bu durumdan bi ankaralı olarak, ama istanbulda öyle değil işte, tamam bi avrupa da değil ama, kırmızı ışıkta durulur, arkadan biri abartı hızlı gelmiyorsa yayaya yol verilir, sağa dönüşlerde ışığın yeşile dönüşü beklenir, gereksiz selektör korna çalınmaz, zoruna gidiyorsa sinyalini verir sollamanı yaparsın ...
  • Ben alıştım artık Ankara'da bu olaylara. Radyo'da klasik müzik kanalını açıyom. Kimseye aldırış etmeden aheste aheste gidiyom. Yoksa kalp hastası eder adamı bunlar.
  • 11 sene önce ehliyeti alıp ankarada trafiğe çıktığımda kursta öğrendiğim herşeyin yalan olduğunu ve ankaranın kendine has trafik kuralları olduğunu öğrendim.

    Merkezi yerlerde özellikle kızılayda trafiği en çok alt üst edenler taksiciler.Akay kavşağı dahil bakanlık boyunca bütün yolları tıkayan sağdan makas atan halk otobüsü şöförleri.Yahu akayın içinde sağdan makas atıp sonra kızılay yönüne girmek içinde sağdan üstüme çıkmaya çalışan o kadar çok otobüsçüyle burun buruna geldimki..

    Sıhhıye ve ulus hamamönü dikimevi tarafında en çok dolmuşlar abuk sabuk hareketlerde.Ne sinyal kullaır ne ayna sağından girerler kapına doğru...

    haftanın 3 günü en az eskişehir konya yolundayım bir günde istanbul yolu kamera olan yerlerde hız 50 km sonra sağdan soldan yardıran yardırına..Sol şeritte 50 ile gitmekte ısrar edenlerde var.Birde eskişehir ve konya yolunda trafiği alt üst eden bayan şöförler.

    En çok 3 kere kurtuluş kavşağında kavşağın en sağından sola dönmeye çalışan çalışan tiplerle kavga ettim.Birde koleji kurtuluşa bağlayan askeri lojmanların orda her akşam kavga gürültü trafik tıkanır.

    İşim gereği askerden önce günde en az 150 km yapıyordum bu trafikte.Ankaranın kendine has bir dili var.Bunu bilip alışmak gerekli çünkü değişmiyor dahada kötüleşiyor.Bir sefer istanbuldan gelen 30 yıllık taksi şöförü akrabam ankarada araba süremediğinden dert yanmıştı, o gün bugündür ankarada bir terslikler olduğuna inanırım

    Not: Şu an iş arama sürecindeyim ancak görünen oyleki yine bu dahada berbat olmuş trafikte bütün günlerimi geçirmek zorunda kalıcam ve işin kötü tarafı mamaktayım şahini bmw gelin burda görün sabah 7 de pederi iş yerine bıraktığımda driftmi istersiniz ne isterseniz var..Hele birde liseler açılınca aman allahım...

    Daha dün gözümün önunde dolmuşcu yolun ortasında pat diye durup yolcu indirdi dolmuştan inen yaşlı adama arkadan gelen motorlu dolmuşa çarpmamak için sağa kırıp malesef yaşlı adama çarptı ve adamı hastaneye kaldırdı ambulans yahu nasıl şöförlerimiz var anlamak mümkün değil..Bu arada olay yerinden topuklayan dolmuşçuyada saygılar..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi zugasi_berepe -- 6 Temmuz 2012; 10:10:56 >




  • Elinize sağlık Sn.vezir...Durumu çok güzel anlatmışsınız...Emeklemeden koşmaya çalışan bir ülkenin vaziyeti...
  • hocam 4 aydır ankaradaydınız merak ettim önceden neredeydiniz.

    bende birkaç şey eklemek istiyorum

    ışıklarda sağa dönmek için beklersizin tam yeşil yanacak, o sırada sağa dönüş kırmızı yanıyor.
    bide malum radarlar 1 yıldır olmayan trafik eskişehir ve konya yolunda oluştu.
  • Bende 1 ay Ankara' da kalmıştım. Çok enteresandır trafikte adamlar ne zaman yol verip ne zaman yol vermemesi gerktiğini bilmiyorlar. Bir çok kez şahit oldum zeki! şöförler yüzünden trafik rezil oluyordu. İstanbul trafiği ile Ankara trafiği arasında bence en belirgin 2 fark var. 1.si İstanbul trafiğinde çok fazla korna sesi vardır ama yine de sürücüler nerde durup nerde gitmesi gerektiğini bilir. Ankara' da ise tam tersi korna sesi çok daha azdır ama şöförleri yol adabı konusunda trafik zekası konusunda (buraya uygun kelimeyi bulamadım) tam sıfırlar. Hele ordaki EGO' lar ve Özel halk otobüsleri yok mu esas onlar katildirler o kadar diyorum. 1 ay kaldım orda ama böyle katil böyle enteresan süren görmedim.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.