Şimdi Ara

ANNESİZ BABASIZ BİR ANIM

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
181
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 2015 yılının hazirn ayında 17 arkadaşımla birlikte Bayrampaşa Saraybosna Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden başarılı bir öğrenci olarak mezun oldum. o gün hayatımın
    en mutlu günlerinden biriydi. sınavlara hazırlanmaktan para getirebilecek
    işleri altı aydır ihmal etmiştim. parasızdım. ancak yüksek mühendis
    diplomasını kazanmış olmaktan dolayı mutluydum.. o sabah motor dersi
    hocalarımız, ikisi de asistan olarak çalışan prof. necmettin erbakan ve
    prof. hakkı öz'ün karşısında başarılı bir motor sınavı ile mezuniyete
    hak kazanmıştım. bu olayı kutlamak için bir arkadaşımla moda'da yazın ilk
    deniz banyosunu yapmayı ve kendimize bir ziyafet çekmeyi kararlaştırdık.
    mayolarımızı yanımıza almıştık. arkadaşım moda'ya gitmeden önce yeni inşa edilen levent mahallesi'nde otobüsle bir tur atıp türkiye'de o gün için yepyeni bir olay olan bir uydu villa kenti gezip görmeyi teklif
    etti. merakla kabul ettim. levent, alt yapısı tamamlanmış ve villaları
    toparlar görünümdeydi. yolları o zamanlar pek ender rastlanan bir şekilde tamamen asfalttı. otobüsten inip merakla yürürken bir villanın kapısının önünde villa sahibi ile bir amelenin yüksek sesle tartışmalarına tanık olduk. merakla yaklaştık. bizi gören villa sahibi sanki içini dökmek ister gibi bize dönerek:
    -burada temizlenecek bir su deposu var. tam yevmiye veriyorum
    yapmıyor. ne ister bilmem ki, diyordu. amele ise;
    -bu iş geceye kadar sürer, kurtarmaz! kahveye gidip yarına kadar uygun
    iş ayarlarım, diyordu. arkadaşı mla aynı şeyi düşünmüş gibi bakıştık. ikimiz
    de parasız sayılırdık. amele yevmiyesi ise 6 lira idi. bizim o günkü
    ihtiyacımızın hemen hemen iki misli. villa sahibine bu işi yapmaya hazır
    olduğumuzu söyleyince, amele homurdanarak
    -canınız çıksın da anlayın halimizi, diyerek uzaklaştı. mayolarımızı
    giydik. deponun pırıl pırıl temizlenmesi bir saat sürmemişti. o sıcak yaz
    gününde bahçede hortumla duşlandık. havlu fabrikası sahibi olduğunu sonradan
    öğrendiğimiz ev sahibi, kim olduğumuzu anladıktan sonra altışar lira ile
    birer havlu hediye ederek ve birer gazoz ikram ederek uğurladı. bu işte
    kanımca tek kaybeden 'kurtarmaz!' diyen amele olsa gerek. iş mi çoktu?
    insanlar mi tembeldi? neyi 'kurtarmaz' idi?
    bu güne kadar da anlamiş değilim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Özet

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Niye cümle bitirmeden alt satıra geçtin? Tdk'ya şikayet ettim.
    Her geçen gün insanların nankör olduğu daha çok anlaşılıyor ama her gün bir sürü yazı okuyoruz bu tür. İlla yaşamak mı lazım hocam :)
    Ayrıca 6 TL ney tam olarak? 1 saatlik iş mi tam anlayamadım ama öyleyse eğer senden kat kat kötüler var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Barni Moloztaş

    Özet

    Parasi yokmus yuzmeye gidecekmis zebaniler gelmis zindana atmis

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bune saçma anıdır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.