Şimdi Ara

Atatürk, Amerika ve Sovyetler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
5.275
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Atatürk'ün Amerikalılara hitaben yaptığı konuşma:




    Kendi döneminde Amerikaya sıcak mesajlar vermiş Atatürk. Yanlış bilmiyorsam aynı devirde Sovyetlerle ilişkimizde var. Yamulmuyorsam Sovyetlere yönelik böyle bir sıcak konuşması ise hiç yok. Onlarla aramızda bir takım ilişkiler varmış. Fakat siyasi akım olarak tam tersine Atatürk komünizmi ülkemiz için tehlike olarak görüyor.

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.

    Sovyetler ve Amerika. İnönü ve Atatürk. O dönemde bile rekabete başlamış iki zıt kutup arasında gidip gelmemizin nedeni ne olabilir?




    Video link
    http://www.youtube.com/watch?v=j9x1xyfeoeU



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Batuhan* -- 17 Ağustos 2009; 7:02:50 >







  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.
    Atatürk ABD'den çok tam tersine Sovyetlere karsı daha yakın olmustur
    İnönü ise tam tersine özellikle WW2'den sonra ABD yanlısı bir siyaset izlemiştir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Çöl Tilkisi

    Atatürk ABD'den çok tam tersine Sovyetlere karsı daha yakın olmustur
    İnönü ise tam tersine özellikle WW2'den sonra ABD yanlısı bir siyaset izlemiştir.

    Alıntıları Göster
    Evet Başbuğ Atatürk öldükten sonra partisi artık bir Atatürkçü parti değil inönücü parti oldu ve bununla gelen olaylarla 2. dünya savaşın gidişatına göre kim kazandıysa onayakınlık gösterdi buna en büyük delillerden birisi 3 Mayıs 1944'den önce ve sonra Türkçülere karşı yapılan baskılar,zulmler ve karalama kampanyaları.Komünist rusya'ya yalakalık yapmak onlarada biz sizdeniz nede olsa naziler devrildi artık komünizim var değil mi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ÖTÜKEN

    Evet Başbuğ Atatürk öldükten sonra partisi artık bir Atatürkçü parti değil inönücü parti oldu ve bununla gelen olaylarla 2. dünya savaşın gidişatına göre kim kazandıysa onayakınlık gösterdi buna en büyük delillerden birisi 3 Mayıs 1944'den önce ve sonra Türkçülere karşı yapılan baskılar,zulmler ve karalama kampanyaları.Komünist rusya'ya yalakalık yapmak onlarada biz sizdeniz nede olsa naziler devrildi artık komünizim var değil mi.

    Alıntıları Göster
    İnönü döneminde nasıl Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor anlayamadım??

    İnönü başa geldiğinde milli şeflik vardı..

    Peki milli şef'in almancadaki karşılığı ne idi?

    ''Der führer''

    Biri bu benzerliği bana açıklayabilir mi?

    2. dünya savaşı sırasında bizim yakın olduğumuz taraf sovyetler değildi ama tamamen naziler de değildi tabii.. Bir denge siyaseti söz konusuydu..

    Ayrıca bizim topraklarda habire ABD ve Rusya birbirinin düşmanı gibi konuşulur ezelden beridir.. Düşman olucak herhangi bir hareketlerini göremiyorum, sadece bir rekabet söz konusu ama bir savaş sözkonusu değil..

    Bugün de aynı şekilde ABD ve Rusya aynı saftalar..

    Asıl savaş hep şu dörtlü arasında olur.. Almanya-İngiltere-Fransa-Rusya... Bunlar dünya düzeninin senaristleridir.. Asıl oyuncudurlar bunlar..

    ABD ise bu 4 ülkenin mücadele alanından başka bir şey değil.. Yukarıdaki 4lüden kim baskın ise o yönetir.. Tabii Rusya'yı ayrı tutmak lazım, Ruslar ABD'de pek yaşamaz.. En fazla Almanlar ve İngilizler yaşar..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    Bugün de aynı şekilde ABD ve Rusya aynı saftalar..

    Asıl savaş hep şu dörtlü arasında olur.. Almanya-İngiltere-Fransa-Rusya... Bunlar dünya düzeninin senaristleridir.. Asıl oyuncudurlar bunlar..

    ABD ise bu 4 ülkenin mücadele alanından başka bir şey değil.. Yukarıdaki 4lüden kim baskın ise o yönetir.. Tabii Rusya'yı ayrı tutmak lazım, Ruslar ABD'de pek yaşamaz.. En fazla Almanlar ve İngilizler yaşar..


    Neye dayarak bunları söylüyorsunuz anlamış değilim. Bu tür iddialar konuşulur durur. Ama bir kanıt sunun dendiği zaman cevap verilemez. ABD ekonomisi yukarıdaki ülkelerin toplamından daha büyüktür. Askeri gücü hepsinden fazladır. Dünyanın dört bir yanındaki her bir olaya müdahil ve söz sahibi olan başka bir devlet yoktur. Tüm bunları yok sayıp Abd'nin piyon olduğunu söylemek komplo teorisi olmaktan öteye gitmez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    Bugün de aynı şekilde ABD ve Rusya aynı saftalar..

    Asıl savaş hep şu dörtlü arasında olur.. Almanya-İngiltere-Fransa-Rusya... Bunlar dünya düzeninin senaristleridir.. Asıl oyuncudurlar bunlar..

    ABD ise bu 4 ülkenin mücadele alanından başka bir şey değil.. Yukarıdaki 4lüden kim baskın ise o yönetir.. Tabii Rusya'yı ayrı tutmak lazım, Ruslar ABD'de pek yaşamaz.. En fazla Almanlar ve İngilizler yaşar..


    Neye dayarak bunları söylüyorsunuz anlamış değilim. Bu tür iddialar konuşulur durur. Ama bir kanıt sunun dendiği zaman cevap verilemez. ABD ekonomisi yukarıdaki ülkelerin toplamından daha büyüktür. Askeri gücü hepsinden fazladır. Dünyanın dört bir yanındaki her bir olaya müdahil ve söz sahibi olan başka bir devlet yoktur. Tüm bunları yok sayıp Abd'nin piyon olduğunu söylemek komplo teorisi olmaktan öteye gitmez.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Neye dayarak bunları söylüyorsunuz anlamış değilim. Bu tür iddialar konuşulur durur. Ama bir kanıt sunun dendiği zaman cevap verilemez. ABD ekonomisi yukarıdaki ülkelerin toplamından daha büyüktür. Askeri gücü hepsinden fazladır. Dünyanın dört bir yanındaki her bir olaya müdahil ve söz sahibi olan başka bir devlet yoktur. Tüm bunları yok sayıp Abd'nin piyon olduğunu söylemek komplo teorisi olmaktan öteye gitmez.


    ''Abendland'' denilen batının ana mücadele coğrafyası denilen kısma 1700lerden sonra kuzey Amerika coğrafyası da dahildir de ondan..

    ABD dediğimiz kızılderililer değildir, ya da ne bileyim yeni bir ırk değildir.. ABD'de yaşayan etnik gruplara bakın, en büyük kanıt işte, çoğunlukla Avrupalıları görürsünüz, 2 yüzyıl önce göçmüş ve orada yeni bir birleşik Avrupa Devleti kurmuş insanların atlantik ötesi ile bağlantılı olmadığını söylemek mümkün mü?

    http://www.exulanten.com/mapcenc2000.html

    Avrupaya baktığınızda sınırları olan bir sürü devlet görülür ama bunlar daima mücadele ederler.. ABD coğrafyasında ise sınırları görmeyebilirsiniz ama yine bu ekol daima yönetimde mücadele ederler.. Yani ABD'yi yöneten de Avrupa'dır denilse yeridir..

    ABD güçlüdür, kolonyalisttir ama onu yöneten de Avrupadır zaten.. Avrupa da kolonyalisttir zaten.. Ama kolonyalizm biçimleri farklıdır..
    ABD'yi İngilizler kontrol ederse ABD Almanlara karşı savaşır, İngilizlerin istediğini yapar, Almanlar kontrol ederse İngilizlere karşı savaşır, tarih bunun örnekleri ile doludur, ABD bağımsızlık savaşına bakın, ABD'yi kimler kontrol etmiş, savaş kimlere karşı yapılmış anlarsınız.. Şimdi de böyledir..

    Tabii bunu anlamayanlar da Avrupa'ya akacak olan Nabucco projesi için ya da ne bileyim Avrupa'nın yararına olan bir sürü şey için ABDnin neden hep devrede olduğunu anlayamazlar..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:

    Neye dayarak bunları söylüyorsunuz anlamış değilim. Bu tür iddialar konuşulur durur. Ama bir kanıt sunun dendiği zaman cevap verilemez. ABD ekonomisi yukarıdaki ülkelerin toplamından daha büyüktür. Askeri gücü hepsinden fazladır. Dünyanın dört bir yanındaki her bir olaya müdahil ve söz sahibi olan başka bir devlet yoktur. Tüm bunları yok sayıp Abd'nin piyon olduğunu söylemek komplo teorisi olmaktan öteye gitmez.


    ''Abendland'' denilen batının ana mücadele coğrafyası denilen kısma 1700lerden sonra kuzey Amerika coğrafyası da dahildir de ondan..

    ABD dediğimiz kızılderililer değildir, ya da ne bileyim yeni bir ırk değildir.. ABD'de yaşayan etnik gruplara bakın, en büyük kanıt işte, çoğunlukla Avrupalıları görürsünüz, 2 yüzyıl önce göçmüş ve orada yeni bir birleşik Avrupa Devleti kurmuş insanların atlantik ötesi ile bağlantılı olmadığını söylemek mümkün mü?

    http://www.exulanten.com/mapcenc2000.html

    Avrupaya baktığınızda sınırları olan bir sürü devlet görülür ama bunlar daima mücadele ederler.. ABD coğrafyasında ise sınırları görmeyebilirsiniz ama yine bu ekol daima yönetimde mücadele ederler.. Yani ABD'yi yöneten de Avrupa'dır denilse yeridir..

    ABD güçlüdür, kolonyalisttir ama onu yöneten de Avrupadır zaten.. Avrupa da kolonyalisttir zaten.. Ama kolonyalizm biçimleri farklıdır..
    ABD'yi İngilizler kontrol ederse ABD Almanlara karşı savaşır, İngilizlerin istediğini yapar, Almanlar kontrol ederse İngilizlere karşı savaşır, tarih bunun örnekleri ile doludur, ABD bağımsızlık savaşına bakın, ABD'yi kimler kontrol etmiş, savaş kimlere karşı yapılmış anlarsınız.. Şimdi de böyledir..

    Tabii bunu anlamayanlar da Avrupa'ya akacak olan Nabucco projesi için ya da ne bileyim Avrupa'nın yararına olan bir sürü şey için ABDnin neden hep devrede olduğunu anlayamazlar..

    Alıntıları Göster
    1929 buhranından galip çıkan Sovyet Rusya.

    Dünya harbinden galip ayrılan ABD..

    Çıkar dünyası...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:

    Neye dayarak bunları söylüyorsunuz anlamış değilim. Bu tür iddialar konuşulur durur. Ama bir kanıt sunun dendiği zaman cevap verilemez. ABD ekonomisi yukarıdaki ülkelerin toplamından daha büyüktür. Askeri gücü hepsinden fazladır. Dünyanın dört bir yanındaki her bir olaya müdahil ve söz sahibi olan başka bir devlet yoktur. Tüm bunları yok sayıp Abd'nin piyon olduğunu söylemek komplo teorisi olmaktan öteye gitmez.


    ''Abendland'' denilen batının ana mücadele coğrafyası denilen kısma 1700lerden sonra kuzey Amerika coğrafyası da dahildir de ondan..

    ABD dediğimiz kızılderililer değildir, ya da ne bileyim yeni bir ırk değildir.. ABD'de yaşayan etnik gruplara bakın, en büyük kanıt işte, çoğunlukla Avrupalıları görürsünüz, 2 yüzyıl önce göçmüş ve orada yeni bir birleşik Avrupa Devleti kurmuş insanların atlantik ötesi ile bağlantılı olmadığını söylemek mümkün mü?

    http://www.exulanten.com/mapcenc2000.html

    Avrupaya baktığınızda sınırları olan bir sürü devlet görülür ama bunlar daima mücadele ederler.. ABD coğrafyasında ise sınırları görmeyebilirsiniz ama yine bu ekol daima yönetimde mücadele ederler.. Yani ABD'yi yöneten de Avrupa'dır denilse yeridir..

    ABD güçlüdür, kolonyalisttir ama onu yöneten de Avrupadır zaten.. Avrupa da kolonyalisttir zaten.. Ama kolonyalizm biçimleri farklıdır..
    ABD'yi İngilizler kontrol ederse ABD Almanlara karşı savaşır, İngilizlerin istediğini yapar, Almanlar kontrol ederse İngilizlere karşı savaşır, tarih bunun örnekleri ile doludur, ABD bağımsızlık savaşına bakın, ABD'yi kimler kontrol etmiş, savaş kimlere karşı yapılmış anlarsınız.. Şimdi de böyledir..

    Tabii bunu anlamayanlar da Avrupa'ya akacak olan Nabucco projesi için ya da ne bileyim Avrupa'nın yararına olan bir sürü şey için ABDnin neden hep devrede olduğunu anlayamazlar..

    Alıntıları Göster
    Amerika'yı kuranların Avrupalılar olması Amerika'yı sonsuza dek Avrupa ülkelerinin emri altına sokmaz. Eğer sebep kökense, İngilizler ve Almanlar da aynı ırktan gelmişlerdir. Ben Amerika ve Avrupa'ya baktığımda çok farklı iki kültür görüyorum. Farklı iki yönetim tarzı, farklı iki dış siyaset görüyorum. Bir tarafta süper güç olmayı hedef koymuş bir devlet varken diğer tarafta AB gibi birliklerle siyasi ve ekonomik gücünü arttırmaya çalışan devletler topluluğu görüyorum.

    Birileri rahatlıkla Avrupa ve Rusya'nın birlikte Amerika'ya karşı örgütlendiğini de savunabilir. Söylediğim gibi bu tür iddialar hiçbir zaman komplo teorisi olmaktan öteye gitmeyecektir. Evet Abd'nin içinde İngiliz, Fransız ve Alman kökenliler vardır. Bu şahıslar kendi ırklarına sempati duyuyor da olabilirler. Ama bu da Abd'yi diğer "devletlerin" piyonu haline getirmez. Amerika'nın kuruluşu da girdiği sıcak/soğuk savaşlar da Avrupa devletlerinin planları dahilinde olan olaylar değildir. Zaten kim kendi eliyle Abd gibi bir canavar yaratmak ister ki?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Amerika'yı kuranların Avrupalılar olması Amerika'yı sonsuza dek Avrupa ülkelerinin emri altına sokmaz. Eğer sebep kökense, İngilizler ve Almanlar da aynı ırktan gelmişlerdir. Ben Amerika ve Avrupa'ya baktığımda çok farklı iki kültür görüyorum. Farklı iki yönetim tarzı, farklı iki dış siyaset görüyorum. Bir tarafta süper güç olmayı hedef koymuş bir devlet varken diğer tarafta AB gibi birliklerle siyasi ve ekonomik gücünü arttırmaya çalışan devletler topluluğu görüyorum.

    Birileri rahatlıkla Avrupa ve Rusya'nın birlikte Amerika'ya karşı örgütlendiğini de savunabilir. Söylediğim gibi bu tür iddialar hiçbir zaman komplo teorisi olmaktan öteye gitmeyecektir. Evet Abd'nin içinde İngiliz, Fransız ve Alman kökenliler vardır. Bu şahıslar kendi ırklarına sempati duyuyor da olabilirler. Ama bu da Abd'yi diğer "devletlerin" piyonu haline getirmez. Amerika'nın kuruluşu da girdiği sıcak/soğuk savaşlar da Avrupa devletlerinin planları dahilinde olan olaylar değildir. Zaten kim kendi eliyle Abd gibi bir canavar yaratmak ister ki?

    Alıntıları Göster
    Atatürk sürekli Sovyetler ile birlikte siyaset yürütmüştür neden mi ? belki bilmessiniz ama Lozanı en son onaylıyan devlet Abd'dir.Abd Hükümeti Antlaşmanın onaylanmasını isterken Ermenilerin kampanyaları sonucu uzun zaman yasama meclisinde 3'te 2 'lik çoğunluğu tutturamadılar.Bu sebeble Türk-Amerikan ilişkileri Başkanın yasamasını yaptığı modus vivendi'lerle başladı.Halbukü bu dönemde Sovyetler ve Türkiye ittafak içinde 2 ülkeydi.Yaptığımız antlaşmalarla Sovyetler ve Türkiye'nin uluslararası kurumlarda birlikte yer almasını onayladık o derece yani Sovyetler Milletler Cemiyetine girerken Türkiyeden izin istedi girer girmezde Türkiyenin cemiyete davet edilmesini istedi.Türkiye'deki beş yıllık planlar hep Sovyet 5 yıllık planlarına benzetilir... neyse gelelim İnönü durumuna savaş başında Müttefiklere yakın tarafsız bir tutum sergilendi Fransa'nın düşmesinden ve Unternahmen Barbosso'nun büyük ölçüde başarılı olmasından sonra Türkiye Almanlara yakınlık göstermeye başladı.Hitler şahsi olarak zaten bundan öncede pek çok söz vermişti.Bulgar sınırımızda Bulgar askeri yoktu örneğin ayrıca uzun bir hat boyunca sınırın diğer tarafı askersizdi.Stalingrad eğer Almanya'nın elinde kalsaydı.Türkiye Almanyanın yanında savaşa girecekti.1943 buradan bir heyet Almanya'ya gitti.Çok büyük silah ve cephane yardımı falan geldi Almanyadan Türkiye'ye .... neyse 1944'de işler terse döndü.1944 sonlarında almanya ile yapılan bütün tarafsızlık antlaşmaları falan geçersiz sayılmaya başlandı.Türkiye normalde Almanya'ya sattığı Wolframı Müttefiklere satmaya başladı bildiğim kadarıyla nisan 1945'de de Almanya ve Japonya'ya savaş açtı.Japonya ile savaş durumumuz 1952'de bitti.Savaş sonunda açılan ırkçılık-turancılık davasının süreci bugünkü ergenekon'a benzer ancak bütün sanıklar davadan beraat etmişlerdir ... alıntı değil tamamen alın teridir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.




    Ne biliyim hani forumda bazı arkadaşlar der ya. Türkiyeye komünizmi İnönü getirdi. Atatürkün Türkiye için bir tehlike olarak gördüğü komünizmi İnönü içeri soktu derler ya ondan dolayı öyle yazdım. Aynı şekilde masonluk içinde öyle denir. Atatürk yasakladı İnönü serbestleştirdi derler. Eski İran konusunda bilgim yok haklısın. Bugüne göre konuştum. Açıklarsan sevinirimm




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*


    quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.




    Ne biliyim hani forumda bazı arkadaşlar der ya. Türkiyeye komünizmi İnönü getirdi. Atatürkün Türkiye için bir tehlike olarak gördüğü komünizmi İnönü içeri soktu derler ya ondan dolayı öyle yazdım. Aynı şekilde masonluk içinde öyle denir. Atatürk yasakladı İnönü serbestleştirdi derler. Eski İran konusunda bilgim yok haklısın. Bugüne göre konuştum. Açıklarsan sevinirimm



    bilmediğin konularda bilmiş gibi hiç bir şey yazma sanırım yaşın çok küçük .öyle derler böyle derler gerçek '' reel '' tarihde yoktur , ancak şehir efsanelerinde vardır.İran arada darbelerde olsa eskiden şah'lık olan bir sistemdi.Ülke 2.dünya savaşında sovyet-ingiliz ortak işgaline uğramadan önce Atatürk'ün yaptığının bir benzerini yapıp laik bir yönetim anlayaşını oturtmaya çalışıyordu.Daha sonra kurulan İran yönetimide benzer yapılanmada hareket etti.Ta ki İran Devrimi'ne kadar ... İran Devriminden önce şah Amerikan Silahlarının baş yatırımcılarından biri idi , Ülke tamamen laik olup Savak , mit ve mossad'ın en yakın işbirlikçisiydi ...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*


    quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.




    Ne biliyim hani forumda bazı arkadaşlar der ya. Türkiyeye komünizmi İnönü getirdi. Atatürkün Türkiye için bir tehlike olarak gördüğü komünizmi İnönü içeri soktu derler ya ondan dolayı öyle yazdım. Aynı şekilde masonluk içinde öyle denir. Atatürk yasakladı İnönü serbestleştirdi derler. Eski İran konusunda bilgim yok haklısın. Bugüne göre konuştum. Açıklarsan sevinirimm



    bilmediğin konularda bilmiş gibi hiç bir şey yazma sanırım yaşın çok küçük .öyle derler böyle derler gerçek '' reel '' tarihde yoktur , ancak şehir efsanelerinde vardır.İran arada darbelerde olsa eskiden şah'lık olan bir sistemdi.Ülke 2.dünya savaşında sovyet-ingiliz ortak işgaline uğramadan önce Atatürk'ün yaptığının bir benzerini yapıp laik bir yönetim anlayaşını oturtmaya çalışıyordu.Daha sonra kurulan İran yönetimide benzer yapılanmada hareket etti.Ta ki İran Devrimi'ne kadar ... İran Devriminden önce şah Amerikan Silahlarının baş yatırımcılarından biri idi , Ülke tamamen laik olup Savak , mit ve mossad'ın en yakın işbirlikçisiydi ...


    Ben Atatürk dönemindeki İranı bilmediğimi dürüstçe söyledim. İlk başta yazdıklarım forumda bazı arkadaşların yazdıklarına dayanıyordu kendi bilgim değildi orda haklısın.
    İyide. İslam devrimi öncesi İranı laik İran olarak kastediyorsan ve bunu güzel bi şeymiş gibi söylemeye çalışıyosan yazık. ABD güdümündeki kukla İranı iyi bi şeymiş gibi görüyosun demektir. Şimdiki İran bence emperyalizme karşı daha onurlu bi duruş sergiliyor. Eski İran ise emperyalistlerin kucağındaydı. Emperyal kucaklarındayken iyiydide şimdimi kötü oldu?
    (İmitasyon şeriat ve insan hakları ihlalleri kısmını karıştırmıyorum. O hataları ayrı bi konu.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Batuhan* -- 18 Ağustos 2009; 6:25:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*


    quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ata öldükten sonra İnönü döneminde ise Sovyetlerle yakınlaşma başlıyor. Atatürk yeni kurulmuş olan cumhuriyetimizi korumak için siyaset olarak Sovyetlerle ilişkiyi kesmedi deniliyor. Hatta benim gördüğüm hiç bir ülkeyle ilişkiyi koparmadı. İran ile bile. İnönü döneminde ise Sovyetlere ve komünizme bir yakınlaşma var.



    Neye dayanarak bunları iddia ediyorsunuz? Ne yapmış İnönü SSCB ye yakınlaşmak adına? Eminim İNÖNÜ'nün ABD ye teslim oluşunun temel nedeninin SSCB'nin boğazları işgal tehditi olduğunundan da bihabersinizdir. "İran ile bile" dediğinize göre eski İran konusunda da bilginiz yok.




    Ne biliyim hani forumda bazı arkadaşlar der ya. Türkiyeye komünizmi İnönü getirdi. Atatürkün Türkiye için bir tehlike olarak gördüğü komünizmi İnönü içeri soktu derler ya ondan dolayı öyle yazdım. Aynı şekilde masonluk içinde öyle denir. Atatürk yasakladı İnönü serbestleştirdi derler. Eski İran konusunda bilgim yok haklısın. Bugüne göre konuştum. Açıklarsan sevinirimm



    bilmediğin konularda bilmiş gibi hiç bir şey yazma sanırım yaşın çok küçük .öyle derler böyle derler gerçek '' reel '' tarihde yoktur , ancak şehir efsanelerinde vardır.İran arada darbelerde olsa eskiden şah'lık olan bir sistemdi.Ülke 2.dünya savaşında sovyet-ingiliz ortak işgaline uğramadan önce Atatürk'ün yaptığının bir benzerini yapıp laik bir yönetim anlayaşını oturtmaya çalışıyordu.Daha sonra kurulan İran yönetimide benzer yapılanmada hareket etti.Ta ki İran Devrimi'ne kadar ... İran Devriminden önce şah Amerikan Silahlarının baş yatırımcılarından biri idi , Ülke tamamen laik olup Savak , mit ve mossad'ın en yakın işbirlikçisiydi ...

    Alıntıları Göster
    ayrıca sovyetler ve amerika 1950'lere kadar zıt kutuplar olmadı hele ki 1930'lardaki Atatürk Türkiye'si zamanında şimdilerde olmayan çok kutuplu Dünya vardı.Almanya-İtalya-Macaristan-Bulgaristan revizyonist Devletlerdi.İngiltere-Fransa-Romanya-Yugoslavya-Çekoslovakya-Danimarka-Belçika-Yunanistan gibi ülkeler ise revizyon karşıtı ülkeler idi.Bunlara ek olarak Sovyetler , Tannu Tuva ve Moğalistan Komintern'i oluşturuyordu.Ayrıca Amerika uzun zamandır tarafsız olup Japonya ile çekişmekte Japonya ise kendine yeni sömürgeler aradığı için özellikle Çin(koumintag) ve Hollanda Endonezyası ile ilgilenmekte ... sana anlatılan çift Kutuplu dünya için İngilizlerin Kuzenlerle işbirliğine gitmesi , Japonyanın kayıtsız şartsız abd'ye teslim olması , Almanya'nın bölünmesi , Beşinci Cumhuriyet ve en son olarakda Stalin Notları olarak adlandırlan Doğu Almanya olayları gerçekleşti ki bahsettiğin çift kutuplu dünya çin-sovyet ayrılığı ve kültür devrimi ile yok oldu denilebilir ...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi

    ayrıca sovyetler ve amerika 1950'lere kadar zıt kutuplar olmadı hele ki 1930'lardaki Atatürk Türkiye'si zamanında şimdilerde olmayan çok kutuplu Dünya vardı.Almanya-İtalya-Macaristan-Bulgaristan revizyonist Devletlerdi.İngiltere-Fransa-Romanya-Yugoslavya-Çekoslovakya-Danimarka-Belçika-Yunanistan gibi ülkeler ise revizyon karşıtı ülkeler idi.Bunlara ek olarak Sovyetler , Tannu Tuva ve Moğalistan Komintern'i oluşturuyordu.Ayrıca Amerika uzun zamandır tarafsız olup Japonya ile çekişmekte Japonya ise kendine yeni sömürgeler aradığı için özellikle Çin(koumintag) ve Hollanda Endonezyası ile ilgilenmekte ... sana anlatılan çift Kutuplu dünya için İngilizlerin Kuzenlerle işbirliğine gitmesi , Japonyanın kayıtsız şartsız abd'ye teslim olması , Almanya'nın bölünmesi , Beşinci Cumhuriyet ve en son olarakda Stalin Notları olarak adlandırlan Doğu Almanya olayları gerçekleşti ki bahsettiğin çift kutuplu dünya çin-sovyet ayrılığı ve kültür devrimi ile yok oldu denilebilir ...

    Alıntıları Göster
    ah ah sabah sabah işim gücüm yok .... abilerin ablaların muhtemelen fundemantalist ... öncelikle bunu söyliyeyim ardından sana eski iran'ı fotoğraflarla açıklamaya çalışayım

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler


    1925 - 1941 rıza şah zamanı genel olarak tarafsız - alman yanlısı politika
    1941-1950 işgale uğradı ülke rus-ingiliz işgali altında rusların kurduğu devletçiklerle uğraşıyor
    1950-53 musaddık iran'ı tarafsız kendini sanayileştirmeye çalışan iran (ingiliz-amerikan darbesi ile kesildi)
    1953-1978 ismini unuttuğum pehlevi'nin şahlığı dönemi ülke amerikancı bir durumda
    1978-79 iran devrimi shah ülke dışına kaçtı ülkeyi solcular ve kameneyin dini adamları beraber yönetmeye başladı
    1979 islam devrimi ülkede bütün gücü mollalar ele geçirdi solcular kapı dışarı edildi ve elçilik baskını (kgb'nin işidir) ülke anti-amerikancı bir tutum aldı (amerika nerdeyse nükleer bomba kullanacaktı)
    1980-88 Amerikan ve Arap destekli Irak ile savaştaki İran (iran fransa-çin-sovyetler gibi ülkelerden silah temin edebilmekte aynı şekilde ırak'da sovyetlerden ve amerikanlardan silah almakta)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi

    ah ah sabah sabah işim gücüm yok .... abilerin ablaların muhtemelen fundemantalist ... öncelikle bunu söyliyeyim ardından sana eski iran'ı fotoğraflarla açıklamaya çalışayım

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler

     Atatürk, Amerika ve Sovyetler


    1925 - 1941 rıza şah zamanı genel olarak tarafsız - alman yanlısı politika
    1941-1950 işgale uğradı ülke rus-ingiliz işgali altında rusların kurduğu devletçiklerle uğraşıyor
    1950-53 musaddık iran'ı tarafsız kendini sanayileştirmeye çalışan iran (ingiliz-amerikan darbesi ile kesildi)
    1953-1978 ismini unuttuğum pehlevi'nin şahlığı dönemi ülke amerikancı bir durumda
    1978-79 iran devrimi shah ülke dışına kaçtı ülkeyi solcular ve kameneyin dini adamları beraber yönetmeye başladı
    1979 islam devrimi ülkede bütün gücü mollalar ele geçirdi solcular kapı dışarı edildi ve elçilik baskını (kgb'nin işidir) ülke anti-amerikancı bir tutum aldı (amerika nerdeyse nükleer bomba kullanacaktı)
    1980-88 Amerikan ve Arap destekli Irak ile savaştaki İran (iran fransa-çin-sovyetler gibi ülkelerden silah temin edebilmekte aynı şekilde ırak'da sovyetlerden ve amerikanlardan silah almakta)

    Alıntıları Göster


    sovyet elçiliğinde sovyet elçiliği onuruna verilen yemek

    [image]http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/98/ Mustafa_Kemal_and_Voroshilovon_29_october_1933.jpg[/image]

    bu da feldmareşal voroshilov sovyetler birliği mareşal'ı daha savaş çıkmadan önce 1933'de Atatürk ile konuşurken



    bu da rıza pehlevi ile atatürk



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi semih_efendi -- 18 Ağustos 2009; 6:48:32 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ben Atatürk dönemindeki İranı bilmediğimi dürüstçe söyledim. İlk başta yazdıklarım forumda bazı arkadaşların yazdıklarına dayanıyordu kendi bilgim değildi orda haklısın.
    İyide. İslam devrimi öncesi İranı laik İran olarak kastediyorsan ve bunu güzel bi şeymiş gibi söylemeye çalışıyosan yazık. ABD güdümündeki kukla İranı iyi bi şeymiş gibi görüyosun demektir. Şimdiki İran bence emperyalizme karşı daha onurlu bi duruş sergiliyor. Eski İran ise emperyalistlerin kucağındaydı. Emperyal kucaklarındayken iyiydide şimdimi kötü oldu?
    (İmitasyon şeriat ve insan hakları ihlalleri kısmını karıştırmıyorum. O hataları ayrı bi konu.)


    Şeriat ve insan hakları ihlali en büyük problemken bu kısmı karıştırmamak olmaz. Bir eski iran birde yeni iran'ın resmini koy yanyana zaten herşey ortada. Geçenlerde benzeri bir konuda resim koydum, bu forumda o çarşaflı kadınlar için " giyimle modernlik olmaz istediğini giyinirler" gibisinden iranı savunan "adam"lar çıktı. İran bu yüzyılda bu geri kafalılıkla, ama bir yandan silah konusunda da teknolojiyi yakından takip etmesiyle, bu silahlara sahipken ve kendi insanına türlü işkenceler yapabiliyorken, bu dünyada fazla varlığını sürdüremez. Eninde sonunda ya içerden ya dışardan müdahale ile en azından eski haline döndürülür.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ex1983Pax

    quote:

    Orijinalden alıntı: Batuhan*

    Ben Atatürk dönemindeki İranı bilmediğimi dürüstçe söyledim. İlk başta yazdıklarım forumda bazı arkadaşların yazdıklarına dayanıyordu kendi bilgim değildi orda haklısın.
    İyide. İslam devrimi öncesi İranı laik İran olarak kastediyorsan ve bunu güzel bi şeymiş gibi söylemeye çalışıyosan yazık. ABD güdümündeki kukla İranı iyi bi şeymiş gibi görüyosun demektir. Şimdiki İran bence emperyalizme karşı daha onurlu bi duruş sergiliyor. Eski İran ise emperyalistlerin kucağındaydı. Emperyal kucaklarındayken iyiydide şimdimi kötü oldu?
    (İmitasyon şeriat ve insan hakları ihlalleri kısmını karıştırmıyorum. O hataları ayrı bi konu.)


    Şeriat ve insan hakları ihlali en büyük problemken bu kısmı karıştırmamak olmaz. Bir eski iran birde yeni iran'ın resmini koy yanyana zaten herşey ortada. Geçenlerde benzeri bir konuda resim koydum, bu forumda o çarşaflı kadınlar için " giyimle modernlik olmaz istediğini giyinirler" gibisinden iranı savunan "adam"lar çıktı. İran bu yüzyılda bu geri kafalılıkla, ama bir yandan silah konusunda da teknolojiyi yakından takip etmesiyle, bu silahlara sahipken ve kendi insanına türlü işkenceler yapabiliyorken, bu dünyada fazla varlığını sürdüremez. Eninde sonunda ya içerden ya dışardan müdahale ile en azından eski haline döndürülür.

    Alıntıları Göster
    kurtuluş savaşında rusyanın bize yaptıgı yardımı kimse bilmez, anlatmak öğretmekde istemez... Milletin kominist olmasından korkarız saçma sapan bir korku bizimkisi...

    Şah dönemine iran petrollerinin %95i Amerikanındı, öyleki amerikaya vizesiz gidebilen tek ülkeydi iran, her şey satılmıştı, halk aç ve perişandı, bir yandan fransada sürgündeki adamın yolladıgı kasetleri camilerde izleyen iran halki içten içe şaha karşı nefretle doldular.. İran sosyalistleri mi nerdeydi? İran sosyelistleri yeşil kominizm(şeriatçı efendiler) ile birlik olup bildiriler yayınladılar devlet için millet için. Şah devrildi, fransadaki şahis irana ayak bastı.. millet sağcısı solcusu sokaga döküldü, solcusu neden döküldü; fransadan gelen adam ''demokrasiyi getirecez hereks istedigi dini yaşamakda özgür kılık kıyafette özgür olacak petrol iranındır iranda kalacak'' dedi. sokaga döküldükleri an Bütün solcular öldürüldü yüzlerce kişi 'disiz,din düşmanı' diyerek asıldı... çoğu sosyalist yurt dışına kaçtı...

    Şeriata karışı 180 derece zıt durmassan aynı olaylar türkyenin başınada gelecektir. ayakta kalmanın tek yolu 180 derece zıt ayakda duracaksın, devlet için yeşil kominizmle birlik olusa ödülün 'Ölüm' olur.

    Emperyalizm kucagindaki türkyeyi kurtarmak istersen kızıl kominist oluyosun... İran emperyalizmden kurtulunca kahraman oluyor? nerde demekrosi? insan hakları ? özgür sosyal yaşam?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: osberto

    kurtuluş savaşında rusyanın bize yaptıgı yardımı kimse bilmez, anlatmak öğretmekde istemez... Milletin kominist olmasından korkarız saçma sapan bir korku bizimkisi...

    Şah dönemine iran petrollerinin %95i Amerikanındı, öyleki amerikaya vizesiz gidebilen tek ülkeydi iran, her şey satılmıştı, halk aç ve perişandı, bir yandan fransada sürgündeki adamın yolladıgı kasetleri camilerde izleyen iran halki içten içe şaha karşı nefretle doldular.. İran sosyalistleri mi nerdeydi? İran sosyelistleri yeşil kominizm(şeriatçı efendiler) ile birlik olup bildiriler yayınladılar devlet için millet için. Şah devrildi, fransadaki şahis irana ayak bastı.. millet sağcısı solcusu sokaga döküldü, solcusu neden döküldü; fransadan gelen adam ''demokrasiyi getirecez hereks istedigi dini yaşamakda özgür kılık kıyafette özgür olacak petrol iranındır iranda kalacak'' dedi. sokaga döküldükleri an Bütün solcular öldürüldü yüzlerce kişi 'disiz,din düşmanı' diyerek asıldı... çoğu sosyalist yurt dışına kaçtı...

    Şeriata karışı 180 derece zıt durmassan aynı olaylar türkyenin başınada gelecektir. ayakta kalmanın tek yolu 180 derece zıt ayakda duracaksın, devlet için yeşil kominizmle birlik olusa ödülün 'Ölüm' olur.

    Emperyalizm kucagindaki türkyeyi kurtarmak istersen kızıl kominist oluyosun... İran emperyalizmden kurtulunca kahraman oluyor? nerde demekrosi? insan hakları ? özgür sosyal yaşam?

    Alıntıları Göster
    kurtuluş savaşında kullandığımız cephanenin %70i rusyada geldi , ayrıca ruslar telsiz , eski alman dürbünleri , harita kapları gibi asker tarafından oyuncaklar diye karşılanan şeyleri ruslardan aldı.15 milyon ruble ki o zaman çok fazla bir para yine ruslardan gelme




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi

    kurtuluş savaşında kullandığımız cephanenin %70i rusyada geldi , ayrıca ruslar telsiz , eski alman dürbünleri , harita kapları gibi asker tarafından oyuncaklar diye karşılanan şeyleri ruslardan aldı.15 milyon ruble ki o zaman çok fazla bir para yine ruslardan gelme

    Alıntıları Göster
    Rus kaynaklarına göre, Türkiye'ye yapılan yardım miktarı şöyledir; 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ile Rusya, Türkiye'ye 10 milyon altın ruble mali yardım yapmayı kabul etmiştir. Bu paranın 5.4 milyonu Nisan-Haziran 1921 döneminde taksit taksit ödenmiştir. Kasım 1921'de Frunze gelirken 1.1 milyon altın ruble getirmiştir. 3 mayıs 1921'de de geri kalan 3.5 milyon verilmiştir. Askeri yardım miktarları da şunlardır; Türkiye'ye bir mermi fabrikasının makinaları ve parçalerı sağlanmıştır. 350 mayın, 8 altı inçlik top, 12 üç inçlik top, 26.641 top mermisi, barut ve mermi kutuları, çok sayıda tüfek, 579 bin cephane şeridi ve 75 milimetrelik Arisac topu için 11 dizi yedek parça.
    (International Affairs, 960 ,sayı 7, s. 122)

    alıntı yaptığım kaynak Doğan Avcıoğlu, "Milli Kurtuluş Tarihi" cilt 2, bütün bir cilt Kurtuluş Savaşı ve Sovyet ilişkileri üzerine, ilgilenenler için...




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.