Atmosferik benzin vs turbo dizel dik yokuş testi (4. sayfa)

Atmosferiği düşük vitese alalım atıyorum 4000 devirde olsun. Dizel de zaten alt devirlerde güçlü ya, mümkün olan en üst viteste 1300-1500 devir civarında falan olsun. Aynı anda basalım. Neler olacağını söyleyeyim mi? Dizel araç atmosferiğin tozunu yutar .

motorunda

Rampanın ortasında iki araç da durup sıfırdan kalktığında, dizel golf bir anlık öne atılır. Fakat benzinli corolla 3000-3500 devire ulaştıktan sonra öne geçer ve önde bitirir. Bu yokuş aşağı da olsun değişmez.

Sizin yolculuğunuzda da agresif corolla'nın rampada gidememesi için bir çok sebep olabilir. Kullanıcısı yeteri kadar vites küçültmüyordur. Araçta LPG varsa o performanstan yer vs.

sahibi olmadığınız bir araba herhalde, anlamsızca öngörülerinizi sıralamışsınız. söylediklerinize cevap vermeyi bir zul addediyorum.

Süremiyorlar çünkü. Otomobil kültürü ile geç tanışmış hatta çoğu kişi turbo dizeller ile tanıştı ( Tofaş ve Renoları saymıyorum). Yılların koruma polisi geldi Corolla gitmiyor diye iddia etti ki ettiği büyük laflar da cabası iki tur sonra bir daha adamı görmedim   Bizim insanımızın milli sporudur bilmez ama körü körüne iddia eder. 136 beygir 136 beygirdir. Araç turboda olsa, atmosferik olsa da ağırlıkları aynı ise bu iki araç kafa kafaya gider. Ama turbo araç sürücü bir de otomatik ise pek seçmez, bas gaza gitsin en fazla biraz fazla yakarsın. Ama atmosferik sürücü seçer, vites nedir nerede değiştirilir bilmen lazım.

Aynı sorun yeni nesil ağır vasıta şoförlerinde de var. Çok fazla kaza oluyor yollarda. Niye ne rampa çıkmasını biliyorlar ne inmesini. Sonra fren patladı, araç şöyle oldu böyle etti.

Adam araç sollamaya çıkmış vites değiştiriyor, virajda fren yapıyor, aracın motoru devir yükseltince korkudan ağlayan bile biliyorum hatta onu geçtim 4x4 aracını 1 dk'dan fazla arazi vitesinde korkusundan kullanamayan kişiler ile tanıştım. Neymiş aracın altından sesler geliyormuş  Bizim insanımız çok iyi araba sürdüğünü iddia eder ama muhabbet biraz ilerleyince ustam bu neymiş, abi bunu da gösterseneye dönüyor. Özellikle 4x4, kamyon, atmosferik gibi otomobilin temelleri olan araçlara gelince bu farkı çok net görüyorsun. Rastgele araç süren sürene kısacası etrafta.

3000'lere ulaşamadan yavaşlayıp devir kaybediyorsanız yanlış vitestesinizdir, bir üst vitese almanız gerekir. Böylece sürekli yüksek güç bandında kalırsınız. Evet motor bağırır ama konumuz o değil.

1750 devirde 300 nm tork veren ile 5000 devirde 150nm tork veren tabii ki aynı gitmez, 5000 devirde olan daha iyi gider. Bu örnekte 5000 devirde 150 nm tork ile 105 beygirlik güç üretirken diğer araç 73 beygir üretiyor.

Ben de kabaca 100 bin km'ye yakındır 1.8 litrelik atmosferik bir araç kullanıyorum, 122 beygir. Ve arada bir turbo benzinli, turbo dizel farklı farklı araçları da kullanıyorum. Ve kendi atmosferik aracımla da uzun yollarda sıkça farklı araçlarla karşılaştırma şansım oluyor. Ve emin olun benzer güçlerde, benzer ağırlıklarda (burası çok önemli) araçlar besleme ve yakıt tipi farketmeksizin aşağı yukarı aynı gidiyor, düzde de rampada da.

Aynı giderken atmosferik benzinlide vites düşürmek gerekiyor ve bağırıyor orası doğru. Ama dediğim gibi konu performans, konfor değil.

Ağırlık ise çok önemli çünkü güç/ağırlık oranı her şeyi değiştirir. Bunun güzel bir örneği 1600 kiloluk, 1.6 dizel 120 beygirlik bir aracın (mesela eski s80) karşısına 1050 kiloluk, 1.3 motorlu bir honda jazz koysak, kedinin fareyle oynadığı gibi oynar ağır araçla.

O yüzden bu tür kıyaslamalarda araçların ağırlıkları mutlaka dikkate alınmalı. Mesela benim aracım 1300 kg yaklaşık. Ben 4 kişi + bagaj yüklesem olur 1600 kg. İşte bu durumda atıyorum 90 beygir 1.6 dizel yüksüz bir polo'ya yetişme imkanım kalmaz. Ama aracım boş olsa çok rahat geçebilirdim aynı aracı.

Benzer bir durum viraj dönme olayında da var. Ben şöyle iyi böyle hızlı dönerim diyenler profesyonel sürücülerin yanına oturup bir piste çıkınca korkudan süt dökmüş kediye dönüyormuş, denk geldiğim bir kaç programda bahsi geçiyordu 

şu senin söylediğin neye benziyor biliyor musun? otomatik camın yanında manuel camı savunmaya, sensörlü cam sileceğinin yanında düzünü savunmaya, otomatik şanzımanın yanında düz vitesi savunmaya. kabul et birader turbo motor konforludur, vites değiştirmeye gerek bırakmaz. bak örnek olsun diye, koca GM chevy silveradoda 2.7 turbo motor kullanıyordu şimdi 3.0 turbo dizel çıkardı, bunu chrysler dodge ramda kullanıyor (farklı motor aynı hacim) . bizim gibi az gelişmiş ülkenin hiç gelişmiş tüketicisi için hiçbir anlam ifade etmeyecek bu rakamlar eminim senin gibi işin içindeki birisi için eder. sana bir de soru, toyota niye corollaya cvt şanzıman koyuyor? çünkü otomatik şanzımanlar bu motordan bir cacık olmayacağını biliyor en azından cvt ile tam gazda direkt maksimum beygir gücünü kullansın da gitsin diye. artık elin amerikalısı turbo motor kullanıyor, süper spor araçların neredeyse tamamı turboya geçti, avrupalılar tümden turbo kullanıyor ama bir caponlar akıllı atmosferiğe devam.

buyrun beyler bir deneyi var basit anlatım ama etkili :)

Söyle bir yanlışınız var. Japon’lar yıllardır turbo arac üretiyor. Hatta dusuk hacim turbonun ilk örneklerininden biri yrv 1.3 turbo ile japonlardadir.

turkiyeye ucuz olsun diye bu tarz motorlularını yollular. hatta yollamıyorlar burada üretiyorlar. Hondanin aracı sadece buraya özel. Toyota ise tüm dünyada hibrit satıyor zaten. Benzinli hatta dizel binek Toyota satılan nadir ülkelerdeniz.

Hocam ben de virajlı ve rampalı yerlerde bol bol araç kullandım. Uygun vitese alınca hiç bir zaman 3000-3500 altına düşmeden yeri gelince hızlanıp yeri gelince yavaşlayarak virajları dönebiliyorum. Zaten böyle bir yolda eğer 2.5-3 litrelik bir atmosferik kullanmıyorsanız 2000 devir çok düşük, bir alt vitese geçmek şart.

Ha tabii sizin aracın vites oranlarında bir uygunsuzluk durumu varsa daha farklı olabilir.