Şimdi Ara

Bakmayan pişman olur.Mimar Sinan dehası ve Süleymaniye Camisinin gizli şifreleri!!! (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
147
Cevap
4
Favori
11.192
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Okudum ama gerçekçi olduğuna inanmıyorum
  • mükemmel ya. Atatürk boşuna "Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." dememiş.
    ama gelin görün ki nasıl koparılıyoruz ceddimizden atalarımızdan. daha eskiye gidersek neler neler var ama hiç biri öğretilmiyor, belgesel haline getirilmiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asukrumercan

    Mimar Sinan gercekten buyuk bir mimar ama cami mimarisini Ayasofya'yi temel alarak gelistirmis gibi duruyor.

    Bir de Selimiye dahil yaptigi hicbir cami kubbesi Ayasofya kadar genis degil. Bildigim kadari ile amaclarindan biri buydu.

    Bunlar O'nun dehasini kucultmez ama tartisirken ayaklarin yere basmasinda fayda var.

    selimiye ayasofyadan birazcık daha büyük ve ayasofyanın da kubbesini onaran yine mimar sinan.bildiğim kadarıyla epey harapmış onarımdan önce kubbe.

    bende abartılıyor diye düşünüyordum fakat sinan sertözün kitabında ve belgeselinde övmesi fikrimi değiştirdi.matematikçi biri minare hikayesini muazzam buluyorsa bize pek yorum düşmez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    quote:

    Orijinalden alıntı: asukrumercan

    Mimar Sinan gercekten buyuk bir mimar ama cami mimarisini Ayasofya'yi temel alarak gelistirmis gibi duruyor.

    Bir de Selimiye dahil yaptigi hicbir cami kubbesi Ayasofya kadar genis degil. Bildigim kadari ile amaclarindan biri buydu.

    Bunlar O'nun dehasini kucultmez ama tartisirken ayaklarin yere basmasinda fayda var.

    selimiye ayasofyadan birazcık daha büyük ve ayasofyanın da kubbesini onaran yine mimar sinan.bildiğim kadarıyla epey harapmış onarımdan önce kubbe.

    bende abartılıyor diye düşünüyordum fakat sinan sertözün kitabında ve belgeselinde övmesi fikrimi değiştirdi.matematikçi biri minare hikayesini muazzam buluyorsa bize pek yorum düşmez.

    Bu bilgileri buldum..

    Ayasofya'nın kubbesi çeşitli dönemlerde yapılan onarımlar yüzünden tam yuvarlak olmaktan çıkmıştır. 1990-93 yılları arasında yapılan lazerli okumalarda Ayasofya kubbesinin çapı kuzey-güney ekseni üstünde duvardan duvara 34,709 metre (galeri kornişleri arasında 31,805 metre) ve doğu-batı ekseninde 33,092 metre (galeri kornişleri arasında 30,855 metre) olarak saptanmıştır.

    Selimiye'de Prof.Dr. Doğan Kuban'ın teodolitle yaptığı ölçümlerde, kubbe genişliği kuzey-güney aksında 31,7 metre,doğu-batı aksında 31,2 metre olarak saptanmıştır. Buna karşın Selimiye kubbesi, yarım küre profiliyle daha basık profilli Ayasofya kubbesinden 20-30 cm. daha yüksektir. Buna karşılık kubbenin yerden yüksekliği Ayasofya'da çok daha fazladır. Camilerin yerden kubbe yükseklikleri Ayasofya da 55,60 metre, Selimiye de 42,25 metredir.




  • Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir.

    Yaptığı toplam eser 365 tam bir yıl dünyanın güneş etrafında tur attığı süre vs vs. işte diğer numaraların numarasınıda çözecem
  • bazıları şehir efsanesi bence
  • Gerçekmi efsanemi bilmem ama birde böyle bir olay olmuş.

    Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii´nin yıkılma tehlikesiyle karsı karsıya kaldığı anlaşılmış. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış.

    Caminin tüm taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşınmış. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyormuş. Hemen Türkiye’nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturulmuş. Ortaya bir sürü fikir atılmış. Her kafadan bir ses çıkmış ama sonuç alınamamış. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyormuş. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyormuş. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme bulmuş. Bilmede, üzerinde eski yazı olan bir not varmış. Uzmanlara inceletilen kâğıdın orijinal olduğu belgelenmiş. Bu kâğıt parçası bizzat Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan bir mektupmuş. Mektupta yazılanlar tercüme ettirilince ortaya şöyle bir metin çıkmış.

    "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz."

    Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyormuş. Bu oyuk içinde yer alan bir şişe ve şişe içindeki notta şöyle bir şey yazıyormuş:

    "Her kim bu tas eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse; eski taşın yerine takılacak yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin ve sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin."

    Heyet Sinan’ın söylediklerini aynen yapmış. Süleymaniye Camisi böylelikle kurtarılmış. Bu mektup şu an Topkapı Sarayı’nda saklanıyormuş.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.