Şimdi Ara

Bence Okuyun :))

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
4
Cevap
0
Favori
716
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ahmet Şerif İzgören'in, "Avucunuzdaki Kelebek" isimli kitabindan;
    >
    > Vehbi Koç, oğlu Rahmi Koç'a iki mektup verir; 'birini ben ölünce aç,
    > ikincisini de beni defnettikten sonra açarsın' der. Vefat ettiğinde
    > Rahmi Bey ilk mektubu açar. Mektupta, 'Oğlum, senden tek bir isteğim var; beni
    > çoraplarımla gömsünler'.
    >
    > İmam tüm ısrarlara rağmen bu talebi kabul etmez. Rahmetli Vehbi Koç ister
    > istemez çorapsız defnedilir. Defin işlemi bittikten sonra Rahmi Koç ikinci
    > mektubu açar: 'Bak oğlum bir çift çorap bile götüremedim'.
    >
    > *******************
    >
    > Bundan Üç dört yıl önce USA'da dünya spastikler olimpiyatı düzenleniyor.
    > Yüz metre yarışı; Down Sendromlu koşucular... Yarış başladığında
    > koşuculardan birinin ayağı takılıyor, düşüyor ve acıyla bağırmaya
    > başlıyor. Çok ilginç bir şey oluyor, diğer zihinsel engelli koşucular
    > geriye dönüyorlar ve düşen atleti kaldırıyorlar. Down Sendromlu bir kız,
    > oğlanı öpüyor: 'Bu onu iyileştirir' diyor. Kollarına girip teselli
    > ediyorlar ve hep beraber yürüyerek yarış çizgisini geçiyorlar.
    >
    > ********************
    >
    > Ayvalık'tayım, 2003 yazı. Kıyıda, bizi dalışa götürecek tekneyi
    > bekliyoruz. Üç genç kız yanımıza kadar geldi. Kızlardan biri topallıyor,
    > ayağının birini hep sürümek zorunda.
    > Durdular, bize Belediye Plajının olduğu yeri sordular. Biz de gösterdik;
    > bir kilometre ötede bir yer... Kızlardan sağlam olan ikisi: 'Yaaa hadi
    > geri dönelim, oraya kadar bu sıcakta yürünmez' diye fısıldandılar.
    > Engelli olan kız, 'Ne var bunda? Yürürüz' dedi...
    > Şaka gibi bir şey! Yürüme engelli olan kız, bizim gözümüzün önünde öbür
    > ikisini ikna etti, bize teşekkür etti ve devam ettiler. Biz gözlerimiz
    > dolu dolu onları seyrettik.
    > Sizce hangisi daha engelli? Hayatınızın zor anlarında güçtür mücadele ruhu. Ona sahipseniz hiç
    > korkmayın. Mücadele ruhunuz yoksa anlattığım her şeyi unutun, çünkü boştur sizin için.
    >
    > **********************
    >
    > Bize, 'başarı başarı' diye öğrettikleri şey belki de başarı değildir.
    > Hani şu eğitimler var ya, Amerikalılar'ın tüm üçüncü dünya ülkelerine
    > sattıkları... 'Birilerini modelle, onun yaptıklarını yap, sen de
    > başarırsın'... Acaba birbirini hırsla geçmeye çalışan bizler mi daha
    > insanız, yoksa düşen arkadaşlarını kaldırmaya çalışan engelliler mi?
    >
    > Belki de o engelliler bizden daha gerçek bir hayatı yaşıyorlar.
    > Biz, çok sahte,tüketime ve birbirini ezmeye dayalı bir hayatı yaşıyoruz. Bize
    > öğrettikleri hayat, baştan sona sahtedir."
    >
    > "Hayatı size Amerikan filmlerinin öğrettiği gibi yaşarsanız bittiniz.
    > Çünkü tüketmezseniz varolamazsınız ve o kültürde fiziksel özellikler her
    > şeyin önündedir."
    >
    > *********************
    >
    > "İnsanlar bir gün Tanrı katına çıkmışlar. 'Sana artık ihtiyaç kalmadı ey
    > Tanrı. Biz insan bile yapabiliyoruz'. 'Öyle mi, yapın da görelim' demiş
    > Tanrı.
    > İnsanlardan biri eğilmiş yerden insan yapmak üzere bir avuç toprak almış.
    > 'Hoop' demiş Tanrı, 'kendi toprağınızdan, kendi toprağınızdan..."
    >
    > **********************
    >
    > "Bir akşam arkadaşlarım bize oturmaya geldiler. Yanlarında Fransız bir
    > kız. Kız, üniversitede ihtisas yapmak için ailesinden destek istemiş kabul
    > etmişler. Yalnız, "mirasından düşeriz" demişler. Kız bunu çok normal
    > görerek anlattı, biz gözlerimizi Singapur maymunları gibi açarak dinledik!
    >
    > O yüzden bazen söylüyorum; o insanlarin öğretileri, felsefeleri ve
    > kitapları bana pek bir şey anlatmıyor. Kendi değerleriniz üzerinde
    > düşünmeniz ve onları belirlemeniz, benliğinizi fark etmenizi ve
    > hayatınızla ilgili karar vermenizi kolaylaştırır."

    > ************************
    >
    > "Bir genç kız bilge adamı şaşırtmak istiyor. İki elinin arasına bir
    > kelebek koyacak ve bilge adama, 'avucumun içinde bir kelebek var, canlı

    > ölümü?' diye soracak. Ölü derse kelebeği salıverecek, canlı derse
    avucunu
    > bastırıp kelebeği öldürecek, bilge adam her ne derse tersini ispat etmiş
    > olacak. Kız kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatıyor: 'Avucumun
    > içinde bir kelebek var: Canlı mı, ölü mü ?'
    > Bilge adam cevap vermeden önce uzun uzun kızın gözlerinin içine bakıyor
    ve
    > cevap veriyor: 'Canlı da olması, ölü de olması senin ellerinde kızım,
    > senin ellerinde'...
    >
    > *************************
    >
    > "Orman müthiş bir hızla yanarken küçük bir serçe yolundaki gölden
    > pençeleri arasına su alıp ormanın üzerine bırakıyor ve tekrar göle
    > uçuyormuş. Ormanın yanışını çaresizlikle izleyen hayvanlardan biri
    > gülümseyerek bağırmış: 'Ne o, ormanı birkaç damla su ile mi
    > söndüreceksin?' Serçe cevap vermiş: 'Benim elimden gelen bu'...
    >
    > *************************
    >
    > Etrafınızda her şeyi para ve başarıya bağlayan bir sistem var. Oysa
    > değerli olan doğru bir amaç uğruna harcanan çabalardır."
    >








  • sağol satine hepsi güzel ama KOÇ ailesi çok çok güzeldi
  • Koç ailesi gerçekten çok iyi..
  • O bildiğim kadarıyla Vehbi Koç'a ait değil. Çünkü Vehbi KOÇ ölmeden önce bile bu hikaye vardı ve bir halifeye ait olduğu söylenirdi
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.