Bilkent hazırlıkta başarılı olma ve İngilizce öğrenme rehberi

a1-a2 seviyesinde olup c1 seviye ingilizce öğrenmek isteyenlere de hitap edebilir. Bilkent'e gitmeyecekler tavsiyeler kısmından başlayabilir

Eğer seviyeniz iyi değilse akademik düzeyde ingilizce öğrenmek bir hayli zor. Birkaç ayda yabancılarla konuşacak kadar da öğrenebilirsiniz tabii ama konumuz bu değil. Akademik makaleleri anlayabilmek, karmaşık konularda essay yazmak, akademik konuşmaları ve podcastleri anlamak, her konuda fikrinizi beyan etmeniz için çok fazla emek vermelisiniz.

Bilkent'te 5 tane kur var

1. Elementary
2. Pre-intermediate
3. Intermediate
4. Upper-intermediate
5. Pre-faculty

Sene başında 200 soruluk bir seviye sınavı yapılıyor. 0-50 arası elementary, 50-100 arası pre intermediate, 100-134 arası intermediate, 134 ve üstü yapanlar 2. aşamaya girmeye hak kazanıyor. 2 aşamayı geçenler (en zor kısım bu) speaking ve writing sınavına tabi tutuluyor. eğer 2. aşamada elenirseniz upper intermediate olarak başlıyorsunuz. upper başlayanlar yarım dönemde hazırlığı bitirebiliyor. pre-fac başlama imkanı da var fakat 2. aşamayı geçip speaking veya writingde kalan duymadım. Hazırlığa yatmak için gelenler oluyor ara sıra, bilerek bırakıyorlar. Neyse pae hakkında aşağıda daha ayrıntılı konuşacağım burayı geçiyorum.

1. Elementary ilk kurdan başlayan birkaç kişi tanıdım hepsi de hazırlığı geçemediği için atıldı. İngilizce namına hiçbir şey bilmiyorsanız bu kurdan başlayacaksınız, ve eğer hazırlıktayken yks'ye çalıştığınız gibi çalışmayacaksanız (belki daha fazla) sakın bilkent yazmayın.
2. Pre-intermediate: ben seviye sınavında 95/200 yaparak bu kurdan başladım. Burada basit grammar konuları anlatılıyor, düşük seviyeli okuma ve dinleme parçaları, bir anınızı anlatın temalı writinglerle 2 ayınızı geçiriyorsunuz. Cat diye bir sınav sistemi var 100 üzerinden 60 ve üstü alırsanız kur final sınavına (ECA) girmeye hak kazanıyorsunuz. Pek zorlanmadığım bir kurdu 90 ile geçmiştim
3. Intermediate: burada yavaş yavaş akademik ingilizce'ye orta seviyeli grammar konularına adım atıyorsunuz. Bu kurda yatmayın, öğretilen her şeyi iyi öğrenin, intermediate wordlistini yalayıp yutun, anlatılan grammar konularına çok iyi çalışın. Ben düzenli çalışarak bu kuru da 85 ile geçmiştim.
4. Upper-intermediate: Geldik zurnanın zırt dediği yere. İki kur arasında en fazla seviye farkı olan budur. Arkadaşlar en fazla önem vermeniz gereken kur upper-int. Noun clause, relative clause, passive voices gibi akademik yazılarda, konuşmalarda, essaylerde kullanılan tüm grammar konuları burada anlatılıyor. Listening'de note taking denilen, 15-20dk akademik bir konuşmayı dinleyip boş kağıda not alacağınız, konuşma bittikten sonra soruların verileceği bir sistem geliyor, ciddi anlamda zor. Readinglerinizin de seviyesi zorlaşıyor, wordlistinizde daha fazla akademik kelime oluyor, essay yazmayı artık burada daha iyi öğrenmeniz lazım. Upper'ı küçümsedim maalesef, hazırlıkta yaptığım en büyük hatalardan biri de buydu. Geçtim fakat 60 ile geçtim
5. Pre-faculty: Malum en zor kur bu. wordlist'teki kelimeler b2 veya c1, çok fazla ağır akademik kelime var, bunları çok çok iyi öğrenmeniz lazım. İster pae ister ielts odaklı çalışın kelime bilgisi çok önemli. Grammar konuları da ileri seviye ingilizce için gerekli şeyler. Ben "participle clauses ne, sanki elin ingilizi kullanıyor mu?" diyordum fakat çok yanlış bir düşünce. Şöyle örnek vereyim "Because I was walking quickly, I soon caught up with him." bu cümleyi participle ile kısaltırken şu hale getiriyorsunuz "Walking quickly I soon caught up with him." veya relative clause'ta reduction şöyle yapılıyor "People who want to settle in an overseas country as a software engineer can prefer CTIS" şimdi bu cümleden who'yu atıp reduction yapalım "people wanting to settle in overseas country as a software engineer can prefer CTIS". Bu akademik yazılarda çok yapılır, ben bu konuyu bilmeden önce yazım yanlışı yapmışlar herhalde "ing" ne alaka diye düşünürdüm. Demek istediğim grammar önemli. Readingler bu kurda çok daha zor, long-reading var oku oku bitmiyor. İngilizce bilmek yetmez, hızlı çözüp zaman yönetimini de iyi yapmalısınız. Upper'a kadar genel ingilizceyi geliştirmeye yönelik çalışın, bu kura geçince de pae'ye odaklanın tabii kurdaki grammar ve vocabe de önem verin.

Ben tüm kurları başarı ile geçtim. Pre-faculty catinden 68 aldım, pae'den 55 alıp kaldım. Yaz okuluna katıldım eylül pae'sinden de kaldım, ielts'ten 6.5 aldım fakat speaking 5.0 geldiğinden ondan da kaldım. Artık bu böyle olmayacak dedim yks'ye çalıştığımdan daha fazla çalışıp kasım ielts'inden 7.0 alıp hazırlığı atladım.

Kısaca bilkent hazırlık sistemi böyle. 2 ayda bir kur değişir. Inter başlarsanız ve ocakta upper'ı geçerseniz 4 aylık pre-faculty okuyorsunız. Bu baya avatajlı. haftada 2 gün yarım gün ve pae'den 3 hafta önce dersler bitiyor, o 3 haftada da isterseniz gidip sınıfta deneme çözüyorsunuz, sınıfınızın hocası orada oluyor, bu 3 haftalık kursta devam zorunluluğu yok, sadece uzun dönem pre-fac okuyanlara özel. Devam zorunluluğu %90, kesinlikle tolerans yok, devamsızlıktan kalırsanız burs gider.

Ben hazırlığı genel olarak başarılı buldum Hocaların hemen hepsi işinde iyi kişiler pek genç hoca yok, bana gelenlerden en genci 38 yaşındaydı mesela.

Yaptığım hatalar, neden hazırlığı uzattım

Hazırlığın başından sonuna kadar düzenli çalıştım, dersleri dinledim ama bir şeyler yanlış gitti ki kaldım

-Grammar ve vocabe gereğinden fazla yüklenmek. Evet bu ikisi çok çok önemli ama benim gibi sadece grammar ve vocab çalışmayın, düzenli reading yapıp podcast de dinlemelisiniz. Readingte sadece anlamak yetmiyor okuma hızınız da önemli yoksa sınavlar yetişmez. Ben girdiğim 2 pae'yi de yetiştiremedim. Listening de hemen gelişen bir şey değil, sürekli dinleme yapmanız lazım.

-Sınav odaklı çalışmamak, fazla deneme çözmedim

-Speakinge önem vermedim

-Hazırlığı hafife aldım. Arkadaşlar Bilkent sizden b2'yi tamamen bitirmenizi istiyor yani en az c1 seviyesinin başlarında bir ingilizce gerekli. a2'den c1'e 1 senede ulaşmak gerçekten zor. hele ki b2 başlarından c1'e geçmek ciddi anlamda yıpratıcı.

-Hocalardan faydalanın, essay nasıl yazılır iyi öğrenin bunu yapmadan geçseniz bile eng 101'de zorlanırsınız.

-Kelime ezberi yaparken sadece karşısına Türkçe anlamını yazıp geçmeyin, bu da önemli hatalarımdan biriydi, aşağıda değineceğim.

Tavsiyeler

Hazırlığı tekte veya en kötü 1-2 ielts ile 1 senede geçmek istiyorsanız naçizane tavsiyelerim bunlar.

-Dersleri dinleyin, uyumayın,

-Özellikle listeningler çok sıkıcı ama tüm etkinlikleri yapmaya gayret edin

-Catlerde kopya çekmeyin, kuru boş boş geçerseniz upper forever olursunuz

-sosyallikle ile akademik hayat arasındaki dengeyi iyi kurun, ingilizceniz süper değilse Bilkent hazırlık asla yatma yeri değil

-Herkes ielts ile geçiyor ben de başvurayım demeyin. En azından pre-faculty görmeden ielts'i denemeyin. Seneyi upper olarak bitirirseniz, 2. seneye kalacağınız garantiyse o zaman yazın 3 ay kasın ama yine de geçme şansınız baya düşük.

-Dil nankördür uzun aralar vermeyin yoksa emeğiniz çöp olur, istikrar çok önemli.

Grammar

Arkadaşlar akademik ingilizce öğreniyorsunuz bu sebeple grammar konularını iyi öğrenmeniz, kullanmanız ve testler çözmeniz lazım. Chatgpt'ye sürekli öğrendiğiniz yapılarla ilgili cümleler kurun faydası oluyor. Sadece grammar kısmını yapmak için değil tüm partlarda grammar önemli bir rol oynuyor. ben b1 seviyeye kadar Özer Kiraz'ın youtube videolarından faydalandım, sonrası için yetersiz kalıyor ileri seviye grammar konularını anlatmamış. Hazırlık uzayınca Cesur Öztürk'ün "building skills for proficiency" kitabını baştan sona bitirdim. Yalnız bu kitabı b2 başlarında olanlara öneririm, grammar, vocab ve readingten oluşuyor. Seviyenizi bayağı bir ileriye taşır. Tekrar ediyorum bu ileri seviye grammar konularını (reduction, participle, mix conditions vs.) bilmezseniz akademik yazıları anlamanız zor olur.

Vocab

Bu bir dil öğrenimindeki en önemli olay. Karşısına Türkçesini yazıp geçerseniz olmaz. Mesela compromise uzlaşma demek, buna benzer negotiation, consensus da uzlaşma anlamında ama farklılıklar var. compromise: bir şeylerden taviz vererek uzlaşma demek. Kelimelerin collocationlarını öğrenmelisiniz mesela insist "on" ile persist "in" ile kullanılır ikisi de ısrar etmek anlamında. Other formationlarını yazın accuse (verb), accusation (noun) vs. Cümlesini yazın, ingilizce anlamını da not edin. Ben cambridge dic. kullandım baya iyi, oxford ve longman'ı da öneriyorlar. Bu dediğim vakit kaybı gibi gelebilir, sıkıladabilirsiniz ama kelime en iyi böyle öğrenilir. Fark etmeden essaylariniz de gelişir. Mutlaka kaybetmeyeceğiniz bir kelime defteriniz olsun. Karşılaştığınız ama bilmediğiniz kelimeleri not edin. Düzenli tekrar yapın.

Listening

Kelime ve grammar bilgim iyi ama listeningte sıkıntı çekiyorum diyorsanız pratik eksiğiniz var. Dizi ve filmi Türkçe altyazılı ile izlemeniz hiçbir işe yaramaz. Ben onlarca yabancı dizi bitirdim ama hazırlığa 2. kurdan başladım mesela  Seviyenize uygun podcastler bulun. Düşük seviyeler için öneri veremeyeceğim. Son kurdan sonra girdiğim ilk pae'de listening kısmından 10/30 alınca nasıl düzeltebilirim diye düşündüm. Önce altyazılı belgeseller izledim ama pek bir ilerleme olmadı. Daha sonra bbc 6 min english dinlemeye başladım. Önce ingilizce altyazılı daha sonra altyazısız aynı podcasti dinledim. Daha sonra müzik dinlemeyi bıraktım, sadece podcast dinlemeye başladım. spotify'da thinking in english diye bir kanal var. oradaki yaklaşık 300 podcastin hepsini dinledim, arabada giderken, ders aralarında, uyumadan önce sürekli dinledim. Listeningde hala dizi ve filmleri %100 anlayamasam da ielts listening'de 8.0 yapacak seviyeye geldim. Derslerde hocaları kusursuza yakın anlayabiliyorum. Ayrıca güncel konular hakkında da çok fazla bilgi sahibi oldum. Genel kültüre de güzel etkisi oldu. Tabii gireceğiniz sınavın formatına odaklı bir çalışma da yapmanız lazım. Pae ve ielts listening dinamikleri çok farklı.

Reading

Abi benim grammar ve vocabim çok iyi, readingi de yaparım diye düşünmeyin. Sürekli okuma yapmanız lazım b2 ve c1'den sonra ingilizceyi en iyi geliştirecek şey okuma yapmaktır. Sadece anlamak yetmiyor hızlı da olmalısınız. Pae reading'te 40 soru için 75 dakikanız var ve parçalar çok uzun. Ielts'te de 40 soru için 60 dakika var. Ben pae'yi yetiştiremedim mesela o yüzden kaldım. Seviyeye göre kitap okumak olabilir. b1'e kadar more to read 1 çözebilirsiniz. Daha sonra yavaştan ingilizce makale okuyun, bbc, the guardians, the economics gibi sitelerden okuma yapın. Bunları hakkı ile yaparsanız çok fazla gelişeceksiniz, bilmediğiniz bir sürü kelime olacak moraliniz bozulmasın. Okuyabildiğiniz kadar okuyun. Roman mevzusunu bilemiyorum ben geçen LOTR serisini ingilizce aldım hiçbir şey anlamadım ama frankenstein'ı %100 anlayarak bitirdim. Neyse romanla ingilizce geliştirmeyi sallayın akademik yazılar okuyun. Viki'yi ingilizce kullanın, quora'da yazılar okuyun ama reddit'de falan çok takılmayın kötü ingilizce kullanıyorlar bu olumsuz etkiler.

Writing

Bu bize okulda iyi öğretildi. Bir essay nasıl yazılır bir sürü kaynak var. Liseden mezun olur olmaz akademik yazı işlerine girince ilk başlarda bocaladım ama essayin temel kurallarının nasıl olduğunu öğrenince çok kolay olmaya başladı. Bunu uzun uzun açıklamayayım youtube'da bir sürü video var. Bol bol pratik yapın, hocanızdan feedback alın, essayinizi chatgpt'ye atın o da güzel feedback veriyor, chatgpt ile muhabbet edin. Ben bu sayede ielts w kısmından 7.0 aldım ki arkadaşlarım arasında 7.0 alan hiç duymadım.

Speaking

Bu biraz yetenek işi gibi geliyor bana ielts'ten 5.5 aldım speaking kısmından. Pratik yapmadan gelişmez, pratik yapacak biri yoksa chatgpt'nin mobil uygulamasını indirin sesli sohbet edin. Hazırlıkla işim bitmesine rağmen ben ara sıra yapıyorum. IELTS'teki gibi sınav yap beni sonra puan ver diyorum, güzel oluyor. Başka teknolojik şeyler de var galiba ama benim bildiğim bir tek bu var. Cambly falan da alabilirsiniz pahalı geldiğinden ben bulaşmadım.

IELTS mi PAE mi?

Bilkent hazırlığa attığınız andan itibaren sürekli ielts sınavını duyup duracaksınız. prefaculty okumadan ielts'e girip paranızı (2024 martta 5 bin TL) çöpe atmayın. Millet 3. kurda girmeye başlıyor, daha geçen görmedim. Önceliğiniz genel ingilizceyi geliştirmeye yönelik olsun ve ilk başlarda pae odaklı çalışın. Şu bir gerçek, pae ingilizce seviyesini daha iyi ölçüyor ve ielts'ten daha zor bir sınav (6.5 almaktan zor, 7.0 ile kafa kafaya gelir). İki sınavın da dinamikleri birbirinden çok farklı. Önce pae odaklı çalışın bakın. PAE'de ielts'ten farklı olarak grammar ve vocab kısmı var. Vocab soruları pre-faculty wordlistinden geliyor genel olarak. Grammar da tüm kurlarda öğrendiğiniz şeylerden. PAE için sürekli pratik yapmak lazım. Sınav zorluğu daha çok zaman yönetiminden kaynaklanıyor, 60lı skorlarla geçen arkadaşlarım bile 3-5 soruyu yetiştiremeden geçti. pae'nin readingi bence daha zor, listeningi bariz çok daha zor. ilk aşama reading, vocab, grammar ve listening. Bu kısımdan 60/100 alırsanız geçersiniz. Daha sonra writing ve speaking var. ilk aşamayı geçen speaking ve writingde kalmıyor kolay kolay. Speaking kısmı ielts'ten daha rahat, tek rahat yanı bu.

IELTS: Kolay bir sınav değil fakat pratik ve teknik üzerinden yürüyor. Grammar ve vocab kısmı yok, bunu writing ve speakingde ölçüyorlar. Eğer genel ingilizceniz belli bir seviyeye geldiyse yapacağınız en önemli şey cambridge denemelerini çözmek, sınavla hemen hemen aynı. cambridge 7. denemesinden 18-19'a kadar çözün. Her kitapta 4 tane deneme var. Bunları çözüp, dediklerimi yapıyorsanız geçmeme ihtimaliniz yok gibi bir şey.

Bana bir yol gösteren olmadı. Kendi kendime deneyerek 1.5 senede hazırlığı geçtim, temelim olmadığından tahmin ettiğimden daha fazla zorlandım fakat çabalar sonuç verdi şu an c1 başlarındayım. Bu saatten sonra kelime ve gramer çalışmam, kelime bilgim baya güçlü, gramerde eksiğim yok. c1 ve sonrası için yapılacak en iyi şey akademik yazılar, ingilizce haberler, roman okumak. Anca silmarillion'u tam anlayarak okursam tamam oldum derim. Serüven devam ediyor Muhtemelen mezun olana kadar bu seviyeye ulaşırım. Yurt dışına gitmek istediğimden güçlü bir ingilizceye sahip olmam lazım. Toefl'da 105+, ielts'te 8.0+ hedefim var.

Bu arada çok küçük yaşlarda ingilizce öğrenmeye başlamadığınız için konuşmanız muhtemelen hiçbir zaman native gibi olmayacak, belki onlardan daha iyi okuyup anlayacaksanız, daha iyi yazacaksınız ama british aksanınız ve akıcılığınız olmayacak. Buna da fazla takılmayın. Bizim ünide abd'de doktora yapmış ve yaşamış hocaların aksanı da native gibi değil zaten.

Neyse benden bu kadar. Spesifik sorularınız varsa sorabilirsiniz. 2. sınıf bitince de ctis hakkında konu açarım. Şu an bölümle ilgili ayrıntılı bir şey diyemem daha 2 ay oldu bölüme geçeli.

ilk senemde düzenli çalıştım ama fazla kasmadım. Dizi, film izleyip oyun oynuyordum. Yazın da hem ielts'e hem de okulun sınavına çalıştım ama ikisinden de ucu ucuna kaldım.

eylül ortasında okul başladı, kasım ortasında ielts vardı. 2 ay boyunca, ielts'e kadar hiçbir hobiye vakit ayırmadım. En çok sevdiğim şey dizi film izlemektir ama 1-2 film baktım sadece. Kendimi tamamen İngilizce'ye maruz bıraktım. Eğer benim gibi dar vakitte sınav odaklı çalışacaksan evet odağı tamamen ingilizceye çevirmek lazım ama burnout olma ihtimalin yüksek. Fakat genel ingilizceni geliştirmek istiyorsan ağırdan al. Kelime öğren, podcast dinle, haber falan oku, chatgpt ile yazış vs. Günde düzenli ve istikrarlı 1 saat yeter.

Kasımda sınavı geçip dönemi erken bitirince boşa düştüm bölümümle ilgili C programlama çalıştım ufaktan, yararı da oldu baya.

Tanesi 5 bin TL, 3 kez girdim.

Hani 6 kere girmiştin

Mübalağa yaptım ama 6 ve fazla giren bir sürü kişi var.

özer kiraz gramer için tam değil mi? hangi konuları anlatmamış ki?

bizim pre-faculty kurunda gördüğümüz hiçbir konuyu anlatmamış. reduction relative clauses, mix condutionals, past deduction, participle clauses, gerund infinity vs. birkaç konu daha var aklıma gelmedi şimdi. bazı konuları da basit anlatmış. Temel atmak için iyi ama b1 sonlarına geldikten sonra işe yaramaz. Onun yerine cesur öztürk'ün building skills for proficiency kitabını öneririm.

Faideli konu. Mesajım bulunsun. Teşekkürler.

hazırlık seni atlayacak mı peki  

seviyesi yeten atlasın zaten vakit kaybı olur.

PAE yaklaşıyor iyi çalışın.

Her gün mutlaka reading ve listening çözün. Pre-faculty wordlistini tekrar edin. Öğrendiğiniz tüm grammar konularını da gözden geçirin