< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rat.planet -- 23 Ekim 2020; 14:45:56 > |
Detaylı İngilizce Öğrenme ve Konuşma Rehberi
-
-
Bahsettiğiniz gibi internette istediğimiz her kaynağı bulabiliyoruz 2020 yılında sadece bakmasını bilmek gerek biraz
Bir seviyeye geldikten sonra ingilizce üzerinden öğrenilmesi ingilizce altyazı kullanılması ingilizce düşünmek üzerine çok yarar sağlayacaktır
Spesifik olarak TOEFL IELTS SAT gibi konularda çalışmak isteyenlere yardimci olabilirim bilgi kaynak süreç gibi konularda
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hocam bu yöntem daha önceki paylaştığınız Podcast derslerinden farklı şekilde bir sistemi var, benim sorum niçin böyle bir değişik yöntem sunmayı tercih ettiniz önceki çalışmalarınızdan farklı olarak?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hocam önceki yöntemin linklerini kaldırmaysaydınız keşke. Henüz gramer kitaplarındayım ama yoğun bir çalışma sürecine girdiğim için yaklaşık 1 aydır sizin anlattığınıza benzer biçimde dizi ile öğrenmeye devam ediyorum, şimdiye dek aksamadı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Duyuru yayınlamıştım o konuda; quote:
Bildiğiniz gibi İngilizce öğrenme önerisi için bu konuyu 3 sene önce hazırladım.
Bu süreçte bu konu birçok kez değişikliğe uğradı.
Bu değişikliklerin temel nedeni konuyu daha etkili şekilde anlatmaya çalışmaktı.
Şimdi bakınca konuda bazı yanlışlar olduğunu fark ettim.Şunlar;
1.Cbc dersleri İngilizce öğrenenler için fazla kelime barındırıyor.
Belki sınava hazırlananlar için,akademik İngilizce öğrenenler için iyi bir şey.
Ama normal İngilizce öğrenme sürecinde bu zorluklara yol açar.
Peki neden o zaman bu dersleri önerdin diyenler olacaktır.
Çünkü o zaman özellikle mühendislik öğrencileri,sınava hazırlananlar,akademik İngilizce öğrenenler çoğunluktaydı.
Bu konu 3 yıldır bu şekilde fakat dersleri bitirenler yeteri kadar yok.
2.Konuşma becerisi çalışmaları daha fazla yapılmalı.
Bu nedenden dolayı bu konuyu değiştiriyorum.
Akademik İngilizce öğrenenler,sınavlara hazırlananlar çalışmaya devam etsin.
Fakat sadece İngilizce öğrenmek isteyenler için farklı bir konu açacağım.
-
Anladım hocam duyurunuzu daha sonrasında diğer başlıklara bakarken gördüm.
Ben derslere kendi adıma bir düzen oluşturduğum için günde birer podcast tamamlayarak gidebileceğim yere kadar gitmek istiyorum, bunun yanında alt yazılı dizi izlemeye başlayacağım, hem birazda öğrenmeyi daha zevkli hale getirmek için iyi olur düşüncesindeyim.
Günde 1 podcast çok fazla vaktimi almıyor, aynı şekilde sizin de önerdiğiniz şekilde dizi izleyerek her gün 1 er bölüm olarak çalışmaya başlarım yakın zamanda, sizden de kendi tecrübelerimden de dayanarak ne kadar bir dile maruz kalırsak kesinlikle o kadar iyi öğreniyoruz, buna tamamen katılıyorum.
Şuan herhangi bir dizi bölümününü izlemeye başladığımda tabiki de bilmediğim kelimeler çıkıyor ama bölümü genel hatlarıyla anlayabiliyorum, bunun bende CBC derslerinin çok etkisi var. -
IMDB search kismini nasil akil ettiniz biiyorum ama tam ihtiyacim olan seydi. Helal olsun diyor tesekkurlerimi sunuyorum
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Hocam bunlarin yaninda podccast onerileriniz falan var midir?Bolumlerini 4-5 defa izleyebilecegimiz bir sey de bulmak gerek simdi ve speaking icin olan kisimda altyaziyi kapatarak mi izlemeyi oneriyorsunuz?Yoksa surekli ingilizce altyazi acik sekilde mi?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V3tra -- 27 Şubat 2020; 11:28:42 > -
Podcast yayınlarda fazla sayıda kelime geçtiği için önermiyorum.Çok sonraki aşamada çalışılabilir.
Bunun sebeplerini duyuru kısmında yazdım.
Dizi izlerken altyazı açık olacak.Belki birkaç kez izledikten sonra altyazı kapalı şekilde izlenebilir.
Ama altyazı çok önemli. -
Hocam su an B1,B2 seviyesindeyim, altyazi acinca %95 anliyorum arada tek tuk cikiyor bilmedigim kelime falan ama listening ve speaking kisminda biraz geride oldumu dusunuyorum.Bu dizi isini yapip yanina podcast vs koymayi dusunuyordum aslinda ama sadece bunu yapsam da listening adina saglam bir seyler katacagi kesin.Bununla devam edip bir dizi bitirdikten sonra podcast gecsem daha iyi olabilir o halde.Tesekkurler. -
İlk adım gerçekten çok önemli. Konuyu açarken es geçmediğiniz için teşekkürler. Türkçe dilbilgisini tam bilmeden başka dil öğrenemezsiniz. Kendi dilini dilmeyen insan başka dil nasıl öğrensin ki? -
Hocam 12 nisanda yds sınavı var. Ortalama 40 günüm var. 2019 aralık yds puanım 37,5 (30 doğru) o zamanlar 3 ay çalışmıştım. İngilizce konusunda gramer olarak biraz temelim var. Ocak 2020 ve şubat'da ingilizceye ara verdim. (Büyük hata !) Bu 40 gün içerisinde yapacağım en mantıklı program sizce ne olur? Grameri 1 haftada hızlıca bir göz gezdirip sizin önerdiğiniz cbc derslerine mi başlasam. Yoksa benim elimde bulunan modadil yayınlarının yds passege work ve ingilizce hikaye kitapları ve makaleleri çevirmek mi mantıklı olur.quote:
Orijinalden alıntı: rat.planet
Duyuru yayınlamıştım o konuda;quote:
Bildiğiniz gibi İngilizce öğrenme önerisi için bu konuyu 3 sene önce hazırladım.
Bu süreçte bu konu birçok kez değişikliğe uğradı.
Bu değişikliklerin temel nedeni konuyu daha etkili şekilde anlatmaya çalışmaktı.
Şimdi bakınca konuda bazı yanlışlar olduğunu fark ettim.Şunlar;
1.Cbc dersleri İngilizce öğrenenler için fazla kelime barındırıyor.
Belki sınava hazırlananlar için,akademik İngilizce öğrenenler için iyi bir şey.
Ama normal İngilizce öğrenme sürecinde bu zorluklara yol açar.
Peki neden o zaman bu dersleri önerdin diyenler olacaktır.
Çünkü o zaman özellikle mühendislik öğrencileri,sınava hazırlananlar,akademik İngilizce öğrenenler çoğunluktaydı.
Bu konu 3 yıldır bu şekilde fakat dersleri bitirenler yeteri kadar yok.
2.Konuşma becerisi çalışmaları daha fazla yapılmalı.
Bu nedenden dolayı bu konuyu değiştiriyorum.
Akademik İngilizce öğrenenler,sınavlara hazırlananlar çalışmaya devam etsin.
Fakat sadece İngilizce öğrenmek isteyenler için farklı bir konu açacağım.
Son olarak ilk önerdiğiniz yöntem olan:
1.Look ahead videolarını izle
2.Sonra Gramer Çalış
3.Cbc derslerine çalış
*Her gün en az 3 saat olmak üzere başka kaynak çalışmadan önerdiğiniz sistemi kesin olarak önermiyor musunuz? Yoksa bu konudaki önerinize alternatif olarak eski sisteminize çalışsak da olur mu? Eski Sistemin tam metin içeriğini bulamıyorum. Sanırım kaldırdınız.
*Sınava yönelik çalışmayın diyorsunuz, çok haklısınız ama ben yds sınavından yeterli puanı aldıktan sonra listening ve speaking ağırlıklı çalışarak genel ingilizceyi öğreneceğim.
-
Seviyeli hikaye kitapları ( Penguin Readers level0 - level 6) hergün 1 kitap okuyorum. Kitapların sonunda worksheet oluyor orda öğretmek istediği kelimeler dahada kafama oturuyor. Bu öğrendiğim kelimeleri bir yere not alarak mı devam etmem doğru olur kelime defteri gibi yoksa her gün 1 tane kitap okumaya devam ederek mi ilerlemeliyim ? Ya da şöyle yaparsan daha faydalı olur dediğiniz bir yöntem var mıdır ?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Arteona -- 29 Şubat 2020; 20:1:9 > -
Evet önce dizi izle.İyi düzeye geldikten sonra podcast çalışması yapmak daha kolay olur. -
Sınavın olduğu için sen sınav kitaplarına çalış.Buradaki sistem sınav için uygun değil.
Süre az olduğu için ancak bunu söyleyebilirim. -
Unuttuğun kelime fazla sayıda değilse ilerlemeye devam et.Okuyup anlamak önemli. -
hocam tavsiye edebileceğiniz diziler var mı sizin, dizide kullanılan dilin bu yöntem için uygun olacağını düşündüğünüZ? -
Ben de bu konuda öneri vermeden önce biraz araştırdım.
Bittiğinde önerileri buraya ekleyeceğim.
En Beğenilen Yanıtlar
Tüm Yanıtları Genişlet
ingilizce öğrenmek zor iş çünkü düzenli ve ara vermeden çalışma gerektiriyor. çünkü konuşabilmek için aktif hafızada cümlelerin bulunması gerekiyor. yine de düzenli çalışan karşılığını alır.
ben birkaç sene önce cümle çalışarak başladım ingilizceye. cümleleri ve telaffuzlarını tekrar ediyorum. ayrıca kelime de çalışıyorum. ama, bu teknik her ne kadar amaca yönelik bir teknik olsa da, bunda bile iş zor. çünkü, mesela filmlerden cümle topluyosun, 10bin cümle topladın diyelim. hepsi de günlük konuşma dilinden cümleler. tamam, belli bi aşama kaydettin. ama, yurt dışına çıkarken hava limanında gümrükle ilgili cümleleri kurman gerektiğinde kalırsın öyle. ben de gittim pratik ingilizce konuşma rehberi aldım, oradaki hava limanı cümlelerini falan da çalışmama dahil ettim, adeta ezberledim. bu sefer de iş hayatında konuşman gerektiğinde kalıyosun. etraftan bulabildiğim kadar iş yaşamı cümleleri buldum, onları da çalışmama (tekrar döngüme) dahil ettim ve adeta ezberliyorum zamanla. ama, bu da yetmiyo aslında. yine de böyle çabalayarak, tekrar sistemi ile, hiç yurt dışına çıkmadan baya ilerlettim. ama, dediğim gibi yani bu yöntemler bile yetmiyo. öünkü İngilizce konuşmak için bağlama (contex) yakın olmak gerekiyo. sen eğer yazılım ile ilgili konuşulan ortamda hiç bulunmadı isen yazılım hakkında ingilizce konuşman zor olacaktır. ingilzice konuşulan bir plaza ortamında hiç bulunmadı isen, ilk kez bulunuşunda illa ki çok zorluk çekeceksin, ne kadar önden çalışırsan çalış. her yerin kendi bağlamı, kendi kouşma kalıpları var. aslında biz kendi ana dilimizde bile cümle ezberi yapıyorum, farkında olmasak da. doğup büyürken, yıllar geçtikçe, etraftan duyduğumuz cümle kalıplarını ezberliyoruz. ve, aynı bağlama tekrar girice o bağlam ile ilgili ezberdeki cümleleri otomatik kuruyoruz. bizim gibi benzer kalıptaki cümleleri otomatik kurmayan kişiler direk dikkatimizi çekebiliyor mesela. benim hedefim her gün voscreen'den 50-100 cümle çalışmak. kendi tekrar sisteminden 100 cümle ile 20 kelime çalışmak. bu hedefi çoğu zaman tutturamasam da gene haftada 2-3 gün çalışıyorum. hiç olmazsa hafıza bi nebze aktif kalıyor. ingilizceyi gerçekten rahatça konuşabilmek için İngilizce'nin hayatınızın bir parçası olması gerekiyor. pratik çalışacaksın sürekli. yani tabi dil bilgisini, kelime altyapısını, ve okuma temelini oturttuğunuzu düşünüyorum bunları söylerken. bu noktaya ulaşıp bundan sonra: "ilerleme kaydedemiyorum" diyen çok kişi var. hatta: "yok abi yurt dışına çıkmadan olmaz bu iş olmazz" diyenler gördüm. hepsinin ortak özelliği şu idi: "haftalık ortalama ingilizce çalışma süreleri = 0 dk" yani adam çalışmıyor, sonra da diyo ki: "ilerleme kaydedemiyorum" kardeşim ben hayatımda yurt dışına çıkmadım, hayatımda kimse ile doğrudan ingilice konuşma şansım olmadan evde dört duvar arasında kendimle konuşarak ingilzice geliştirdim. ve daha sonra da konuşma kulüplerine başvurup katıldım. katıldığım 3 adet kulübün tamamında açık ara en rahat konuşan ben idim. çünkü, az da olsa düzenli çalışıyorum. karşımdaki adam İTÜ'de mezup olup gelmiş, 8 senedir hip çalışmamış. snra kem-küm. kulüp seansı bitince adam: "imkansız abi boşa kürek çekiyoruz yurt dışına çıkmadan olmaz bu işler" deyip sigara yakıyo. boşa kürek çekmiyosun kardeşim. çünkü kürek çekmiyosun. boşa kürek çekmen için ilk önce küreği eline alıp çekmen lazım. eskiden 90'lı yıllarca ben orta okul okurken hiç çalışacak kaynak yoktu. yurt dışından gelen kitaplar bizim gibi ıfırdan başlayanlara hitap etmiyorlardı. şu anda her seviye için sonsuz kaynak var. açıyosun interneti, adam sıfırdan çok güzel anlatıyo. "sıfır değilim ama konuşma prtiği yapıp konuşabilmek istiyorum" tamam istiyosan aç interneti birsürü pratik sistemi var. kelime ezber sistemleri var. her şey var. ben kendim bile aslında tembellik yapıp pek çalışmadan, sadece haftada 3 gün yarım yamalak çalışıp konuşabilmeye başlıyosam, o zaman azıcık düzenli çalışan herkes yapar. ingilizce'den sınıfta kalıp okulu bırakmış biriyim ben, ben bile kendimi aşıp geliştirdim yani (sınıfta kalmış olmam normal idi çünkü o zamanlar hocalar çok ters idi, evde çalışacak kaynak yoktu, hiçbir şey yoktu, internet yok, hoca derste anlatmıyor, hocanın dedikleri anlaşılmıyor türkçe konuşmak yasak, bi kez geride kalan öğrenci artık sene boyunca öyle mal gibi kalıyordu, çok rezil bir sistemdi ve bunu her zaman söylerim yani bahane uydurmuyorum gerçekten öğrencinin halinden anlamayan rezil hocalar + rezil bir sistem ile psikolojimizi bozup özgüvenimizi kırmışlardı o zamanlar) |
@rat.planet hocam konuyu dikkatlice okudu. bütün yorumları okudum. yaklaşık 3 saatimi aldı. bu sırada bilgisayarıma gerekli yüklemeleri yaptım. Birşeyler biliyorum sanıyordum ama teste bakınca ilk soru bile çok karmaşık geldi ve anlamadım :( yani sıfırdan başlayacağım diyebiliim. kesinlikle türkçe dil bilgim de zayıf. önüme edat bağlaç zamir gibi kelimeler çıkınca bile bi durdum neydi bunlar yaa dedim. yani turkce gramerle başlayacagıım. 31 yasında, biri 3 diğeri 5 yaşında 2 cocuk annesıyım. aksamları 10 da uyuyorlar. o saatten sonra 3 saatlik çalısma yapmayı planlıyorum. ingilizce öğrenmek hep hayalimdi, bir kez kursa yazıldım ama aile problemlerinden dolayı ona bile gidemedim. şimdi hedefim ingilizce yi öğrenip bekarlıgımdaki hayalimi gerceklestirmek. önce kendim öğrenip sonra cocuklarımla ingilizce konuşarak onların şimdiden ikinci bir dil edinmelerini sağlamak istiyorum. evde televizyonumuzu ingilizceye cevirdim. şöyleki orjinal kayıtları ingilizce olan hersey ingilizce yayınlanıyor. bizim evimiz de en cok çizgi film izlenir mesela. onlarda artık ingilizce. yani evde heraningilizce duymaya maruz kalıyoruz. diğer yandan tekstil işi ile ugrasıyorum. istanbuldaki tekstil merkezınden uruler alıp amerika ve ingilteredeki müşterilerime gönderiyorum. hemen h emen her gun onlarla iletişim halindeyim. kendimi birsekilde devrik cumkeyle falan anlatıyorom onları da anlıyorum ama , benim ki tarzan ingilizcesi :) onlarla yanlızca watsaptan yazısarak iletişim kuruyorum. uzun cumleler yazdıklarında anlamıyorum tabı. google ceviri kullanıyorum. ama cok hata veriyor.buyuzden yanlıs anlasılmamak icin 2 kez ceviriyorum. cok uzun yazdım sistemi tam olarak yarın itibari ile uygulamaya baslayacagım. bugun materyal temini yapacagım. sevecegım defter kalem renklı kalemler vs alacagım. şimdi sorularıma geciyorum izninizle; 1) turkce gramer ve ingilizce gramer hakkında 2 haftada 1 tekrar dediğiniz tam olarak nasıl uygulancak? 2) örnek cümle tanımlamanızı gördüm. bir kaç yorumda türkçeye cevirmeyeceksiniz, sadece yapıyı anlayacaksınız demıssınız. yanı sıfat zamir deyımsel fiil vs. bir yorumunuzda da kelime öğrenme yöntemi ile alakalı dizideki cümle analizlerini yaparken bilmediğiniz kelimeleri deftere yazın türkceye cevirin ve örnek bir cümle içinde kullanın demişsiniz. muutemelen 1 cümlede benim rahat 2 3 adet bilmediğim kelime cıkacak. budurumda ben onları cevirdiğimde cümleyi komple turkceye cevirmiş olacagım. birde sizin örnek cumle tanımlamanız da mesela watch out un altına deyimsel fiil yanınada dikkat etmek demişşsiniz. bizdemi böyle yapacagız. yani bu şekilde, sizin örnek verdiğiniz seyi yaparsak cümleyi zaten komple turkceye cevirmiş olmuyormuyuz. bu noktada kafam karıstı. turkceye cevirmeyin demekten kastınız ; yanlızca ceviri yapmayın ne oldugunuda yazın mıdır? yoksa hiç cevirisini yapmadan sadece sıfat edat baglac neyse yazıp gececekmiyiz . anlamadım affınıza sıgınarak buna bır cevap rica ediyorum. 3) musterilerim turkıyeye geldiklerinde onlarla full 1 hafta gecirebiliyorum. ama ınanılmaz yoruluyorum. beynımde onun soykledıgını turkceye cevırıp kendı soyleyecegımı ıngılızceye cvırıp soylemeye calısıyorum. aksam eve artık agrıdan gözlerime perde inmiş şekilde geliyorum. bu yontemlerınızı tamamladıktan sonra ingilizce düşünme yetisine erişirmiyim? veya ceviri yapmadan ingilizce düşünme egzersizleri diye birsey varmıdır? günlük defteri tutmanın ve gunluk rutimizde yaptıgımız herseyi içimizden seslendirmemizin ingilizce düşünme yetisini arttırdıgını okudum arastırmalarımda. bu konuda görüşünüzü merak ediyorum. 4) son olarak :) şuan için biri ingilereden ikisi amerikadan 3 müşterim var. elimdeki bu imkanı da speakingimi geliştirerek degerndirmeyi dusunuyorum..istersem herbiriyle günde 10 ar dak konusabılırım. veya 3 kişi oldugunu dusunursek 1. gün biriyle 30 dk. 2. giğeriyle 3. gun diğeryle seklinde yapıp 3 gunde bır donsemmı.? sizin metodu uygulayacagımı düşünürsek, bu konuşma çalışmaları ne üzerine olmalı. acaba izlediğim kadar dizi dakikasını onlardan izlemelerini isteyip o konudamı konuşsak. yoksa normal guncel konulardan mı? ingilterede olanla aram ınanılmaz ıyı. onunla hem dizi uzerınden hemde guncel konulardan konusabılırım. onunla konusmadan once dizinin izlediğim kadarını yollarım ona ayrıca yazısınıda atarım. böyle bişeyler düşünüyorum.. birde söyle birsey var ingilteredeki 2 3 ay sonra turkıyeye ofis acacak ve tek sorumlu ben olucam. buyuzden zamanla cok daha ileri duzeye cıkmam gerekecek. ıngilteredeki musterım bu sebeple ingilizceyi öğrenmemi cok istıyor. ben bu yola baş koydum hocam. öyle başlayıp bırakmak ıstemiyorum. hem gençlık hayalimi gerceklestirmek, hem çocuklarıma faydalı bir anne olmak hem de işimde çok iyi yerlere gelmek istiyorum. yani tabiri caizse şööyyleee şakır şakır ingilizce konuşmak istiyorum. bu sebeple yönteminizi baştan sona birebir uygulayacak kişi olarak sizinle ilerleyen zamanlarda da hep irtibatta olmak isterim. Selam ve Saygılarımla ... Kübra |
Herkese selamlar, yaklaşık 2-3 yıldır bende ingilizce öğrenmek için (doğru metodla) onlarca kaynak aradım taradım, makaleler okudum, videolar izledim ve yaklaşık 3 aydır da günlük 1-2 saat kadar okuma dinleme yapıyorum ve vaktim oldukça da çizgi film ve dizi ingilizce altyazılı (ileride tamamen alt yazısız) izliyorum. Öncelikle söylemek istediğim Rat Planet hocanın metodu yeni başlayanlar için ürkütücü ve zor, gramer uzmanların söylediğine göre ileride yapılması daha uygun tek tek kelime yazmak çevirmek onlarca gramer kuralı falan zaten insanın kafası almaz bu kadar detayı. Öncelikle Stephen Krashen kendisi dil bilimci oluyor metodunu araştırın doğal yaklaşım metodu olarak geçiyor bunun hakkında makaleler videolar var metodu bi anlayın, daha sonra Steve Kaufmann bu şahısta polyglot yaklaşık 20 dil biliyor kendisini araştırın ve kullandığı yöntemleri kendinize uygun biçimde uygulayın, tavsiye olarak şimdi ingilizceye sıfırdan başlayanlar için yüzeysel YouTube de gramer ve tense konuları var 10-15 bölüm toplasanız 1-2 saat anca sürer, temel bilgi oluşması maksadıyla izleyin ezberlemeye çalışmayın, zaten şimdi söyleyeceğim ve indireceğiniz kitap grameri de öğretiyor merak etmeyin. Kitap seviyeli ilerliyor ve kelime tekrarlı gidiyor birden zorlaşmıyor önsözü okursanız kaç profesörün onayını aldığını ve düşüncelerini yazdıklarını göreceksiniz. Ve diyor ki kararlı bir çalışma ile bu yöntemle kesinlikle herhangi bir dili öğrenebilirsiniz. Arthur M. Jensenin English by the Nature Method adlı kitabı var bu doğal yaklaşım metodunun kağıda dökülmüş hali gibi düşünebilirsiniz, internette PDF si mevcut bedava telif yoktur, indirip çıktı alabilirsiniz. 60 bölüm her bölümü anlayıp idrak edene kadar günlük sıkılmamak kaydıyla 1-1,5 saat sessiz, sesli okuyun 1 haftada iki bölüm ideal bunu kendiniz belirleyin zorlaştıkça bire düşürebilirsiniz. Ayrıca YouTube de ses kayıtları var konuların, reklam olmasın diye link vermiycem ama araştırıp bulabilirsiniz. Telafuzunu anlayıp listening yapmak için onları da dinlerseniz çok çok daha iyi olur. Gölgeme (shadowing) tekniği bu metodu da araştırıp öğrenin bunu da dinleme esnasında (ilk başta metinden takip ederek) uygulayın konuşmaya hazırlamak için ve telaffuzu geliştirmek için çok iyi bir yöntem bunu da uyguladığınız vakit yavaş yavaş öğreneceksiniz. Konuşmak için acele etmeyin yeterli girdi (okuma ve dinleme) yapıldıkça konuşma devamında gelecek. Öncelikle en önemlisi ingilizceyi ders olarak ve zorunluluk olarak görmüyoruz sevdiğimiz için öğreniyoruz bu düşünceyi kendinize empoze edin içten gelen motivasyonla öğreniyoruz, ikincisi acele etmek yok sabırla öğreniyoruz, üçüncüsü devamlılık her gün dile maruz kalıyoruz (telefon ve bilgisayar dilini İngilizce yapın)dil öğrenmek süreç meselesi 1 yıl 9 ay 2 yıl diye kendinizi kısıtlamayın neticede ömür boyu kullanıp geliştireceğiniz bir şey, şimdi benim dilbilimci ve polyglotlardan okuyup, izleyip anladığım kadarıyla aklımda kalan bazı yöntemleri yazayım yol göstermesi açısından faydası olacaktır. Sözlük Steve Kaufmann diyor ki bağlamdan anlamı çıkaramadıysam o an anlamı anlayabilmek için çift dilli sözlüğe bakarım (tek dilli sözlükle vakit kaybetmem) diyor, kelimeyi yada grameri ezberlemeyin çünkü hepsinin sırası var diyor yani bi kelime senin için bugün anlaşılmaz ise ileride anlaşılmaz olmayacak okuma ve dinleme yaptıkça o kelimeyle karşılaştıkça zaten edineceksin, bazı kelimeleri hemen öğreniriz bazıları zaman alır, her okuduğunuzu yüzde yüz anlamayı beklemeyin kabaca konuya hakimseniz yeterli bir sonraki okuma parçasına geçin belli bir süre sonra tekrar eski parçalara dönerek harmanlayın diyor bu şekilde edinme ve kalıcılık artıyor. İzlerken dinlerken ya da okurken seviyenize uygun olduğu kadar ilgi çekici olması çok önemli diyor Stefan Krashen ve stresliyken üzgünken yada kafanız dağınıkken öğrenme edinme gerçekleşmez diyor. Son olarak benden tavsiye bu bahsettiğim şahısların yöntem ve metodlarını araştırıp öğrenin kesinlikle dile bakış açınız çok değişecek, ben mesela diziye başladığımda ilk bölümler çok az anlıyordum sonra sonra maruz kaldıkça anlama yüzdem arttı, anlamadığım yerde sıkıntı yapmıyorum süreçten zevk almaya bakıyorum. Biliyorum ki zaman geçtikçe seviyem eskisinden daha iyi olacak. Herkese iyi çalışmalar dilerim ne yaparsanız yapın ara vermeyin ve tekrarlı çalışın her tekrarda yeni şeyler fark edeceksiniz ve İngilizce hayatınızın bir parçası olsun ve bu süreçte öğrenmiyormuş gibi davranın.
|
Benzer içerikler
- reader at work 1 hangi seviye
- british time yorumlar
- ingilizce kaç kelime biliyorum
- oxford 5000 kelime türkçe pdf
- ingilizce hafta sonu ne yaptın 5 cümle
- dünyada en çok konuşulan diller
- hatasız çeviri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X